GENEL - 24 Nisan 2018 Salı 17:30

Trafik insan hayatını doğrudan etkileyen bir enerjidir

A
A
A
Trafik insan hayatını doğrudan etkileyen bir enerjidir

KKTC’de trafik sorunlarının ihmale uğramış, göz ardı edilmiş olduğunu söyleyen Yrd. Doç. Dr. Mehmet Zeki Avcı trafiğin; sorumlusunun net olarak 'kim olduğu bilinmeyen' bir "düzensizlik" olduğunu söyledi.

Kuzey Kıbrıs Türkiye Cumhuriyeti’nde şu anda en büyük problemin trafik ve trafik eğitiminde ki eksikliklerin olduğunu söyleyen Yrd. Doç. Dr. Mehmet Zeki Avcı, sistemde birçok yanlışın olduğunu ve bunların düzeltilmesi için çaba sarf edilmesi gerektiğini söyledi. Dr. Avcı, “Sürücü kursu eğitimi için resmi eğitim kitabı güncellenmeli ve trafikte gerekli hassasiyet sağlanmalı” dedi.

‘’Trafik, para kazanılan bir olaydır’’

Trafik kazalarına karşın, ülkemizde kurulmuş sivil toplum kuruluşu olan; "Trafik Kazalarını Önleme Derneği"nin yıllardır başkanlığı görevini sürdüren Dr. Mehmet Zeki Avcı; Sorunlara karşın, çözüm yolları önerme süreçlerinin; Menfaat gücü olarak tanımlanabilecek bazı gruplaşmalar ile tıkandığını, sonuçta yaşanılan üzüntü ve olumsuzlukların devam ettiği söyledi. Dr. Avcı, "Ülkede; trafik, para kazanılan bir olaydır. Kabullenilmiş bazı düzenler, bazılarının da işine gelir. Ancak; insan hayatı ön planda olmalıdır "dedi.

“Her gün 100 civarında, ilkokul öğrencisi trafik eğitim alıyor”

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nde, trafik kadar ihmal edilmiş çok az başlık bulunduğunu söyleyen Dr. Avcı, ‘’Trafik aslında insan hayatını doğrudan etkileyen ve yaşam biçiminin bir parçası olan enerjidir. Bu ülkede; trafik hep göz ardı edilmiş, sorumlusunun kim olduğu belli olmayan bir süreçtir. Biz dernek olarak güncel çalışmalarımızı devam ettirmek durumundayız. Özel trafik eğitim parkında her gün 100 sayısı civarında ilkokul öğrencisi eğitim almaya devam ediyor. Önümüzdeki yıl bu eğitim biçimi liselere de aktarılacaktır. Pilot eğitim liselerini seçip, eğitim vereceğiz ve eğitim verilmeyen liseler ile karşılaştıracağımız bir çalışmamız olacak. İlgili makamlara doğru bilgilendirmeleri yapmaya çalışıyoruz. Eksiklikleri gündeme getirmeye çalışıyoruz. Yollardaki denetimlerin eksiklikleri üzerine çalışmalarımız var. Bununla birlikte yollar üzerine de çalışmalarımız var. Vatandaşlardan gelen uyarıları yetkililere iletmek gibi aracı bir görevimiz de var. Bazen menfaat gruplarına dokunduğumuz zaman canları sıkılabiliyor. Ülkede trafik para kazanılan bir olaydır. Kabullenilmiş belli düzenler bazılarının da işine gelir. Eski ticari araçların muayenesinin yapılması lazım dediğimizde sahipleri tepki veriyor. Ancak insan hayatı ön planda olmalıdır " şeklinde konuştu.

“Mahkemeler, sadece sürücüyü yargılıyor”

"Mahkemelerde, biz sadece sürücüyü yargılıyoruz” diyen Dr. Avcı, “Işıklar yanmazdı, tabela yoktu, çizgiler bozuktu gibi mahkeme kararları oluyor. Ama bunlar, köşede tutuluyor. Örnek olarak; 2-3 yıl önce Haspolat'ta bir yaya geçidi yapıldı. Ancak tartışması devam ediyor. 4 şeritli yola yaya geçidi yapılıyor. Bu durumda biri öldüğü zaman da sürücü 'dikkatsiz' deniliyor. Peki; neden oraya alt geçit ya da üst geçit yapılmadı? ’’dedi.

‘’Sürücü okullarının kullandığı kitaplar; korsan kitaptır’’

KKTC'de ana eğitim kitabı güncellenmediği için; şu anda sürücü okullarının kullandığı kitapların korsan kitap olduğunu da kaydeden Dr. Avcı, “ Devletin resmi kitabı güncellenmediği için dağıtılmıyor. 2003 yılında; devlet, ilk defa resmi kitabını çıkardı. Ne yazık ki, o da kullanılmadı. Çünkü yazılı sınav uygulamasına geçilmesini kimse istemedi. Sürücü okullarının kitabı yok, müfredatı yok. Peki, insanlar bu kuralları korsan kitapçıklardan öğreniyor. Eğitmen olmak için; 25 yaşını doldurmak gerekir. 50 sorudan yüzde 60'ını yaparsanız, yazılı sınavı da geçmiş oluyorsunuz. Bu eğitimlerde bir saat araba sürüyorsunuz, onu da başarılı sürerseniz eğitmen oluyorsunuz. Bu durum dünyada yok artık. Müfettiş olmak için; Sadece, Kamu Hizmeti Komisyonu'nda sınava giriyorsunuz ve ertesi gün müfettiş oluyorsunuz "diyerek sözlerini sonlandırdı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Bakan Tunç: “Filistin’in BM üyeliğinin Konseyi’nde tekrar görüşülmesi özgür Filistin için önemli bir adımdır” Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, “Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nun, Filistin’in BM üyeliğinin Konseyi’nde tekrar görüşülmesi özgür Filistin için önemli bir adımdır” dedi. Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nun Filistin’in BM’ye üyeliğinin tekrar görüşülmesini talep eden karar tasarısını kabul etmesinin ardından açıklama yaptı. Bakan Tunç, karar tasarısının özgür Filistin için önemli bir adım olduğunu değinerek, “Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nun, Filistin’in BM üyeliğinin BM Güvenlik Konseyi’nde tekrar görüşülmesi ve gözlemci statüsünde olan Filistin’e bazı ilave haklar tanınmasını talep eden karar tasarısını kabul etmesi özgür Filistin için önemli bir adımdır. Ülkemizin yanı sıra 80’e yakın ülkenin ortak sunucusu olduğu karar tasarısının 143 evet oyuyla kabulü, Birleşmiş Milletler üyesi ülkelerin 7 Ekim’den bu yana işgalci İsrail tarafından soykırıma uğrayan Filistin’e desteğini göstermesi açısından önemlidir. 1967 sınırları temelinde bağımsız Filistin devletinin varlığı kabul edilmelidir. Filistin halkı kendi ata yurtlarında, insan onuruna yakışır şekilde yaşamalıdır” ifadelerine yer verdi. İsrail’in saldırılarının son bulması gerektiğini belirten Bakan Tunç, “Gazze ve Refah bölgesinde çocuk, kadın, sivil demeden 35 bin Filistinliyi öldüren, 78 binden fazla Filistinliyi yaralayan İşgalci İsrail’e karşı uluslararası mekanizmalar artık gereğini vakit kaybetmeden yapmalıdır. İnsan haklarını yok sayan, uluslararası hukuku görmezden gelen, savaş suçu işleyen ve soykırım yapan İsrail’in saldırıları son bulmalıdır. İsrailli yetkililer Uluslararası Ceza Mahkemesi huzuruna çıkarılmalı, gereken ceza verilmelidir. İşgalci İsrail Devletinin Uluslararası Adalet Divanınınca verilen tedbir kararına uyması sağlanmalıdır. Türkiye olarak, Filistinli kardeşlerimizin haklı davalarında yanlarında olmaya, dünyada adaleti ve hakkaniyeti savunmaya devam edeceğiz” ifadeleri kullanıldı.