TEKNOLOJİ - 28 Mart 2024 Perşembe 10:24

Fen ve Teknoloji Lisesi öğrencileri uzay için çip tasarladı

A
A
A
Fen ve Teknoloji Lisesi öğrencileri uzay için çip tasarladı

Fen ve Teknoloji Lisesinde eğitim gören dört öğrenci, SpaceTech projeleri kapsamında Türkiye’de ilk kez lise düzeyinde tasarladıkları çip ile uzaya gönderilmesi hedeflenen küp uydusunun görevlerini yönetebilecek bir bilgisayar oluşturdu.


Bahçeşehir Koleji 2006 yılında, Bahçeşehir Uğur Eğitim Kurumları Başkanı eğitimci Enver Yücel’in hayali olan Türkiye’nin ilk Fen ve Teknoloji Liselerini eğitim sektörüne kazandırdı. STEM, Yapay Zekâ Okuryazarlığı, robotik gibi güncel eğitim modelleri, son teknoloji laboratuvarlar, akademisyen düzeyinde öğretmenleri ile büyük bir ilgi gören Fen ve Teknoloji Liseleri, akademik başarının yanı sıra mezunlarının dünyanın en prestijli üniversitelerine kabulleriyle de öne çıktı. Türkiye’de 17 kampüste eğitime devam eden Fen ve Teknoloji Liselerinden her yıl çıkan farklı başarı hikayeleri kamuoyunda takdir görürken son olarak Kemerburgaz Kampüsü Fen ve Teknoloji Lisesi 9. sınıf öğrencileri Ali Can Çalışkan, Devrim Rüzgar Türkmen, Arya Ergin ve Ömer Süner’in genç yaşlarına rağmen tasarladıkları çip, aldıkları donanımlı eğitimin farkını ortaya koydu. Liseli öğrenciler, büyük emek vererek geliştirdikleri projede, küp uydunun görevlerini yönetecek bir bilgisayar oluşturarak uzay araştırmalarında aktif rol oynamak için kolları sıvadı. Öğrenciler çalışmaları sonucu, Türkiye’de ilk kez lise düzeyinde ürettikleri çip sayesinde uzayda hava durumu ve mikroplastik ölçümleri, televizyon yayını ve diğer bilimsel çalışmalara yönelik deneyler yapabilme fırsatını yakaladı.


“Amacımız, küp uyduyu uzaya göndermek”


Uzaya ve teknolojiye olan ilgisini okulda aldığı eğitimle hayallerin ötesine taşıyabildiğini söyleyen 15 yaşındaki lise öğrencisi Ali Can Çalışkan, “Küçüklükten beri uzaya ve teknolojiye çok ilgiliydim. Okulumda uzaya bir küp uydu gönderileceğini duyunca çok heyecanlandım. Projenin parçası olabilmek için çip tasarım dersine katıldım ve çip üretiminde yer aldım. Dünya yüzeyinden yaklaşık 400 kilometre yukarıda, atmosferimizde binlerce uydu bulunuyor. Bu uydular bilimsel araştırmalar gibi birçok amaç ile insanlığa hizmet ediyor. Bizim de amacımız boyutları 20x20x20 santimetre ve 3 kilogramı aşmayan bir küp uydu geliştirip bu küp uyduyu uzaya göndermek. Bu kapsamda birkaç fazdan oluşacak projemizi başlattık. Tasarımı yapmayı sağlayan verilog dilini öğrendik ve işlemcimizin çekirdek bölümünü tasarladık ve doğruladık. Uzay ortamında çalışabilecek güvenlik kritik özelliklere sahip bir işlemci tasarımı sürecine başladık. Yaklaşık bir yıldır sürdürdüğümüz çalışmanın sonunda bu işlemci ile uzay ortamında bile stabil çalışabilecek bir görev bilgisayarımız olacak’’ diye konuştu.


‘’Küp uydumuzun ilk prototip şase tasarımını başarıyla tamamladık’’


Bu projeden edindiğimiz deneyimler sayesinde ileride uzay ve havacılık alanlarında eğitimini sürdürmeyi istediğini söyleyen Devrim Rüzgâr Türkmen ise ‘’Çipin fiziksel hale dönüşmesi için çip tasarımı fabrikalarına gönderip bastırmamız gerekiyordu ancak bu işlem milyon dolarlardan başlıyordu. Biz cipi fiziksel olarak bastırmak yerine düşük adetlerde çip tasarımında tercih edilen FPGA isimli bir yapıyı kullanmaya karar verdik. Şu anda ilk prototipimizi geliştirdik. Kendi yaptığımız işlemci ve bu işlemciye bağlı sıcaklık ve açı ölçer sensörlerinin entegrasyonunu yaparak küp uydumuzun ilk prototip şase tasarımını başarıyla tamamladık’’ dedi.


‘’Uluslarası yarışmalara katılıp derece kazanmak istiyoruz’’


15 yaşındaki lise öğrencisi Arya Ergin de ülkemizdeki uzay ve savunma sanayi alanındaki gelişmeleri yakında takip ettiğini ve arkadaşlarıyla uzayda araştırma yapabilecekleri içinde son derece gururlu olduğunu söyledi. Ömer Süner ise “İlk küp uyduyu 29 Ekim 2024 tarihinde göndermeyi hedefliyoruz. Uydumuz atmosfer ölçümleri yapacak ve en önemlisi de mikroplastik kirlenme oranını da ölçebilecek. Sürecin her aşamasında sonsuz bir gurur ve heyecan doluyduk. Ülkemizi bu alanda uluslararası yarışmalara katılıp uluslararası dereceler kazanmak istiyoruz’’ şeklinde konuştu.


“Her yeni başarı, doğru yolda olduğumuzu gösteriyor”


Öğrencilerin üniversitede düzeyinde aldıkları eğitimle hazırladıkları projeler ve hedefleriyle geleceğin dünyasında fark oluşturacak bireyler olarak yetiştirdiklerini anlatan Bahçeşehir Koleji Genel Müdürü Özlem Dağ ise Fen ve Teknoloji liseleriyle her zaman büyük gurur duyduklarını dile getirdi. Dağ, ’’Bahçeşehir Koleji Kemerburgaz Kampüsü Fen ve Teknoloji Lisesi, Türkiye’nin ilk Fen ve Teknoloji Lisesi olma özelliğini taşımaktadır. 18 yıl önce fen eğitimine yeni bir boyut kazandırmak amacıyla kurduğumuz Fen ve Teknoloji Liseleri, dünya çapında bilim ve teknoloji konusunda hazırladıkları projeler ve katıldıkları turnuvalardaki başarılarla ülkemiz ve geleceğimiz olan öğrencilerimiz adına ne kadar doğru bir yatırım yaptığımızı gözler önüne sermektedir” açıklaması yaptı.


‘’Geleceğin liderleri ve bilim insanlarını yetiştiriyoruz’’


Öğrencilerin eleştirel düşünen geleceğin problemlerine çözüm üreten bireyler olarak yetiştirdiklerini söyleyen Dağ, “Eğitim ve öğretimimizi de öğrencilerimizi farklı düşünebilen, fark oluşturan bireyler olarak yetişmeleri için şekillendiriyoruz. Dolasıyla Bahçeşehir Koleji Fen ve Teknoloji Liselerimizde geleceğin liderleri ve bilim insanları olmak üzere eğitim görecek öğrencilerimizi de yine farklı bir sistemle seçme gereği duyduk ve yine Türkiye’de ilk kez çok yönlü bir değerlendirme ile öğrenci seçilmesi gerektiği için Apply FenTek modelini hayata geçirdik. Apply FenTek modeliyle öğrenci olmak isteyenler girecekleri kabul sınavının yanı sıra ApplyFenTek uygulamasıyla kendilerini, hedeflerini, başardıklarını ve başarmak istediklerini anlatarak Fen ve Teknoloji lisesi öğrencisi olmaya hak kazanıyor” şeklinde konuştu.


“Ülkemizi temsil edecekler”


Fen ve Teknoloji Lisesi öğrencilerinin bilimsel yazıları takip edebilme, dil becerileriyle projelerle Türkiye’yi temsil edebilme ve fikirlerini hayata geçirebilme yeteneklerine sahip olduklarının altını çizen Dağ, öğrencilerin dünya çapında saygın üniversitelere burslu olarak kabul aldıklarını ve mezunların da dünyanın önde gelen kurumlarında çalışma fırsatı elde ettiklerinin altını çizdi. Bugüne kadar birçok projeyi hayata geçiren fen ve teknoloji lisesi öğrencilerinin her alanda başarılara imza atmaya devam ettiğini belirten Dağ, şimdi de çip geliştirerek yakın uzaya gönderilecek bir küp hazırlayan ve çip tasarımı tecrübelerini ‘’Yonga Tasarımı’ olarak müfredata dönüştürdüklerinin ve Milli Eğitim Bakanlığı Talim Terbiye Kuruluna sunduklarının müjdesini verdi. Türkiye’de ilk kez lise düzeyinde uzay meraklısı dört gencin hazırladıkları bu proje ile NASA ve M.I.T. Üniversitesi’nin düzenlediği prestijli küp uydu yarışmalarında ülkemizi temsil edeceklerini dile getirdi.



Fen ve Teknoloji Lisesi öğrencileri uzay için çip tasarladı

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Çankırı Ters yöne giren ehliyetsiz sürücü 5 aylık köpeği ezip kaçtı: O anlar kamerada Çankırı’da aracı ile ters yöne giren 17 yaşındaki ehliyetsiz sürücü, sokakta oynayan köpeği ezerek kaçtı. Yaralanan köpek tedavi altına alınırken, annesinin olay sırasında verdiği tepki ise yürek burktu. Olay, Buğday Pazarı Mahallesi Akkaya Sokak’ta meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, Mehmet Yalçın’ın sokakta oynayan 5 aylık ‘İngiliz cooker’ cinsi “Gofret” isimli köpeğine, iddiaya göre ters yönden hafif ticari araç ile sokağa giren 17 yaşındaki ehliyetsiz sürücü çarptı. Köpeği ezen sürücü, durumu fark edince hızla sokaktan uzaklaştı. Yaşanan olayı gören Mehmet Yalçın ve çalışanları, yaralanan Gofret’e ilk müdahalesini yaparak veteriner kliniğine götürdü. Tedavi altına alınan ve kalça kemiği kırılan köpek 2 gün yoğun bakımda kaldı. Yaşanan olayın ardından köpek sahibi Yalçın sürücü hakkında suç duyurusunda bulundu. Yalçın, büyük üzüntü yaşadıklarını belirterek, vatandaşların daha duyarlı olmasını istedi. Anne köpeğin tepkisi yürek burktu Öte yandan, yaşanan olay anı güvenlik kamerasına yansıdı. Görüntülerde “Gofret” isimli köpeğin sokakta oynadığı görülüyor. Bu sırada ters yönden sokağa giren hafif ticari araç, sokakta oynayan köpeği eziyor. Olayı gören vatandaşlar, kaçan sürücünün arkasından koşuyor. Bu sırada, yaralanan köpeğin annesi ise önce acı çeken yavrusunun yanına koşuyor, daha sonra yardım istemek için sahibinin yanına koşuyor. Ardından anne köpek, sahibi ile birlikte tekrar yavrusunun yanına geliyor. “Durmadan kaçıyor” Yaşanan olayı anlatan Mehmet Yalçın, “Köpeğimizin yavrusu oynuyordu. O sırada ben içerideydim. Ters yönden gelen bir araç, yine ters istikamete dönerken köpeğimize çarparak aracın altına alıyor. Durmadan devam ediyor. Daha sonra kaçıyor. Sonra çalışanlarım ve ben dışarı çıktık. Belediyeden Veteriner Hakan beye götürdük. O sağ olsun gerek müdahaleyi yaptı. Şu anda köpeğimizin kalça kırığı var. İki gün boyunca yoğun bakımda kaldı. Şu anda durumu iyi. Biz de gereken şikayeti yaptık. 17 yaşında ehliyeti olmayan, genç bir çocukmuş. Köpeğimizin genel durumu iyi” dedi. “Ben paylaşılan görüntüleri izleyemedim” Yaşanan olayın ardından büyük üzüntü yaşadıklarını belirten Yalçın, “Aileden biri gibi, sonuçta bir canlı. Ben paylaşılan görüntüleri izleyemedim, canım yandı. Sahip çıkmak lazım. İnsanların daha dikkatli olması lazım. Burası trafiğe kapalı olmasına rağmen motosiklet sürücüleri çok hızlı geçiyor. Burada çocuklar da oluyor. Bizim canımız yandı” diye konuştu. “Çankırı’da hayvanlara sahip çıkma düşüncesi sürekli yaygınlaştı” Hayvanları çok sevdiğini ifade eden Yalçın, insanları duyarlı olmaya davet ederek, “İki kedim evde var, iki kedi de burada besliyorum. Bunlar bizim canımız, sahip çıkıyoruz. Köpeğimizin 8 yavrusundan 7’sini sahiplendirdik. Bizim hayvanlara karşı ilgimiz var. Çankırı’da hayvanlara sahip çıkma düşüncesi sürekli yaygınlaştı. Sağ olsun belediyemiz de bunu destekliyor” şeklinde konuştu.
Çankırı Ters yöne giren sürücü 5 aylık köpeği ezip böyle kaçtı Çankırı’da aracı ile ters yöne giren 17 yaşındaki ehliyetsiz sürücü, sokakta oynayan köpeği ezerek kaçtı. Yaralanan köpek tedavi altına alındığına alınırken, annesinin olay sırasında verdiği tepki ise yürek burktu. Olay, Buğdarpazarı Mahallesi Akkaya Sokak’ta meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, Mehmet Yalçın’ın sokakta oynayan 5 aylık ‘İngiliz cooker’ cinsi “Gofret” isimli köpeğine, iddiaya göre ters yönden hafif ticari araç ile sokağa giren 17 yaşındaki ehliyetsiz sürücü çarptı. Köpeği ezen ehliyetsiz sürücü, durumu fark edince hızla sokaktan uzaklaştı. Yaşanan olayı gören Mehmet Yalçın ve çalışanları, yaralanan Gofret’e ilk müdahalesini yaparak veteriner kliniğine götürdü. Tedavi altına alınan ve kalça kemiği kırılan köpek 2 gün yoğun bakımda kaldı. Yaşanan olayın ardından köpek sahibi Yalçın sürücü hakkında suç duyurusunda bulundu. Yaşanan olayı anlatan Yalçın, büyük üzüntü yaşadıklarını belirterek vatandaşların daha duyarlı olmasını istedi. Anne köpeğin tepkisi yürek burktu Öte yandan, yaşanan olay anı güvenlik kamerasına yansıdı. Görüntülerde “Gofret” isimli köpeğin sokakta oynadığı görülüyor. Bu sırada ters yönden sokağa giren hafif ticari araç, sokakta oynayan köpeği eziyor. Olayı gören vatandaşlar, kaçan sürücünün arkasından koşuyor. Bu sırada, yaralanan köpeğin annesi ise önce acı çeken yavrusunun yanına koşuyor, daha sonra yardım istemek için sahibinin yanına koşuyor. Daha sonra anne köpek, sahibi ile birlikte tekrar yavrusunun yanına geliyor. “Durmadan kaçıyor” Yaşanan olayı anlatan Mehmet Yalçın, “Köpeğimizin yavrusu oynuyordu. O sırada ben içerdeydim. Ters yönden gelen bir araç, yine ters istikamete dönerken köpeğimize çarparak aracın altına alıyor. Durmadan devam ediyor. Daha sonra kaçıyor. Sonra çalışanlarım ve ben dışarı çıktık. Belediyeden Veteriner Hakan Bey’e götürdük. O sağ olsun gerek müdahaleyi yaptı. Şu anda köpeğimizin kalça kırığı var. İki gün boyunca yoğun bakımda kaldı. Şu anda durumu iyi. Biz de gereken şikayeti yaptık. 17 yaşında ehliyeti olmayan, genç bir çocukmuş. Köpeğimizin genel durumu iyi” dedi. “Ben paylaşılan görüntüleri izleyemedim” Yaşanan olayın ardından büyük üzüntü yaşadıklarını belirten Yalçın, “Aileden biri gibi, sonuçta bir canlı. Ben paylaşılan görüntüleri izleyemedim, canım yandı. Sahip çıkmak lazım. İnsanların daha dikkatli olması lazım. Burası trafiğe kapalı olmasına rağmen motosiklet sürücüleri çok hızlı geçiyor. Burada çocuklar da oluyor. Bizim canımız yandı” diye konuştu. “Çankırı’da hayvanlara sahip çıkma düşüncesi sürekli yaygınlaştı” Hayvanları çok sevdiğini ifade eden Yalçın, insanları duyarlı olmaya davet ederek, “İki kedim evde var, iki kedi de burada besliyorum. Bunlar bizim canımız, sahip çıkıyoruz. Köpeğimizin 8 yavrusundan 7’sini sahiplendirdik. Bizim hayvanlara karşı ilgimiz var. Çankırı’da hayvanlara sahip çıkma düşüncesi sürekli yaygınlaştı. Sağ olsun belediyemiz de bunu destekliyor” şeklinde konuştu. (MK-