SAĞLIK - 04 Ocak 2022 Salı 10:08

Gebelik sürecinde Covid-19'a yakalanan Nuray Öğretmen ve bebeği ölümden döndü

A
A
A
Gebelik sürecinde Covid-19'a yakalanan Nuray Öğretmen ve bebeği ölümden döndü

Diyarbakır’da, gebelik süreci öncesi ve sonrası aşı olmadığı için gebeliğin 31’inci haftasında korona virüse yakalanan Nuray Çolak, bebeği sezaryenle alındıktan sonra yaklaşık 25 gün boyunca yoğun bakım ünitesinde tedavi gördü. Doktorların yoğun cabası sonrası hayata yeniden gözlerini açan Çolak, şimdi bebeğinin yanına, eve gitmek için gün sayıyor.

Diyarbakır’ın Ergani ilçesinde bir okulda Fen Bilgisi öğretmeni olarak görev yapan Nuray Çolak (31), gebe kalınca izne ayrıldı. İzni sırasında evde kendini izole eden anne Çolak, aşı olması yönündeki tavsiyelere uymayarak aşı olmayınca gebeliğinin 31’inci haftasında korona virüse yakalandı.

Korona virüsün delta varyantına yakalanan anne Çolak, hastanede tedavi süreci sırasında bebeği sezaryen ile alınırken, kendisi ise 25 gün boyunca Diyarbakır Gazi Yaşargil Eğitim ve Araştırma Hastanesi yoğun bakım ünitesinde tedavi altına alındı. Doktorların çabaları sonrası 25 günün sonunda entübe olduğu yoğun bakım ünitesinden normal kliniğe alınan Çolak, doktorlara çabaları için teşekkür etti.

Gebelik sürecinde Covid-19'a yakalanan Nuray Öğretmen ve bebeği ölümden döndü

“Aşı olsunlar, çünkü gebeler çok ağır atlatıyor”

Gebelik sürecinin bitmesini beklerken 31'inci haftada korona virüse yakalandığını belirten Nuray Çolak, "Hastalık sürecinin pek fazla hatırlamıyorum. Başta soğuk algınlığı sandım. Ağzım kuruyordu. Nefes alamıyordum. Daha sonra beni hastaneye getirdiler. Ondan sonra tedavi süreci başladı. Yaklaşık 1 ay entübe kaldım. O süreci hatırlamıyorum. Bebeğime kavuştum diye çok mutluyum. Bebeğime kavuştuğum an çok güzeldi. Kalp ritmimi dinlesin, beni tanısın diye başını kalbime koydum. Çok güzeldi. Bebeğime Asel Liya ismini verdik. İlk bebeğim. Aşı kararını doktorlar bana bırakmıştı. Ben de o zaman annelik içgüdüsüyle hareket ettim ve aşı olmadım. Gebeler benim gibi düşünmesinler. Korkulacak hiçbir şey yok. Aşı olsunlar. Çünkü gebeler çok ağır atlatıyor. Aşıyla bunun önüne geçebiliriz. Hepsini aşı olmaya davet ediyorum" dedi.

“Bebeğini sezaryenle almak zorunda kaldık”

Gazi Yaşargil Eğitim ve Araştırma Hastanesi Yoğun Bakım Servisi Sorumlusu Doç. Dr. Hakan Akelma, Çolak'ın bebeğini sezaryenle almak zorunda kaldıklarını aktararak, "Hastamız solunum yetmezliğinden dolayı Kadın Doğum Hastanemize başvurdu. Hastanın bebeği solunum sıkıntısından dolayı sezaryenle alındı. Hastamız o gece entübe oldu. Daha sonraki dönemde hastamız 25 günlük bir dönemde Covid-19 yoğun bakımda izolasyon süresini geçirdi entübe olarak. İzolasyon süresinden sonra onu genel yoğun bakıma aldık. Orada da en az 8-9 gün takip ettik. Hastanın solunumsal olarak parametreleri iyiye gittikten sonra hastayı 35'inci gününde ekstübe ettik. Onu rehabilite edip, evdeki oksijen sisteminin hazırlanmasıyla taburcu etmeyi düşünüyoruz. Bebeği sağ salim almamız ve anneyi de gece erken entübe etmemiz olumlu sonuçlandı. Evinde artık bebeğiyle artık baş başa zaman geçirebilecek” diye konuştu.

“Gebeler aşı olsun, şu an omicrona oranla delta çok”

Doç. Dr. Akelma, “Şu an omicrona oranla delta çok. O yüzden gebeler için risk hiçbir zaman değişmiyor. Gebelerin mutlaka ve mutlaka aşılanması lazım. Bebeğe hiçbir zararı olmadığını düşünüyoruz. Geçen 2 yıllık süreçte de henüz gebelikle ilgili aşılanan kişilerde olumsuz bir durum almadık. Delta varyantı gebelerde ağır seyrediyor. Bu yüzden gebelerin hiçbir şekilde aşılarını ihmal etmemesi lazım. Nuray bize yeni yılın bir hediyesiydi" şeklinde konuştu.

Nuray Çolak’ın Babası Abdulkadir Tekir ise kızının sağlığına kavuşmasından dolayı çok mutlu olduğunu, bununla ilgili olarak emeği geçen doktorlara ve sağlık çalışanlarına teşekkür ettiğini söyledi.

Sedat Irmak
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Hatay Depremzede kadınların elinden çıkan amigurumi bebekler, 300 ile bin 300 TL arasında alıcı buluyor Hatay Halk Eğitim Merkezi tarafından depremden etkilenen kadınlar için düzenlenen el sanatları kursları afetzede vatandaşlara moral olurken, aile bütçelerine de katkı sağlıyor. Kadınların elinden çıkan amigurumi bebekler, 300 TL ile bin 300 TL arasında alıcı buluyor. Kahramanmaraş merkezli depremlerde yıkımın en çok olduğu yer Hatay olmuş, 25 bine yakın insan vefat etmişti. Afetzede kadınlar, psikolojik travmayı atlatmak için Halk Eğitim Merkezi tarafından açılan el sanatları kurslarına yöneliyor. Kadınlar kurslarda; amigurumi oyuncaklar ve çantalar gibi ürünler yaparak hem moral buluyorlar hem de aile ekonomilerine katkıda bulunuyorlar. Haftanın 5 günü devam eden kursa gelen kadınlar, yeni beceriler kazanıyorlar. Kadınların elinde ince ince işlenen amigurumi bebekler, 300 TL ile bin 300 TL arasında alıcı buluyor. "Bizim bu depremi atlatabilmemiz için uzun seneler lazım" Kursta revaçta olan amigurumi oyuncaklar ve çantalar yaptıklarını söyleyen Halk Eğitim Merkezinden Usta Öğretici Serpil Güven, "Burada bayanlara el sanatları dersi veriyorum. Burada biz bayanlara yönelik onların hem morallerini hem yaşantılarına biraz renk getirmek amacıyla beceri kursları veriyoruz. Bunlardan ürettiklerini satabilme en azından aile ekonomisine katkıda bulunabilmeleri için çeşitli ürünler yapıyoruz. Şu an revaçta olan amigurumi oyuncaklar ve çantalar yapıyoruz. Bunları da pazarlıyoruz. Kursumuz haftanın 5 günü var. Kursa öğlen başlıyoruz, ikindin 5 gibi bitiriyoruz. Deprem psikolojisini bir nevi atabiliyorlar. Bizim bu depremi atlatmamıza uzun seneler lazım. Zamanla atlatılacak şu an burası onlar için moral deposu olarak düşünüyorum" dedi. "Hayallerle uyuyup hayallerin olmadığı bir sabaha uyandık" Kursun yorucu değil tam tersi iyileştirici olduğunu dile getiren Hatice İnanç ise, "6 Şubat depreminde çok ağır şeyler yaşadık. Hayallerle uyuyup hayallerin olmadığı bir sabaha uyandık. Çoğu insan ailesini, çocuğunu, eşini kaybetti. Kendi bedeninden kolunu, bacağını kaybeden insanlar gördük. Çaresizliği gördük. Biz o sabah kıyameti yaşadık. Burada depremzede bayanların kendilerini iyileştirmeleri için Halk Eğitim Merkezi tarafından amigurumi el sanatları kursu açıldı. Peluş ayıcıklar, bebekler, çantalar, sepetler, ceket ve hırka yün olarak her şeyi yapıyoruz. Yaklaşık 5 aydır kursumuz var 5 ayda çıkarttığımız ürünleri burada sergiliyoruz. Fiyat aralığı 300 TL ile başlayıp bin 300 TL civarına kadar çıkabiliyor. Yaptığımız ürünlere göre fiyat aralığı değişiyor. Kurs yorucu değil tam tersi iyileştirici bir iş, biz bunları işleyerek, psikolojik yönden kafamızı biraz toparladığımız için bize yorucu gelmiyor. Severek yapıyoruz" şeklinde konuştu.
Adana Hayali hostes olmaktı trafik kazası hayatını kararttı Adana’da arkadaşlarının ısrarı üzerine gece dışarı çıkınca bindiği otomobilin tıra arkadan çarpması sonucu hem bedensel engelli kalan hem de konuşma kabiliyetini kaybeden genç kızın hayali hostes olmaktı Edinilen bilgiye göre kaza, Sarıçam ilçesine bağlı Ahmet Zenbilci Bulvarı’nda 10 Aralık günü meydana geldi. Tofaş marka 20 AGR 112 plakalı otomobilin park halindeki 01 CTV 81 plakalı tıra arkadan çarptığı kaza anbean güvenlik kameralarına yansıdı. Kazayı gören vatandaşlar durumu sağlık, polis ve itfaiye ekiplerine bildirdi. Olay yerine gelen itfaiye ekipleri araç içerisinde sıkışan 5 kişiyi çıkarttı. Kazada hastaneye kaldırılan bir kişi yapılan müdahalelere rağmen kurtarılamazken 4 kişi ağır yaralandı. Ağır yaralılardan biri olan Firdevs Erol (16) ise yapılan tedaviler sonucunda hayata tutundu. 10 Aralık tarihinde gerçekleşen kazada ağır yaralanan Erol, en büyük hayali hostes olmaktı. Doktorlardan alınan bilgiye göre kazada ağır yaralanan Erol’un tekrar yürüyebilmesi için 2 yıl boyunca fizik tedavi görmesi gerekecek. Aynı zamanda Erol konuşma kabiliyetini de kaybetti. “İşe giderken izin istedi vermedim, kaza haberini aldım” Olay günü işe giderken kızının kendisinden dışarı çıkmak için izin istediğini fakat izin vermediğini ifade eden Hatice Atay (35), “İzin vermemiştim fakat arkadaşlarının ısrarı ile çıkmıştı. İşyerine vardığımda arkadaşları kazanın olduğunu arayıp bana söylediler. 2 ay yoğun bakımda yattı şu an tedavilerine evde devam ediyoruz” diye konuştu. “Kızımın durumundan kaynaklı işten ayrıldım” Kızının durumundan dolayı ona bakmak için işten ayrıldığını belirten Atay, “Şu an evdeyim, çalışmadığım için de maddi durumumuz biraz kısıtlı ama elimden geldiği kadar kızımı desteklemeye çalışıyorum” dedi. “Kızımın en hızlı şekilde iyileşmesini istiyorum” Çeşitli yardımlarla Firdevs’i fizik tedaviye götürdüğünü ifade eden Atay, “Şu an kızım fizik tedavi alıyor. Fizik tedavi almasının en büyük sebebi çevremin, ailemin yardımcı olması, onların desteği olmasa buralara kadar gelemezdik. Şu an kızımın daha hızlı iyileşmesini istiyorum. Özel doktora götürmek tabi ki isterim fakat imkanlar el vermiyor. Devlet hastanelerinde ki doktorlar da çok güzel ilgileniyor fakat onların vakitleri kısıtlı olduğu için pek fazla ilgilenemiyorlar" ifadesini kullandı “Firdevs’in en büyük hayali hostes olmaktı” Kızının çok hareketli cıvıl cıvıl olduğunu ve en büyük hayalinin hostes olduğunu söyleyen Atay, “Hostes olmak için son senesini dışardan okuyup hostes olmak için hazırlanıyordu. Allah izin verirse tedavilerinin ardından da hostes olacak kızım. Bu hayalini gerçekleştirebilmesi için doktorlar tedavi sürecinin tedaviye bağlı olarak 1-2 sürebileceğini söylediler” diye konuştu.