EKONOMİ - 25 Aralık 2015 Cuma 15:30

Kuveyt Türk, portföy yönetim şirketi kurdu

A
A
A
Kuveyt Türk, portföy yönetim şirketi kurdu

Kuveyt Türk, müşterilerine faizsiz finans ilkeleriyle hizmet verecek olan portföy yönetim şirketi KT Portföy’ü kurdu.

Kuveyt Türk, yatırımcılarına portföy desteği verme amacıyla kurduğu KT Portföy'ü bugün basına tanıttı. Beşiktaş Shangri La Bosphours Otel'de yapılan basın toplantısında şirketin nasıl hizmet vereceği anlatıldı. Toplantıya Kuveyt Türk Hazine ve Uluslararası Bankacılıktan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Dr. Ahmet Albayrak ve KT Portföy Genel Müdürü Tayfun Özkan katıldı.

Kuveyt Türk Hazine ve Uluslararası Bankacılıktan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Dr. Ahmet Albayrak toplantıda KT Portföy ile Türk sermaye piyasasında aktif rol oynayacaklarını söyleyerek “Kuveyt Türk, faizsiz finans ilkeleriyle çalışacak KT Portföy ile sermaye piyasalarında aktif rol alacak ilk katılım bankası oldu. KT Portföy’ün kurulması, Kuveyt Türk’ün, Türkiye’de kira sertifikaları (sukuk) alanındaki etkinliğini artırmasının ardından, varlık yönetiminde son iki yılda uygulamaya koyduğumuz genel stratejinin önemli bir parçasıydı. Bireysel emeklilik sistemi için Katılım Emeklilik ve Hayat A.Ş.’de yaptığımız işbirliğinin ardından katılım bankacılığında ilk Özel Bankacılık Müdürlüğü’nü kurduk ve şimdi de KT Portföy ile varlık yönetimi stratejisindeki büyük resmi tamamlamış olduk. KT Portföy’ün faizsiz finans esasları doğrultusunda Türk sermaye piyasalarının gelişimine önemli bir katkı sağlayacağına inanıyorum” dedi.

“TÜRK SERMAYE PİYASASINA YENİ ÜRÜNLER, YERLİ VE YABANCI YENİ YATIRIMCILAR KAZANDIRACAĞIZ"
KT Portföy Genel Müdürü Tayfun Özkan konuşmasında “KT Portföy aracılığıyla Türk sermaye piyasalarına hem yerli ve yabancı yeni yatırımcılar kazandıracak hem de yeni yatırım ürünlerini hayata geçireceğiz. Yurtiçinde faizsiz kazanç anlayışına uygun yatırım ürün ve hizmetleri bulamayan potansiyel yatırımcıların yanı sıra Kuveyt Türk’ün iştirakları dolayısıyla yoğun ilişki içinde bulunduğu Körfez Bölgesi’nden ve Avrupa’dan yatırımcıları çok çeşitli yatırım fonları aracılığıyla Türk sermaye piyasalarına çekmek istiyoruz. Bu sayede Türk sermaye piyasalarının ürün çeşitliliğine ve işlem derinliğine katkı sağlamayı hedefliyoruz” dedi.
Biri ’katılım’ diğeri ’serbest’ olmak üzere iki şemsiye fon kurulduğunu ve bunların altında 5 adet yatırım fonu kuruluşu için SPK’ya başvurduklarını açıklayan Özkan, “Çok yakında müşterilerimiz ‘Katılım Şemsiye’ altında kuracağımız fonlara Türkiye Elektronik Fon Alım Satım Platformu (TEFAS) sayesinde tüm bankaların internet şubelerinden erişebilecekler, katılım payı satın alarak faizsiz finans ilkelerine göre yönetilen bu fonlara yatırım yapabilecekler. ‘Serbest Şemsiye’ altında kuracağımız fonları ise Kuveyt Türk’ten satın alabilecekler” dedi.

'EV HANIMLARI DAHİ YARARLANABİLİR'
Toplantının soru cevap bölümünde kendisine yöneltilen 'sıradan vatandaşların yatırım fonlarından yararlabilmesi için bir para sınırı var mı ?' sorusuna, Özkan, " Bunun için sınır yok her vatandaş yararlanabilir. Ev hanımları dahi 10 lira vererek bu yatırıma katılabilir" şeklinde cevap verdi. 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Mersin Temsili askerlik yapan engelliler yemin ederek terhis oldu Mersin Valisi Ali Hamza Pehlivan, ’Engelliler Haftası’ etkinlikleri kapsamında Akdeniz Bölge ve Garnizon Komutanlığı tarafından organize edilen ‘Temsili Askerlik Yemin ve Terhis Töreni’ne katıldı. Akdeniz Bölge ve Garnizon Komutanlığı’ndaki törende konuşan Vali Pehlivan; “Biz, büyük ve tarihe damga vurmuş şanlı bir orduya sahibiz. Hepimizin bildiği ve zaman zaman tekrarladığı özellikle de askeri faaliyetler vesilesiyle çok dile getirilen bir söz vardır, ‘Her Türk asker doğar.’ Asker ocağını aynı zamanda Peygamber ocağı olarak kabul ederiz. Tarih boyunca da böyle kabul edilmiştir. Bu ocak, nice kahraman evlatlar yetiştirmiştir ve yetiştirmektedir. Tarih sahnesine çıktığı günden bugüne kadar mensubu olmaktan gurur duyduğumuz necip milletimiz türlü zorlukların üstesinden gelmiş ve bu zorlukların üstesinden gelirken ordumuz çok büyük, özverili bir şekilde fedakarca, üstün gayretle, takdire şayan başarılar elde etmiştir. Bu yolda ilerlerken milletimizin, devletimizin, medeniyet yolculuğunda çok büyük katkılar sağlamıştır” dedi. Bu törende de 1 günlük sembolik askerlik yapmak üzere gelen özel bireyler ve aileleriyle bir arada olduklarını kaydeden Vali Pehlivan, "Ordumuzla, milletimizle, devletimizle gurur duyuyoruz. Bu sevgili kardeşlerimiz ile ayrıca gurur duyuyoruz. Onlar sizlere de bizlere de emanettir. Bu sevgili kardeşlerimiz ailelerimizin, toplumumuzun, ülkemizin bereketidir. Ve bugün görüyoruz ki bu kıyafetler onlara ziyadesiyle yakıştı. Hem jandarma kıyafetleri hem deniz kuvvetlerimize ait kıyafetleri çok da güzel bir şekilde taşıyorlar. Kendileri, aileleri ve biz de unutulmaz bir gün yaşıyoruz. İnanıyorum ki bu hatıralar ömür boyunca sizler tarafından da bizler tarafından da unutulmayacaktır. Bu kardeşlerimizin gönüllerindeki o güzellik kadar güzel yaşamları olmasını temenni ediyorum" diye konuştu. Programda, Akdeniz Bölge ve Garnizon Komutanı Tuğamiral Murat Fırat’ın konuşmasının ardından konuşan Engelli Denizci Er Beytullah Güven, vatani görevi bir gün dahi yapmanın gurur verici olduğunu, bu duyguyu en üst derecede yaşadıklarını belirtti. Vali Pehlivan ve protokol üyeleri yemin töreninde, 56 denizci ve 19 jandarma er olarak temsili askerlik yapan 75 engellinin terhis heyecanına ortak olurken, omuz omuza silah ve bayrak üzerine el basarak yemin eden engellilerin terhis belgelerini verdi. Törene Cumhuriyet Başsavcısı Tolgahan Öztoprak, Tarsus Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Orhan Aydın, Vali Yardımcısı Adem Yılmaz, Akdeniz Kaymakamı Zeyit Şener, İl Emniyet Müdürü Kamil Karabörk, İl Jandarma Komutanı Tuğgeneral Ercan Atasoy, Sahil Güvenlik Akdeniz Bölge Komutanı Tuğamiral Oğuz Bavbek ve engellilerin aileleri katıldı.
Erzurum Erzurum Düşünce Hareketi ‘Dumlubaba’ya dikkat çekti Erzurum Düşünce Hareketi (EHD) Yönetim Kurulu Başkanı Murat Ertaş, Erzurum Ovası’nın kuzeydoğusunda 2600-3000 m rakımdaki Mescit Dağı’nda, Doğu ve Batı medeniyetlerinin tarihî kaynaklarında ve halk arasında “kutsal su” olduğuna inanılan ve “Dumlu Baba” olarak bilinen mevkinin şehrin en önemli tabiat varlıklarından biri olduğunu söyleyerek Dumlubaba’nın şehrin kültür turizmine kazandırılması gerektiğini söyledi. EDH’nin şehrin yatırım projelerini izlediğini, ilerleyen zamanda şehrin meseleleriyle ilgili hazırladıkları dosyaları kamuoyuyla paylaşacaklarını söyleyen Murat Ertaş, Erzurum’un EİT 2025 Turizm Başkenti olması hasebiyle Dumlubaba gibi kültür turizmiyle ilgili bazı konuları da gündemlerine aldıklarını ifade etti. “Kaynaklarda “kutsal su” olarak ifade ediliyor” EDH Yönetim Kurulu Başkanı Murat Ertaş sözlerine şöyle devam etti: “İsrailoğullarının, Müslüman Arapların ve Türklerin tarihi kaynaklarında “kutsal su” olarak yer alan Dumlubaba’nın Erzurum’un uluslararası kültür ve tabiat zenginliği olduğu bilinciyle turizme ve şehrin sosyal hayatına kazandırılması için Erzurum Düşünce Hareketi olarak konuyu şehrin gündemine bir kez daha taşımak istiyoruz. Dumlubaba yaz ve yayla turizmi için, inanç turizmi için Allah’ın bu topraklara ihsan ettiği çok önemli bir tabiat varlığıdır, kutsal kitaplarda geçen Fırat’ın çıktığı kaynaktır. Sümercede Buranunu, Asurcada Purattu, Farsçada Frat, Arapçada al-Furat, Batı kaynaklarında Euphrates ve Eufrate, İbranicede Perath olarak geçen Fırat’ın kaynağı olan Dumlubaba suyuna dair Memlûk Tarihçi Makrızi, el-Hitat-ı Makriziyye’de ‘Fırat’ı melekler yardımıyla Hazret-i Danyal kazıp çıkardı.’ der.” Dumlubaba Yahudiler İçin Neden Önemli? EDH Başkanı Murat Ertaş Dumlubaba suyunu Yahudilerin çok önemsediğini ve Arz-ı Mevud olarak bilinen “vaadedilmiş topraklar”ın kuzey hududunun Erzurum’daki bu su olduğuna dikkat çekerek Yahudilerin kaynaklarında Dumlubaba ile ilgili ayetleri kamuoyuyla paylaştı: “Dumlubaba Tekvin 15. Babın 18-21. ayetlerinde ‘O günlerde Rab Abramla ahdedip dedi: Mısır ırmağından (Nil) büyük ırmağa, Fırat ırmağına kadar, bu diyarı Kenileri ve Kenizzileri ve Refaları Kadmonileri ve Hittileri ve Amorileri ve Kenanlıları Girgaşileri ve Yebusileri senin zürriyetine verdim.” Yeşu 1.Bap. 3-4. ayetlerde ise şöyle denir: “Musa’ya söylediğim gibi ayağınızın tabanının basacağı her yeri size verdim. Sınırınız çölden ve Lübnan’dan büyük ırmağa, Fırat ırmağına kadar. Hittilerin bütün diyarı ve gün batısına doğru büyük denize kadar olacaktır.” 18. yüzyılda Anadolu’yu gezen ve Erzurum’a gelen, bu seyahatini kitaplaştıran Joseph de Tournefort ise Dumlubaba suyuyla ilgili şöyle der: “Fırat ve Aras’ın kaynaklarının bulunduğu Erzurum ovasının dünya cennetinde bulunduğu konusunda hiç şüphe yok. Âdem ile Havva’nın burada yaratıldığına inanmaya meyilliyim. Burası kitabı Mukaddes’te Tekvin’de bahsedilen yerdir.” İslam Kaynaklarında Dumlubaba 9. yüzyılda yaşamış Müslüman tarihçi Hüseyin b. Ali el-Mesudî ise Murûc ez-Zeheb adlı eserinde ‘Fırat suyundan bir kere içen üç veya yedi kere içer, büyük bir berekettir. Eğer Irak ve Anadolu halkı Fırat’ın bereketini ve yararlarını bilselerdi Fırat’ın iki tarafına kubbeler ve engel duvarları yaparlardı. Her afet ve hastalığa yakalanan, şifa niyetine bu Fırat’a üç kere girip yıkansa çeşitli hastalıklardan kurtulur.’ der. Aynı eserde Hz. Ali’ye atfedilen ‘Ey Kufeliler nehrimiz Fırat’a cennetten iki oluk karışır.” sözü de asırlardır bu topraklarda Dumlubaba suyuna kutsiyet veren halkın inanç kodlarını ortaya koymaktadır. Evliya Çelebi Seyahatname’sinde Kuran-ı Kerim’i kaynak ve bütün tefsircileri de şahit göstererek Mürselât süresinin 27. ayetinin bahsettiği suyun bu Erzurum suyu olduğunu iddia etmektedir. “Hak ettiği günlere dönmesi gerek” EDH Yönetim Kurulu Başkanı Murat Ertaş, Dumlu kelimesinin ses özelliğine de dikkat çekerek Dede Korkut Destanlarının kültür coğrafyasının göbeği olan Erzurum’da “Dumlu” kelimesinin geçmesi, Dede Korkut hikayelerinden birinin Deli Dumrul olması, İbn-i Batuta’da yer alan Ahi Duman Baba ismi vb. kelimelerin “Dum” sesiyle başlamasını kelimenin anlam ve kaynak akrabalığı olduğu göstermesi açısından önemli olduğunu söyleyerek tarihçiler arasında Ahi Duman Baba’nın Dumlu Baba olduğu görüşünü de hatırlattı. 1470’te Ebubekir Tihranî’nin kaleme aldığı ve o vakitler Erzurum’a da hâkim olan Akkoyunlu Hükümdarı Uzun Hasan’a ithaf ettiği “Kitab-ı Diyarbekiriyye” adlı eserinde Fırat’ın kaynağı da olan Dumlubaba’nın alemin göbeği (Naf-ı Âlem) olarak anıldığını söyleyen Murat Ertaş asırlardır Erzurumluların ziyaret ettiği, eskiden bir de zaviyenin de bulunduğu Dumlubaba suyunun ve çevresinin yeniden eski canlı günlerine kavuşması için herkesin el birliğiyle gayret etmesi gerektiğini söyledi. Erzurum Düşünce Hareketi’nin Önerileri EDH Başkanı Ertaş: “Dumlubaba suyunun üzeri bundan on yıl evvel büyük bir hatayla beton kafes içine alınmıştı. Halkımızı üzen ve kamuoyunun tepkisini çeken bu hatadan dönüldü ama bu beton kafes ortadan kaldırılmadı. Civar köylülerin yıktığı beton kafesin hafriyatı ve kalıntıları halâ orada durmakta, çevre kirliliğine ve kötü bir görüntüye neden olmaktadır. Dumlubaba’nın yaz ve yayla turizmine, Pir Ali Baba gibi inanç turizmine kazandırılması için dağa çıkan yolun iyileştirilmesi, çevresinin doğal hale getirilmesi, yıkılan ve kalıntıları olan noktaya bir zaviye yapılması ve Erzurum ovasından Dumlubaba’ya yürüyüş yolu yapılmasını, su kaynağının doğal halini bozmadan suyun yerel sermayeyle işletilmesini öneriyoruz. Dumlubaba suyu tüm insanlığın ve tüm Erzurumlularındır. Tanıtılması halinde buranın başta Arap turistler olmak üzere yerli ve yabancı çok sayıda turist çekeceğini düşünüyoruz.” dedi.
Antalya Yol kenarındaki arkadaşına bakarken otomobile arkadan çarptı Antalya’nın Manavgat ilçesi Antalya Caddesi üzerinde kırmızı ışıkta bekleyen otomobile, motosikletin arkadan çarpması sonucu meydana gelen kazada motosiklet sürücüsü yaralandı. Motosiklette yolcu olarak bulunan ve kazayı yaralanmadan atlatan genç, motosiklet sürücüsünün yol kenarında bekleyen arkadaşına bakarken kaza yaptığını söyledi. Kaza, Antalya Caddesinde Adliye istikametinden Yapay Şelale istikametine seyir halindeki Hasari Çetin’in kullandığı 07 MRT 63 plakalı motosikletin, Yapay Şelale önündeki trafik ışıklarında bekleyen Serkan Keş’in kullandığı 42COS 34 plakalı otomobile arkadan çarpması sonucunda meydana geldi. Kazada başını yere çarpan motosiklet sürücüsü, başında kask olmasına rağmen yaralanırken bilincinin yerinde olmadığı gözlendi. Yaralı motosiklet sürücüsü 112 sağlık ekibinin olay yerindeki müdahalesinin ardından ambulansla hastaneye kaldırıldı. Motosiklette yolcu olarak bulunan ve kazayı yaralanmadan atlatan genç, motosikleti kullanan arkadaşının yolun karşısında durakta bekleyen bir arkadaşını gördüğünü, ona bakarken önünde duran otomobili fark etmeyerek arkadan çarptığını söyledi. Kazanın ardından motosiklet sürücüsüne sürücü belgesi olmadığı için 12 bin 978 TL, aracın muayenesinin olmadığı için bin 507 TL ve sigortasının olmaması nedeniyle 690 TL olmak üzere toplam 15 bin 175 TL para cezası uygulandı.
Kahramanmaraş Depremde evladını kaybeden annenin en acı ‘Anneler Günü Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat’ta yaşanan depremlerde oğlunu kaybeden Emine Türkön, 2 yıldır en acı Anneler Günü’nü yaşıyor. Kahramanmaraş depremlerinde oğlunu kaybeden anne Emine Türkön, ‘Asrın Felaketi’nin ardından en buruk Anneler Günü’nü yaşıyor. Depremin henüz 13’üncü saniyesinde yıkılan apartmanda enkaz altında kalan ve oğlunun cansız bedenine depremin 6’ncı gününde ulaşan Emine Türkön, “Allah kimseye böyle Anneler Günü yaşatmasın, daha güzel günler yaşatsın” ifadelerini kullandı. “Evlat bu yani başka bir şey” Evlat acısını evladını kaybedenlerin anlayabileceğini ifade eden anne Türkön, “Allah kimseye böyle Anneler Günü yaşatmasın, daha güzel günler yaşatsın. Onu anca çocuğunu, yakınını kaybedenler bilir. Yıl geçti ama insan çok buruk evlat bu yani başka bir şey. Nu kadar insan, bu kadar çocuklar onlar için de çok üzülüyorum. Çünkü çocuklar annesiz kaldı, anneler, babalar evlatsız kaldı, ailesiz kaldı kolay bir şey değil” dedi. “Bu acıyı kimse unutmaz” Depremin 3’üncü gününde oğlunun hayatını kaybettiğini, 6’ncı gününde ise cansız bedeninin çıktığını söyleyen anne Emine Türkön, “13’üncü saniyede yıkılmış görenler söyledi. Zaten telefon ettim aradım, telefona o anda ulaşamadım. Ama son bir defa bir daha aradılar meşgul çaldı. Telefon meşgul çalınca ferahladım, çok şükür hayatta dedim. Depremin üçüncü günü kızım Şükran geldi o söyledi. O günden sonra Allah’a hep dua ettim, ama 6’ncı günü cesedi çıktı çocuğumun. Diğer çocuklarım çok şükür hayatta, onların da evi yıkıldı onlar da ölebilirdi. Hasarlıydı yıkıldı ama çok şükür çocuklarım sağ çıktı, ona şükrediyorum. Bir tek ben değilim ki, onu yaşayan bilir. Allah kimseye böyle bir şey yaşatmasın. Çocuklarımız her şeyleri ile gitti, bir şey bırakmadılar. Onlar hayatta olsaydı, her şey tekrar yerine gelir daha güzel yapılırdı ama canlar bir daha gelmez. Bu acıyı da kimse hiç unutmaz” diye konuştu.
Bursa Başkan Yılmaz, Bursalı kadın muhtarlarla buluştu Yıldırım Belediye Başkanı Oktay Yılmaz, Anneler Günü vesilesiyle kadın muhtarlarla buluştu. Kaplıkaya Sosyal Tesisleri’nde gerçekleştirilen programa Yıldırım Belediye Başkanı Oktay Yılmaz’ın yanı sıra AK Parti Bursa Milletvekili Emine Yavuz Gözgeç ve Emel Gözükara Durmaz, AK Parti İl Kadın Kolları Başkanı İmren Çavuşoğlu, Yıldırım İlçe Kadın Kolları Başkanı Fatma Zehra Yekeler ve kadın muhtarlar katıldı. Muhtarlarla istişarelerde bulunan Başkan Yılmaz, belediye ile vatandaşlar arasında köprü vazifesi gören demokrasinin yerel taşlarından olan muhtarları tebrik etti. Organizasyon kapsamında kadınların anneler gününü kutlayan Başkan Oktay Yılmaz, “Yıldırım Belediyesi olarak yaptığımız ve yapacağımız her proje, yatırım ve hizmette kadınlarımızın azminden ve gücünden yararlanıyoruz” dedi. Anneliğin en yüce makam olduğunu vurgulayan Başkan Oktay Yılmaz, “Bizler değerli ve kutsal olana ‘ana’ diyen bir medeniyetin temsilcileriyiz. Vatanımızı ‘ana’ olarak görürüz, bizleri doyuran toprağa ‘ana’ deriz. Türkülerimizde, atasözlerimizde hep analığın kutsallığı işlenmiştir. Peygamberimiz, ‘Cennet annelerin ayağının altındadır’ diye buyurmuştur. Annelerimiz baş tacımızdır. Başta şehit anneleri ve eşleri olmak üzere tüm annelerimizin Anneler Günü’nü kutluyorum” diye konuştu. Program, hatıra fotoğrafı çekilmesi ile sona erdi.