GÜNDEM - 09 Mart 2021 Salı 13:52

Seren Serengil: “Bir kadın olarak şiddet gördüm Can Tanrıyar’dan”

A
A
A
Seren Serengil: “Bir kadın olarak şiddet gördüm Can Tanrıyar’dan”

Seren Serengil’in Can Tanrıyar’a hakaret ettiği gerekçesiyle 2 yıl 4 aya kadar hapis istemiyle yargılanmasına devam edildi. Duruşmanın ardından açıklama yapan Serengil, “Maalesef sonraki durağı bendim. Bana da aynı şiddeti uygulamak istedi. Şu anda tüm belgeleri sundum. Bir kadın olarak şiddet gördüm Can Tanrıyar’dan. Tabii ki susmadım. Susmayacağım da” dedi.

Sunucu Seren Serengil’in yapımcı Can Tanrıyar’a sosyal medya hesabı üzerinden hakaret ettiği gerekçesiyle ‘sesli, yazılı veya görüntülü bir iletiyle alenen hakaret’ suçundan 2 yıl 4 aya kadar hapisle yargılanmasına devam edildi. İstanbul 41. Asliye Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmada tutuksuz sanık Seren Serengil ile tarafların avukatları hazır bulundu. Duruşmada yapılan kimlik sorgusunda sanık Seren Serengil, sanatçı olduğunu ve aylık gelirinin 10 bin TL olduğunu söyledi.

“Petek Dinçöz bu iddialarla ana habere kadar çıktı”

Savunmasında 17 yıldır televizyonda program yaptığını belirten sanık Serengil, “Can Tanrıyar’ı bu camiadan tanıyorum. Sabah programı yaptığım sırada müştekinin eski eşi Petek Dinçöz'ü yayınlamamı istemişti. Ayrılma kararı aldığı için müşteki eski eşini sürekli tehdit ediyormuş. Şantaj uyguluyormuş. Petek Dinçöz bu iddialarla ana habere kadar çıktı. Hatta Cumhurbaşkanı eşinden de yardım istedi. Sonra müşteki Petek hanımın annesiyle ilgili asılsız iddialarda bulunmaya başladı. Petek hanımı hiçbir yerde çalıştırmamak için baskı uyguladığı medyaya yansıdı. Müştekinin, eskiden beri babasını ve medyayı tanıdığı için yönlendirme yaptığı yönünde haberler çıktı” ifadelerini kullandı.

Seren Serengil: “Bir kadın olarak şiddet gördüm Can Tanrıyar’dan”

“Petek hanıma yaptığı tüm şiddeti bana da yapmaya başladı”

Müşteki Can Tanrıyar’ın ve oğlunun nişanlılık ve evlenme sürecinde kendisi aleyhinde haberler yaptığını söyleyen Serengil, “Cumhurbaşkanına hakaret ettiğim yönünde haberler çıkarttırdı, ancak böyle bir şey olmadığı ortaya çıktı. Eski eşi Petek hanıma yaptığı tüm şiddeti bana da yapmaya başladı. İddianamedeki sözleri ben söyledim. Çünkü 2 yıldır şahsım, eşimle olan evliliğimle ve işimle uğraşıyor. İftira atıyor. Yalan haber yapıyor. Dayanamayıp bunları söyledim. Hakaret kastım yoktur. Kadın olarak sesimi duyurmak istedim” şeklinde konuştu.
Sanık Serengil, beraatini talep ettiğini ancak ceza verildiği taktirde hükmün açıklanmasının geri bırakılmasını kabul ettiğini söyledi.
Sanığın ardından savunma yapan avukatı Özgür Noyan ise, “Müvekkilin hakaret kastı yoktur. Delillerin incelenmesini talep ediyoruz” diye konuştu.

“Sanığın cezalandırılmasını talep ediyoruz”

Duruşmada beyanda bulunan müşteki avukatı Hande Var, “Sanığın iddia ettiği olaylara ilişkin müvekkil beraat etti. Sanık aleyhine yaklaşık 10 tane koruma kararı aldırdı. İddianamedeki olayın sanığın belirttiği olaylarla bir ilgisi yoktur. Sanığın cezalandırılmasını talep ediyoruz” dedi.
Mahkeme, duruşma savcısının mütalaayı hazırlaması için duruşmayı erteledi.

“Bana da aynı şiddeti uygulamak istedi”

Duruşmanın ardından açıklama yapan Seren Serengil, “Petek Dinçöz’ün de Cumhurbaşkanına seslenişi vardı, Can Tanrıyar ile alakalı. Petek Dinçöz’ün annesinin söylediği. Barda kendisine mesaj attığını söylemişti. Petek Dinçöz, kendisinden ayrılmak istemişti. Haklı bir şekilde. Petek Dinçöz’ün ifadesine göre, onu bitirmek, karalamak, çalıştırmamak için elinden geleni yaptı. Maalesef sonraki durağı bendim. Bana da aynı şiddeti uygulamak istedi. Şu anda tüm belgeleri sundum. Bir kadın olarak şiddet gördüm Can Tanrıyar’dan. Tabii ki susmadım. Susmayacağım da. Bu şekilde birilerinin bu kişiye dur demesi gerekiyor çünkü” ifadelerini kullandı.

İddianameden

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, Can Tanrıyar ‘müşteki’, Seren Serengil ‘şüpheli’ olarak yer aldı. İddianamede, Serengil’in sosyal medya hesabından ‘bu manyak içim gerekeni yapalım. Tımarhanelik ama önce bir parmaklık görsün, belki düzelir. Bu adam herkesi ölümle tehdit ediyor, namusuma laf ediyor. Kim diye sorarsanız Petek Dinçöz’ün Cumhurbaşkanına seslendiği Can Tanrıyar’dır’ şeklinde paylaşımda bulunduğu anlatıldı.

Sözlerin müşteki Tanrıyar’ın onur, şeref ve saygınlığını rencide edici boyutta olduğunun belirtildiği iddianamede, şüpheli Serengil’in ‘sesli, yazılı veya görüntülü bir iletiyle alenen hakaret’ suçundan 3 ay 15 günden 2 yıl 4 aya kadar hapisle cezalandırılması talep edildi.

İrem Demir
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Zonguldak Yemek atıkları sokak hayvanlarına mama oluyor Zonguldak’ın Alaplı Çatak Ortaokulu Millî Eğitim Bakanlığı ile imzalanan ‘İyilik Okulu İşbirliği Protokolü’ kapsamında bir geri kazanım projesiyle çöpe gidecek yemek atıklarını geri dönüştürülerek sahipsiz kedi ve köpeklere mama oluyor. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından yürütülen “Sıfır Atık” Uygulamalı İyilik Projesi Yarışmasında, Alaplı Çatak Ortaokulu öğrencileri ‘Atık Yemeklerimiz Sevgiye Dönüşüyor’ proje kapsamında Taşımalı öğrenciler için verilen yemek atık malzemelerden yaptıkları kaplarla Köy genelinde oluşturulan sokak hayvanları için beslenme noktalarına kedi ve köpek mamasına dönüştürüldü. Böylelikle önemli bir israfın önüne geçilirken, çöpe gidecek öğrenci atık yemeklerin atıklardan hazırlanan mamalar, sokak hayvanları için değerlendirilmesiyle hem toplumsal sorumluluk anlayışının pekişmesi hem de geri dönüşüme katkı sağlamayı amaçlandığı belirtildi. Alaplı Çatak Ortaokul yetkilileri, sıfır atık projesi kapsamında taşımalı öğrencilerden kalan atık yemekler kapsamında" Atık Yemeklerimiz Sevgiye Dönüşüyor" temasıyla hayata geçirdikleri geri kazanım projesinin bir ayağının da Kedi ve Köpek Mama Üretim Tesisi olduğunu belirtildi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan’ın himayesinde yürütülen Sıfır Atık Projesi’ne Alaplı Çatak Ortaokulu olarak tüm güçleriyle destek verdiklerini dile getiren öğrenciler, "Öğrencilerimizden kalan çöpe gidecek yemek atıkları kedi ve köpekler için mamaya dönüşüyor. Bu konuda tüm öğrenciler ile birlikte çalışıyoruz. Sokak hayvanları ile ilgili olarak son zamanlarda bazı sıkıntılar yaşandı ama el birliğiyle o hayvanlarımıza da sahip çıkıyoruz. Böylelikle hem onların ihtiyacını karşılıyoruz hem de israfı önlüyoruz" dediler.
Muğla KURTARAN-2024 Tatbikatı sona erdi Türk Deniz, Kara ve Hava Kuvvetleri, Sahil Güvenlik Komutanlığı unsurlarının katıldığı KURTARAN-2024 Tatbikatı’nın basın ve seçkin gözlemci günü safhası bitti. Marmaris’teki Aksaz Limanı’ndan hareket eden TCG Alemdar denizaltı personel arama kurtarma gemisi, kurtarma faaliyetlerini icra etti. Faaliyetlere, Türkiye’nin yanı sıra Azerbaycan, ABD, Bangladeş, Bahreyn, Bulgaristan, Brezilya, Fas, Güney Afrika, Hollanda, Malezya, Mısır, Mozambik, Pakistan, Suudi Arabistan, Tayland ve Umman’dan 40 gözlemci ve subay da yer alıyor. Burada bir konuşma gerçekleştiren Kurtarma ve Su Altı komutanı Deniz Albay Necati Koray Salar, tatbikatta satha çıkma kabiliyetini yitirmiş denizaltıya yönelik kurtarma harekatı yapılacağını belirtti. Salar, tatbikatın Türk Deniz Kuvvetleri Komutanlığınca planlanarak Kuzey Deniz Saha Komutanlığı tarafından icra edildiğini ifade etti. Salar konuşmasını şu şekilde sürdürdü: "Tatbikat süresince üç farklı sahada dibe oturmuş üç denizaltıya, milli kurtarma gemileriyle müdahalede bulunulacak. Tatbikatın hedef kitlesi, denizaltı arama kurtarma harekatında görev alan yüzer, dalar, uçar unsurlar ve teşkil edilmiş karargahlar. Tatbikata deniz kuvvetleri komutanlığından 1 fırkateyn, 1 denizaltı kurtarma gemisi, 2 kurtarma ve yedekleme gemisi, 3 denizaltı, 1 mayın avlama gemisi, 2 tuzla sınıfı karakol gemisi, 1 büyük liman römorkörü, 1 sat botu, 1 deniz karakol uçağı, 1 helikopter, 1 insansız hava aracı, 1 paraşütle arama kurtarma timi, 1 denizaltı tahliye ve kurtarma yardım timinin katılacak.” KURTARAN-2024 tatbikatı kapsamında, 24 Nisan’da tatbikata katılacak tüm milli unsurların ve yabancı gözlemcilerin katılımıyla tatbikat öncesi seyir brifingi icra edildiğini bildiren Salar, “Tatbikatın fiili safhası 25 Nisan’da denizaltı harekat kontrol makamınca verilen alarm mesajı ile başlamış, tatbikata iştirak eden arama kurtarma birlikleri, Aksaz Deniz Üssü’nden ileri hareket ettirilerek, tanziri olarak satha çıkma kabiliyetini yitirmiş denizaltının aranması, tespiti ve teşhisi faaliyetleri icra edilmiştir. Denizaltıdan personel kurtarma harekatında ilk safha olan denizaltının bulunması sonrasında komutanlığımız tarafından ilk müdahale gerçekleştirilmekte. Bu safhada dalgıçlarla 91, 1200 ve 365 metre ve uzaktan kumandalı sualtı araçları ile de 600 metre derinliğe kadar satha çıkma kabiliyetini yitirmiş denizaltı gemisine harici havalandırma, acil yaşam destek paketlerinin transferi gerçekleştirilmekte olup, amaç satha çıkma kabiliyetini yitirmiş denizaltı gemisini kurtarmaya hazır hale getirilebilmektir” diye konuştu. Salar, harici havalandırma sisteminin, 5 atmosfer iç basınca ulaşmış ve 50 personele sahip denizaltıya 14 gün süreyle temiz hava beslemesi yaparak pis havayı egzoz edebildiğini, denizaltıdan personel kurtarma çanı ile satha çıkma kabiliyetini yitirmiş denizaltı gemisinden bir seferde 6 personel olacak şekilde 207 metre derinliğe kadar personel kurtarılabildiğine dikkat çekti. Tatbikatta kapsamında rol gereği tanziri olarak satha çıkma kabiliyetini yitirmiş denizaltının aranmasına başlandı. Denizaltının tespit edilerek 1. Dalgıçlarla ilk müdahale gerçekleşti. Bu safhada dalgıçlarla 91, 1200 ve 365 metre ve uzaktan kumandalı sualtı araçları ile de 600 metre derinliğe kadar satha çıkma kabiliyetini yitirmiş denizaltı gemisine harici havalandırma, acil yaşam destek paketlerinin transferi gerçekleştirdi. Yaralı halde kurtarılan personeller tedavi amacıyla hastanelere sevk edildi. Daha sonra başka bir senaryoda ise hasar alan denizaltı personelleri tahliye edilerek önce uçaktan SAT ve sağlık personeli indirilmesi gerçekleştirildi. Daha sonra ise tatbikat sona erdi. TCG Alemdar Gemisinin ise yerli ve milli oluşu dikkat çekildi. Faaliyetler sonrası Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Dr.Ercüment Tatlıoğlu geminin askeri personeline hitap etti. Tatlıoğlu, personelin tatbikatının başarıyla icra ettiğini belirtti. Türk Deniz Kuvvetleri’nin dalgıçlık tarihi 17. yüzyıla kadar uzandığına dikkat çeken Tatlıoğlu, "17. yüzyılda Gelibolu civarında yaptığımız dalgıçlık çalışmaları bilinmekte. 1877-1878 Osmanlı-Rus harbinde dalgıçlarımız mayın tespit etme ve mayın ihmal etme görevlerinde bulunmuşlardır. 1885 yılında Hava kompresörleriyle imla edilen dalış cihazlarımızın envanterimize girmesiyle Kurtarma ve Su Altı Komutanlığımızın üyesi oluştu. 1889 yılında Japonya’ya gönderdiğimiz Ertuğrul Fırkateyninde de dalgıçlarımız vardı. 1951 yılında Amerika Birleşik Devletleri’nden aldığımız kurtaran gemisi vasıtasıyla kurtarma faaliyetlerini icra etmekteydik. Bugün itibariyle milli ve yerli olarak hem gemilerimizi hem gemilerimizin içindeki kurtarma cihazlarımızı milli ve yerli imkanlarla yaptık ve 3 adet gemimizi de Alemdar, Akın ve Işın gemimizi de bu tatbikatta Satha çıkma kabiliyetini kaybetmiş 3 adet denizaltıdan personel kurtarmak için kullandık. Sevgili arkadaşlar 3 bin metre derinliğine kadar dipteki enkazları batıkları tespit etme kabiliyetine sahibiz. 600 metre derinlikteki denizaltıya oksijen imla edebilme kabiliyetine sahibiz. Atmosferik dalış elbiselerimizle 365 metreye dalıyoruz ve bildiğiniz gibi 207 metre derinliğindeki bir denizaltıdan denizaltı çanımız vasıtasıyla altışar kişi olmak üzere sata gelme su üzerine gelme kabiliyetini kaybetmiş olan deniz alttan personel kurtarabiliyoruz. Bugün bu yapmış olduğumuz tatbikatta bu imkan ve kabiliyetlerimizi kullandık. İmkan ve kabiliyetlerimizin yeterliliğini gördük. Ben tatbikatta gösterdiğimiz başarılar için hepinize teşekkür ederim” diye konuştu. Tuğamiral Gökçen Fırat ise tatbikatın bu yıl yedincisinin düzenlendiğini anımsatarak, "2021 yılında Dynamic Monarch NATO denizaltı atama ve kurtarma tatbikatı ile birlikte yapılan tatbikata Türk Donanması 2017 yılında ev sahipliği yapmıştı" dedi. Fırat, tatbikatın amaçlarından bahsederek, "Hepinize verimli bir tatbikat diliyorum ve eminim ki iyi işler çıkaracağız" ifadelerini kullandı.