GENEL - 19 Kasım 2017 Pazar 16:32

Manisa Memur-Sen’den NATO’ya tepki

A
A
A
Manisa Memur-Sen’den NATO’ya tepki

Memur Sen Manisa İl Temsilcisi Mustafa İrğat, Norveç’te yaşanan NATO skandalı ile ilgili, "NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg’in, ’Olaylar, tek bir kişinin eylemlerinden kaynaklanıyor ve NATO’nun görüşlerini yansıtmıyor’ özrüyle konuyu kapatması mümkün değildir" dedi.

Memur Sen Manisa İl Temsilcisi Mustafa İrğat, Norveç’te yaşanan NATO skandalı ile ilgili, "NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg’in, ’Olaylar, tek bir kişinin eylemlerinden kaynaklanıyor ve NATO’nun görüşlerini yansıtmıyor’ özrüyle konuyu kapatması mümkün değildir" dedi.


NATO’nun Norveç’teki Ortak Harp Merkezi’nde yapılan ’Trident Javelin’ tatbikatında Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın fotoğraflarının ’karşıt kuvvet liderleri’ arasında gösterilmesine bir tepki de Memur-Sen Manisa İl Temsilciliğinden geldi. Memur Sen Manisa İl Temsilcisi ve Sağlık Sen Manisa Şube Başkanı Mustafa İrğat, yaptığı yazılı açıklamada şu ifadelere yer verdi:


"Türkiye Cumhuriyetinin kurucusu Gazi Mustafa Kemal ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ’düşman’ hedefler arasında gösterilen belge, her neresinden bakarsanız bakın bir niyetin aşikar edilmesinin delilidir. NATO skandalı meczup işi mi, niyet beyanı mı?


Böyle bir olayın özür beyanıyla geçiştirilemeyecek sonuçlar doğuracağını belirten İrğat, “En şiddetli şekilde tel’in ediyor ve medeniyet ve millet şuurumuzla hükümet meselesini aşan bu saldırı karşısında hükümetimizin ve devletimizin yanında olduğumuzu belirtiyoruz. Bu noktadan hareketle NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg’in, ’Olaylar, tek bir kişinin eylemlerinden kaynaklanıyor ve NATO’nun görüşlerini yansıtmıyor’ özrüyle konuyu kapatması mümkün değildir. Çünkü; her konuda planlı hareket eden ve hedef noktasını belirlerken bu plan çerçevesinde hareket eden bir yapının içine bir meczup sızabiliyorsa, bu konunun üzerinde düşünülmesi gerekir. Zira NATO bir güvenlik örgütüdür. Eğer NATO içindeki bir yapının organizasyonuysa, yine NATO’nun bu noktada kendini sorgulaması, paradigmasının gözden geçirmesi gerekir. Bazı ana akım batı medyasında manşetleri süsleyen “Saving NATO from Turkey” yani NATO’yu Türkiye’den korumak sözü, bizim şüphelenmemizi sağlayacak yeterli doneyi sunmaktadır. Söz konusu olay hakkındaki şüphemizi destekleyen başka bir delil de, geçmişte yaşadığımız darbeler ve NATO tarafından örgütlenen ve ülkemize karşı birçok açık ve örtülü operasyon yapan gladyo meseleleridir. Fakat köprünün altından çok sular aktı. Türkiye, eski Türkiye, dünya da eski dünya değil artık. Darbelerle sınanmış ve 15 Temmuz’da destan yazarak darbecilerin arkasındaki güçlere ve dünya sistemine de meydan okumuş bir millet olarak bütün dünyaya Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın sözleriyle haykırıyoruz: ’Türkiye o eski Türkiye değil. Türkiye’ye gündem dayatamazsınız. Türkiye’nin gündemini belirleyemezsiniz. Türkiye’ye artık zalimler için, zalim ve terörist devletler için nöbet tutturamazsınız. Türkiye’ye o eski günlerde olduğu gibi parmak sallayarak istikamet çizemezsiniz. Bu Türkiye yeni Türkiye’dir, tam bağımsız Türkiye’dir. Ne içerideki işbirlikçilere ne dışarıda mütekebbirlere boyun eğecek bir Türkiye yok.”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Tenis tarihinde ilk kez Quad Milli Takımı Dünya finallerinde Antalya Megasaray Tenis Akademi’de gerçekleşen 21 ülkeden toplamda 44 takımın katıldığı BNP Paribas Tekerlekli Sandalye Dünya Takımlar Şampiyonası’na wild card ile katılan Quad Milli Takımı Brezilya’yı 2-1 mağlup ederek adını tarihte ilk kez finale yazdırdı. Kaptanlığını Sinem Oğuz’un yaptığı Uğur Altınel, Ahmet Kaplan, Ali Ataman ve Fatih Karataş’tan oluşan Quad Milli Takımı Şampiyona boyunca Amerika’yı 2-1, Avustralya’yı 2-1 ve Büyük Britanya’yı 2-1 yenerek grubunu lider olarak tamamladı. Grubundan lider bitirip diğer grubun ikincisi Brezilya ile yarı final mücadelesine çıkan milliler ilk maçında Uğur Altınel sahne aldı. Uğur’un dünya 13 numarası Leandro Pena’ya 6-1, 6-3 mağlup olmasıyla Türkiye 1-0 geriye düştü. İkinci maçta dünya 11 numarası milli sporcu Ahmet Kaplan, Ymanitu Silva’yı 6-4, 6-0 yenerek seride durumu 1-1’e getirdi. Serinin kazananını belirleyecek çiftler maçında Ali Ataman/Ahmet Kaplan ikilisi Leandro Pena/ Ymanitu Silva çiftini 7-6, 6-0 mağlup ederek Türkiye’yi 2-1 Brezilya karşısında öne geçirdi ve final biteni cebine koydu. Milliler dünya şampiyonluğu için yarın 11.00’de başlayacak karşılaşmalarda Şili ile karşılaşacak. "Şampiyonluk için korta çıkıyoruz" Milli takımın final başarısını değerlendiren Türkiye Tenis Federasyonu Başkanı Cengiz Durmuş, “Çocuklarımızın korttaki mücadelesi heyecanımızı gittikçe artırıyor. İlkleri yaşamaya alışmış bir federasyon olarak teniste dünyanın iyi takımları arasına girdiğimizi, bir tenis ülkesi olduğumuzu hep söylüyorduk. Bugün çocuklarımız dünya kupasında dünyanın en iyilerini yenerek finale geldi. Şampiyonluk için korta çıkıyoruz. Çocuklarımız yürekleriyle milli formayı canı gönülden taşımayı ve kortlarda mücadele vermeyi başardılar” dedi. Bu tür organizasyonlara ev sahipliği yapmanın oluşturduğu etkiye dikkat çeken Durmuş, “Çocuklarımız bu turnuvada wild cardla yani puanı yetersiz olduğu halde turnuva ülkesinde olduğu için özel davetle oynayabilme fırsatı buldu. Çocuklarımız dünyanın en iyilerini yenerek namağlup olarak finale geldi. Bu bizim ülkemizde tenise verilen değerin, ilginin arttığının ve hatta çığ gibi büyüdüğünün bir göstergesi” diye konuştu. "İnanılmaz bir duyguydu" Karşılaşmaları değerlendiren milli sporcu Ahmet Kaplan ise, “İnanılmaz bir duyguydu. Teklerde durum 1-1’di karar double’ını oynuyorduk çiftler maçında. Elimizden gelen her şeyi yaptık. İnanılmaz bir savaş vardı. Her şeyimizi verdik. Çok mutluyuz, evimizdeyiz. Yarın final maçımız var kupayı alacağız” dedi. Milli sporcu Ali Ataman ise final karşılaşmasına hazır olduklarını ifade ederek şöyle konuştu: “Şili favori takımdı. Ama bu dakikadan sonra bizim için fark etmez. Herkesi yenecek güçteyiz. Yarın çok büyük bir başarıyla bu işi sonlandıracağız.”
Ankara Cumhurbaşkanı Erdoğan: "Öğretmenlerimizi olumsuzluktan korumak ve güvenli ortamı sunmak asli görevimizdir" Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Evlatlarımıza kattıkları bilgi ve değerler bütünüyle ülkemizin kalkınma mücadelesinde hayati önemde olan öğretmenlerimizi her türlü olumsuzluktan korumak, onlara mesleklerini icra edecekleri rahat ve güvenli ortamı sunmak asli görevimizdir" dedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, Türkiye’nin kalkınma mücadelesinde hayati önem taşıyan öğretmenleri her türlü olumsuzluktan korumak ve onlara güvenli bir çalışma ortamı sağlamak gerekliliğine vurgu yaparak, "Evlatlarımıza kattıkları bilgi ve değerler bütünüyle ülkemizin kalkınma mücadelesinde hayati önemde olan öğretmenlerimizi her türlü olumsuzluktan korumak, onlara mesleklerini icra edecekleri rahat ve güvenli ortamı sunmak asli görevimizdir. Ulvi bir mesleği icra eden, yetiştirdikleri nesillerle geleceğimizi inşa ve ihya eden öğretmenlerimiz başımızın tacıdır. Bu anlayışa kararlılıkla sahip çıkan bir hükümet olarak öğretmenlerimize ve diğer eğitim çalışanlarımıza yönelik şiddete ilişkin kapsamlı bir düzenlemeyi süratle hayata geçireceğiz. Kanun teklifi olarak Gazi Meclisimize sunacağımız düzenlemeyle, öğretmenlerimize yönelik fiillerde ceza kanunlarında öngörülen cezalar yarı oranında artırılacak. Bu fiilleri işleyenlerin cezasının ertelenmesi engellenecek. Bu fiiller tutuklama sebebi sayılarak tutuksuz yargılamanın önüne geçilecek. Özel kurumlarda çalışan öğretmenlerimiz ve diğer eğitim çalışanlarımız da görevleri sebebiyle kendilerine yönelik işlenen suçlar bakımından kamu görevlisi sayılacak. Öğretmenlerimiz müsterih olsun. Böylesine önemli bir mesleği ülkemizin her bölgesinde fedakarca yürüten öğretmenlerimize karşı şiddet olaylarına asla sessiz kalmadık, kalmayacağız. Bu vesileyle, İstanbul’da canice yapılan bir saldırı sonucu hayatını kaybeden İbrahim Oktugan öğretmenimize Allah’tan rahmet; ailesine, sevenlerine, öğrencilerine ve tüm eğitim camiamıza başsağlığı diliyorum" ifadelerini kullandı.