GÜNDEM - 20 Şubat 2018 Salı 21:37

Uzmanlar, rejimin Afrin kararını değerlendirdi

A
A
A
Uzmanlar, rejimin Afrin kararını değerlendirdi

Uzmanlara göre Esad güçleri Afrin’e gelirse konu savaş hukukunun alanına giriyor. Rusya’nın hava sahasını kapatması da ihtimal dâhilinde...

Türkiye’nin Afrin’de terör örgütlerine yönelik düzenlediği Zeytin Dalı Harekâtı’nda yaklaşık bir aylık süre geride kalırken, bölgede kıskaca alınan terör örgütü PYD/YPG, Suriye rejimine yardım çağrısında bulundu. Suriye’nin kuzeyinde öz yönetim adı altında devlet kurmak isteyen söz konusu terör örgüt, köşeye sıkışınca Esad’la anlaşmaya hazır olduklarını duyururken, Suriye devlet televizyonu da rejim yanlısı milislerin Afrin’e hareket edeceğini açıkladı. Uzmanlar Esad’ın bu hamlesini değerlendirdi:

Yrd. Doç. Dr. Yasin Atlıoğlu: Afrin’e gönderilecek birlikler küçük bir silahlı grup olabilir ve ‘sembolik’ bir eylemden öteye geçme ihtimali çok düşük. Suriye’nin personel eksiği var ve sahada birçok yerde Rusya ve İran milislerinin desteği ile ayakta duruyor.

Dr. Nihat Ali Özcan: Esad rejimi bunu Rusya ve İran’ın rızası olmadan gerçekleştiremez. Bu durum, Türkiye’nin operasyondaki askeri hedeflerini sınırlayabilir. Çünkü Türkiye bu harekâtın PKK ve PYD’ye karşı olduğunu iddia etmişti. Dolasıyla Esad rejimiyle doğrudan sıcak bir çatışmaya girmek istemeyecektir. Ancak PKK ve PYD, Esad rejimine rağmen bir takım terör eylemlerini yürütürse Türkiye buna karşı cevap hakkını saklı tutacaktır.

Prof. Dr. Hasan Köni: Bizim harekâtımız bir ‘meşru müdafaa’ idi. Oradaki bir terörist gruba yönelikti. Savaş hukukuna girmiyordu. Şimdi Suriye devlet güçleri oraya gelirse konu savaş hukukunun alanına girer. Uluslararası hukuk açısından bir savaş durumu ortaya çıkar. Suriye gerçekten asker sokarsa o bölgede savaşa girmiş oluruz.

Abdullah Ağar: Rejim bu hamleyi Rusya’dan habersiz yapamaz. YPG-PKK’nın çaresizliğini gösteriyor.PYD’yi himaye eder bir duruma girerse riskli bir durum ortaya çıkar. Bu şuanda henüz bir iddia aşamasında.
Prof. Dr. Hasan Basri Yalçın: Rejim güçleri Rusya’dan bağımsız bu adımı atamazlar. Böyle bir tavır daha önce Türkiye-Rusya arasındaki anlaşmanın bozulması anlamına da gelir. Fiilen böyle bir şey olsa bile Türkiye için ok yaydan çıkmıştır. İçeride Esad askerleri olup olmadığına bakmaz diye düşünüyorum.
Yrd. Doçent Savaş Biçer: Ben Afrin’in içine gireceklerini düşünmüyorum. Çünkü orası savaş alanı. Ancak Tel Rıfat’a kadar gireceklerini düşünüyorum.

Emekli Tümgeneral Ahmet Yavuz: Bu hareket Esad’ın Türkiye ile görüşme veya müzakere istediğinin bir yansımasıdır. Rusya daha önce hava sahasını kapatmıştı. Şimdi yine böyle bir ihtimal gündeme gelebilir. Bu da harekâtımızın emniyetini etkileyebilir. Emekli bir asker: Afrin’de TSK ile rejim milisleri arasında muhtemel bir çatışma olursa İdlib’e de sıçrayabilir ve olay çok büyüyebilir. Tüm bu gelişmeler Zeytin Dalı Harekâtı hedefini etkileyebilir.

Türkiye Gazetesi

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Bakan Tunç: “Filistin’in BM üyeliğinin Konseyi’nde tekrar görüşülmesi özgür Filistin için önemli bir adımdır” Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, “Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nun, Filistin’in BM üyeliğinin Konseyi’nde tekrar görüşülmesi özgür Filistin için önemli bir adımdır” dedi. Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nun Filistin’in BM’ye üyeliğinin tekrar görüşülmesini talep eden karar tasarısını kabul etmesinin ardından açıklama yaptı. Bakan Tunç, karar tasarısının özgür Filistin için önemli bir adım olduğunu değinerek, “Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nun, Filistin’in BM üyeliğinin BM Güvenlik Konseyi’nde tekrar görüşülmesi ve gözlemci statüsünde olan Filistin’e bazı ilave haklar tanınmasını talep eden karar tasarısını kabul etmesi özgür Filistin için önemli bir adımdır. Ülkemizin yanı sıra 80’e yakın ülkenin ortak sunucusu olduğu karar tasarısının 143 evet oyuyla kabulü, Birleşmiş Milletler üyesi ülkelerin 7 Ekim’den bu yana işgalci İsrail tarafından soykırıma uğrayan Filistin’e desteğini göstermesi açısından önemlidir. 1967 sınırları temelinde bağımsız Filistin devletinin varlığı kabul edilmelidir. Filistin halkı kendi ata yurtlarında, insan onuruna yakışır şekilde yaşamalıdır” ifadelerine yer verdi. İsrail’in saldırılarının son bulması gerektiğini belirten Bakan Tunç, “Gazze ve Refah bölgesinde çocuk, kadın, sivil demeden 35 bin Filistinliyi öldüren, 78 binden fazla Filistinliyi yaralayan İşgalci İsrail’e karşı uluslararası mekanizmalar artık gereğini vakit kaybetmeden yapmalıdır. İnsan haklarını yok sayan, uluslararası hukuku görmezden gelen, savaş suçu işleyen ve soykırım yapan İsrail’in saldırıları son bulmalıdır. İsrailli yetkililer Uluslararası Ceza Mahkemesi huzuruna çıkarılmalı, gereken ceza verilmelidir. İşgalci İsrail Devletinin Uluslararası Adalet Divanınınca verilen tedbir kararına uyması sağlanmalıdır. Türkiye olarak, Filistinli kardeşlerimizin haklı davalarında yanlarında olmaya, dünyada adaleti ve hakkaniyeti savunmaya devam edeceğiz” ifadeleri kullanıldı.