GENEL - 24 Şubat 2018 Cumartesi 08:40

TSO Başkanı Selehattin Ekicioğlu: "Karabük Demir-Çelik Fabrikası unutulmamalı"

A
A
A
TSO Başkanı Selehattin Ekicioğlu: "Karabük Demir-Çelik Fabrikası unutulmamalı"

Şeker Fabrikalarının özelleştirilmesi ile ilgili konuşan Ticaret ve Sanayi Odası (TSO) Başkanı Selehattin Ekicioğlu, şeker fabrikalarının geleceği konusunda Karabük Demir-Çelik Fabrikası örneğinin göz önünde bulundurulması gerektiğini söyledi.

Şeker Fabrikalarının özelleştirilmesi ile ilgili konuşan Ticaret ve Sanayi Odası (TSO) Başkanı Selehattin Ekicioğlu, şeker fabrikalarının geleceği konusunda Karabük Demir-Çelik Fabrikası örneğinin göz önünde bulundurulması gerektiğini söyledi.


Kalkınma planlarının yerli ve ulusal hassasiyetlerle oluşturulmasının önemine işaret eden TSO Başkanı Ekicioğlu, "Gelişmiş bir ülke olmamız yolunda, ekonomi programımızın yerli ve ulusal hassasiyetlerle kurulmasının önemli olduğunu düşünüyor; özellikle tarım politikamızda üretime öncelik veren, iklimsel ve toprak verimliliğimiz dikkate alınarak, alın terini bu topraklara döken üreticilerimizin çıkarları göz önünde bulundurularak, üretime öncelik verilmesinden geçtiğine inanıyoruz. Emeğin en yüce değer olduğuna olan inancımızla, ülkemizde şeker pancarı üretiminin arttırılmasının hem toplumsal sağlığımız açısından hem de üreten toplum olmanın onurunu yaşamak adına çok önemli bir işlevi olacağını düşünüyoruz" dedi.


Şeker pancarının alternatifinin glikoz olamayacağını belirten Ekicioğlu, "Şeker pancarının alternatifi asla glikoz olamaz. Bu konuda bilimsel çalışma yapan insanların da belirttiği üzere, günümüzde sağlığımızı tehdit eden en önemli unsurların başında glikoz gelmektedir. İş böyleyken bizim şeker pancarı üretimini arttırmamız gerekirken yerine glikoz ithal etmemiz mantık dışıdır. Şeker fabrikalarının geleceği konusunda Karabük Demir-Çelik Fabrikası örneğini göz önünde bulundurmalıyız. Kırşehir Şeker Fabrikasının geleceği için de pancar üreticilerinden, fabrika işçilerine, ilimiz sanayicisinden, tüccarına kadar bu konuda emeği geçen herkesin ortak olduğu bir yapılanma, hem üretimin hem de istihdamın arttırılmasına ve aynı zamanda emeğin gerçek hakkını bulması adına önemli bir uygulama olacaktır. Ticaret ve Sanayi Odası olarak bu konuda üzerimize düşen her türlü çalışmayı yapacağımızı bildiriyoruz" ifadelerini kullandı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Tenis tarihinde ilk kez Quad Milli Takımı Dünya finallerinde Antalya Megasaray Tenis Akademi’de gerçekleşen 21 ülkeden toplamda 44 takımın katıldığı BNP Paribas Tekerlekli Sandalye Dünya Takımlar Şampiyonası’na wild card ile katılan Quad Milli Takımı Brezilya’yı 2-1 mağlup ederek adını tarihte ilk kez finale yazdırdı. Kaptanlığını Sinem Oğuz’un yaptığı Uğur Altınel, Ahmet Kaplan, Ali Ataman ve Fatih Karataş’tan oluşan Quad Milli Takımı Şampiyona boyunca Amerika’yı 2-1, Avustralya’yı 2-1 ve Büyük Britanya’yı 2-1 yenerek grubunu lider olarak tamamladı. Grubundan lider bitirip diğer grubun ikincisi Brezilya ile yarı final mücadelesine çıkan milliler ilk maçında Uğur Altınel sahne aldı. Uğur’un dünya 13 numarası Leandro Pena’ya 6-1, 6-3 mağlup olmasıyla Türkiye 1-0 geriye düştü. İkinci maçta dünya 11 numarası milli sporcu Ahmet Kaplan, Ymanitu Silva’yı 6-4, 6-0 yenerek seride durumu 1-1’e getirdi. Serinin kazananını belirleyecek çiftler maçında Ali Ataman/Ahmet Kaplan ikilisi Leandro Pena/ Ymanitu Silva çiftini 7-6, 6-0 mağlup ederek Türkiye’yi 2-1 Brezilya karşısında öne geçirdi ve final biteni cebine koydu. Milliler dünya şampiyonluğu için yarın 11.00’de başlayacak karşılaşmalarda Şili ile karşılaşacak. "Şampiyonluk için korta çıkıyoruz" Milli takımın final başarısını değerlendiren Türkiye Tenis Federasyonu Başkanı Cengiz Durmuş, “Çocuklarımızın korttaki mücadelesi heyecanımızı gittikçe artırıyor. İlkleri yaşamaya alışmış bir federasyon olarak teniste dünyanın iyi takımları arasına girdiğimizi, bir tenis ülkesi olduğumuzu hep söylüyorduk. Bugün çocuklarımız dünya kupasında dünyanın en iyilerini yenerek finale geldi. Şampiyonluk için korta çıkıyoruz. Çocuklarımız yürekleriyle milli formayı canı gönülden taşımayı ve kortlarda mücadele vermeyi başardılar” dedi. Bu tür organizasyonlara ev sahipliği yapmanın oluşturduğu etkiye dikkat çeken Durmuş, “Çocuklarımız bu turnuvada wild cardla yani puanı yetersiz olduğu halde turnuva ülkesinde olduğu için özel davetle oynayabilme fırsatı buldu. Çocuklarımız dünyanın en iyilerini yenerek namağlup olarak finale geldi. Bu bizim ülkemizde tenise verilen değerin, ilginin arttığının ve hatta çığ gibi büyüdüğünün bir göstergesi” diye konuştu. "İnanılmaz bir duyguydu" Karşılaşmaları değerlendiren milli sporcu Ahmet Kaplan ise, “İnanılmaz bir duyguydu. Teklerde durum 1-1’di karar double’ını oynuyorduk çiftler maçında. Elimizden gelen her şeyi yaptık. İnanılmaz bir savaş vardı. Her şeyimizi verdik. Çok mutluyuz, evimizdeyiz. Yarın final maçımız var kupayı alacağız” dedi. Milli sporcu Ali Ataman ise final karşılaşmasına hazır olduklarını ifade ederek şöyle konuştu: “Şili favori takımdı. Ama bu dakikadan sonra bizim için fark etmez. Herkesi yenecek güçteyiz. Yarın çok büyük bir başarıyla bu işi sonlandıracağız.”