POLİTİKA - 19 Haziran 2018 Salı 00:51

İçişleri Bakanı Soylu: "Biz o Kandil’e Türk bayrağını dikiyoruz, dikeceğiz"

A
A
A
İçişleri Bakanı Soylu: "Biz o Kandil’e Türk bayrağını dikiyoruz, dikeceğiz"

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, "Türkiye karar verdi, Kandil’e gidecek, siz buna itiraz edin.

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, "Türkiye karar verdi, Kandil’e gidecek, siz buna itiraz edin. Muharrem efendi sen buna itiraz etsen, Amerika’da itiraz etse, Selahattin Demirtaş’ı çıkarmak için gayrette göstersen, biz o Kandil’e Türk bayrağını dikiyoruz, dikeceğiz" dedi.


AK Parti Teşkilatı tarafından Mersin’in Erdemli ilçesinde gerçekleştirilen mitingde konuşan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, 24 Haziran seçiminin önemi, terörle mücadele, uyuşturucuyla mücadele konularını değinerek muhalefeti de eleştirdi. Konuşmasına Türkiye’de seçimlerin daima önemli olacağını ifade eden Bakan Soylu, "Türkiye’de her seçim önemlidir. Neden biliyor musunuz? Çünkü 50 gramlık oy pusulası ile birlikte bu millet her seçimde bir boğum açar, her seçimde bir düğümü çözer, her seçimde bir engeli kaldırır, her seçimde ülkeye bir mesafe aldırır. Ve bu topraklarda hiçbir zaman kıymetsiz bir seçim kritik olmayan bir seçim yoktur. Bu memlekette 28 Şubat’ta insanlar dinini ve inancını çocuklarına öğretmek istediler. 15 yaşından aşağıya müsaade etmeyiz, dediler. 2002’de Tayyip Erdoğan iktidar oldu, bu ülkede herkes Allah’a şükürler olsun, o yasağı, o baskıyı 50 gramlık oy pusulası ile kaldırdı, elinin tersiyle itti ve millet kendi inancıyla, kendi değerleriyle buluştu" diye konuştu.


"Bu seçim bu ülkeyi kafası karışıklara teslim etmememiz gereken bir seçimdir" diyen Soylu, "Türkiye’nin geleceğini karanlıklara doğru getirebilme seçimi olmamalıdır. Bu seçim çok net söyleyeyim, Türkiye’nin zenginleşme, özgürleşme, bugüne kadar getirdiği ve 16 yıldır 3 bin dolardan 11 bin dolara getirdiği milli geliri, 25 bin dolara taşıma seçimi olmalıdır" diye konuştu.


Bakan Soylu, şunları kaydetti:


"Çok çekti bu millet. Bu seçimin önemi nedir biliyor musunuz? Şu milletimizin çektiği sıkıntılar, yüksek faizler, ekonomik krizler, siyasi krizler, darbeler, asılan başbakanlar, bize okyanus ötesinden sallanan bayraklar, dizlerimizi titreten o hainler, onların bir daha bu ülkede olmamasını sağlamaktır bu seçimin önemi."


Terörle mücadele konusuna değinen Soylu, "Terörle mücadele ediyoruz, bırakalım mı? PKK ile mücadele ediyoruz, belini kırıyoruz, dağlarda sıçan gibi kaçırıyoruz, bu mücadeleyi yarım bırakalım mı? Peki, ülkemize irin akıtan okyanus ötesine Amerika’ya uşaklık yapan ve Türkiye’yi özgürlüğünden, namlusundan uzaklaştırmak için tezgah kuran, darbe yapan, yapmaya çalışan FETÖ ile mücadeleyi yarım bırakalım mı? Peki, İslamiyet’i istismar eden DEAŞ ile mücadeleyi yarım bırakalım mı?" şeklinde konuştu.


Uyuşturucuyla mücadelede önem verdiklerini aktaran Soylu, "Çocuklarımız musallat oldular, bir dönem terörle, bir dönem anarşi ile musallat oldular. Şimdi de uyuşturucu ile musallat olmaya çalışıyorlar. Bakın ben bir söz söyledim. Aldılar yerden yere vurdular beni. Okul etrafındaki uyuşturucu satıcılarına aslan polislerimize, güvenlik kuvvetlerimize, jandarmamıza dedim ki ‘Bunları bulunca ayağını kırın.’ Beni yerden yere vurdular. Enteller, danteller İçişleri Bakanı böyle söyler mi, dedi. Söyledim. Bizim evlatlarımızda yılbaşından bugüne 9 bin 500 uyuşturucu satıcısını kodese tıkıverdi, kodese. Bunlar Danimarka, Belçika, Hollanda, Avusturya’dan evlatlarımızı zehirlemek için geliyor. Şeref sözümüzdür bir tek uyuşturucu satıcısı kalmayacak" şeklinde konuştu.


"Biz o Kandile Türk bayrağını dikiyoruz, dikeceğiz"


HDP’nin Cumhurbaşkanı adayı Selahattin Demirtaş’a da seslenen Soylu, "Hapishaneden televizyona çıkıp yalanlarını anlatma Demirtaş, 53 kişinin katlinin talimatını nasıl verdin, bana onu anlat. Meral Akşener sağda solda geziyor, Demirtaş’ı çıkaracağını kürsülerden söyleyeceğine, Yasin Börü’nün annesinin dizinin dibine otur da, ‘Demirtaş çıksın’ diye ona söyle bak sana ne yapıyor. Yazıklar olsun. 3 tane oy alacaksınız diye, 3 tane oyun peşinde koşacaksınız diye, Avrupa’ya yalakalık yapacaksınız diye, birilerine şirinlik göstereceksiniz, diye hepiniz bahar kelebekleri oldunuz. Ve birden içinizde sevgi büyüdü. Bu belediyeleri yöneten Demirtaş’ın partisi değil miydi? Askerimize, polisimize, jandarmamıza kurşun atan. PKK’nın şubesi haline getirilen. 14-15 yaşındaki sabi çocukları dağa götüren, orada iğrenç adamların hizmetine sunan. Demirtaş’ın partisi değil miydi? Ne gereği var, diyor Kandil’e gitmenin. Türkiye karar verdi, Kandil’e gidecek, siz buna itiraz edin. Muharrem efendi sen buna itiraz etsen, Amerika’da itiraz etse, Selahattin Demirtaş’a çıkarmak için gayrette göstersen, biz o Kandil’e Türk bayrağını dikiyoruz, dikeceğiz" vurgusu yaptı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kütahya Başkan İbrahim Güneş: "Rektör Kızıltoprak’a güveniyoruz, camimizin bir an önce ibadete açılmasını istiyoruz" Kütahya Çinili Cami Yaptırma ve Yaşatma Derneği Başkanı İbrahim Güneş, zemin kayması sebebiyle 6 yıldır ibadete kapalı olan kentin simgelerinden Çinili Camii’nin bir an önce ibadete açılmasını istiyor. Güneş, Kütahya’nın simge yapılarından ve 2016 yılında vefat eden merhum Ressam Ahmet Yakupoğlu’nun eseri olan Çinili Camii’nin Dumlupınar Üniversitesine bağışlandığını hatırlattı. Güneş, caminin çinilerinin sökülmesi için yapılan iki ihalenin iptal edildiğini belirtti. Caminin duruyla alakalı DPÜ Rektörü Süleyman Kızıltoprak’ın yoğun gayret sarf ettiğini belirten Güneş, "Çinili Camimiz 2018’in ekim ayından beri kapalı. Yaklaşık 6 yıl bitti, şu an 7. yıl içindeyiz. Cami kapandığından beri üç tane rektör değişti, üç tane vali değişti. İlk rektörümüzde cami kapandıktan sonra bazı projeler yapıldı. Tam bir şeylere başlanılacak denilirken rektör değişikliği yapıldı. Tam ikinci rektörde, projelerle, ihalelerle bir şeylere başlayacak, bu sefer üçüncü rektör geldi. Şu andaki Rektör Süleyman Kızıltoprak geleli yaklaşık 8-9 ay oldu. Projeler hazırlandı, tekrar her şey sil baştan yapıldı. Her yeni rektör gelişinde her şey baştan yapılıyor. Bu son rektörümüzde iki tane ihale yapıldı, iptal oldu. Şu anda en son ihale 30 Nisan’da yapıldı. 15 günlük bir itiraz süresi var. Bu ihaleyi hangi firmanın aldığını da bilmiyoruz. Ne zaman başlanacak, ne zaman sözleşmeler yapılacak? Biz artık bıktık. Bir an evvel bu ihalelerin, projelerin yapılmasını istiyoruz. Şu anda yapılan ihale sadece çini sökümü ihalesi. Onun arkasından tekrar bir proje hazırlanacak, ihaleler yapılacak, ardından yıkım aşaması onun arkasından yapım aşaması derken, artık biz yıllarca beklemek istemiyoruz. Biz camimize kavuşmak istiyoruz. Her gün buraya onlarca yerli ve yabancı turist geliyor. Artık kimseye bir şey diyemez olduk. Yani utanıyoruz. Camimize kapalı duvarın üstünden geliyorlar, fotoğraf çekinip gidiyorlar" dedi. "İstendikten sonra bu 15 günlük süreler üç aylık altı aylık süreler kısalabilir" Caminin geleceği ile alakalı prosedürlerin asgari seviye indirilmesini isteyen İbrahim Güneş, "Mesela bundan yaklaşık 5-6 ay önce Google’a ‘Kütahya’da gezilecek yerler neresi?’ Diye yazdığınızda Çinli Cami birinci sırada yer alırdı. Şu anda yazarsanız en az 14. sırada yer alıyor, yani korkuyorum. Birkaç ay sonra artık Çinli Cami’yi göremez olacağız. Kütahya’nın bir simgesi bu cami ve Kütahya’nın bir ayıbı. Burada başta Cumhurbaşkanımız olmak üzere milletvekillerinden, bütün siyasilerden, bürokratlardan destek bekliyoruz. Bu sürelerin aşılmasını istiyoruz, istendiği sürece kısalabilir. Nasıl ki deprem bölgesine bir sene içerisinde 100 bin konut yapıldı, şu 140- 150 metrekarelik Çinili Cami 6 yıldır hala yapılamıyor. Biz Rektörümüze de güveniyoruz, daha önce bu tür projelerde çalışmış şu andaki rektörümüze, Valimize de güveniyoruz ama bazı prosedürler var, süreler var, bu süreleri kısaltalım artık. Bir de şöyle bir şey var. 6 yıldır mahallemizde cenazelerimiz oluyor. Hep başka camilerden kalkıyor yani gözümüzün önünde Çinili Cami dururken başka camilerden cenazelerimiz kalkıyor. Şu anda yapılmasını istediğimiz, bir an evvel bu projelerin, ihalelerin çabuklaştırılması. İstendikten sonra bu 15 günlük süreler üç aylık altı aylık süreler kısalabilir. İstensin yeter ki. Bu caminin açılması istenirse yapılır. Neden açılmıyor, neden bu camiye bu yapılmıyor? Eğer üniversite biz bu işi yapamayacağız, beceremeyeceğiz diyorsa, devretsin Diyanete. Neden devretmiyor? Rahmetli Ressam Ahmet Yakupoğlu bu Çinili Camiyi ve bütün mal varlığını üniversiteye bağışlarken, benim malıma, mülküme, camiye, üniversiteye sahip çıkar diye bağışladı" ifadelerini kullandı. Kütahyalı ressam, neyzen ve minyatür sanatçısı merhum Ahmet Yakupoğlu’nun 1972 yılında yaptırdığı şehrin simgelerinden Çinili Camii, adeta şehrin göz bebeği durumunda. Sekizgen şeklindeki caminin dış yüzeyinin tamamı seramiklerle kaplanırken, minarenin ise Orta Asya üslubunda yapıldığı kaydedildi.
Uşak CHP Genel Başkanı Özel, Başkan Yalım’ı ziyaret etti CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Uşak Belediye Başkanı Özkan Yalım’ı makamında ziyaret etti. Uşak Belediyesini ziyaret eden CHP Genel Başkanı Özgür Özel’i Belediye Başkanı Özkan Yalım ile Uşak CHP Milletvekili Ali Karaoba, CHP İl Başkanı Sevinç Soyer Yazgan ve partililer karşıladı. Özkan Yalım’ın makam odasında konuşan Özel, “Ben Özkan Yalım’ın örgütümüzde, milletvekilimizle birlikte çok başarılı işler yapacağını, Uşak’ın ona duyduğu güveni boşa çıkarmayacağını, bizlerin beklentilerini karşılayacağını ve her geçen gün Uşak’ta hem partimize, hem kendisine duyulan güvenin, verilen desteğin bir kat daha artacağını biliyorum. İnanıyorum. Kendisine güveniyorum. Bundan sonraki süreçte kimseyi adam kayırmacılık, akraba kayırmacılık, partizanlık olmadan, bütün Uşak’a en doğru hizmetlerin yapılacağına yürekten inanıyorum. Bundan sonraki süreçte büyük bir başarı öyküsü yazılmasını dikkatle takip edeceğiz. Bize düşen ne varsa. CHP’li diğer belediyeler, Avrupa Birliği fonlarının araştırılmasında, Belediyeler Birliği’nin yapacağı projelerle katkılarla hep Uşak’ın arkasında olacağız. Karahallı için de, Eşme için de, belde belediyelerimiz için de farklı bir durum yok. İnsanlar CHP’ye verdiği oydan pişman olmayacaklar. Memnun olacaklar. Vermeyenler bir sonraki seçim için sabırsızlanacaklar" dedi. Konuşmanın ardından tebrik ziyareti basına kapalı devam etti.