TEKNOLOJİ - 22 Mayıs 2023 Pazartesi 11:39

Otomotiv sektörünü bekleyen değişimler neler

A
A
A
Otomotiv sektörünü bekleyen değişimler neler

Otomotiv sektöründeki son gelişmeleri değerlendiren FEV Türkiye Genel Müdürü Önder Erdoğan, “2030-2050 yıllarında karbon salınım hedefleriyle beraber elektrikli araçlar yaygınlaşacak” diyerek sürücüsüz araçlar ve mobilitenin geleceği ile ilgili dikkat çekici tahminlerde bulundu.

Türkiye genelinde yapılan birçok araştırma tüketicilerin elektrikli araçlara yönelik her ne kadar endişeli olsa da maliyet düşünüldüğünde bu seçeneğe olumlu baktığını gösteriyor. Türkiye’de 5 büyük ilde ve 8 farklı lokasyonda faaliyetlerini yürüten YTÜ Yıldız Teknopark şirketlerinden FEV Türkiye Genel Müdürü Önder Erdoğan, sürücüsüz araçlar için altyapı ve alışkanlıklara dikkat çekerek, “Sürücüsüz araçlar da işin nihayetinde gideceği nokta ama tamamen sürücüsüz durumlar için bir miktar daha zamana ihtiyaç var” diyerek, otomotiv sektörüne yönelik açıklamalarda bulundu.

“2030 yılında mevcut enerji kapasitesinin 10 katı bir ihtiyaç olacak”

Mobilite sektörünün geleceğini belirlemede iklim anlaşmalarının büyük rolü olduğunu belirten Önder Erdoğan, bu anlamda özellikle 2030-2050 karbon salınım hedefleriyle beraber elektrikli araçların yaygınlaşması ve kullanımında ciddi bir artış olacağını söyledi. Bu durumun birtakım zorlukları da beraberinde getirdiğini ifade eden Erdoğan şöyle devam etti:

“Özellikle elektrikli araçlar için batarya üretiminde kullanılan ham madde tedariği konusunda global anlamda ciddi bir sıkıntı ya da dar boğaz bizleri bekliyor. Nikel, kobalt, lityum gibi ham maddelerinin dünya genelindeki tedariği giderek zorlaşıyor. Kaynakların kısıtlı olmasıyla beraber, mevcut olan kaynakların maliyeti de giderek yükseliyor. Tabi her zorluk bir fırsatı beraberinde getiriyor. Buna alternatif olarak, alternatif kimyalar; sodyum iyon, lityum sülfür gibi son günlerde gündeme gelen alternatif teknolojiler de fırsat olarak önümüze çıkıyor. Elektrikli araçların şarjı için gerekli olan kurulu enerji kapasitesi de önümüzde bizi bekleyen diğer bir zorluk. 2030 yılına geldiğimizde global olarak şu anda mevcut enerji kapasitesinin 10 katı bir ihtiyaç görülüyor. Yani 1000 terawatt saatlik bir enerji kapasitesine ihtiyaç var görünüyor o dönemki piyasadaki araçların şarj edilebilmesini sağlayabilmek için. Bu da tabi çok ciddi bir altyapı ihtiyacı ve zorluk.”

Otomotiv sektörünü bekleyen değişimler neler

“Batarya çöplüğüyle karşı karşıya kalabiliriz”

Yenilenebilir enerjilerin kullanımı ve geliştirilmesinin bu noktada önemli olduğunu söyleyen Erdoğan, “Buradaki fırsatı da ben yenilenebilir enerjide görüyorum. Yeşil çevre politikalarını da dikkate aldığımızda rüzgar enerjisi özellikle yaygınlaştıracaktır. Diğer bir konu da her aracın belli bir ömrü var, tabi bataryaların da bir ömrü var. Araç üzerinde kullanılan bataryaların ömrü bittikten sonra ikinci ömrü var. Enerji depolama sistemi olarak da kullanılabiliyor. Ancak, en nihayetinde bataryaların faydalı kullanım ömrü bittikten sonra geri dönüşümü de ayrı bir zorluk olarak karşımıza çıkıyor. Elektrikli araç üzerinden çıkan bataryanın geri dönüşümünü sağlıklı bir şekilde sağlayamazsak bu kez de batarya çöplüğüyle karşı karşıya kalabiliriz” şeklinde yorumladı.

“Togg ekosistem açısından bir ivme teşkil ediyor”

Togg ile birlikte elektrikli araç kullanım oranlarının artacağını söyleyen Önder Erdoğan, “Togg’un özellikle binek araçlar tarafına girmesi ve lokal pazardan itibaren hedef kitle olarak başlaması ekosistem açısından bir ivme teşkil ediyor ve birçok teknoloji kuruluşunun da, üretici firmanın da bu trendle birlikte daha çok bu alanda yatırım yapacağını düşünüyoruz. Daha hızlı değişimler yaşamak da mümkün. Ülke olarak bu dönüşümün daha başındayız. Aslında baktığımızda araç üreticileri tarafında birçok proje var üzerinde çalışılan veya devreye girmiş olan. Ancak tedarik sanayi tarafında biraz daha gayret göstermek gerek. Ülke olarak tedarik sanayi tarafında daha fazla gelişmemiz gerekiyor” dedi.

“Sürücüsüz araçlar yaygınlaşacak”

İşin nihayetinde gideceği noktanın sürücüsüz araçlar olduğunu ifade eden Önder Erdoğan, tam otonom araçların geleceği ile ilgili şunları söyledi:

“Tamamen sürücüsüz araçlar için bir miktar daha zamana ihtiyaç var. Çünkü bunun altyapı ve alışkanlık olarak yerleşmesi bir süre daha vakit alacak gibi duruyor ama öncelikli olarak elektrikli araçlar ve yarı otonom araçlar yaygınlaşmaya devam edecek. Zaten kontrollü ve sınırlı alanlarda şu an için yaygınlaşmaya başladı. Yani rotası belli olan toplu taşıma araçları gibi uygulamalar ile beraber sürücüsüz araç uygulamaları da artacak.”

“Artık araçlar bizi sadece A noktasından B noktasına taşımıyor”

Mobilitenin her segmentine hitap etmeye çalıştıklarını söyleyen Erdoğan son olarak, “Bizim vizyonumuz daha çok sinerji oluşturmak ve kullanmak. Örneğin, binek araç segmenti için bir sistem geliştiriyorsak bunu olabildiğince farklı bir segmente adapte edilebilir şekilde geliştirmeye çalışıyoruz. Diğer yandan, mobilite birçok sektörle iç içe. Bunların başında ICT dediğimiz bilgi iletişim teknolojileri geliyor. Artık araçlar bizi A noktasından B noktasına taşıyan 4 tekerli hareket eden mekanizmalar olmaktan çıkmış durumda. Araç içerisinde yolculuk sırasında nasıl vakit geçirdiğiniz, oradaki konforunuz, güvenliğiniz, emniyetiniz artık çok çok ön planda. Bunların çoğu da artık elektronik ve yazılımla geliştirilen sistemler. Dolayısıyla son birkaç senede özellikle bu anlamda ciddi bir dönüşüm olmaya başladı. Bunların hepsi birer fırsat. Her fırsat bir ihtiyaçtan doğuyor. İhtiyaçları da yaşanan zorluklar ortaya çıkarıyor. Bu nedenle tüm yaşanan zorlukları fırsata çevirmek lazım. Bu anlamda yeni ortaya çıkan iş kollarında bizler de Türkiye’deki endüstri kuruluşları olarak geç kalmadan bu trenin içerisinde yer alıp doğru bir şekilde kendimizi pozisyonlandırmamız gerekiyor” şeklinde konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Elazığ Elazığlılar uygulamalı hac hazırlık kursunda camileri doldurdu Elazığ İl Müftülüğünce, kutsal topraklara gidecek hacı adaylarına yönelik hac eğitim semineri düzenledi. İzzetpaşa Camisinde düzenlenen seminere yüzlerce Elazığlı katıldı. Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından 2024 yılı hac organizasyonu dahilinde hacca gidecek hacı adayları için hac eğitim seminerleri gerçekleştiriliyor. Bu çerçevede il ve ilçe müftülükleri koordinesinde düzenlenen seminerlerde hacı adayları, kutsal topraklara gidecek olmanın heyecanını yaşıyor. Elazığ’da da İl Müftülüğü tarafından, kutsal topraklara gidecek hacı adaylarına yönelik hac eğitim semineri düzenlendi. İzzetpaşa Camisinde düzenlenen seminerde İl Müftüsü İrfan Üstündağ ve yardımcıları tarafından, katılımcılara hac ibadeti hakkında bilgilendirme ve tavsiyelerde bulunuldu. Öte yandan Elazığ’da, 11, 15 ve 28 Mayıs tarihlerinde toplamda bin 100 hacı adayının kutsal topraklara gönderilmesi planlanıyor. “15 yıldır sıra bekliyorum” Kutsal topraklara gideceği için heyecanlı olduğunu dile getiren hacı adaylarından Fikret Çelik, “Heyecanlıyım ve çok gururluyum. 15 yıldır sıra bekliyorum. Nihayet Allah, nasip etti. Asılda değil de yedekten çıktı. Bütün İslam aleminin, benim gibi oraya gitmesini temenni ediyorum. Gidiyoruz ama inşallah huzurlu olarak Allah bizi affeder. Elazığlı hemşehrilerime selamlarımı sunuyorum. Bilakis esnaflardan helallik dilerim. İnşallah, iyi olur” dedi. 72 yaşındaki Nurettin Bulut ise “Hacca ilk kez gideceğim. Allah, nasip ederse eşimle beraber gidiyoruz. Hayırlısıyla rabbim bütün ümmeti Muhammed’e nasip, hacımızı da kabul eder. Bugün de İzzetpaşa Camisinde müftülüğümüzdeki hocalarımızda bilgi alıyoruz. Allah, hepsinden razı olsun” diye konuştu.
Trabzon Hülya Ulusoy: “Saldırıyı gerçekleştiren şahsın tek başına hareket etmediği aşikardır” Trabzon’da Ali Osman Ulusoy Şirketler Grup Başkanı Murat Seymen’e düzenlenen silahlı saldırı nedeniyle açıklama yapan Ali Osman Ulusoy Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Hülya Ulusoy, saldırıyı gerçekleştiren şahsın tek başına hareket etmediğinin aşikar olduğunu söyledi. Trabzon’un Ortahisar ilçesinde 24 Nisan tarihinde İskenderpaşa Mahallesi Tiyatro Sokak’ta Ali Osman Ulusoy Şirketler Grup Başkanı Murat Seymen (46), Atatürk Alanı’ndaki iş yerine doğru yürüdüğü sırada yanına yaklaşan Y.C.K.’nın (23) silahlı saldırısına uğradı. Seymen, dizine isabet eden mermiler nedeniyle kanlar içinde yerde kalırken, saldırgan koşarak olay yerinden kaçtı. Polis olay yerinden kaçarak uzaklaşan şüpheli Y.C.K.’yi (23) olayda kullandığı silahıyla birlikte bu akşam Akçaabat ilçesinde yakalayarak gözaltına alırken, Ali Osman Ulusoy Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Hülya Ulusoy saldırı ile ilgili yazılı bir açıklama yaptı. Ali Osman Ulusoy Şirketler Grubu Başkanı’na yapılan saldırıyı esefle kınadıklarını kaydeden Ulusoy, “Öncelikle 24 Nisan 2023 Çarşamba günü saat 12.07’de Ali Osman Ulusoy Şirketler Grubu Başkanım Sevgili Murat Seymen’e yapılan saldırıyı Ben, ailem ve Ali Osman Ulusoy ailesi olarak esefle kınıyoruz. Ben Hülya Ulusoy, babam Ali Osman Ulusoy’un vefatından sonra yani 9 yıl önce babamın işlerini yarım bırakmamak için Trabzon’a yerleştim. En ufak bir ekonomik kaygım olmamasına rağmen işleri devraldım ve bu zor görevin başına geçtim. Şu anda iki kızımla birlikte şirketlerimizi aktif olarak yönetmekteyiz. Çok büyük zorluklar yaşadık, sıkıntılar çektik. Yaşanan tüm bu olumsuzluklara rağmen bu zor sektörde, bu zor coğrafyada hem de kadın olarak Ali Osman Ulusoy markasının bugüne taşınması ve sürekli gelişmesi için gece gündüz demeden profesyonel ve güçlü ekibimle beraber çalışmaya devam ediyoruz. Bugün birçok sektörde faaliyet gösteren Ali Osman Ulusoy Şirketler Grubumuz, 500’e yakın çalışanı ile önemli ticaret hacmi olan bir konumdadır” dedi. “Gerçek faillerin hak ettiği cezayı aldığını görene kadar tüm imkanlarımızla sürecin takipçisi olacağımızın bilinmesini isteriz” “Kadın girişimciliğine karşı yapılan bu alçakça ve korkakça saldırının tekrarlanmaması için gerekli her türlü önlemin, devletimiz tarafından alınacağından hiç kuşkumuz bulunmamaktadır” diyen Ulusoy, “Yaşanan bu talihsiz olayda şirketlerimizin en yetkin kişisinin hedef alınması önce şahsım, sonra ailem, ardından tüm çalışanlarım ve hatta iş ortaklarım ve müşterilerimin de içerisinde olduğu camiamızın hedef alınması demektir. Kadim Trabzon şehrinin köklü ve büyük markalarından birine yapılan bu alçak saldırı hem Trabzon hem de Trabzon halkı için utanç kaynağıdır. Şehrimizin bu tip olaylarla anılması son derece üzücü ve endişe vericidir. Tek başına bir kadın olarak çıktığım bu yolda bugüne kadar doğrudan şaşmadan Türk Devletine, Türk Hukukuna ve Türk Emniyetine güvenerek çalıştım, hukuka ve devlete olan güvenimizle de çalışmaya ve var olmaya devam edeceğim, edeceğiz. Bu tür alçakça yaklaşımlar bizleri yolumuzdan çeviremez, engel dahi olamaz. Saldırıyı gerçekleştiren şahsın tek başına hareket etmediği aşikardır. Konu ile ilgili tüm yasal yollara başvurulmuş ve gerekli görüşmeler yapılmıştır. Bu noktadan itibaren adaletin bir an önce tecelli edeceğinden şüphemiz yoktur. Vahim saldırının akabinde tüm Türkiye de olayın basında duyulmasından sonra telefonla arayan, bizzat gelerek geçmiş olsun dileklerini ileten ve yanımızda sonuna kadar duracağını ifade eden herkese çok teşekkür ediyoruz. Kadın girişimciliğine karşı yapılan bu alçakça ve korkakça saldırının tekrarlanmaması için gerekli her türlü önlemin, devletimiz tarafından alınacağından hiç kuşkumuz bulunmamaktadır. Bizlerin de büyük Ali Osman Ulusoy ailesi olarak gerçek faillerin hak ettiği cezayı aldığını görene kadar tüm imkanlarımızla sürecin takipçisi olacağımızın bilinmesini isteriz. Ali Osman Ulusoy ismi ve markası sadece Trabzon değil Türkiye’ye mal olmuş bir markadır ve böyle olmaya devam edecektir” ifadelerini kullandı.
İstanbul Yerli otomobil Togg şehit ailelerine hizmet vermeye başladı Çekmeköy Belediyesi envanterinde bulunan Türkiye Otomobili Girişim Grubu’nun (Togg) geliştirdiği otomobil şehit ve gazi ailelerine hizmet vermeye başladı. “Varlığımızı borçlu olduğumuz şehit ve gazilerimizin yakınlarına bir nebze destek oluyorsak bundan mutluluk duyarız” diyen Belediye Başkanı Orhan Çerkez, “Şehit ve gazilerimiz yakınları benim her zaman başımın üstündedir. Hepsinin emrindeyim” dedi. Bursa’nın Gemlik ilçesinde 1 milyon 200 bin metrekare alan üzerine kurulan fabrikada üretimine başlanan Togg’u Türkiye’nin birçok kamu kurumu ve şirketi satın aldı. Yerli ve milli otomobil olarak da bilinen Togg’u satın alanlardan birisi de Çekmeköy Belediyesi oldu. 31 Mart yerel seçimlerinden sonra Çekmeköy Belediye Başkanlığı’nı kazanan Orhan Çerkez, satın alındıktan sonra belediyenin otoparkında duran otomobilin şehit ve gazi ailelerinin hizmetine verilmesi talimatını verdi. 30 şehit, 91 gazi yakını bilgilendirildi Başkan Çerkez’in talimatı üzerine Çekmeköy Belediyesi Seri Nokta Birimi görevlileri ilçede bulunan 30 şehit, 91 gazi ailesini tek tek arayarak, “Başkanımız Orhan Çerkez, belediye envanterinde bulunan Togg otomobili şehit ve gazi ailelerimizin 1. derecede yakınlarının düğün, sünnet organizasyonunda ücretsiz hizmet verecektir” diye bilgilendirme yaptı. Togg’un ilk görevi Edirnekapı Şehitliği Togg otomobille ilgili projenin halkta büyük karşılık bulduğuna dikkat çeken Çerkez, “Belediyemizde şehit ve gazi yakınlarımızla yakından ilgilenilecek bir birim oluşturduk. Seri Nokta sorumlularımız şehit ve gazi yakınlarımızın her türlü istek ve taleplerini karşılayacak” şeklinde konuştu. Belediye personelinin bilgilendirmesiyle birlikte ilk talep şehit annesi Ayten Kaya’dan geldi. “Evladım, düğünüm nişanım olmaz beni oğluma götürün” Kaya, “Evladım, benim oğlumun kabri Edirnekapı Şehitliği’nde. Orhan başkana selamlarımı iletin. Böyle bir uygulama yaptığı için teşekkür ediyorum. Benim düğünüm, nişanım olmaz, yaşlıyım ben. Tek varlığım canım oğlum. Beni oğluma götürür müsünüz” diyerek isteğini iletti. Şehit annesi Togg’la ikamet ettiği Alemdağ Mahallesi’ndeki evinden alınarak şehitliğe götürüldü. Şehit ailesi havalimanından evine bırakıldı Seri Nokta ekiplerinin iletişim kurduğu bir diğer şehit yakını ise Erik ailesi oldu. Uygulamayla ilgili bilgilendirme yapılan şehit babası Ahmet Erik, “Ben ve eşim şehidimizin kabrini ziyaret etmek için memleketimiz Van’a geldik. Taşdelen Mahallesi’nde oturuyoruz. Havalimanından eve bırakabilir misiniz” talebinde bulundu. Ahmet Erik’in talebine, “Tabii ki bırakırız” diyerek dönüş yapıldı, Erik ailesinden saati bilgisi alınıp Togg, havalimanında hazır bulunduruldu. “Çok memnun olduk” Uygulamadan memnuniyet duyduğunu belirten şehit babası Ahmet Erik, “Türkiye’nin milli aracı Togg’la Çekmeköy’de oturan şehit ve gazi yakınlarını faydalanmaya başlattığı için Belediye Başkanı Orhan Çerkez’e çok teşekkür ediyorum. Havalimanından eve dönüşümüz bir hayli sorunlu olacaktı. Her Van’a gittiğimizde dönüşte yoruluyorduk. Bu hizmet hepimiz için büyük bir kolaylık oldu. Havalimanına indikten sonra belediye görevlileri bizi karşılayıp, valizlerimizi bagaja koydular. Konforlu ve rahat bir yolculuk yaparak evimize ulaştık. Milli arabamızla alınmak ayrı bir mutluluk oldu. Allah Orhan beyin ve ekibinin bahtını açık etsin. Çekmeköy’de iyi işler yapacaklarına inanıyorum” dedi. Düğün salonu da tahsis edildi 22 Nisan’da başlayan uygulama ile şehit ve gazilerin 1. derece yakınlarının düğün, sünnet ve kabir ziyaretlerine tahsis edilen Togg’un yanı sıra evlatları için organize edecekleri düğün, nişan ve sünnet organizasyonlarında belediyeye ait salonların da ücretsiz tahsis edileceğini söyleyen Başkan Çerkez, “Çekmeköy’de kimse kendisini yalnız hissetmeyecek. Tüm komşularıma eşit mesafede olacağım. Herkesin Çerkez Başkan’ı olarak hizmet vereceğiz” dedi.
Van Eski Van Şehri’ndeki tarihi yapılar ayağa kaldırılıyor Eski Van Şehri’nde yer alan ve Selçuklu dönemi eseri olan tarihi Van Ulu Cami başta olmak üzere; Kızıl Minareli Cami, Horhor Cami ve Miri Ambarı’nda restorasyon çalışmaları başladı. Birçok medeniyetten izler taşıyan Van Kalesi’nin güneyindeki Eski Van Şehri’nde yer alan camiler bölgesi yeniden ayağa kaldırılıyor. 2 bin 700 yıllık görkemli Van Kalesi’nin zirvesindeki Osmanlı sembolü Süleyman Han Camii’nin restorasyon çalışmaları bitti ve yakın zamanda cami ibadete açıldı. Eski Van Şehrindeki yapıların ayağa kaldırılması için de Van Valiliği ile Kültür ve Turizm Bakanlığı harekete geçti. Projeyle birlikte 750 yıllık Ulu Camii başta olmak üzere; Kızıl Minareli Cami, Horhor Cami ve Miri Ambarı restore edilerek görkemli yapısına kavuşturulacak. Geçtiğimiz yılın kasım ayında ilk çalışmalar yapılırken, hava şartlarına bağlı verilenen aranın ardından restorasyon çalışmaları yeniden başlatıldı. Devam eden çalışmaları yerinden görmek üzere alana giden Van Valisi Ozan Balcı, burada incelemelerde bulundu. “Coğrafyamız bir güneş gibi parlıyor” İHA muhabirine konuşan Vali Ozan Balcı, ekip arkadaşlarıyla kentin imarına, ihyasına ve inşasına katkı sağlamak için çalışmalar yaptıklarını belirtti. Hayatın ve yaşamın her alanına dokunmak için gayret ettiklerini ifade eden Vali Balcı, “Türkiye her alanda gelişirken, bizler de şehrimizi geleceğe hazırlamayı amaçlıyoruz. Van’ın gelişmesi için de canla başla katkı sağlıyoruz. Eski Van Şehri’ni ayağa kaldırıyoruz. İçinde bulunduğumuz alan 750 yıllık tarihi Ulu Camimizdir. Alanda Kızıl Minareli Cami, Horhor Cami ve Miri Ambarı gibi tarihi yapıları da ayağa kaldırıyoruz. Van Kalesi’nin zirvesinde yer alan Süleyman Şah Camii’nin restorasyonunu bitirerek ibadete açtık. Şimdi de bu görkemli yapının tarihi kimliğine uygun ayağa kaldırılması için çalıyoruz” dedi. “Burası bir kültür adası olacak” Ayağa kaldıracakları Tarihi Ulu Camii’nin bitmesiyle görkemli bir yapı olacağını dile getiren Balcı, “Çalışmaların bitmesiyle burası bir kültür adası olacak. Tarihi yapısına ve görkemine uygun olarak ülkemizin nadide bir eseri olacaktır. Özellikle tarihi Ulu Camii’nin görkemi beni heyecanlandırıyor. Emeği geçen herkese şimdiden kolaylıklar diliyorum” diye konuştu.
İstanbul Kartal’da satranç turnuvasında hamleler yarıştı Kartal Belediyesi ve Türkiye Satranç Federasyonu işbirliği ile düzenlenen 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı etkinlikleri kapsamında düzenlenen satranç turnuvası başladı. Turnuvaya yaklaşık 300 öğrenci katılırken, hamleler kıyasıya yarıştı. Kartal Belediyesi Gençlik ve Spor Hizmetleri Müdürlüğü’ne bağlı olarak hizmet veren Sanat Akademisi, Türkiye Satranç Federasyonu, Türkiye Satranç Federasyonu İstanbul İl Temsilciliği ve Türkiye Satranç Federasyonu Kartal İlçe Temsilciliği iş birliği ile 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı etkinlikleri kapsamında düzenlenen satranç turnuvası kıyasıya bir rekabete sahne oldu.Ailelerin ve çocuk sporcuların büyük ilgi gösterdiği turnuvanın açılışını Kartal Belediyesi Başkan Yardımcısı Adem Uçar yaptı. “Milli bayramlar onurumuzdur” Satranç turnuvasının açılışında konuşan Kartal Belediyesi Başkan Yardımcısı Adem Uçar, “Milli bayramlar onurumuzdur. Kartal Belediyesi olarak bütün milli bayramlarımızda birçok aktiviteler gerçekleştiriyoruz. Bu etkinlikler arasında olmazsa olmazlardan biri olan da satranç turnuvalarımız. Bugün de 23 Nisan ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramımız adına gençlerimizle bir araya geldik. Geleneksel olarak rutini devam ettiriyoruz. Olabilir inşallah bunu daha da geliştirerek devam ettireceğiz. Bu turnuvada bizim en büyük paydaşımız Satranç Federasyonu. Ben onlara da ayrıca teşekkür ediyorum.”diye konuştu. (AZ-