SAĞLIK - 30 Mart 2018 Cuma 12:04

Uyku bozukluğu ciddi sağlık sorunlarının habercisi olabilir

A
A
A
Uyku bozukluğu ciddi sağlık sorunlarının habercisi olabilir

Uzmanlar, horlaması olan, sabahları yorgun uyanan ve uykusunu alamamış hissedenleri ciddi sağlık sorunlarının habercisi olabilecek uyku bozukluğu olabileceği konusunda uyardı.

Uzmanlar, horlaması olan, sabahları yorgun uyanan ve uykusunu alamamış hissedenleri ciddi sağlık sorunlarının habercisi olabilecek uyku bozukluğu olabileceği konusunda uyardı.


Uyku bozukluklarının, uyku laboratuvarında yapılan testlerle belirlenerek tedavi edilebildiğini ifade eden Özel Ege Şehir Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Derya Deniz, “Uyku laboratuvarı biriminde hastaların sağlıklarını korumak amacıyla güvenilir ve kaliteli hizmet vermekteyiz” dedi.


Uyku apnesinin tedavi edilmediği zaman önemli sağlık problemlerine yol açabileceğini kaydeden Dr. Derya Deniz, “Uyku Apnesi, kişinin uyku sırasında nefesinin en az 10 saniye süreyle durmasıdır. Bu durumu gürültülü bir şekilde horlama ve nefes alma takip eder. Uyku apnesi kilolu ve 40 yaş üstü kişilerde sıklıkla görülür. Kişilerin genetiği yani ailesinde uyku apnesi öyküsü olması, kişinin bu sağlık sorunununa yatkınlığını arttırır. Kişinin dikkat eksikliği, gece idrara kalkma, baş ağrısı ile uyanma, gün içerisinde uyuklama gibi şikayetleri varsa uyku apnesinden şüphelenmek gerekir” diye konuştu.


Uyku laboratuvarında beyin elektrosu (EEG), göz hareketleri elektrosu (EOG), çene elektrosu, yatış pozisyon kayıtları, solunum kayıtları, soluk alıp verirken olan göğüs ve karın hareketleri, EKG, bacak EMG, kalp grafisi kaydı yapıldığını kaydeden Deniz, “Uyku apnesi tanısı olan hastalarda nedene yönelik tedaviler uygulanır. Solunumu, kalp hızı, beyin dalgaları kontrol edilir. Kişinin doğal bir uykuya girmesi gerekiyor. En az 4 saatlik bir kayıt tutulmalıdır. Uyumadığı süreçler ekranda görünüyor. Bu kayıtlar daha sonra incelenerek öncelikle hastanın uyku yapısı değerlendirilir. Uyku evreleri ve mimarisi oluşturulur. Sonra bu uyku süresinde solunum olayları değerlendirilerek, hastanın soluk alıp vermesinde anormalliklerin var olup olmadığına bakılır. Bunun yanı sıra gelişen oksijen seviyesi değişiklikleri, uyanıklık reaksiyonları, kalp atım değişiklikleri, uyku sırasındaki bacak hareketleri tek tek işaretlenir” dedi.


Dr. Derya Deniz, sözlerini şöyle tamamladı: “Horlayan, uykuda nefesinin kesildiği belirtilen, gündüz yorgun ve uyuklaması olan hastalar ile obezite, gece terlemesi ve gece idrarı olan kişilerin uyku laboratuvarına başvurması gerekiyor. Ayrıca, hipertansiyon, kalp ritim bozukluğu, sol ve sağ kalp yetmezliği, diyabet, kronik obstrüktif akciğer hastalığı, beyin damar hastalıkları varsa bu hastalar riskli hastalardır ve muhakkak uyku apnesi açısından tetkik ve tedavileri yapılmalıdır.”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Bakan Tunç: “Filistin’in BM üyeliğinin Konseyi’nde tekrar görüşülmesi özgür Filistin için önemli bir adımdır” Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, “Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nun, Filistin’in BM üyeliğinin Konseyi’nde tekrar görüşülmesi özgür Filistin için önemli bir adımdır” dedi. Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nun Filistin’in BM’ye üyeliğinin tekrar görüşülmesini talep eden karar tasarısını kabul etmesinin ardından açıklama yaptı. Bakan Tunç, karar tasarısının özgür Filistin için önemli bir adım olduğunu değinerek, “Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nun, Filistin’in BM üyeliğinin BM Güvenlik Konseyi’nde tekrar görüşülmesi ve gözlemci statüsünde olan Filistin’e bazı ilave haklar tanınmasını talep eden karar tasarısını kabul etmesi özgür Filistin için önemli bir adımdır. Ülkemizin yanı sıra 80’e yakın ülkenin ortak sunucusu olduğu karar tasarısının 143 evet oyuyla kabulü, Birleşmiş Milletler üyesi ülkelerin 7 Ekim’den bu yana işgalci İsrail tarafından soykırıma uğrayan Filistin’e desteğini göstermesi açısından önemlidir. 1967 sınırları temelinde bağımsız Filistin devletinin varlığı kabul edilmelidir. Filistin halkı kendi ata yurtlarında, insan onuruna yakışır şekilde yaşamalıdır” ifadelerine yer verdi. İsrail’in saldırılarının son bulması gerektiğini belirten Bakan Tunç, “Gazze ve Refah bölgesinde çocuk, kadın, sivil demeden 35 bin Filistinliyi öldüren, 78 binden fazla Filistinliyi yaralayan İşgalci İsrail’e karşı uluslararası mekanizmalar artık gereğini vakit kaybetmeden yapmalıdır. İnsan haklarını yok sayan, uluslararası hukuku görmezden gelen, savaş suçu işleyen ve soykırım yapan İsrail’in saldırıları son bulmalıdır. İsrailli yetkililer Uluslararası Ceza Mahkemesi huzuruna çıkarılmalı, gereken ceza verilmelidir. İşgalci İsrail Devletinin Uluslararası Adalet Divanınınca verilen tedbir kararına uyması sağlanmalıdır. Türkiye olarak, Filistinli kardeşlerimizin haklı davalarında yanlarında olmaya, dünyada adaleti ve hakkaniyeti savunmaya devam edeceğiz” ifadeleri kullanıldı.