SAĞLIK - 26 Mart 2018 Pazartesi 11:26

Hamileliğin çikolata kistine olan etkisi

A
A
A
Hamileliğin çikolata kistine olan etkisi

Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Doç. Dr. Taner Usta, hamileliğin çikolata kistine olan etkisi hakkında açıklamalarda bulundu.

Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Doç. Dr. Taner Usta, hamileliğin çikolata kistine olan etkisi hakkında açıklamalarda bulundu. Doç. Dr. Usta, hamileliğin, çikolata kistine iyi geldiği gibi yaygın bir kanının 20'nci yüzyıl başlarından itibaren akıllara yerleşmiş bir durum olduğunu belirtirken, tedavisi hakkında biLgiler de verdi. 

Hamileliğin, çikolata kistine iyi geldiği gibi yaygın bir kanı bulunduğunu söyleyen Doç. Dr. Taner Usta, ''Bu fikir 20'nci yüzyıl başlarından itibaren akıllara yerleşmiş bir durumdur. Çikolata kisti için hamilelik, 1950 ve 1960'lı yıllarında başlarından itibaren bir tedavi yöntemi olarak önerilmiştir. Bu dönemlerde çikolata kisti bulunan kadınların vaka sunumlarında gebelikten sonra çikolata kistinin ortadan kalktığı bilgileri yer almaktadır. Ancak bilindiği üzere vaka sunumları bilimsel olarak en düşük kanıt gücüne sahip verilerdendir. Her zaman gerçekleri yansıtmayabilir. Günümüzde ise tedavi olarak hamilelik uluslararası endometriozis yönetimi kılavuzlarında yer almamaktadır ve hamileliğin, çikolata kistini yok ettiği düşüncesi bir mit olarak değerlendirilmektedir'' şeklinde konuştu.

Hamilelik ve çikolata kistinin ilişkisi 

Çikolata kisti olan kadınların, diğer kronik ağrı koşullarında olduğu gibi beynin ağrı sürecinde bir değişiklik yaşadığını belirten Doç. Dr. Usta, özellikte Pelvis’te (leğen kemiğinin içinde) bulunan sinirlerin, kronik ağrısı olmayan kadınlara göre daha hassas olduğuna vurgu yaptı. Usta, menstrual döngünün, bu hassas sinirleri tahriş ettiğini, uyardığını ve ağrı yollarını güçlendirdiğini belirterek, çikolata kisti olanların adet döneminin, normal bir adet dönemine göre çok daha ağrılı geçtiğini ifade etti.

Ağrı yollarının güçlenmesini önlemenin yollarından birinin de düzenli menstrüasyonu tamamen durdurmaktan geçtiğini dile getiren Doç. Dr. Usta, çikolata kisti olan kadınların hormonal kontraseptif kullanımıyla ağrı şikayetlerinin kontrol altına alabilmesinin bu şekilde sağlandığını belirtti. Doç. Dr. Usta, bu tarz tedavi yöntemleri ile çikolata kistinin büyümesinin engellenmesi ve kist kaynaklı belirtilerin bastırılabilmesinin mümkün olduğunu da sözlerine ekledi.

Gebelik döneminde salgılanan hormonların kistin büyümesini engelleyebildiği ya da küçülmesini sağlayabildiğini dile getiren Doç. Dr. Usta, ''Hamilelik sırasında kadınlarda menstrüasyon olmadığı için, gebelikle çikolata kisti kaynaklı ağrıların hafiflemesi mümkün olabilmektedir. Ancak diğer taraftan gebeliğin hassas pelvik sinirlere ekstra baskı yapmasından dolayı çikolata kisti ile ilişkili ağrının daha da kötüleşmesi de ihtimaller dahilindedir. Doğum gerçekleştikten sonra azalmış olan ağrının geri dönmesi oldukça sık görülmektedir'' diye konuştu.

Özellikle doğum sonrası adet döngüsünün eski hale gelmesi ile beraber, çikolata kisti odaklarında ya da ağrı yollarında herhangi uzun zamanlı bir değişiklik olmamasından dolayı bu ağrıların geri geldiğini söyleyen Doç. Dr. Usta, gebeliğin baskılayıcı etkisinin geçici olduğunu, bununla birlikte çikolata kisti olan kadınların erken doğum yapma, sezaryen olma, düşük doğum ağırlıklı bebek doğurma ve düşük yapma olasılıklarının sağlıklı bireylere göre daha da arttığını ifade etti.  

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Bakan Tunç: “Filistin’in BM üyeliğinin Konseyi’nde tekrar görüşülmesi özgür Filistin için önemli bir adımdır” Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, “Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nun, Filistin’in BM üyeliğinin Konseyi’nde tekrar görüşülmesi özgür Filistin için önemli bir adımdır” dedi. Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nun Filistin’in BM’ye üyeliğinin tekrar görüşülmesini talep eden karar tasarısını kabul etmesinin ardından açıklama yaptı. Bakan Tunç, karar tasarısının özgür Filistin için önemli bir adım olduğunu değinerek, “Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nun, Filistin’in BM üyeliğinin BM Güvenlik Konseyi’nde tekrar görüşülmesi ve gözlemci statüsünde olan Filistin’e bazı ilave haklar tanınmasını talep eden karar tasarısını kabul etmesi özgür Filistin için önemli bir adımdır. Ülkemizin yanı sıra 80’e yakın ülkenin ortak sunucusu olduğu karar tasarısının 143 evet oyuyla kabulü, Birleşmiş Milletler üyesi ülkelerin 7 Ekim’den bu yana işgalci İsrail tarafından soykırıma uğrayan Filistin’e desteğini göstermesi açısından önemlidir. 1967 sınırları temelinde bağımsız Filistin devletinin varlığı kabul edilmelidir. Filistin halkı kendi ata yurtlarında, insan onuruna yakışır şekilde yaşamalıdır” ifadelerine yer verdi. İsrail’in saldırılarının son bulması gerektiğini belirten Bakan Tunç, “Gazze ve Refah bölgesinde çocuk, kadın, sivil demeden 35 bin Filistinliyi öldüren, 78 binden fazla Filistinliyi yaralayan İşgalci İsrail’e karşı uluslararası mekanizmalar artık gereğini vakit kaybetmeden yapmalıdır. İnsan haklarını yok sayan, uluslararası hukuku görmezden gelen, savaş suçu işleyen ve soykırım yapan İsrail’in saldırıları son bulmalıdır. İsrailli yetkililer Uluslararası Ceza Mahkemesi huzuruna çıkarılmalı, gereken ceza verilmelidir. İşgalci İsrail Devletinin Uluslararası Adalet Divanınınca verilen tedbir kararına uyması sağlanmalıdır. Türkiye olarak, Filistinli kardeşlerimizin haklı davalarında yanlarında olmaya, dünyada adaleti ve hakkaniyeti savunmaya devam edeceğiz” ifadeleri kullanıldı.