GÜNDEM - 30 Aralık 2020 Çarşamba 08:27

Türkiye’ye gelen yolculara PCR testi zorunluluğu

A
A
A
Türkiye’ye gelen yolculara PCR testi zorunluluğu

Korona virüs tedbirleri kapsamında yurtdışından gelecek yolcular için uçuş saatinden maksimum 72 saat önce numunesi verilmiş olan negatif PCR testinin ibraz gerekliliği uygulaması devreye girdi.

Korona virüs tedbirlerinde Türkiye’ye gelecek yolcuklara yönelik yeni bir uygulama bugün itibariyle devreye girdi. Bu kapsamda ülkeye girecek yolcular uçuş saatinden maksimum 72 saat önce numunesi verilmiş olan negatif PCR testini ibraz edecek. Basılı olarak ya da dijital ortamdaki negatif PCR testi sonucu ibraz etmeyen yolcular uçuşa kabul edilmeyecek. 6 yaş altı yolcular için ise test sonucu ibraz etme zorunluluğu bulunmuyor.

Yolcular PCR test sonuçlarıyla yurda alındı

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’inden geldiğini belirten yolculardan “Benden PCR testi talep edildi, biletim kesilirken havayolu şirketi bu durumu tarafıma bildirdi. Oradaki yetkililerle görüştükten sonra beni test yapabileceğim bir sağlık kuruluşuna yönlendirdiler ve üç saat içinde test sonucum çıktı. Daha sonra Ercan Havalimanı’na geçtim, test sonucumla beraber kontrol ettiler. Kontrolden sonra da uçuş biniş kartımı verdiler” şeklinde konuştu.

Uygulamanın başladığı ilk saatlerde İstanbul’a gelen Gürcü teknik direktör Şota Arveladze de PCR testi uygulamasını yaptırarak ülkeye giriş yapan yolcular arasında yer aldı. Havalimanında basın mensuplarına PCR testi sonucunu gösteren Şota, “Uçuştan önce belgeleri sordular gösterdik ve içeri girdik. Dikkatimi çekmedi ama bence uçuşta testi olmayan yoktu” dedi.

Yolculardan Recep Tutkun ise, “Güney Kore’den geliyorum. Check-in yaparken PCR testi sordular. Testi olmayan bazı arkadaşlar geri çevrildi. Orada çalışıyorum bugün uygulamanın başlayacağını biliyordum” ifadelerine yer verdi.

Ferhat Yasak

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Mersin Engelsiz Yaşam Parkı ile engelleri aşıyorlar Mersin Büyükşehir Belediyesine bağlı Sağlık Hizmetleri Dairesi Başkanlığı bünyesinde hizmet veren Engelsiz Yaşam Parkı’nda, özel gereksinimli çocukların fiziksel, ruhsal ve psikolojik yönden gelişimlerine katkı sunmak amacıyla kurslar açıldığı bildirildi. Bu çerçevede, bir yıldan beri ataksi rahatsızlığı olan 25 yaşındaki kızı Ezgi Güneş ile birlikte Engelsiz Yaşam Parkı’na gelen anne Elif Güneş, dekoratif el sanatları kursuna katılarak, yatkın olduğu el işini geliştiren isimlerden biri. Makrome malzemelerden yaptığı çanta ve sepet gibi ürünlerin çevresi tarafından beğenilmeye başlamasıyla birlikte sipariş alıp satış yapmaya başlayan anne Elif Güneş, emeklerinin kazanca dönüşmesinin mutluluğunu yaşıyor. Aldığı siparişlerle birlikte aile bütçesine katkı sağlayan Güneş, istemenin ve azim göstermenin başarıya dönüşeceğini göstererek, herkese örnek oluyor. Kızının rahatsızlığından dolayı dışarda çok vakit geçiremeyen anne, yaşadığı zorlukları diğer annelerle de paylaşarak moral bulduğunu, Engelsiz Yaşam Parkı’nın ise adeta ikinci evi haline geldiğini ifade ediyor. “Arkadaşlarıyla burada olmak, kızımı mutlu ediyor” Kızının hem Mersin Büyükşehir Belediyesi Engelsiz Yaşam Parkı’ndan hem de Engelsiz Yaşam Merkezi’nden faydalandığını kaydeden anne Elif Güneş, “Kızımı arkadaşları çok seviyor. Ataksi rahatsızlığı sebebiyle yürümesinde problemimiz var. Buradaki aktivitelere aslında fazla katılamıyor ama yine de arkadaşlarıyla olmak onu mutlu ediyor. Engelsiz Yaşam Merkezi’nde de bilgisayar kursu alıyor. Ben Engelsiz Yaşam Parkı’ndan ayrılamıyorum. El işini yapmayı da çok seviyorum” diye konuştu. Anne Güneş, el işi sayesinde kazanç sağlamasının da önemine değinerek, “Şimdiye kadar pek fazla çanta yapmamıştım ve hocamdan öğrendim. Emeğim boşa gitmiyor ve kazanca dönüşüyor. Hem aileme katkı oluyor hem de bir şeyler başardığım için beni mutlu ediyor” ifadelerini kullandı. “Burası adeta 2. evim gibi oldu” Özel birey çocukların, anneleri ile bir arada olmasının da çok önemli olduğunu ifade eden Güneş, çocuklarının farklı rahatsızlığı olan annelerin birbirlerini daha iyi anladığından bahsederek, “Engelli anneleri fazla bir yere gidemiyor. Burada kendimizi rahat hissediyoruz. Çünkü birbirimizin sorununu anlıyor ve aynı şeyleri yaşıyoruz. Engelsiz Yaşam Parkı’na 1 yıldır geliyoruz ve burası adeta 2. evim gibi oldu” dedi.