POLİTİKA - 17 Nisan 2015 Cuma 15:19

HDP Grup Başkanvekili Buldan Iğdır'da Konuştu

A
A
A
HDP Grup Başkanvekili Buldan Iğdır'da Konuştu

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Grup Başkanvekili ve Iğdır Milletvekili Pervin Buldan, “Bu süreç, seçim sürecine heba edilmeyecek kadar önemli bir süreçtir” dedi.
Ağrı’nın Diyadin ilçesine bağlı Yukarı Tütek köyünde güvenlik güçleri ile PKK arasında çıkan çatışmada ölen Canfeda kod adlı Serhat Kızılay’ın Karağağaç mahallesindeki evinin önünde kurulan taziye çadırını ziyaret eden HDP Grup Başkanvekili ve Iğdır Milletvekili Pervin Buldan, burada açıklamalarda bulundu. Tahkim edilmiş ateşkes süreci kararına rağmen Ağrı’da büyük bir provokasyon olduğunu savunan Buldan, şöyle konuştu: “Bu provokasyon sonucu Canfeda ve Cezmi Budak yoldaşlarımız yaşamlarını yitirmişlerdir. Öcalan, iki yıl önce bu süreci başlattığında, ‘artık hiçbir insanımız yaşamını kaybetmesin, hiçbir gencimiz ölmesin, artık annelerimiz ağlamasın’ istiyordu. Bu kapsamda Kürt hareketi üzerine düşeni fazlası ile yerine getirdi. Her türlü provokasyonlara karşı ve dönen bütün oyunlar karşısında dimdik ayakta durmaya gayret göstermeye çalıştı. Fakat Ağrı’da Sayın Öcalan’ın doğum günü vesilesi ile ağaç dikme festivalinde Türk askerlerinin pusu kurarak gerillalara saldırması sonucu arkadaşlarımız yaşamlarını yitirmişlerdir.”
“CUMHURBAŞKANI HDP’NİN RAPORUNU TANIMIYOR”
Ağrı’ya bir heyet olarak gittiklerini ve oradaki görgü şahitleriyle kanaat önderleriyle görüşmeler yaptıklarını belirten Buldan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Yaptığımız tespitlerde, Türk askerlerini provokasyon amacıyla köye giderek silah kullandığını öğrendik. Bunu bir rapor haline de getirdik, gerekli yerlere gönderdik. Bu rapora rağmen Sayın Cumhurbaşkanı, ‘biz HDP’nin yaptığı raporu tanımıyoruz’ dedi. O rapor, oradaki canlı şahitlerin ve kanaat önderlerinin bilgisi doğrusunda hazırlanan bir rapordur, siz bu raporu tanımayacaksınız da kimi dinleyeceksiniz peki? Biz bu süreçte analar ağlamasın diyorsak, elimizden geleni yapıyorsak, sizinde bunları dikkate almanız lazım”
“BARIŞI BU HALKLA YAPMAYACAKSANIZ KİMİNLE YAPACAKSIN?”
Barışın bu halkla yapılacağını ifade eden Buldan, şunları söyledi: “Soruyorum bunlara; barışı bu halkla yapmayacaksanız kiminle yapacaksınız? Peki, bu süreç niye başlatıldı. Bu süreç Kürtler ve Türkler asında yapıldı. Türkiye’deki bütün halkların sıkıntılarının giderilmesi için başlatılan bir süreçtir. Artık insanların kendi anadillerinde, kendi kültürü ile kendi kimliği ile yaşayabilmesi için başlatıldı. Fakat siz süreçle ilgili adım atmıyorsanız, bu provokasyonlara zemin hazırlıyor anlamına gelecektir.”
“BU SÜREÇ SEÇİM SÜRECİNE HEBA EDİLMEYECEK KADAR ÖNEMLİ BİR SÜREÇTİR”
Bu sürecin seçim sürecine heba edilmeyecek kadar önemli bir süreç olduğunu ifade eden Buldan, sözlerine şöyle devam etti: “Kürt hareketinin, baskı sonucu halkından oy istemeye ihtiyacı yoktur. Kürtler zaten Ağrı’da yüzde 70’lik bir oranla birincidir. Kimseye baskı yaparak oy istemiyoruz. Herkes gönlünden geldiği kadar, bu partiye inandığı kadar oy veriyor. Ama siz seçimleri bahane göstererek HDP’nin yükselişini gördüğünüz için bu tür provokasyonları yapıp, seçim sürecini de zarara sokacak şekilde ve HDP’nin oyların düşürmek amacıyla bu oyunları yapıyorsunuz. Canfeda’nın canı milletvekili koltuğundan önemli değildir. Canını biz milletvekili olalım diye değil, bir halkın kültürü, kimliği, dili için verdi. Biz süreci seçim sürecinden çok önemsiyoruz. Biz bu sürecin hiçbir şekilde kesintiye uğramadan, başta izleme kurulu olarak tüm mekanizmalarıyla devreye girerek, en sağlıklı şekilde başarıya uğrasın, barış süreci devreye girsin, bu ülkede huzur sağlansın istiyoruz. Ama hükümet bu konuda adım atmadıkça bu tür provokasyonlar gelişecektir.”
“AĞRI VALİSİ VE SAYIN EFKAN ALA’NIN TELEFON KAYITLARI İNTERNET SİTELERİNE DÜŞMÜŞTÜR”
Ağrı Valisi başta olmak üzere tüm hükümet yetkililerinin zan altında olduğunu öne süren Buldan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Bu zandan kurtulmak için bir an önce Ağrı olayı soruşturulmalıdır. Bu işte kimin eli varsa açığa çıkarılmalı. Ağrı Valisi ve Sayın Efkan Ala’nın telefon kayıtları internet sitelerine düşmüştür. Eğer bu konuşmalar gerçekse çok vahim. Biz, hükümetten bu konuda gerekli açıklamaları yapmasını istiyoruz. Binlerce genç dağlarda. Umuyor ve umut ediyoruz ki Canfeda son olsun. Bu nedenle hükümeti süreç adına gerekli adımları atmaya, gerekli sorumluluğu üstlenmeye davet ediyoruz.”
Cenazede çıkan olayları da değerlendiren Buldan, sözlerini şöyle tamamladı: “Gönül isterdi ki bu konuşmayı Canfeda’nın cenazesi başında yapmayayım, ama ne yazık ki cenazelerimize bile tahammül etmeyen bir sistemle karşı karşıyayız. Dün gaz bombalarıyla plastik mermilerle halkımızın üzerine saldırılar gerçekleştirildi. Ama bu sistem çok iyi bilsin ki bu halk her şeye rağmen cenazelerine sahip çıkar ve götürür dini vecibelerini yerine getirerek toprağa verir. Biz sistemin bu yaklaşıma karşı tepkili olduğumuzu burada bir kez daha dile getiriyoruz ve nefretle kınıyoruz.”
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Erzincan Çayırlı’da küçükbaş hayvanlarda aşılama kampanyası Çayırlı İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü’ne bağlı teknik ekipler, mesai mefhumu gözetmeden, küçükbaş hayvanlara yönelik bakanlık tarafından programlı olarak yürütülen aşılama kampanyasını sürdürüyor. Aşılama esnasında yeni doğan kuzulara küpeleme çalışması da yapılıyor. Hayvan sağlığı ve refahı için görev başında olan ekipler, çiftçilere ve Erzincan’a katma değer sağlamak, küçükbaş hayvancılık sektörünün gelişmesine katkıda bulunmak amacıyla yayla yayla, mera mera gezerek ağıllarda küpeleme ve aşılama çalışmalarını sürdürüyor. Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından programlı bir şekilde yürütülen çalışmalarda küçükbaş hayvanlara çiçek, veba ve brucella hastalığına karşı aşılanıyor. Küçükbaş hayvancılık sektörünü daha ileri seviyelere çıkarmak için Erzincan genelinde çalışmalarını sürdüren tarım teşkilatı, Çayırlı’nın Gelinpınar Köyü’nde bir yandan programlı aşılama kampanyasını sürdürürken diğer yandan yeni doğan kuzularda küpeleme çalışmalarını sürdürüyor. Küçükbaş hayvancılık sektörüne büyük zarar veren çiçek, veba ve brucella hastalığına karşı tetikte olan tarım teşkilatı mera ve ağıllarda sabahın erken saatlerinde çalışmaya başlıyor. Aşılama kampanyası hakkında bilgi veren Çayırlı İlçe Tarım ve Orman Müdürü Emrah Demir, “Hayvan sağlığı ve hayvan refahının korunmasının yanı sıra, hastalıkların önlenerek halk sağlığının korunması amacıyla, il genelinde hazırlanan plan, program ve projeleri uygulayarak, hayvan hastalık ve zararlılarına karşı koruyucu hizmetler yürütmeye devam ediyoruz. Bakanlığımız tarafından programlanan aşılama kampanyasında dahilinde İl Müdürlüğümüzün talimatlarına uygun olarak ilçemiz genelinde küçükbaş hayvanlarda aşılama ve küpeleme çalışmalarımız aralıksız sürdürülüyor. Ayrıca küpeleme çalışmaları ile yeni doğan hayvanlar kayıt altına alınarak kimliklendirilirken, çiftçilerin de devlet desteklerinden faydalanması için bilgilendirme yapıyoruz. İlçe Müdürlüğü olarak büyükbaş ve küçükbaş hayvan yetiştiriciliği başta olmak üzere yetiştiricilerimizin, çiftçilerimizin her zaman yanındayız. Hem sahada hem kurumda her türlü ihtiyaçlarına ve beklentilerine cevap verebilmek için çalışıyoruz. Üreticilerimizin ürünü bol kazancı bereketli olsun” diye konuştu.
Bayburt Evlilik stresi güvensizlik nedeni Evlilik öncesi dönemde bazı sorular çiftlerin kafasını karıştırıyor. Bu evlilik stresinden ziyade güvensizliği işaret ediyor. Şüphesiz her çiftin hayali mutlu bit yuva kurmak. Ancak evlilik aşaması gelip çattığında çiftler bazı olumsuz düşüncelerle baş başa kalabiliyor. Evlilik sorumluluğunu işaret eden duyguyu uzmanlar evlilik stresi olarak tanımlarken, beliren bazı soru işaretlerine karşı dikkatli olunması konusunda çiftleri uyarıyor. Uzmanlar bu soru işaretlerinin stresten ziyade güvensizlikten kaynaklandığını vurguluyor. Bağımlılık duygusu, yanlış iletişim nedeni İlişkilerde bağlılık ve bağımlılık duygularına değinen Uzman Psikolog ve İlişki Terapisti Nida Korkmaz, “Evlilik stresi bir insanın evlenmeden önceki zamanında ya da kişinin geçmişte yaşadığı olaylardan ötürü aklında olan soru işaretlerine dayanmaktadır. Toplumumuzda aşk her zaman ön planda tutulmaktadır. Bu nedenle bireyler bir kere aşık oldukları kişiye zamanla bağımlılık geliştirirler. Aşkın ilk aşamasında bu bağlılık olarak nitelendirilebilir. Ama daha sonra bağlılık dediğimiz unsur yerini zamanla bağımlılığa bırakır. Bağlılık insanlar arasında rahatlatıcı ve huzur verici bir niteliğe sahiptir. Ama bağımlılık bunun tam aksine insan üzerinde gerginlik ve strese neden olur. Bağımlılık insanın partnerine karşı duyduğu aklındaki soru işaretlerini ortadan kaldırma etkisini göstermektedir. Bireyler bağımlı olduklarından ötürü, aklındaki soru işaretlerine verilecek cevapları sürekli ertelemektedirler. Bu durum evlilik aşamasına kadar gelmektedir. Evlilik aşamasında ise bu durum, insanların flört zamanlarında olduklarından çok daha farklılık göstermektedir. Evlenen çiftlerde yavaş yavaş zihinsel ve fikirsel değişimler meydana gelir. Bu fikirsel değişimler ile birlikte bağımlılıktan dolayı akılda cevaplanmayan sorularla birleşip zamanla kişi üzerinde büyük strese neden olmaktadır. Bu stres ise ilişkilerde ciddi bir şekilde ayrılığı tetiklemektedir.” dedi. Bu soru işaretlerine dikkat! Evlilik öncesi stresin, kişinin evlenmeden önceki zamanında aklına takılan sorulardan ve geçmiş yaşantılarından edindiği tecrübelerden oluştuğuna dikkat çeken Uzman Psikolog Korkmaz, “Acaba evlendiğimde değişir mi? Bana gösterdiği ilgi azalır mı? Sevgi, saygı, şefkat ve aşkı azalır mı? Desteği azalır mı?’ Bu sorular evlilik stresini tetikler. Evlilikle birlikte omuzlarımıza yüklenecek sorumluluklar evlilik korkusunu oluşturan etkenlerdendir. Bu korkuya bir de bu soru işaretleri eklenince stres katlanarak artar. Bu sefer kişi ‘Aslında evlenmeyi çok istiyorum ama çok korkuyorum.’ demeye başlar. Bu cümle bir yerde ayrılık sinyallerinin de işaretini vermek anlamına gelebilir. Çünkü kişi bu soruların getirdiği stresle başa çıkamaz ve bu durumu atlatamazsa sendroma yakalanır. Ben bu durumu evlilik öncesi sendromu olarak adlandırıyorum” diye konuştu. Ailelere büyük görevler düşüyor Evlilik öncesi stresi ile çiftlerin başa çıkabilmesi için ailelere büyük görev düştüğünün altını çizen Nida Korkmaz, “Çiftler evliliğin getireceği sorumluluklarla birlikte strese girip endişeye kapılabilirler. Bununla birlikte çiftler partnerlerinin doğru seçim olup olmadığını sorgulayarak da strese girebilirler. Bu durumda ailelere düşen görevler çiftleri sakinleştirmek olmalıdır. Kendi ilişkilerindeki güzel yaşanmışlıkları ve hayata dair mücadelelerini örnek olarak vermeleri, evlenecek olan çiftlerin olumlu ve güzel yönlerini çiftlere karşı dile getirmeleri stresi büyük ölçüde azaltacaktır.” şeklinde konuştu. Durumun bu şekilde de aşılamaması durumunda yapılması gerekenlere değinen Korkmaz, “Bu sorunlar ile baş etmenin bir kaç yolu vardır. Kişisel gelişim kitapları okunabilir ya da gelişimsel programlar izlenebilir. Ama ciddi anlamda bu sorunların en sağlıklı çözümü bu alan ile ilgilenen bir psikologdan destek almaktır.” dedi. Çevrenizdekiler sizi doğru mu yönlendiriyor İlişkilerde çevresel faktörlerin de ilişkinin seyrini etkileyebileceğini ifade eden Nida Korkmaz, “İlişkilerde 3’üncü şahıslar bazen çok yapıcı bazen ise çok yıkıcı olabiliyor. Bu ayırımı çok iyi yapmak ve buna göre müdahale izni vermek ya da vermemek gerekiyor. Eğer 3’üncü şahıslar ilişkiniz ve partneriniz hakkında sürekli olumsuz cümleler kuruyorsa, kötü dille eleştiriyorsa ve olumsuz iddialar ortaya atıyorsa buna kesinlikle ‘dur’ demeniz gerekir. Ancak 3’üncü şahıslar ilişkinizi destekliyor, ilişkiniz ve partneriniz hakkında olumlu cümleler kurup her fırsatta sevginizi ve birbirinize nasıl yakıştığınızı size hatırlatıyorsa onlarla dertleşebilirsiniz.” ifadelerini kullandı.
Erzincan Türkiye’de çok fazla eşi bulunmayan bu sınıfta minik öğrencilere masal anlatılıyor Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi (EBYÜ) Eğitim Fakültesinde oluşturulan ve Türkiye’de çok fazla eşi bulunmayan Masal Atölyesi Sınıfında Okul Öncesi Öğretmenliği bölümünü okuyan ve seçmeli ders olarak alan üniversite öğrencileri, anaokulu öğrencilerine unutulmaya yüz tutan masal geleneğini yaşatmak için masal anlatıp, kurulan oyuncak stantların da miniklerle keyifli zaman geçiriyorlar. Eğitim Fakültesi Okul Öncesi Eğitimi ABD Öğretim Üyesi Doç. Dr. Serap Uzuner Yurt’un yönettiği Masal ve Hikâye Anlatıcılığı dersi çerçevesinde, Erzincan Fırat Kılıç İlkokulu öğrencilerine masal etkinliği düzenlendi. Etkinlik, Eğitim Fakültesi Masal Atölyesi’nde ve Üniversite Rektörü Prof. Dr. Akın Levent, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. A. Ercan Ekinci, Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mücahit Kağan, Dekan Yardımcıları Prof. Dr. Erdem Yavuz, Doç. Dr. Alper Kaşkaya, Yabancı Diller Yüksekokulu Müdürü Prof. Dr. Fethi Kayalar, Fırat Kılıç İlkokulu öğrencileri ve öğretmenlerinin katılımıyla gerçekleşti. Öğrenciler, Masal ve Hikâye Anlatıcılığı dersi kapsamında öğrendikleri “Kaz Yollasam Yolar mısın? “masal tiyatrosunu sergiledi ve “Tırtıl Huppo” hikayesini anlattılar. Doç. Dr. Serap Uzuner Yurt, atölyede yaklaşık 400 öğrenciye masal anlatıldığını ve Deprem bölgelerindeki Hatay Reyhanlı, Urfa Siverek anaokullarına online masal anlatıldığını belirtti. Ayrıca öğretmen adaylarının derste öğrendiklerini uygulama fırsatı bulduklarını vurguladı. Etkinlikte, Rektör Levent öğrencilerle yakından ilgilenerek onlarla sohbet etti ve öğrencilerin masal etkinliğine büyük ilgi gösterdiği belirterek, emeği geçenlere teşekkürlerini iletti.