SPOR - 27 Nisan 2024 Cumartesi 12:04

Şekip Mosturoğlu: "Bu kurulun gücünü camiamızın yararına kullanacak bilgi ve manevi sertifikalara sahibiz"

A
A
A
Şekip Mosturoğlu: "Bu kurulun gücünü camiamızın yararına kullanacak bilgi ve manevi sertifikalara sahibiz"

Fenerbahçe Yüksek Divan Kurulu Başkan Adayı Şekip Mosturoğlu, "Ben ve arkadaşlarım, yıllardır Fenerbahçe ve Türk sporunun çeşitli kademelerinde edindiğimiz tecrübeler ve Fenerbahçelilik tecrübesiyle, tüzüğümüze mutlak bağlılıkla, bu kurulun gücünü camiamızın yararına kullanacak bilgi ve manevi sertifikalara sahibiz. Görev süremizde bunu gerçekleştirmek için var gücümüz ile çalışacağız" dedi.


Fenerbahçe Seçimli Yüksek Divan Kurulu Toplantısı, Fenerbahçe Spor Kulübü Faruk Ilgaz Tesisleri’nde yapılıyor. Toplantıda konuşma yapan Fenerbahçe Yüksek Divan Kurulu Başkan Adayı Şekip Mosturoğlu, heyecanlı olduğunu belirterek sözlerine başladı. Hayatı ve Fenerbahçe’de aldığı görevlerle ilgili bilgiler aktaran Mosturoğlu, Fenerbahçe Spor Kulübü’nün Türkiye’nin en geniş katılımlı sivil toplum örgütü olduğunu söyledi. Kulüpçülük anlayışının yıllar içinde zayıfladığını vurgulayan Şekip Mosturoğlu, "Özünde hepimiz taraftarız. Fenerbahçe’nin başarısız olduğu anlarda kahroluyor, başarılarında ise dünyanın en mutlu insanları oluyoruz. Taraftarlık ötesinde, üye olarak, Fenerbahçe Spor Kulübüne hizmet etmek için her daim enerjimiz var, hevesimiz var. Şimdi karşınızda, Fenerbahçe’nin en akil ve en tecrübeli neferlerinin bulunduğu, Fenerbahçe’nin yüksek istişare kurulu olan divan üyelerimizin karşısında, onların oluşturduğu kurula liderlik edebilme arzusuyla bulunuyorum. Üye numaram 7884. Kulübümüzün üye sayısı şimdilerde 70 binlere dayandı. Bizlerin üyeliğe kabul edildiğimiz yıllar ile bugünün Kulüp üye yapısı çok farklı. Fenerbahçe Spor Kulübü geçen uzun yıllar sonrasında bugün her anlamda çok büyüdü. Bugün geldiğimiz noktada Fenerbahçe Spor Kulübü, ülkemizin en büyük spor kulübü ve aynı zamanda ülkemizin en geniş katılımlı sivil toplum örgütüdür. Üye sayımızdaki gelişme ile doğru orantılı ve fakat olumsuz bir şekilde sahip olduğumuz geleneksel kulüpçülük anlayışımız yıllar içinde zayıfladı. Oysa geçmişte çok kuvvetli bir kulüpçülük anlayışımız vardı. Hatırlatmak isterim ki kulüpçülük fedakarlık, adanmışlık demektir. Toplanarak ortak kararlar almak demektir. Ortak amaçlar doğrultusunda karşılıksız çalışmak demektir. Buluşulan ortak değerlerle ilgili sevinçte ve tasada bir olmak demektir. Kulüp üyelerimizin fedakarlıkları, adanmışlıkları, ortak amaçlar doğrultusunda sevinçte ve tasada birlik olmaları eşi benzeri olmayan bir noktadır. Bunun en açık kanıtı en güçlü oldukları bir dönemde FETÖ’ye karşı kazanılan mücadele sırasında kulüp üyelerimizin, camiamız ve taraftarlarımızla birlikte ördükleri sarı-lacivert duvardır. Sarı-lacivert duvar olgumuz, nesiller boyunca anlatılacak destansı bir hikayedir. Artan sayılar sebebiyle, ortak kararlar almak, ortak amaçlar doğrultusunda çalışmak konusu eskisi kadar mümkün olamıyor. Bu açılardan bakıldığında kulüpçülük anlayışımızı sürdürmek konusunda sıkıntılı zamanlardan geçiyoruz. Çünkü üye sayımız artarken üyelerimiz arasındaki iletişim azaldı. Aslında üye sayısının artmasının, ortak karar alma ve ortak amaçlar doğrultusunda çalışma konusunda ’Karar ve çalışma kalitesini’ arttırması ve bu şekilde kulübümüzü pozitif yönde etkilemesi gerekiyordu. Dediğim gibi üyelik ilişkilerindeki ve üyeler arasındaki iletişimde üye sayısının artışına bağlı zayıflama bu pozitif etkinin ortaya çıkmasının önünde bir engel olarak gözüküyor" diye konuştu.



"Sarı lacivert duvarın yükselişine vesile olan bir kurul olmalıdır"


Üyeler arasındaki ilişkinin ve iletişimin arttırılmasına dikkat çeken Mosturoğlu, "Tüzüğümüze göre yüksek divan kurulu Fenerbahçe Spor Kulübünün denge ve danışma organı. Yüksek divan kurulu yine tüzüğümüze göre kulübümüzün gelişimini ve geleceğini ilgilendiren idari, mali, hukuki, sportif ve sosyal konularda mevzuat, bütçe ve Tüzük hükümleri çerçevesinde yönetim kuruluna tavsiyelerde bulunma görev ve yetkisine haizdir. Sadece bu düzenleme çerçevesinde bakıldığında bile yüksek divan kurulunun nedenli önemli bir fonksiyona sahip olduğu görülüyor. Ancak son yıllarda yüksek divan kurulunun bu fonksiyonlarını yitirdiğini görüyoruz. Oysaki yüksek divan kurulu üyelerimiz sahip oldukları tecrübe ve birikimleri ile yönetim kurulumuza çok değerli tavsiyelerde bulunabilir, kulübümüze bilgelikleri ile yön verebilirler. Sayıların artması sebebiyle, divan kurulu toplantılarında konuşma hakkının süre ve kişi sayısı ile kısıtlanması, çok değerli fikirlerinin açıklanamamasına ya da yön verici tavsiyelerin verilememesine sebebiyet veriyor. Bunu gidermenin tek yolu var. Üyeler arasındaki ilişkinin ve iletişimin arttırılması. Bunun sağlanabilmesi kolaylıkla mümkün. Nitekim bugüne kadar konuştuğumuz yüksek divan kurulu üyelerimiz bu çözüm önerilerini bizlere ilettiler. Bunların büyük bir kısmı kolaylıkla sağlanabilir. Bu şekilde yüksek divan kurulu üyelerimiz periyodik divan kurulu toplantıları dışında da geliştirilmiş ilişki modeli ve iletişim kanalları ile değerli düşüncelerini ve yön verici tavsiyelerini yönetim kuruluna iletebilirler. Bu şekilde tüzüğümüz ile denge ve danışma organı olarak düzenlenen yüksek divan kurulu organik işlevini Tüzüğümüze uygun bir şekilde yerine getirebilir. Tüzüğümüze sıkıya sıkıya bağlıyız. Görev süremizde tüzük düzenlemeleri ile kurulumuza verilmiş görevleri eksiksiz yerine getireceğiz. Tüzüğümüzle ilgili, bizlere aktarılan ihtiyaçlara cevap verebilmek adına çalışmalarımızı sürdürecek ve gerekirse Tüzük değişikliklerine ön ayak olacağız. Özellikle, kulübümüzün en kıdemli üyelerinin oluşturduğu, hayatının en az 25 yılını Fenerbahçe ile iç içe geçirmiş üyelerimizin temsiliyet noktasında daha geniş yer almasını sağlamak ve var olan aksaklıkların giderilmesi için çalışmalarımıza başladık. Yüksek Divan Kurulumuz, Türk Sporu içerisinde en nitelikli, en çağdaş, aidiyeti en yüksek insanlardan oluşan nadide topluluklardan birisi. Ancak üzülerek görüyoruz ki, 3 aydan 3 aya toplanan kurulumuz sadece televizyonlarda yayınlanan toplantılar ile hatırlanıyor. Camiamız bu toplantılarda konuşulan ve güncel konulardan uzak tartışmalar sonrasında divan kurulumuzun tüzükteki fonksiyonlarından uzaklaştığını düşünüyor. Fenerbahçe Yüksek Divan Kurulu, Fenerbahçe’nin gerçek sorunlarından azade, etkisiz tartışmaların gündemi meşgul ettiği bir formalite değil, Fenerbahçe’ye gerçek anlamda katkı sunan, Fenerbahçe’nin reel sorunlarına odaklanarak sarı lacivert duvarın yükselişine vesile olan bir kurul olmalıdır ve olacaktır da" dedi.



"Fenerbahçe’nin rekabetçi bir üstünlüğe sahip olacak potansiyelinin farkındayız"


Projeler ve ekip arkadaşlarıyla ilgili bilgiler veren Şekip Mosturoğlu, sözlerine şöyle devam etti:


"Yüksek Divan Kurulu üyelerimizden yoğunlukla, kulüp tesislerimizde ve kulüp ekosistemi içerisinde yeterince sosyalleşemedikleri yönünde şikayetler aldık. Kısa vadede bunun çözümü için uğraşacağız. Yüksek Divan Kurulu üyelerimizin sorunlarını, 3 ayda bir yapılan toplantılarda konuşmak yerine, bir telefonla ya da yarım saatlik görüşmelerle, bu toplantılara gündem etmeden çözeceğiz ve Yüksek Divan toplantılarımızda bu sorunları tartışmak yerine, zamanımızı bu sorunları nasıl çözdüğümüzü anlatmakla harcayacağız. Komitelerimizi çalıştıracağız ve genişleteceğiz. Toplumsal cinsiyet eşitliği üzerine yapacağımız çalışmalar, kadın üyelerimizin daha fazla ön plana çıkmasını sağlayacak ve göreceksiniz, kurulumuzun çehresi değişecek. Bununla birlikte en çok önemsediğim 2. konu ise, yeni liderler ve yöneticiler yetiştirmeyi hedeflediğimiz, gençlik komitemiz olacak. Burada, camiamızın önde gelen liderleriyle gençlerimizi bir araya getirecek, projeler üretecek ve geleceğin Fenerbahçe’si için potansiyel yönetici gençlerimizi yetiştireceğiz. Kişilerin değil, fikirlerin ön plana çıktığı bir kurul olacak burası. Üstelik bunu, kulüpçülük duygusu yüksek yol arkadaşlarıyla yapacağız. Avukat Hakkı Kurtuluş, İş İnsanı, eski basketbolcu ve eski milli kürekçimiz Elizabet Uğurlu, İş İnsanı Levent Hataylı ve İş İnsanı, eski milli kürekçimiz Çağlar Özdemir, talip olduğumuz bu kıymetli sorumluluğu paylaşacağımız çok değerli yol arkadaşlarımız olacaklar."



"Bu kurulun gücünü camiamızın yararına kullanacak bilgi ve manevi sertifikalara sahibiz"


Adil bir yarış olmasını dileyen Mosturoğlu, sözlerini şöyle tamamladı:


"Özgür olan, her istediğini yapan değil, ne istediğini bilendir. Bizler ne istediğimizi ve ne istemediğimizi çok iyi biliyoruz. Fenerbahçe’nin rekabetçi bir üstünlüğe sahip olacak potansiyelinin son derece farkındayız. Bu potansiyeli harekete geçirmek bize, size, hepimize düşüyor. Bu sebeple, değerli oylarınızın her birine ayrı ayrı talibim. Bu süreçte sunulan değerli projeler ve fikirlerle kazananın mutlaka ve mutlaka Fenerbahçe olmasını dilediğimiz adil bir yarış olmasını temenni ediyoruz. Ben ve arkadaşlarım, yıllardır Fenerbahçe ve Türk sporunun çeşitli kademelerinde edindiğimiz tecrübeler ve Fenerbahçelilik tecrübesiyle, tüzüğümüze mutlak bağlılıkla, bu kurulun gücünü camiamızın yararına kullanacak bilgi ve manevi sertifikalara sahibiz. Görev süremizde bunu gerçekleştirmek için var gücümüz ile çalışacağız. Son olarak, bu akşam Beşiktaş karşısında futbol takımımıza sonsuz başarılar diliyorum."



Şekip Mosturoğlu: "Bu kurulun gücünü camiamızın yararına kullanacak bilgi ve manevi sertifikalara sahibiz"

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Samsun İş vaadiyle banka hesap bilgileri alınan genç, dolandırıcıların tuzağına düştü İnternette yayınlanan iş ilanına inanıp bankacılık bilgilerini veren genç, bir başka kişinin dolandırılma olayına karıştığı gerekçesiyle hakkında soruşturma başlatıldı. Kendisinin de kandırıldığını söyleyen genç şikayetçi oldu. Edinilen bilgiye göre, Samsun’un İlkadım ilçesi Fatih Mahallesi’nde ikamet eden ve işsiz olduğu öğrenilen Naci Aslan (23), sosyal paylaşım sitesi Facebook’ta gördüğü kripto para bozdurma işi ilanıyla ilgili ilanda verilen telefon numarasını aradı. Genç, iş vaadiyle İstanbul’a davet edildi. İstanbul Sefaköy’de telefonla görüştüğü kişiler ile buluşan Naci Aslan, kendini bir dolandırıcılık soruşturmasının içinde buldu. Samsun Adliyesine giderek Samsun Cumhuriyet Başsavcılığı aracılığıyla İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına şikayet dilekçesi gönderen Naci Aslan, "Facebook’ta bulduğum kripto para bozdurma işi ile ilgili İstanbul Sefaköy’e gittim. 5 bin lira teklif ettiler ve telefonunuzu alıp kripto bozumu ile ilgili yazı yükleyeceğiz dediler. Telefonlarımızı 1-2 saatliğine verdik. Banka hesap bilgilerimi de aldılar. sonradan öğrendim ki, insanları dolandırıyorlarmış. Yazılım yükleyeceğiz diye telefonu elimizden aldıklarında iş işten geçmiş oldu. Bizim hesaplarımızı karşı tarafa verip bizim banka hesabımızı kullanarak vatandaşları dolandırmışlar. Benim banka hesabıma yaklaşık 600 bin lira yatırtıp bu parayı da başka hesaplara göndermişler. Bu konuda hakkımda dava açıldığını öğrendim. Bu olayda bende mağdurum. Benim gibi kimse dolandırıcılara inanmasın, güvenmesi. Bizi kandırıp dolandırıcılık olayına dahil edenlerden şikayetçiyim" dedi.
Kocaeli Bakan Tunç’tan Kocaeli’ye adalet sarayı müjdesi Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Kocaeli’de 104 bin metrekare kapalı alana sahip yeni adalet sarayının inşa edileceği müjdesini verdi. Anayasa çalışmalarıyla ilgili de açıklamalarda bulunan Bakan Tunç, “Siyasi düşüncesi farklı olan herkes, Türkiye’nin demokratik, sivil ve katılımcı bir anayasaya ihtiyacı olduğunu söylüyor. Darbe anayasası ile yönetilmek Türkiye Yüzyıl’ının başında, Cumhuriyet’imizin ikinci yüzyılına girerken Türkiye’ye yakışmaz. Türkiye’nin demokratik, sivil ve katılımcı bir anayasayı hayata geçirmesi lazım” dedi. Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Kocaeli Sağlık ve Teknoloji Üniversitesi’nin, Ağız ve Diş Sağlığı Merkezi açılış törenine katıldı. İzmit ilçesi Kadıköy Mahallesi Turan Güneş Caddesi’ndeki merkez öğrencilerin eğitimine modern klinik uygulama alanlarıyla katkı sağlarken, bölge halkına da hizmet verecek. 60 diş ünitesi ve bir genel anestezi bulunan merkezde farklı uzmanlık alanına göre birçok merkez bulunuyor. Bakan Yılmaz Tunç, açılışta kentte yeni inşa edilecek adliye sarayının müjdesini verirken, yeni anaysa çalışmalarıyla ilgili açıklamalarda bulundu. “104 bin metrekare kapalı alanı olacak adalet sarayı proje ihalesini gerçekleştirdik” Kocaeli’nin ülke ekonomisine katkı olarak önde gelen şerhlerden bir olduğunu söyleyen Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, “Kocaeli’ye adaletle ilgili bir müjde vermemiz gerek. Belediye başkanımız, valimiz, ve başsavcımız sürekli olarak bu ihtiyacı dile getirdiler. Biz de Adalet Bakanlığı olarak süreci başlattık. Kocaeli’mize yakışacak olan 104 bin metrekare kapalı alanı olacak adalet sarayı proje ihalesini gerçekleştirdik. 2024 yılı yatırım programında, etik projeyi almıştık. İnşallah kısa süre içerisinde proje çalışmalarını tamamlayarak, Kocaeli’ye yakışacak Kocaeli’nin büyüklüğüne yakışacak bir adalet sarayını hemşerilerimizin hizmetine sunmak için çalışacağız. “Eğitim, kalkınmanın ön şartı” İstikrarlı kalkınma hamleleriyle Türkiye’yi kalkındırdıklarını söyleyen Bakan Tunç, "Eğitim, kalkınmanın ön şartı. Üniversitelere verdiğimiz önem, geçtiğimiz 22 yılda 76’dan 207’ye ulaştı. Vakıf üniversitelerimizin sayısı da arttı. Onların hastanelerindeki imkanlar tıp fakültesi olan yerlerde de imkanlar arttı. Kocaeli Sağlık ve Teknoloji Üniversite’miz sağlık alanında sürekli gelişen bir üniversite. Mütevelli heyeti çok büyük gayret gösteriyor. Sağlık alanında, lisans, ön lisans eğitimlerinin olduğunu görüyoruz. Bu uygulama merkezi de özellikle hem Kocaelili hemşerilerimize ağız ve diş sağlığı alanında hizmet verecek hem de buradan yetişecek olan diş hekimlerimiz ülkenin dört bir tarafına yayılarak hizmet verecektir" dedi. “Türkiye’nin demokratik, sivil ve katılımcı bir anayasayı hayata geçirmesi lazım” Programın ardından yeni anaysa çalışmalarıyla ilgili açıklamalarda bulunan Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, “Türkiye’nin yeni anayasaya ihtiyacı olduğunu hepimiz söylüyoruz. Siyasi düşüncesi farklı olan herkes, Türkiye’nin demokratik, sivil ve katılımcı bir anayasaya ihtiyacı olduğunu söylüyor. Darbe anayasası ile yönetilmek Türkiye Yüzyıl’ının başında, Cumhuriyet’imizin ikinci yüzyılına girerken Türkiye’ye yakışmaz. Türkiye’nin demokratik, sivil ve katılımcı bir anayasayı hayata geçirmesi lazım. Bunu yapacak olan Türkiye Büyük Millet Meclisi. Meclis Başkanımız bu konuda çalışmalara başladı. Siyasi partilerle görüşmelere devam ediyor, ümit ediyoruz inşallah mecliste bir uzlaşma sağlanır. Öncelikle anayasanın yapımıyla ilgili usulde anlaşılması lazım, usulünden sonra da diğer esasa ilişkin konuların konuşulması lazım” dedi. “Bu ülkenin yamalı bohça anayasası değil, bütüncül temel hak ve özgürlükleri öne alan herkesin görüşlerinin alındığı anayasaya ihtiyacı var” Son 15 yılda toplu sözleşme hakkı da dahil olmak üzere düşünce ve ifade özgürlüğü, kadın hakları, çocuk hakları bunlarla ilgili çok önemli değişiklikler yapıldığını söyleyen Bakan Tunç, “Demokrasinin standardını yükselten darbeci, vesayetçi anlayışı ortadan kaldırmaya yönelik önemli yapısal reformalar gerçekleştirildi. Anayasa Mahkemesinin, Hakimler ve Savcılar Kurumu’nun yapısı, devlet güvenlik, askeri mahkemelerin kaldırılması ile yargı birliğinin sağlanması adına Cumhurbaşkanlığı Hükümet sistemi gibi doğrudan milletin yürütmeyi sandıkta belirlemesi gibi önemli değişiklikler hayata geçirildi. Çok sayıda değişiklik anayasadaki hem maddeler arasındaki yetkiyi bozdu hem de vesayetçi ruhu tamamen ortadan kaldırmaya yetmedi. Bu ülkenin yamalı bohça anayasasına değil, bütüncül temel hak ve özgürlükleri öne alan herkesin görüşlerinin alındığı anayasaya ihtiyacı var. Tüm siyasi partilerin uzlaşmasıyla inşallah yeni anayasa yapım sürecini başlatırız” ifadelerini kullandı. Programa Bakan Tunç’un yanı sıra Kocaeli Valisi Seddar Yavuz, Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Büyükakın, KOSTÜ Rektörü Muzaffer, KOSTÜ Mütevellit Heyeti Başkanı Talip Emiroğlu ve vatandaşlar katıldı.
Balıkesir Balıkesir sahillerinde, plaj voleybolu rüzgârı esecek Büyükşehir Belediyesi ile Türkiye Voleybol Federasyonu iş birliğinde Balıkesir’in eşsiz sahilleri, dünyanın dört bir yanından gelen plaj voleybolcularını ağırlayacak. Ulusal ve uluslararası çapta birçok organizasyona ev sahipliği yapacak olan Balıkesir’de, 2024 Paris Olimpiyatları Plaj Voleybolu müsabakalarının Avrupa Kıtası ön elemeleri de yapılacak. Maviyle yeşilin buluşma noktası, temiz denizleri ve altın sarısı kumuyla Türkiye ve dünyanın birçok yerinden turisti ağırlayan Balıkesir’in plajları, artık plaj voleybolunun da gözde duraklarından biri haline geldi. Balıkesir Büyükşehir Belediyesi’nin girişimleri sonucunda; Türkiye Voleybol Federasyonu (TVF) ile imzalanan iş birliği protokolü kapsamında birçok organizasyon Balıkesir’de gerçekleşecek. Ayrıca uluslararası organizasyonların final günleri tüm dünyaya canlı yayınla ulaştırılacak. Ulusal ve uluslararası birçok plaj voleybolu organizasyonuna ev sahipliği yapmaya hazırlanan Balıkesir’de bu sezon ilk olarak Burhaniye Ören Plajı’nda 10-12 Mayıs günlerinde “Balkan Beach Tour Balkan Şampiyonası” organizasyonu yapılacak. Organizasyona; Türkiye, Yunanistan, Moldova, Romanya, Sırbistan, Finlandiya ve Hollanda milli takımları katılacak. Olimpiyatlar için Dünya Turu puanı veren bu organizasyon bir sonraki hafta düzenlenecek olan Nations Cup için de önem arz ediyor. Balkan Şampiyonası’na; 12 erkek 12 kadın takımları katılacak. Bu organizasyonların yanı sıra; tüm vatandaşların katılabileceği “Kulüpler Türkiye Şampiyonaları” ve “Pro Beach Tour Türkiye” serisinin bazı etapları da yine Balıkesir’de düzenleniyor olacak. 2024 Paris Olimpiyatları Plaj Voleybolu müsabakalarının CEV Nations Cup (Avrupa Voleybol Konfederasyonu Uluslar Kupası) Avrupa Kıtası ön elemelerinden bir tanesi de 17-19 Mayıs günlerinde Burhaniye Ören Plajı’nda gerçekleşecek. Balıkesir’deki bu dev organizasyonda kadınlar kategorisinde; Avrupa’dan Türkiye, Çekya, Finlandiya, Yunanistan, Danimarka, Kuzey İrlanda, erkekler kategorisinde ise Türkiye, Polonya, Portekiz, Romanya, Slovakya, İskoçya ülkelerinin milli takımları olimpiyata gitmek için savaşıyor olacak. 11 ülkeden toplam 24 takım mücadele edecek. Olimpiyat Elemesi Uluslar Kupası ön eleme organizasyonları Balıkesir’in haricinde; Litvanya’nın Vilnus, İspanya’nın Madrid, Almanya’nın Hamburg ve Hırvatistan’ın Bibinje kentlerinde oynanacak. Her bir organizasyonun şampiyon takımı, Uluslar Kupası Final organizasyonuna katılım hakkı kazanacak. Finalde şampiyon olan takım da 2024 Paris Olimpiyatları’na gitme hakkı kazanacak. Hem Balıkesir’in hem ilçelerinin hem de ülke tanıtımına da büyük katkı sağlayacak bir başka büyük organizasyon da 19-22 Eylül günlerinde Ayvalık Sarımsaklı Plajı’nda düzenlenecek “VW Beach Pro Tour” dünya turu organizasyonu olacak. Bu organizasyona; 35 ülkeden 56 takım 112 sporcu katılımı olacak.
İstanbul İstanbul’dan 196 hacı adayı kutsal topraklar için yola çıktı Diyanet İşleri Başkanlığının organizasyonuyla 196 kişiden oluşan hac kafilesi kutsal topraklara gitmek için İstanbul Havalimanı’ndan dualar ve gözyaşlarıyla uğurlandı. İstanbul Havalimanı’ndan kutsal topraklara gidecek olan ve 196 kişiden oluşan ilk hac kafilesi yola çıktı. Hacı adayları için İstanbul Havalimanı’nda uğurlama töreni düzenlendi. Hac kafilesinin hareketi öncesi İstanbul Havalimanı Gidiş Terminali’ndeki tören Kur’an-ı Kerim tilavetiyle başladı. Törene Diyanet İşleri Başkanlığı Hac ve Umre Hizmetleri Genel Müdür Remzi Bircan katıldı. Hacı adayları uğurlama töreninde konuşma Bircan, "Allah’ın misafirleri, Rabbim çıkmış olduğunuz bu yolculuğu mübarek eylesin. Rabbim her biriniz yapmış olduğunuz ve yapacağınız ibadetleri mübarek ve kabul eylesin. Bu son derece müstesna bir yolculuk. İstanbul’dan İzmir’e, İstanbul’dan Ankara’ya, Ankara’dan Mersin’e ve ülkemizin değişik illerinden yapılan bir yolculuk değildir. Bu ömrümüzün yolculuğudur, hayatımızın yolculuğudur. Ömrün ibadete olan hac yolculuğudur. Türkiye Cumhuriyeti devletimizin yurt dışına yapmış olduğu en büyük organizasyondan bahsediyorum. 85 bin hacı adayının bir gecede otellerinden alınıp Arafat’a çıkarılması, oradan Müzdelife’ye ve bir gecede otellerinden alınıp Mina’ya, Mina’dan şeytan taşlamaya götürülmesi gerçekten zordur. Rabbim yolculuğunuzu mübarek eylesin’ ’diye konuştu. Hac ibadeti için kutsal topraklara giden hacı adaylarının aileleri ile vedalaşmasında duygusal anlar yaşandı. Kutsal topraklara gitmenin yıllardır hayalini kurduğunu belirten Gülşah Çetinkaya, "Bu anı yaşamak için 8 sene bekledim. Uçuyorum sanki. Allah razı olsun Diyanet’ten. Orada her şeyi merak ediyorum" dedi. Rabia Turhan ise, "Biz hac kurasına eşim ile beraber yazıldık ama eşimi kaybettim. Biraz buruk gidiyorum. 13 yıl üzerine çıktı ama yine de mutluyum. Herkese dua edeceğim, Allah herkese nasip etsin inşallah"’ diye konuştu.