ASAYİŞ - 24 Temmuz 2017 Pazartesi 18:13

İBB iddianamesinde sanıkların karargahtaki görüntüleri de yer aldı

A
A
A
İBB iddianamesinde sanıkların karargahtaki görüntüleri de yer aldı

İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin 15 Temmuz’da işgal edilmesine ilişkin 50 şüpheli hakkında 3’er kez müebbet hapis istemiyle hazırlanan iddianamede, darbeci askerlerin karargah binasındaki görüntülerine ilişkin fotoğrafları da yer aldı.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin 15 Temmuz’da işgal edilmesine ilişkin 50 şüpheli hakkında 3’er kez müebbet hapis istemiyle hazırlanan iddianamede, darbeci askerlerin karargah binasındaki görüntülerine ilişkin fotoğrafları da yer aldı.


Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) tarafından 15 Temmuz’da gerçekleştirilen darbe girişimi sırasında İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin (İBB) işgal edilmesine yönelik iddianame hazırlandı. Sanık Mustafa Düzenli’nin 15 Temmuz günü gerçekleştirilen darbe girişimini planlamak üzere Ankara’dan İstanbul’a geldiği belirtilen iddianamede, 2. Zırhlı Tugay Komutanlığında yapılan toplantıda 15 Temmuz günü kritik bölgelerde konuşlandırılacak olan askeri personelin ve araçların planlamasının, gerçekleştirilecek faaliyetlerin, personel dağılımının ve görevlendirmenin görüşüldüğüne yer verildi. İddianamede, kamera görüntülerine göre darbe girişimine katılan askeri personelin 2. Zırhlı Tugay Komutanlığına peyderpey geldikleri, bunlardan dikkat çekici olan Albay Muzaffer Düzenli’nin elinde çantalı bir vaziyette 13 Temmuz’da komuta katından makam odalarına doğru yürüdüğü, Albay Mürsel Çıkrıkçı’nın 12 Temmuz tarihindeki toplantıya katılırken, 13 Temmuz tarihindeki toplantıya katılmadığı ve 16 askeri personelin toplantıya katıldığı anlatıldı.


İddianamede yer alan kamera görüntülerinde darbeci askerlerin zaman zaman karargah binası önüne çıktıkları, Tuğgeneral Özkan Aydoğdu, Tuğgeneral Eyüp Gürler, Albay Uzay Şahin, Albay Muzaffer Düzenli, Albay Rıfkı Keser, Yarbay Murat Yanık, Binbaşı Mehmet Murat Çelebioğlu’nun sivil kıyafetli, diğer askeri personelin ise ekseriyetle tugay personeli olması sebebiyle üniformalı oldukları, sadece Albay Ömer Faruk Özköse’nin kışlaya üniformalı olarak geldiği belirtildi. Kamera görüntüleri ve alınan ifadeler kapsamında olay günü tugayın nöbetçi subayının Zafer Gümüş olduğu anlatılan iddianamede, toplantı esnasında en düşük rütbeli subay olan Yüzbaşı Mehmet Karabekir’in çay servisi yaptığı ve içeriye subay sınıfı haricinde başka askeri personelin alınmadığı yer aldı. İddianamede, toplantıya katılanların toplantı bitimi 14 Temmuz günü saat 01.45’de sırayla toplantıdan çıktıkları ve koridora geçtikleri belirtilerek, Özkan Aydoğdu’n Eyyüp Gürler ile birlikte karargahtan ayrıldığı, saat 02.30 sıralarında tugay karargahında nöbetçi Subay Zafer Gümüş haricinde herhangi bir kişinin kalmadığı kaydedildi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kırıkkale 27 yaşındaki doktor ameliyatta can vermişti, ailesinden şoke eden iddia Kırıkkale’de 27 yaşındaki Dr. Melike Sargın İlhan, görev yaptığı Tıp Fakültesi Hastanesi’nde girdiği böbrek taşı ameliyatında hayatını kaybetti. 23 Nisan günü resmi tatilde kızlarının ameliyata alındığını belirten acılı aile, ameliyatı uzman doktorlar yerine asistanların yaptığını iddia ederek, Cumhuriyet savcılığına suç duyurusunda bulundu. Kırıkkale Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Göz Hastalıkları Anabilim Dalı’nda uzmanlık eğitimi alan Dr. Melike Sargın İlhan, 23 Nisan Salı günü görev yaptığı kurumda böbrek taşı ameliyatına girdi. Asistanlar tarafından yapıldığı iddia edilen ameliyatta, Dr. Melike 6 saat süren ameliyatın ardından entübe edildikten sonra hastanede hayatını kaybetti. 27 yaşındaki Melike’nin babası Halil İbrahim (60) ve annesi Hülya Sargın (51) ise ameliyata giren asistan doktorlar hakkında Cumhuriyet savcılığına suç duyurusunda bulundu. Genelgeye dikkat çekildi Aile tarafından "taksirle ölüme sebebiyet verme" suçundan açılan dava evrakında, Sağlık Bakanlığı’nın yayımladığı "B.10.0.THG.0.10.00.02-251-99-12894" sayılı genelge hatırlatıldı. 2011 tarihli genelgede, "Sağlık Bakanlığı’nın genelgesi uyarınca hiçbir asistan doktor, henüz almadığı bir diplomanın ameliyatını gerçekleştiremez. Uzmanlık bilgi ve becerisi gerektiren her türlü müdahale ve tıbbi uygulamaların mutlaka ilgili eğitim sorumlusu veya uzman sorumluluğunda ve nezaretinde yapılmalıdır" ifadeleri yer alıyor. Baba Halil İbrahim Sargın, İHA muhabirine, ameliyat sırasında uzman doktorların olmadığını iddia ederek, ameliyatı yapan üroloji ve anestezi asistanlardan şikayetçi olduklarını söyledi. "Biz çok acılıyız" Entübe edildikten sonra kızının hayatını kaybettiğini anlatan Sargın, "Acildeki doktorlar ’üroloji doktorlarına haber verelim’ dedi. Üroloji doktoruyla konuştular. ’6 milimetre taş var, çok basit bir şekilde bu taşı alırız’ dediler. Saat 10.00’da içeriye aldılar. Çocuğum bir türlü dışarıya çıkmadı. Doğru dürüst bilgi de vermediler. Bize öldükten sonra haber verdiler. Ankara’dan tanıdık doktorları çağırdık. Onlar geliyor, bunların ilgili uzmanı Anabilim Dalı Başkanı gelmiyor. Ameliyatı yapanlar, üroloji asistanı ve anestezi asistanı. Sonra geldiler, ortalığı toplamaya çalıştılar ama bir türlü toparlayamadılar. Çocuğu orada entübe ettiler, sonra da öldü. Biz çok acılıyız, başkaları yaşamasın. Savcılığa şikayetçi olduk" dedi. "Melike’min 1 saatlik ameliyatı oldu 6 saat" Resmi tatilde kızını ameliyata aldıklarını ifade eden anne Hülya Sargın da, "Ameliyatın olacağını söylediler. 23 Nisan’da da ameliyata giriyor, resmi tatildi. Bir saatlik ameliyat oldu, 6 saat. Benim kızımı öldürdüler. Hısımım ile beraber bekliyorum. ’Mine, ben buradan kaçacağım, Melike’min 1 saatlik ameliyatı 6 saat oldu. Ben gideceğim kızımı oradan alacağım’ dedim. Aradan bir süre sonra güvenlikler geldi. Beni odaya götürdüler. Dediler ki ’kızın entübe oldu.’ Bir böbrek taşından entübe olur mu? ’Entübe oldu’ dediler" şeklinde konuştu. "Benim kızım ihmalden öldü" Kızının ihmalden hayatını kaybettiğini iddia eden Sargın, "Oradaki doktorlar beni kızımın yanına götürdü, benim o zayıf yavrum olmuş kocaman. O kadar acı ki benim kızım geri gelmeyecek. Ama başkalarının annesi de babası da yanmasın diye bu konunun sonuna kadar arakasındayım. Güvenlik sarmış, o narkoz veren doktorlar geliyorlar, ’sakın bana o kelimeyi kullanmayın’ dedim. ’Başımız sağ olsun’ dedi. Benim kızım ihmalden öldü, ben hastaneden şikayetçiyim" diye konuştu.
Manisa Manisa çiftçisi için yeni pazarlar bulunacak, mahsul toprakta kalmayacak Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Ferdi Zeyrek, Şehzadeler Ziraat Odası Başkanı Hüseyin Altındağ ve yönetimini makamında ağırladı. Ziyarette konuşan Başkan Zeyrek, üreticiye destek için altyapı çalışmalarına başladıklarını belirtirken, mahsulün toprakta kalmaması ve çiftçinin zenginleşmesi için planladıkları projeler hakkında bilgiler verdi. Manisa Şehzadeler Ziraat Odası Başkanı Hüseyin Altındağ ve yönetim kurulu üyeleri, Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Ferdi Zeyrek’e tebrik ziyareti gerçekleştirdi. Ziyarette konuşan Başkan Zeyrek, “Tarım, şehrimizde olmazsa olmaz. Üreticilerimizin, çiftçilerimizin sorunlarını siz de çok iyi biliyorsunuz. Yılda bir kere 250 liralık kelter vermek, seçim döneminde makine vermek, maalesef üreticiye destek değil. Üreticiye destek için altyapı çalışmalarına başladık. Onunla birlikte Gediz Tarımı Geliştirme Merkezi diye bir merkez kuracağız. 17 ilçede bu merkezi oluşturacağız. Ziraat mühendislerimiz ücretsiz toprak analizleri yapacak. Erken uyarı sistemi ile oradaki çiftçileri uyaracak. Hangi zamanda hangi ilaçlar atılacak, danışmanlık hizmeti verecek. Bir de toprakta kalan mahsulü satacak yeni pazarlar bulacağız. Kimsenin mahsulünün toprakta kalmaması gerekiyor, benim en büyük hayalim bu. Çuvaldaki üzüm para yapmıyor, o kuru üzümü 20-30 gramlık poşetlere koyduğunuz zaman katma değerli hale geliyor. Çiftçiyi zenginleştirmek lazım. 5 yıllık süreçte buna yönelik işletmeler kuracağız. Bu tesislere kooperatifler aracılığıyla çiftçiler sahip olacak. Sahibi bir tane şahıs ya da Manisa Büyükşehir Belediyesi olmayacak. Çiftçi hem üretirken, hem satarken kazansın. Bunları yapmak için göreve geldik. Bir kuruşun peşinden koşacağız, ne yiyeceğiz, ne de yedireceğiz. O adaleti ortaya koyacağız. Allah’ım inşallah bizlere yardımcı olsun” diye konuştu.
Denizli Badmintonta şampiyon raketler belli oldu Badminton Okul Sporları Küçükler Grup Şampiyonası, Denizli’nin ev sahipliğinde düzenlendi. Hasan Güngör Spor Salonu’nda gerçekleşen ve 25 takımdan 125 sporcunun final bileti için mücadele ettiği şampiyona düzenlenen ödül töreniyle sona erdi. Gençlik ve Spor Bakanlığı koordinesinde düzenlenen Okul Sporları yarışmaları farklı branşlarda devam ediyor. Yarışmalar kapsamında 03-05 Mayıs 2024 tarihleri arasında Okul Sporları Badminton Küçükler Grup Şampiyonası Denizli’nin ev sahipliğinde Hasan Güngör Spor Salonu’nda yapıldı. Denizli Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü’nün organize ettiği şampiyonada, açılış seremonisinin ardından müsabakalar başladı. İllerinde gerçekleşen şampiyonalarda dereceye girerek Grup Şampiyonasına katılmaya hak kazanan 25 takımdan 125 sporcunun mücadele ettiği müsabakalar sonunda, Kızlar ve Erkekler kategorisinde gruplarını ilk iki sırada tamamlayan takımlar Türkiye Şampiyonası’na katılmaya hak kazandı. Son gün müsabakalarının ardından 05 Mayıs Pazar günü gerçekleşen törende, final bileti alan okul takımlarına ödüllerini Gençlik ve Spor İl Müdürü Ömer İlman takdim etti. İşte Finalist Takımlar: Küçük Kızlar: Afyonkarahisar Kırka Şehit Ramazan Bağlan Ortaokulu Aydın Asımın Nesli Anadolu İmam Hatip Ortaokulu Küçük Erkekler: İzmir Gümüldür Öğretmen Emine Yazlalı Ortaokulu Antalya İstiklal Şehit Süleyman Gür Ortaokulu