EKONOMİ - 21 Kasım 2017 Salı 17:11

Türkiye enerji üretiminde rekorlar kırdı

A
A
A
Türkiye enerji üretiminde rekorlar kırdı

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak, “Türkiye’de son 2 yıl enerji üretim ve tüketimlerinde rekorların kırıldığı bir yıl oldu. Elektrikte 26 Temmuz günü 969 milyon 763 bin kilowatt saat tüketimle, 968 milyon 779 bin kilowatt saat üretimle tüm zamanların rekoru kırıldı” dedi.

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Albayrak, Beştepe Millet Kültür ve Kongre Merkezi’nde düzenlenen Elektrik Santralleri Toplu Açılış Töreninde konuşma yaptı. Bakan Albayrak, "Bugün itibariyle toplamda 6 bin 90 megavat ve güç büyüklüğünün yanında da bin 583 tesisi devreye aldık. Bugün devam eden işlemleriyle birlikte yıl sonu itibariyle bu rakam 8 bin 222 megavat kurulu güç ve 2 bin 774 adet tesisle birlikte ülkemizin tarihindeki en büyük yıl yatırımını gerçekleştireceğiz. Toplam üretim tesisi yatırım büyüklüğü yaklaşık 9 milyar dolar değerindeki bu kapasite, Türkiye tarihimizdeki rakamsal olarak da sadece kurulu güç değil, 9 milyar dolarlık boyutuyla da bir Türkiye rekoru. Sadece üretim yatırımı yapmıyoruz. Bunun için üretim ve dağıtımda da kesintisiz ve kaliteli bir enerji hizmeti sağlamak için büyük önem verdiğimiz bu iletim ve dağıtım altyapısına da bu yıl 7,7 milyar TL’lik yatırımı devreye almış oluyoruz. Bu tesislerin tamamının devreye alınmasıyla 2017 yılının 42 milyar TL’lik rekor bir yatırımla devreye alarak büyük bir mutluluk ve gururu yaşadığımı bilmenizi isterim" ifadelerini kaydetti.

"TÜRKİYE’Yİ ENERJİ VE MADEN ALANINDA DIŞA BAĞIMLILIKTAN KURTARACAK ÇOK BOYUTLU BİR POLİTİKAYI HAYATA GEÇİRDİK"

Son 15 yılda enerji sektörüne özel-kamu iş birliğiyle 100 milyar dolardan fazla yatırım yapıldığını kaydeden Albayrak, "2002 yılında 31 bin 846 megavat olan kurulu gücümüz 2017 yılı sonu 85 bin 200 megavatı geçmiş olacak. Bu sene elektrik üretimindeki yüzde 8’lik artış 2011 yılından bu yana en yüksek yıllık artış rakamına ulaşmış oldu. Yıllık ortalama 55 milyar dolar enerji ve madene kaynak ayıran ülkemiz, en önemli sorunlarından biri olan yüksek enerji ithalatıyla karşı karşıyadır. Bu nedenle, uzun vadeli, öngörülebilir ve şeffaf politikalarla Türkiye’yi enerji ve maden alanında dışa bağımlılıktan kurtaracak çok boyutlu bir politikayı hayata geçirdik. Milli enerji ve maden politikası ile sağlayacağımız ulaşılabilir, sürekli, güvenli enerji sadece bu arzın cari açığın azalmasına değil aynı zamanda enerji maliyetlerinin düşmesi, istihdam artışında da önemli bir katkısıyla birlikte ekonomideki dönüşüm açısından da kilit bir rol üstlenecek" ifadelerini kullandı.

"YAKLAŞIK 350 MİLYAR DOLARLIK BİR KÖMÜR DEĞERİMİZ BULUNUYOR"

"Nisan ayında açıkladığımız, ortaya koyduğumuz milli enerji ve maden politikasıyla hedeflerimize emin adımlarla ilerliyoruz" diyerek sözlerini sürdüren Albayrak, "2016 yılı sonu itibariyle yerli kaynaklardan elektrik üretimimiz yüzde 49’lar seviyesine ulaştı ve bu yıl yüzde 45-50 bandıyla birlikte yerli kaynaklardan elektrik üretimimizi her geçen gün yukarıya taşımak için yoğun bir mücadele içerisindeyiz. Bu yeni yatırımlarımızla 2023 Türkiye’sindeki hedefimiz; yerli kaynaklardan üretimin 3’te 2 oranına taşınması olacak. Yerli kömürün elektrik üretimindeki payı bu sene itibariyle yüzde 16’lara ulaştı. Hizmete almayı planladığımız ek 5 bin megavatlık yerli kömüre dayalı üretim kapasitesiyle yerli kömürden üretimde tüm zamanların en yüksek üretim rakamına ulaşmaktayız. Son 10 yılda toplam rezervin yarısı kadar ilave linyit kömür rezervi ortaya çıkartıldı. 10 yıl öncesindeki 8,3 milyar ton olan linyit kömür rezervimiz, 9 milyar ton ilaveyle 17,3 milyar tona ulaştı. Artan arama ve sondaj çalışmalarıyla sadece son 1 yılda rezervimize toplam 1,5 milyar ton yeni rezerv ilave ettik. Bu toplam rakamın bugünkü ekonomik değerini ifade etmek gerekirse yaklaşık 350 milyar dolarlık bir kömür değerimiz bulunuyor. Böylesine önemli bir kaynağı çevre dostu yeni nesil termik santrallerle ekonomiye kazandırmak zorundayız" dedi.

Bakan Albayrak, "Enerji teknolojilerinde Ar-Ge ve inovasyon odaklı bir dönüşüm sayesinde dünyaya Made in Turkey damgalı güneş panellerini, rüzgar tribünlerini 2019 olmadan ihraç etmenin gururunu yaşayacağız. Türkiye’de son 2 yıl enerji üretim ve tüketimlerinde rekorların kırıldığı bir yıl oldu. Elektrikte 26 Temmuz günü 969 milyon 763 bin kilowatt saat tüketimle, 968 milyon 779 bin kilowatt saat üretimle tüm zamanların rekoru kırıldı. Devreye aldığımız tüm bu yeni yerli enerji santralleriyle bu artış hiçbir sıkıntıya, arızaya mahal vermeden sorunsuz bir şekilde karşılandı" dedi.

İlker Turak

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Erzincan Çayırlı’da küçükbaş hayvanlarda aşılama kampanyası Çayırlı İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü’ne bağlı teknik ekipler, mesai mefhumu gözetmeden, küçükbaş hayvanlara yönelik bakanlık tarafından programlı olarak yürütülen aşılama kampanyasını sürdürüyor. Aşılama esnasında yeni doğan kuzulara küpeleme çalışması da yapılıyor. Hayvan sağlığı ve refahı için görev başında olan ekipler, çiftçilere ve Erzincan’a katma değer sağlamak, küçükbaş hayvancılık sektörünün gelişmesine katkıda bulunmak amacıyla yayla yayla, mera mera gezerek ağıllarda küpeleme ve aşılama çalışmalarını sürdürüyor. Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından programlı bir şekilde yürütülen çalışmalarda küçükbaş hayvanlara çiçek, veba ve brucella hastalığına karşı aşılanıyor. Küçükbaş hayvancılık sektörünü daha ileri seviyelere çıkarmak için Erzincan genelinde çalışmalarını sürdüren tarım teşkilatı, Çayırlı’nın Gelinpınar Köyü’nde bir yandan programlı aşılama kampanyasını sürdürürken diğer yandan yeni doğan kuzularda küpeleme çalışmalarını sürdürüyor. Küçükbaş hayvancılık sektörüne büyük zarar veren çiçek, veba ve brucella hastalığına karşı tetikte olan tarım teşkilatı mera ve ağıllarda sabahın erken saatlerinde çalışmaya başlıyor. Aşılama kampanyası hakkında bilgi veren Çayırlı İlçe Tarım ve Orman Müdürü Emrah Demir, “Hayvan sağlığı ve hayvan refahının korunmasının yanı sıra, hastalıkların önlenerek halk sağlığının korunması amacıyla, il genelinde hazırlanan plan, program ve projeleri uygulayarak, hayvan hastalık ve zararlılarına karşı koruyucu hizmetler yürütmeye devam ediyoruz. Bakanlığımız tarafından programlanan aşılama kampanyasında dahilinde İl Müdürlüğümüzün talimatlarına uygun olarak ilçemiz genelinde küçükbaş hayvanlarda aşılama ve küpeleme çalışmalarımız aralıksız sürdürülüyor. Ayrıca küpeleme çalışmaları ile yeni doğan hayvanlar kayıt altına alınarak kimliklendirilirken, çiftçilerin de devlet desteklerinden faydalanması için bilgilendirme yapıyoruz. İlçe Müdürlüğü olarak büyükbaş ve küçükbaş hayvan yetiştiriciliği başta olmak üzere yetiştiricilerimizin, çiftçilerimizin her zaman yanındayız. Hem sahada hem kurumda her türlü ihtiyaçlarına ve beklentilerine cevap verebilmek için çalışıyoruz. Üreticilerimizin ürünü bol kazancı bereketli olsun” diye konuştu.
Bayburt Evlilik stresi güvensizlik nedeni Evlilik öncesi dönemde bazı sorular çiftlerin kafasını karıştırıyor. Bu evlilik stresinden ziyade güvensizliği işaret ediyor. Şüphesiz her çiftin hayali mutlu bit yuva kurmak. Ancak evlilik aşaması gelip çattığında çiftler bazı olumsuz düşüncelerle baş başa kalabiliyor. Evlilik sorumluluğunu işaret eden duyguyu uzmanlar evlilik stresi olarak tanımlarken, beliren bazı soru işaretlerine karşı dikkatli olunması konusunda çiftleri uyarıyor. Uzmanlar bu soru işaretlerinin stresten ziyade güvensizlikten kaynaklandığını vurguluyor. Bağımlılık duygusu, yanlış iletişim nedeni İlişkilerde bağlılık ve bağımlılık duygularına değinen Uzman Psikolog ve İlişki Terapisti Nida Korkmaz, “Evlilik stresi bir insanın evlenmeden önceki zamanında ya da kişinin geçmişte yaşadığı olaylardan ötürü aklında olan soru işaretlerine dayanmaktadır. Toplumumuzda aşk her zaman ön planda tutulmaktadır. Bu nedenle bireyler bir kere aşık oldukları kişiye zamanla bağımlılık geliştirirler. Aşkın ilk aşamasında bu bağlılık olarak nitelendirilebilir. Ama daha sonra bağlılık dediğimiz unsur yerini zamanla bağımlılığa bırakır. Bağlılık insanlar arasında rahatlatıcı ve huzur verici bir niteliğe sahiptir. Ama bağımlılık bunun tam aksine insan üzerinde gerginlik ve strese neden olur. Bağımlılık insanın partnerine karşı duyduğu aklındaki soru işaretlerini ortadan kaldırma etkisini göstermektedir. Bireyler bağımlı olduklarından ötürü, aklındaki soru işaretlerine verilecek cevapları sürekli ertelemektedirler. Bu durum evlilik aşamasına kadar gelmektedir. Evlilik aşamasında ise bu durum, insanların flört zamanlarında olduklarından çok daha farklılık göstermektedir. Evlenen çiftlerde yavaş yavaş zihinsel ve fikirsel değişimler meydana gelir. Bu fikirsel değişimler ile birlikte bağımlılıktan dolayı akılda cevaplanmayan sorularla birleşip zamanla kişi üzerinde büyük strese neden olmaktadır. Bu stres ise ilişkilerde ciddi bir şekilde ayrılığı tetiklemektedir.” dedi. Bu soru işaretlerine dikkat! Evlilik öncesi stresin, kişinin evlenmeden önceki zamanında aklına takılan sorulardan ve geçmiş yaşantılarından edindiği tecrübelerden oluştuğuna dikkat çeken Uzman Psikolog Korkmaz, “Acaba evlendiğimde değişir mi? Bana gösterdiği ilgi azalır mı? Sevgi, saygı, şefkat ve aşkı azalır mı? Desteği azalır mı?’ Bu sorular evlilik stresini tetikler. Evlilikle birlikte omuzlarımıza yüklenecek sorumluluklar evlilik korkusunu oluşturan etkenlerdendir. Bu korkuya bir de bu soru işaretleri eklenince stres katlanarak artar. Bu sefer kişi ‘Aslında evlenmeyi çok istiyorum ama çok korkuyorum.’ demeye başlar. Bu cümle bir yerde ayrılık sinyallerinin de işaretini vermek anlamına gelebilir. Çünkü kişi bu soruların getirdiği stresle başa çıkamaz ve bu durumu atlatamazsa sendroma yakalanır. Ben bu durumu evlilik öncesi sendromu olarak adlandırıyorum” diye konuştu. Ailelere büyük görevler düşüyor Evlilik öncesi stresi ile çiftlerin başa çıkabilmesi için ailelere büyük görev düştüğünün altını çizen Nida Korkmaz, “Çiftler evliliğin getireceği sorumluluklarla birlikte strese girip endişeye kapılabilirler. Bununla birlikte çiftler partnerlerinin doğru seçim olup olmadığını sorgulayarak da strese girebilirler. Bu durumda ailelere düşen görevler çiftleri sakinleştirmek olmalıdır. Kendi ilişkilerindeki güzel yaşanmışlıkları ve hayata dair mücadelelerini örnek olarak vermeleri, evlenecek olan çiftlerin olumlu ve güzel yönlerini çiftlere karşı dile getirmeleri stresi büyük ölçüde azaltacaktır.” şeklinde konuştu. Durumun bu şekilde de aşılamaması durumunda yapılması gerekenlere değinen Korkmaz, “Bu sorunlar ile baş etmenin bir kaç yolu vardır. Kişisel gelişim kitapları okunabilir ya da gelişimsel programlar izlenebilir. Ama ciddi anlamda bu sorunların en sağlıklı çözümü bu alan ile ilgilenen bir psikologdan destek almaktır.” dedi. Çevrenizdekiler sizi doğru mu yönlendiriyor İlişkilerde çevresel faktörlerin de ilişkinin seyrini etkileyebileceğini ifade eden Nida Korkmaz, “İlişkilerde 3’üncü şahıslar bazen çok yapıcı bazen ise çok yıkıcı olabiliyor. Bu ayırımı çok iyi yapmak ve buna göre müdahale izni vermek ya da vermemek gerekiyor. Eğer 3’üncü şahıslar ilişkiniz ve partneriniz hakkında sürekli olumsuz cümleler kuruyorsa, kötü dille eleştiriyorsa ve olumsuz iddialar ortaya atıyorsa buna kesinlikle ‘dur’ demeniz gerekir. Ancak 3’üncü şahıslar ilişkinizi destekliyor, ilişkiniz ve partneriniz hakkında olumlu cümleler kurup her fırsatta sevginizi ve birbirinize nasıl yakıştığınızı size hatırlatıyorsa onlarla dertleşebilirsiniz.” ifadelerini kullandı.
Erzincan Türkiye’de çok fazla eşi bulunmayan bu sınıfta minik öğrencilere masal anlatılıyor Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi (EBYÜ) Eğitim Fakültesinde oluşturulan ve Türkiye’de çok fazla eşi bulunmayan Masal Atölyesi Sınıfında Okul Öncesi Öğretmenliği bölümünü okuyan ve seçmeli ders olarak alan üniversite öğrencileri, anaokulu öğrencilerine unutulmaya yüz tutan masal geleneğini yaşatmak için masal anlatıp, kurulan oyuncak stantların da miniklerle keyifli zaman geçiriyorlar. Eğitim Fakültesi Okul Öncesi Eğitimi ABD Öğretim Üyesi Doç. Dr. Serap Uzuner Yurt’un yönettiği Masal ve Hikâye Anlatıcılığı dersi çerçevesinde, Erzincan Fırat Kılıç İlkokulu öğrencilerine masal etkinliği düzenlendi. Etkinlik, Eğitim Fakültesi Masal Atölyesi’nde ve Üniversite Rektörü Prof. Dr. Akın Levent, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. A. Ercan Ekinci, Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mücahit Kağan, Dekan Yardımcıları Prof. Dr. Erdem Yavuz, Doç. Dr. Alper Kaşkaya, Yabancı Diller Yüksekokulu Müdürü Prof. Dr. Fethi Kayalar, Fırat Kılıç İlkokulu öğrencileri ve öğretmenlerinin katılımıyla gerçekleşti. Öğrenciler, Masal ve Hikâye Anlatıcılığı dersi kapsamında öğrendikleri “Kaz Yollasam Yolar mısın? “masal tiyatrosunu sergiledi ve “Tırtıl Huppo” hikayesini anlattılar. Doç. Dr. Serap Uzuner Yurt, atölyede yaklaşık 400 öğrenciye masal anlatıldığını ve Deprem bölgelerindeki Hatay Reyhanlı, Urfa Siverek anaokullarına online masal anlatıldığını belirtti. Ayrıca öğretmen adaylarının derste öğrendiklerini uygulama fırsatı bulduklarını vurguladı. Etkinlikte, Rektör Levent öğrencilerle yakından ilgilenerek onlarla sohbet etti ve öğrencilerin masal etkinliğine büyük ilgi gösterdiği belirterek, emeği geçenlere teşekkürlerini iletti.