GENEL - 24 Kasım 2017 Cuma 13:10

KAYSO’nun arabuluculuk semineri yoğun ilgi gördü

A
A
A
KAYSO’nun arabuluculuk semineri yoğun ilgi gördü

Kayseri Sanayi Odası (KAYSO) tarafından üyelerine yönelik arabuluculuk semineri düzenlendi.

Kayseri Sanayi Odası (KAYSO) tarafından üyelerine yönelik arabuluculuk semineri düzenlendi.


Seminerin açılış konuşmasını yapan KAYSO Meclis Başkan Yardımcısı Ahmet Gümüşçü, son yıllarda artan işçi işveren uyuşmazlıklarının ve uzayan yargı süreçlerinin özellikle işverenlerin üzerinde ciddi bir maliyet ve zaman kaybına yol açtığını belirterek, durumdan iş barışının da olumsuz yönde etkilendiğini söyledi.


KAYSO olarak sanayicilerin yaşadığı sorunları yakından takip edip bu sorunların çözümü adına üzerlerine düşen görevleri yerine getirme gayretinde olduklarını açıklayan Gümüşçü, “Üyelerimizin çalışanları ile iş barışını sağladıkları, huzurlu ve verimli bir çalışma ortamı oluşturmalarına katkı sağlayacağını düşündüğümüz arabuluculuk kurumu, Ocak 2018 itibari ile de işçi-işveren uyuşmazlıklarının çözümünde zorunlu hale gelecektir. Yine arabuluculuk kurumunun ticari ilişki içinde olduğumuz kişiler ile aramız bozulmadan alacaklarımızı tahsil etmenin veya en azından bu alacaklarımızı sağlama almanın da yollarını açacağını düşünüyoruz” diye konuştu.


Açılış konuşmasının ardından kürsüye gelen Avukat -Arabulucu Nuriye Şimşek, arabuluculuk müessesesinin Ocak 2018’den itibaren işçi ve işveren uyuşmazlıklarında zorunlu hale geleceğini belirterek, uygulamadaki esaslar hakkında katılımcılara detaylı bilgiler verdi.


İşçi ve işveren arasındaki davaların 3-4 yıl kadar sürebildiğini anlatan Şimşek, arabuluculuk müessesi ile bu davaların hem hızlı bir şekilde hem de barışçıl yollarla çözüme kavuşacağını söyledi.


Kayseri’de sicile kayıtlı 184 arabulucunun görev yaptığını açıklayan Şimşek, şimdiye kadar bu arabuluculara en çok işçi işveren uyuşmazlıklarında başvurular olduğunu, iş hukukundan doğan ücret, kıdem, ihbar ve fazla mesai gibi alacaklar konusunda arabulucuya gidilebileceğini, Ocak 2018’den sonra bu gibi konularda arabulucuya gitmenin zorunlu hale geleceğini belirtti.


Arabuluculuk ücretleri konusunda da bilgi veren Şimşek, arabuluculuğun uyuşmazlıkların çözümü noktasında yargıdan daha ucuz bir yol olduğunu belirterek, “İhtilaflı konu üzerinde tarafların anlaşması durumunda eğer ücret konusunda bir anlaşmaya varmadılarsa taraflar ücreti ortak öderler. Eğer hiçbir şekilde anlaşmaya varılamadıysa ücret Adalet Bakanlığı tarafından ödenir, dava neticesinde de kim haksız çıkarsa Adalet Bakanlığı tekrara o kişiden ödediği bedeli alır” dedi.


Arabuluculuk sürecinin tamamen gizli olduğunu, bunu ihlal eden tarafa 6 aya kadar hapis cezası olduğunu açıklayan Şimşek, burada alınan kararların hiçbir zaman emsal teşkil edemeyeceğini, uygulanan bu gizliliğin her iki taraf açısından da çok büyük bir avantaj olduğunu söyledi.


Arabuluculara götürülen davaların mahkemelere oranla çok daha kısa sürede çözüldüğünü anlatan Şimşek, “Davanın niteliğine göre 15 dakika ile üç saat arasında sürebiliyor ve mahkemeden aldığınız kararın gücünde bir belge ile kalkıyorsunuz o görüşmeden. İşin belki de en avantajlı kısmı da budur. Arabuluculukta anlaşma esas olduğundan yöntem ve katı kurallar yoktur. Buda işin başka bir cazip tarafı. Burada kontrol dışında bir şey yok. Tüm süreci taraflar ortak iradeleri doğrultusunda götürebilirler” şeklinde konuştu.


Soru cevap kısmının ardından toplantı sona erdi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Bakan Tunç: “Filistin’in BM üyeliğinin Konseyi’nde tekrar görüşülmesi özgür Filistin için önemli bir adımdır” Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, “Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nun, Filistin’in BM üyeliğinin Konseyi’nde tekrar görüşülmesi özgür Filistin için önemli bir adımdır” dedi. Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nun Filistin’in BM’ye üyeliğinin tekrar görüşülmesini talep eden karar tasarısını kabul etmesinin ardından açıklama yaptı. Bakan Tunç, karar tasarısının özgür Filistin için önemli bir adım olduğunu değinerek, “Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nun, Filistin’in BM üyeliğinin BM Güvenlik Konseyi’nde tekrar görüşülmesi ve gözlemci statüsünde olan Filistin’e bazı ilave haklar tanınmasını talep eden karar tasarısını kabul etmesi özgür Filistin için önemli bir adımdır. Ülkemizin yanı sıra 80’e yakın ülkenin ortak sunucusu olduğu karar tasarısının 143 evet oyuyla kabulü, Birleşmiş Milletler üyesi ülkelerin 7 Ekim’den bu yana işgalci İsrail tarafından soykırıma uğrayan Filistin’e desteğini göstermesi açısından önemlidir. 1967 sınırları temelinde bağımsız Filistin devletinin varlığı kabul edilmelidir. Filistin halkı kendi ata yurtlarında, insan onuruna yakışır şekilde yaşamalıdır” ifadelerine yer verdi. İsrail’in saldırılarının son bulması gerektiğini belirten Bakan Tunç, “Gazze ve Refah bölgesinde çocuk, kadın, sivil demeden 35 bin Filistinliyi öldüren, 78 binden fazla Filistinliyi yaralayan İşgalci İsrail’e karşı uluslararası mekanizmalar artık gereğini vakit kaybetmeden yapmalıdır. İnsan haklarını yok sayan, uluslararası hukuku görmezden gelen, savaş suçu işleyen ve soykırım yapan İsrail’in saldırıları son bulmalıdır. İsrailli yetkililer Uluslararası Ceza Mahkemesi huzuruna çıkarılmalı, gereken ceza verilmelidir. İşgalci İsrail Devletinin Uluslararası Adalet Divanınınca verilen tedbir kararına uyması sağlanmalıdır. Türkiye olarak, Filistinli kardeşlerimizin haklı davalarında yanlarında olmaya, dünyada adaleti ve hakkaniyeti savunmaya devam edeceğiz” ifadeleri kullanıldı.