SPOR - 28 Nisan 2024 Pazar 10:13

Fabrika Voleybola ilgi büyük

A
A
A
Fabrika Voleybola ilgi büyük

Türkiye’de çocuk ve gençleri voleybolla tanıştırmayı, alt yapıya sporcu kazandırmak için Türkiye Voleybol Federasyonu tarafından hayata geçirilen Fabrika Voleybol Projesi’ne Kayseri’de ilgi büyük.


Kayseri Gençlik ve Spor İl Müdürü Ali İhsan Kabakcı, Gevher Nesibe Spor Salonu’nda antrenman yapan Fabrika Voleybol sporcularıyla bir araya geldi. Çalışmalarla ilgili antrenörlerden bilgi alan İl Müdürü Ali İhsan Kabakcı; "Milli takım formasıyla parkeye çıkmak, İstiklal Marşımızı diğer ülkelere dinletmek için azimle, gayretle çalışan sporcularımızı kutluyorum. Antrenörlerimizi ve çocuklarını spora teşvik eden ve hafta sonunu salonlarda geçiren ailelerimize de teşekkür ediyorum. Hafta sonu tesislerimize yaptığımız ziyaretlerde görüyoruz ki spora yapılan yatırımlar boşa çıkmıyor. Salonlarımızı boş kalmadığını görmek bizleri mutlu ediyor. Fabrika Voleybol projesiyle yüzlerce çocuk ve gencimiz voleybol branşıyla tanıştı. İnanıyorum ki yapılan çalışmalarla kısa sürede kulüplerin alt yapısına birçok sporcu kazandırılacak. Emeği geçenlere teşekkür ediyor, sporcularımıza başarılar diliyorum" dedi.



Fabrika Voleybola ilgi büyük

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Konya Yarım asırdır sabah ezanından önce dükkanını açıyor Konya’nın Tarihi Bedesten Çarşısında yarım asırdır sabah ezanından önce, aynı saatte babasından kalma dükkanını açan Mehmet Ulupolat, oğlu ile birlikte bedesten esnafına kahvaltı hazırlıyor. Konya’da bulunan Tarihi Bedesten Çarşısında Kapu Camisinin altında babasından kalan dükkanda oğlu ile birlikte kahvaltı salonu işleten Mehmet Ulupolat sabah erken saatlerde dükkanını açarak esnafa kahvaltı hazırlıyor. Akşam geç saatlere kadar dükkanında oğlu ile birlikte çalışan Mehmet Ulupolat, 2 oğlunun da bu dükkanda büyüdüğünü söyledi. Bedesten esnafının olmazsa olmazı haline gelen kahvaltı salonunda her şey organik bir şekilde hazırlanıyor. “Burası bizim dedemizden kalma dükkan” Mehmet Ulupolat 2 kardeş Kapu Camisi’nin altından kahvaltı salonu işlettiklerini belirterek, “İki de oğlumuz var, onlarla birlikte çalışıyoruz. 1973’ten bu zamana kadar burası kahvaltı salonu olarak çalışıyor. İnşallah böyle de gideriz. Hiçbir katkı ve haramla bizim işimiz olmaz. Çocuklarımı da bu dükkanda büyüttüm. Kendi yemediğimiz hiçbir ürünü müşterimize vermeyiz. En güzel neyse onu satmaya gayret ederiz. Burası bizim dedemizden kalma dükkan. Dedemizden babamıza, babamızdan bize, bizden de evlatlarımıza kalacak. İnşallah bugüne kadar haramla uğraşmadık, haram kazanmadık” dedi. Sabah erken saatlerde dükkanı açtığını ifade eden Mehmet Ulupolat, “Sabah ezanlar okunmadan dükkanımı açarım. Akşam ezanı ile de kapatırım. Sabahtan akşama kadar bu dükkandayız. Bedesten esnafı da ağırlıkla gelir bize. Müşterilerimizin çoğu da Bedesten esnafıdır. Esnaflardan da herkes bilir bizi” şeklinde konuştu. “1973’ten beri dedemin başlattığı bu işi biz devam ettiriyoruz” Mehmet Ulupolat’ın oğlu Ahmet Ulupolat ise “Babam ve amcam ile birlikte çalışıyoruz. 1973’ten beri dedemin başlattığı bu işi biz devam ettiriyoruz. Babam da amcam da başımızdalar, bize yardımcı oluyorlar. Sabahları erkenden gelerek kahvaltılarımızı güzel bir şekilde hazırlamaya çalışıyoruz. İnsanlarımızın en önemli şeyi zaman olduğu için zamanla ayarlı olarak kimseyi bekletmeden, zamanlı bir şekilde, ayarlı bir şekilde halletmeye çalışıyoruz” diye konuştu. “Güzel bir şekilde hizmetimizi yapmaya çalışıyoruz” Çocukluğundan beri geldiği dükkanda şimdi çalıştığını ifade eden Ahmet Ulupolat, “Çocukluğumuzdan beri gelip gittiğimiz dükkandır burası. Babamızın yanına 7 yaşından beri gelip gidiyoruz. Burada Kapu Camisi esnafına ve diğer vatandaşlara güzel bir şekilde hizmetimizi yapmaya çalışıyoruz. Hizmet sektörü olduğu için biraz yoruluyoruz. Sabah namazı geliyoruz, akşam namazı çıkıyoruz. Ama bunu yine de severek yapıyoruz” dedi. “Babayla çalışmak güzel bir duygu” Babası ile çalışmanın güzel bir duygu olduğunu anlatan Ahmet Ulupolat, “Babayla çalışmak güzel bir duygu. Biraz zor olsa da imtiyazsız olmaz. Ama geçim ehli olmak lazım her durumda. Bir anlaşmazlık olduğu zaman susmayı bilmek lazım. Biraz geri adım atmak lazım. Ortada bir yanlış olduğunun farkına varsak bile hemen toparlamasını yaparım, düzeltirim ve devam ederiz işimize. Pek fazla üstelemeyiz. Çünkü üstüne gittiğimiz zaman gereksiz tartışmalar ortaya çıkar” şeklinde konuştu.
Hatay Vefakar kadın, depremle birlikte 5 kız annesi oldu Hatay’da depremde eltisini ve kayınbiraderini kaybeden Dilber Dayaklı, onlardan geriye kalan 5 kız çocuğuna annelik yapıyor. Deprem öncesi 4 erkek evladı olan vefakar anne, depremle beraber 9 çocuğa annelik yapmaya başladı. Kahramanmaraş merkezli depremlerde en çok yıkım Hatay’da olmuş ve yaklaşık 25 bin insan hayatını kaybetmişti. Depremin yok ettiği Antakya ilçesi Kuyulu Mahallesi’nde yaşayan 39 yaşındaki Tarık Dayaklı ile 38 yaşındaki Meyyada Dayaklı çifti, 5 kız çocuğuyla birlikte aynı dairede depreme yakalandı. Asrın felaketinde Dayaklı çifti hayatlarını kaybederken 5 kız çocuğu depremden sağ kurtulmayı başardı. Anne ve babalarını kaybeden 5 kız çocuğuna yengeleri olan 42 yaşındaki Dilber Dayaklı ve eşi sahip çıktı. Depremden önce kız çocuğu olmayan ve 4 erkek evladı olan Dayaklı, asrın felaketiyle birlikte 9 çocuğa annelik yapmaya başladı. Her zaman bir kız çocuğunun olmasını istediğini dile getiren vefakar anne, eltisi ve kayınbiraderinin 5 kız evladını sahiplenmesiyle adeta kız çocuğu hasretini giderdi. Depremden önce Anneler Günü’nü 4 evladıyla kutlayan Dayaklı, eşinin yeğenlerine olan davranışı ve samimiyetiyle takdir topluyor. Çocuklar ise yengelerine ‘anne’ diye hitap ederek adeta yürekleri ısıtıyorlar. “Benim şuan 5 kız, 4 erkek olmak üzere 9 çocuğum var” Depremden sonra eltisi ve kayınbiraderinin çocuklarına sahip çıkan fedakar anne Dilber Dayaklı, "Depremde eltimi ve kayınbiraderimi kaybettim. Depremde birçok kişiyi kaybettik ama en yakınım eltim ve kayınbiraderimdi. Onlardan geriye kalan 5 çocuk var ve onları sahiplendik. Benim şuan 5 kız, 4 erkek olmak üzere 9 çocuğum var. Önceden kız çocuğum yoktu ama hep isterdim ve rabbim böyle nasip etti. Allah bizlere ömürler versin. Onlara daha iyi bir gelecek verelim. Yoğun geçiyor. Hepsi okula gidip geliyor. Hepsini okula götürüp getirmek zahmetli oluyor. Ben her şeyleriyle ilgileniyorum. Neredeyse bütün çocuklarım aynı yaştalar" dedi. "İki haftadır bana anne diye sesleniyorlar" 5 kız çocuğuyla birlikte yaralarını sardığını ifade eden fedakar anne Dilber Dayaklı, çocukların kendisine ‘anne’ dediklerini belirterek "Onlarla çok mutluyum. Onlarla yaramı sarıyorum. Depremden sonra benimde annem hastalığa yakalandı ve kaybettim. Onları çok iyi anlıyorum. Ben 42 yaşındayım. Bu kadar acı çekiyorum. Onlarınki daha fazladır. Ben anaç bir kadınım. Biz hep böyleyiz, hiç ayrılamıyoruz. Bütün gün böyleyiz. Bana anne demeyi iki haftadır söylemek istiyorlardı. İki haftadır bana anne diye sesleniyorlar. Bazen yenge bazen de anne demek istiyorlar. Nasıl istiyorlarsa öyle hitap etsinler. Benim için fark etmiyor" şeklinde konuştu. "Yengem bizim annemiz gibi oldu" Yengesinin kendilerine çok iyi baktığını dile getiren Lana Dayaklı, "Yengem ve amcamla birlikte yaşıyoruz. Günlerimiz iyi geçiyor. Onlar çok iyi biriler. Yengem bizim annemiz gibi oldu. Onları çok seviyoruz" ifadelerini kullandı.
Hatay Depremde 3 evladını kaybeden Taha Duymaz’ın annesinin buruk Anneler Günü Hatay’da asrın felaketinde 2 kardeşiyle birlikte hayatını kaybeden Taha Duymaz’ın annesi Meryem Duymaz, Anneler Günü’nü buruk geçiriyor. Acı dolu anne, “Taha çok iyi bir çocuktu ve bana çok düşkündü. Bana anneler gününde hediye getirirdi” dedi. Hatay’ın Yayladağı ilçesine bağlı Güveççi Mahallesi’nde yaşayan ve yaptığı yemeklerin tariflerini sosyal medyada paylaşarak kısa sürede milyonlarca insanın sevgisini kazanan Taha Duymaz, 6 Şubat tarihinde meydana gelen depremde hayatını kaybetmişti. Depreme Antakya ilçesinde yaşayan halasının evinde yakalanarak hayatlarını kaybeden Taha Duymaz ve 2 kardeşi, Güveççi Mahallesi’nde defnedilmişti. Asrın felaketinde 3 evladını kaybeden anne Meryem Duymaz, Anneler Günü’nü buruk yaşıyor. Bütün gün ağlayarak evlatlarının hasretiyle yaşayan anne Duymaz, “Taha çok iyi bir çocuktu ve bana çok düşkündü. Bana anneler gününde hediye getirirdi” diyerek geçtiğimiz yıllarda yaşadığı güzel günleri yad etti. Yaptığı yemeklerle fenomen olan evladı Taha Duymaz’ın Anneler Günü’nde kendisine hediye getirmeyi ihmal etmediğini söyleyerek Meryem Duymaz, “Umut, Melek ve Taha 3 evladım da depremde vefat etti. Halası ve kocası da aynı odada 5 kişi vefat ettiler. Taha çok iyi bir çocuktu ve bana çok düşkündü. Bana anneler gününde hediye getirirdi. Bir defa bilezik getirdi, bir defa saat getirdi. Bir anneler gününde de elbise aldı. Çok zor, rabbim kimsenin başına vermesin. Bütün gün evde ağladım. Taha olsaydı, bana bir sürü hediye getirirdi” dedi.
Erzurum Tanfer: “Anne bir gülümsemeyle büyüyen dünyadır” Erzurum Kent Konseyi Başkanı Hüseyin Tanfer, Anneler Günü dolayısıyla bir mesaj yayınladı. Başkan Tanfer, “Annelerimiz fedakârlıkları ve sevgileri ifade edilemeyecek kadar büyük ve değerlidir. Anne bir gülümsemeyle büyüyen bir dünyadır.” dedi. Kent Konseyi Başkanı Tanfer, mesajında şu ifadelere yer verdi; "Dünyaya gözlerimizi ilk açtığımız andan itibaren sevgisiyle, şefkatiyle, merhametiyle bizleri kucaklayan, hayatını evlatlarına adayan her anımızda yanımızda olan ve hakkı hiç ödenemeyecek olan annelerimizin bu özel gününü kutluyorum. Anne bir gülümsemeyle büyüyen bir dünyadır. Dünümüz, bugünümüz ve yarınımızdır annelerimiz. Anne bir canın hayat bulduğu en güzel karşılıktır. Yaşamımızda bizi, belki de karşılıksız seven tek varlık annelerimizdir. Ülkemize ve insanlığa faydalı nesiller yetiştirmek için her türlü zorluğa göğüs gererek fedakarca çalışan anneler, aile değerlerinin yaşatılması ve geleceğe taşınmasının da en önemli güvencesidir. En mutlu anlarımızda olduğu gibi, tüm sıkıntılarda sığındığımız liman olan annelerimizin tek beklentisi, bizlere gösterdikleri sevgi ve ilgiyi onlara da hissettirmektir. Bu yüzden hiçbir hediye anne sevgisinin üzerinde değildir. Annelerimiz hoşgörünün, fedakarlığın, şefkat ve merhametin adıdır. Onların emekleri, fedakârlıkları ve sevgisi, kelimelerle ifade edilemeyecek kadar büyük ve değerlidir. Bu yüzden annelerimizi sadece yılın bir gününde değil her zaman hatırlamalı ve değerini bilmeliyiz. Bu vesile ile birlikte başta şehit anneleri olmak üzere tüm annelerin Anneler Günü’nü yürekten kutluyorum. Her günü mutlu sağlıklı ve sevinç dolu yaşam temenni ediyorum."