SAĞLIK - 26 Mart 2022 Cumartesi 10:25

Uzmanlar uyarıyor: 'Çikolata kisti tanısında 7-10 yıllık gecikmeler yaşanıyor'

A
A
A
Uzmanlar uyarıyor: 'Çikolata kisti tanısında 7-10 yıllık gecikmeler yaşanıyor'

Dünyada 176 milyon kadında olduğu düşünülen halk arasında "çikolata kisti" olarak bilinen endometriozise ilişkin konuşan Doç. Dr. Hale Göksever Çelik, “Endometriozisli kadınların yüzde 30-50’sine infertilite tanısı koyarken, infertil kadınların yüzde 25-50’sinde endometriozis hastalığı ile karşılaşıyoruz. Çalışmalar tanıda ortalama 7-10 yıllık gecikmeler yaşandığını ve hastalığın bu süreçte ilerlediğini göstermektedir. Cerrahi tedavi sonrasında da nükslerle sık karşılaşılabilir” şeklinde konuştu

Halk arasındaki “çikolata kisti” olarak bilinen endometriozisin kronik bir hastalık olduğu belirtilirken spesifik bir belirtisi olmadığı için erken tanı yapılamadığı ifade ediliyor. Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Doç. Dr. Hale Göksever Çelik de Endometriozis Hastalığı Farkındalık Ayı olarak belirlenen Mart ayında dünyada birçok etkinlik gerçekleştirildiğini anlatırken, hastalığa ilişkin bilgi verdi. Doç. Dr. Çelik, dünyada 176 milyon kadını etkilediği ifade edilen hastalığa karşı kadınların adet dönemindeki ağrı gibi bulguları dikkate alarak, doktora başvurarak kontrollerini yaptırabileceğini ifade etti.

“Tanı konulma yaşı, üreme çağı dönemi, yani 18-45 yaş aralığıdır”

Hastalığa ilişkin bilgi veren Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Doç. Dr. Hale Göksever Çelik, “Tanı koymada elimizde hastalığa özgü spesifik bir belirteç olmadığı için erken tanısı kadının özellikle adet döneminde yaşadığı ağrı gibi klinik bulgularını dikkate alması ve doktora başvurması ile mümkün olmaktadır. Farklı tipleri olduğu için bu konuda yetkin hekimlere başvurması önemlidir. Aksi takdirde yapılan çalışmalar tanıda ortalama 7-10 yıllık gecikmeler yaşandığını ve hastalığın bu süreçte ilerlediğini göstermektedir. Jinekolojik muayene ve ultrason değerlendirmesi tanıda en önemli kısmı oluşturmaktadır. Kanda bakılan bazı belirteçler ve MR gibi ileri görüntüleme yöntemleri ise arada kalınan olgularda yardımcı olabilmektedir.

Endometriozis, kadınlık hormonu olan östrojene bağlı bir hastalık olduğu için genellikle tanı konulma yaşı, üreme çağı dönemi, yani 18-45 yaş aralığıdır. Ancak aralarında bizim de yapmış olduğumuz son çalışmalara göre endometriozis menopoza girmiş kadınlarda da tespit edilebildiği gibi, adölesan (ergenlik) yaş grubunda da karşılaşılabilir. Geçmiş zamanlarda önemsenmeyen ve normal olarak kabul edilen adet sancılarının aslında normal olmadığı ve altta yatan endometriozis lezyonları olabileceği anlaşılmaya başlandı. Mart ayında tüm dünyada yapılan endometriozis farkındalık etkinlikleri de bu bilincin daha da artmasıyla sonuçlandı" şeklinde konuştu.

“Cerrahi tedavi sonrasında da nükslerle sık karşılaşılabilir”

Doç. Dr. Çelik, endometriozisin, kız kardeşlerde benzer yaşlar ile bulgularla ortaya çıkmasının, genetik aktarımın da bu hastalıkta önemli rol oynadığını gösterdiğini aktararak, “Endometriozisin neden olduğu yapışıklıklar, tüplerin hareketliliğinde bozulmalar, yumurtalık kalitesinde düşme gibi mekanizmalarla infertiliteye yani toplumda kısırlık olarak bilinen duruma yol açtığını vurguluyor. Endometriozisli kadınların yüzde 30-50’sine infertilite tanısı koyarken, infertil kadınların yüzde 25-50’sinde endometriozis hastalığı ile karşılaşıyoruz. Hiçbir tedavi verilmeden takip edilen hastalar olduğu gibi ilaç veya cerrahi tedavilerle de yönetilen hastalar bulunmaktadır. Ancak endometriozisli kadınların bilmesi gereken önemli durum şudur ki; bu hastalık hipertansiyon, diyabet gibi kronik bir hastalıktır. İlaç tedavisi kesildiğinde belirti ve bulguların tekrar edebileceğini ve hastalığın ilerleyebileceğini hasta bilmelidir. Cerrahi tedavi sonrasında da nükslerle sık karşılaşılabilir. Bu nedenle tekrarı önlemek adına gebelik tercih etmeyen kadınlara ameliyat sonrası dönemde baskılayıcı tedavi öneriyoruz” şeklinde konuştu.

“Kadınlar yıllık muayenelerini aksatmamalı”

Tedavinin tanı konulduktan sonra şekillendiğini ifade eden Doç. Dr. Çelik, kadınların yıllık jinekolojik muayenelerinin aksatmamaları gerektiğini anlatarak, “Kadınların ağrılarını, özellikle adet sancılarını önemsemeleri ve doktora başvurmaları gerekir. Tedavi başlanmış hastaların ise ilaçlarına devam etmeleri ve doktor kontrolü altında olmaları önemli” dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bartın Bartın’da kafa kafaya çarpışan araçlar savruldu: 5 yaralı Bartın’da karşı istikametlerde seyir halinde bulunan 2 araç, hız uyarı tabelası önünde çarpıştı. Kazada 2 kişi, su kanalına devrilen araçta sıkışırken, biri çalılık alana, araçların parçaları ise yola savruldu. Kazada 1’i ağır 5 kişi yaralandı. Edinilen bilgiye göre Gürgenpınarı’ndan Bartın istikametine seyreden ve sürücüsünün ismi belirlenemeyen 74 ABF 264 plakalı araç ile karşı yönden gelen yabancı ülke plaka kodu bulunan ve sürücüsünün ismi öğrenilemeyen araç ile çarpıştı. Boğaziçi Caddesi üzerindeki hız limitlerini gösteren tabela önünde meydana gelen feci kazanın sebebinin ise aşırı hız olduğu belirtildi. Kazada çarpışmanın etkisiyle araçlardan biri yol kenarındaki su kanalına devrildi. Araç içerisinde bulunan 3 kişiden biri çalılık alana savrulurken, 2’si ise araçta sıkıştı. Diğer araç ise su kanalına ramak kala durmayı başarırken içerisindeki 2 kişi de yaralandı. Hava yastıkları açılan araçta bulunanların hafif şekilde yaralandığı öğrenilirken, araç içerisindeki kan izleri ise dikkat çekti. Her iki araçtan kopan parçalar yola ve yol kenarına savruldu. Kazanın ardından olay yerine çok sayıda polis, sağlık ve itfaiye ekipleri sevk edildi. Araçta sıkışan 2 yaralı, itfaiye, polis ve sağlık ekiplerinin yürüttüğü başarılı çalışma ile kurtarılarak, ambulansa bindirildi. Yabancı plakalı araçta bulunan ve yaralanan 2 kişinin ise gurbetçi olduğu kaydedildi. Olay yerine gelen polis ekipleri yolda başka bir kazanın yaşanmaması için güvenlik tedbiri aldı. Yapılan ilk müdahalenin ardından yaralılar, Bartın’daki hastanelere kaldırılarak tedavi altına alındı. Kazada yaralanan 5 kişiden birinin durumunun ağır olduğu öğrenildi. Kazanın ardından trafiğin kontrollü bir şekilde sağlandığı yol, yürütülen temizlik çalışması ve aracın su kanalından kurtarılması çalışmasının ardından yeniden trafiğe açıldı.
Adana Baraj göletlinde kaybolan adamın cansız bedenine 17 gün sonra ulaşıldı Adana’nın Kozan ilçesinde Ramazan Bayramı’nın 2’nci gününde Gökgöz Mahallesi’nde bulunan Kavşak Bendi Barajı Göletin’de yüzerek karşıya geçmeye çalışırken kaybolan 35 yaşındaki Oktay Sarıtiken’in (35), jandarma su altı robotu ile 17 gündür süren arama çalışmasında cansız bedenine gece saatlerinde ulaşıldı. Ankara’dan Kozan’a Ramazan Bayramı tatilini geçirmek için gelen 35 yaşındaki Oktay Sarıtiken, Ramazan Bayramı’nın ikinci gününde Gökgöz Mahallesi’nde bulunan Kavşak Bendi Barajı Göletin’de balık tuttuktan sonra baraj göletlinde yüzerek karşıya geçmek isterken bir anda gözden kayboldu. 3 çocuk babası Oktay Sarıtiken’in 17 gündür süren arama kurtarma çalışmasında su altı robotları cansız bedenine ulaştı. Sarıtiken’in cansız bedenine 35 metre derinlikte ulaşıldı Ankara’dan ilçeye gelen Jandarma ekipleri, su altı robotu ile gece saatlerinde yaptığı aramada Sarıtiken’in 35 metre derinlikte ve baraj göletine girdiği yerden 100 metre açıkta cansız bedenine ulaşıldı. 17 gündür Sarıtiken ailesi ve mahallelinin acı bekleyişi sürerken Muhtar Mızrak Acar 17 gündür bir haber almayı beklediklerini ifade ederek "Arama çalışması günlerdir aralıksız sürdü. Çok şükür cenazemize ulaştık. Jandarma ekiplerine ve AKOM ekiplerine teşekkür ederiz Allah razı olsun” dedi. Sarıtiken’in cenazesi Adana adli tip kurumuna gönderildi.