ÇEVRE - 13 Haziran 2021 Pazar 13:58

TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr. Mandal'dan müsilaj açıklaması

A
A
A
TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr. Mandal'dan müsilaj açıklaması

Ege Denizi'nde 2020 yılında meydana gelen yıkıcı depremi araştırmak üzere sefere çıkan ve ilk seferini bugün tamamlayan TÜBİTAK MAM gemisini karşılayan TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr. Hasan Mandal, müsilaj konusuna değerlendirdi. Prof. Dr. Mandal, müsilaja sebep veren gerekçeler olduğu sürece aynı riskin Ege Denizi kıyılarında da geçerli olduğunu söyledi.

İzmir'de 30 Ekim 2020'de Sisam Adası ile Kuşadası Körfezi arasındaki bölgede meydana gelen 6.6 büyüklüğündeki depremin ardından bu bölgedeki deprem tehlikesini ortaya koymak ve fay hatlarını incelemek üzere Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK) koordinasyonunda oluşturulan Türkiye Deprem Platformu’nun “Kuşadası Körfezi İçindeki Fayların Depremselliğinin ve Aktif Tektonik Özelliklerinin Yüksek Çözünürlüklü Deniz Tabanı Ölçümleri ile Belirlenmesi Projesi” kapsamında 31 Mayıs'ta sefere çıkan TÜBİTAK MARMARA araştırma gemisi, ilk seferini bugün tamamlayarak İzmir Alsancak Limanı’na döndü.

Gemiyi karşılayan TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr. Hasan Mandal, basın mensuplarının sorularını yanıtlarken, Marmara Denizi'nde meydana gelen müsilaj konusunda da merak edilen soruları yanıtladı.

"Müsilaj konusunda TÜBİTAK'a verilen bir görev var"

Prof. Dr. Hasan Mandal, TÜBİTAK olarak bu konuda verilen görevlerin olduğunun altını çizdi. Prof. Dr. Mandal, "Bu sefere çıkarken tek gündemimiz depremle ilgili aktif fay hatlarının incelenmesiydi ama hemen o esnada Marmara Denizi'ndeki müsilaj konusu gündeme geldi. Geçen hafta Sayın Cumhurbaşkanımız ifade ettiler; TÜBİTAK'a verilen bir görev vardı Çevre ve Şehircilik Bakanlığımız tarafından.

TÜBİTAK'ın üzerine aldığı görev çerçevesinde öncelikle bu bölgeden değişik numuneler alındı müsilaj odaklı ve bunlarla ilgili olarak iki grup çalışma yapılması istendi. Bunlardan bir tanesi bunun analizi, hem fiziksel, hem kimyasal hem de toksikolojik anlamında. Bu çalışmaların önemli bir kısmını tamamladık. Hafta ortasında tamamını Çevre ve Şehircilik Bakanlığımıza teslim etmiş olacağız. İçinde toksik maddeler var mı, metal var mı? Bunların bilimsel veriye dayanması lazım. Bizim şu an elimizde veriler var ama açıklayacak olan kurum Çevre ve Şehircilik Bakanlığımız. Bunun yanında ikinci çalışma olarak da şu an bunun bertarafı konuşuluyor tabii ama bu sürecin yanında bu bir biokütle olarak kullanılabilir mi, gübre olarak kullanılabilir mi?

İkinci kapsamda da bu çalışma TÜBİTAK Marmara Araştırma Merkezince gerçekleştiriliyor. Diğer kurumlarımızla da iş birliğindeyiz. Bakanlığımızın bugün ilan edilen genelgesi var. Bu süreçte katkı vermeye devam edeceğiz. Marmara Belediyeler Birliği tarafından oluşturulan bir bilim kurulu olacak. Oraya katkı vermek için kısa dönemde, yani 3 ay gibi bir sürede, orta dönem 1 yıl ve 3 yıllık uzun dönemde neler yapılabileceğini paylaştık" açıklamasında bulundu.

TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr. Mandal'dan müsilaj açıklaması

Mühendislik odaklı çözüm vurgusu

Müsilaj konusunda TÜBİTAK olarak mühendislik odaklı çözüm vurgusu yapan Prof. Dr. Mandal, "Biz süreci şöyle görüyoruz; bu sürecin üç boyutu var. Bir tanesi yasal yaptırımlar süreci. Bilinen gerçek, ilk defa karşılaşmıyoruz.

Yaşanan sürecin devamı boyutunda bakıldığında tedbirlerin alınmasına yönelik hem bakanlığımız hem belediyelerimizin yapması gereken bir süreç var. İkinci boyut hızlı bir çözüm noktası; mühendislik odaklı çözüm. Bizim kurumumuzu ilgilendirecek olan bu sürecin bir bilimsel çalışmaya dayanması gerekiyor. Çünkü veri olmadan korumak anlamlı olmuyor. Yaşanan Covid döneminde de aynı şey geçerliydi" dedi.

Çözüm olarak sadece bugün değil Marmara Denizi'nin geleceğini de kurtarmak gerektiğine dikkat çeken Prof. Dr. Mandal, "Şu an karşılaştığımız müsilaj; ama bunu oluşturan bileşenler ne. Şu an en çok bilinen deniz suyunun ısınması, o sürecin içindeki azot ve fosfor odaklı zenginlik. Müsilajın dışında birçok karşılaşabileceğimiz, yosunların oluşturduğu başka şeyler de var. Biz sadece müsilajı yüzeyden kaldırdık değil. Bunun derinliği var. Bunun geleceği var.

Bilim temelli çözümler olmalı. Yoksa alınacak tedbirler belki bugün için hızlı çözüm ama Marmara Denizi'nin geleceği korunmak isteniyorsa çözümlerin sadece bugün değil geleceği de kurtarmış olması için bilim temelli çözüm olmalı" diye konuştu.

Müsilaj sorunu Ege'yi etkiler mi?

Marmara Denizi'ndeki müsilajın Ege Denizi'ni etkileme riskini de değerlendiren Prof. Dr. Mandal, "Marmara Denizi'miz şu an bir göl noktasında davranış gösteriyor. O yüzden risk boyutu yüksek. Ama buna sebep veren gerekçeler Ege Denizi kıyılarında da olduğu sürece tabii ki aynı risk orada da yaşanabilir" diye konuştu.

Basın mensuplarının araştırma gemisinin müsilaj ile ilgili araştırma yapıp yapmadığı ile ilgili sorusunu da yanıtlayan TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr. Hasan Mandal, "TÜBİTAK Marmara gemisi için müsilaj kelimesi 31 Mayıs için yoktu. Araştırma gemimiz bu bölgede, Marmara Denizi'nde yerini alacak kendisine verilen görev dahilinde. Bu sefere çıkarken tek gündemimiz depremle ilgili aktif fay hatlarının incelenmesiydi. Ama hemen o esnada Marmara Denizi'ndeki müsilaj konusu gündeme geldi" dedi.

TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr. Mandal'dan müsilaj açıklaması

Ali İhsan Çiftçi - Sinan Yeniçeri
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Trabzon Trabzon Tanıtım Günleri’nde Akçaabat standı ziyaretçi akınına uğradı Ankara’da düzenlenen Trabzon Tanıtım Günleri’ne katılan Akçaabat Belediyesi, etkinlik alanında açtığı stantla ziyaretçilerini ağırlıyor. Ankara’daki Başkent Millet Bahçesi’nde 25 Nisan’da başlayan Trabzon Tanıtım Günleri’nde Akçaabat Belediyesi standı ilgi çekiyor. Stantta ilçenin tarihi, kültürü, folkloru ve yöresel lezzetlerini anlatırken, Akçaabat Belediye Başkanı Osman Nuri Ekim, standı ziyarete gelenlerle tek tek ilgileniyor. Etkinlikte ilgili değerlendirmelerde bulunan Akçaabat Belediye Başkanı Osman Nuri Ekim, memleket hasreti çekenlerin özlemini giderdiklerini belirterek, “Düzenlenen tanıtım günleri tanışma, kaynaşma, birlik, beraberlik ve dostlukların pekişmesine iller ve ilçeler arasında bilgi, tecrübe ve işbirliği paylaşımın artmasına vesile olmaktadır. Akçaabat Belediyesi olarak her yıl olduğu gibi bu yıl da etkinlik alanında farklı bir etkinliğe, kalıcı bir farkındalığa imza attık. Akçaabat’ımızın olmazsa olmazı dünyaya nam salan horonumuzu, şehrinizin tarihini ve yöresel lezzetlerimizi bu kez Ankara’ya taşıdık. Memleket hasreti çekenlerin özlemini giderdik şehrimizi tanımak isteyenlere Akçaabat’ımızı tanıttık. Tanıtım günlerine ilgi gösteren ve standımızı ziyaret eden tüm bürokratlarımıza ve misafirlerimize teşekkür ediyor; bütün Trabzon sevdalılarına selamlarımı iletiyorum” ifadelerini kullandı.
Düzce Düzce’de sokak hayvanları emin ellerde Düzce Belediyesi Sokak Hayvanları Geçici Bakımevi ve Rehabilitasyon Merkezi; yaralı, hasta ve evsiz can dostlara sahip çıkıyor. Teşhis ve tedavi noktasında ihtiyaç duyulan tüm donanıma sahip olan merkezde, kontrolsüz üremenin kontrol altına alınması amacıyla 2024 yılının ilk 4 ayında 564 kısırlaştırma işlemi yapılırken 2 bin 261 kedi ve köpeğin tedavisi gerçekleştirildi. Düzce Belediyesi Sokak Hayvanları Geçici Bakımevi ve Rehabilitasyon Merkezi, sahipsiz hayvanların refahı ve sağlığı için çalışıyor. Sokak hayvanlarının tüm cerrahi işlemlerinin gerçekleştirildiği 4 yataklı ameliyathane, eczane, laboratuvar, görüntüleme odası, yoğun bakım ve ameliyat sonrası bakım ünitelerinin bulunduğu merkez, 4 veteriner hekim, 3 tekniker ve yardımcı personellerle birlikte yaralı, hasta ve evsiz tüm can dostlara sahip çıkıyor. 2019 yılında faaliyete geçen tesiste; 80 tekli kafes, 40 yarı açık çoklu kafes, 3 adet 40 metrekare açık kafesin yanı sıra, 2 bin metrekare açık sosyal yaşam alanı bulunuyor. 5 yıllık süreçte kontrolsüz üreme popülasyon dengesinin kontrol altına alınması amacıyla 8 bin 725 köpek ile 667 kedi kısırlaştırması yapan merkez, 25 bin 711 tedavi, bin 293 sahiplendirme yaptı. 2024 yılının ilk 4 ayında ise 564 kısırlaştırma işlemi yapılırken, yaralı 2 bin 261 sokak hayvanının tedavisi gerçekleştirildi. Tedavi, bakım, aşılama, kayıt ve rehabilitasyonu tamamlanan 61 köpek ise sahiplendirildi. 2 ekip sahada görev yapıyor ALO 153 Beyaz Masa’ya gelen ihbarlar üzerine harekete geçen 2 saha ekibi, öncelik durumuna göre, yaralı, hasta ve kısırlaştırılması gereken hayvanları alarak merkeze getiriyor. İlk olarak genel kontrolü yapılan hayvanların, semptomları doğrultusunda röntgen çekimi, kan tahlili ve vood lambası (deri hastalıklarının teşhisinde kullanılan cihaz) ile muayenesi gerçekleştiriliyor. Dahiliye ile ilgili tüm ekipmanlara sahip olan laboratuar, teşhis ve tedavi noktasında veteriner hekimlere geniş bir perspektif açarken, sağlam adımlarla ilerlenmesine imkan sağlıyor. Hastalığı ile ilgili net bir teşhis konulduktan sonra, hayvanların tedavi süreci başlıyor. Tedavisi bitip, tamamen iyileşen hayvanlar ise kısırlaştırma operasyonuna alınıyor. Kimliklendirme işlemi yapılarak, çip ve küpesi takılan, aşıları yapılan hayvanlar, iyileşmelerinin ardından 5199 sayılı kanun gereği alındığı yere tekrar bırakılıyor. 7 gün 24 saat aktif çalışan ve ilçelere de hizmet veren merkezde, can dostların bakımları ve beslenmeleri düzenli olarak yapılıyor. Ziyaretçiler ile can dostların yakın temas ve bağ kurabilmelerine imkan sağlamak üzere yeni oluşturulan 2 bin metrekare büyüklüğündeki sosyal ve serbest yaşam alanında ise sahiplenilmeyi bekleyen küçük ırklar misafir edilecek. Sokak Hayvanları Geçici Bakımevi ve Rehabilitasyon Merkezi, hafta içi her gün 12.00-14.00 saatleri arası ziyaret edilebiliyor.
Düzce Düzce’de sokak hayvanları emin ellerde Düzce Belediyesi Sokak Hayvanları Geçici Bakımevi ve Rehabilitasyon Merkezi; yaralı, hasta ve evsiz can dostlara sahip çıkıyor. Teşhis ve tedavi noktasında ihtiyaç duyulan tüm donanıma sahip olan merkezde, kontrolsüz üremenin kontrol altına alınması amacıyla 2024 yılının ilk 4 ayında 564 kısırlaştırma işlemi yapılırken, 2 bin 261 kedi ve köpeğin tedavisi gerçekleştirildi. Düzce Belediyesi Sokak Hayvanları Geçici Bakımevi ve Rehabilitasyon Merkezi, sahipsiz hayvanların refahı ve sağlığı için çalışıyor. Sokak hayvanlarının tüm cerrahi işlemlerinin gerçekleştirildiği 4 yataklı ameliyathane, eczane, laboratuvar, görüntüleme odası, yoğun bakım ve ameliyat sonrası bakım ünitelerinin bulunduğu merkez, 4 veteriner hekim, 3 tekniker ve yardımcı personellerle birlikte yaralı, hasta ve evsiz tüm can dostlara sahip çıkıyor. 2019 yılında faaliyete geçen tesiste; 80 tekli kafes, 40 yarı açık çoklu kafes, 3 adet 40 metrekare açık kafesin yanı sıra, 2 bin metrekare açık sosyal yaşam alanı bulunuyor. 5 yıllık süreçte kontrolsüz üreme popülasyon dengesinin kontrol altına alınması amacıyla 8 bin 725 köpek ile 667 kedi kısırlaştırması yapan merkez, 25 bin 711 tedavi, bin 293 sahiplendirme yaptı. 2024 yılının ilk 4 ayında ise 564 kısırlaştırma işlemi yapılırken, yaralı 2 bin 261 sokak hayvanının tedavisi gerçekleştirildi. Tedavi, bakım, aşılama, kayıt ve rehabilitasyonu tamamlanan 61 köpek ise sahiplendirildi. 2 ekip sahada görev yapıyor ALO 153 Beyaz Masa’ya gelen ihbarlar üzerine harekete geçen 2 saha ekibi, öncelik durumuna göre, yaralı, hasta ve kısırlaştırılması gereken hayvanları alarak merkeze getiriyor. İlk olarak genel kontrolü yapılan hayvanların, semptomları doğrultusunda röntgen çekimi, kan tahlili ve vood lambası (deri hastalıklarının teşhisinde kullanılan cihaz) ile muayenesi gerçekleştiriliyor. Dahiliye ile ilgili tüm ekipmanlara sahip olan laboratuvar, teşhis ve tedavi noktasında veteriner hekimlere geniş bir perspektif açarken, sağlam adımlarla ilerlenmesine imkan sağlıyor. Hastalığı ile ilgili net bir teşhis konulduktan sonra, hayvanların tedavi süreci başlıyor. Tedavisi bitip, tamamen iyileşen hayvanlar ise kısırlaştırma operasyonuna alınıyor. Kimliklendirme işlemi yapılarak, çip ve küpesi takılan, aşıları yapılan hayvanlar, iyileşmelerinin ardından 5199 sayılı kanun gereği alındığı yere tekrar bırakılıyor. 7 gün 24 saat aktif çalışan ve ilçelere de hizmet veren merkezde, can dostların bakımları ve beslenmeleri düzenli olarak yapılıyor. Ziyaretçiler ile can dostların yakın temas ve bağ kurabilmelerine imkan sağlamak üzere yeni oluşturulan 2 bin metrekare büyüklüğündeki sosyal ve serbest yaşam alanında ise sahiplenilmeyi bekleyen küçük ırklar misafir edilecek. Sokak Hayvanları Geçici Bakımevi ve Rehabilitasyon Merkezi, hafta içi her gün 12.00-14.00 saatleri arası ziyaret edilebiliyor.