ASAYİŞ - 07 Şubat 2016 Pazar 15:25

Üç ayrı otobüs kazası: 1 ölü, 94 yaralı

A
A
A
Üç ayrı otobüs kazası: 1 ölü, 94 yaralı

Sivas’ın Yıldızeli ve Gemerek ilçelerinde meydana gelen otobüs kazalarında 1 kişi ölüp 54 kişi yaralanırken Muş’ta da yoğun kar yağışıyla kayganlaşan yolda otobüs yan yatınca 40 kişi yaralandı.

SİVAS’TAOTOBÜS TIR'A ÇARPTI: 1 ÖLÜ, 33 YARALI

Sivas’ın Yıldızeli ilçesinde, bir yolcu otobüsü ve TIR'ın çarpışmasıyla 1 kişi öldü, 33 kişi de yaralandı.
Tokat’tan yola çıkan 60 HT 801 plakalı yolcu otobüsü, Sivas-Tokat kara yolunun Çamlıbel mevkisinde yoğun kar yağışı ve tipi nedeniyle buzlanan yolda kayarak karşıdan gelen TIR'la kafa kafaya çarpıştı. Çarpmanın etkisiyle meydana gelen kazanın ardından otobüste bulunan yolcular 112 ekiplerini arayarak yardım istedi. Çok sayıda ambulans, itfaiye ve kurtarma ekibi kaza yerine geldi. Yapılan ilk müdahalenin ardından yaralılar ambulansla Yıldızeli Devlet Hastanesine kaldırıldı. Burada ilk müdahalesi yapılan yaralılardan 15'i Sivas’taki hastanelere sevk edildi.

Olay yerinde sıkışan TIR şoförü Hüseyin Mumcuoğlu kurtarma ekiplerinin yapmış olduğu çalışma sonucu sıkıştığı yerden çıkarılarak hastaneye götürüldü. Sıkıştığı yerde hayatını kaybeden otobüs şoförü İsmail Okur ise Yıldızeli Devlet Hastanesi morguna kaldırıldı. Olay anını anlatan bir yolcu şunları kaydetti: “TIR'la çarpıştık, nasıl olduğunu tam anlayamadım bir anda birbirimize girdik. Büyük bir gürültü koptu her şey biranda oldu. Yolda çok fırtına vardı çok kötüydü.”

Yoğun kar yağışı ve tipi nedeniyle kurtarma ekipleri oldukça zor anlar yaşadı. Trafik ekipleri yeni bir kazanın yaşanmaması için buzlanan yolda yoğun güvenlik önlemi aldı. Yıldızeli Belediye Başkanı Yılmaz Navruz ve Sivas İl Emniyet Müdürü Turgay Çalışkan kaza yerine gelerek incelemelerde bulundu.
Kaza yerindeki otobüs ve TIR, vinçle yoldan çekilerek trafiğin normale dönmesi sağlandı. 

SİVAS’TA YOLCU OTOBÜSÜ ŞARAMPOLE DEVRİLDİ: 21 YARALI

Sivas’ın Gemerek ilçesinde yolcu otobüsünün şarampole devrilmesi sonucu 21 kişi yaralandı.
Kaza saat 22.45 sıralarında Sivas-Kayseri Karayolu’nun 25’inci kilometresinde meydana geldi. Konya’da Erzurum’a giden Mehmet Aydınlı yönetimindeki 42 E 5402 plakalı yolcu otobüsü Gemerek ilçesi Karagöl Köyü yakınlarında yoğun tipi, buzlanma ve şiddetli rüzgarın etkisiyle sürücüsünün direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucu yoldan çıkarak şarampole devrildi. Kaza sonrası olay yerine çok sayıda ambulans sevk edildi. Kazada otobüsün yan yatması sonucu otobüste bulunan 45 kişiden 21’i yaralandı. Yaralılar ambulansla Şarkışla ve Gemerek Devlet Hastanesi’ne kaldırıldı. Yaralılardan 7’sinin durumunun ağır olduğunu öğrenildi. Bazı yaralılarda ayakta tedavi edildi.

Yolculardan Burak Beytem kaza sırasında uyuduğunu otobüsün hafif sallandığını ve çok hızlı olmamasına rağmen otobüsün şarampole devrildiğini söyledi.Kaza sonrası jandarma ve polis ekipleri yolda geniş güvenlik önlemi alırken, kaza ile ilgili soruşturma başlatıldı. 

MUŞ’TA OTOBÜS YAN YATTI: 40 YARALI

Muş’ta, yoğun kar yağışıyla kayganlaşan yolda otobüs yan yatınca 40 kişi yaralandı.  Bulanık ilçesi istikametine giden özel bir firmaya ait 34 UFL 49 plakalı yolcu otobüsü, Hasköy ilçesi çıkışında kar yağışı nedeniyle yoldan çıkarak yan yattı. Otobüsteki 40 yolcu yaralanırken, bölgeye çok sayıda ambulans ve kurtarma ekibi geldi. Kazada yaralanan yolcuların bir kısmı Hasköy ve Korkut devlet hastanelerine sevk edilirken, 9 kişi Muş Devlet Hastanesine getirildi.  Muş Devlet Hastanesine gelerek yaralıları ziyaret eden İl Sağlık Müdürü Dr. Serdal Türkoğlu, ‘geçmiş olsun’ dileklerinde bulundu. Kazada yaralanan yolculara Vali Seddar Yavuz’un ‘geçmiş olsun’ dileklerini de ileten İl Sağlık Müdürü Dr. Türkoğlu, gerek uzman doktorların gerek diğer sağlık ekiplerinin seferber edildiğini söyledi.

Kazada hafif yaralanan öğretmen Mehmet Ali Ertan da, “Malazgirt’te öğretmen olarak görev yapmaktayım. Sabah otobüse bindik. Uyukluyordum zaten. Ani bağrışmayla uyandığımda kaza gerçekleşmişti. Durum bu şekilde” dedi. Bir diğer yaralı Sabri Uçar ise, otobüsün kara saplandığını belirterek "Kardan çıkmaya çalışırken manevra yaptığı yerde ters döndü. Arkadaşın üzerine düştüm. O sırada koltuğa herhalde sırtımı vurdum. Bir sıkıntımız yok çok şükür” diye konuştu. 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Dolandırıcı zabıt katibinin yargılanmasına devam edildi Bakırköy Adliyesi’nde zabıt katibi olarak görev yaparken yüksek kar getirisi vaadiyle 8 vatandaşı milyonlarca lira dolandıran zabıt katibi ve diğer 14 sanığın yargılandığı davanın görülmesine mahkemenin verdiği aranın ardından devam edildi. Duruşmanın devamında savunma yapan sanık Süleyman Demirel’in kız kardeşi. “Ağabeyim özünde çok iyidir, çok zekidir. Yaşamayı severdi Süleyman” dedi. Bakırköy Adliyesi’nde zabıt katibi olarak görev yaparken yüksek kar getirisi vaadiyle 8 vatandaşı milyonlarca lira dolandıran zabıt katibi Süleyman Demirel ve diğer 14 sanığın yargılandığı davanın görülmesine mahkemenin verdiği aranın ardından devam edildi. “Yaşamayı severdi Süleyman” Duruşmada savunma yapan sanık Süleyman Demirel’in kız kardeşi sanık Dilek Demirel. “Kişilerin hiçbirini tanımıyorum. Ağabeyim bana icralık olduğunu ve hesabının bloke olduğunu söyledi. Bu nedenle bana para gönderiliyordu. Ağabeyim özünde çok iyidir, çok zekidir. Olayın içeriğindeki birçok şeyi yeni öğreniyorum. Benim çocuğum ile kendime ait bir hayatım var. Süleyman’ın özel hayatına vakıf değilim. Normal sjs kardeşin edebileceği muhabbetler oldu aramızda. Yaşamayı severdi Süleyman. Bana o kadar para gelmesi garip geldi. Sordum ‘Seni ilgilendirmez’ dedi. Ne yaptığını sorguladım bana ‘Benim hayatım’ dedi. Ben istemiyordum hesabıma para atmasını” ifadelerini kullandı. “Ben 33 yıl adalete hizmet etmiş zabıt katibiyim” Sanık Süleyman Demirel’in annesi sanık Hamiyet Çoban ise, “Ben 33 yıl adalete hizmet etmiş zabıt katibiyim. Bugüne kadar hiç usulsüz sorgulama yapmış biri değilim. Oğlumu vuran kişilere zaman zaman sorgulama yaptım. Dosya detaylarını da görme imkanım yoktur. Ben bu kişilerin kişisel verilerini sorgulama amacıyla bir işlem yapmış değilim” şeklinde konuştu. Müşteki Rukiye Kumral ise, “Sanık Büşra Çatak eski arkadaşımdı. Bana liseden bir arkadaşı olan Süleyman’ın yurt dışından para transferi yaparak kazanç sağladığını söyledi. Bana ‘Kendisi adliye çalışanıdır, ailesi de adliye çalışanıdır’ dedi. Büşra beni sürekli arayarak ‘Düşünüyor musun sende?’ gibi sorular sordu. Beni bu şekilde işe soktu. Bana kesinlikle bir ticaret olduğunu söyledi, parayı kendi hesabına attırdı. Ben toplam 750 bin liraya yakın ödeme yaptım” dedi. Müşteki beyanlarının ardından duruşma, 10 Mayıs Cuma günü görülmesine devam edilmek üzere ertelendi. İddianameden Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, sanık Süleyman Demirel’in Bakırköy Adliyesi’nde zabıt katibi olarak görev yaptığı belirtildi. İddianamede Demirel’in, birkaç yıl önce tanışmış olduğu Levent Sırataş’a, adli personel olması nedeniyle zaman içinde mahkemelerde dosyası olan birçok iş adamı ile tanıştığını, bu iş adamlarına yatırımlarında kullanmaları için çevresindeki tanıdıklarından para temin ederek karşılığında komisyon aldığını söylediği aktarıldı. Sanık Demirel’in kar payı kazanmak için para vermek isteyen kişilerin üzerlerine kayıtlı mal varlıklarını UYAP sistemleri üzerinden kendi şifresi ya da hakim şifresi ile sorgulayarak tespit ettiği de iddianamede açıklandı. İddianamenin devamında “Mal varlıklarını şahıslara yine kar payı vereceğini vaat ederek teminat adı altında kurmuş olduğu suç örgütü içerisindeki Bülent Sevinç, Levent Şahin, Abbas Kırmızı, Sevgen Atilla, Cemal Karaoğlu, Evel Karısık, Semih Gündoğdu ve Sadettin Volkan Durak isimli şahısların üzerine geçirdiği, bu şahıslar arasında bahse konu mal varlıklarının sürekli el değiştirdiği, sistem içindeki herkesin bu yöntem ile para kazandığı yapılan araştırmalarda anlaşılmıştır” ifadeleri kullanıldı. Müştekilerden Levent Sırataş’ın, zabıt katibi Süleyman Demirel ve onun aile üyelerine bir kaç kez para verdiği, Demirel’in her seferinde bu paraları ödemeyi taahhüt ettiği kar payı ile birlikte Levent Sırataş’a geri ödeyerek güvenini kazandığı, bu şekilde müşteki Sırataş vasıtası ile müşteki Büşra Nur Güldorum ve annesi müşteki Nurdan Canbıçak ile tanıştığı, tanıştıktan sonra onlardan da kar payı ödemesi teklifi ile paralar istediği iddianamede belirtildi. Süleyman Demirel’in müştekiler ile yaptığı görüşme ve konuşmalarda birlikte çalıştığını söylediği aile üyelerinden Büyükçekmece Adliyesi Memur Suçları Bürosunda zabıt katibi olarak çalışan eski eşi Vildan Öz’ü, Büyükçekmece Adliyesi Soruşturma Kaleminde katip olarak çalışan annesi Hamiyet Çoban’ı, özel bir şirkette çalışan kardeşi Dilek Demirel’i müştekilere güven vermek ve dostluk kurmak amacıyla tanıştırdığı da iddianamede kaydedildi. Örgüt lideri Süleyman Demirel’in hesaplarında bloke bulunması ve icra takiplerine konu olması nedeniyle büyük meblağlı paraları kendi hesabına almayarak örgüt üyesi olan Büyükçekmece Adliyesi zabıt katibi annesi Hamiyet Çoban ve yine Büyükçekmece Adliyesi zabit katibi olan eski eşi Vildan Öz’ün hesaplarını kullanarak işlem yaptığı, gayrimenkul yatırımları ile ilgili para devir alacağı tapuları da örgüt yöneticileri olan Abbas Kırmızı, Cemal Karaoğlu, Bülent Sevinç, Levent Şahin, Sevgen Atilla isimli şahısların üzerine almasını sağladığı da iddianamede belirtildi. İddianamede müşteki Büşranur Güldorum ve annesi Nurdan Canbıçak’ın örgüt lideri Süleyman Demirel ve diğer örgüt üyeleri tarafından toplamda 8 milyon 133 bin 480 TL zarara uğradıklarını beyan ettikleri açıklandı. Öte yandan ifadeleri alınan Gökhan Aytekin, Neriman Aytekin, Büşra Çatak, Ayhan Doğan, Cihan Könülşök ve Fatih Çetinkaya’nın zabıt katibi Süleyman Demirel’in kendilerinden kar payı ödemesi teklifi ile paralar aldığını ancak ödemiş oldukları paraları geri alamayarak mağdur olduklarını beyan edip şikayetçi oldukları aktarıldı. Bakırköy Adliyesi Ağır Ceza Mahkemesinde çalışan zabit katibi Süleyman Demirel’in müşteki şahısları, kar payı vermek vaadiyle almış olduğu yüksek meblağlardaki para ve menkulleri, gayrimenkulleri, ziynet eşyalarını kurmuş olduğu suç örgütünde tefecilik yapan üyeleri ile birlikte dolandırarak menfaat temin ettikleri iddianamede belirtildi. Örgüt lideri zabit katibi Süleyman Demirel’in adliyede çalıştığı için çevresinin geniş olduğunu bu sayede bazı işler yaptığını bu işlerin bazılarının sosyal medya hesabı reklam geliri, memleketi olan Tokat’tan yaprak, salça getirip satması gibi işler olduğunu söyleyerek memur olmasına rağmen yaşadığı lüks hayatın bu sayede olduğuna müştekileri inandırdığı iddianamede belirtildi. Demirel’in bu sayede insanların yatırım amaçlı kendisine ve telkinleri sonucu etrafındaki tefeci olduğu bilinen kişilere para verilmesini sağladığı da iddianamede ifade edildi. Bakırköy Ağır Ceza Mahkemesinin zabıt katibi Süleyman Demirel’in tefecilik yapan bir örgütle ortak hareket ettiği, parasını yüksek faizle kullandırmak isteyen vatandaşların gayrimenkullerini geçici olarak devralma karşılığında kar payı vaadinde bulunduğu, gayrimenkulünü devraldığı kişilere birkaç ay göstermelik ödemeler yaptığı ancak devam eden süreçte hileli yöntemlerle gayrimenkulleri tefeci örgütle iltisaklı farklı şahıslar adına sıra sıra tescil ettirip mağdurların mal varlıklarını ele geçirdiği, akabinde çete üyelerinin gayrimenkulleri farklı kişilere satma şantajıyla mağdurlardan para talebinde bulunmayı sürdürdüğü iddianamede aktarıldı. Demirel’in birlikte çalıştığı hakimlere ait UYAP şifrelerini kullanarak eriştiği kişisel verileri dolandırıcılık suçu için kullandığı, yine UYAP sistemi üzerinden edindiği bilgilerle icra mahkemelerindeki alacaklılarla irtibat kurup maddi menfaat karşılığında uyuşmazlığın mahkeme dışında çözülmesine yönelik girişimlerde bulunduğu yönünde tespitler yapıldığı da iddianamede açıklandı. Zabıt katibi Süleyman Demirel’in ‘suç işlemek amacıyla örgüt kurmak’, ‘dolandırıcılık’, ‘tefecilik’, ‘bilişim sistemine girmek’, ‘verileri hukuka aykırı olarak vermek ya da ele geçirmek’ suçlarından toplamda 40 yıldan 154 yıla kadar hapisle cezalandırılması talep edildi. İddianamede diğer 13 sanığın ise değişen oranlarda hapisle cezalandırılmaları talep edildi.
İstanbul Mauro Icardi: "Adım adım gitmemiz gerekiyor" Galatasaray’ın Arjantinli futbolcusu Mauro Icardi, her maçın ayrı önemi olduğunu belirterek, adım adım gitmeleri gerektiğini söyledi. 70. Gillette Milliyet Yılın Sporcusu ödül töreninde 2023 yılın enleri sahiplerini buldu. Galatasaray’ın Arjantinli futbolcusu Mauro Icardi, yılın futbolcusu seçildi. Törenin ardından basın mensuplarına açıklamalarda bulunan Icardi, "70 yıldır yapılan böyle bir organizasyonda ödüle layık görüldüğüm için teşekkür ediyorum. Geçen sezon şampiyon olduk. Harika bir sezon geçirdik. Bu sezon da inşallah şampiyon olacağız. Yaptığımız şeylerle gurur duyuyorum" diye konuştu. Şampiyon olmaları için her maçı kazanmaları gerektiğini söyleyen 31 yaşındaki futbolcu, "38 maç var, maksimum sayıda maçı kazanıp onun sonunda şampiyon olunuyor. Her maçın benim için ayrı önemi var. Adım adım gitmemiz gerekiyor. Fatih Karagümrük maçını da kazanmamız gerekiyor. Sonra derbi için hazırlanacağız. O maçı da kazanmak için sahaya çıkacağız" şeklinde konuştu. "Sahada yaptığım şeylerle çocuklara örnek olabilmek çok önemli" Türkiye’deki çocukların ona olan ilgisinin hatırlatılması üzerine Mauro Icardi, "Çocuklara da dokunuş yapıyor olmamız çok önemli. Futbol herkesin ruhunu harekete geçiren bir şey. Sahada yaptığım şeylerle çocuklara örnek olabilmek çok önemli. Yaptığımız şeyleri görerek çocukların da hayalleri büyüyor. Onlar da büyük başarılara imza atacak ve biz de bunlarla gurur duyacağız" diyerek sözlerini tamamladı.