KÜLTÜR SANAT - 06 Temmuz 2023 Perşembe 18:49 | Son Güncelleme : 08 Temmuz 2023 Cumartesi 15:28

Fatih Sultan Mehmet Üniversitesi öğrencileri 'Armutlu'nun Bir Zamanki Halleri'ni yorumladı

A
A
A
Fatih Sultan Mehmet Üniversitesi öğrencileri 'Armutlu'nun Bir Zamanki Halleri'ni yorumladı

Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi, Ayasofya yerleşkesinde "Armutlu'nun Bir Zamanki Halleri" sergisi düzenledi. Yaklaşık 40 yıl önce var olan ancak günümüze gelmeyi başaramamış kültürel değerleri hatırlatmayı amaçlayan sergide yer alan eserler, üniversite öğrencileri tarafından yorumlandı.

Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi, Mimarlık ve Tasarım Fakültesi bölümleri ile Armutlu'daki aile yadigarı evini Mustafa Rıza Bey Kütüphanesi'ne dönüştüren Osman Birkan ortaklığında "Armutlu'nun Bir Zamanki Halleri" sergisi düzenlendi. Marmara Bölgesi'nin yazlık yerlerinden biri olan Yalova'nın Armutlu ilçesine özgü korunamayan doğal ve kültürel değerlerini hatırlatmayı ve halen ayakta kalmayı başarabilmiş güzellikleri için bir farkındalık oluşturmayı amaçlayan sergi çerçevesinde 23 öğrenci yaklaşık 31 suluboya işiyle Armutlu'nun eski görünümlerini yeniden görmeye vesile oldu. Sergide resmedilen eserlerde, Mimarlık ve Tasarım Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Hasan Diker'in gençlik yıllarında çektiği fotoğraflardan ve 1983 yılında Armutlu'da çekilen 'Ayşe ve Zehra' adlı Türk filminin sahnelerinden faydalanıldı.

Fatih Sultan Mehmet Üniversitesi öğrencileri 'Armutlu'nun Bir Zamanki Halleri'ni yorumladı

"Onların gönlünden Armutlu'yu görmeye çalıştık"

Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi İslam Sanatları Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Betül Bilgin, "Burada teorik çalışmalarımızın yanı sıra uygulama faaliyetlerinde de bulunuyoruz. Prof. Dr. Hasan Diker ile birlikte senelerden bu yana üniversitede başladığımız andan itibaren birçok çalışma gerçekleştirdik. Kendisi Armutlulu ve ikimizin de üzüldüğü, Türkiye içinde taşıdığımız değerlerden bir tanesi kimlik meselesidir. Aslında her şehrin bir kimliği var. O kimliği yaşatan şeyler de bizim tarihi mirasımızdır. Bu eserlerimiz giderek kaybolmaktadır. Biz işte bu noktada eski fotoğraflardan hatta film karelerinden parçaları bularak tekrar bir yaşatmak istedik. Mimarlık bölümü öğrencileri ve Güzel Sanatlar Fakültesi öğrencilerimiz bunun dışında bize katkı veren bu sanatla uğraşan arkadaşlarımızda oldu. Onların yapmış olduğu suluboya çalışmalarıyla, onların gönlünden Armutlu'yu görmeye çalıştık. Toplamda 31 eserimiz var. Bu bir başlangıç çalışmasıdır. İleride hedefimiz farklı şehirler için bu tür çalışmalar gerçekleştirmek istiyoruz. Suluboya olarak başladık ileride minyatür çalışmaları olarak veya daha farklı çalışmalar olarak devam edebiliriz" dedi.

"Sergimizin teması Armutlu'nun bir zamanki değerlerinin bir kısmının yok olmuş olmasıdır"

Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi Mimarlık ve Tasarım Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hasan Fırat Diker, "Bu sergi Yalova Armutlu'daki Mustafa Rıza Bey Kütüphanesi kurucusu olan Osman Birkan'ın hamiliğinde gerçekleştirildi. Üniversitemizin Mimarlık ve Güzel Sanatlar Fakültesi öğrencilerinden 23 tanesi bu sergiye iştirak ettiler. Yaklaşık 31 eserle katıldılar. Sergimizin teması, Armutlu'nun bir zamanki değerlerinin bir kısmının yok olmuş olmasıdır. Nice ecdat yadigarlarından özgün Armutlu dokusunu ait unsurun bu sergi üzerinden yad edilmesini, hatırlatılmasını amaçlıyoruz. Amacımız bu sergi vasıtasıyla Armutlu'da kalabilmiş kültür varlıklarının korunmasına vesile olmak. Bir farkındalık oluşturmak ve onların yaşatılmasına küçük de olsa bir vesile olmak" ifadelerini kullandı.

Semanur Kaygısız - Furkan Duman

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara İYİ Parti Genel Başkan Adayı Dervişoğlu: "Başarısızlığı henüz değerlendirmeden, özeleştirimizi yapamadan bu kongreyle karşı karşıya kaldık" İYİ Parti Genel Başkan Adayı Müsavat Dervişoğlu, "Yerel seçimlerde maalesef başarılı olamadık ve bu başarısızlığı henüz değerlendirmeden, özeleştirimizi yapamadan bu kongreyle karşı karşıya kaldık" dedi. 31 Mart Mahalli İdareler Genel Seçimleri’nin ardından olağanüstü kurultay kararı alan İYİ Parti’de yeni genel başkan belli oluyor. 5. Olağanüstü Kurultay’da Koray Aydın, Müsavat Dervişoğlu, Tolga Akalın ve Günay Kodaz genel başkanlık için yarışıyor. Kura sonucu ilk konuşma hakkı kazanan İYİ Parti Genel Başkan Adayı Müsavat Dervişoğlu, "Çıktığımız yolculuk kolay değildi. Önümüzde ceberut bir iktidar ve ne olduğu belli olmayan ucube bir sistem vardı. İyi’lerin mücadelesi de zaten bu ceberut iktidarla ve ucube sistemle mücadeleydi. Sistemin dayatmaları vardı. O dayatmalardan bir tanesi de ittifakla siyasi arenada yer edinebilme imkanı aramaktı. Bunun müsebbibi ve sorumlusu İYİ Parti değil. Bunun sorumlusu esas itibarıyla Türkiye’ye dayatılan sistemdi" ifadelerini kullandı. "Yerel seçimlerde maalesef başarılı olamadık" 2018’de başlayarak, son yerel seçime kadar çeşitli ittifakların içinde bulunduklarını ifade eden Dervişoğlu, şöyle konuştu: "2019 yerel seçim ittifakının asıl amacı ve hedefi, hepinizin bildiği gibi, bu iktidarın seçim yoluyla yenilebileceği ve AKP iktidarına son verilebilme arzusuydu. 2019 yerel seçimlerinde biz bunu başardık. Muhalefetin de kazanabileceğini ve hatta bu iktidarın gidebileceğini büyük milletimize gösterdik. Biz, o seçimdeki ittifakı 2023 yılındaki genel seçim için yapmıştık. İktidarın yenilebileceğini gösterip, ondan sonra da 2023 seçimlerinde iş başında bulunan iktidarın artık siyasi ömrünün tamamlanmasını sağlamaya çalışacaktık. Ama süreç öyle akmadı. Hepinizin bildiği gibi, İYİ Parti’nin tüm çabalarına rağmen, maalesef birtakım stratejik hatalar yüzünden 2023 seçimleri kaybedildi ve Türkiye bu seçimin akabinde bir yerel seçime gitti. Bu seçime partimiz, özgün kimliğini muhafaza edebilmek ve 2028 genel seçimlerine layıkıyla hazırlanabilmek adına, tüm yetkili organlarını toplayarak, müstakilen girme kararı aldı. Bu kararın alınmasıyla birlikte yine İYİ Parti, çeşitli saldırıların muhatabı kılınmaya çalışıldı. Onun sonucudur ki, o sürecin akabinde, girmiş olduğumuz yerel seçimlerde maalesef başarılı olamadık ve bu başarısızlığı henüz değerlendirmeden, özeleştirimizi yapamadan bu kongreyle karşı karşıya kaldık."
Ankara Belçika’da yaşanan şiddet olaylarının detayları Belçika’da, aralarında Suriyelilerin de olduğu bir grup Nevruz kutlamalarından dönerken, provokasyon amaçlı geçtikleri Türk mahallesinde terör örgütü PKK’yı simgeleyen bez parçaları ve elebaşı Abdullah Öcalan’ın posterlerini açtı. Konvoya tepki gösteren Türk asıllı bir kişiye terör örgütü PKK/KCK sempatizanları saldırıda bulundu. Belçika’nın Hasselt kentine bağlı Heusden-Zolder ilçesinde 24 Mart 2024 Pazar günü Nevruz kutlamaları sonrasında Türk ve Kürt gruplar arasında dünya basınında da yer bulan bir arbede yaşandı. Saldırıya mahallede yaşayan diğer Türklerin karşılık vermesi ile olay büyüdü ve başka mahallelere yayıldı. Belçika polisi olaylara TOMA’larla müdahale etti. Diğer mahallelere yayılan gruplar polis helikopterleri ile takip edildi. Örgüt sosyal medya üzerinden manipülatif haberler yayarak olayların daha da büyümesine neden oldu. Üstelik olayların Belçika sınırlarını aşmasını da sağladılar. Başta Fransa, Almanya, Hollanda ve Avusturya olmak üzere civar ülkelerden örgüte müzahir kişiler Belçika’ya akın etti. Terör örgütü PKK/KCK üyelerinin Avrupa ülkelerinde bu kadar hızlı bir araya gelmesi, mobilize olma potansiyellerini de ortaya koydu. Belçika’daki olayların başlamasında PKK/KCK izi Belçika’da meydana gelen bu olayları başlatan kişinin Suriye kökenli PKK/KCK müzahiri Mohammed Alkhalil olduğu ortaya çıktı. Suriyeli Alkhalil, Belçika Tessenderlo’da yaşadığı ve Belçika’daki fitili ilk ateşleyen PKK/KCK’lı olduğu öğrenildi. Eylemlerin bir mahalleden çıkıp daha geniş bir alana yayılmasında etkili olan kişinin ise PKK/KCK Belçika sözde sorumlusu Şahan Kod Osman Pınar olduğu tespit edildi. Pınar’ın, eylemlere Almanya’dan gençlik mensuplarının takviye getirilmesinde de emri veren kişi olduğu öğrenildi. Olaylarda yönlendirici konumda olan diğer isimlerin ise; Belçika/Anvers PKK/KCK sözde sorumlusu Azat Kod Veysi Akbaş, Devrimci Gençlik Hareketi (TCŞ) Anvers sözde sorumlusu Şirvan Rojhilat Kod Mahdı Sadeghi, Liege sözde Sorumlusu ve Belçika/Verviers Demokratik Kürt Toplum Merkezi (DKTM) yöneticisi Yado Geveri kod Şefket Öztunç olduğu öğrenildi.
Ankara Ankara milletvekillerinden Başkent’in global markası Beypazarı Doğal Maden Suyu’na ziyaret Başkent’in yerli ve milli markası Beypazarı Doğal Maden Suyu tesislerini Ankara milletvekillerinden Leyla Şahin Usta, Ömer İleri ve Zehranur Aydemir ziyaret etti. Beypazarı Doğal Maden Suyu tesislerini Ankara milletvekilleri Leyla Şahin Usta, Ömer İleri ve Zehranur Aydemir ziyaret etti. Milletvekillerine önceki dönem vekillerden Hacı Turan, AK Parti Ankara İl Başkan Yardımcısı Serkan Korkut Ata ve Beypazarı Belediyesi önceki dönem Başkanı Tuncer Kaplan da eşlik etti. Ankara milletvekilleri geçtiğimiz günlerde spekülasyon içerikli yapılan haberler üzerine markaya destek vermek amaçlı ziyarette bulunduklarını belirtti. Tesisleri gezen vekiller, Beypazarı Maden Suyu Yönetim Kurulu Başkanı Niyazi Ercan’dan maden suyu hakkında bilgiler aldı. "Saatte 300 bin şişe maden suyu şişelemekteyiz" Ercan, yaptığı açıklamada, "70 bin metrekare kapalı alana sahip tesisimizde saatte 300 bin şişe maden suyu şişelemekteyiz. Dünyadaki en ileri teknolojiye sahip maden suyu şişeleme makine parkına sahibiz. Maden suyumuz zengin mineral yapısıyla yer altında doğal olarak oluşmakta ve tam otomasyona sahip makinalarımızda el değmeden şişelenmektedir" dedi. Beypazarı Doğal Maden Suyu’nun Türkiye için önemini işaret eden Ercan, “Ülkemiz, sahip olduğu yer altı doğal maden suyu kaynakları açısından Avrupa’daki emsallerine göre çok daha zengin mineral içeriğiyle farklılaşmaktadır. Türkiye’nin mineral içeriği yüksek maden suları coğrafyamızda ve tüm dünyada gönül rahatlığıyla beğenilerek tüketilmektedir” diye konuştu. Ankara Milletvekili Dr. Leyla Şahin Usta ise yaptığı açıklamada, yerli üretici ve markaların ülke ekonomisi için çok önemli olduğunu vurgulayarak, şu ifadelere yer verdi: “Doğal kaynağından çıkan maden suyunun halkımıza en hijyenik şartlarda sunulmasından memnuniyet duyduk. Her hafta Sağlık Bakanlığı’mız tarafından denetlenen tertemiz, insan eli değmeden tamamen steril şartlarda, kapalı ortamlarda şişelenen ve güvenle içilebilecek maden suyunu ve sağlık açısından her türlü şartları sağlayan bu tesisi görmekten büyük bir mutluluk duyduk.”