ASAYİŞ - 30 Haziran 2023 Cuma 09:24

Kendine ait taşınmazı eşinin görüşünü almadan satanlara Yargıtay'dan kötü haber

A
A
A
Kendine ait taşınmazı eşinin görüşünü almadan satanlara Yargıtay'dan kötü haber

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi, "Eşin kendi adına kayıtlı taşınmazı eşinin görüşünü almadan satması güven sarsıcı bir davranış olup diğer eşin kişilik haklarına saldırı teşkil eder" dedi.

İçtihat Bülteni’nden edinilen bilgiye göre, “Davacı-davalı erkek vekili 10.01.2022 tarihli cevaba cevap ve karşı davaya cevap dilekçesinde özetle; davacı-karşı davalı erkek vekili, iddiaların asılsız olduğu, kadının engelli eşini başkalarının yardımına muhtaç bırakıp evi sebepsiz terk ettiği, kredinin kadının evi terk etmesinden sonraki bir zamanda ihtiyaç nedeniyle çektiğini, satıldığı iddia edilen gayrimenkulün ise kadının istemi üzerine satıldığı, oğlu Mustafa’nın evini kendisinin aldığını bu nedenle kadının davasının reddine karar verilmesini” talep etti.

“Davalı-davacı kadın vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; iddiaların asılsız olduğu, adeta evi terke zorlayan davacı erkek olduğu, bağımsız konut temin etmediği gibi eve dön ihtarını da bağımsız olmayan bu konuta yaptığı, evlilik birliği içinde edindikleri gayrimenkulleri habersiz satarak oğluna daire aldığı ve bu alım için ayrıca kredi çekerek borçlandığını, dolayısıyla kızının evinden başka gidecek yer bulamayan kadın yokluğa düşmüş olması göz önünde bulundurularak, adli yardım talebinin kabulü ile asıl davanın reddine, 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesi gereğince tarafların boşanmalarına, kadın yararına 50.000,00 TL maddî ve 50.000,00 manevî tazminat ile 1.000,00 TL tedbir ve sonrasında yoksulluk nafakasına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin karşı tarafa yüklenilmesini” dava ve talep etti.

İlk derece mahkemesi erkeğin boşanma davasını kabul etti. Kadının karşı dava olarak ileri sürdüğü boşanma davasını reddetti

İlk Derece Mahkemesi “davacı erkek tarafından Kumru Noterliği aracılığı ile davalı kadına terk ihtarı gönderildiği, terk ihtarının davalı kadına tebliğ edildiği, eldeki davanın terk ihtarından 2 ay sonra açılmış olduğu, dosya çerçevesinde dinlenen tanık beyanlarından davacı erkek ve davalı kadının, davacı erkeğin ilk eşinden olan oğlu, gelini ve çocuklarıyla uzun yıllardır birlikte yaşadıkları, davalı kadının davacı kocadan ayrı bir konut talebinde bulunmadığı, davalı kadının evi terk etmesinden önce değil terkten sonra davacı erkek tarafından bir tarla satışının yapılmış olduğunun anlaşıldığı, davalı kadının evi terk etmesinin haklı bir sebebe dayanmadığı gerekçesi ile davacı erkeğin 4721 sayılı Kanun'un 164 üncü maddesinde düzenlenen terk hukuksal sebebine dayalı boşanma davasının kabulüne, tarafların boşanmalarına, karşı davanın reddine” karar verdi. İlk Derece Mahkemesinin kararına karşı süresi içinde davalı - davacı kadın vekili istinaf başvurusunda bulundu.

Bölge Adliye Mahkemesi erkeğin boşanma davasını reddetti, kadının boşanma davasını kabul etti ancak kadın lehine manevi tazminat vermedi

Bölge Adliye Mahkemesi “somut olayda erkeğin ihtarı samimi olmadığı bu nedenle davacı erkeğin terke dayalı boşanma davasının reddinin gerektiği belirtilerek hükmün kaldırılmasına davacı-karşı davalı erkeğin davasının reddine karar verilmiş kadının davası açısından ise erkeğin kendi adına kayıtlı taşınmazı eşinin görüşünü almadan sattığı anlaşıldığından bu vakıanın davacı erkeğe kusur olarak yüklenmesinin gerektiğini, bu durumda boşanmaya sebep olan olaylarda davacı-davalı erkeğin tam kusurlu olduğu belirtilerek gerekçenin düzeltilmesine, 6100 sayılı Kanun'un (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (3) üncü alt bendi gereğince kadının istinaf başvurusunun kısmen kabulüne infazda tereddüte mahal vermemesi için hükmün bu kısmının kaldırılmasına, yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle kadının davasının kabulü ile 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince tarafların boşanmalarına, davalı-davacı kadın yararına 25.000,00 TL maddî tazminata, şartları oluşmayan manevî tazminat talebinin reddine, davalı-davacı kadın yararına aylık 500,00 TL tedbir ve 750,00 TL yoksulluk nafakasına” karar verdi.

Bölge Adliye Mahkemesinin kararına karşı süresi içinde taraf vekillerince temyiz isteminde bulunuldu. Böylelikle dosya, Yargıtay 2. Hukuk Dairesi gündemine taşındı. Yargıtay 2. Hukuk Dairesi kadın lehine manevi tazminat verilmelidir dedi

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi, bozma ilâmında şu ifadelere yer verdi.

“Bölge Adliye Mahkemesi tarafından yukarıda da belirtildiği üzere; erkeğe "kendi adına kayıtlı taşınmazı eşinin görüşünü almadan sattığı" vakıasının kusur olarak yüklenildiği, kadından habersiz yapılan bu eylemin ekonomik anlamda güven sarsıcı davranış niteliğinde olduğu, belirlenen ve gerçekleşen bu kusurun kadının kişilik haklarına saldırı teşkil ettiği anlaşılmaktadır. 4721 sayılı Kanun'un 174 üncü maddesinin ikinci fıkrası şartları kadın yararına oluşmuştur. Hal böyle iken Bölge Adliye Mahkemesince kadının yararına uygun miktarda manevî tazminat hükmedilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile manevî tazminatın reddine karar verilmesi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir.”

Kararı değerlendiren İstanbul Barosu üyesi Avukat Fatih Karamercan şunları söyledi: “Boşanma davalarının çoğunda, boşanma ve mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklı alacakların tahsil kabiliyetini azaltmak veya yok etmek için boşanma davası açılmadan eşlerden biri veya her ikisi kendi adına kayıtlı malları satmaktadır. Yargıtay 2. Hukuk Dairesi’ne göre, eşin kendi adına kayıtlı malı, eşinin görüşünü almadan satması, boşanma davası açısından kusur oluşturmaktadır. Yargıtay 2. Hukuk Dairesi’nin bu kararı dışında 14 Aralık 2020 ve 09 Kasım 2016 tarihli kararları ile de ‘eşin kendi adına kayıtlı malı, eşinin görüşünü almadan satması’ vakıası diğer eş açısından manevî tazminat sebebi olmuştur. Bu vakıa ile bağlantılı olarak Yargıtay 2. Hukuk Dairesi’nin 25 Nisan 2018 tarihli kararına göre, ‘eşinden habersiz kredi çekme’ vakıası güven sarsıcı davranış olarak kabul edilmesine rağmen manevî tazminat sebebi olarak görülmemiştir”

 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Konya Hasan Kılca: “Muhtarlarımızla ilçemiz için omuz omuza çalışmaya devam edeceğiz” Konya’nın merkez Karatay İlçe Belediye Başkanı Hasan Kılca, ilçede görev yapan muhtarlarla bir araya geldi. Başkan Kılca, bugüne kadar olduğu gibi 31 Mart Yerel Seçimleri’nin ardından yeni dönemde de iş birliği ve dayanışma içinde olmayı sürdüreceklerinin altını çizdi. Karatay Muhtarlar Derneği’nde düzenlenen toplantıda yeni dönemde yapılacak hizmetlerle ilgili istişarelerde bulunuldu. Toplantıya Karatay Kaymakamı Cengiz Ayhan, Karatay Belediye Başkanı Hasan Kılca, AK Parti Karatay İlçe Başkanı Mehmet Genç ve Karatay’da görev yapan muhtarlar katıldı. Dernek Başkanı Eken’den Başkan Hasan Kılca’ya teşekkür Karşılıklı istişare ile mahallelerin temel ihtiyaçlarının ele alındığı toplantıda ilk olarak söz alan Karatay Muhtarlar Derneği Başkanı ve Divanlar Mahalle Muhtarı Ali Eken, Karatay’a yapılan yatırımlarda büyük emekleri bulunan Karatay Belediye Başkanı Hasan Kılca başta olmak üzere herkese teşekkür etti. Ali Eken, muhtarlar olarak Karatay’ın değişim süreci için ellerinden gelen desteği vermeye devam edeceklerini kaydetti. “Yeni dönemde de muhtarlarımızla el ele omuz omuza çalışacağız” Toplantıda hayata geçirdikleri yatırımlar ile yeni dönem projelerini anlatan Karatay Belediye Başkanı Hasan Kılca, muhtarları millete hizmet yolunda en büyük yol arkadaşları olarak gördüklerini söyledi. Yeni dönemde de 63 mahalle muhtarıyla el ele, omuz omuza birlikte çalışacaklarına vurgu yapan Başkan Hasan Kılca; “Karatay yerel yönetim hizmetlerinde örnek bir ilçedir. Yeniden bismillah diyerek, bu dönem için mahallelerimize, ilçemize hizmet edeceğiz. Yeni seçilen ve mevcut muhtarlıkları devam eden arkadaşlarımıza hayırlı olmasını temenni ediyorum. Birlik ve beraberliğin en üst düzeyde yaşandığı Karatay’ımızda teşkilatlarımız, sivil toplum kuruluşlarımızın hepimizin amacı ilçemize en iyi şekilde hizmet etmek. Yeni dönemimiz için mahallelerimizde verdiğimiz sözler var. Hizmet için kolları yeniden sıvadık. 5 yıllık süre içerisinde birçok hizmetimiz oldu. Şimdi artık iş zamanı, yeni başarı hikayeleri yazma zamanı. Hazreti Mevlana’nın, Şemsi Tebrizi Hazretleri’nin medfun olduğu Karatay’ımıza ne kadar hizmet etsek az. Onun için durmak yok yeniden hizmete devam diyoruz” ifadelerini kullandı. Karatay İlçe Kaymakamı Cengiz Ayhan da, mahalle muhtarlarının yerel yönetimler ile kamu ve kurumların ayrılmaz bir parçası olduğunu söyleyerek; görevine devam eden ve yeni seçilen tüm muhtarlara çalışmalarında başarılar diledi. AK Parti Karatay İlçe Başkanı Mehmet Genç de, 31 Mart Yerel Seçimleri sonrasında göreve yeni başlayan ve güven tazeleyen bütün muhtarları tebrik ederek, bu dönemde de Karatay için el birliği ile çok çalışacaklarını söyledi. Genç, önceki dönemde ilçeye hizmet eden muhtarlara da teşekkür etti.
Muş Muşlu ailelerin evlat nöbeti devam ediyor Muş’ta çocukları terör örgütü PKK tarafından kaçırılan aileler, DEM Parti il binası önündeki oturma eylemini kararlılıkla sürdürüyor. Muş’ta çocuklarını terör örgütü PKK’nın pençesinden kurtarmak isteyen ailelerin DEM Parti il binası önündeki eylemi devam ediyor. Aileler, çocuklarının en kısa sürede güvenli bir şekilde evlerine dönmesini beklerken, toplumun da bu konuda destek olmasını istedi. Çocuklarına kavuşma ümidiyle her hafta çarşamba günü DEM Parti il binası önünde bir araya gelen aileler, "Anneler direniyor" ve "Yeter artık evlatlarımızı bırakın" pankartları açtı. Anne ve babalar, yıllardır hasretle bekledikleri çocuklarına teslim olmaları için çağrıda bulundu. Baba Halit Altun, 2014 yılında çocuğunu okuldan alıp götürdüklerini ifade ederek, "Yaklaşık 5 yıldır HDP il binasının önüne gelip nöbet tutuyoruz. Nöbet tutmamızın amacı onlardan çocuklarımızı istiyoruz. Bu çocukların sorumlusu HDP ve PKK’dir. Biz sizden çocuklarımızı istiyoruz. Çocuklarımızı getirmeyene kadar bilin ki biz kapınızı terk etmiyoruz. Tek istediğimiz çocuklarımızdır. Sizden başka bir şey istemiyoruz. Size ihtiyacımız da yok. Çocuklarımız için kapınızda nöbet tutuyoruz ve bir an evvel çocuklarımızı getirin. Çocuklarımızı getirmediğiniz müddetçe biz sizin kapının terk etmiyoruz. Bunun bilincinde olun. Kulaklarınıza pamuk tıkamayın. Sesimizi duyun. Oğlum sesimi duyuyorsun dön. Orası bize göre değil, ne babamız var orada ne ailemiz var orada. Yuvanıza gel" dedi. Anne Ayten Koçhan ise oğlu Ersin’in 8 yıldır kaçırıldığını belirterek, "İki yıldır eylem yapıyoruz. Halen de yapmaya devem ediyoruz. Çocuğum gelsin gelmesin ben eylemime devam ediyorum. PKK ve HDP’den çocuğumu istiyorum. Ersin oğlum görüyorsan duyuyorsan dön yavrum. Yolunuz yol değil. Yeter artık gelin teslim olun. Biz ciğerlerimizin ve evladımızın peşindeyiz. Artık evlat hasretine dayanamıyoruz. Ben rahatsızım, babam rahatsız oğlum. Gel teslim ol. Onların çocukları okullarda, sizler de dağların başında yavrum. Bütün çocuklara sesleniyorum, gelin teslim olun. Yeter analar babalar ağladı" şeklinde konuştu.
Mersin Mersin’de ’Kadın ve Bisiklet’ etkinliği Mersin Büyükşehir Belediyesi Kadın ve Aile Hizmetleri Dairesi Başkanlığı bünyesindeki Etkinlik ve Sanat Merkezinde ‘Kadın ve Bisiklet’ temalı sanat çalışması etkinliği düzenledi. Etkinlikte; kadınların sosyalliğini artırmak, sanat çalışmalarında yer almalarını desteklemek, çevre bilinci oluşturmak, özgürlük ve bisiklet konularında farkındalık oluşturmak amaçlandı. Tuvalini ve boyasını kapıp gelen kadın ve çocuklar, denize karşı açık alanda renkleri özgürce kullandı. Etkinlikte, TADEKA (Tarsus’a Değer Katanlar Kurulu) Plastik Sanatlar Kurulu’ndan 42 sanatsever de yer aldı. Sanatın iyileştirici gücünü hep birlikte deneyimleyen kadınlar, hem sosyal hem ruhsal yönden şifalandıkları güzel bir geçirdiler. “Böyle ortamlarda harika üretim çıkıyor” TADEKA Plastik Sanatlar Kurulu üyelerinden sanatçı Sema Tüfekçi, etkinlik için Tarsus’tan geldiklerini ve çok güzel bir organizasyon olduğunu ifade etti. Etkinliğe katılmaktan dolayı oldukça mutlu olduğunu aktaran Tüfekçi, “Böyle ortamlarda harika üretim çıkar. Sanat demek, özgürlük demek, bisiklet de özgürlük demek. Bir kadının bisiklete binmesi ve özgürce hızlı bir şekilde gidebilmesi herhalde insanın yaşayabileceği en güzel duygulardan biridir. Bir sanatçı ancak yeteneklerini özgür bir şekilde çalıştığı zaman ortaya koyar. O yüzden bu ikisi çok güzel bir ikili” dedi. Etkinlikte herkesi kadını, doğayı ve bisikleti kendi özgün tarzı ile resmettiğini dile getiren Tüfekçi, Büyükşehir Belediyesinin yaptığı çalışmalarla diğer belediyelerin önüne geçildiğini de sözlerine ekledi. “Büyükşehir, yaptığı çalışmalarla diğer belediyelerin önüne geçiyor” Büyükşehir Belediyesinin kadına değer veren bir belediye olduğunu söyleyen Tüfekçi, “Kadına verilen değerle birlikte kadınlar güçleniyor. Sosyal ortamlarda kendisine imkân buluyor ve emeklerini bir şekilde değerlendiriyor Bunların hepsi çok önemli. Bu çalışmaların ülkemize de katkı sağlayacağını düşünüyorum. Kadınların güçlü olması demek, güçlü bir Türkiye demektir” diyerek yapılan faaliyetlerin toplumda bir değer katacağını vurguladı. Etkinlikte, kadınlar hem sosyalleşti hem de moral buldu Akademisyen Neriman Beslem, etkinliği duyunca sevindiğini ve bütün işlerini bırakıp geldiğini dile getirerek, “Benim için değerli ve çok güzel bir ortam. Kadın özgürleştiğinde bütün dünyaya hayat katar. Kadının ruhu o kadar derin ki, özgür olduğunda bütün derinlikler içerisinde insanlığın iyiliğine ve refahına olacak çok şey yapabilir. Bisiklet de doğaya uygun bir araç ve herkesin kullanması gereken bir araç. Etkinliği mükemmel buldum. Benim ruhuma çok iyi geldi. Haftanın 5 günü yoğun bir şekilde çalışıyoruz. Burada bütün stresimi attım” ifadelerini kullandı. Resim öğretmeni Esin Küçük, etkinlik sayesinde kadınların hem sosyalleştiklerini hem de moral bulduklarını ifade ederek, “Etkinlik, festival havasında çok güzel geçti ve burada olmaktan çok mutlu oldum. İyi ki gelmişim diyorum. Sosyalleştiğimiz, kadınlarla birlikte el ele olduğumuz güzel bir gün geçirdik” dedi. TADEKA üyelerinden Nagehan Kargılı, daha önce böyle bir etkinliğe hiç katılmadığını belirterek, “Daha önce arkadaşımızla böyle bir çalışma yapmamıştık. Kadınlar bir arada olmaktan dolayı mutlular. Aynı zamanda sosyalleşiyoruz. Ben daha önce böyle etkinlikleri Avrupa ülkelerinde görmüştüm ama biz bunu daha önce yaşamamıştık. Büyükşehir sayesinde bunu yaşadık. Çok memnunuz” diye konuştu.