CHP - 06 Mayıs 2015 Çarşamba 17:16

Kılıçdaroğlu: 7 Haziran’da yaşanacak Türkiye’yi inşa edeceğiz

A
A
A
Kılıçdaroğlu: 7 Haziran’da yaşanacak Türkiye’yi inşa edeceğiz

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Çanakkale’de düzenlenen mitingde seçim vaatlerini anlattı. Kılıçdaroğlu '7 Haziran’da yaşanacak Türkiye’yi inşa edeceğiz' dedi.

Miting için Çanakkale’ye gelen CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nu CHP İl Başkanı Hamza Karagöz, Belediye Başkanı Ülgür Gökhan, milletvekilleri, milletvekili adayları ve parti yöneticileri karşıladı. Kılıçdaroğlu, vatandaşları otobüsten selamlayarak, mitingin yapılacağı Cumhuriyet Meydanı'na geldi.

Çanakkalelilere hitap eden Kılıçdaroğlu, “Nasıl Çanakkale’de huzur içinde yaşıyorsanız, Türkiye'nin bütün illerinde bütün vatandaşlarımıza, yaşlı genç, kadın erkek herkese huzur içinde yaşayacağı bir Türkiye sözü veriyorum. Hiç kimseyi ötekileştirmeden, huzur, barış içinde kardeşçe yaşanacak bir Türkiye yapacağız. Bunun sözünü veriyorum. 13 yıldır iktidardalar. Seçmenler büyük bir kredi verdi. Ne diye? Biz yoksulluğu bitireceğiz dediler, 17 milyon yoksul var. Biz yasakları bitireceğiz dediler, neredeyse sokağa çıkmak yasak. Biz yolsuzluğu bitireceğiz dediler, bitirdiler mi? Onlara 13 yıllık bir kredi verildi. Ortaya çıkan 6 milyon 200 bin işsizimiz, 17 milyon yoksul var. İzledikleri dış politika sonucu olarak 2 milyon Suriyelimiz var. Yatağa aç giren çocuklarımız var. Kadına yönelik şiddetin yüzde bin 400 arttığı bir Türkiye var. Şimdi ben diyorum ki 7 Haziran'da yeni bir başlangıç yapmak istiyoruz. Ülkede herkes kazanmalı, işçi, sanayici, emekli kazanmalı. Herkesin kazandığı bir Türkiye sözü veriyorum. Nasıl kuracağız Türkiye'yi? ‘Emeklilerin durumunu düzelteceğiz’ diye bir söz verdiler. Ama ilk yaptıkları iş, bir kanun çıkardılar, emeklileri ikinci sınıf yurttaş yaptılar. Emeklilere Ramazan bayramında, kurban bayramında ikramiye vereceğiz. Neden? Emeklilerin borcu var, çoluk çocuğu var, torunu var. Emeklilerden sadece şunu istiyorum, hayır duanızı eksik etmeyin. Ben sizin için çalışacağım. Size vefa borcumuzun olduğunu biliyoruz. İlk adımımız, bu önümüzdeki Ramazan ve kurban bayramında birer maaş ikramiye alacaksınız. Hiç kimse endişe etmesin. Parayı da bulacağız, emekliye de vereceğiz. Sen kaçak sarayına para bulurken, biz sana sorduk mu parayı nereden buluyorsun diye? Emekliye gelince para nerede diye soruyorsun. Ülke zengin, paramız var, vereceğiz. Tek sorun şu, bütçedeki bu parayı kimin için kullanacaksın? Ne için kullanacaksın? Sen kaçak saray için kullanıyorsun, ben emekli için kullanacağım. Bu kadar basit. Sen yandaşını için kullanıyorsun, ben emekli için kullanacağım. Sen hortumcular için kullanıyorsun, ben emekli için kullanacağım. Sana gelince para var, emekliye gelecek para yok. Bu ülkenin insanı için harcayacağız parayı” dedi.

“ESNAFI PRİM BORCUNDAN KURTARACAĞIZ”

Esnafların prim borçlarıyla ilgili iyileştirmeler de yapılacağını söyleyen Kılıçdaroğlu, “Diyelim ki bir esnaf iki ay sigorta prim borcunu ödemedi. Diyelim iki ay sıkıntısı oldu, para bulamadı, yatıramadı. Hastalandı. Hastaneye gittiği zaman diyorlar ki ‘bir dakika, senin prim borcum var, biz seni tedavi etmeyiz.’ Bu insanlıkla bağdaşır mı? Hadi diyelim ki o pirim borcunu yatırmadığı için ona bakmıyorsun, eşi hastalandı, o zaman ona da bakmıyorsun. Yaşlı, hasta annesi babası var. Ona da bakmıyorsun. Ne yapıyor? Mecburen cebinden para verip tedavisini yapıyor. Peki prim borcu bitiyor mu? Hayır, faiziyle beraber o parayı alıyor. Sen hizmet vermedin adama, niye alıyorsun o parayı? Bundan da kurtaracağım esnafı. Hiç kimse endişe etmesin. Çalıştınız, priminizi yatırdınız. Zamanı geldi emekli oldunuz. Alıyorsunuz emekli aylığı 700 TL, geçinemiyorsunuz. İşinize devam ediyorsunuz, dükkanı kapatmıyorsunuz. Vay siz misiniz çalışan. Çalışanın emekli aylığından yüzde 15 sosyal güvenlik destek primi kesiliyor. Bunu da kaldıracağız. Cumhuriyet Meydanı'ndan, Çanakkale’den sözüm söz., bunu da kaldıracağım. Ne zamandan beri çalışmak cezalandırılıyor? Dünyada yok böyle bir uygulama. Bunu da kaldıracağız. Yani bu ülkede refahı sağlayacağız” diye konuştu.

“ÇİFTÇİYE MAZOTU 1 BUÇUK LİRADAN VERECEĞİZ”

Çiftçiye mazotu uygun fiyata vereceklerini savunan Kemal Kılıçdaroğlu, sözlerine şöyle devam etti:
“2 Trakya büyüklüğünde alan ekilmiyor. Çiftçi ekemiyor. ‘Ektik mi zarar ediyoruz’ diyor. ‘Nasıl geçineceğiz’ diyor. Girdi fiyatları çok pahalı. Mazot pahalı, elektrik pahalı, gübre pahalı. ‘Sattığım ürünün de karşılığını alamıyorum, en iyisi ekmeyeceğim’ diyor. Peki biz ne yapacağız? Sözüm söz dedim. Mazotu 1 buçuk TL yapacağım. Çiftçi kardeşim üzülmesin. Yine koro halinde bağırıyorlar, ‘nasıl yapacaksın, biz zaten petrolü dışarıdan alıyoruz.' Ben de biliyorum dışarıdan alındığını. Peki fiyatı ne? Petrol nedir? Rafineri işler. Rafineri sahibi kârını koyar, petrol istasyonuna gönderir. Maliyeti nedir? 1,21 TL. Biz çiftçiye kaçtan vereceğiz? 1 buçuk TL. Zarar eden var mı? Zararı yok. Kimler zarar eder? Hortumcular zarar eder. ‘Parayı nereden bulacaksın’ diyorlar. Söyleyeyim, sen kendi çocuklarının gemilerine mazotu kaçtan veriyorsun? 1,21'in bile altında. Biz burada kar bile koyuyoruz, 1 buçuk TL'den satıyoruz. Kardeşim ben adam gibi çalışacağım, çiftçiye de mazotu 1 buçuk TL'den vereceğim. Diyorlar ki ‘o zaman herkes gider mazot alır, ben çiftçiyim der.’ Kimse meraklanmasın. Çiftçi kayıt sistemi var. Hangi çiftçi kaç dönem ekti belli. Sürülmesi biçilmesi için de kaç liralık mazot harcanacağı belli. Hepsinin hesabını yaptım. Sözüm söz. Hiç üzülmeye gerek yok. Onlar üzülecekler. Bu ülkede kim üretirse, kim alın teri dökerse ona her türlü kolaylığı sağlayacağız."

“EN DÜŞÜK HANE GELİRİ 720 TL OLACAK”

Taşeron sistemin kaldırılarak, bütün işçilerin kadroya geçirileceğini de söyleyen CHP Lideri Kılıçdaroğlu, “Taşeronu kaldıracağız. Hepsine kadro vereceğiz. Hiçbir ayrım yapmayacağız. Bütün vatandaşların iş güvencesi olacak. Sendikalı olacak, toplu sözleşme hakları olacak. Hiç sorunumuz olmayacak. Hemen koro halinde ‘parayı nereden bulacaksın?’ Bu işin devlete yükü sıfır arkadaşlar. Zaten parayı devlet veriyor. Devlet taşerona veriyor, taşeron işçiye veriyor. Aradan taşeronu kaldıracağım, devlet olarak işçiye vereceğim. Bu kadar basit. Çalışan işçilerin iş güvencesi olacak mı? Sonuna kadar olacak. İnsani mi? Sonuna kadar insani. Hiçbir ayrım yapmayacağız. Bugün taşeronda çalışanlar, CHP iktidarında hiçbir ayrım yapmadan, siyasi görüşleri sorulmadan. Çünkü bizim bir özelliğimiz var, biz CHP’yiz. Biz kimsenin ekmeğiyle uğraşmayız, kimseyi aç ve açıkta bırakmak istemeyiz. Ülkemizi de insanımızı da seviyoruz. Onlara kadro vereceğiz. Onlar da bu ülkenin onurlu birer yurttaşı olarak yaşayacaklar. 17 milyon yoksul var. Ne demek bu biliyor musunuz? Aylık geliri 720 TL'nin altında olan aileler var. 21. yüzyılın Türkiye'sinden söz ediyorum. 2015 yılından söz ediyorum. Dünyanın en büyük 19. ekonomisine sahip olan bir Türkiye'den söz ediyorum. 17 milyon yoksul. Yoksulluğu tarihe gömeceğiz. Dört yıl içerisinde, Türkiye'de hiçbir aile çıkıp, ‘ben yoksulum’ demeyecek. Aile sigortasını getireceğiz. 720 TL'nin altında hiç bir ailenin geliri olmayacak. 500 lira mı geliri var, 220 lirasını devlet ödeyecek. 300 liramı geliri var 750 liraya devlet tamamlayacak. Hiç bir geliri yoksa, aylık 750 TL devlet verecek. Evde kadının banka hesabına yatacak, kadın gidip bankadan çekecek, çoluk çocuğunun rızkını sağlayacak. Bu ülkede fakirliği, yoksulluğu bitireceğiz. Ülkede yoksulluk edebiyatı yapmaya da artık son vereceğiz. Benim inancımda, benim kitabımda, benim siyasi görüşümde felsefe şudur, sağ elin verdiğini sol el görmeyecek. Sosyal devletin koruması altında olacak vatandaş” şeklinde konuştu.

“FAİZLER SİLİNECEK”

Vatandaşın banka faizi yükünü de hafifleteceklerini anlatan Kılıçdaroğlu, “Borç batağında 5 milyon vatandaş var. Kredi kartı borcu, tüketici kredisi borcu vatandaşı perişan etti. 1 milyon 220 bin vatandaş, taahhüdü ihlal etti diye mahkemeye verildi. Bunlardan çoğu 89 bini, 3 ay hapis yatacak. 500 bine yakın vatandaş hapse girmek için sıra bekliyor. Biz ne yapacağız? CHP ne yapacak? Cumhuriyet Meydanı'ndan söylüyorum, 500 bin vatandaşı hapisten kurtaracağız. Taahhüdü ihlal cezasını kaldıracağız. Ekonomik suça ekonomik ceza verilecek. O faizlerin en az yüzde 80’i silinecek. Diyorlar ki ‘kaynağı nereden bulacaksın?’ Bunun devlete yükü yok. Örnek veriyorum, bankaların bu şekliyle alacakları miktar 19 milyar TL. 19 milyar liralık alacaklarını, varlık yönetim şirketine 2 milyar 800 bin TL'ye satıyorlar. Varlık yönetim şirketi ne yapıyor? 2 milyara aldığı 19 milyarlık alacak için bir avukat ordusu tutuyor, parayı tahsil ediyor. Biz bankaya diyeceğiz ki sen bunu 2 milyara satıyor musun? O zaman bunu devlete sat. Sil vatandaşın kalan borcunu. 5 yıl içinde gelsin sana ödesin. Hiç kimseye yük yok” dedi.

“TÜRKİYE’NİN SORUNLARINI ÇÖZMEYE TALİBİZ”

7 Haziran’da yeni bir dönemin başlayacağını da kaydeden Kılıçdaroğlu, “Bizim projelerimiz sokaktaki vatandaşın, esnafın, çiftçinin, emekçilerin, sanayicinin, herkesin sorunlarına değinen çözümler üreten bir projedir. Bizim seçim bildirgemiz, bir hükümet programı gibidir. O yüzden söylüyorum, yeni bir başlangıç yapacağız. Yeni bir sayfa açacağız. Artık şikayetten bıktık. Artık düşünmek ve Türkiye'nin sorunlarını çözmek zamanıdır. Biz buna talibiz. Biz talibiz, yetki verecek olan sizlersiniz. Yetkiyi verin, Türkiye'yi 21. yüzyılın en görkemli ülkesi yapalım. Şunu rahatlıkla söyleyebilirim, Türkiye sorunlarını eğer bir parti çözecekse, o partinin adı CHP’dir. Eğer halkın sorunlarını bir parti çözecekse, o partinin adı CHP’dir. Eğer Türkiye 21. yüzyılın onurlu bir ülkesi haline getirilecekse, o partinin adı CHP’dir. Eğer Ortadoğu'da akan Müslüman kanını durduracak bir parti varsa, o partinin adı CHP’dir. Hiç kimsenin etnik kimliğini siyasete malzeme etmeyeceğiz. Hiç kimsenin inancını siyasete malzeme etmeyeceğiz. Bu ülkenin bütün değerlerine saygılı olacağız. Hiç kimsenin yaşam tarzını siyasete malzeme etmeyeceğiz. Bizim için insan değerlidir, Allah'ın yarattığı en değerli varlıktır, bizim başımızın üstünde yeri vardır. Çanakkale’de, tarihi bir kentteyiz. Burası bizim için çok önemli bir kent. Kurtuluş Savaşı'mızın ön sözü Çanakkale'de yazılmıştır. Kurtuluş Savaşı'mızın liderleri Çanakkale’den çıkmıştır. Çanakkale bu açıdan çok önemlidir. Çanakkale'de size yaşanacak bir kenti sundular. Çanakkale'nin sokaklarında özgürce gezebilirsiniz. Belediye başkanlarımız size her türlü hizmeti veriyor. Ama gönlümüz sadece Çanakkale değil. Biz bütün Türkiye'de böyle olmasını istiyoruz. Hiçbir ayrım yapılmadan böyle olmasını istiyoruz. Huzur içinde, barış içinde yaşamak istiyoruz. İstiyoruz ki her evde huzur olsun, her evde tencere kaynasın. Çanakkale'de savaşanlar, şehit olanlar, gazi olanlar bize güzel bir Türkiye bıraktılar. Biz de çocuklarımıza, torunlarımıza güzel bir Türkiye bırakmak zorundayız. Eğer bunu yapamazsak, görevimizi yapmamış oluruz. 13 yılda Türkiye'yi bu noktaya getirdiler. 17 milyon yoksul, 13 yılda 6 milyon 200 bin işsiz oluşturdular. 13 yılda hiç komşumuz kalmadı, bütün komşularla kavgalı hale geldi. Eğer Çanakkale'nin gereğini yapacaksak, bize miras bırakılan Türkiye’ye 21. yüzyılın görkemli bir ülkesi yapacaksak, 7 Haziran'da yeni bir başlangıç yapmak zorundayız. 7 Haziran'da sandığa gideceğiz. Sadece sizin oylarınız değil, ben Çanakkale Cumhuriyet Meydanı'ndan 77 milyon yurttaşıma sesleniyorum, biz güzel şeyler yapmak zorundayız. Biz huzurlu bir Türkiye'yi yeniden inşa etmek zorundayız. Biz birinci sınıf demokrasiyi bu ülkeye getirmek zorundayız. Biz yatağa aç giren çocukların ülkesi olmak istemiyoruz. Biz 17 milyon yoksul olduğu bir ülke olmak istemiyoruz. Biz herkesin karnı doyduğu, herkesin huzur içerisinde yaşadığı, annelerin çocuklarını okula güler yüzle gönderdikleri bir Türkiye olmak istiyoruz. Bunun için bütün yurttaşlarıma sesleniyorum, 7 Haziran'da sandığa gidelim, yeni bir başlangıç yapalım. Benim görevim çalışmak. Sizden tek isteğim var, sandığa giderken, geçen seçimlerde CHP'ye oy vermemiş bir vatandaşı beraber götürün ve ona şunu söyleyin, Türkiye'nin yeni bir başlangıca ihtiyacı var. Türkiye’nin huzura ihtiyacı var. Türkiye’nin işsizliğe karşı durmaya ihtiyacı var. Türkiye'de esnafın kazanmaya ihtiyacı var. İkna edin ve onlarla beraber güle oynaya omuz omuza sandığa gidip yeni bir başlangıç yapalım. Güzel Türkiye'yi, yaşanacak Türkiye'yi yeniden inşa edelim. Emin olun 7 Haziran'da altı okun altına basacağınız her ‘evet’ mührü, güzel bir Türkiye'ye, yaşanacak bir Türkiye'ye ‘merhaba’ olacaktır. Bundan emin olmanızı istiyorum” ifadelerini kullandı.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, mitingin ardından vatandaşları selamlayarak alandan ayrıldı. Kılıçdaroğlu, karayoluyla Edremit’e gitmek için yola çıktı.

CÜNEYT AKAY-UTKU YAŞAR CÜCE

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara 28 Şubat davası sanıkları affedildi Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın imzası ile aralarında 28 Şubat sanıkları da olan 14 kişi affedildi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın imzası ile Resmi Gazete’de yayımlanan cezanın kaldırılması ile ilgili kararlar ile aralarında 28 Şubat sanıklarının da olduğu 14 kişi affedildi. Türkiye Cumhuriyeti İcra Vekilleri Heyetini cebren ıskat veya vazife görmekten cebren men etmek suçundan Ankara 5’inci Ağır Ceza Mahkemesinin 13.04.2018 tarihli kararı ile müebbet hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilen Cevat Temel Özkaynak, Çevik Bir, Çetin Doğan ve Aydan Erol kocama hali nedeniyle, Yıldırım Türker ve Erol Özkasnak ise sürekli hastalık hali sebebiyle Anayasanın 104’üncü maddesinin 16’ncı fıkrası gereğince affedildi. Karar ile birlikte, kişiyi yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle kasten öldürme suçundan Kırşehir Ağır Ceza Mahkemesinin 23.12.2019 tarihli kararıyla 2 kez müebbet hapis cezası, ruhsatsız ateşli silahlarla mermileri satın alma veya taşıma veya bulundurma suçundan 10 ay hapis cezası, kasten yaralama suçundan 1 yıl 10 ay 15 gün hapis cezası ile cezalandırmasına karar verilen Haci Sülük, sürekli hastalık ve kocama hali kapsamında affedildi. Silahlı terör örgütüne üye olma suçundan Ordu 1’inci Ağır Ceza Mahkemesinin 31.01.2018 tarihli kararı ile 7 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırılan Avni Yılmaz ve aynı suçtan Samsun 2’nci Ağır Ceza Mahkemesinin 21.03.2018 tarihli kararı ile 6 yıl 10 ay 15 gün hapis cezası alan Gülbey Sarıoğlu ise sürekli hastalık hali kapsamında olduğu belirlenerek cezası kaldırıldı. Kasten öldürme suçundan Bakırköy 11’inci Ağır Ceza Mahkemesinin 24.12.2014 tarihli kararı ile ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası alan Sevda Yüksel’in cezası sürekli hastalık halinden dolayı kaldırıldı. Kasten öldürmeye teşebbüs etme suçundan Denizli 4’üncü Ağır Ceza Mahkemesinin 05.05.2016 tarihli kararı ile 11 yıl 8 ay hapis cezası alan Süleyman Tuna sürekli hastalık hali nedeniyle affedildi. Tasarlayarak kan gütme saiki ile öldürme suçundan Zonguldak 2’nci Ağır Ceza Mahkemesinin 18.05.2015 tarihli kararı ile 3 kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası ve tasarlayarak kan gütme saiki ile öldürmeye teşebbüs suçundan 3 kez 18 yıl hapis cezası ve yine farklı mağdurlara karşı yönelik tasarlayarak kan gütme saiki ile öldürmeye teşebbüs suçundan 3 kez 13 yıl hapis cezası, Van 2’nci Asliye Ceza Mahkemesinin 05.12.2013 tarihli kararı ile zincirleme olarak resmi belgede sahtecilik suçundan 2 yıl 1 ay hapis cezasına çarptırılan Abdulhekim Yılmaz’ın kalan cezası da sürekli hastalık ve kocama hali kapsamında olduğu değerlendirilerek kaldırıldı.
İzmir İzmir’de silahla vurulan hastane personeli hayatını kaybetti İzmir’in Konak ilçesinde sokakta bulunduğu esnada tartıştığı kişiler tarafından tabancayla vurulan üç çocuk babası hastane personeli, kaldırıldığı hastanede hayatını kaybetti. Olayla ilgili kimliği tespit edilen 2 şüpheliyi yakalamak için çalışma başlatıldı. Olay, saat 22.00 sıralarında Emir Sultan Mahallesi 1192 Sokak’ta meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, Suat Seren Göğüs Hastalıkları ve Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesinde temizlik görevlisi olarak çalışan Yücel Ecelioğlu (37), sokakta tartıştığı iki kişi tarafından tabanca ile vuruldu. Ecelioğlu göğsüne isabet eden kurşunla yaralanırken şüpheliler olay yerinden kaçtı. İhbar üzerine olay yerine sağlık ve polis ekipleri sevk edildi. Polis çevrede güvenlik önlemleri alırken ağır yaralandığı belirlenen Yücel Ecelioğlu, Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesine kaldırıldı. Evli ve üç çocuk babası olduğu öğrenilen talihsiz adam, burada yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamayarak hayatını kaybetti. Ecelioğlu’nun cenazesi yapılan incelemenin ardından İzmir Adli Tıp Kurumuna kaldırıldı. Şüpheliler belirlendi, polis peşine düştü Olayın ardından şüphelileri yakalamak için çalışma başlatan Konak İlçe Emniyet Müdürlüğü ve Asayiş Şube Müdürlüğü ekipleri olayı gerçekleştiren şüphelilerin B.E. (19) ve R.A. (22) olduğunu tespit etti. 2 şüpheliyi yakalamak için başlatılan çalışma sürüyor.
İzmir İzmir’de 4 gün eylem ve gösteri yasak Kobani Davası olarak da bilinen "6-8 Ekim Terör Olaylı Davası"nın sonuçlanmasının ardından İzmir Valiliği tarafından yapılan duyuruda, kentte 19 Mayıs’a kadar kentte toplantı, yürüyüş gibi eylemlerin yasaklandığı bildirildi. 18’i tutuklu 108 ismin yargılandığı ve kamuoyunda Kobani Davası olarak bilinen "6-8 Ekim Terör Olaylı Davası"nın 83’üncü duruşması bugün görüldü. Duruşmada açıklanan kararlara göre Selahattin Demirtaş’ın da içinde bulunduğu birçok isme hapis cezası verildi. İzmir Valiliğinin resmi sitesinde yapılan açıklamaya göre, kentte bu konu ile ilgili yapılması muhtemel her türlü açık yer toplantıları ile gösteri yürüyüşleri, toplu olarak karşılama ve uğurlama merasimleri, basın açıklaması, oturma eylemi, miting, çadır kurma, imza kampanyası, stant açma, anma töreni, şenlik, konser, eğlence, oyun, gösteri vb. türdeki tüm eylem ve etkinliklerin yasaklandığı bildirildi. Duyuruda 16 Mayıs itibariyle başlayan yasaklama kararının 19 Mayıs saat 23.59’a kadar süreceği de aktarıldı. Yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi: "İlimiz farklı noktalarında terör örgütüne müzahir şahıs veya şahıslarca toplanılarak, PKK/KCK terör örgütünü ve elebaşı Abdullah Öcalan’ı övücü mahiyette eylemlerde bulunulabileceği, vatandaşların can ve mal güvenliğini olumsuz yönde etkileyecek fiillerin meydana gelebileceği, kanuna aykırı süreç işletileceği ve karşıt görüşlü grupların bir araya gelerek istenmeyen olaylara sebebiyet verilebileceği değerlendirilmektedir. Milli birlik ve beraberliğimizi zedeleyici provokatif eylemlerin önüne geçilebilmesi, milli güvenlik, kamu düzeni ve güvenliğinin tesisi, Cumhuriyetin temel nitelikleri ve Devletin ülkesi ve milleti ile bölünmez bütünlüğünün korunması, olası yasadışı eylemlerin önlenerek müessif olayların yaşanmaması amacıyla ve kamu düzeni ve güvenliğinin olağan hayatı durduracak veya kesintiye uğratacak şekilde bozulacağına ilişkin ciddi belirtilerin bulunduğu hususu göz önüne alındığında can ve mal güvenliğinin, kişi dokunulmazlığının, tasarrufa müteallik emniyetin ve kamu esenliğinin sağlanmasının amacıyla; 2911 Sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunun 17. ve 19. maddeleri ile 5442 Sayılı İl İdaresi Kanunun 11. maddesi hükümleri gereğince; ’Demokratik Siyasette Israrcıyız! Halkların Dayanışması ve Birleşik Mücadele İle Kumpasları Aşacağız, 6-8 Ekim Terör Olaylı davası’ ile ilgili yapılması muhtemel her türlü açık yer toplantıları ile gösteri yürüyüşleri, toplu olarak karşılama ve uğurlama merasimleri, basın açıklaması, oturma eylemi, miting, çadır kurma, imza kampanyası, stant açma, anma töreni, şenlik, konser, eğlence, oyun, gösteri vb. türdeki tüm eylem ve etkinliklerin İzmir il merkezi ve ilçeler dahil olmak üzere, tüm il sınırları içerisinde (Coğrafi Alan-İl Merkezi, İlçeler/Polis ve Jandarma sorumluluk bölgelerinin tamamı) 16.05.2024 günü saat 17.30’dan 19.05.2024 günü saat 23.59’a kadar 4 (dört) gün süreyle yasaklama kararı alınmıştır."