DÜNYA - 07 Mart 2024 Perşembe 20:39 | Son Güncelleme : 07 Mart 2024 Perşembe 20:45

İsveç, NATO’nun 32’nci üyesi oldu

A
A
A
İsveç, NATO’nun 32’nci üyesi oldu

NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, “İsveç NATO'nun 32. üyesi oldu ve masamızda hak ettiği yeri aldı” dedi.

Türkiye ve Macaristan’ın onayının ardından İsveç, NATO’ya katılım belgelerini ABD’ye teslim ederek ittifakın 32’nci üyesi oldu. NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg yaptığı açıklamada, “Artık resmileşti. İsveç, NATO'nun 32. üyesi oldu ve masamızda hak ettiği yeri aldı. İsveç'in katılımı NATO'yu daha güçlü, İsveç'i daha güvenli ve tüm ittifakı daha güvenli kılıyor. Pazartesi günü NATO karargahında bayraklarını göndere çekmeyi sabırsızlıkla bekliyorum” dedi.

“İsveç artık bir NATO üyesidir”

İsveç Başbakanı Ulf Kristersson yaptığı açıklamada, “İsveç artık bir NATO üyesidir. Bizi 32. üye olarak karşıladığınız için tüm müttefiklere teşekkür ederim. Birlik, dayanışma ve yük paylaşımı için çaba göstereceğiz ve Washington Antlaşması değerlerine tam olarak bağlı kalacağız: özgürlük, demokrasi, bireysel özgürlük ve hukukun üstünlüğü. Birlikte daha güçlüyüz” ifadelerini kullandı.
Öte yandan, İsveç ve komşusu Finlandiya, Ukrayna’daki savaş sonrasında 2022 yılı mayıs ayında NATO’ya üyelik müracaatında bulunmuştu. Finlandiya, geçtiğimiz nisan ayında ittifakın 31’inci üyesi olmuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Adana Dede Korkut hikayeleri Türklerde kadının konumunu ortaya koyuyor Çukurova Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Refiye Şenesen, “Türk Kültüründe Dede Korkut Kitabı” adlı konferansında Dede Korkut hikayelerindeki kadının konum ve önemine değindi. Prof. Dr. Şenesen, Çukurova Üniversitesi Türkoloji Araştırmaları Merkezi’nde (ÇÜTAM) verdiği konferansta, Dede Korkut Hikayelerinde genel olarak Oğuzların birtakım mücadelelerinin yer aldığını ifade ederek, “Bu mücadelelerin ikisi Oğuzların kendi aralarında yaptıkları mücadelelerdir. Bunlardan birinde Dirse Han ve oğlu Boğaç Han arasında geçer. Bir başka mücadele ise İç Oğuz ve Taş Oğuz karşılaşır” dedi. Prof. Dr. Şenesen, şunları kaydetti: “Dede Korkut Hikayelerinde sağlam temellere oturtulmuş bir sosyal yapıyla karşılaşırız. Eski kültür hayatımızı ile ilgili zengin bilgiye bu hikayelerde rastlıyoruz. Hikayelerde toplumun başında hanlar hanı diye gösterilen Begil oğlu Emren Hikayesinde padişah olarak ifade edilen Bayındır Han vardır. Bayındır Han’ın hikayelerindeki rolü beylere akın izin vermek, divanı toplamak, yılda bir defa büyük bir ziyafet vermektir. Hikayelerde kahraman olarak görünmez.” Dede Korkut Hikayelerinde hemen hemen tüm hikayelerde kadının önemli bir yer tuttuğunu söyleyen Ç.Ü. Fen Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Refiye Şenesen, “Kadın bir güzellik sembolü olmanın yanında sosyal hayat içinde erkeğin yanında onun eşi ve ortağı olarak yer alır. Kadın sosyal hayat içinde düşüncesi alınan, eş seçiminde özgür, vefa duygusu gelişmiş, anne, iffet sahibi, saygı duyulan biridir. Bu özelliklerinin yanı sıra ata biner, kılıç kullanır, ok atar ve erkeklerle yarışır” şeklinde konuştu. Konferans sonunda Prof. Dr. Refiye Şenesen’e teşekkür belgesi verilirken hatıra fotoğrafı çekimi de gerçekleştirildi.