SAĞLIK - 05 Temmuz 2016 Salı 14:05

Halsizlikle gitti, karaciğerinde 2 kilo 300 gram tümör çıktı

A
A
A
Halsizlikle gitti, karaciğerinde 2 kilo 300 gram tümör çıktı

Halsizlik şikayetiyle hastaneye giden Hüseyin Ergüleç’in karaciğerinden 2 kilo 302 gram ağırlığında tümör çıkarıldı.

İzmir’de yaşayan ayakkabı ustası Hüseyin Ergüleç, 5 ay önce yorgunluk ve kilo kaybı yaşamaya başladı. Haftada 5 kilo veren ve yatağa mahkum olan Ergüleç’e, gittiği hastanede karaciğerinde tümör tespit edildiği söylendi. Tümörün, normal bir insanın karaciğerinin iki katı ağırlığında olan Hüseyin Ergüleç, İzmir Üniversitesi Hastanesi’nde geçirdiği başarılı operasyonun ardından sağlığına kavuştu. Hüseyin Ergüleç, zor günleri geride bıraktığını kaydederek, “Şubat ayından buyana sağlık sorunları yaşıyordum. Nedensiz zayıflamaya ve bu nedenle halsizleşmeye başladım. Kısa sürede 30 kilo verdim ve yataktan çıkamaz hale geldim. Hastaneye gittiğimde karaciğerimde çok büyük bir tümör kitlesinin olduğunu söylediklerinde büyük bir şok yaşadım” dedi.

“Hayallerimin peşinden gideceğim”

Bugüne kadar önemli bir rahatsızlık yaşamadığını kaydeden Hüseyin Ergüleç, “Karaciğerimdeki tümör kitlesinin tespitinden sonra yaşama olan bakışım değişti. İzmir Üniversitesi Hastanesi Organ Nakli Birimi Sorumlu Hekimi Prof. Dr. Murat Sözbilen ve ekibine teşekkür ediyorum. Beni bu zorlu ameliyata iyi şekilde hazırlayarak yaşama tutunmamı sağladılar. Artık ertelediğim tüm hayallerimin peşinden gideceğim. Sevdiklerime daha fazla zaman ayıracağım. Gezmediğim, görmediğim şehirleri ve ülkeleri gezmek istiyorum. Kendimi çok iyi hissediyorum. Sağlığın kıymetini daha iyi anladım” diye konuştu.

“Tümör, karaciğer kapasitesinin iki katı büyüklüğünde”

İzmir Üniversitesi Hastanesi Organ Nakli Birimi Sorumlu Hekimi Prof. Dr. Murat Sözbilen, Hüseyin Ergüleç’in yaklaşık 1,5 ay süren önemli bir ön hazırlık sürecinin ardından ameliyat edildiğini belirterek, tümörün sık rastlanan tipte ve büyüklükte olmadığını söyledi. Prof. Dr. Sözbilen, şunları söyledi: “Hüseyin Ergüleç’in halsizlik ve hızlı kilo kaybı şikayetleri vardı. Yaptığımız tetkikler sonucunda karaciğerinde 2 kilo 302 gram büyüklüğünde bir tümör olduğunu gördük. Normal bir karaciğer yaklaşık 1000-1500 gram ağırlığındadır. Karaciğer sol tarafı ve sağ tarafının büyük bir kısmı tümörle kaplıydı. Bu nedenle organlarında yer değişiklikleri vardı. Tümörü cerrahi olarak çıkarmak mümkün değildi. Ayrıca bu durumda karaciğer nakli de yapılamıyor."

“Kalan karaciğer yetersizdi”

Prof. Dr. Murat Sözbilen, “Tümörlü alanın bölünerek çıkarılması gerekiyordu. Bu amaçla hastanemizin bilgisayarlı tomografi cihazının yardımıyla kalan karaciğerin yeterliliğini hesapladık. Yapılan incelemede tümörlü alanın çıkarılmasının ardından kalan karaciğerin yetmeyeceğini gördük. Bu nedenle operasyondan bir ay önce tümörlü alanın damarlarını tıkadık ve kalan tarafın büyümesini planladık. Ardından yaptığımız yeni hesaplama ile kalan karaciğerin istediğimiz ölçüye geldiğini gördük. Cerrahi açıdan zor bir ameliyattı. Ancak Hüseyin dediklerimize harfiyen uydu ve bu büyük ameliyatı başarıyla tamamladık. Hüseyin, bundan sonraki yaşamına sağlıklı şekilde devam edecek” diye konuştu.
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul İstanbul’da düzenlenen “Mahzen-34” operasyonunda elebaşılığını Sezai Gülmez’in yaptığı organize suç örgütü çökertildi İstanbul’da düzenlenen “Mahzen-34” operasyonunda elebaşılığını Sezai Gülmez’in yaptığı organize suç örgütü çökertildi. Operasyonda elebaşının da içerisinde bulunduğu organize suç örgütü üyesi 9 şüpheli yakalandı. İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, İstanbul’da düzenlenen “Mahzen-34” operasyonunda elebaşılığını Sezai Gülmez’in yaptığı organize suç örgütünün çökertildiğini belirterek operasyonda elebaşının da içerisinde bulunduğu organize suç örgütü üyesi 9 şüphelinin yakalandığını kaydetti. "Aziz milletimizin bilmesini isterim ki; hangi büyüklükte olursa olsun organize suç örgütlerini çökertip, adalete teslim edeceğiz. Şafak sökerken de gün batarken de operasyonlarımız devam edecek" diyen Bakan Yerlikaya şunları kaydetti: "Emniyet Genel Müdürlüğü KOM Başkanlığı koordinesinde; İstanbul İl Emniyet Müdürlüğü Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğünce yapılan çalışmalar sonucu elebaşılığını Sezai Gülmez’in yaptığı organize suç örgütü üyesi şüphelilerin; suç işlemek amacıyla örgüt kurmak, kasten adam öldürmeye teşebbüs, iş yerlerine yönelik çok sayıda molotofkokteyli ve silahlı saldırı, genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması, 6136 sayılı kanuna muhalefet, tehdit ve mala zarar verme suçlarını işledikleri tespit edildi. Operasyon sonucu 3 adet ruhsatsız tabanca, çok sayıda şarjör ve fişeğe el konuldu. Operasyonları gerçekleştiren kahraman polislerimizi tebrik ediyorum. Allah ayağınıza taş değdirmesin. Milletimizin duası sizinle."
Adana Dede Korkut hikayeleri Türklerde kadının konumunu ortaya koyuyor Çukurova Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Refiye Şenesen, “Türk Kültüründe Dede Korkut Kitabı” adlı konferansında Dede Korkut hikayelerindeki kadının konum ve önemine değindi. Prof. Dr. Şenesen, Çukurova Üniversitesi Türkoloji Araştırmaları Merkezi’nde (ÇÜTAM) verdiği konferansta, Dede Korkut Hikayelerinde genel olarak Oğuzların birtakım mücadelelerinin yer aldığını ifade ederek, “Bu mücadelelerin ikisi Oğuzların kendi aralarında yaptıkları mücadelelerdir. Bunlardan birinde Dirse Han ve oğlu Boğaç Han arasında geçer. Bir başka mücadele ise İç Oğuz ve Taş Oğuz karşılaşır” dedi. Prof. Dr. Şenesen, şunları kaydetti: “Dede Korkut Hikayelerinde sağlam temellere oturtulmuş bir sosyal yapıyla karşılaşırız. Eski kültür hayatımızı ile ilgili zengin bilgiye bu hikayelerde rastlıyoruz. Hikayelerde toplumun başında hanlar hanı diye gösterilen Begil oğlu Emren Hikayesinde padişah olarak ifade edilen Bayındır Han vardır. Bayındır Han’ın hikayelerindeki rolü beylere akın izin vermek, divanı toplamak, yılda bir defa büyük bir ziyafet vermektir. Hikayelerde kahraman olarak görünmez.” Dede Korkut Hikayelerinde hemen hemen tüm hikayelerde kadının önemli bir yer tuttuğunu söyleyen Ç.Ü. Fen Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Refiye Şenesen, “Kadın bir güzellik sembolü olmanın yanında sosyal hayat içinde erkeğin yanında onun eşi ve ortağı olarak yer alır. Kadın sosyal hayat içinde düşüncesi alınan, eş seçiminde özgür, vefa duygusu gelişmiş, anne, iffet sahibi, saygı duyulan biridir. Bu özelliklerinin yanı sıra ata biner, kılıç kullanır, ok atar ve erkeklerle yarışır” şeklinde konuştu. Konferans sonunda Prof. Dr. Refiye Şenesen’e teşekkür belgesi verilirken hatıra fotoğrafı çekimi de gerçekleştirildi.