GENEL - 26 Temmuz 2017 Çarşamba 10:02

Lüks konut ve araçlardan sonra şimdi de lüks mezar dönemi

A
A
A
Lüks konut ve araçlardan sonra şimdi de lüks mezar dönemi

Malatya’da Kayseri tüf taşından lüks mezarlar yapan 40 yıllık mezar ustası Sadi Kaygısız, fiyatı 50 bin TL’yi bulan mezarlar hazırlanıyor.

Malatya’da Kayseri tüf taşından lüks mezarlar yapan 40 yıllık mezar ustası Sadi Kaygısız, fiyatı 50 bin TL’yi bulan mezarlar hazırlanıyor. Yüksek fiyatlı siparişlerde, Kayseri taşı, şadırvan, etrafında kemer ya da çeşitli şekil olması gibi talepler yer alıyor


Malatya’da 50 yaşındaki mezar ustası Sadi Kaygısız, 40 yıldır mezar ustalığı yapıyor. Bölgenin en önemli ustaları arasında yer alan Sadi Kaygısız, mermer yerine Kayseri tüf taşı taşından lüks mezarlar yapıyor. Sadi ustanın hazırladığı bazı mezarların fiyatı ise şadırvan, kemer ya da çeşitli şekil talepleri nedeniyle 50 bin TL’yi buluyor.



“Ortalama fiyatlar 30 ila 50 bin TL arasında değişiyor”


Malatya-Ankara yolu üzerinde bulunan iş yerinde büyük bir ustalık ve sabırla taşa şekil verip, mezarlar yapan Kaygısız, mesleğinin kendisine babasından kaldığı söyledi. Fiyatların ise 30-50 bin lira arasında değiştiğini anlatan Kaygısız, "Malatya’da genelde mermer kullanılıyor. Benim kullandığım taş Kayseri taşı, oradan geliyor. Atölyede kesiliyor, siparişimiz üzerine bize ulaştırılıyor. Malatya’da biraz taşın tanıtımı noktasında sıkıntı yaşıyorum. Bu taşların şöyle bir özelliği var, tüf taşı tarihi hamamlar, kervansaraylar, camiler ve benzeri yapılarda kullanılmıştır. Buraya ilk Battalgazi Belediyesinin işini yapmak için geldim. Sağ olsun başkanım bizi çağırdı. Daha sonra baktım Malatya’da bizim dükkan gibi bir yer yok. Kendimi özel hissettim ve burada başladım. Mezar siparişi verirken tek bir kayadan olmasını isteyenler de oluyor. Ama ben mesleğimin dışına çıkmıyorum. Bizden türbe şeklinde mezar isteyen müşterilerimiz de mevcut. 4 ayak üzerine etrafı kemerli, şadırvanlı isteyenlerde var. Ortalama fiyatlar 30 ila 50 bin TL arasında değişiyor" dedi.



“Betonun canı su, bu konuya dikkat edilmeli”


Mezar yaptırmak isteyenlere hangi noktalara dikkat etmeleri gerektiğini de belirten Kaygısız, “Mezar yaptırılırken beton atarız. Dolayısıyla betona suyunu vermediğiniz zaman küflenir ve kötü olur. Mesela bu sıcaklarda mezar yapılıyor, betonun canı su, bu konuya dikkat edilmeli mezar yaptırılırken. Mezarı yaparken sağında solunda malzeme bırakmamaya çalıyoruz. Artık bırakıldığında bu mezara zarar verebiliyor” ifadelerini kullandı.



“Arkadaşım şaka olsun diye mermerin üzerine benim adımı yazmış”


Mezar ustası Sadi Kaygısız başından geçen ilgin bir olayı da şu sözlerle anlattı:


“Müşterilerden bir tanesi mezar taşı yazmamızı istedi. Yazıcı arkadaşa gönderdiğimde el yazısıyla mermerin üzerine benim adımı yazmış, işte ‘Sadi Kaygısız, doğumu bu, ölümü bu’ şeklinde. O beni çok etkiledi gerçekten. Sonra da öğrendiğimde şaka olsun diye yapmış” diye konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Kızılay’dan 8 Mayıs Dünya Kızılay ve Kızılhaç Günü’nde anlamlı sergi 8 Mayıs Dünya Kızılay ve Kızılhaç Günü, Kızılay tarafından anlamlı bir sergi ile kutlandı. Karaköy Paket Postanesi’nde açılan “Yüzyıllık Emanet, Esir Mektupları” adlı sergide, Türk Kızılay arşivinden derlenen 1. Dünya Savaşı dönemine ait yerli ve yabancı esir mektupları, kartlar, listeler, defterler, döneme ait pul ve zarflar ile fotoğraflara yer verildi. Kızılay, 8 Mayıs Dünya Kızılay ve Kızılhaç Günü dolayısıyla “Yüzyıllık Emanet, Esir Mektupları” adlı sergi düzenledi. Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı ve TRT’nin katkılarıyla açılan sergide, Türk Kızılay arşivinden derlenen 1. Dünya Savaşı dönemine ait yerli ve yabancı esir mektupları, kartlar, listeler, defterler, döneme ait pul ve zarflar ile fotoğraflara yer verildi. Mektuplar Karaköy Paket Postanesi’nde geçtiğimiz günlerde ziyarete açılırken, ‘8 Mayıs Dünya Kızılay ve Kızılhaç Günü’ nedeniyle Türk Kızılay tarafından sergi alanında etkinlik düzenlendi. Etkinliğe Kızılay Genel Sekreter Yardımcısı Murat Ellialtı, Uluslararası Kızılhaç ve Kızılay Dernekleri Federasyonu (IFRC) yetkilileri, diplomatik misyon temsilcileri ile davetliler katıldı. Etkinlikte konuşan Kızılay Genel Sekreter Yardımcısı Murat Ellialtı, “Dünya Kızılay ve Kızılhaç hareketi modern zamanların ilk organize küresel hareketedir. Bu ilk iyilik hareketidir modern zamanlarda. İnsanlığın asırlardır biriktirdiği bu savaşçı ruhuna inat birçok ülkeden iyi insanlar bir araya gelerek, 1.5 asır önce bu gönüllülük hareketini kurdular. Bu hareketin bir diğer özeliği de gönüllülük temeli üzerinde yükselmesidir. Dünyanın farklı coğrafyalarından farklı renklerde, farklı şeylere inanan, farklı dinlere mensup, farklı renklerden birçok ülkeden iyi insanlar bir araya gelmişlerdir bu hareket vesilesiyle. Hareketin kurulmasına, savaş alanında terk edilmiş insanlara ayrım yapmaksızın yardım etme duygusu vesile olmuştur. Sonra bu hareket nerede bir insanı kriz varsa, onun doğurduğu acıları dindirmeyi amaçlayarak bugüne kadar gelmiş, bundan sonra da gidecektir. Bu harekete mensup 191 ülkede birçok iyi insan var. Dünya haritasını önümüze koyup, elimizi nereye dokundurursak biliriz ki orada bu hareketin mensubu gönüllüler, çalışanlar ve onlara destek veren iyi insanlar var. Ülkemiz bu hareketin saygın üyelerinden biridir. Çünkü milletimiz bu harekete güç verir. Bağışçılarımız ve gönüllülerimiz nerede bir insani kriz olsa orada olmamız için bize desteklerini esirgemiyorlar" dedi. Ellialtı, "Bugünün bir başka anlamı da bu mekanda yüzyıllık emanet esir mektuplarını sergiliyor olmamızdır. 1. Dünya Savaşı esnasında düşman ülkelerin eline esir düşüp, ailelerinden haber alamayan, ailelerine haber gönderemeyenler o zamanki Kızılay yani Hilal-i Ahmer Esirler Komisyonuna mektup yazmış, kendi halleri, durumları hakkında bilgi vermiş, ailelerinden bilgi alıp, kendilerine ulaşmalarını istemişlerdir Kızılay’dan. Burada, o günle günümüz arasında ilişki kurmayı sağlıyor bu mektuplar. Çok güzel hikayeler var çok nezih Türkçeyle yazılmış. Bir annenin mektubu var mesela. Oğlunun şurada, şurada esir olduğunu bildiğini ama haber alamadığını ve haber almak istediğini, kendisinden de ona haber ulaştırılmasını istediğini söylüyor. Yine askerlerin mektupları var, nefis bir Türkçeyle yazılmış. O günün ruhunu bugünlere taşıyor adeta. Onlar da yine ailelerinden haber almak, ailelerine haber ulaştırmak adına müracaat etmişler” ifadelerini kullandı.