ÇEVRE - 24 Mayıs 2013 Cuma 13:25

Turmepa Sabri Ülker Çevre Ödülü sahibini buldu

A
A
A
Turmepa Sabri Ülker Çevre Ödülü sahibini buldu

Yıldız Holding’in kurucusu merhum Sabri Ülker adına bu yıl ilk defa düzenlenen TURMEPA Sabri Ülker Çevre Ödülü, Dumlupınar Üniversitesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Yunis Karaca’nın “Kaynayştır Projesi”ne verildi.

İSTANBUL

Yıldız Holding, birey ve kurumları teşvik etmek amacıyla bu yıl ilk defa kurucusu merhum Sabri Ülker adına bir çevre ödülü platformu oluşturdu. DenizTemiz Derneği/ TURMEPA ile su varlıklarının sürdürülebilirliğini sağlamak adına bireysel ve toplumsal örnekleri çoğaltma stratejisi ile oluşturulan 100 bin liralık TURMEPA Sabri Ülker Çevre Ödülü ilk sahibini buldu. Başvuru kriterlerini yerine getiren 112 proje arasından birinci seçilen ve çöplerin kaynağında ayrıştırılarak su kaynaklarını kirletmesinin önüne geçmeyi amaçlayan “Kaynayştır Projesi” Kütahya Dumlupınar Üniversitesi’nden geldi.
Üniversitede öğretim görevlisi olarak çalışan Yrd. Doç. Dr. Yunis Karaca’nın, 2010 yılından bu yana üzerinde çalıştığı “Kaynayştır Projesi” evlerde ya da diğer toplu yaşam alanlarında her türlü atığın birbirine karıştırılmadan ayrıştırılmasına olanak sağlıyor. Elektro-mekanik bir kanal ve akıllı konteynerdan oluşan sistem, binaların dış cephesine entegre edildiği gibi, proje aşamasında her hanenin mutfak veya balkonuna monte edilecek 50x50 cm boyutlarında küçük bir alan işgal edecek atık penceresinden oluşuyor. Akıllı panel üzerinde bulunan butonlardan birine basıldığında ilgili atığın biriktirildiği haznenin penceresi açılıyor ve atık kanala bırakılarak akıllı konteynerda birikmesi sağlanıyor. Özellikle su kaynaklarının kirlenmesinde önemli rolü olan atık yağların çevreye zarar vermeden biriktirilmesini sağlayan sistem dünyada ve Türkiye’de ilk olma özelliğine sahip.
Projenin sahibi Yunis Karaca, 2010 yılında NASA’nın açmış olduğu bir yarışmada bilimsel danışmanlığını yaptığı takımı ile de ödül aldı.

“TÜKETİCİMİZE FAYDA SAĞLAYAN ÖRNEK BİR PROJE SEÇTİK”

Ödül töreninin açılış konuşmasını yapan Yıldız Holding Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Ali Ülker, sınırlı su kaynaklarını korumanın tüm bireylerin birincil görevlerinden biri olması gerektiğini vurgulayarak, “Çevre bilinci de pek çok alışkanlık gibi küçük yaşlarda evde başlıyor. Bugün, ev kadınlarımız lavaboya ya da çöpe döktüğü her 1 litre atık yağın, 1 milyon litre kullanılabilir temiz su kaynağını kirlettiğini biliyor olsa, bu alışkanlığını değiştirir. Ancak bunun için ona pratik çözümlerle gitmek lazım. İşte bu proje bu açıdan çok değerlidir. Kirletmeyelim temennisinden bir adım öteye geçerek, ne yapabileceğimizi göstermek açısından projeyi önemli ve uygulanabilir buluyorum. Çünkü su kaynaklarının yüzde 80’i insan eliyle kirleniyor” diye konuştu.
Türkiye’de yılda 350 bin ton bitkisel atık yağ oluştuğunu, bunun da ancak 100 bin tonunun toplanabildiğini hatırlatan Ülker, geriye kalan 250 bin ton atık yağın kontrolsüz olarak su kaynaklarını kirlettiğini vurguladı. Kaynayştır Projesi’nin etkili bir geri dönüşüm sistemi ile hem çevreyi hem de su kaynaklarını korumanın mümkün olabileceğini gösterdiğini ifade eden Ülker, “Umarım gelecek yıl da yine geniş kitleleri harekete geçirecek örnek projeler daha da çoğalır” dedi.

EV KADINLARINDAN ÇİFTÇİYE HERKES BAŞVURDU

Jüri olarak projeleri değerlendirirken, geniş kitleleri etkileyecek, toplumda farkındalık yaratacak ve örnek projeleri çoğaltacak bir proje olmasına özen gösterdiklerini belirten TURMEPA Yönetim Kurulu Başkanı Tezcan Yaramancı ise, ödül sürecini şöyle anlattı:
“Birinciyi seçerken bir hayli zorlandık. İki kez ön eleme uyguladık. Çünkü birbirinden değerli projeler vardı. Alanında otorite olan Seçici Kurul üyelerimiz, ilan ettiğimiz kriterlere uygun, Türkiye’nin dört bir yanından gelen 112 adet başvuruyu değerlendirdi ve üçünü jüriye sundu. Sadece KOBİ’ler belediyeler ya da üniversiteler değil, Türkiye’nin en büyük kuruluşlarından ev kadınlarına ve çiftçilerimize kadar çok geniş bir yelpazeden ilgi gördük. Ama neticede bir birinci seçmek zorundaydık. Bu projeyi ödüle layık görmemizdeki en önemli etken, uygulanmış ve başarısının kanıtlanmış olması oldu. Değerli hocamız Yunis Karaca, Tokat Belediyesi’nin de desteği ile Tokat’taki TOKİ konutlarında sistemi hayata geçirmiş ve çok da başarılı sonuçlar alınmış. Zaten ödül kriterlerimizde de uygulanabilir ve başarısı kanıtlanmış projeleri ödüllendireceğimizi belirtmiştik. Ödül platformu için iyi bir başlangıç oldu.”

BİR TEK DÜĞME İLE HER ATIK KENDİ ÇÖPLÜĞÜNE

Kaynayştır Projesi’nin mucidi Kütahya Dumlupınar Üniversitesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Yunis Karaca, otomatik kaynağında ayrıştırma projesinin hem Türkiye’de hem de dünyadaki mucidi konumunda. Sistemin patentini de alan ve 2010 yılından bu yana projeyi iyileştirmek için çalışan Karaca’nın projesi Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ve Tokat Belediyesi’nin de desteği ile Tokat’taki TOKİ binalarında hayata geçirildi. Yunis Karaca, sistemin çalışmasıyla ilgili olarak, “Bugün evlerden çıkan çöplerin hiçbiri maalesef verimli geri dönüşüme sokulamıyor. Oysa sadece bitkisel ve hayvansal yağların geri kazanılması ile evsel atık sularının yüzde 25 oranında daha az kirlenmesi sağlanabilir. Üstelik çevreyi ve su kaynaklarını korurken 1 litre kullanılmış yağdan 1 litre biyodizel üreterek ekonomik değer yaratılabilir. Kaynağında ayrıştırma anlamına gelen ‘Kaynayştır Projesi’ evlerde, sitelerde, okullarda veya hastane gibi toplu yaşam alanlarında cam, plastik, kâğıt, sıvı yağ ve evsel atığın ayrıştırılmasını sağlayacak bir otomasyon sistemi” şeklinde konuştu.

TURMEPA SABRİ ÜLKER ÇEVRE ÖDÜLÜ GEREKÇESİ

Belirlenen kıstaslara göre “Kaynayştır” projesinin başvurular arasında birinci olarak seçilmesinin gerekçeleri şöyle:
“Deniz ve su kaynaklarımız yüzde 80 oranında insan eliyle karadan kirletiliyor. Evde, ofiste, hastanede, fabrikada kanalizasyona giden tüm atık su denize akıyor, çoğu arıtılmadan su kaynaklarımıza karışıyor. Özellikle de atık yağların su kirliliğinin yüzde 25’ini oluşturduğunu düşünürsek ‘Kaynayştır Projesi’ hem evlerde hem de iş yerlerinde oluşan atık yağların bertarafı ve geri kazanımı için pratik ve benzersiz bir çözüm getiriyor. Bu sayede çöpler ve atıklarımız, su kaynaklarımıza ulaşmadan, kaynağında ayrıştırılıyor ve atığın ekonomik değeri en üst seviyede korunarak yeniden ekonomiye kazandırılıyor. Kaynayştır Projesi aynı zamanda doğal kaynakların korunması için tüm tüketicilerin bireysel sorumluluklarını yerine getirmeleri için en kolay çözümü sunuyor.”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Erzincan EBYÜ’de “Klinik Nütrisyon Sempozyumu” düzenlendi Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi (EBYÜ) Sağlık Bilimleri Fakültesi Beslenme ve Diyetetik Bölümü ev sahipliğinde “Klinik Nütrisyonunun Mihenk Taşları 3-Multidisiplinler Bakış Açısıyla Klinik Nütrisyon Sempozyumu” düzenlendi. Prof. Dr. Erdoğan Büyükkasap Kongre ve Kültür Merkezi’nde gerçekleşen sempozyuma Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Akın Levent, İl Sağlık Müdürü Dr. Cihan Tekin, Türkiye Diyestisyenler Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Doç. Dr. Ayhan Dağ, Klinik Enteral Parenteral Nütrisyon Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Mutlu Doğanay, Rektör Yardımcıları A. Ercan Ekinci, Prof. Dr. Adem Başıbüyük, Prof. Dr. Çağrı Çırak, Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Nadiye Özer, Erzincan Mengücek Gazi Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Ufuk Kuyrukluyıldız, sağlık çalışanları, akademik ve idari personel, öğrenciler ve çok sayıda davetli katıldı. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın ardından başlayan sempozyum programı, açılış konuşmaları ile devam etti. İlk olarak konuşma yapan EBYÜ Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Nadiye Özer, Klinik Nütrisyonunun Mihenk Taşları 3- Multidisiplinler bakış açısıyla Klinik Nütrisyon Sempozyumu’na ev sahipliği yapmanın mutluluğunu ifade etti. Beslenmenin bir yaşam aktivitesi olduğunu ve hastalık durumunda bu aktivitenin sürdürülmesinin multidisipliner bir yaklaşım gerektirdiğini belirten Prof. Dr. Özer, Klinik Enteral Parenteral Nütrisyon Derneği’nin bu konuda en güzel örneklerden biri olduğunu söyledi. Programa Erzurum, Sivas, Bayburt, Gümüşhane, Malatya, Van, Bingöl, Trabzon, Tokat ve Samsun gibi illerden gelen öğrenci, mezun hekim, hemşire, diyetisyen ve eczacılardan oluşan 750 katılımcıyı ağırlamaktan mutluluk duyduklarını ifade eden Prof. Dr. Özer, sempozyumun hayata geçirilmesinde katkıda bulunan herkese teşekkürlerini sundu. Daha sonra konuşmalarını yapmak için kürsüye gelen Prof. Dr. Mutlu Doğanay, organizasyon için teşekkürlerini ileterek bu sempozyumun bilgileri güncellemek adına önemli bir fırsat olduğunu belirtti. Türkiye Diyetisyenler Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Doç. Dr. Ayhan Dağ ise sempozyumun gerçekleşmesindeki çabalar için üniversite ve diyetetik bölümüne teşekkürlerini iletti. Son olarak nütrisyon tedavisinin önemine vurgu yapan Dağ, sempozyumun başarılı geçmesi temennisinde bulundu. Erzincan İl Sağlık Müdürü Dr. Cihan Tekin, beslenme ve diyetetiğin önemine vurgu yaparak bu tür bilimsel sempozyumların sağlık alanlarına önemli katkılar sağlayacağını belirtti. Sağlık alanında yapılan bilimsel etkinliklerin, sağlık hizmetlerinin gelişimine ve toplumun bilinçlenmesine büyük faydalar sağladığına değinen Dr. Tekin, Klinik Nütrisyonunun Mihenk Taşları 3 - Multidisipliner bakış açısıyla Klinik Nütrisyon Sempozyumu’nun bu anlamda önemli bir platform olduğunu ekledi. Rektör Prof. Dr. Akın Levent ise konuşmasında nütrisyonun, malnütrisyonun tedavisi yani yetersiz beslenme tedavisi olduğuna değinerek kötü beslenmenin hayatı olumsuz etkilediğini ve bilinçlenme adına bu tür programların düzenlendiğini söyledi. Günümüzde beslenmenin sağlık üzerindeki etkileri giderek daha fazla önem kazandığına değinen Rektör Levent, son zamanlarda özellikle hanımların beslenmeye özen göstermelerine dikkat çekti. Son olarak Rektör Levent, Klinik Nütrisyonunun Mihenk Taşları 3 - Multidisipliner bakış açısıyla Klinik Nütrisyon Sempozyumu’nun katılımcılara çok yönlü bir perspektif sunarak değerli bilgiler aktaracağını belirtti. Protokol konuşmalarının ardından Türkiye Diyetisyenler Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Doç. Dr. Ayhan Dağ, Klinik Enteral Parenteral Nütrisyon Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Mutlu Doğanay’ a katkılarından dolayı Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Nadiye özer tarafından plaket takdimi yapıldı. Sempozyum programında Eğitim Fakültesi Güzel Sanatlar Eğitimi Bölümü Müzik Eğitimi Anabilim Dalı öğretim üyelerinden Dr. Öğr. Üyesi Taner Uluçay önderliğinde öğrenciler tarafından Erzincan yöresine ait türkülerden oluşan müzik dinletisi gerçekleştirildi. Program dört oturum şeklinde devam etti ve panelistlere program sonunda teşekkür belgeleri takdim edildi.
Erzincan Jandarmadan üniversitede fidan dikimi etkinliği Jandarma Genel Komutanlığının kuruluşunun 185’inci yıl dönümü kutlamaları kapsamında Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesinde fidan dikimi etkinliği gerçekleştirildi. Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi Yalnızbağ Yerleşkesi’nde düzenlenen etkinliğe Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Akın Levent, Erzincan Vali Yardımcısı Mehmet Emre Canpolat, Erzincan Jandarma İl Komutanı Veysel Yanık, çok sayıda akademisyen ve öğrenci katıldı. Saygı duruşunun ardından İstiklal Marşı ile başlayan programa ilişkin günün anlam ve önemini belirten konuşma Jandarma Üsteğmen Buğra Kocaş tarafından yapıldı. Kocaş, ağaçlandırmanın ve fidan dikmenin önemine değindiği konuşmasında, “İklim değişikliği ve erozyonu önlemek gibi fidan dikmenin birçok önemi var. Burada yetişecek her bir fidan bizlere en büyük miras olacaktır. Yeşil görmeyen gözler zevkten mahrumdur. Erzincan Jandarma İl Komutanlığı olarak şehrimizin yeşiline katkı sunmaktan gurur duyuyoruz” dedi. Konuşmanın ardından Erzincan İl Jandarma Komutanlığına bağlı eğitim köpekleri ile bomba arama gösterisi ve itaat eğitimi gösterileri yapıldı. Jandarma Asayiş Komando Bölük Komutanlığı tarafından hazırlanan tüfekli hareketler gösterisi katılımcılardan büyük beğeni topladı. Gösterinin ardından konuşmasını icra eden Erzincan Jandarma İl Komutanı Veysel Yanık, “Kültürümüz, tüm bitkiler ve hayvanlar dâhil canlıların tamamına karşı sevgi ve şefkatle yaklaşmamızı öğütler. Atalarımızdan, babalarımızdan devraldığımız ağaç, çevre, yeşil sevgisini yeni nesillere aktarmak en başta gelen görevlerimizden biridir. Orman varlığımızın arttırılması hususunda dün olduğu gibi bugün de, yarın da Jandarma Teşkilatı olarak daima yerimizi alacağız” dedi. Jandarma Genel Komutanlığının kuruluşunun 185. yılı münasebetiyle üniversitemizde düzenlenen törende konuşan Rektör Prof. Dr. Akın Levent, “Bu etkinliğin Jandarma tarafından okulumuzda düzenlenmesinden mutluluk duyduk. Jandarma Genel Komutanlığının kuruluşunun 185. yıl dönümünü kutluyorum. Bu vesile ile başta Cumhuriyetimizin Banisi Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere şehitlerimize rahmet, gazilerimizi de hayırlı uzun ömür diliyorum” ifadelerini kullandı. Fidan dikimi etkinliğinde konuşan Vali Yardımcısı Mehmet Emre Canpolat, “Jandarma Genel Komutanlığının 185. yıl dönümü kutlamaları kapsamında düzenlenen fidan dikimi etkinliği, kurumumuzun köklü tarihine ve doğaya olan saygısını simgelemektedir. Bugün dikilecek fidanlarla hem geçmişimizi onurlandıracak hem de geleceğe sağlam bir miras bırakmış olacağız” dedi. Etkinliklerin icra edilmesinin ardından fidan dikim faaliyeti gerçekleştirildi. Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi Yalnızbağ Yerleşkesi, Erzincan İl Jandarma Komutanlığı tarafından mavi ladin, Avrupa ladin, dişbudak; akağaç, akasya, yapraklı ve ibreli türlerinden fidanlarla ağaçlandırıldı. Rektör Prof. Dr. Akın Levent, ağaç dikim alanında öğrencilerle sohbet edip fotoğraf çektirdi. Ağaç dikim alanından sonra Rektör Levent Erzincan İl Jandarma Komutanlığı tarafından düzenlenen sergiyi Jandarma Alay Komutanı Veysel Yanık ve öğrenciler eşliğinde gezdi.
Erzincan Çayırlı’da küçükbaş hayvanlarda aşılama kampanyası Çayırlı İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü’ne bağlı teknik ekipler, mesai mefhumu gözetmeden, küçükbaş hayvanlara yönelik bakanlık tarafından programlı olarak yürütülen aşılama kampanyasını sürdürüyor. Aşılama esnasında yeni doğan kuzulara küpeleme çalışması da yapılıyor. Hayvan sağlığı ve refahı için görev başında olan ekipler, çiftçilere ve Erzincan’a katma değer sağlamak, küçükbaş hayvancılık sektörünün gelişmesine katkıda bulunmak amacıyla yayla yayla, mera mera gezerek ağıllarda küpeleme ve aşılama çalışmalarını sürdürüyor. Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından programlı bir şekilde yürütülen çalışmalarda küçükbaş hayvanlara çiçek, veba ve brucella hastalığına karşı aşılanıyor. Küçükbaş hayvancılık sektörünü daha ileri seviyelere çıkarmak için Erzincan genelinde çalışmalarını sürdüren tarım teşkilatı, Çayırlı’nın Gelinpınar Köyü’nde bir yandan programlı aşılama kampanyasını sürdürürken diğer yandan yeni doğan kuzularda küpeleme çalışmalarını sürdürüyor. Küçükbaş hayvancılık sektörüne büyük zarar veren çiçek, veba ve brucella hastalığına karşı tetikte olan tarım teşkilatı mera ve ağıllarda sabahın erken saatlerinde çalışmaya başlıyor. Aşılama kampanyası hakkında bilgi veren Çayırlı İlçe Tarım ve Orman Müdürü Emrah Demir, “Hayvan sağlığı ve hayvan refahının korunmasının yanı sıra, hastalıkların önlenerek halk sağlığının korunması amacıyla, il genelinde hazırlanan plan, program ve projeleri uygulayarak, hayvan hastalık ve zararlılarına karşı koruyucu hizmetler yürütmeye devam ediyoruz. Bakanlığımız tarafından programlanan aşılama kampanyasında dahilinde İl Müdürlüğümüzün talimatlarına uygun olarak ilçemiz genelinde küçükbaş hayvanlarda aşılama ve küpeleme çalışmalarımız aralıksız sürdürülüyor. Ayrıca küpeleme çalışmaları ile yeni doğan hayvanlar kayıt altına alınarak kimliklendirilirken, çiftçilerin de devlet desteklerinden faydalanması için bilgilendirme yapıyoruz. İlçe Müdürlüğü olarak büyükbaş ve küçükbaş hayvan yetiştiriciliği başta olmak üzere yetiştiricilerimizin, çiftçilerimizin her zaman yanındayız. Hem sahada hem kurumda her türlü ihtiyaçlarına ve beklentilerine cevap verebilmek için çalışıyoruz. Üreticilerimizin ürünü bol kazancı bereketli olsun” diye konuştu.