EKONOMİ - 18 Ağustos 2023 Cuma 15:08 | Son Güncelleme : 18 Ağustos 2023 Cuma 15:13

Turkcell yenilenebilir enerji yatırımlarında sektör lideri

A
A
A
Turkcell yenilenebilir enerji yatırımlarında sektör lideri

Turkcell, 2023 ikinci çeyrek finansal ve operasyonel sonuçlarını ‘sürdürülebilirlik’ temalı bir toplantı ile açıkladı. Sürdürülebilirlik faaliyetleri ve yenilenebilir enerji yatırımlarıyla ilgili bilgi veren Turkcell Genel Müdürü Murat Erkan, gelecek üç yıl içinde 300 MW kurulu güce sahip güneş enerjisi santrallerini (GES) devreye alacaklarını ve 2026’da tükettikleri elektriğin yüzde 65’ini, 2030’da ise yüzde 100’ünü yenilenebilir kaynaklardan sağlamayı hedeflediklerini söyledi.

Turkcell, 2023’ün ikinci çeyreğine ait finansal sonuçlarını KKTC’de düzenlediği basın toplantısıyla açıkladı. ‘Yenilenebilir enerji’ ve ‘sürdürülebilirlik’ mesajlarının öne çıktığı toplantıda, “Gelecek hepimizin ama dünyamız tek” diyen Turkcell, iş dünyasına sürdürülebilirlikle ilgili farkındalığı yükseltme çağrısı yaptı. Turkcell Genel Müdürü Murat Erkan, sektöründe yenilenebilir enerjiye en fazla yatırım yapan şirket olan Turkcell’in faaliyetleri ve hedefleriyle ilgili bilgi verdi.

Turkcell’in faaliyetleriyle hayata değer katarken sonraki nesillere daha iyi bir dünya bırakmak için çalıştığını belirten Genel Müdür Murat Erkan, “Bu amaçla teknolojik yeteneklerimizle yeni iş modelleri kurgulayıp toplumumuza ve dünyamıza fayda oluşturmak için çalışıyoruz. Zorlukların aşılmasında iş dünyasına da düşen büyük sorumluluklar var. Hizmet verdikleri toplumlara değer katan şirketler olarak sesimizi çoğaltmalı, farkındalığı artırmalı, finansal başarılarımız kadar sürdürülebilirlik faaliyetlerimizi de sık sık anlatmalıyız” dedi.

Son 2 yılda enerji verimliliği projeleriyle 406 milyon TL tasarruf

Murat Erkan sözlerine şöyle devam etti:
“Teknoloji hayatımızın ayrılmaz bir parçası. Veri talebi her yıl yaklaşık yüzde 25 artıyor, bu talebi karşılamak için daha fazla enerji tüketiyoruz. 1 petabayt, yani 1 milyon gigabayt data üretimi 3,6 ton karbondioksit emisyonuna denk geliyor. Enerji verimliliği odağımız sayesinde veri kullanımı başına enerji tüketimini 2022’de bir önceki seneye göre yüzde 17 azalttık. Aynı zamanda yenilenebilir enerji üretimini üst seviyelere çıkarmak için yatırımlarımızı artırıyoruz.”
Turkcell’in 2010’dan bu yana yeşil enerji yatırımlarında öncü olduğunu vurgulayan Murat Erkan, sektörde bu alana en fazla yatırım yapan şirket olduklarını hatırlatarak “Turkcell Grup bünyesinde ürettiğimiz yeşil enerjiyle şu an toplam tüketimimizin yüzde 8’ini (74,4 gWh) karşılıyoruz” dedi. Geçen yılın sonu itibarıyla toplam 650 baz istasyonunda güneş enerjisine dayalı bir alternatif çözüm olan Greensite’a (Yeşil Saha) geçildiğini ifade eden Erkan, “Bu istasyonlarda şu ana kadar yaklaşık 680 bin kWh enerji tasarrufu sağladık. 2023 sonuna kadar ek 750 adet daha Greensite projesi hedefimiz var. Çevreci kaynak odaklı enerji verimliliği projeleriyle 2022 ve 2023’te yaklaşık 131 GWh enerji ve 406 milyon TL’lik enerji tasarrufu sağladık” diye konuştu.

Turkcell yenilenebilir enerji yatırımlarında sektör lideri

Hedef: Güneş enerjisinde 2025 sonuna kadar 300 MW kurulu güç

Genel Müdür Murat ErkanTurkcell’in güneş ve rüzgâr enerjisi faaliyetleriyle ilgili şu bilgileri verdi: “Yenilenebilir enerjiye 240 milyon dolar yatırım hedefliyoruz. Ankara, Adana ve Tekirdağ’daki veri merkezlerimizde, KKTC ve Diyarbakır’daki iki bölge yerleşkemizde güneş enerjisi sahalarımız var. Öte yandan Türkiye’nin dört yanında, 2023 sonu itibarıyla 57 MW kurulu güce sahip olacak güneş enerjisi (GES) projelerinde saha çalışmalarını devam ettiriyoruz. 2025 sonuna kadar güneş enerjisinde toplam 300 MW kurulu güce sahip olmayı planlıyoruz.

İzmir Karadağ’da, yaklaşık 2 bin 500 baz istasyonumuzun yıllık tüketimini karşılayacak üretim kapasitesine sahip, 18 MW büyüklüğünde 6 türbinli rüzgâr enerji santralimiz var. Bu santralin 27,6 MW kurulu güce ulaştırılması için izin süreçlerimiz devam ediyor. Yürüttüğümüz tüm faaliyetlerin sonucunda; 2026 yılında yıllık tüketimimizin yüzde 65’ini, 2030 yılında ise yüzde 100’ünü yeşil enerjiden karşılayabilmeyi hedefliyoruz. Hedefimiz, yeşil enerji üreten şirket olmak.

Elektrik ihtiyacımızı kendi yenilenebilir enerji kaynaklarından karşılama hedefi kapsamında geçen hafta Bank of China ile 30 milyon Euro tutarında yeni bir ‘yeşil kredi’ sözleşmesi imzaladık. Daha önce de BNP Paribas ve ING Bank ile gerçekleştirdiğimiz yeşil kredi projelerine bir yenisini daha eklemiş olduk. Yenilenebilir enerji yatırımlarımız için finansman sağlayacak benzer kredilerle karbon ayak izimizi azaltarak çevreye karşı sorumluluğumuzu yerine getirirken, finansman maliyetlerimizi de düşürüyoruz.

Uluslararası derecelendirmeler, sertifika, ödül ve skorlar da durduğumuz yerin doğru olduğunu gösteriyor. Son olarak Synesgy ESG (Çevresel Sosyal ve Kurumsal Yönetişim) küresel değerlendirme anketinde ‘A’ notuyla ‘Excellent Sustainability’ skorunu aldık. Ayrıca Küçükyalı ve Tepebaşı plazalarındaki çevreci çalışmalarımız için Bureau Veritas ve Sürdürülebilirlik Akademisi tarafından verilen ‘Altın Green Check’ sertifikasını da aldık.”

Sürdürülebilir büyümeye devam

Turkcell’in finansal sonuçlarını açıklarken “Müşteri ve verimlilik odaklı yaklaşımımız, şirketimizin finansal performansının korunmasına ve güçlenmesine önemli bir şekilde olumlu katkı sağladı. Çeyrek performansımız; genişleyen müşteri bazımız, dijital servisler ve techfin işlerimizin katkısı sayesinde hızlandı” diyen Murat Erkan, sözlerini şöyle tamamladı:

“2023 yılı beklentilerimizi, güçlü yarıyıl performansımız ve yılın kalanı için güvenimizle birlikte yukarı yönlü güncelliyoruz. Dijital servis ve çözümler, dijital iş servisleri ve techfin gibi stratejik odak alanlarımızda yüksek büyüme ivmesi yakaladık. 2023’ün ikinci yarısında da sürdürülebilir büyümeye devam edeceğiz.”

Turkcell yenilenebilir enerji yatırımlarında sektör lideri

Yıllık bazda gelirde yüzde 73,5 büyüme, 1,4 milyon yeni müşteri

Turkcell Genel Müdürü Murat Erkan’ın aktardığı bilgilere göre Turkcell’in ikinci çeyrek finansal sonuçları şöyle gerçekleşti:

Grup gelirleri yıllık bazda yüzde 73,5 büyüyerek 21,7 milyar TL'ye ulaştı. Güçlü gelir büyümesi ve enerji fiyatlarındaki düzenlemelerin de katkısıyla FAVÖK yüzde 89,3 oranında artarak 9,5 milyar TL olarak gerçekleşti ve FAVÖK marjı yüzde 44’e ulaştı. Güçlü operasyonel performansa ek olarak dinamik ve ihtiyatlı risk yönetiminin de katkısıyla net kâr, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 70,1 artışla 3,2 milyar TL oldu.

234 bin toplam kazanımla toplam müşteri 42 milyona ulaştı. Turkcell’in bu çeyrekte kazandığı net 40 bin fiber abone ile sabit geniş bant müşteri bazı 3 milyon olarak gerçekleşti. Bu çeyrekte 165 bin, ilk 6 ayda ise 326 bin yeni haneye fiber erişimi sağlanarak, 2023 yıl sonu için hedeflenen 300 bin bandı ilk yarı yılda aşıldı. Yıldan yıla toplamda ise net müşteri kazanımı 1,4 milyon oldu.

Turkcell’in stratejik odak alanlarından dijital servis ve çözümlerde, ikinci çeyrekte yıllık bazda yüzde 87 tekil gelir büyümesi elde edildi. Bu servislerdeki tekil ücretli müşteri sayısı ise yıllık bazda yüzde 22 artarak 5,5 milyona ulaştı. OTT TV müşteri sayısı 1 milyonu geçerken, IPTV’de net 35 bin kazanımla 1,3 milyon müşteriye ulaşıldı. İletişim ve yaşam platformu BiP, Pakistan'da 1 milyon aktif kullanıcı sayısını geçerek uluslararası operatör iş birlikleriyle kullanıcı kitlesini daha da genişletti. Güvenli ve akıllı teknolojileriyle öne çıkan bulut depolama ürünü lifebox, 2 milyon ücretli kullanıcıyı aşarak önemli bir başarıya imza attı.

Turkcell, Türkiye’nin dijital içerik platformu TV+ ile dijital yayın pazarını şekillendirecek bir ilke imza attı. Yerli ve yabancı pek çok dijital platform ve dünyaca ünlü stüdyoyla iş birliği yaparak bir ‘süper platforma’ dönüşen “TV+ PRO” ürünüyle yayıncılıkta yeni bir dönem başlattı. Dijital platform uygulamalarının içeriklerini bir kutu üzerinden kullanıcılarına sunan TV+ PRO, pazarda farklı bir kategori oluşturuyor. Kullanıcılar, içinde yaşadığımız çoklu abonelik çağında, ‘süper platform’ haline gelen TV+ sayesinde, artık içeriklere ‘tek platformdan’ kolayca erişebiliyor.

Dijital İş Servisleri’nin gelir büyümesi ise yıllık bazda yüzde 82 artışla 2,1 milyar TL’ye ulaştı. Veri merkezi ve bulut tarafı bu çeyrekte de güçlü büyümeye devam etti. Sistem entegrasyon ve yönetilen hizmetler projelerinden gelecekte gelire dönüşecek olan toplam kontrat değeri de 2,9 milyar TL oldu.
Techfin tarafında Financell ve Paycell büyümeye devam ediyor. Cihaz, taşıt ve tedarikçi finansmanı gibi geniş bir yelpazede finansal çözümler sunan Financell’in kredi portföyü kredi hacmindeki güçlü artış ile 4,7 milyar TL'ye ulaştı. Financell'in gelirleri yıllık bazda yüzde 87,4 büyüyerek 402 milyon TL oldu. Dijital finansal hizmetler platformu Paycell'in gelirleri ise bu çeyrekte yıllık yüzde 95,2 artışla 388 milyon TL seviyesine çıktı. Paycell’in ana gelir kalemi olan Sonra Öde çözümü hacmini ikiye katlayarak 1,9 milyar TL büyüklüğe ulaştı.

Turkcell, 2023 yılı beklentilerini güçlü yarıyıl performansı ile birlikte yukarı yönlü güncelledi. Buna göre, konsolide gelir büyümesinin yaklaşık yüzde 71 seviyesinde ve FAVÖK’ün yaklaşık 37 milyar TL seviyesinde olması öngörülüyor. Operasyonel yatırım harcamalarının gelire oranının önceki beklentiyle paralel olarak yaklaşık yüzde 22 aralığında gerçekleşmesi bekleniyor.

‘Gönül Bağı’ projeleri ile ‘gönül köprüleri’ kurduk

Turkcell Genel Müdürü Murat Erkan, 6 Şubat depremlerinden sonra Turkcell’in başlattığı ‘Gönül Bağı’ projeleri kapsamındaki faaliyetlere de değindi. “Depremden sonra ‘Bura bizim memleket’ dedik ve bölgede ‘Gönül Bağları’ kurmak için seferberlik ruhuyla harekete geçtik. Türkiye’nin geleceği gençlerimize, çocuklarımıza, her türlü zor koşulda büyük bir dirençle ayakta duran kadınlara kol kanat germek için istihdamdan üretime, sanattan gastronomiye, psikolojiden eğitime kadar pek çok alanda proje seferberliği başlattık. Ekosistemimizdeki markalarla, depremzede şehirlerle ‘gönül köprüleri’ kuruyoruz. Yerel üreticilere, KOBİ’lere, çiftçiye ve bölge esnafına iyi gelecek projeleri adım adım gerçekleştirmek için çalışıyoruz” diyen Murat Erkan, konuşmasını Gönül Bağı projeleriyle sonlandırdı:
“Mart ayında afet bölgesi için bin 100 kişilik istihdam hedefiyle seferberlik başlattık. Hatay’da bir ‘Çağrı ve Mesleki Eğitim Merkezi’ kuruyoruz. Mesleki eğitimlerle uzaktan ve evden çalışmaya uygun iş modelleriyle bölge halkına iş imkânı sağlayacağız. Turkcell Akademi ile 5 bin depremzedeyi teknik ve kişisel gelişim programlarıyla destekleyip meslek edindireceğiz.

Bölgenin lokomotif gücü olan küçük işletmeleri ve girişimci kadınları Paycell, Financell, Pasaj ve İşTurkcell’le destekliyoruz. Financell şirketimiz, deprem bölgesindeki ticari işletmelerin güneş enerjisi projelerine kredi desteği sağlıyor. Ayrıca depremde kaybettiğimiz Kıbrıslı ‘meleklerimizi’ de unutmadık. Burada kurulan Şampiyon Melekleri Yaşatma Derneği’ne, yapmak istedikleri okul projesi için 1 milyon TL nakdi bağışta bulunduk. Okula tam donanımlı bir teknoloji laboratuvarı kurulması konusunda da destek olacağız. Çocuklarımızın adını yaşatacağız.”

KKTC’ye 4.5G Eylül ayında geliyorErkan, Eylül ayında gerçekleştirilecek lansman ile KKTC’yi 4.5G teknolojisi ile ilk defa Kuzey Kıbrıs Turkcell’in buluşturacağını açıkladı. Erkan, “Türkiye’de olduğu gibi KKTC’de de en yüksek hızı, en son teknolojileri Turkcell Grup olarak biz sunacağız. Rakiplerimize oranla daha fazla frekans genişliği, daha fazla 4.5G kapasitesi ve daha yüksek hızla hizmet vereceğiz” dedi.

 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara 13’üncü Çalışma Meclisi’nin kapanış toplantısı Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde yapıldı "Emeğin, Sendikal Örgütlenmenin ve İstihdamın Geleceği" temasıyla düzenlenen 13. Çalışma Meclisi’nin kapanış toplantısı, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın teşrifleriyle Cumhurbaşkanlığı Külliyesi Sergi Salonu’nda yapıldı. "Emeğin, Sendikal Örgütlenmenin ve İstihdamın Geleceği" temasıyla düzenlenen 13’üncü Çalışma Meclisi, 29-30 Nisan tarihlerinde gerçekleşti. 4 oturumda düzenlenen Çalışma Meclisi’nde “Çalışma Hayatında İnsana Yakışır İş, Yeşil ve Dijital Dönüşümün İşgücü Piyasasına Etkileri ve Adil Geçiş, Sendikal Örgütlenmede Yaşanan Sorunlar ve Çözüm Önerileri, Toplu Pazarlık Sisteminde Yaşanan Sorunlar ve Çözüm Yolları” başlıkları ele alındı. İki gün boyunca devam eden programda, işçi, kamu görevlileri ve işveren sendika konfederasyonlarının başkanları, oda ve borsa birliklerinin başkanları, sivil toplum kuruluşlularının başkanları ile akademisyenlerin katılımıyla çalışma hayatına ilişkin istişarelerde ve çözüm önerilerinde bulunuldu. İkinci gününde de devam eden program, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın teşrifleriyle düzenlenen yemekle sona erdi. Burada konuşma yapan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, çalışma hayatında; sosyal diyalog mekanizmalarının etkin bir biçimde işletilmesinin Bakanlık açısından çok önemli ve faydalı gördüklerine vurgu yaparak, “Geçtiğimiz yıl içerisinde çalışma hayatında katılımcı sosyal diyalog anlayışının en önemli temsil mekanizmalarından olan; Üçlü Danışma Kurulu’nu, Kamu Personeli Danışma Kurulu’nu ve Ortak Paylaşım Platformu’nu gerçekleştirdik. Çalışma Meclisi ise bu platformlar arasında, en kapsamlı ve en kritik öneme sahip istişare mekanizmalarından biridir. Bu çerçevede; ilgili bakanlıklar, kamu kurum ve kuruluşları, işçi, işveren, ve kamu görevlileri sendikaları/konfederasyonları, akademisyenler, iş dünyası, uluslararası ve sivil toplum kuruluşlarının temsilcilerinden oluşan geniş katılımlı yapısı ile; Çalışma Meclisi toplantılarımızı, sosyal diyalogun hayata geçirilmesi vizyonuyla gerçekleştirmeye devam ediyoruz” ifadelerini kullandı. “İşçi, işveren ve kamu ilişkilerinin düzenlenmesi noktasında; ortak çözüm önerilerinin geliştirilmesi, çalışma meclislerinin en önemli hedefleridir” Işıkhan, Türkiye Yüzyılı’nın ilk Çalışma Meclisi olan bu seneki programın ‘Türkiye Yüzyılı’nda Çalışma Hayatı: Emeğin, Sendikal Örgütlenmenin ve İstihdamın Geleceği’ temasıyla gerçekleştirmenin mutluluğunu yaşadıklarına dikkati çekerek, “İşçi, işveren ve kamu ilişkilerinin düzenlenmesi noktasında; ortak işbirliği alanının oluşturulması, mevcut durum hakkındaki değerlendirmelerin yapılması, sorunların karşılıklı olarak, tartışılarak, ortak çözüm önerilerinin geliştirilmesi, Çalışma Meclislerinin en önemli hedefleridir. Dün ve bugün gerçekleştirilen toplantı ve panellerimiz ile çalışma hayatına dair güncel konular yanında, geleceğe dair fırsatlar ve zorluklarla ilgili istişarelerde bulunduk. İki gün boyunca gerçekleştirilen panelde; çalışma hayatının geleceği, insana yakışır iş, ikiz dönüşüm ve adil geçiş konuları yanında; sendikal örgütlenmede ve toplu pazarlık süreçlerinde yaşanan sorunlar ve çözüm önerilerini kapsamlı olarak ele aldık” diye konuştu. “Temel hedefimiz, refahtan herkesin pay alabildiği, insanı merkeze alarak büyüyen bir Türkiye’dir” Bakanlıkların, sosyal tarafların, sivil toplum kuruluşlarının ve uluslararası kuruluşların temsilcileri ile akademisyenlerin katkıları doğrultusunda etkin ve verimli bir Çalışma Meclisi toplantısını gerçekleştirdiklerini aktaran Bakan Işıkhan, şu ifadelere yer verdi: “Temel hedefimiz, sadece üreterek büyüyen ve istihdamı arttıran bir Türkiye değil; aynı zamanda; ‘insanı yaşat ki devlet yaşasın’ temel değeriyle; refahtan herkesin pay alabildiği, hakkın ve adaletin korunduğu, insanı merkeze alarak büyüyen bir Türkiye’dir. Bu noktada; Çalışma Meclisi gibi çözüm odaklı platformlar; çalışma hayatının hem yapısal hem de fonksiyonel sorunlarının çözüme kavuşturulabilmesi bakımından büyük önem taşımaktadır. Bu meclisin çıktıları, özellikle; kayıt dışı istihdam ve kayıt dışı ücret, çalışma koşulları, iş sağlığı ve güvenliği gibi çalışma hayatının öncelikli sorun alanlarının kalıcı olarak çözüme kavuşturulması için bizlere, geleceğe ait önemli fırsatlar sunacaktır.” “Emeğe ve onun müdafaasına verdiğimiz değerin en net kanıtı yarın kutlayacağımız 1 Mayıs Emek Ve Dayanışma Günü’dür” Işıkhan, Türkiye’nin 21 yılda sosyal güvenlikten sendikal örgütlenmeye kadar çalışma hayatını ilgilendiren her alanda çok büyük mesafeler kat edildiğini belirterek, “Geçmişte; hak ettiği ilgiyi göremeyen sendikacılık ile işçi, memur ve işveren ilişkilerini düzenleyen sosyal diyalog mekanizmaları son 21 yılda etkin bir şekilde işletilmiştir. Özellikle; örgütlü emek mücadelesinin kendine en rahat yaşam alanı bulduğu dönem, hükümetlerimiz, dönemidir. Çünkü; emek ve alın teri bizim hem maddi hem de manevi dünyamızda derin karşılıkları olan kavramlardır. Emeğe ve onun müdafaasına verdiğimiz değerin en net kanıtı yarın kutlayacağımız 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü’dür. Daha önce kanlı olaylarla anılan ve toplumda büyük endişelere yol açan 1 Mayıs; Başbakanlığı döneminde; Sayın Cumhurbaşkanımız tarafından 2009 yılında resmi tatil ilan edilmiştir. 1 Mayıs resmi tatil yapıldıktan sonra hem kutlamalar tüm Türkiye’ye yayılmış; hem de toplumun tüm kesimlerince kutlanmaya başlanmıştır” dedi. Işıkhan, Türkiye’nin her yerinde 1 Mayıs’ın barışçıl gösterilerle, anlamına uygun olarak kutlandığını söyleyerek, “Daha önce belli başlı marjinal gruplar tarafından sahip çıkılan 1 Mayıs; günümüz itibariyle tüm emekçilerimize bir bayram olarak teslim edilmiştir. Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde; işçimizin, memurumuzun ve tüm emekçilerimizin hakkının korunması, her zaman öncelikli meselemiz olmaya devam edecektir” değerlendirmesinde bulundu. Programda Jandarma Genel Komutanlığı’nda temizlik işçisi olarak çalışan evli ve iki çocuk sahibi Saadet Tom da bir konuşma yaptı. Tom, 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü’nü kutlayarak, “Bugün burada, 2018 yılında taşeron işçi olarak çalışırken kadroya geçirilmiş bir kardeşiniz olarak bulunuyorum. Hepiniz çok iyi biliyoruz ki Sayın Cumhurbaşkanımız bizlere kadro verdi. Emekçiler olarak istediğimiz hastanelere gidemediğimiz günlerden, SSK hastanelerinde ilaç kuyruklarında beklemekten bugün istediğimiz hastanelerde muayene olacak bir sosyal güvenlik sistemine sayenizde sahip olduk. Çocuklarının ve ailesinin geleceği adına büyük kaygılar içerisinde evine helal lokma götürebilmenin telaşı içerisinde olan biz emekçiler olarak sizlere teşekkür ediyoruz” ifadelerini kullandı.
Bursa Ormanlık alanda gezintiye çıkan 3 genç mahsur kaldı, ekipler seferber oldu Bursa’nın Orhangazi ilçesinde dağlık arazide gezintiye çıkan ve dere kenarında mahsur kalan 3 genç, ekiplerin yaklaşık 3 saatlik çalışmasıyla kurtarıldı. Olay, Orhangazi’ye bağlı Sölöz mahallesi ile Bayırköy yolu üzerinde dağlık bir bölgenin içinde yer alan vadide meydana geldi. Alınan bilgilere göre, motosikletler ile Sölöz köyüne gelen Beyzanur A., Ali K., Ahmet Arda Ş. isimli 3 genç, yanlarına hiçbir koruyucu ve güvenlik malzemesi almadan yaya olarak ormanlık alanda gezintiye çıktı. Geldikleri yerden yaklaşık 1 kilometre uzaklaşan ve orman içindeki vadide yollarını kaybeden 3 genç, 112’den yardım istedi. Gençlerin bulunduğu bölgeye ihbar üzerine ilk olarak Orhangazi İlçe Jandarma Komutanlığı ekipleri sonrasında ise çok sayıda AFAD, JAK ve itfaiye personeli sevk edildi. Sölöz Mahallesi ile Bayırköy Mahallesi arasındaki yol üzerinden başlatılan çalışmayla ekipler yaklaşık 500 metre mesafeden aşağı indi. Yoğun akan bir derenin karşı tarafından yerleri tespit edilen 3 genç, ilk olarak derenin karşı tarafına alındı ve sonrasında ekiplerinde yardımı ile yukarı çıkarıldı. 3 saatlik bir çalışma ile mahsur kaldıkları yerden alınan ve sağlık durumları iyi olduğu öğrenilen gençler daha sonra yol üzerinde hazır bekletilen sağlık ekipleri tarafından tedbir amacıyla Orhangazi Devlet Hastanesine kaldırıldı.