ASAYİŞ - 28 Haziran 2017 Çarşamba 14:30

Darbeci Yüzbaşı ‘Darbe oldu yönetime el koyduk’ demiş

A
A
A
Darbeci Yüzbaşı ‘Darbe oldu yönetime el koyduk’ demiş

Malatya’daki darbe kalkışmasına ilişkin davada tanık olarak ifade veren Astsubay Ahmet Sevincek, Yüzbaşı Kemal Keskin’in kendilerine ‘Darbe oldu, yönetime el koyduk’ dediğini ileri sürdü.

Malatya’daki darbe kalkışmasına ilişkin davada tanık olarak ifade veren Astsubay Ahmet Sevincek, Yüzbaşı Kemal Keskin’in kendilerine ‘Darbe oldu, yönetime el koyduk’ dediğini ileri sürdü.


15 Temmuz darbe girişiminde Malatya’da 2.Ordu Karargahında Nöbetçi Astsubay olarak görev yapan Ahmet Sevincek tanık olarak dinlendi. Darbe kalkışması gününde karargahta nöbetçi olduğunu belirten Sevincek, akşam saatlerinde Üsteğmen Hüseyin Çakıcı’nın kendisini aradığını ve 1.Nolu nizamiyeye gidilmesi talimatını verdiğini söyledi.


Daha sonra Çakıcı ile birlikte nizamiyeye gittiklerinde ilk kez gördüğü Yüzbaşı Kemal Keskin’in kendilerine sakin olmaları gerektiğini söylediğini belirten Sevincek, “Bize ‘darbe oldu, yönetime el koyduk’ dedi. Hatırladığım kadarıyla saat 21.30 sıralarıydı. Kemal Keskin bize ‘şok oldunuz değil mi ‘ dedi. Daha sonra bize 1 Nolu nizamiye bölgesine gitmemiz gerektiğini ve hiçbir aracın içeri giriş çıkışına izin verilmemesini istedi. Zaten gittiğimiz nizamiyede sadece ordu komutanının aracı giriyordu” diye konuştu.


Nizamiyeye gittiğinde orada bulunan askerlerle durum değerlendirmesi yaptığını kaydeden Sevincek, “Kemal Keskin’in darbe olduğunu söylemesini konuşuyorduk ve anlamaya çalışıyorduk. Ben bu sırada akrabalarımızı aradım hal hatır sormak için. Dışarıya baktığımızda hayatının olağan akışı devam ediyordu bu sırada. Herhangi bir terslik yoktu ama Kemal Keskin neden bize böyle söyledi diye düşünüyorduk” ifadelerine yer verdi.


Sonrasında Kemal Keskin’in kendisine 2.Ordu Komutanının karargaha geleceğini ve 1 nolu nizamiyeden alınması gerektiğini söylemesi üzerine tekrar 2 nolu nizamiyeye gittiğini belirten Sevincek, burada sivil aracın içerisinde oturmuş teçhizatlı askerleri gördüğünü ve bunun üzerine Hüseyin Çakıcı’ya aracın ne maksatla çıkacağını sorduğunda Çakıcı’nın kendisine ‘bir yere’ diye cevap verdiğini söyledi.


Saat 22.30 sıralarında ordu komutanının aracının nizamiyeden giriş yaptığını belirten Sevincek, bu sırada ismini bilmediği bir tuğgeneralin içeri hiçbir aracın alınmaması emrini verdiğini de söyledi.


Garajlar bölgesinde beklerken binaya girip televizyon açtığını ifade eden Sevincek, “Haberlerde bir darbe kalkışmasını olduğunu Türk Silahlı kuvvetler içerisinde bir gurubun kalkışma yaptığını öğrendim. Kafamda bir takım şeyler oluşmaya başladı” dedi.


Sonrasında binbaşı Bülent Kuzucu’nun kendisini arayarak Kurmay Başkanı Avni Angun’un plastik kelepçe istediğini söylediğini belirten Sevincek, depoya gittiğinde teçhizatlı askerler gördüğünü ve onlara kelepçeleri vererek karargaha gönderdiğini söyledi.


Sabah saatlerinde koğuşlar bölgesinde gittiğinde tüm er ve erbaşların dışarıda olduğunu gördüğünü söyleyen Sevincek, buradaki askerleri alarak karargahın önünde topladığını ve sonrasında garajlar bölgesindeki depoya giderek burada saklandıklarını söyledi. Bu sırada dışarıdan çatışma seslerinin geldiğini belirten Sevincek, yaklaşık 45 dakika sonra 1 Nolu nizamiyeden Uzman Çavuş Yunus Belen’in kendisini arayarak polise teslim olacaklarını söylemesi üzerine kendisi ve diğer askerleri de alarak nizamiyeden dışarı çıktıklarını ve polise telim olduklarını söyledi.


Soru-cevap kısmında SEGBİS’ten söz alan tutuklu sanıklardan Kemal Keskin, tanığa yönelik olarak “Kendisinden Ömer Halisdemir çıkarmaya yönelik gayretler de bulunan Ahmet Sevincek’e sorularım olacak” dedi.


Keskin’in Sevincek’e ‘hayatında matematik dersinde hiç abaküs kullandın mı?’ sorusu üzerine mahkeme başkanı Vedat Koç, Keskin’e, “Adam akıllı soru soracaksan sor, yoksa sana soru sordurmayacağım” diye cevap verdi.


Daha sonra tanık olarak dinlenen darbe gecesi Ordu Evinde nöbetçi amir olarak görev yapan askeri personel Ayşe Şahin ise saat 22.00 sıralarında televizyonda kalkışma olduğunu öğrendiğini belirterek olayları şaşkınlıkla izlediğini söyledi. Saat 23.50’da vatandaşların Orduevi önünde toplanmaya başladıklarını anlatan Şahin, “Nöbetçi amir olarak personelin güvenliğinden sorumluydum, nöbet yerlerini kontrol ettim, herhangi bir sıkıntı olup olmadığı için dolaştım. Herhangi bir sıkıntı olmadığını görünce odama döndüm” diye konuştu.


Daha sonrasında gece 00.00 sıralarında Binbaşı İbrahim Dede, bir astsubay iki erin tam teçhizatlı Orduevi’ne gelerek kendisiyle görüştüğünü ifade eden Şahin “Binbaşı, ‘Ordu komutanının emrini iletiyorum. Kimse dışarı çıkmayacak’ dedi. Ben sizi tanımıyorum nerede görevlisiniz dedim yeni tayin olduğunu söyledi. Ordu Komutanının emrini iletiyorum kimse dışarı çıkmayacak dedi adının İbrahim Dede olduğunu söyledi" Şeklinde konuştu.


O sıra halkın Orduevi’nin önünde toplanan kalabalığın içeriye çeşitli cisimler attıklarını dile getiren Şahin şunları söyledi:


“Bunun üzerine bende bu konuda bilgi vermek üzere nöbetçi amirliğini aradım bilgi verdim. Komutana bilgi vereceklerini söylediler. Daha sonra harekat merkezini aradım. Ben bilgi verdikten sonra Erkan Varol telefonu alarak ’Vurun, öldürün, ateş edin’ dedi. Bende telefonu kapattım. Nöbet yerlerini dolaştım askerlere, ‘ateş açmayın, panik yapmayın, dikkatli olun, kendinizi emniyete alın’ dedim. Askerlerin emniyet almasını sağladım daha sonra 155 Polis İmdat Hattı’nı aradım. Polisler güvenliği aldıktan sonra halk da normale döndü ve bir sorun kalmadı”


Şahin, darbe girişiminden sonra kendi isteği ile emniyete giderek ifade verdiğini de sözlerine ekledi.


Daha sonra mahkeme başkanı duruşmaya öğle arası verdi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Tenis tarihinde ilk kez Quad Milli Takımı Dünya finallerinde Antalya Megasaray Tenis Akademi’de gerçekleşen 21 ülkeden toplamda 44 takımın katıldığı BNP Paribas Tekerlekli Sandalye Dünya Takımlar Şampiyonası’na wild card ile katılan Quad Milli Takımı Brezilya’yı 2-1 mağlup ederek adını tarihte ilk kez finale yazdırdı. Kaptanlığını Sinem Oğuz’un yaptığı Uğur Altınel, Ahmet Kaplan, Ali Ataman ve Fatih Karataş’tan oluşan Quad Milli Takımı Şampiyona boyunca Amerika’yı 2-1, Avustralya’yı 2-1 ve Büyük Britanya’yı 2-1 yenerek grubunu lider olarak tamamladı. Grubundan lider bitirip diğer grubun ikincisi Brezilya ile yarı final mücadelesine çıkan milliler ilk maçında Uğur Altınel sahne aldı. Uğur’un dünya 13 numarası Leandro Pena’ya 6-1, 6-3 mağlup olmasıyla Türkiye 1-0 geriye düştü. İkinci maçta dünya 11 numarası milli sporcu Ahmet Kaplan, Ymanitu Silva’yı 6-4, 6-0 yenerek seride durumu 1-1’e getirdi. Serinin kazananını belirleyecek çiftler maçında Ali Ataman/Ahmet Kaplan ikilisi Leandro Pena/ Ymanitu Silva çiftini 7-6, 6-0 mağlup ederek Türkiye’yi 2-1 Brezilya karşısında öne geçirdi ve final biteni cebine koydu. Milliler dünya şampiyonluğu için yarın 11.00’de başlayacak karşılaşmalarda Şili ile karşılaşacak. "Şampiyonluk için korta çıkıyoruz" Milli takımın final başarısını değerlendiren Türkiye Tenis Federasyonu Başkanı Cengiz Durmuş, “Çocuklarımızın korttaki mücadelesi heyecanımızı gittikçe artırıyor. İlkleri yaşamaya alışmış bir federasyon olarak teniste dünyanın iyi takımları arasına girdiğimizi, bir tenis ülkesi olduğumuzu hep söylüyorduk. Bugün çocuklarımız dünya kupasında dünyanın en iyilerini yenerek finale geldi. Şampiyonluk için korta çıkıyoruz. Çocuklarımız yürekleriyle milli formayı canı gönülden taşımayı ve kortlarda mücadele vermeyi başardılar” dedi. Bu tür organizasyonlara ev sahipliği yapmanın oluşturduğu etkiye dikkat çeken Durmuş, “Çocuklarımız bu turnuvada wild cardla yani puanı yetersiz olduğu halde turnuva ülkesinde olduğu için özel davetle oynayabilme fırsatı buldu. Çocuklarımız dünyanın en iyilerini yenerek namağlup olarak finale geldi. Bu bizim ülkemizde tenise verilen değerin, ilginin arttığının ve hatta çığ gibi büyüdüğünün bir göstergesi” diye konuştu. "İnanılmaz bir duyguydu" Karşılaşmaları değerlendiren milli sporcu Ahmet Kaplan ise, “İnanılmaz bir duyguydu. Teklerde durum 1-1’di karar double’ını oynuyorduk çiftler maçında. Elimizden gelen her şeyi yaptık. İnanılmaz bir savaş vardı. Her şeyimizi verdik. Çok mutluyuz, evimizdeyiz. Yarın final maçımız var kupayı alacağız” dedi. Milli sporcu Ali Ataman ise final karşılaşmasına hazır olduklarını ifade ederek şöyle konuştu: “Şili favori takımdı. Ama bu dakikadan sonra bizim için fark etmez. Herkesi yenecek güçteyiz. Yarın çok büyük bir başarıyla bu işi sonlandıracağız.”
Ankara Cumhurbaşkanı Erdoğan: "Öğretmenlerimizi olumsuzluktan korumak ve güvenli ortamı sunmak asli görevimizdir" Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Evlatlarımıza kattıkları bilgi ve değerler bütünüyle ülkemizin kalkınma mücadelesinde hayati önemde olan öğretmenlerimizi her türlü olumsuzluktan korumak, onlara mesleklerini icra edecekleri rahat ve güvenli ortamı sunmak asli görevimizdir" dedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, Türkiye’nin kalkınma mücadelesinde hayati önem taşıyan öğretmenleri her türlü olumsuzluktan korumak ve onlara güvenli bir çalışma ortamı sağlamak gerekliliğine vurgu yaparak, "Evlatlarımıza kattıkları bilgi ve değerler bütünüyle ülkemizin kalkınma mücadelesinde hayati önemde olan öğretmenlerimizi her türlü olumsuzluktan korumak, onlara mesleklerini icra edecekleri rahat ve güvenli ortamı sunmak asli görevimizdir. Ulvi bir mesleği icra eden, yetiştirdikleri nesillerle geleceğimizi inşa ve ihya eden öğretmenlerimiz başımızın tacıdır. Bu anlayışa kararlılıkla sahip çıkan bir hükümet olarak öğretmenlerimize ve diğer eğitim çalışanlarımıza yönelik şiddete ilişkin kapsamlı bir düzenlemeyi süratle hayata geçireceğiz. Kanun teklifi olarak Gazi Meclisimize sunacağımız düzenlemeyle, öğretmenlerimize yönelik fiillerde ceza kanunlarında öngörülen cezalar yarı oranında artırılacak. Bu fiilleri işleyenlerin cezasının ertelenmesi engellenecek. Bu fiiller tutuklama sebebi sayılarak tutuksuz yargılamanın önüne geçilecek. Özel kurumlarda çalışan öğretmenlerimiz ve diğer eğitim çalışanlarımız da görevleri sebebiyle kendilerine yönelik işlenen suçlar bakımından kamu görevlisi sayılacak. Öğretmenlerimiz müsterih olsun. Böylesine önemli bir mesleği ülkemizin her bölgesinde fedakarca yürüten öğretmenlerimize karşı şiddet olaylarına asla sessiz kalmadık, kalmayacağız. Bu vesileyle, İstanbul’da canice yapılan bir saldırı sonucu hayatını kaybeden İbrahim Oktugan öğretmenimize Allah’tan rahmet; ailesine, sevenlerine, öğrencilerine ve tüm eğitim camiamıza başsağlığı diliyorum" ifadelerini kullandı.