SPOR - 24 Mayıs 2023 Çarşamba 14:27

Türk futbolunun en büyük sorunu antrenman yetersizliği mi?

A
A
A
Türk futbolunun en büyük sorunu antrenman yetersizliği mi?

Türkiye’de oynanan futbol maçlarında 4 büyükler arasındaki derbilerin bile tadı kalmadığını söyleyen iş insanı ve Fenerbahçe Kongre Üyesi Şenol Maşa, “Şu an ülkemizde son yıllarda maalesef ki 4 büyüklerin aralarında oynanan maçların bile tadı tuzu kalmamıştır. Bunun başlıca sebebinin yetersiz antrenmanlardır. Belçika’da yoğrulmamış genç futbolcular ya da yoğrulmuş yetişkin futbolcular en az 5 gün sabah, akşam antrenman yapmaktadır. Türkiye’de 3-4 günle sabit kalmaktadır” dedi.

İş insanı ve Fenerbahçe Kongre Üyesi Şenol Maşa, Türk futbolunun güncel durumuna ilişkin açıklamalarda bulundu. Türkiye’de 4 büyüklerin maçlarında bile eski tadın olmadığını söyleyen Şenol Maşa, bu durumun antrenman yetersizliğiyle alakalı olduğunu belirtti. Şenol Maşa, Avrupa’da çok daha sistematik antrenmanlar yapıldığını ve önemli maçlardan önce prim verilmesinin de az rastlanan bir durum olduğuna değindi. Ülkedeki genç yeteneklerin de birçok sebeple yok olup gittiklerini söyleyen Şenol Maşa, çarenin istikrarlı çalışmak ve disiplin olduğunu vurguladı.

Türk futbolunun en büyük sorunu antrenman yetersizliği mi?

“4 büyüklerin aralarında oynanan maçların bile tadı tuzu kalmadı”

4 büyükler arasında oynanan maçların bile eski tadında olmadığını söyleyen iş insanı Şenol Maşa, antrenman metotlarını eleştirdi. Maşa, “Hepimizin bildiği gibi şu an dünyada en çok tutulan ve rağbet gören spor dalı futboldur. Şu an ülkemizde son yıllarda maalesef ki 4 büyüklerin aralarında oynanan maçların bile tadı tuzu kalmamıştır. Bunun başlıca sebebinin yetersiz antrenmanlardır. Belçika’da yoğrulmamış genç futbolcular ya da yoğrulmuş yetişkin futbolcular en az 5 gün sabah, akşam antrenman yapmaktadır. Bazen bu 6 güne çıkarabiliyor. Türkiye’de ise bu 3-4 günle sabit kalmaktadır. Farklı bir konu ise; önemli derbi maç öncesi primler sunulur, ayrıca kazanılan herhangi bir önemli maç sonrası tatil yapılır. Yurt dışında bu tarz şeylere az rastlanır. Çünkü futbolcunun işidir bu ve istikrar onlar için vazgeçilmezdir” diye konuştu.

“Nereden geldiğimizi bilirsek bu ışık sayesinde nereye gideceğimizi çok iyi biliriz”

Türkiye’deki gençlerin neden yok olup gittiğine dair fikirlerini de dile getiren Şenol Maşa, “Yurt dışında oluşturulmuş bir çark vardır ve yetenek vadeden oyuncular Belçika’da, Hollanda’da ve Portekiz’de birbirlerine paslanır, yani transfer edilir. Bu 3 ülke dünyada futbolcu yetiştirmekte görev üstlenmekte ve baş sırada yer almaktadırlar. Daha sonra ise genellikle yetişen bu futbolcular en son olarak büyük bonservis bedelleriyle İngiltere, İspanya ve İtalya yolunu tutarlar. Maalesef ki bizim yetiştirdiğimiz genç yetenekler pohpohlanarak veya sosyal medya ile çıkan haber ve yorumlara kapılarak ya da bu genç yaşta elde ettikleri büyük servet sebebiyle yok olup gitmektedirler. Bunun çaresi her zaman olduğu gibi istikrarlı çalışmak, disiplin ve inançtır. Nereden geldiğimizi bilirsek bu ışık sayesinde nereye gideceğimizi çok iyi biliriz” ifadelerini kullandı.

Türk futbolunun en büyük sorunu antrenman yetersizliği mi?

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Bakan Yerlikaya: “BTÖ’ye yönelik düzenlenen ‘Bozdoğan-30’ operasyonlarında 147 örgüt üyesi şüpheli yakalandı” İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, Bölücü Terör Örgütüne (BTÖ) yönelik düzenlenen “Bozdoğan-30” operasyonlarında 147 örgüt üyesi şüphelinin yakalandığını açıkladı. İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’nın paylaştığı bilgilere göre, İl Jandarma Komutanlıklarınca Adıyaman, Ağrı, Aydın, Burdur, Diyarbakır, Edirne, Erzurum, Gaziantep, Giresun, Hatay, İstanbul, Kocaeli, Kilis, Osmaniye, Rize, Siirt, Şırnak, Tekirdağ ve Van’da operasyonlar düzenlendi. Jandarma tarafından 19 ilde düzenlenen operasyonlarda şüphelilerin, sosyal medya hesapları üzerinden terör örgütü propagandası yaptıkları, terör örgütüne üye olma ve terör örgütüne yardım ve yataklık etme suçlarını işledikleri tespit edildi. Emniyet Müdürlükleri tarafından ise İstanbul, Mersin, Ankara, Antalya, Aydın, Denizli, Elazığ, İzmir, Kilis, Manisa, Mardin, Sivas, Şanlıurfa, Şırnak ve Van’da operasyonlar düzenlendi. İstanbul İl Emniyet Müdürlüğü, İstihbarat ve TEM Şube Müdürlüğünce yapılan çalışmalar sonucu İstanbul merkezli Ankara ve Şanlıurfa’da düzenlenen operasyonlarda şüphelilerin, bölücü terör örgütünün “Basın Yapılanması” içerisinde faaliyet gösteren, terör örgütüyle bağlantılı ve terör örgütü lehine yayın yapan haber sitelerinde faaliyet yürüterek propaganda içerikli program ve haberler yaptıkları, sosyal medya hesapları üzerinden terör örgütü propagandası yatıkları ve terör örgütünün basın komitesi içerisinde faaliyet yürüterek, örgüte yönelik yayın yapan kanallarda muhabirlik yaptıkları tespit edildi. Emniyet ekipleri tarafından diğer illerde yapılan operasyonlarda ise şüphelilerin, nevruz etkinliklerine katılarak terör örgütünün propagandasını yaptıkları, 2022 yılı içerisinde ülkemize illegal yollardan geçtikleri tespit edilerek yakalanan terör örgütü mensuplarına ülkemize geçişleri sırasında yardım ettikleri, geçmiş dönemlerde terör örgütü içerisinde faaliyet yürüttükleri ve haklarında kesinleşmiş hapis cezası ve aranma kayıtları bulundukları tespit edildi. Operasyonlar sonucunda çok sayıda ruhsatsız tabancaya, çok sayıda av tüfeğine, plastik el bombası ve çok sayıda dijital materyal ve örgütsel dokümana el konuldu.
Bayburt Çoruh’un su seviyesi yağışlarla birlikte yükseldi etrafında çay keyifleri başladı Bayburt kent merkezinin ortasından geçen, Türkiye’nin en hızlı, dünyanın ise ikinci hızlı akan nehri unvanına sahip Çoruh Nehri’nin su seviyesi, kar sularının erimesiyle ve bahar yağışlarının bol olmasıyla birlikte yeniden yükseldi. Kışın donan, bu aylarda ise kar sularıyla beslenerek artan debisiyle güzel görüntüler oluşturan Çoruh’a karşı Bayburtluların çay keyfi başladı. Havaların ısınmasıyla beraber nehir kenarında bulunan çay evlerini dolduran Bayburtlu vatandaşlar Çoruh’a karşı çay içerek, dondurma yiyerek keyifli vakit geçiriyorlar. Bahar aylarında su seviyesi bir hayli artan, yaz aylarında suyu çekilen nehir kenarında vatandaşlar hem yürüyüş yapıyorlar, hem de dalga sesleri eşliğinde çay içerek sohbet ediyorlar. Dalga sesleriyle huzur bulan Bayburtlular, nehrin önceki yıllarda taştığını şimdilerde ise su seviyesinin yeterli olduğunu belirttiler. Çoruh’a karşı arkadaşlarıyla birlikte çay içmeye gelen Kemalettin Demir isimli vatandaş, havaların biraz daha ısınmasıyla nehrin suyunun giderek yükseleceğini, debisinin artacağını belirterek, "Çoruh’un suyunun daha yüksek olduğu zamanlarda, su köprünün alt kısmına vururdu. Su köprüden taşardı, çarşı sele uğrardı. Şu an su seviyesi normal aşırı değil ancak kurumuş da değil. Yağmur sularıyla nehir beslendi, havalar biraz daha ısındıkça su seviyesi daha da çoğalır. Çoruh’a karşı çay içmeyi çok seviyorum. Benim işim çay içmek. Çoruh’un kenarı, temiz hava, suyun sesi bundan iyisi mi var? Çoruh’a karşı çay içmek sevdiğim bir aktivite, ben seviyorum. Nehir boyunca siz de insanları görürsünüz herkes Çoruh kenarında, genellikle Çoruh’a karşı oturuyorlar" dedi. Temiz havada rıhtımda çay keyfi yapan Orhan Çınar isimli Bayburtlu, "Dağdaki karların erimesinden dolayı, Nisan yağmurlarının yüksek yerlere yağmasından dolayı nehrimizin suları yükseldi. Biz de rıhtımda çay keyfi yapıyoruz. Çoruh kenarında hava almak, çay içip sohbet etmek benim için büyük bir zevk" diyerek konuştu. Bahar yağmurları ve kar sularıyla Çoruh’un debisinin arttığını belirten Adem Aka, "Yağan yağmurlar, kar sularının nehire karışması sonucu Çoruh’umuzun su seviyesi bayağı bir arttı. Önceki yıllarda suyun köprünün üzerinden taştığı zamanları da hatırlıyorum. Bu sene su seviyesi yüksek ama taşkına neden olmaz. Şu an Çoruh’un bu durumu ideal, su seviyesi bir hayli yüksek" ifadelerini kullandı. Su seviyesinin bir ay daha yükseleceğini tahmin eden Fatih Demirer isimli vatandaş ise, "Eriyen karlarla, yağmur sularıyla beraber kaynaklar çoğaldı, Çoruh Nehri’nin debisi yükseldi. Eskiden bu köprünün üzerinden suların taşarak taşkına neden olduğunu bizler iyi biliyoruz, hatırlıyoruz. Bu yükseliş hemen hemen bir ay daha devam eder. Mayıs ayından sonra sulama sezonu başlayınca biraz daha su seviyesi düşer. Bundan sonra yağışlarla beraber sel baskınları da olabilir" şeklinde konuştu.
Erzincan Annesini ayı yiyen ve ölmekten gazeteci tarafından kurtarılan keçi yavrusu büyüdü Erzincan’da yaklaşık 1 ay önce annesini ayı yiyen ve ölmekten gazetecinin sayesinde kurtulan oğlak büyüdü. Kendisini ziyarete giden gazeteciyle adeta hasret giderdi. Erzincan’ın Çağlayan beldesinden Munzur Dağlarına trekking yapmak için yaklaşık 2 bin metre rakıma çıkan Murat Aydemir ve beraberindeki arkadaşı doğadan gelen inleme sesi üzerine irkildi. Bir süre etrafa bakınan Aydemir, yarısı yenmiş kalan kısmı da toprağa gömülen keçiyi ve kış uykusundan uyanan ayının ayak izlerini gördü. Ayı tarafından öldürülen keçinin yanına giden Aydemir ve arkadaşı çalılıkların dibinden bir ses duymaları üzerine baktıklarında kısa bir süre önce dünyaya gelen keçi yavrusunu fark ettiler. Murat Aydemir, bitkin ve ölmek üzere olan keçi yavrusuna, şeffaf eldivenin parmak kısmını biberon gibi kullanıp içerisine ılık su ve şeker katıp süt niyetine içirdi. Bir süre sonra karnı doyan yavru keçi kendini toparladı. Sırt çantasına yavru keçiyi koyarak köye dönen Aydemir, keçinin sahibi olan Çağlayan Beldesinden Abdullah Anlar’a ulaştı. Munzur Dağından köye yaklaşık 2 saatlik yolu gazetecinin sırt çantası içerisinde gelen yavru keçi, kanguru yavruları misali çantayı barınağı gibi sahiplendi. Şirinliğiyle mutluluk kaynağı olan yavru keçi, dışarı çıkarıldığında dönüp dolanıp çantanın yanından ayrılmak istemedi. “O oğlak büyüdü” Murat Aydemir aradan geçen yaklaşık 1 ay sonra oğlağı görmek için Abdullah Anlar’ın ağılına gitti. Diğer oğlaklarla birlikte gayet sağlıklı görünen keçi yavrusu, hayatını kurtaran insana adeta vefa gösterisinde bulundu. Aydemir ile hasret gideren oğlak tebessüm ettirdi.