SPOR - 11 Nisan 2023 Salı 12:28

Haluk Özsevim: 'AKRA Gran Fondo'nun tüm geliriyle depremzede çocuk ve gençlere bisiklet alacağız'

A
A
A
Haluk Özsevim: 'AKRA Gran Fondo'nun tüm geliriyle depremzede çocuk ve gençlere bisiklet alacağız'

AKRA Gran Fondo Antalya, 29-30 Nisan arasında Antalya’nın Kemer ilçesinde gerçekleştirilecek. Tour Of Antalya Proje Koordinatörü Haluk Özsevim, bu yıl yarışmanın konseptinde değişiklik yaptıklarını dile getirerek, “Organizasyonun tüm geliriyle depremzede çocuk ve gençlere bisiklet alacağız” dedi.

Antalya Valiliği, Gençlik ve Spor Bakanlığı, Türkiye Bisiklet Federasyonu, Antalya Büyükşehir Belediyesi, Kemer Belediyesi ve Konyaaltı Belediyesi’nin katkılarıyla düzenlenecek AKRA Gran Fondo'da dünyanın dört bir yanından Antalya Kemer'e gelecek olan amatör bisikletçiler, yarış boyunca sporun ve Kemer'in eşsiz doğal güzelliklerine yakından tanık olacak. Bu yıl elde edilecek kayıt gelirleri, 11 ilde büyük yıkıma neden olan depremlerden etkilenen çocuklar için değerlendirilecek. Kayıt gelirleri ile alınacak olan bisikletler, Gençlik ve Spor Bakanlığı işbirliğiyle depremzede çocuklara dağıtılacak. Yarışmaya bu yıl da ilginin yüksek olacağını dile getiren Tour Of Antalya Proje Koordinatörü Haluk Özsevim, “Gran Fondo Antalya’yı 30 Nisan tarihinde gerçekleştireceğiz. Bu sene 6. kez düzenleyeceğimiz yarışta geçtiğimiz yıl yaklaşık 700 sporcu start aldı. Organizasyona bu yıl yine 700 ila bin sporcu aralığında katılım bekliyoruz. Bu sene yarışmamızın ayrı bir özelliği var. Tour Of Antalya organizasyonunu, yaşanan deprem felaketi sebebiyle iptal etmiştik. AKRA Gran Fondo yarışında da bu sebeple yeni bir konsept oluşturmak istedik. Hem Valilik ile hem de Spor ve Gençlik İl Müdürlüğü ile yaptığımız toplantılar neticesinde projemize bir sosyal sorumluluk da ekledik. Yarışın bütün gelirleriyle bisiklet alarak yine Spor ve Gençli Bakanlığı ile koordineli bir şekilde deprem bölgesindeki çocuklara ve gençlere dağıtacağız. O yüzden heyecanlıyız. Keyifli bir iş olacağından eminiz” diye konuştu.

“Antalya’da şehrin tüm bileşenleri tarafından destekleniyor”

İHA'ya konuşan Haluk Özsevim, organizasyona olan ilgiden memnun olduklarını söyleyerek, “Yarışmaya katılacak sporseverlerin 29 Nisan tarihine kadar ön kayıtlarını tamamlaması gerekiyor. Organizasyon 30 Nisan tarihinde Kemer’de gerçekleşecek. 48 ve 98 kilometrelik iki etaptan oluşacak. Yarışmamıza Türkiye’de lisansı olan amatör sporseverlerin tamamı katılabilir. Geçtiğimiz yıl ilk kez Kemer’de düzenledik bu yarışı. Çünkü Kemer, doğasıyla ve coğrafi özellikleriyle çok güzel bir bölge. Sporcular tarafından çok da ilgi gördü diyebilirim. Bu yıl da ilginin çok fazla olacağından eminiz. Organizasyonumuzun bu yıl sosyal sorumluluk projesi kapsamında yapılacak olması, Antalya’da şehrin tüm bileşenleri tarafından desteklenmesini sağlıyor. Yarışma neticesinde elde edilen gelirlerin tamamı ile bisikletlerimizi alacağız ve Gençlik ve Spor Bakanlığı’nın belirlediği bölgelerde dağıtımlarını gerçekleştireceğiz. Amacımız deprem felaketinin yaşandığı bölgelerde sosyal hayatın normale dönmesi için elimizden geldiğince destek olabilmek” açıklamalarında bulundu.

48 ve 98 kilometrelik iki etapdan oluşacak

Uluslararası Bisiklet Birliği-UCI ve Türkiye Bisiklet Federasyonu yönetmeliklerine göre düzenlenen 2 parkurdan oluşan yarış, pek çok ülkeden amatör bisikletçiyi Antalya Kemer'de ağırlamaya hazırlanıyor. 98 kilometre uzunluğuyla yarışın en uzun parkuru olan AKRA Parkuru, toplamda 2 bin metreden fazla tırmanışa sahip. Kemer Olbia Parkı’ndan başlayacak olan parkur, geçen zorlu yaklaşık 6 saatin ardından aynı noktada son bulacak. Yarışın bir diğer parkuru olan AG Tohum Parkuru ise 48 kilometre mesafeden oluşuyor. Yarışçıların 537 metreden fazla tırmanışa sahip olacağı parkur Kemer Olbia Parkı’ndan başlayacak ve aynı noktada bitecek. Antalya ve Kemer’in manzarası kilometreler boyunca tüm sporculara eşlik edecek.

Yunus Kılıç - Yunus Emre Öztaş
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Bakan Yerlikaya: “BTÖ’ye yönelik düzenlenen ‘Bozdoğan-30’ operasyonlarında 147 örgüt üyesi şüpheli yakalandı” İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, Bölücü Terör Örgütüne (BTÖ) yönelik düzenlenen “Bozdoğan-30” operasyonlarında 147 örgüt üyesi şüphelinin yakalandığını açıkladı. İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’nın paylaştığı bilgilere göre, İl Jandarma Komutanlıklarınca Adıyaman, Ağrı, Aydın, Burdur, Diyarbakır, Edirne, Erzurum, Gaziantep, Giresun, Hatay, İstanbul, Kocaeli, Kilis, Osmaniye, Rize, Siirt, Şırnak, Tekirdağ ve Van’da operasyonlar düzenlendi. Jandarma tarafından 19 ilde düzenlenen operasyonlarda şüphelilerin, sosyal medya hesapları üzerinden terör örgütü propagandası yaptıkları, terör örgütüne üye olma ve terör örgütüne yardım ve yataklık etme suçlarını işledikleri tespit edildi. Emniyet Müdürlükleri tarafından ise İstanbul, Mersin, Ankara, Antalya, Aydın, Denizli, Elazığ, İzmir, Kilis, Manisa, Mardin, Sivas, Şanlıurfa, Şırnak ve Van’da operasyonlar düzenlendi. İstanbul İl Emniyet Müdürlüğü, İstihbarat ve TEM Şube Müdürlüğünce yapılan çalışmalar sonucu İstanbul merkezli Ankara ve Şanlıurfa’da düzenlenen operasyonlarda şüphelilerin, bölücü terör örgütünün “Basın Yapılanması” içerisinde faaliyet gösteren, terör örgütüyle bağlantılı ve terör örgütü lehine yayın yapan haber sitelerinde faaliyet yürüterek propaganda içerikli program ve haberler yaptıkları, sosyal medya hesapları üzerinden terör örgütü propagandası yatıkları ve terör örgütünün basın komitesi içerisinde faaliyet yürüterek, örgüte yönelik yayın yapan kanallarda muhabirlik yaptıkları tespit edildi. Emniyet ekipleri tarafından diğer illerde yapılan operasyonlarda ise şüphelilerin, nevruz etkinliklerine katılarak terör örgütünün propagandasını yaptıkları, 2022 yılı içerisinde ülkemize illegal yollardan geçtikleri tespit edilerek yakalanan terör örgütü mensuplarına ülkemize geçişleri sırasında yardım ettikleri, geçmiş dönemlerde terör örgütü içerisinde faaliyet yürüttükleri ve haklarında kesinleşmiş hapis cezası ve aranma kayıtları bulundukları tespit edildi. Operasyonlar sonucunda çok sayıda ruhsatsız tabancaya, çok sayıda av tüfeğine, plastik el bombası ve çok sayıda dijital materyal ve örgütsel dokümana el konuldu.
Bayburt Çoruh’un su seviyesi yağışlarla birlikte yükseldi etrafında çay keyifleri başladı Bayburt kent merkezinin ortasından geçen, Türkiye’nin en hızlı, dünyanın ise ikinci hızlı akan nehri unvanına sahip Çoruh Nehri’nin su seviyesi, kar sularının erimesiyle ve bahar yağışlarının bol olmasıyla birlikte yeniden yükseldi. Kışın donan, bu aylarda ise kar sularıyla beslenerek artan debisiyle güzel görüntüler oluşturan Çoruh’a karşı Bayburtluların çay keyfi başladı. Havaların ısınmasıyla beraber nehir kenarında bulunan çay evlerini dolduran Bayburtlu vatandaşlar Çoruh’a karşı çay içerek, dondurma yiyerek keyifli vakit geçiriyorlar. Bahar aylarında su seviyesi bir hayli artan, yaz aylarında suyu çekilen nehir kenarında vatandaşlar hem yürüyüş yapıyorlar, hem de dalga sesleri eşliğinde çay içerek sohbet ediyorlar. Dalga sesleriyle huzur bulan Bayburtlular, nehrin önceki yıllarda taştığını şimdilerde ise su seviyesinin yeterli olduğunu belirttiler. Çoruh’a karşı arkadaşlarıyla birlikte çay içmeye gelen Kemalettin Demir isimli vatandaş, havaların biraz daha ısınmasıyla nehrin suyunun giderek yükseleceğini, debisinin artacağını belirterek, "Çoruh’un suyunun daha yüksek olduğu zamanlarda, su köprünün alt kısmına vururdu. Su köprüden taşardı, çarşı sele uğrardı. Şu an su seviyesi normal aşırı değil ancak kurumuş da değil. Yağmur sularıyla nehir beslendi, havalar biraz daha ısındıkça su seviyesi daha da çoğalır. Çoruh’a karşı çay içmeyi çok seviyorum. Benim işim çay içmek. Çoruh’un kenarı, temiz hava, suyun sesi bundan iyisi mi var? Çoruh’a karşı çay içmek sevdiğim bir aktivite, ben seviyorum. Nehir boyunca siz de insanları görürsünüz herkes Çoruh kenarında, genellikle Çoruh’a karşı oturuyorlar" dedi. Temiz havada rıhtımda çay keyfi yapan Orhan Çınar isimli Bayburtlu, "Dağdaki karların erimesinden dolayı, Nisan yağmurlarının yüksek yerlere yağmasından dolayı nehrimizin suları yükseldi. Biz de rıhtımda çay keyfi yapıyoruz. Çoruh kenarında hava almak, çay içip sohbet etmek benim için büyük bir zevk" diyerek konuştu. Bahar yağmurları ve kar sularıyla Çoruh’un debisinin arttığını belirten Adem Aka, "Yağan yağmurlar, kar sularının nehire karışması sonucu Çoruh’umuzun su seviyesi bayağı bir arttı. Önceki yıllarda suyun köprünün üzerinden taştığı zamanları da hatırlıyorum. Bu sene su seviyesi yüksek ama taşkına neden olmaz. Şu an Çoruh’un bu durumu ideal, su seviyesi bir hayli yüksek" ifadelerini kullandı. Su seviyesinin bir ay daha yükseleceğini tahmin eden Fatih Demirer isimli vatandaş ise, "Eriyen karlarla, yağmur sularıyla beraber kaynaklar çoğaldı, Çoruh Nehri’nin debisi yükseldi. Eskiden bu köprünün üzerinden suların taşarak taşkına neden olduğunu bizler iyi biliyoruz, hatırlıyoruz. Bu yükseliş hemen hemen bir ay daha devam eder. Mayıs ayından sonra sulama sezonu başlayınca biraz daha su seviyesi düşer. Bundan sonra yağışlarla beraber sel baskınları da olabilir" şeklinde konuştu.
Erzincan Annesini ayı yiyen ve ölmekten gazeteci tarafından kurtarılan keçi yavrusu büyüdü Erzincan’da yaklaşık 1 ay önce annesini ayı yiyen ve ölmekten gazetecinin sayesinde kurtulan oğlak büyüdü. Kendisini ziyarete giden gazeteciyle adeta hasret giderdi. Erzincan’ın Çağlayan beldesinden Munzur Dağlarına trekking yapmak için yaklaşık 2 bin metre rakıma çıkan Murat Aydemir ve beraberindeki arkadaşı doğadan gelen inleme sesi üzerine irkildi. Bir süre etrafa bakınan Aydemir, yarısı yenmiş kalan kısmı da toprağa gömülen keçiyi ve kış uykusundan uyanan ayının ayak izlerini gördü. Ayı tarafından öldürülen keçinin yanına giden Aydemir ve arkadaşı çalılıkların dibinden bir ses duymaları üzerine baktıklarında kısa bir süre önce dünyaya gelen keçi yavrusunu fark ettiler. Murat Aydemir, bitkin ve ölmek üzere olan keçi yavrusuna, şeffaf eldivenin parmak kısmını biberon gibi kullanıp içerisine ılık su ve şeker katıp süt niyetine içirdi. Bir süre sonra karnı doyan yavru keçi kendini toparladı. Sırt çantasına yavru keçiyi koyarak köye dönen Aydemir, keçinin sahibi olan Çağlayan Beldesinden Abdullah Anlar’a ulaştı. Munzur Dağından köye yaklaşık 2 saatlik yolu gazetecinin sırt çantası içerisinde gelen yavru keçi, kanguru yavruları misali çantayı barınağı gibi sahiplendi. Şirinliğiyle mutluluk kaynağı olan yavru keçi, dışarı çıkarıldığında dönüp dolanıp çantanın yanından ayrılmak istemedi. “O oğlak büyüdü” Murat Aydemir aradan geçen yaklaşık 1 ay sonra oğlağı görmek için Abdullah Anlar’ın ağılına gitti. Diğer oğlaklarla birlikte gayet sağlıklı görünen keçi yavrusu, hayatını kurtaran insana adeta vefa gösterisinde bulundu. Aydemir ile hasret gideren oğlak tebessüm ettirdi.