EKONOMİ - 18 Eylül 2017 Pazartesi 10:11

Gelir ve yaşam koşulları araştırması sonuçları açıklandı

A
A
A
Gelir ve yaşam koşulları araştırması sonuçları açıklandı

En yüksek gelir grubunun toplam gelirden aldığı pay yüzde 47,2'ye yükseldi.

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), 2016 yılı gelir ve yaşam koşulları araştırmasının sonuçlarını açıkladı. Buna göre, hanehalkı kullanılabilir gelirinin, hanehalkı büyüklüğü ve kompozisyonu dikkate alınarak hesaplanan eşdeğer hanehalkı büyüklüğüne bölünmesi ile elde edilen eşdeğer hanehalkı kullanılabilir fert gelirine göre; en yüksek gelire sahip yüzde 20'lik grubun toplam gelirden aldığı pay bir önceki yıla göre 0,7 puan artarak yüzde 47,2, en düşük gelire sahip yüzde 20'lik grubun aldığı pay 0,1 puan artarak yüzde 6,2 oldu. Buna göre, toplumun en zengin yüzde 20’sinin gelirinin en yoksul yüzde 20’sinin gelirine oranı şeklinde hesaplanan P80/P20 oranı 7,6'dan 7,7'ye yükseldi.

Gelir eşitsizliği bir önceki yıla göre 0,007 puan arttı

Gelir dağılımı eşitsizliği ölçütlerinden olan Gini katsayısı, sıfıra yaklaştıkça gelir dağılımında eşitliği, 1’e yaklaştıkça gelir dağılımında bozulmayı ifade etmektedir. 2016 yılı sonuçlarına göre Gini katsayısı bir önceki yıla göre 0,007 puan artış ile 0,404 olarak tahmin edildi.

Ortalama yıllık eşdeğer hanehalkı kullanılabilir fert geliri 19 bin 139 TL oldu

Türkiye’de ortalama yıllık eşdeğer hanehalkı kullanılabilir fert geliri bir önceki yıla göre yüzde 15,9 artarak 16 bin 515 TL’den 19 bin 139 TL’ye yükseldi.

Maaş ve ücret gelirleri yüzde 49,7 ile toplam gelirden en yüksek payı aldı

Toplam eşdeğer hanehalkı kullanılabilir fert gelirleri içerisinde en yüksek pay, bir önceki yıl ile değişim göstermeyerek yüzde 49,7 ile maaş ve ücret gelirlerine ait oldu. İkinci sırayı 2015 yılına göre 1 puan artış ile müteşebbis gelirleri (yüzde 19,8), üçüncü sırayı ise 0,4 puan azalış ile (yüzde 19,6) sosyal transfer gelirleri aldı. Müteşebbis gelirlerinin yüzde 74,7’sini tarım dışı gelirler, sosyal transferlerin ise yüzde 91,8’ini emekli ve dul-yetim aylıkları oluşturdu.

Nüfusun yüzde 14,3’ü yoksulluk sınırının altında kaldı

Eşdeğer hanehalkı kullanılabilir fert medyan gelirinin yüzde 50’si dikkate alınarak belirlenen yoksulluk sınırına göre, yoksulluk oranı bir önceki yıla göre 0,4 puanlık düşüş ile yüzde 14,3 olarak gerçekleşti. Medyan gelirin yüzde 60'ı dikkate alınarak belirlenen yoksulluk sınırına göre ise yoksulluk oranı bir önceki yıla göre 0,7 puan azalarak yüzde 21,2 oldu. Hanehalkı tiplerine göre eşdeğer hanehalkı kullanılabilir fert medyan gelirinin yüzde 50’si dikkate alınarak hesaplanan yoksulluk oranlarına bakıldığında; tek kişilik hanehalklarının yoksulluk oranının bir önceki yıla göre 0,8 puan artışla yüzde 8,9, bağımlı çocuğu olmayan hanehalklarının yoksulluk oranının 0,8 puan düşüşle yüzde 4, bağımlı çocuğu olan hanehalklarının yoksulluk oranının ise 0,2 puan düşüşle yüzde 17,9 olduğu görüldü.

Okur-yazar olmayanların yüzde 26,2’si, yükseköğretim mezunlarının yüzde 1,7’si yoksul

Eşdeğer hanehalkı kullanılabilir fert medyan gelirinin yüzde 50’si dikkate alınarak hesaplanan yoksulluk oranına göre; okur-yazar olmayanların yüzde 26,2’si, bir okul bitirmeyenlerin yüzde 24,1’i yoksul iken, bu oran lise altı eğitimlilerde yüzde 12,5, lise ve dengi okul mezunlarında ise yüzde 6,2 oldu. Yükseköğretim mezunları ise yüzde 1,7 ile en düşük yoksulluk oranının gözlendiği grup oldu.

Sürekli yoksulluk oranı yüzde 14,6 oldu

Dört yıllık panel veri kullanılarak hesaplanan sürekli yoksulluk oranı, eşdeğer hanehalkı kullanılabilir fert medyan gelirinin yüzde 60’ına göre son yılda ve aynı zamanda önceki üç yıldan en az ikisinde de yoksul olan fertleri kapsamaktadır. Buna göre, 2015 yılında sürekli yoksulluk oranı yüzde 15,8 iken 2016 yılında bu oran yüzde 14,6 oldu.

Konuta ilişkin en önemli problem izolasyondan dolayı ısınma sorunu oldu

Nüfusun yüzde 42,2’si konutunda izolasyondan dolayı ısınma sorunu yaşarken, yüzde 38,1’i sızdıran çatı, nemli duvarlar, çürümüş pencere çerçevesi ve yüzde 24,5'i trafik veya endüstrinin neden olduğu hava kirliliği, çevre kirliliği veya diğer çevresel sorunlar yaşadı.

Taksit ödemeleri veya borçları olanların oranı yüzde 68 oldu

Nüfusun, yüzde 68’i konut alımı ve konut masrafları dışında taksit ödemeleri veya borçları olduğunu yüzde 65,4’ü yıpranmış ve eskimiş mobilyalarını yenileme ihtiyacını ekonomik nedenlerle karşılayamadığını ve yüzde 17,4'ü konut masraflarının hanelerine çok yük getirdiğini beyan etti.

Maddi yoksunluk oranı yüzde 32,9 oldu

Finansal sıkıntıda olma durumunu ifade eden maddi yoksunluk; çamaşır makinesi, renkli televizyon, telefon ve otomobil sahipliği ile beklenmedik harcamalar, evden uzakta bir haftalık tatil, kira, konut kredisi, borç ödemeleri, iki günde bir et, tavuk, balık içeren yemek ve evin ısınma ihtiyacının ekonomik olarak karşılanamama durumu ile ilgili hanehalklarının algılarını yansıtıyor. Yukarıda belirtilen dokuz maddenin en az dördünü karşılayamayanların oranı olarak tanımlanan ciddi maddi yoksunluk oranı 2015 yılında yüzde 30,3 iken 2016 yılında 2,6 puanlık artışla yüzde 32,9’a yükseldi. 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Erzurum “Vakıf kültürümüzü yaşatmak geçmişe olan borcumuzdur” Erzurum Vakıflar Bölge Müdürü Murat Uslu, vakıf kültürünün toplumsal dayanışmanın mihenk taşı olduğunu ifade etti. Türkiye’de 6 Mayıs-12 Mayıs tarihleri, Vakıf Haftası olarak kutlanıyor. Vakıfları ve vakıf kültürünü yaşatmanın geçmişe borç, geleceğe karşı sorumluluk olduğunu anlatan Erzurum Vakıflar Bölge Müdürü Murat Uslu, “Kadim vakıf kültürünü yaşatan vakıflarımızın Vakıf Haftası kutlu olsun. Vakıf kültürü, kadim medeniyetimizin paha biçilemez miraslarından biri olarak günümüze kadar ulaşmış bir kültürdür. Bu kültürün mihenk taşı, yardımlaşma ve dayanışmadır. Bu mihenk taşının yeri, şefkat ve merhamet ile sağlamlaşmakta, güçlenmektedir. Vakıflarımız, geçmişten bugüne ortaya koydukları gayret ve samimiyet ile nice hayatlara, gönüllere dokunmuştur ve dokunmaya devam etmektedir. Hem ülkemiz topraklarında hem de gönül coğrafyamızda nice eşsiz çalışmayı hayata geçiren vakıflarımız, hem milletimizin hem de çeşitli coğrafyalarda yaşayan toplumların gönlünü, muhabbetini kazanmıştır. Bu kazanım, hiçbir maddi kazanç ile elde edilemeyecek kadar kıymetli bir kazanımdır. Dayanışma ve yardımlaşma ruhunu güçlü bir şekilde yaşatan vakıf kurucuları, vakıf çalışanları ve yardımseverlere bu vesileyle bir kez daha şükranlarımızı ifade ediyoruz. Vakıflarımızı ve vakıf kültürümüzü yaşatmak geçmişe borcumuz, geleceğe karşı sorumluluğumuzdur.”
Aydın Kuyucak’ta vatandaşlar keşkek hayrında buluştu Aydın’ın Kuyucak ilçesine bağlı kırsal Azizabat Mahallesi’nde düzenlenen keşkek hayrında binlerce vatandaş bir araya geldi. Azizabat Mahalle Muhtarı Mustafa Özden öncülüğünde dördüncüsü düzenlenen keşkek hayrına Kuyucak Belediye Başkanı Uğur Doğanca, çevre mahallelerin muhtarları, mahalle sakinleri ve davetliler katıldı. Mahalle Cemiyet Alanında düzenlenen mevlidli keşkek hayrında konuklara keşkeğin yanı sıra turşu, pilav ve helva ikram edildi. “15 yıl önceki hayalimizi gerçekleştirdik” Kuyucaklıların yanısıra çevre ilçelerden de katılımın gözlendiği hayır etkinliğinin 4. defa düzenlendiğini ve geleneksel hale getirileceğini ifade eden Mahalle Muhtarı Mustafa Özden: “Muhtarlıkta ikinci dönemim ve mahalle halkımızın destekleri ile bu hayrımızı gerçekleştiriyoruz. Bizden önceki muhtarımızın başlattığı bu geleneği yaşatmak için çalışıyoruz. Vatandaşlarımıza ve Kuyucak Belediye Başkanımıza katkılarından dolayı çok teşekkür ediyorum. Kuyucak Belediye Başkanımız Uğur Doğanca ile 15 yıl öncesine dayanan bir hayalimiz vardı. Ben Azizabat Mahallemize Muhtar, o da Kuyucak’a Belediye Başkanı seçilmek için birbirimize söz vermiştik. Ben 5 yıl önce muhtar seçildim ama başkanımız o dönem seçimlere girmemişti. Şu an ise ikimizde verdiğimiz sözü tutmuş olduk. Dostluğumuzda devam ediyor. Öncelikle çok değerli başkanıma ve mahalle halkımıza çok teşekkür ediyor, hayrımızın Allah katında kabul görmesini diliyorum” dedi. Hem hayra iştirak etmek hem de mahalle halkını ziyaret etmek için etkinliğe katıldığını ifade eden Kuyucak Belediye Başkanı Uğur Doğanca: “Kültürel değerlerimizin eskiden beri yaşatıldığı Azizabat Mahallemizdeki geleneksel hayra katıldık. Bundan sonraki süreçlerde de bu tarz kültürel değerlerimize sahip çıkmak ve yaşatılması için katkıda bulunmak amacıyla var gücümüzle çalışmaya devam edeceğiz. Mustafa Muhtarımızla çok eskiye dayanan dostluğumuz var. Bir araya geldiğimizde söylediğimiz onun muhtar benim de belediye başkanı olma hayalimiz vardı. Ama o beni beklemedi ve bir dönem önce muhtar oldu. Ben ise bu seçimlerde başkan seçildim. Geçmişten gelen bağımız ise devam ediyor. Kendisine ve bize görevlerimizin hayırlı olmasını diliyorum” dedi.