- 02 Şubat 2018 Cuma 13:49

Niğde’den 281 Kişi Hacca gidecek

A
A
A
Niğde’den 281 Kişi Hacca gidecek

Niğde İl Müftüsü Alaaddin Gürpınar, Niğde’de Kutsal topraklara giderek hac farizasını yapmak için başvuruda bulunan 8 bin 25 hacı adayı arasından 281 kişinin hacca gitmeyi hak kazandığını söyledi.

Niğde İl Müftüsü Alaaddin Gürpınar, Niğde’de Kutsal topraklara giderek hac farizasını yapmak için başvuruda bulunan 8 bin 25 hacı adayı arasından 281 kişinin hacca gitmeyi hak kazandığını söyledi.


Her yıl olduğu gibi bu yıl da hac işlemleri için yapılan ön kayıtlar sona erdiğini belirten Müftü Gürpınar, kuradan çıkan hacı adaylarına hayırlı olmasını diledi.


Müftü Gürpınar açıklamasında şunları söyledi: “ Dün itibariyle kuralar çekildi. İllere göre kontenjanlar verildi. Türkiye genelinde toplam 80 bin vatandaşımız hac görevini ifa etmek üzere gidecek. Bu birleşmiş milletler nüfus sayımlarına göre 1000’de 1 oranında her ülkeye kontenjan veriliyor. Bu çerçevede ülkemize verilen kontenjan da 80 bin olarak belirlenmiş. Bu çerçevede illerden yapılan müracaatlar esas alınarak yüzdelik esaslarına göre illerin kontenjanları da belirlendi. Buna göre ilimizden müracaat eden 8 bin 25 vatandaşımız vardı. Bu kadar vatandaşımız arasından hac görevini ifa etmek üzere geçen yıllarda olduğu gibi bu yıl da işlemlerini yaparak il ve ilçe müftülüklerimizde hac bürolarımız var. Onlar gerekli işlemleri yürütecekler ve vatandaşlarımızın hacca gitmeleri konusunda ön kaydından kesin kaydına pasaport alma işlemlerinden aşı olmasına (menenjit aşısı) , buradan karayoluyla havaalanına kadar intikallerine, uçağa bindirilmesinden hac ibadetini yapıp dönüp gelinceye kadar kendilerine rehberlik edecek olan din görevlileri her yıl olduğu gibi bu yıl da verilecek. Din görevlilerimiz vatandaşlarımıza bu ibadet esnasında hem dini açıdan neler yapabileceğini yapması gerektiğini hem de yolculuğun muhtemel sıkıntılarını çözme noktasında rehberlik edecek” dedi. Kayıtlar 5 Şubatta başlıyor


Niğde’de hacca gidecek olan hacı adaylarının kayıt işlemlerinin 5 Şubat 2018 tarihi itibariyle başlayacağını belirten Müftü Gürpınar: “ kayıt işlemleri 5 Şubatta başlayacak ve 16 Şubat’a kadar devam edecek. Bunların kayıt işlemleri tamamlandıktan sonra herhangi bir vefat veya vazgeçme işlemi olursa o kurada kendilerinden hemen sonra yedek olarak çıkan vatandaşlarımız davet edilecek ve kayıtlarının yapılması sağlanacak. Ülke genelinde 2 milyon 120 bin kişi müracaat etmiş, ilimizden de 8 bin 25 kişi müracaat etmiş. Bunlardan kura yoluyla çıkan 80 bin vatandaşımız hacca gidecek. İlk yıldan kayıt olan kişilerle yani 7-8 yıldır kayıt olan vatandaşlarımızla bu yıl kayıt olan vatandaşlarımızın kura kod sayıları farklı. Diyelim ki bu sene kayıt olan bir defa kura listesine girerken 7 yıl önce kayıt olan 49 defa o kuraya girme şansı elde ediyor. Buna rağmen çıkan veya çıkmayan oluyor. Buna göre belirlenen kardeşlerimiz toplam 281 kişi ilimizden hacca gitmiş olacak. Yine yüksek hac kurulu diyanet işleri başkanımız başkanlığında, TURSAB yetkililerinden ve Dışişleri Bakanlığının ve Başbakan Yardımcılığının koordinasyonuyla bir yüksek hac kurulu var Ankara’da. Bu kurullar her sene şirketlerin ya da diyanetin hacca kaç kişi götüreceğini belirliyorlar. Bu oran yüzde 40, yüzde 60’tır. Yüzde 60’ı diyanet işleri başkanlığı organizasyonuyla, yüzde 40’ı da şirketlerin organizasyonuyla bu yıl yine 80 bin vatandaşımızın hacca gidiş işlemleri başlatılmış olacak” diye konuştu


Hac ve Umre Büromuz Var


Hac ibadetlerinin rehberler eşliğinde yapılması gerektiğini ifade eden Gürpınar: “gerek turizm bakanlığı, Türkiye Seyahat Acentaları diyanet işleri başkanlığı koordinasyonuyla bu ibadeti ifa ediyorlar. Bu herhangi bir dış ülkeye yapılan seyahat gibi değil, ibadet yönü ağır basan bir turizm olayı. Onun için diyanet işleri başkanlığı bu organizasyonun her zaman başında oluyor. Hacı adaylarımıza evinden çıktığı andan itibaren geri dönünceye kadar rehber din görevlileri orada eşlik ediyor. Sağlıklı, huzurlu, kazasız, belasız ve makbul bir ibadet yapabilmeleri için rehberlik ediyorlar. Bu noktada kafile başkanları tayin ediliyor bunlar imtihanla seçiliyor. Din görevlileri grup başkanları 40 kişiye 1 din görevlisi grup başkanı olarak veriliyor. Ortalama 200 kişiye bir kafile başkanı veriliyor. Bu kişilerin refakatinde din görevlilerimizin destek ve yardımlarıyla gidip ibadetlerini ifa edip geliyorlar. Bizim Niğde Müftülüğü olarak da hac ve umre büromuz var. İlgili arkadaşlarımız kendilerine yardımcı oluyorlar. Genelde Niğde’den giden hacılarımız Adana havaalanından uçuyorlar Adana’ya kadar kendilerini otobüsle gönderiyoruz. Bazen diğer illerden gelen hacılarla Kayseri ya da Ankara’ya birleştirildiği de oluyor. Kafile düzeni yeterli sayıdaysa onları da aradan gönderiyoruz. Bu şekliyle hacılarımızın bu yılki işlemlerini bitirmiş olacağız. Yaklaşık olarak 15 Temmuz - 17 Temmuz arasında hac ibadeti ifa edilecek kafile düzenlerine göre. Kurban bayramı öncesinde başlayan bu ibadet kurban bayramından 1 hafta, 15 gün sonra tamama ermiş olacak. Bu yıl geçen yıllardan farklı bazı uygulamalar var. Geçtiğimiz yıllarda hacılarımız ücretlerini Dolar üzerinden yatırıyorlardı. Bu yıl Suudi Arabistan Riyali olarak yatıracaklar. O da otel tiplerine göre farklılık gösterecek” dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Dolandırıcı zabıt katibinin yargılanmasına devam edildi Bakırköy Adliyesi’nde zabıt katibi olarak görev yaparken yüksek kar getirisi vaadiyle 8 vatandaşı milyonlarca lira dolandıran zabıt katibi ve diğer 14 sanığın yargılandığı davanın görülmesine mahkemenin verdiği aranın ardından devam edildi. Duruşmanın devamında savunma yapan sanık Süleyman Demirel’in kız kardeşi. “Ağabeyim özünde çok iyidir, çok zekidir. Yaşamayı severdi Süleyman” dedi. Bakırköy Adliyesi’nde zabıt katibi olarak görev yaparken yüksek kar getirisi vaadiyle 8 vatandaşı milyonlarca lira dolandıran zabıt katibi Süleyman Demirel ve diğer 14 sanığın yargılandığı davanın görülmesine mahkemenin verdiği aranın ardından devam edildi. “Yaşamayı severdi Süleyman” Duruşmada savunma yapan sanık Süleyman Demirel’in kız kardeşi sanık Dilek Demirel. “Kişilerin hiçbirini tanımıyorum. Ağabeyim bana icralık olduğunu ve hesabının bloke olduğunu söyledi. Bu nedenle bana para gönderiliyordu. Ağabeyim özünde çok iyidir, çok zekidir. Olayın içeriğindeki birçok şeyi yeni öğreniyorum. Benim çocuğum ile kendime ait bir hayatım var. Süleyman’ın özel hayatına vakıf değilim. Normal sjs kardeşin edebileceği muhabbetler oldu aramızda. Yaşamayı severdi Süleyman. Bana o kadar para gelmesi garip geldi. Sordum ‘Seni ilgilendirmez’ dedi. Ne yaptığını sorguladım bana ‘Benim hayatım’ dedi. Ben istemiyordum hesabıma para atmasını” ifadelerini kullandı. “Ben 33 yıl adalete hizmet etmiş zabıt katibiyim” Sanık Süleyman Demirel’in annesi sanık Hamiyet Çoban ise, “Ben 33 yıl adalete hizmet etmiş zabıt katibiyim. Bugüne kadar hiç usulsüz sorgulama yapmış biri değilim. Oğlumu vuran kişilere zaman zaman sorgulama yaptım. Dosya detaylarını da görme imkanım yoktur. Ben bu kişilerin kişisel verilerini sorgulama amacıyla bir işlem yapmış değilim” şeklinde konuştu. Müşteki Rukiye Kumral ise, “Sanık Büşra Çatak eski arkadaşımdı. Bana liseden bir arkadaşı olan Süleyman’ın yurt dışından para transferi yaparak kazanç sağladığını söyledi. Bana ‘Kendisi adliye çalışanıdır, ailesi de adliye çalışanıdır’ dedi. Büşra beni sürekli arayarak ‘Düşünüyor musun sende?’ gibi sorular sordu. Beni bu şekilde işe soktu. Bana kesinlikle bir ticaret olduğunu söyledi, parayı kendi hesabına attırdı. Ben toplam 750 bin liraya yakın ödeme yaptım” dedi. Müşteki beyanlarının ardından duruşma, 10 Mayıs Cuma günü görülmesine devam edilmek üzere ertelendi. İddianameden Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, sanık Süleyman Demirel’in Bakırköy Adliyesi’nde zabıt katibi olarak görev yaptığı belirtildi. İddianamede Demirel’in, birkaç yıl önce tanışmış olduğu Levent Sırataş’a, adli personel olması nedeniyle zaman içinde mahkemelerde dosyası olan birçok iş adamı ile tanıştığını, bu iş adamlarına yatırımlarında kullanmaları için çevresindeki tanıdıklarından para temin ederek karşılığında komisyon aldığını söylediği aktarıldı. Sanık Demirel’in kar payı kazanmak için para vermek isteyen kişilerin üzerlerine kayıtlı mal varlıklarını UYAP sistemleri üzerinden kendi şifresi ya da hakim şifresi ile sorgulayarak tespit ettiği de iddianamede açıklandı. İddianamenin devamında “Mal varlıklarını şahıslara yine kar payı vereceğini vaat ederek teminat adı altında kurmuş olduğu suç örgütü içerisindeki Bülent Sevinç, Levent Şahin, Abbas Kırmızı, Sevgen Atilla, Cemal Karaoğlu, Evel Karısık, Semih Gündoğdu ve Sadettin Volkan Durak isimli şahısların üzerine geçirdiği, bu şahıslar arasında bahse konu mal varlıklarının sürekli el değiştirdiği, sistem içindeki herkesin bu yöntem ile para kazandığı yapılan araştırmalarda anlaşılmıştır” ifadeleri kullanıldı. Müştekilerden Levent Sırataş’ın, zabıt katibi Süleyman Demirel ve onun aile üyelerine bir kaç kez para verdiği, Demirel’in her seferinde bu paraları ödemeyi taahhüt ettiği kar payı ile birlikte Levent Sırataş’a geri ödeyerek güvenini kazandığı, bu şekilde müşteki Sırataş vasıtası ile müşteki Büşra Nur Güldorum ve annesi müşteki Nurdan Canbıçak ile tanıştığı, tanıştıktan sonra onlardan da kar payı ödemesi teklifi ile paralar istediği iddianamede belirtildi. Süleyman Demirel’in müştekiler ile yaptığı görüşme ve konuşmalarda birlikte çalıştığını söylediği aile üyelerinden Büyükçekmece Adliyesi Memur Suçları Bürosunda zabıt katibi olarak çalışan eski eşi Vildan Öz’ü, Büyükçekmece Adliyesi Soruşturma Kaleminde katip olarak çalışan annesi Hamiyet Çoban’ı, özel bir şirkette çalışan kardeşi Dilek Demirel’i müştekilere güven vermek ve dostluk kurmak amacıyla tanıştırdığı da iddianamede kaydedildi. Örgüt lideri Süleyman Demirel’in hesaplarında bloke bulunması ve icra takiplerine konu olması nedeniyle büyük meblağlı paraları kendi hesabına almayarak örgüt üyesi olan Büyükçekmece Adliyesi zabıt katibi annesi Hamiyet Çoban ve yine Büyükçekmece Adliyesi zabit katibi olan eski eşi Vildan Öz’ün hesaplarını kullanarak işlem yaptığı, gayrimenkul yatırımları ile ilgili para devir alacağı tapuları da örgüt yöneticileri olan Abbas Kırmızı, Cemal Karaoğlu, Bülent Sevinç, Levent Şahin, Sevgen Atilla isimli şahısların üzerine almasını sağladığı da iddianamede belirtildi. İddianamede müşteki Büşranur Güldorum ve annesi Nurdan Canbıçak’ın örgüt lideri Süleyman Demirel ve diğer örgüt üyeleri tarafından toplamda 8 milyon 133 bin 480 TL zarara uğradıklarını beyan ettikleri açıklandı. Öte yandan ifadeleri alınan Gökhan Aytekin, Neriman Aytekin, Büşra Çatak, Ayhan Doğan, Cihan Könülşök ve Fatih Çetinkaya’nın zabıt katibi Süleyman Demirel’in kendilerinden kar payı ödemesi teklifi ile paralar aldığını ancak ödemiş oldukları paraları geri alamayarak mağdur olduklarını beyan edip şikayetçi oldukları aktarıldı. Bakırköy Adliyesi Ağır Ceza Mahkemesinde çalışan zabit katibi Süleyman Demirel’in müşteki şahısları, kar payı vermek vaadiyle almış olduğu yüksek meblağlardaki para ve menkulleri, gayrimenkulleri, ziynet eşyalarını kurmuş olduğu suç örgütünde tefecilik yapan üyeleri ile birlikte dolandırarak menfaat temin ettikleri iddianamede belirtildi. Örgüt lideri zabit katibi Süleyman Demirel’in adliyede çalıştığı için çevresinin geniş olduğunu bu sayede bazı işler yaptığını bu işlerin bazılarının sosyal medya hesabı reklam geliri, memleketi olan Tokat’tan yaprak, salça getirip satması gibi işler olduğunu söyleyerek memur olmasına rağmen yaşadığı lüks hayatın bu sayede olduğuna müştekileri inandırdığı iddianamede belirtildi. Demirel’in bu sayede insanların yatırım amaçlı kendisine ve telkinleri sonucu etrafındaki tefeci olduğu bilinen kişilere para verilmesini sağladığı da iddianamede ifade edildi. Bakırköy Ağır Ceza Mahkemesinin zabıt katibi Süleyman Demirel’in tefecilik yapan bir örgütle ortak hareket ettiği, parasını yüksek faizle kullandırmak isteyen vatandaşların gayrimenkullerini geçici olarak devralma karşılığında kar payı vaadinde bulunduğu, gayrimenkulünü devraldığı kişilere birkaç ay göstermelik ödemeler yaptığı ancak devam eden süreçte hileli yöntemlerle gayrimenkulleri tefeci örgütle iltisaklı farklı şahıslar adına sıra sıra tescil ettirip mağdurların mal varlıklarını ele geçirdiği, akabinde çete üyelerinin gayrimenkulleri farklı kişilere satma şantajıyla mağdurlardan para talebinde bulunmayı sürdürdüğü iddianamede aktarıldı. Demirel’in birlikte çalıştığı hakimlere ait UYAP şifrelerini kullanarak eriştiği kişisel verileri dolandırıcılık suçu için kullandığı, yine UYAP sistemi üzerinden edindiği bilgilerle icra mahkemelerindeki alacaklılarla irtibat kurup maddi menfaat karşılığında uyuşmazlığın mahkeme dışında çözülmesine yönelik girişimlerde bulunduğu yönünde tespitler yapıldığı da iddianamede açıklandı. Zabıt katibi Süleyman Demirel’in ‘suç işlemek amacıyla örgüt kurmak’, ‘dolandırıcılık’, ‘tefecilik’, ‘bilişim sistemine girmek’, ‘verileri hukuka aykırı olarak vermek ya da ele geçirmek’ suçlarından toplamda 40 yıldan 154 yıla kadar hapisle cezalandırılması talep edildi. İddianamede diğer 13 sanığın ise değişen oranlarda hapisle cezalandırılmaları talep edildi.
İstanbul Mauro Icardi: "Adım adım gitmemiz gerekiyor" Galatasaray’ın Arjantinli futbolcusu Mauro Icardi, her maçın ayrı önemi olduğunu belirterek, adım adım gitmeleri gerektiğini söyledi. 70. Gillette Milliyet Yılın Sporcusu ödül töreninde 2023 yılın enleri sahiplerini buldu. Galatasaray’ın Arjantinli futbolcusu Mauro Icardi, yılın futbolcusu seçildi. Törenin ardından basın mensuplarına açıklamalarda bulunan Icardi, "70 yıldır yapılan böyle bir organizasyonda ödüle layık görüldüğüm için teşekkür ediyorum. Geçen sezon şampiyon olduk. Harika bir sezon geçirdik. Bu sezon da inşallah şampiyon olacağız. Yaptığımız şeylerle gurur duyuyorum" diye konuştu. Şampiyon olmaları için her maçı kazanmaları gerektiğini söyleyen 31 yaşındaki futbolcu, "38 maç var, maksimum sayıda maçı kazanıp onun sonunda şampiyon olunuyor. Her maçın benim için ayrı önemi var. Adım adım gitmemiz gerekiyor. Fatih Karagümrük maçını da kazanmamız gerekiyor. Sonra derbi için hazırlanacağız. O maçı da kazanmak için sahaya çıkacağız" şeklinde konuştu. "Sahada yaptığım şeylerle çocuklara örnek olabilmek çok önemli" Türkiye’deki çocukların ona olan ilgisinin hatırlatılması üzerine Mauro Icardi, "Çocuklara da dokunuş yapıyor olmamız çok önemli. Futbol herkesin ruhunu harekete geçiren bir şey. Sahada yaptığım şeylerle çocuklara örnek olabilmek çok önemli. Yaptığımız şeyleri görerek çocukların da hayalleri büyüyor. Onlar da büyük başarılara imza atacak ve biz de bunlarla gurur duyacağız" diyerek sözlerini tamamladı.