ÇEVRE - 27 Nisan 2024 Cumartesi 12:02

Türkiye’nin 13. Ramsar alanıydı çöle döndü

A
A
A
Türkiye’nin 13. Ramsar alanıydı çöle döndü

Kars’ta geçmişte yaklaşık 182 kuş çeşidine ev sahipliği yapan Türkiye’nin 13. Ramsar alanı olan Kuyucuk Gölü tamamen kurudu. Kuruyan gölü kuşlar terk ederken, gölün etrafında bulunan sazlıklar da yakıldı.


2009 yılında ülkemizin 13. Uluslararası Öneme Sahip Sulak Alanlar (Ramsar) alanı olarak ilan edilen Kuyucuk Gölü Kuş Cenneti geçen süre içerisinde kururken, geçmişte kuşlarla dolu olan gölü kuşlar da terk etti. Kuyucuk Gölü’nün etrafını çevreleyen ve kuşlarının sığınağı, yuva yaptığı sazlıklarda kimliği belirsiz kişi ve kişilerce ateşe verilerek yakıldı. Kuyucuk Gölü’nün yanan sazlıkları ise havadan görüntülendi.


Kuyucuk Gölü Kuş Cenneti’nin son durumunun içler acısı olduğunu ifade eden vatandaşlar, "Burası Kuyucuk Gölü 7-8 yıl öncesine kadar çok güzel kuş cenneti olan bir gölümüzdü ancak kurudu. Burası artı göçmen kuşların geçtiği noktadaydı. Bunun yanı sıra otluklar, sazlıklar yeni yakılmış. Bakımı yok, koruması yok. Gerekli tedbirlerin önlemlerin alınması gerekiyor. Kuşlarının içerisinde olduğu Kuyucuk Gölü’nün eski halini almasını istiyoruz" dedi.


Öte yandan, Avrasya-Afrika göç yolunda birçok kuşa ev sahipliği yapan yaklaşık 245 hektarlık göl ve 416 hektarlık Ramsar alanına sahip göldeki sular çekildi. Kuşların yuvalarının bulunduğu sazlık alanlar da kurudu. Kuruyan sazlık alan da ateşe verilerek yakıldı. Arpaçay ilçesi sınırları içerisinde bulunan Kuyucuk Gölü Kuş Cenneti’ni kuşlar da terk etti.



Türkiye’nin 13. Ramsar alanıydı çöle döndü

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Antalya Yumurtalık kanserini yenen keman sanatçısı hastanede moral konseri verdi Antalya Devlet Senfoni Orkestrası keman sanatçısı Melike Demirel, yumurtalık kanserini atlattıktan sonra tedavi gördüğü hastanede moral konseri gerçekleştirdi. Yumurtalık kanserini atlatan Antalya Devlet Senfoni Orkestrası keman sanatçısı Melike Demirel, 8 Mayıs Yumurtalık Kanseri Farkındalık Günü’nde sanatçı arkadaşlarıyla, Memorial Antalya Hastanesi Kemoterapi ve Sanat Merkezi’nde kanser hastalarına moral vermek amacıyla farkındalık günü konseri düzenledi. "Annem, yumurtalık kanserinden vefat etti" 2021 yılı Ağustos ayında yumurtalık kanseri teşhisi konulan Melike Demirel, annesini de yumurtalık kanseri nedeniyle kaybettiğini aktardı. Demirel, şu sözlere yer verdi: "Annemi kanserden kaybettim, kanseri üç kez tekrarlamıştı ve son olarak yumurtalık kanserinden vefat etti. Dolayısıyla bunun bilincindeydim ve düzenli kontrollerimi yaptırıyordum. Bir kontrolüm sonrasında çıktı maalesef, kontrollerimi yaptırmış olmama rağmen bir müddet sonra kendini gösterdi. Karın ağrısı, şişkinlik, kabızlık ve iştahsızlık gibi şikayetlerim vardı, bir iki ay kadar bu şikayetleri çekmiştim. Daha sonra doktora başvurup, kadın hastalıkları muayenesi yaptırdığımda teşhis kondu, sağ yumurtalığımı kaplayan büyük bir tümör tespit edildi ve hemen acil bir şekilde yayılımı önlemek adına ameliyata alındım." "Kemoterapi, zorlu bir süreç" Annesinden dolayı yabancı olmadığı kanser hastalığına yakalanması nedeniyle çok etkilendiğini ifade eden Melike Demirel, gerekli tetkikler yapıldıktan sonra yayılım olmadığı için hemen ameliyata alındığını açıkladı. Demirel, ameliyatın ardından devam eden kemoterapi sürecinin de kendisini çok zorladığını şu şekilde dile getirdi: "Teşhis konduktan sonra gerekli kan tahlilleri, MR çekimleri gibi tetkikler yapıldıktan sonra yayılım olmadığı tespit edildi ve acil bir şekilde ameliyata alındım. Sağ yumurtalığım tümörle birlikte temizlendi ve akabinde benim için kemoterapi süreci başlamış oldu. Kemoterapi de son derece zor bir süreçti. Dört kür kemoterapi aldım, yatarak alıyordum. Çünkü, beş gün aralıksız bir şekilde devamlı alıyordum. Son derece yorgun geçen, vücut direncinin çok düştüğü, mikroplara çok açık olunan bir süreç. Aslında en can sıkıcı yanlarından biri saçlarınızı kaybetmeniz oluyor, gerçekten kadınlar için yıkıcı bir şey. Benim için de çok zor bir durum oldu, onun haricinde ne yazık ki cildimde bir takım lekelenmeler söz konusu oldu. Çünkü, kemoterapi sırasında hücreler kendini yenileyemiyor maalesef. Bir alerjik reaksiyon geçirmiştim, cildime müdahalede bulunmuştum ve izleri kaldı. Kesinlikle böyle bir tedavi sırasında cilde müdahale edilmemesi gerekiyor, o da bana bir tecrübe olmuş oldu." Tedaviden bir buçuk yıl sonra eski haline döndü Melike Demirel, tıbbi onkoloji tedavisini yapan Prof. Dr. Mustafa Özdoğan’ın tedavi sonlandıktan sonra bir buçuk yıl içinde eski hayata dönebileceğini söylediğini ve vücudunun toparlanmasının da Özdoğan’ın söylediği şekilde gerçekleştiğini aktardı. Demirel, “Doktorum Mustafa Özdoğan Bey, tedavi bittikten bir bir buçuk yıl kadar sonra tamamen eski hayatına dönebileceğimi söylemişti. Kemoterapiye bu bilinçle başlamıştım. Çünkü ilaç bitti, her şey bitti gibi bir şey maalesef söz konusu olmuyor. Vücut ilaç bittikten sonra kendini toparlamaya çalışıyor" diye konuştu. Doktorunun önerisiyle yumurtalıklarını dondurdu Ameliyat olduktan sonra doktorunun önerisi üzerine yumurtalığını dondurduğunu açıklayan Melike Demirel, genç yaşta yumurtalık kanserine yakalanan tüm kadınlara önerilerde bulundu. Demirel, "Ameliyat ve kemoterapi arasında bir süreçte doktorumun da yönlendirmesiyle yumurta dondurma işlemim söz konusu oldu, doğum yapma yaşı kadınların bayağı bir ileri yaşlara doğru ilerledi. Tek yumurtalığım alındığı için tek yumurtalığım kaldığından dolayı ve kemoterapi de yumurtalık da kalan yumurtalığıma zarar vereceği için, doktorum böyle bir yönlendirme yaptı. Yumurta dondurma işlemi gerçekleştirdim, bunu da genç hanımlara tavsiye olarak söyleyebilirim" dedi. Kanser hastalarına moral verdi Yumurtalık Kanseri Farkındalık Günü’nde tüm kadınların muayenelerini yaptırmaları için çağrıda bulunmak amacıyla konser düzenlediklerini belirten Demirel, kısa bir süre önce kendisinin de kanser hastaları arasında yer aldığını ve hazırladıkları dinletiyle kanser hastalarına moral vermeyi amaçladıklarını söyledi. Sanatçı arkadaşları Çağla Bilgin ve Akça Bilgin ile Memorial Antalya Hastanesi Kemoterapi ve Sanat Merkezi’nde konser veren Demirel, konuşmasını şu şekilde sonlandırdı: "Kimse kendine kanser vakasını konduramıyor ama her zaman risk altında olduğumuz bir hastalık. Dolayısıyla, muayenelerini yaptırmaları konusunda farkındalık gününde bir konser gerçekleştirmek istedim. Çünkü, ben de bu buralarda tedavi almış olduğum için, sanatın herhangi bir yanının iyileştirici gücünü bildiğimiz için, benim de geçmiş geçirmiş olduğum bir hastalık olması nedeniyle böyle bir farkındalık konseri yapmak istedik." "Yumurtalık kanserinin doğasını öğrendik" Keman sanatçısı Melike Demirel’in tedavisini gerçekleştiren Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. Mustafa Demirel ise Demirel’in farkındalık gününde konser verme talebini mutlulukla karşıladıklarını ifade etti. Özdoğan, Demirel’in hastaneyi evi gibi görmesinden duyduğu memnuniyeti dile getirirken, yumurtalık kanseri tedavisindeki gelişmeleri paylaştı. Prof. Dr. Mustafa Özdoğan, şu ifadelere yer verdi: "Bugün için umutsuz bir cümle etmek doğru değil Yumurtalık kanseri için de tüm kanserlerde olduğu gibi çok önemli gelişmeler var. Tabii ki bu hastalıktan da yaşamını kaybeden hastalarımız var ama geçmişe göre yani son 20 yıla göre kurtulan hasta sayısının oranında çok önemli artış oldu. Bir kadının, bir karın ağrısı ya da bir şikayeti olduğunda doğrudan doktora gitmesi, yıllık kadın doğum kontrollerinin yapılması bu kanserin erken tanısı için çok önemli. Erken tanı konulduğunda ne oluyor, yumurtalıklar o bölgeden ameliyatla temizleniyor. Bir de yumurtalık kanserin doğasını da öğrendik, yumurtalık kanserinin neredeyse yüzde yirmi-yirmi beşlik kısmının yani dört hastadan birinin, anneden geçen bir gene bağlı olduğunu gördük. Artık bu insanları tanıdığımızda aileyi koruyabileceğiz. Gelecekte kanser geni taşıyan bireyleri tespit edebileceğiz, belki nesilden nesle aktarılmasını önleyebileceğiz. Doğum yaparken, tüp bebek yöntemiyle yapmalarını önereceğiz. Önleme ve tedavi açısından yapacağımız çok şey var."
Kayseri Özdoğan: "Doğa dostu bir turizm devrini başlatıyoruz" Kayseri Orman Bölge Müdürlüğü ve Hacılar Belediyesi arasında imzalanan "Erciyes Titrek Kavak Ekoturizm Projesi İş Birliği Protokolü" ile Ortaseki Ormanları’nın sorumluluğu Hacılar Belediyesi’ne devredildi. Hacılar Belediye Başkanı Bilal Özdoğan, “Hacılar’da çevreyi koruyan, yerel kalkınmayı destekleyen ve doğa dostu bir turizm devrini başlatıyoruz” dedi. Kayseri Orman Bölge Müdürlüğü ile Hacılar Belediyesi tarafından imzalanan "Erciyes Titrek Kavak Ekoturizm Projesi İş Birliği Protokolü" ile yılın her mevsiminde doğa etkinliklerinin yapılabileceği Ortaseki Ormanları’nın sorumluluğu Hacılar Belediyesine devredildi. Protokole imzaları; Hacılar Belediye Başkanı Bilal Özdoğan ve Kayseri Orman Bölge Müdürü İsa Çapkın attı. “Yeni dönemde çağımızın gereklerini karşılayan, doğa dostu turizm projeleri ile ilçemiz canlanacak” diyerek imzalanan protokolden duyduğu memnuniyeti dile getiren Başkan Özdoğan, “Yeni dönemde Ortaseki bölgesinde yapacağımız ‘Doğa Karavan Kamp Alanı Projesi’ ile hem doğa hem de kamp tutkunları için bir dizi yeni fırsat sunacağız. Turizm alanında birçok projemizi bir araya getirerek sunuyoruz. “Ortaseki Karavan Kamp Alanı - Kilitli Parke Yolu” projeleri ile doğayla buluşmak isteyen herkesin beklentilerini karşılamayı amaçlıyoruz” dedi. Ortaseki Ormanlarına ulaşımı kolaylaştırmak adına kilitli parke yol çalışmalarını da başlatacaklarını söyleyen Başkan Özdoğan, “Biz belediye olarak yaptığımız farklı etkinliklerle bu bölgemizi gerek Kayseri gerekse tüm dünyaya tanıtmaya çalışıyoruz. Bu bölgeye son zamanlarda yerli ve yabancı turistlerin geldiğini biliyoruz. Doğal güzellikler açısından oldukça zengin bir konuma sahip olan Ortaseki’miz özellikle fotoğraf çekimi, doğa yürüyüşü ve kamp kurmaya uygun bir alan. Bu eşsiz doğal güzelliğe tüm vatandaşlarımızı davet ediyorum" ifadelerini kullandı.
Adıyaman Hazır giyim ihracatı pozitif ivme kazandı Türkiye Giyim Sanayicileri Derneği (TGSD) Başkanı Ramazan Kaya, hazır giyim sektöründe ihracatın pozitif ivme kazandığını kaydetti. TGSD Başkanı Ramazan Kaya ve beraberindekiler, Adıyaman Organize Sanayi Bölgesi’nde bulunan işletmeleri gezerek, kurulan konteyner kenti ziyaret etti. Tekstil fabrikasını gezdikten sonra gazetecilere açıklamada bulunan Ramazan Kaya, üretim, ihracat ve istihdamda geçtiğimiz yılı ve bu yılın ilk dört ayını daralmayla kapatan Türkiye’nin en çok ihracat geliri sağlayan üçüncü sektörü olan hazır giyimde, Nisan ayı itibarıyla alım gruplarının temaslarının artmaya başladığı ve pozitif yönde bir gelişme yaşandığını vurguladı. Bu durumun yıl içinde yeniden büyüme ivmesi yakalanacağına işaret ettiğini söyleyen TGSD Başkanı Ramazan Kaya, “Pandemi döneminde biriken stokların erimesi, tüketicilerin yeni ürün beklentisi ve ihracat pazarlarımızdaki hazır giyim harcamalarının yeniden artmasıyla birlikte alım gruplarının temaslarında moral verici bir hareketlilik başladı. 2024’ün ilk dört aylık rakamlarına baktığımız zaman hazır giyim ihracatı yüzde 13,8 düşüş ile kapattık. Toplam 5.7 milyar dolar ihracatımız oldu. Bu yılı gecen yıla göre yüzde 5 ile yüzde 10 arasında bir rakam düşüşüyle kapatacağız gibi gözüküyor. Ama bu son zamanlara baktığınız zaman özellikle bir aydır moral ve motivasyonumuz daha iyi. Özellikle müşteri guruplarımızın, Avrupa’da ki alım guruplarının Türkiye’ye gelmesi, müşterilerimizin depo stoklarında ki erime, tüketici eğilimindeki gelişmeler nedeniyle, pozitif yaklaşım, yakından tedarik, tedarik güvenliği ve hızlı hareket etme kabiliyetimiz olduğundan dolayı Türkiye’ye tekrar geliyorlar ve ürün alıyorlar. Bu Nisan ayı verilerine yansımadı. Biz bunu şuradan görüyoruz. Üretim ve boyahanelerde kapasite savaşı var. Test laboratuvarlarında yoğunluk artıyor. Bu verileri Mayıs, Haziran ayında görmüş olacağız. Bu bize moral veriyor. Bununla birlikte Haziran ayından itibarın özellikle merkez bankalarındaki faizlerdeki durma, geri gelme durumları olacak. Haziran ve Temmuz’dan sonra tüketim eğilimi tekrar başlayacak gibi duruyor. Yılın son çeyreğinde bir nebze normalleşme durumuna geçeceğiz gibi bir görüntü var” dedi.