Yerel Haberler
Kayseri
Kayseri’de Müzeler Haftası dolu dolu geçecek
20 Mayıs 2024 Pazartesi - 15:38 Kayseri’de Müzeler Haftası dolu dolu geçecek Kayseri İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü tarafından 18-26 Mayıs Müzeler Haftası dolayısıyla düzenlenen programda konuşan Kayseri İl Kültür ve Turizm Müdürü Şükrü Dursun, “Bu hafta düzenleyeceğimiz etkinliklere tüm vatandaşlarımızı davet ediyorum” dedi. Kayseri Arkeoloji Müzesi’nde düzenlenen programa Vali Yardımcıları Adnan Tezcan ile Adnan Türkdamar, Kayseri Cumhuriyet Savcısı Habib Korkmaz, Kayseri İl Kültür ve Turizm Müdürü Şükrü Dursun, İŞKUR Kayseri İl Müdürü Ayşe Ak, Erciyes Üniversitesi (ERÜ) Turizm Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Kenan Güllü, akademisyenler ve öğrenciler katıldı. Programda ERÜ Güzel Sanatlar Fakültesi Heykel Bölümü tarafından yapılan Karma Heykel Sergisi’nin açılışı yapıldıktan sonra, protokol üyeleri de sergiyi gezerek çalışmalar hakkında bilgiler aldı. Kayseri İl Kültür ve Turizm Müdürü Şükrü Dursun, “18-26 Mayıs Müzeler Haftası çerçevesinde bu hafta çeşitli etkinlikler gerçekleştireceğiz. Açılışını yapacağımız sergi ile başlayacağız. Bu sergimiz Erciyes Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Heykel Bölümü öğretim üyeleri ve öğrencileri tarafından hazırlandı. Bunun yanı sıra Güzel Sanatlar Lisesi tarafından konserler burada icra edilecek. Devamında da üniversitedeki akademisyen hocalarımız tarafından burada konferanslar verilecek. Bununla beraber hafta çerçevesinde her gün alanında uzman akademisyen hocalarımız ve yazarlarımız, araştırmacılarımız tarafından yine konferanslar verilecek. Bunlar şehrimizin tarihiyle, kültürüyle, kültür varlıklarıyla ilgili olacak. Müzeler Haftası aslında bir farkındalık oluşturmak içindir. Biliyorsunuz müzeler bulunduğu bölgenin, ülkenin, şehrin kültürünü, benliğini taşıyan mekanlardır. Burada kültür benliğini biraz daha açacak olursak sadece yazıyla da sınırlamamak gerekiyor. Malum çok çeşitli medeniyetlere ev sahipliği yapmış bir şehirdeyiz ve ülkemiz de öyle. Her yerde çok çeşitli medeniyetlerin izlerini ve kültür varlıklarını görüyoruz. Burada şehrimizin Kültepe’den bakmaya başladığımız zaman 7 bin yıllık tarihinde çok çeşitli kültür varlıkları açığa çıkarıldı ve bunlar da müzemizde hem sergileniyor hem de korunuyor. Dönemin yaşanmışlıkları ile ilgili de bizlere bilgiler veriyor. Burada bazen yazıda, tablette biz o dönemle ilgili bilgilere ulaşabiliyoruz bazen de bir seramik kapta dönemin hayatıyla ilgili, modasıyla ilgili neler kullanılıyordu onları görmüş oluyoruz. Müzeler bize bunları sergiliyor. Sadece Kültepe ile sınırlı değil, yakın tarihimize kadar birçok medeniyetin bıraktığı kültür varlıkları kronolojik olarak sergilenmekte. Ben bu hafta çerçevesinde düzenleyeceğimiz etkinliklere bütün vatandaşlarımızı davet ediyorum ve tüm meslektaşlarımın gününü kutluyorum” dedi. Hafta boyunca düzenlenecek etkinliklerle ilgili bilgiler veren Kayseri Müze Müdürü Gökhan Yıldız ise, “Bizler vatandaşlarımızın bu haftada istifade edebilmeleri için 4 tane sergi çalışması yaptık. Bu çalışmaların birincisini ERÜ Güzel Sanatlar Fakültesi’nin değerli hocaları ve öğrencileri ile birlikte Karma Heykel Sergisi olarak gerçekleştireceğiz. İkinci olarak bizlerin daha önceden uzun yıllar sergilenmekte olan sikke vitrinlerimizi yeni eserlerle birlikte destekleyerek farklı bir anlayışla halkımızın istifadesine sunmaktayız. Üçüncü sergi olarak da uzun yıllardır sergileyemediğimiz 2 adet çocuk mumyamızın ki bu örnekler tüm dünyada hem dikkat çekmekte hem de sınırlı sayıda bulunan örnekler olduğu için yeniden kısa süreliğine ziyaretçilerimizin kullanımına açacağız. Dördüncü olarak da Kayseri Büyükşehir Belediyesi’nin destekleriyle gerçekleştirmiş olduğumuz Yamula Fosil Lokaliteleri Kazısı’nda bulunan yaklaşık 7,5 milyon yıl önce şehrimizde yaşamış olan hayvan faunasının belli önemli örneklerinin yeniden ayağa kaldırılması, canlandırılması çalışmasını gelen ziyaretçilerimize bu haftaya özel olarak istifadesine sunmaktayız. Aynı zamanda bu hafta boyunca saat 14.00’de değerli bilim adamlarımızın Kayseri’ye dair yapmış olduğu araştırmalarına ilişkin konferanslar gerçekleştireceğiz. Özellikle bu hafta da Güzel Sanatlar Lisesi ile birlikte Çarşamba günü 13.30’da gerçekleştireceğimiz Türk Sanat Müziği Konseri’ni gerçekleştireceğiz. Bu hafta boyunca devam eden gezilerimizle birlikte bize bağlı hizmet veren Arkeoloji Müzesi, Etnografya Müzesi ve Atatürk Evi Müzesi başta olmak üzere bütün müzelerimize tüm halkımızı davet ediyoruz” dedi.
Prof. Dr. Fikri Kulakoğlu: “Kayseri’deki Hitit kalıntıları başka bir yerde yok”
20 Mayıs 2024 Pazartesi - 15:13 Prof. Dr. Fikri Kulakoğlu: “Kayseri’deki Hitit kalıntıları başka bir yerde yok” Kültepe-Kaniş-Karum Ören Yeri Kazı Başkanı Prof. Dr. Fikri Kulakoğlu, 18-26 Mayıs Müzeler Haftası dolayısıyla Kayseri İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü tarafından düzenlenen Hititler Kayseri’de konulu konferansta yaptığı konuşmasında, Kültepe’de çok fazla Hitit izleri olduğunu söyleyerek, “Kayseri’deki Hitit kalıntıları başka bir yerde yok” dedi. Kültepe’nin Hititler için çok özel bir yer olduğunu söyleyen Prof. Dr. Fikri Kulakoğlu, “Buradaki konuşmamın adı ‘Hititler Kayseri’de. Hititler biliyorsunuz esas olarak Çorum ile anılır. Orta Anadolu’nun ya da Kızılırmak havzasının içindeki bölgeler ile anılır ve Çorum, Boğazköy başkentleridir. Kayseri ile Çorum arası aslında çok da uzak değil. Aslında soruyu şöyle sormak lazım; Hititler Kültepe’de yaşadı mı? Hitiler için Kültepe çok özel bir yer. Şöyle ki; kendilerini Kültepeli ya da Neşalı diye anan bir halk. Kendi konuştukları dile Neşaca diyen bir halk ama bizim Kültepe’de yapılan kazılarda özellikle tam Hitit İmparatorluğu dönemine denk gelen dönemde Kültepe’de bir yerleşim yok. Dolayısıyla da Kültepe ile ilişki kurmak istemeyen Hititoroglar başta olmak üzere “Kültepe’de Hititler yok. Nasıl bir ilişki olabilir?” diye soru sorabiliyorlar” dedi. “Çok fazla Hitit izleri var” Kulakoğlu, Kültepe’de çok fazla Hitit izleri olduğunu söyleyerek, “Fakat Kültepe’deki Hitit izleri belki Anadolu’daki hiçbir merkezde yok. Hatta sadece Kültepe değil, Kültepe çağından sonra ya da bizim tüccarların döneminden sonrasında Hitit dönemine denk gelen yıllarda Kayseri’deki Hitit Anıtları, kalıntılar başka bir yerde yok. Başta Çorum olmak üzere ki tabi ki orası başkent ve başlı başına bir şeyleri ispatlıyor ama onun ötesinde Çorum ilinde hatta Amasya, Yozgat, Ankara, Çankırı sınırları içinde Kayseri’deki Hitit Anıtları, eserleri kadar eser yok. Burada bir paradoks çıkıyor karşımıza, “Nasıl olabilir? Kültepe’ye insanlar neden yerleşmedi?” diye bir soru sorulabilir. Aslında çok ciddi Hitit izleri var. Hatta yazılı kaynaklardan biz bunları çok net olarak görebiliyoruz. Örnek olarak burada bir tablet parçası var. Hititlerin ilk kralı olarak kabul edilen Antitta’nın yıllığını içeren ya da hatıralarını içeren bir tablet parçası. Bugün Ankara Müzesi’nde İstanbul Arkeoloji Müzelerinde korunmakta olan tabletler bunlar. Buralardan başlayarak yani ilk Hitit Kralı’nın hatıralarından başlayarak ne kadar bu Kültepe, Boğazköy ve Hititler arasındaki bağı nedir görebileceğiz” ifadelerini kullandı.
Başkan Büyükkılıç: "Şehrimizin tanıtımı için kafa yoruyoruz"
20 Mayıs 2024 Pazartesi - 15:03 Başkan Büyükkılıç: "Şehrimizin tanıtımı için kafa yoruyoruz" Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Memduh Büyükkılıç; Müzeler Haftası dolayısıyla İl Kültür ve Turizm Müdürü Şükrü Dursun, Kayseri Müze Müdürü Gökhan Yıldız ve beraberindekileri ağırladı. Başkan Büyükkılıç, yaptıkları müze çalışmaları ile şehrin tanıtılması için gayret ettiklerini söyledi. Ticaretin ve kültürün merkezi olan 6 bin yılı aşkın geçmişiyle değişik medeniyetlere ev sahipliği yapan Kayseri’ye çok özel ve önemli müzeleri kazandıran Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Memduh Büyükkılıç, bu anlamda hizmet ve projelerini sürdürüyor. Müzeler Haftası dolayısıyla İl Kültür ve Turizm Müdürü Şükrü Dursun, Kayseri Müze Müdürü Gökhan Yıldız ve beraberindekiler, Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Memduh Büyükkılıç’a nezaket ziyaretinde bulundu. Başkanlık Toplantı Salonu’nda gerçekleşen ziyaretten duyduğu memnuniyeti dile getiren Başkan Büyükkılıç, şehrin tarihine ve kültürüne verdikleri değeri vurgulayarak Müzeler Haftası’nı kutladı. Büyükkılıç, şehrin tanıtılması için gayret gösterdiklerini belirterek; "Kayseri’mizi bir müzeler şehri olarak anılması yönünde gerek Kültür Bakanlığımız gerekse yerel yönetim olarak ilçelerimiz ve Kayseri Büyükşehir Belediyesi olarak bu yönde gayret gösteriyoruz. Yaptığımız müze çalışmalarını sizler de takip ediyorsunuz, bu anlamda üzerine ekleyerek, çeşitlendirerek, şehrimizin tanıtımına vesile olmasını sağlayarak neler yapabilirize kafa yoruyoruz” diye konuştu. Arkeolojik kazılara desteklerinin sürdüğüne vurgu yapan Başkan Büyükkılıç; "Kazılarda belediye olarak gerekli desteklerimizi verme yönünde gayret gösteriyoruz. Mevzuat ve yasalar çerçevesinde bundan sonraki süreçte de yine destek verme yönünde gayret göstereceğiz. Haftanız hayırlı, uğurlu olsun. Bizim insanlara müzeleri cazip hale getirmemiz lazım. İnsanların hem tarihini hem kültürünü tanımasına fırsat vermek lazım” ifadelerini kullandı. Gerçekleşen ziyarette Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Hamdi Elcuman da yer aldı. Günün anısına çiçek ve hediye takdimi gerçekleştirildi.
Başkan Özdoğan: "Bize düşen hizmetlerin devamında onların yanında olmak"
20 Mayıs 2024 Pazartesi - 14:58 Başkan Özdoğan: "Bize düşen hizmetlerin devamında onların yanında olmak" Hacılar Belediye Başkanı Bilal Özdoğan; katıldığı yılsonu etkinliğinde yaptığı konuşmada gençlere değindi ve “Bize düşen, yerel yönetim olarak bu güzelliği artırmak, bu güzel yavrulara, bu güzel gençlere, hanımefendilere, beyefendilere bu hizmetlerin devamında üstümüze düşen ne varsa yanlarında olmak” dedi. Hacılar Fatma Baktır Kuran Kursu tarafından yılsonu etkinliği düzenlendi. Şehit Polis Ahmet Cihan Kilci Kültür Merkezi’nde düzenlenen programa Hacılar Kaymakamı Burak Dertlioğlu, Belediye Başkanı Bilal Özdoğan, Hacı Ali Baktır ve Hayırsever Baktır ailesi ile vatandaşlar katıldı. Hacılar Fatma Baktır Kuran Kursu tarafından düzenlenen yılsonu etkinliği, şehitler için saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı’nın okunması ile başladı. Programın açılış konuşmasını yapan Kuran kursu öğreticisi Sevgül Demirayak; "Samimi niyetlerle çocuklarımızı ve gençlerimizi dini ve milli değerlerine sahip çıkan, Allah’a kulluk eden, Peygamberimize ümmetlik ve Kuran’a hadim olmak için uğraşan bir nesil olmaları için çalışıyoruz" şeklinde konuştu. Programda konuşan Hacılar Belediye Başkanı Bilal Özdoğan, insanların ihyası, Müslüman zihniyeti ve çocuklar ile gençlerin buralarda güzel eğitimler almasının çok değerli olduğunu söyledi. Özdoğan sözlerini şöyle sürdürdü; "Bu Kuran kursumuzda sadece 4-6 yaş grubu değil, ilkokul, ortaokul, hanımefendiler ve diğer gruplarımızda erkek arkadaşlarımıza da hocalarımızın çok ciddi çalışmaları var. Emek verilince, işin farkında olunca bu güzellikler de ortaya çıkıyor. Tabii ki bütün Hacılar halkımız da bu Kuran kursuna, özellikle Akyazı Mahallemiz başta olmak üzere, sahip çıktı. Kuran kursunda var olan hizmetler de daha da artmaya başladı. Bize düşen, yerel yönetim olarak bu güzelliği artırmak, bu güzel yavrulara, bu güzel gençlere, hanımefendilere, beyefendilere bu hizmetlerin devamında üstümüze düşen ne varsa yanlarında olmak. Dolayısıyla biz yavrularımıza Allah’a kulluk bilinci, Efendimize ümmet bilincini bu güzel kurslarda, bu güzel hizmetlerle, gayretle çalışan ekibimize yürekten teşekkür ediyorum.” Daha sonra kürsüye gelen ve Hacılar’a İmam Hatip Lisesi yapma sözü veren Hayırsever Hacı Ali Baktır da yaptığı konuşmada, “Rabbime şükürler olsun ki böyle bir annenin ve babanın evladı olarak dünyaya geldik. Annem tam bir Kuran aşığıydı. ’Gündüz dervişin işi neyse gece de düşü o olur’ derler. Rabbim de onun düşüne yakışır, onun şekline yakışır bir Kuran kursunu yapmayı bizlere nasip etti. Sağ olsun, belediye başkanımız da burada her türlü desteği vererek bizlere yardımcı oldu. İnşallah Rabbim nasip ederse, biz Hacılar’ın çocuğuyuz. Hacılarlı ailelerimiz buraya bir imam hatip lisesi talep ettiler. Rabbim nasip ederse babam adına mezarlığın karşısında bir lise yaptırmıştık. Hacılar’a da inşallah böyle bir liseyi yaptırmayı nasip eder” dedi. Çocukların bu yerlerde aldıkları eğitimlerle uzun vadede hayırlara sevk edecek donanımlara kavuştuklarına vurgu yapan Kaymakam Burak Dertlioğlu ise, “Burada yine klasik bir Hacılar dayanışması, bir Hacılar yardımseverliğinin örneği olarak bunu söylemek istiyoruz. Sağ olsun hayırseverlerimiz, her noktada bizler olsun, diğer kurumlarımıza olsun, her türlü yardımları yapıyorlar. Çünkü burası Hacılar” ifadelerine yer verdi. Programda daha sonra Kuran-ı Kerim tilaveti, ilahiler ve şiirler okundu. Mescid-i Aksa gösterisi ile Gazze’deki katliama dikkat çeken etkinlik, toplu fotoğraf çekimi ile son buldu.
Türkülere konu olan Gesi Bağları koruma altına alınacak
20 Mayıs 2024 Pazartesi - 14:20 Türkülere konu olan Gesi Bağları koruma altına alınacak Kayseri’nin Melikgazi ilçesi sınırları içerisinde bulunan ve Türkülere de konu olan Gesi mahallesi koruma altına alınacak. ÇEKÜL Vakfı Kayseri İl Temsilcisi Prof. Dr. Osman Özsoy; "Buralarda yeraltı şehirleri, mağaralar, dini yapılar, kaya oyma yapılar var. Buraların korunmasına dönük çabaların olduğunu görüyoruz. Bölge Koruma Kurulu ve Çevre Şehircilik Bakanlığı’nın bu günlerde gerek doğal sit alanı olarak, gerekse arkeolojik sit alanı olarak buraların korunmasına yönelik bir çalışması var" dedi. ’Gesi Bağları’ türküsü ile bilinen; yeraltı şehirleri, kaya oyma yapılar ve Türkiye’de nadir rastlanan doğal ve kıymetli güvercin gübresinin birikmesini sağlamak üzere taştan örülerek yapılmış 100’den fazla güvercinliklerin de bulunduğu Gesi Mahallesi koruma altına alınacak. Bölge Koruma Kurulu ve Çevre Şehircilik Bakanlığı’nın gerek doğal sit alanı olarak, gerekse arkeolojik sit alanı olarak buraların korunmasına yönelik bir çalışması olduğunu söyleyen ÇEKÜL Vakfı Kayseri İl Temsilcisi Prof. Dr. Osman Özsoy’un, yapılan çalışmayı çok değerli gördüklerini söyledi. Gesi hakkında bilgiler veren Prof. Dr. Özsoy; "Biliyorsunuz bölgemizde birçok vadi var. Bunlar; Hisarcık Vadisi, Kırlangıç Vadisi, Ötedere Vadisi, Gesi Vadisi, Koramaz Vadisi gibi. Bunların hepsi birbirinden değerli ve çoğunda halen yaşam var. Bu günlerde bunları korumaya dönük bazı çalışmaların olduğunu görüyoruz. Güncel olan gelişme ise Gesi Bağları ile alakalı. 1980’li yıllardan itibaren korumaya dönük bazı çalışmaların olduğunu biliyoruz. Ama zaman içerisinde toplu konutun Gesi’ye doğru yaklaşmasıyla bunlar değişikliğe uğramış durumda. Ama doğal ve kültürel yapı ilk günkü gibi kendisini muhafaza etmekte. Burada sadece bildiğimiz manada somut olan kültürel değerlerimiz yok, aynı zamanda somut olmayan değerlerimiz var. Türkülerimiz var, buraya ait gelenek, göreneklerimiz var. En çok da bilinen Gesi Bağları türküsü. Gesi’nin bulunduğu lokasyon birçok şeyi de beraberinde barındıran çok değerli bir lokasyon. Koramaz Vadisi ile Ötedere Vadisi’nin arasında yer almakta ve deprem kırığı arasında bir platoya yerleşmiş durumda. Mimari yapısı çok ilginç, Güzelköy’e giderken yaklaşık olarak 150’ye yakın kuşluk var. Kayseri’deki en yoğun kuşluk olduğu yer. Yanında Bahçeli ve Derindere mevki var. Buralarda yeraltı şehirleri, mağaralar, dini yapılar, kaya oyma yapılar var" dedi. Gesi’nin koruma altına alınmasının yerinde bir karar olduğunu aktaran Prof. Dr. Özsoy; "Buraların korunmasına dönük çabaların olduğunu görüyoruz. Bölge Koruma Kurulu ve Çevre Şehircilik Bakanlığı’nın bu günlerde gerek doğal sit alanı olarak, gerekse arkeolojik sit alanı olarak buraların korunmasına yönelik bir çalışması var. Yerinde bir çalışma. Hem büyük tahribat oluyor yerleşimden dolayı, hem de şehre çok yakın olduğu için taş ocaklarının halen aktif olarak kullanılmasının oluşturduğu tehditler var. Yetkililer zaman içerisinde biraz önlem almaya çalışıyorlar. Çok yerinde kararlar. Bundan böyle Ihlara Vadisi veya şehirdeki bir arkeolojik sit alanı nasıl korunuyorsa o şekilde bir korumanın Gesi’de yaşayacağını düşünüyoruz. Tabi orada yaşayan halk için en ufak bir problem olduğunu düşünmüyoruz. Zaten onlar yüzlerce yıldır aynı yerde yaşıyorlar ve bu kültür varlıklarımızla iç içeler. Sadece bunların gelecek nesillere aktarılması ve uygun şekilde tanıtımı yapılması için bir basamak. O yüzden çok değerli bir karar olarak tarif ediyoruz" ifadelerini kullandı. Kesin korunacak hassas alanlarda; doğal afet durumunda gerekli acil müdahalelerde bulunulabiliyor ancak madencilik faaliyeti yapılamıyor. İlan edilen bu bölgelerden taş, toprak, kum alınamıyor. Ayrıca toprak, cüruf, çöp, sanayi atığı gibi malzemeler dökülemiyor. Kesin korunacak hassas alanlarda şartları, süresi Tabiat Varlıkları Koruma Bölge Komisyonlarınca belirlenmek şartıyla bilimsel amaçlı araştırma, eğitim ve izleme faaliyetlerine, bilimsel kazı, ortaya çıkarma ve koruma çalışmalarına, alanların korunmasına ve ıslah edilmesine yönelik bilimsel rapor sonucu teklif edilen projeler yapılmasına, güvenlik, uyarı ve bilgilendirme amaçlı levha ve işaretler konulmasına izin veriliyor.
160 yıldır dinmeyen acı: "Çerkes Soykırımı"
20 Mayıs 2024 Pazartesi - 12:57 160 yıldır dinmeyen acı: "Çerkes Soykırımı" Kayseri Kafkas Derneği Başkanı Nurşah Özyürek tarafından 21 Mayıs 1864 yılında gerçekleştirilen Çerkes Soykırımı hakkında yaptığı açıklamada; “21 Mayıs, Çerkes halkının yaşama direncinin ifadesidir” dedi. Kayseri Kafkas Derneği tarafından 21 Mayıs Çerkes Soykırımı ile ilgili basın toplantısı düzenlendi. Kayseri Gazeteciler Cemiyeti’nde düzenlenen toplantıya; Kayseri Kafkas Derneği Başkanı Nurşah Özyürek ve dernek üyeleri katıldı. 21 Mayıs 1864 yılının Çerkesler için soykırımın ve sürgünün sembol olduğu bir tarih olduğunu dile getiren Kayseri Kafkas Derneği Başkanı Nurşah Özyürek, “Çarlık Rusyası’nın 18. yüzyılda başlayan istilasına karşı uzun süren direnen Çerkesler, 100 yıldan uzun bir süre özgürlükleri ve vatanları için savaşıp Rus işgaline karşı direndiler. Ancak acıyla, zulümle, baskıyla, savaşmakla geçen onlarca yıldan sonra sadece savaşı değil, yerlerini ve yurtlarını da kaybettiler. 21 Mayıs 1864 günü, Çarlık Rusya’sının savaşın bittiğini ilan edip Kafkasya’nın boşaltılmasını kutladığı gündür. 21 Mayıs 1864, yüreğinde tarih boyunca bu savaşın acılarını hissedecek olan biz Çerkesler için Soykırımın ve Sürgünün sembol tarihidir. 21 Mayıs, Çerkes halkının yaşama direncinin ifadesidir. Direniştir, başkaldırıdır, diriliştir. 21 Mayıs, halkımızın belleğine kazınan tüm bu acıları, savaşları insanlık dışı uygulamaları dünyaya haykırmak istediğimiz gündür. 21 Mayıs, birbirinden koparılmış halkın farklı coğrafyalara dağıtılsa bile, birlikte yaşama irade ve arzusunu haykırdıkları gündür. 21 Mayıs halkımızın dünyanın dört bir yanına sürgün edilmesinin, Kafkasya’nın Çerkessiz bırakılmasının, tarihin gördüğü en büyük sürgün ve soykırımlardan birinin yıl dönümüdür. 21 Mayıs, Çarlık Rusya’sının politikaları ve stratejik hedefleri doğrultusunda Kafkasya’yı işgal etmesiyle başlayan ve 101 yıl devam eden Rus işgaline karşı direniş, varoluş ve adalet arayışımızın tarihidir” ifadelerini kullandı. Soykırımın üzerinden 160 yıl geçmesine rağmen Çerkeslerin çektiği acılara her gün bir yenisinin eklendiğini aktaran Özyürek, “21 Mayıs 1864’ün üzerinden tam 160 yıl geçmesine rağmen biz Çerkeslerin çektiği acılara her gün bir yenisi eklenmektedir. 160 yıl boyunca sürdürülen sistemli politikalar sonucu azınlık durumuna düşen Çerkesler, kendi topraklarında dahi eşsiz dillerini ve kültürlerini kaybetme tehdidi ile karşı karşıyadır. Özellikle son 20 yılda Rusya’da merkeziyetçi eğilimlerin güçlendiği görülmektedir. Bu doğrultuda anadil eğitimi ve kullanımı giderek azaltılmakta, Çerkesçe resmi dil olmasına rağmen seçmeli ders olarak okutulmakta ve eğitim kurumlarından dışlanmakta, Kafkasya’da bulunan cumhuriyetlerimizin yönetsel hakları azaltılmakta, sözde güvenlik gerekçeleri ile soydaşlarımıza baskılar uygulanmakta ve demokratik hakları kısıtlanmaktadır. Soykırım ve sürgün sonrası uygulanan inkar ve asimilasyon politikaları da Çerkeslerin Çerkes kimliği ile var olabilmelerinin önündeki en büyük engeldir” diye konuştu