SAĞLIK - 22 Kasım 2017 Çarşamba 16:09

İleri Kalp Yetmezliği Merkezi’nde yaşam boyu ücretsiz muayene

A
A
A
İleri Kalp Yetmezliği Merkezi’nde yaşam boyu ücretsiz muayene

Yakın Doğu Üniversitesi Hastanesi ve Dr.Suat Günsel Girne Üniversitesi Hastanesi işbirliğinde kurulan İleri Kalp Yetmezliği Merkezi’nde yaşam boyu ücretsiz muayene ve kontrol hizmeti alacak ileri düzey kalp hastalarının ücretleri, Yakın Doğu Üniversitesi Vakıf tarafından karşılanacak belirtildi.

Yakın Doğu Üniversitesi Hastanesi ve Dr.Suat Günsel Girne Üniversitesi Hastanesi Kardiyoloji ve Kalp Damar Cerrahisi Ana Bilim Dalları birlikteliğinde düzenlenen basın toplantısında, toplumun kalp hastalıkları ile ilgili farkındalığını artırmak, hastalara bütünsel tedavi imkanları sunmak ve gelecekteki uygulamalarla ilgili bilinçlendirilmesini sağlamak amacıyla Yakın Doğu Üniversitesi Hastanesi ve Dr. Suat Günsel Girne Üniversitesi Hastanesi’nde eş zamanlı olarak İleri Kalp Yetmezliği Merkezi'nin Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nde kurulduğu açıklandı.

Uzmanlar tarafından yapılacak değerlendirmelerde ileri kalp yetmezliği saptanan hastaların, yaşamları süresince ayaktan muayene ve takiplerinden doğacak ücretlerin, Yakın Doğu Üniversitesi Vakıf tarafından karşılanacak   belirten Yakın Doğu Üniversitesi Hastanesi Başhekimi Uzm. Dr. Sevim Erkmen sözlerine söyle devam etti : “Kalp yetersizliği, yaşamı tehdit eden global bir halk sağlığı sorunu olup, ülkemizde ve dünyada kalp hastalıklarından ölümler birinci sırada yer almaktadır. Bu hastaların hayatta kalma oranları bağırsak, prostat ve meme kanserlerinden daha kötü oluyor. Bu nedenle hastanelerde Kalp Yetersizliği kliniklerinin kurulmasının önemi birkez daha ortaya çıkıyor.”

Prof. Dr. Duygu; “70 yaş üzerinde 10 kişiden birinde kalp yetersizliği görülüyor”

Yakın Doğu Üniversitesi Hastanesi Kardiyoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Hamza Duygu, gerçekleştirdiği konuşmada, son yıllarda sıklığı artan ve birçok kanser türünden bile daha ölümcül olan kalp yetersizliği konusunda toplumu bilinçlendirmek, erken tanı ve tedavinin önemini vurgulamak gerektiğini söyleyerek, kalp yetersizliğinin, kalbin yapısal ya da fonksiyonel birtakım hastalıklarının sonucunda, kalp kasında meydana bozukluklar sonucu oluşan klinik bir semptom olduğunu ifade etti. Toplumda çok sık görülen ve ölümcül olan kalp hastalıkları ile ilgili halkı bilinçlendirmenin önemine değinen Prof. Dr. Hamza Duygu, toplumda kalp hastalıklarının yüzde 2 oranında görüldüğünü ve yaşlanan nüfusla birlikte giderek arttığını söyledi. 70 yaş üzerinde 10 kişiden birinde kalp yetersizliği görüldüğünü, özellikle ileri evre kalp yetersizliğinde 2 hastadan birinin bir yıl içinde kaybedildiğini dolayısıyla bu hastalarda erken tanı, uygun tedavi yöntemlerinin geliştirilmesi ve bu hastaların sıkı takip edilmesinin hayati önem arzettiğini söyleyen Prof. Dr. Hamza Duygu şöyle devam etti; “Birçok semptomsuz kalp yetersizliği hastası olmakla birlikte, kalp yetersizliğinin temel belirtileri nefes darlığı, efor töleransında azalma, halsizlik, yorgunluk, ve bacaklarda ödem olarak sıralayabiliriz. Ancak her zaman bu şikayetlerin görülmesi gerekmiyor. Bazen hastalar ani ölümle, hastaneye kalbi durmuş bir şekilde ulaştırılabiliyor. Tanıda bir takım kan tetkikleri, elektrokardiyografi, akciğer filmi ve ekokardiyografi ve birtakım gelişmiş tetkikler yapılmaktadır. Tedaviyi ise 4 ana grupta inceleyebiliriz. Birincisi yaşam tarzı değişikliği, ikinci grup tedavi şekli ilaç tedavisi, ilaç tedavileri ile hastalığın önlenemediği durumlarda ise cihaz tedavilerine başvurmaktayız. Bunlar kalp pilleri ve yapay kalplerdir. Tüm bunlar yapıldıktan sonra yanıt alınamayan durumlarda son çare kalp naklidir. Dolayısıyla bu ilerliyici ölümcül hastalıkta erken tanı ve tedavi son derece önemli ve tanı konduktan sonra bu hastaların özelleşmiş merkezlerde özeliklle bu alanla ilgilenen hekimler tarafından takip edilmesi son derece önemlidir. 

Hastaların yaşam kalitesinin arttırmak için düzenli takip ve ilaç tedavisi önemli

Türkiye’de en önemli kalp yetersizliği merkezi bulunan Ege Üniversitesi’nde, kalp yetersizliği hastalarının takip ve tedavisini yapmış olan Yrd. Doç. Dr. Hatice Kemal, ileri evre kalp yetersizliği olan hastaların yaşam kalitesinin arttırılması ve yaşam süresinin uzatılmasının temelinde düzenli takip ve ilaç tedavisinin yer aldığını söyledi. Her ileri kalp yetmezliği olan kişinin doktoru ile tedavi seçeneklerini ayrıntılı olarak görüşmesi gerektiğini, hastalığın seyrinde kötüleşme olabildiğini, amaçlarının bunun önlenmesi temeline dayandığını ifade etti. Yrd. Doç. Dr. Hatice Kemal şöyle devam etti; “Bunu önlemede kişinin sigarayı bırakması, su ve tuz tüketimini dengelemesi ile eğitimler alması gerekli. Bunlar hastalığın ilerlemesine engel olmada bir miktar imkan sağlıyor. Bu konuda eğitilmiş hemşire, doktor ve personelin bulunduğu özelleşmiş merkezlere ciddi ihtiyacımız var. Hastalığın seyri geri dönüşümsüz bir yola girmeden kişilerin bu eğitimleri almaları yaşam sürelerini uzatacaktır. Özelleşmiş kalp yetersizliği takip ve tedavi polikliniği ile amacımız ileri evre kalp yetersizliği olan hastalara düzenli aralıklarla ücretsiz takip imkanı sunmak, yaşam süresi ve kalitesini artıracak tedavi seçeneklerini sunmaktır. Maalesef adamızda kalp damar hastalığı çok yaygın. Karşılaştığımız birçok hastanın da aslında yeterli ve uygun tedavi almadığını görüyoruz ve düzenli takipleri yapılmıyor. Oysa biliyoruz ki artık dünyada düzenli takip ve iyi bir tedavi ile çok daha kaliteli yaşamları olabiliyor.”

Hastaların ücretsiz ve düzenli olarak takip edilebilecekleri bu merkezde, ilaç tedavilerinin yanı sıra ek cerrahi seçenekleri açısından da değerlendirileceklerini söyleyen Yrd. Doç. Dr. Hatice Kemal, kalp kapak ve kalp damar hastalıkları gibi durumların da değerlendirilebileceğini söyledi. Yeni gelişen ilaçlarla ilgili bilgiler de veren Yrd. Doç Dr. Hatice Kemal, bunları kullanmaya uygun hastaların yaşam sürelerinin uzatılabileceğini söyledi. Tüm ileri kalp yetersizliği hastalarını özelleşmiş deneyimli ekipten oluşan tek bir çatı altında toplanıp takip edilmesi ve hastalığın seyrinde kötüleşme olduğunda erken müdahale edilmesinin yaşam süresi ve yaşam kalitesinin uzaması açısından büyük önem taşıdığını belirtti.

Doç Dr. Coşkun; “Hastaların en az 3 ayda bir takip için hekime gelmeleri gerek”

Dr. Suat Günsel Girne üniversitesi Hastanesi’nin de İleri Kalp Yetmezliği Merkezi ile eşgüdümlü olarak çalışacağını söyleyen Doç Dr. Uğur Coşkun, kalp yetersizliğinde erken tanının ve takibin önemini vurgulayarak, bu hastaların en az 3 ayda bir takip için hekime gelmeleri gerektiğini belirtti. Hastaların ilçalarını hekimin tavsiye ettiği gibi düzgün şekilde kullanmaları gerektiğini hatırlatan Doç Dr. Uğur Coşkun, sigara ve alkol kullanımından mutlaka uzak durulması gerektiğini ifade ederek hastaların bu anlamda da bu merkezde bilgilendirileceklerini ifade etti.

Prof. Dr. Korkmaz; “Yakın Doğu Üniversitesi Hastanesi Kalp Damar Cerrahisi Ekibi olarak her türlü cerrahi müdahaleyi yapabilecek durumdayız”

Yakın Doğu Üniversitesi hastanesi Kalp ve damar cerrahisi anabilim dalı başkanı Prof. Dr. Aşkın Ali Korkmaz da kalp yetersizliği ve cerrahi tedavilere ilişkin konuşmasında, Kalp ve damar cerrahisi ekibinin belli bir hasta grubunda koroner bypass ve kapak ameliyatları ile fayda sağlayabildiklerini, kalp kasının çok bozulduğu durumlarda kapak tamiri ameliyatlarında da oldukça tecrübeli olduklarını söyledi. Bütün bu medikal ve cerrahi tedavilere rağmen kontrol altına alınmayan hastaların ise kalp nakline ihtiyaç duyduklarını, Yakın Doğu Üniversitesi hastanesi Kalp damar cerrahisi ekibinin nakil konusunda da oldukça tecrübeli olduklarını söyledi. Kalp nakli için birtakım sertifikasyonların da gerektiğini ifade eden Prof. Dr. Aşkın Ali Korkmaz, yine Kalp Damar Cerrahisi Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Özlem Balcıoğlu’nun bu sertifikasyonlara ve deneyime sahip olduğunu, Yakın Doğu Üniversitesi Hastanesi Kalp Damar Cerrahisi ekibi olarak her türlü cerrahi müdahaleyi yapabileceklerini sözlerine ekledi.
  

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Tenis tarihinde ilk kez Quad Milli Takımı Dünya finallerinde Antalya Megasaray Tenis Akademi’de gerçekleşen 21 ülkeden toplamda 44 takımın katıldığı BNP Paribas Tekerlekli Sandalye Dünya Takımlar Şampiyonası’na wild card ile katılan Quad Milli Takımı Brezilya’yı 2-1 mağlup ederek adını tarihte ilk kez finale yazdırdı. Kaptanlığını Sinem Oğuz’un yaptığı Uğur Altınel, Ahmet Kaplan, Ali Ataman ve Fatih Karataş’tan oluşan Quad Milli Takımı Şampiyona boyunca Amerika’yı 2-1, Avustralya’yı 2-1 ve Büyük Britanya’yı 2-1 yenerek grubunu lider olarak tamamladı. Grubundan lider bitirip diğer grubun ikincisi Brezilya ile yarı final mücadelesine çıkan milliler ilk maçında Uğur Altınel sahne aldı. Uğur’un dünya 13 numarası Leandro Pena’ya 6-1, 6-3 mağlup olmasıyla Türkiye 1-0 geriye düştü. İkinci maçta dünya 11 numarası milli sporcu Ahmet Kaplan, Ymanitu Silva’yı 6-4, 6-0 yenerek seride durumu 1-1’e getirdi. Serinin kazananını belirleyecek çiftler maçında Ali Ataman/Ahmet Kaplan ikilisi Leandro Pena/ Ymanitu Silva çiftini 7-6, 6-0 mağlup ederek Türkiye’yi 2-1 Brezilya karşısında öne geçirdi ve final biteni cebine koydu. Milliler dünya şampiyonluğu için yarın 11.00’de başlayacak karşılaşmalarda Şili ile karşılaşacak. "Şampiyonluk için korta çıkıyoruz" Milli takımın final başarısını değerlendiren Türkiye Tenis Federasyonu Başkanı Cengiz Durmuş, “Çocuklarımızın korttaki mücadelesi heyecanımızı gittikçe artırıyor. İlkleri yaşamaya alışmış bir federasyon olarak teniste dünyanın iyi takımları arasına girdiğimizi, bir tenis ülkesi olduğumuzu hep söylüyorduk. Bugün çocuklarımız dünya kupasında dünyanın en iyilerini yenerek finale geldi. Şampiyonluk için korta çıkıyoruz. Çocuklarımız yürekleriyle milli formayı canı gönülden taşımayı ve kortlarda mücadele vermeyi başardılar” dedi. Bu tür organizasyonlara ev sahipliği yapmanın oluşturduğu etkiye dikkat çeken Durmuş, “Çocuklarımız bu turnuvada wild cardla yani puanı yetersiz olduğu halde turnuva ülkesinde olduğu için özel davetle oynayabilme fırsatı buldu. Çocuklarımız dünyanın en iyilerini yenerek namağlup olarak finale geldi. Bu bizim ülkemizde tenise verilen değerin, ilginin arttığının ve hatta çığ gibi büyüdüğünün bir göstergesi” diye konuştu. "İnanılmaz bir duyguydu" Karşılaşmaları değerlendiren milli sporcu Ahmet Kaplan ise, “İnanılmaz bir duyguydu. Teklerde durum 1-1’di karar double’ını oynuyorduk çiftler maçında. Elimizden gelen her şeyi yaptık. İnanılmaz bir savaş vardı. Her şeyimizi verdik. Çok mutluyuz, evimizdeyiz. Yarın final maçımız var kupayı alacağız” dedi. Milli sporcu Ali Ataman ise final karşılaşmasına hazır olduklarını ifade ederek şöyle konuştu: “Şili favori takımdı. Ama bu dakikadan sonra bizim için fark etmez. Herkesi yenecek güçteyiz. Yarın çok büyük bir başarıyla bu işi sonlandıracağız.”