ÇEVRE - 28 Nisan 2024 Pazar 09:14

Doski Vadisi’nde 5 metrelik karla mücadele çalışması

A
A
A
Doski Vadisi’nde 5 metrelik karla mücadele çalışması

Hakkari’nin Yüksekova ilçesinde nisan ayına rağmen Doski Vadisi’nde yer alan Pınargözü köyündeki Varkevik Üs Bölgesi yolunda karla mücadele çalışması devam ediyor.


Hakkari İl Özel İdaresi Genel Sekreterliği ve Yüksekova İlçe Özel İdare Müdürlüğü Şantiye Şefliği ekipleri, ilçe merkezine 35 kilometre uzaklıkta bulunan Pınargözü bölgesinde karla mücadele çalışmasını aralıksız sürdürüyor. Yer yer 5 metreyi bulan kar kütlerine karşı zaman zaman zor anlar yaşayan ekipler, kepçe ile açamadıkları alanlarda ise ekskavatör kullanıyor. Bölgede çalışmaların devam edeceğini ifade eden karla mücadele ekipleri, nisan ayında Yüksekova’nın birçok bölgesinde karla mücadele çalışmasının sürdürüldüğünü belirttiler.



Doski Vadisi’nde 5 metrelik karla mücadele çalışması

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Amasya Yüksel ninenin son isteğiydi, ’Yassıçal çuha dokumacılık sanatı’ coğrafi işaretle tescillendi Amasya’da yöreye özgü Yassıçal çuha dokumacılık sanatını unutulmak üzereyken çeyiz sandıklarında sakladığı örneklerle yaşatıp 6 ay önce 77 yaşındayken hayata gözlerini yuman son usta Yüksel Kanar’ın vasiyet gibi olan son isteği yerine getirildi. 250 yılı aşan geçmişe sahip ’Yassıçal çuha dokumacılık sanatı’ Amasya Valiliği’nin girişimiyle coğrafi işaretle tescillendi. Yüksel ninenin yetişmelerine öncülük ettiği 100’den fazla kadın bu renkli sanatın gelecek kuşaklara aktarılmasında rol üstlenecek. ‘Bir elden bin ele’ temalı sergi Kentte 100’den fazla kadının bu sanatı öğrenmesini sağlayan Yüksel Kanar’ın çeyiz sandığından çıkan dokumaların aralarında olduğu örnekler Anneler Gününde sergilendi. ‘Bir elden bin ele’ temalı serginin açılışını Amasya Valisi Yılmaz Doruk’un eşi ve Hayat Boyu Öğrenme Koordinatörü olan Meral Doruk yaptı. Atıl haldeki tezgahlar elden geçirilerek aynıları yapıldı Doğup büyüdüğü Yassıçal köyünde unutulmaya yüz tutan ’Yassıçal çuha dokumacılık’ sanatının örneklerini sandığında saklayan 6 çocuk, 14 torun sahibi Kanar’ın 18 yıl önce kapısını çalan Amasya Halk Eğitimi Merkezi yetkilileri kurslar düzenleyip bu köklü geleneğin geliştirilmesini sağladı. Atıl haldeki tezgahlar elden geçirilerek aynıları yapıldı. Kadınlara verilen eğitimlerle yeni ustalar yetiştirildi. Eskiden her evde dokunduğu köyde ilgisizlikten kaybolmaya yüz tutmak üzereyken devletin desteğiyle düzenlenen bu kurslara öncülük eden Kanar’dan eğitim alan 100’den fazla kadının hayatı renklendi. Üretip para kazanan kadınlar ev ekonomilerine ve bu kültürün gelecek kuşaklara aktarılmasına katkıda bulundu. İpleri kök boyalarla renkleniyor İpleri kök boyalarla boyanıp tetce ve çıkrıkla mekiklere sarılarak kendine özgü tezgahlarda dokunan ’Yassıçal çuhası’ kıyafet, çarşaf ile örtü yapımında kullanılıyordu. Şimdilerde ise Eminem’, ’Süleyman’, ’Mehmet Dede’, ’sinekli’, ’tekke peşkiri’ şeklindeki manidar adları ve rengarenk motifleriyle elbise, perde, çanta gibi hediyelik eşyaları süslüyor. “Coğrafi işaret annemin de en büyük isteğiydi” Amasya Halk Eğitimi Merkezi Sanatevi olan tarihi konakta düzenlenen sergiyle 6 ay önce vefat eden annesi Yüksel Kanar’ın hatırasını yaşattıklarını belirten usta öğretici Neşe Aşçı, “Yassıçal çuhası bizim kültürel mirasımız. Annelerden kızlarına erişen bir miras. Coğrafi işaret annemin de en büyük isteğiydi. Çünkü bu sanatı gelecek nesillere aktarmanın en iyi yolu coğrafi işaretle tanıtmaktır” diye konuştu. Aşçı, kültürel mirasa sahip çıkılmasını sağlayan Amasya Valiliği, Amasya Milli Eğitim Müdürlüğü ve Şehit Mehmet Gök Halk Eğitimi Merkezi yetkililerine teşekkür etti. “Yüksel anne gibi ustaları tespit ediyoruz” Açılışını yaptığı sergideki örnekleri inceleyip bilgiler alan Meral Doruk ise, “Yüksel teyzemiz bu dokumanın son temsilcisiydi. Bu kültürel mirası kızına ve ulaştığı birçok kişiye bırakma şansı oldu. Biz Yüksel anne gibi ustaları tespit edip çalışmalarını himaye etmeye gayret ediyoruz. Bu sanatın devamını sağlayamasaydık şu an bu dokuma örnekleri elimizde olamayacaktı. Bu kültür, el sanatı kaybolacaktı. Böylece hayatboyu öğrenmeye örnek kapsamlı çalışmalara imza atıldı” şeklinde konuştu. Serginin açılışına Şehit Mehmet Gök Halk Eğitimi Merkezi Müdürü İbrahim Özarslan ve Kanar’ın yetiştirdiği kursiyer öğrencileri de katıldı.
İzmir Deprem bölgesinde heyelan riski modellemesi Yaşar Üniversitesinde düzenlenen “Dünya Su Günü Zirvesi”ne katılan Washington Üniversitesi İnşaat ve Çevre Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Erkan İstanbulluoğlu, Adıyaman’da yürüttüğü projeyi anlattı. Proje kapsamında, deprem bölgesi olan Güneydoğu Anadolu’daki taşkın ve heyelan riskinin haritalandırılması için modelleme analizi geliştirilecek, ortaya çıkan risk haritası ise ilgili yerlerle paylaşılacak. Washington Üniversitesi İnşaat ve Çevre Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Erkan İstanbulluoğlu, Adıyaman’da “6 Şubat Türkiye depreminin eş sismik heyelanları ve basamaklı tehlikeleri: Ön veri tabanı geliştirme ve modelleme analizi” adlı bir proje yürütüyor. NASA tarafından desteklenen proje, kayıtlara göre, Türkiye’nin 10 ilini etkileyen ve ülkenin en büyük ulusal felaketi olarak değerlendirilen 6 Şubat depremin tetiklediği depremsel heyelanları araştırıyor. Depremden sonra meydana gelen sağanak fırtınanın, bölgedeki iki şehirde toprak kayması birikintilerini harekete geçirdiği, çamur akışları ve ani su baskınlarını tetiklediği görüldü. Proje kapsamında, deprem bölgesi olan Güneydoğu Anadolu’daki halkın yerleşim yeri, altyapı ve tarım arazilerinin bulunduğu yüksek maruziyet alanlarındaki heyelan, moloz akışı, su baskını gibi hidro-jeomorfik tehlikelerin haritalandırılması için modelleme analizi geliştirmeyi amaçlanıyor. AFAD iş birliği ile gerçekleşecek olan çalışmada, pilot sahalardaki model araştırmaları için artan tehlikelere maruz kalma potansiyeli yüksek olan hassas sahalar belirlenecek. Art arda gelen tehlikelerin savunmasız nüfuslar, altyapı ve yüksek değerli tarım arazileriyle örtüşeceği alanların haritası ortaya çıkarılacak. Sonuçlar ise web tabanlı ARAS heyelan duyarlılığı ve tehlike haritalaması sayesinde halka açık hale getirilecek. “Modellemeyi tüm Türkiye’ye yaymak istiyoruz” Yaşar Üniversitesinde konuşan Prof. Dr. Erkan İstanbulluoğlu, projeyle ilgili şunları söyledi: “Deprem, zemini parçaladığından dolayı sonrasında yağışlarla beraber daha önce 50 milimetre heyelanlar oluyorsa şimdi 25 milimetre heyelanlar oluşmaya başlıyor. Deprem sonrası Adıyaman’da ve Şanlıurfa’da büyük bir taşkın felaketi oldu. Bunun nedeni de atmosferik nehir olayının Basra Körfezi’nden ülkemize gelip büyük miktarda yağış oluşturması sonucu oldu. Aşağı yukarı o bölgenin ortalama yağışına yakın bir miktar yağış, 1 buçuk gün içinde oluşarak taşkınlara neden oldu. Biz projemizde hem bu taşkın hem de depremden sonra yüzey şekillerinde gerçekleşen değişimi ve taşkın risklerini araştırıyoruz. NASA platformlarından iklim verileri, bitki örtüsündeki ve topraktaki değişiklikleri izliyoruz. Kendi geliştirdiğimiz açık kaynaklı Landlab adlı modeli bütün deprem bölgesi için kuruyoruz. Projemiz, NASA Afetler Programı hedeflerine katkıda bulunacak, çünkü sonuçlar, deprem bölgesindeki savunmasız insan popülasyonları, altyapı ve tarım arazilerinin bulunduğu yüksek maruziyet alanlarında afet müdahalesi ve basamaklı heyelan tehlikelerinin azaltılması çabaları için değerli bilgiler sağlayacak eyleme dönüştürülebilecek. Depremden etkilenen bölgelerde gelecekteki yerleşimlerin planlanması için bu tür ölçeklenebilir modelleme araçlarının geliştirilmesine çok acil bir ihtiyaç var. Türkiye’de geliştirilen heyelan ve sel etki veri setleri, NASA’nın Kooperatif Açık Çevrimiçi Heyelan Deposu’nda yayınlanacak. Bu çalışmanın bulguları, sahada yapılacak daha sonraki araştırmalara yol gösterme potansiyeline sahip olacak” dedi. Türkiye genelinde kullanılması amaçlanıyor Prof. Dr. İstanbulluoğlu, “Bu modellemeyi bütün Türkiye genelinde kullanmak ve yaymak istiyoruz. Modellerimizde, orman yangınları sonucu ortaya çıkabilecek olan yüzey su akışlarındaki artış, taşkın ve erozyon riskleri bulunuyor. Yıllarca teoriyle uğraştık, artık daha büyük alanlara belirsizlik ve risk metotları uygulayarak yaygınlaştırabiliriz. Geliştirdiğimiz model ve teorinin ortaya konması ve bunun insanlar için faydalı olmasını istiyorum. Bu proje, yerleşim yerlerinin değiştirilmesinde ve bundan sonra seçilecek yerleşim yerlerinin seçiminde ve genel olarak tabiatı anlamada kullanılabilir” diye konuştu.
İstanbul İstanbul’da silahlı dedikodu saldırısı: 16 yaşındaki çocuk yaşıtını vurdu Beyoğlu’nda 16 yaşında bir çocuk, mahallede dedikodusunu yaptığı iddiasıyla aynı yaştaki akranını silahla bacağından vurdu. Çocuğun olay sonrası kaçtığı anlar kameralara yansırken, Beyoğlu Asayiş Büro Amirliği polisleri tarafından yakalanan çocuk saldırgan tutuklandı. Olay, geçtiğimiz hafta Salı günü saat 16.00 sıralarında Beyoğlu Piyalepaşa Mahallesi’nde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre 16 yaşındaki A.K. isimli zanlı, mahallede arkasından konuştuğunu iddia ettiği arkadaşı M.N.T.’nin peşine düştü. Arkadaşını bir sokakta ulan A.K., silahını sarılarak kurşun yağdırdı. Saldırı sonucu M.N.T. bacağından ve ayağından yaralanırken, saldırgan A.K. ise elinde silahla koşarak kaçtı. Saldırganın kaçtığı anlar ise kameralara yansıdı. 16 yaşındaki çocuk akranını silahla vurdu Olayın ardından ihbar üzerine gelen sağlık ekiplerinin ilk müdahalesi sonrasında yaralı M.N.T. ambulansla, hastaneye kaldırılarak tedavi altına alındı. Genci hayati tehlikesinin olmadığı öğrenildi. Öte yandan, polis ekipleri ise olayla ilgili çalışma başlattı. Çalışmalar kapsamında yaralı M.N.T.’nin ifadesine başvuran Beyoğlu Asayiş Büro Amirliği polisleri, çevredeki güvenlik kamera görüntülerini incelemeye aldı. Beyoğlu Asayiş polisi yakaladı Çalışmalar çerçevesinde saldırganın, emniyette 9 adet suç kaydı bulunan 16 yaşındaki A.K. olduğu tespit edildi. Şahsın gidebileceği yerlere baskın düzenleyen polis, onu olay yerine yakın bir sokakta olayda kullandığı silahla birlikte yakaladı. Gözaltına alınan A.K. emniyete götürüldü. Burada ifadesi alınan A.K., “arkamdan konuşup dedikodumu yapıyordu. Ben de gördüğüm yerde vurdum” dedi. İşlemleri tamamlanan A.K., sevk edildiği adliyede çıkartıldığı mahkemece “kasten yaralama” suçundan tutuklanarak cezaevine gönderildi.
Ankara TESK Başkanı Palandöken: “Fransa gibi ülkeler gramaj oyunlarına karşı tedbir alıyor” Gıda ürünleri, temizlik ve hijyen ürünlerine gramaj standardı getirilmesinin gerekliliğine vurgu yapan TESK Genel Başkanı Palandöken, “Başta Fransa gibi Avrupa ülkelerinde gıda fiyatları düşmesine rağmen etik gerekçelerle gramaj hilelerine karşı tedbir alınmasına yönelik yasal düzenlemeler yapılıyor” dedi. Türkiye Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonu (TESK) Genel Başkanı Bendevi Palandöken, çok sayıda paketli üründe gramaj düşürülüp fiyat artırılarak çifte zam yapıldığını vurguladı. Vatandaşın market alışverişlerinden tereyağı, yoğurt, peynir, salça gibi gıda ürünlerinde, deterjan, şampuan, çamaşır suyu gibi temizlik ürünlerinde ve çok sayıda paketli üründe gramaj hileleri yapıldığına dikkat çeken Palandöken şöyle konuştu: “Yıllardır her yerde 5 kilogram, 1 kilogram ve 500 gram olarak satılan ürünler bir anda küsuratlı gramajlarla satılırken fiyatı da eskiye nazaran yükseldi. 150 gram şeklinde satılan kaşar peyniri nerede görülmüş? Sırf daha ucuz algısı oluşturmak için yapılan gramaj hileleri tüketicinin kafasını karıştırıyor ve farklı markalardaki aynı ürünü kıyas yapma imkanı ortadan kalkıyor. Daha önce gramaj hileleriyle ilgili Ticaret Bakanlığı tarafından çok sayıda firmaya cezai hüküm uygulanmıştı. Ancak cezaların caydırıcı olmadığı aşikâr. Sorunun çözümü ceza vermek değil, belli başlı ürünlerde tüm markaların uyacağı gramaj standardı getirmektir.” “Tüketiciler gramaj hilelerini alo 175 tüketici hattına bildirsin” Piyasadaki fırsatçılığa karşı vatandaşların da bilinçli tüketim yapması gerektiğini ifade eden Palandöken, “Gıda, temizlik ve kişisel bakım ürünlerine gramaj standardının getirilmesi alışveriş yaparken ürünlerin daha doğru değerlendirilmesine imkân sağlar. Ayrıca bu standartlar tüm üreticileri belirli bir ürün için ortalama fiyat skalası belirlemeye yönlendirir. Bu da adil bir rekabet ortamı oluşturur. Öte yandan bu standartlar sağlık ve beslenme konusunda da önemli bir işleve sahip. Çünkü ambalajlardaki net gramaj bilgileri, tüketicilerin alım yaptıkları ürünlerin içerdiği kalori, besin değeri ve diğer özellikleri daha iyi anlamalarını sağlar. Vatandaşlarımız alışveriş yaparken fırsatçılığa karşı uyanık olmalı ve piyasayı kontrol etmeli. Ayrıca bir hile veya haksız uygulamaya maruz kaldığında tüketici haklarını korumak için Ticaret Bakanlığı’nın ALO 175 tüketici hattına şikayette bulunmaktan çekinmemeli” şeklinde konuştu.