POLİTİKA
06 Mayıs 2024 Pazartesi - 22:17 Cumhurbaşkanı Erdoğan, Hamas Siyasi Büro Başkanı Heniye ile görüştü Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Hamas Siyasi Büro Başkanı İsmail Heniye ile görüşmesine ilişkin, "Hamas’ın ara buluculardan aldığı ateşkes önerisini onaylamasını değerlendirdik. Hamas’ın Türkiye’nin telkinleri ile verdiği kararı olumlu bulduğumuzu ifade ettiğim görüşmede, İsrail’in de kalıcı ateşkes için adım atması gerektiğini vurguladık. Batılı ülkeler başta olmak üzere tüm tarafları ateşkes için İsrail’e gereken baskıyı yapmaya çağırıyorum" dedi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Hamas Siyasi Büro Başkanı İsmail Heniye ile görüştü. Cumhurbaşkanı Erdoğan, sosyal medya hesabından görüşmenin detayına yönelik şunları söyledi: "Kabine toplantımız öncesi Hamas Siyasi Büro Başkanı İsmail Heniye ile bir telefon görüşmesi gerçekleştirdik. Sayın Heniyye ile görüşmemizde Gazze’deki çatışmaların ve şiddetin sona erdirilmesi için ortaya konan çabaları ele aldık. Hamas’ın ara buluculardan aldığı ateşkes önerisini onaylamasını değerlendirdik. Hamas’ın Türkiye’nin telkinleri ile verdiği kararı olumlu bulduğumuzu ifade ettiğim görüşmede, İsrail’in de kalıcı ateşkes için adım atması gerektiğini vurguladık. Batılı ülkeler başta olmak üzere tüm tarafları ateşkes için İsrail’e gereken baskıyı yapmaya çağırıyorum."
06 Mayıs 2024 Pazartesi - 22:16 Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan öğretmen atamaları ile ilgili açıklama Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, öğretmen atamalarına ilişkin, “Milli Eğitim Bakanlığımız yarın atamaya esas branş dağılımlarını, başvuru takvimini ve süreci paylaşacaktır” açıklamasını yaptı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Kabine Toplantısı sonrasında millete sesleniş konuşmasını gerçekleştirdi. Türkiye Yüzyılı vizyonunu hayata geçirme azmiyle yurt içinde ve yurt dışında canla başla çalışmaya devam ettiklerini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, ”Bu sabah milli savaş uçağımız Kaan, ikinci defa gökyüzüyle buluştu. Sabahki uçuşunda Kaan, 10 bin fit ve 230 knot hıza ulaşmayı başardı. Yılbaşından beri iki kez milletimizin göğsünü kabartan TUSAŞ’ı ve Savunma Sanayi Başkanlığımızı tebrik ediyorum. Gaziantep’in İslahiye ilçesinde meydana gelen minibüs kazasında vefat eden 6’sı öğrenci 9 kardeşimize Allah’tan rahmet, yaralılarımıza acil şifalar diliyorum. Son toplantımızdan bu yana özellikle dış politikada seçimler sebebiyle ertelediğimiz ziyaretlere ve kabullere ağırlık verdik. Tanzanya Cumhurbaşkanı Sayın Samiye Hasan’ın resmi ziyareti devlet başkanı düzeyinde bu ülkeden 14 yıl sonra Türkiye’ye yapılan ilk ziyaret. Tanzanya ticaret ve yatırımlar açısından ülkemizin Doğu Afrika’daki önde gelen ortakları arasında yer alıyor. Türk firmaları, Tanzanya’da bugüne kadar yaklaşık 6,5 milyar dolar değerinde 14 proje üstlendi. Tanzanya’yı baştan başa saracak standart aralıklı demir yolu projesinin büyük kısmı bir Türk şirketi tarafından inşa edildi. Görüşmelerimizde son 21 yılda 11 milyon dolardan 345 milyon dolara çıkan ticaretimizi süratle 1 milyar dolar seviyesine taşımayı kararlaştırdık” dedi. Türkiye’nin Afrika kıtasıyla kökleri 10. yüzyıla kadar uzanan çok boyutlu ilişkilere sahip olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, ”Bizden önce uzun yıllar ihmal edilen Afrika kıtasıyla ilişkilerimizi 2005’ten itibaren tekrar yoğunlaştırdık. Diplomatik temsilciliklerimizin sayısını 12’den 44’e çıkardık. Ankara’daki Afrika büyükelçiliklerinin sayısı da 2008 yılı başında 10 iken, bugün 38’e yükseldi. Ticaret hacmimiz 5,4 milyar dolardan 2023 yılında 37 milyar dolara ulaştı. Afrika’daki Türk yatırımlarının piyasa değeri 10 milyar doları aştı. Müteahhitlik firmalarımız kıta genelinde yaklaşık 87 milyar dolarlık 1885 adet proje üstlendi. Bugüne kadar kıtaya 50’den fazla ziyaret gerçekleştirdik. Afrika ülkelerinin liderlerini de çeşitli vesilelerle Türkiye’de misafir ettik. Son dönemde bilhassa savunma sanayi ve güvenlik iş birliği alanlarında farklı bir ivme yakaladık. DEAŞ ve Eş-Şebab gibi terör örgütlerine karşı mücadelelerinde Türkiye, Afrika’daki kardeşlerine en güçlü destek veren ülkedir” diye konuştu. Eğitim ve kültür alanında da kıta ile işbirliğini geliştirdiklerini aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, ”Türk üniversitelerinin misafir öğrencileri için giderek bir eğitim üssü haline geldiğini görüyoruz. Afrika kıtasını ziyaretlerimizde Türkiye mezunu, Türkçe konuşan, kendisini milletimizin gönül elçisi olarak gören bakanlarla, iş insanlarıyla, akademisyenlerle, siyasetçilerle karşılaşıyoruz. Elbette bu tablo yıllarca Afrika’nın kaynaklarını sömürmüş emperyalist güçleri rahatsız etmektedir. Uluslararası basında Türkiye karşıtı yayınların çoğalmasının arkasında yatan sebeplerden biri de işte budur. Kim ne derse desin, kıtayla ilişkilerimizin kısa sürede bu kadar hızlı ilerlemesinde Türkiye mezunlarının çok büyük rolü vardır. Resmi kanalların tıkandığı yerlerde gönül elçilerimiz devreye giriyor, düğümleri çözüyor, süreci kolaylaştırıyor. Dahası Türkiye’nin ve Türk ürünlerinin tanıtımını yaparak ülkemize olan vefa borçlarını ödemeye çalışıyorlar” ifadelerini kullandı. Bugün dünyanın 198 farklı ülkesinden yaklaşık 340 bin öğrencinin Türkiye’de yüksek öğrenim gördüğünü ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, ”Uluslararası öğrenci hareketliliğinden aldığımız payın artması korkulacak değil, gurur duyulacak bir durumdur. İyi yönetilirse Türk ekonomisi, diplomasisi ve üniversiteleri adına büyük bir kazanım olacaktır. Yıllardır Amerika, İngiltere, Almanya, Fransa, Kanada, Avustralya gibi ülkeler tabiri caizse bu işin kaymağını yiyor. Dünya genelindeki 7 milyonu aşkın uluslararası öğrencinin yüzde 70’e yakını halen bu ülkelerde eğitim alıyor. Bu öğrencilerin Amerikan ekonomisine katkısı 40 milyar doları, Birleşik Krallık ekonomisine katkısı ise 42 milyar pound’u buluyor” dedi. Yabancı öğrencilerin ülke ekonomisine olan katkısıyla ilgili konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, ”Türkiye ekonomisi için bu rakam yıllık 3 milyar dolardır. ’Türkiye’ye yabancı öğrenci gelmesin’ demek, devletimizin nüfus alanı büyümesin, ülkemiz kabuğunu kırmasın demektir. Hukuku çiğneyen, kanun, nizam ve genel ahlaka aykırı davranan varsa, böyle bir durumda devletin ilgili kurumları gereğini yapar ve yapacaktır. Hal böyleyken bazı 5. kol elemanları tarafından medyada ve sosyal medyada körüklenen lümpen ırkçılığın asla iyi niyetli olmadığı açıktır. Türkiye’ye döviz getiren turisti, kendi nam ve hesabına okuyan uluslararası öğrenciyi, istihdam oluşturan tüccarı, girişimciyi, esnafı, emek yoğun işlerde alın teriyle çalışan gariban işçiyi, velhasıl Türk ekonomisine katkı veren herkesi düşmanlaştıran, herkese saldıran bu başıbozuk güruh, ülkemiz düşmanları tarafından maşa olarak kullanılmaktadır” şeklinde konuştu. Muhalefet çevrelerinin de bazı söylem ve eylemleriyle radikal faşizme meyletmesinin Türkiye siyaseti adına üzüntü verici olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, ”Son dönemde tekrar ayyuka çıkan Arapça alerjisinin gerisinde de aynı hastalıklı zihniyet vardır. Açık söylüyorum. Bunların derdi ne Türkiye’dir ne Türkçe’dir. Bunlar içlerindeki marazı ve nefreti sürekli birilerine yönelterek, egolarını tatmin etmeye çalışan zavallılardır. Yurtseverlik, ülkemize sığınan mazlumlara zulmetmek değildir. Vatanına sahip çıkmak, ayrımcılık yapmak, yabancı turistleri, öğrencileri, sığınmacıları, nefret objesi haline getirmek de değildir. Devlet ve millet olarak nefret suçu işleyen, Türkiye’nin çıkarlarına zarar veren, yıllık 54,3 milyar dolarlık gelirle ekonomimizin lokomotifi olan turizmi baltalayan bu faşist çapulculara asla müsaade edemeyiz, etmeyeceğiz. On yıllar boyunca ilmek ilmek dokuyarak inşa ettiğimiz Türk ve Türkiye algısını bozmaya kimsenin hakkı yoktur ve olamaz. Nefret suçları ile mücadele noktasında bundan sonra daha kararlı, cezai açıdan daha caydırıcı adımlar atacağız” açıklamasını yaptı. 13 yıllık aradan sonra geniş bir heyetle gerçekleştirdikleri Irak ziyaretinin hem sonuçları hem de içerdiği mesajlar açısından tarihi öneme sahip olduğunun altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, ”Irak Cumhurbaşkanı ve Başbakanıyla güvenlik, ulaştırma, enerji ve su başta olmak üzere ortak gündemimizdeki konuları detaylıca ele aldık. Farklı alanlarda imzaladığımız 27 anlaşmayla ziyaretimizi taçlandırdık. Bölgemizin geleceğini belirleyecek Kalkınma Yolu Projesi’nde imzalanan Dörtlü Mutabakat’la kritik bir eşik daha aşılmış oldu. Hali hazırda 20 milyar dolar seviyesinde seyreden ticaret hacmimizi daha üst seviyelere taşımak istiyoruz” şeklinde konuştu. Irak hükümetinin PKK’yı yasaklı örgüt ilan etmesinin terörle mücadele bağlamında mühim bir adım olduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan şunları söyledi: “PKK’nın terör örgütü olarak ilan edilmesini beklediğimizi de ifade ettik. Irak Türkmeni kardeşlerimizle bir araya gelerek yanlarında olduğumuzu dile getirdik. Bağdat’taki temaslarımızın ardından geçtiğimiz Erbil’de de son derece verimli, olumlu ve samimi istişareler gerçekleştirdik. Heyetimizi, muhabbetle karşılayan tüm Iraklı kardeşlerimize tekrar teşekkür ediyorum. Burada şu noktayı belirtmek durumundayım. DEAŞ ve PKK fark etmeksizin terör belası Türkiye için olduğu kadar Irak için de büyük bir tehdit kaynağıdır. Bölgemizin ekonomik olarak gelişmesi, siyasi olarak huzura ve istikrara kavuşması, ancak terör tehdidinin ortadan kaldırılmasıyla mümkündür.” Terörle mücadelede kararlılık vurgusunu yineleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, ”Kuzey Irak’taki terör bataklığını tamamen kurutana kadar mücadelemizi sabırla sürdüreceğiz. Suriye’de müttefiklerimizce verilip tutulmayan sözler nedeniyle yarım kalan işimizi vakti ve saati geldiğinde mutlaka tamamlayacağız. Şunun bilinmesini isterim, PKK Irak ve Suriye’de hayat alanı bulduğu müddetçe kendimizi güvende hissetmemiz mümkün değildir. Kandil ve Suriye’deki terör baronları her fırsatta ülkemizi karıştırmaya, siyasete müdahale etmeye, vatandaşlarımız üzerinde baskı kurmaya devam edeceklerdir. Hiçbir devlet böyle bir tehdidi görmezden gelemez. Irak ve Suriye operasyonlarımız neticesinde manevra alanı iyice daralan bölücü örgüte neşteri önümüzdeki süreçte vuracağız. Evlatlarımızın terörün olmadığı bir iklimde yaşamaları için ne gerekiyorsa onu yapmaktan çekinmeyeceğiz. Yakın dönemde Irak seyahatimizin etkilerini geniş bir yelpazede inşallah görmeye başlayacağız" dedi. Almanya Cumhurbaşkanı Steinmeirer’in resmi ziyareti ile ilgili de konuşan Erdoğan, ”Avrupa Birliği ekonomik ilişkiler, savunma sanayi kısıtlamaları ve artan yabancı düşmanlığı konularını tekrar gözden geçirmemiz için bir fırsat teşkil ediyor. Türkiye Almanya Dostluk Anlaşması’nın 100’üncü yıl dönümüne tekabül etmesi bakımından da Sayın Steinmeirer’in ziyareti anlamlıydı. İki müttefike yakışmayan savunma kısıtlamalarının kaldırılması gerektiğini açıkça söyledim. Son olarak 4 kardeşimizin hayatına mal olan ırkçı saldırıların engellenmesi ve faillerinin cezalandırılması konusunda da beklentilerimizi ifade ettik. PKK/YPG, FETÖ başta olmak üzere insanlarımıza ve temsilciliklerimize saldıran terör örgütleriyle mücadelenin önemini vurguladık. 50 milyar doları bulan ikili ticaretimizi 60 milyar dolara ulaştırmayı belirtiyoruz. Türkiye, hakkaniyete ve ahde vefa ilkesine riayet edildiği sürece Avrupa Birliği ve birlik üyesi ülkelerle ilişkilerini geliştirmeye isteklidir. Ancak bunun için öncelikle Avrupa Birliği’nin stratejik körlükten kurtulması ve Türkiye’yi dışlamaktan vazgeçmesi gerekiyor. Avrupa’nın doğusu ve batısındaki güçlerin rekabeti sebebiyle sıkıştığı mengeneden tek çıkış yolu Türkiye’dir. Avrupalı liderler bu gerçeği ne kadar erken görür ve kabullenirse kendileri için o kadar iyi olacaktır. Biz ortak coğrafyamızın daha kötüye gitmemesi, savaşların yayılmaması, yeni krizlerin patlak vermemesi için çalışmayı sürdüreceğiz” dedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu vesileyle bizim telkinlerimizle Hamas’ın ateşkesi kabul ettiğini açıklamasından memnuniyet duyduk. Şimdi aynı adım İsrail tarafından da atılmalıdır. Tüm Batılı aktörleri İsrail yönetimine baskı yapmaya çağırıyorum. Daha önce de pek çok kez ifade ettim. Biz dostlarımızın sayısını arttırmanın peşindeyiz. Bölgemizdeki hiçbir ülkeyle çözülemeyecek sorunumuz yok. Diyalog ve müzakerenin açamayacağı kapı olmadığı inancındayız. Yeter ki hüsnüniyetle yaklaşılsın, diplomasiye imkan tanısın. Gerisi biraz fedakarlıkla mutlaka gelecektir. Yarın çok yakın ilişkilere sahip olduğumuz Kuveyt Emiri Şeyh Sabah’ı ülkemizde misafir edeceğiz. Haftaya pazartesi de Yunanistan Başbakan Sayın Miçotakis yine resmi ziyaret kapsamında Ankara’ya gelecek. Çift başlı Selçuklu kartalı misali Doğu’yla ve Batı’yla ilişkilerimizi ortak çıkarlarımız temelinde geliştirmenin yollarını arayacağız. Milli gelirinin büyüklüğü 1,1 trilyon dolar sınırını aşan, bölgesindeki etki alanı günden güne artan, krizlerin çözümünde anahtar rol üstlenen, çatışmaların ortasında istikrar adası olarak öne çıkan Türkiye’yi inşallah her alanda güçlendirecek, kalkındıracak, daha ileri seviyelere taşıyacağız. AFAD ve Devlet İşleri Genel Müdürlüğümüz arasında imzalanan sel ve taşkın risk azaltma protokolü, yağış mevsimi öncesinde afet riskinin en aza indirme yolundan atılmış kıymetli bir adımdır. AFAD envanterinde bulunan 111 adet iş makinesinin DSİ’nin kullanımına verilmesi her iki kurumumuzun etkinliğini arttırıyoruz. Derelerin temizlik ve ıslah çalışmalarına hız vererek yoğun yağış dönemi başlamadan gerekli tedbirleri alıyoruz. 2024 yılını can ve mal kaybı yaşamadan geçirebilmemiz, devletimizin çabaları yanında vatandaşlarımızın da dikkatli olmasına bağlıdır. Dikkatsizlik, tedbirsizlik ve ihmaller sebebi ile son dönemde yüreğimizi yakan birçok hadise yaşadık. Beşiktaş Gayrettepe’de 29 işçi kardeşimiz göz göre göre hayatını kaybetti. Antalya’da bir insanımızın vefat ettiği, 7 kişinin yaralandığı teleferik faciası meydana geldi. Ardından İstanbul Küçükçekmece’de belediyenin açıp öylece bıraktığı su dolu çukura düşen 5 yaşındaki bir evladımız boğularak can verdi. Öncesinde de benzer müessir olaylarla karşılaştık” açıklamasını yaptı. “1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü’nün Beşiktaş’taki gibi iş cinayetlerinin gündeme taşındığı bir gün olmasını beklerdim” Basit engellenebilecek insani dramları tekrar tekrar yaşamak istemediklerini söyleyen Erdoğan, ”Bu konuda hükümetiyle belediyesiyle, vatandaşıyla, hepimize sorumluluk düşüyor. İlgili bakanlıklarımız, denetimlerini bundan sonra yoğunlaştıracak. Milletin yüreğine ateş düşürenler, hukuk önünde hesap verecektir. Açıkçası 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü’nün Beşiktaş’taki gibi iş cinayetlerinin gündeme taşındığı bir gün olmasını bekledim. Ancak birkaç vicdan sahibi kuruluş dışında bu konuları konuşan olmadı. 1 Mayıs Türkiye’nin 78 ilinde 210 etkinlikle şölen havasında kutlandı. Lafa gelince emekçinin hakkını savunduğunu iddia eden kimi kuruluşlar, işçi bayramını, polisimize taş ve sopalarla saldırarak kutlamayı tercih etti. Samimi çağrılarınıza rağmen Saraçhane’den yansıyan bazı görüntüler “ Mayıs’ın ruhuna gölge düşürmüştür. Siyasette ve toplumda yumuşamak istemeyen marjinal odaklara maalesef malzeme verilmiştir. Bundan kimsenin memnun olmadığına inanıyorum. Siyasetten emekliye sevk edilenler dahil kimi çevrelerin 31 Mart sonrası yapıcı atmosferi zehirlemek için yoğun bir uğraş içinde olduğu anlaşılıyor. 15 Temmuz sonrası oluşan Yenikapı ruhunu kontrollü darbe iftirasıyla kısa sürede dinamitleyenlere fırsat vermememiz gerekiyor” dedi. Muhalefetin de sorumluluk bilinciyle hareket ederek, tek sermayesi gerilim ve kutuplaşma olanların oyunlarına gelmemesini beklediklerini ifade eden Erdoğan şunları söyledi: “Bu vesileyle bir kez daha Türkiye Yüzyılı inşasına, alın terleriyle destek olan tüm işçi kardeşlerimiz 1 Mayıs Emek ve Dayanışma gününü tebrik ediyorum. Şehir eşkıyalarının azgınlıklarına rağmen soğukkanlı duruşlarını koruyan polislerimizi kutluyor, hepsinin tek tek alınlarından öpüyorum. “ "Enflasyonu tek haneye düşürmekte kararlıyız" Enflasyonu tek haneye düşürmekte kararlı olduklarını dile getiren Erdoğan, ”Bölgemizdeki savaşlar ve krizler bizi zorlasa da ekonomik programımızı kararlılıkla uyguluyoruz. İstihdam oranlarında olumlu haberler gelmeye devam ediyor. Şubat ayında işsizlik oranımız yüzde 8,7 olarak gerçekleşti. Ancak iş gücü piyasamızda bir dengesizlik oluştuğunu görüyoruz. Özel sektörümüzün en çok şikayet ettiği konuların başında işçi bulamamak geliyor. Bundan sonra iş gücü piyasasında ihtiyaç duyulan beceri ve yetkinlikleri geliştirmeye odaklanacağız. Beş yıl aradan sonra toplanan 13. Çalışma Meclisi sorunların tespiti ve çözüm yolları bakımından gayet faydalı oldu. Hayat pahalılığı ve geçim sıkıntısını çözmek için gerekli adımları atıyoruz. Doğru politikalarla enflasyonu tek haneye düşürmekte kararlıyız. Bunu daha önce yaptık. İnşallah yine başaracağız. Enflasyon geriledikçe milletimizin cebindeki paranın satın alma gücü de artacaktır. Bizim amacımız geçici rahatlamalarla sorunu ötelemek değil, 85 milyonun tamamı için kalıcı refah artışını sağlamaktır. Seçim döneminde popülizme meyletmeyerek ekonomi politikamıza olan güvenimizi ortaya koyduk, bundan geriye dönüş olmayacaktır. Hedeflerimize ulaşmak için para, maliye ve gelirler politikalarımızı ahenk içinde yürütüyoruz. Veriliyi arttırmak ve ekonomimizi daha rekabetçi kılmak için yapısal reformlara hız kazandıracağız. Teknolojik ve stratejik yatırımları teşvik için 3 yıllık periyotta toplam 300 milyar liralık yatırım taahhütlü avans kredisini devreye almıştık. Bugüne kadar toplam büyüklüğü 1 trilyon 281 milyar liraya ulaşan 210 yatırım için ön başvuru yapıldı. Enflasyon oranlarının genel olarak öngörülerimizle uyumlu ancak gıda ve hizmetler gibi bazı alanlarda hala yüksek seyrettiğinin farkındayız. Yıllık enflasyon yaz aylarından itibaren inşallah düşüşe geçecektir. Konut ve araç piyasasında oluşan fiyat balonu sönmeye başlamıştır. Toparlanan büyüme sayesinde dış ticaret dengesi önemli ölçüde iyileşti” şeklinde konuştu. "9 milyar dolar turizm geliri elde ettik" Şubatta yıllık cari işlemler açığının geçen senenin aynı dönemine göre 24 buçuk milyar dolar azalarak 31,8 milyar dolara gerilediğini aktaran Erdoğan, ”Altın ve enerji hariç cari denge ise şubat ayında yıllık 36 milyar dolar fazla verdi. Turizmde ilk üç ayı rekorlarla tamamladık. 9 milyonu aşan ziyaretçi sayımızla yaklaşık 9 milyar dolar turizm geliri elde ettik. 2024 yılı için hedefimizi 60 milyon turist, 60 milyar dolar gelir olarak belirlemiştik. İlk üç aylık rakamlara baktığımızda hedeflerimize doğru emin adımlarla ilerlediğimizi memnuniyetle ifade etmek isterim” dedi. "Kredi derecelendirme kuruluşları teker teker not artırımına gidiyor" Orta Vadeli Program’ın başarılı bir şekilde çalıştığını, ülkenin risk priminin 700 baz puan seviyelerinden 290 baz puan seviyesine gerilediğini söyleyen Erdoğan, ”Politikalarımız uygulanınca risk primimiz daha da düşecek. Son bir yılda ülkeye 16,8 milyar dolar net portfö girişi oldu. Bankacılık sektörü ve reel sektörün dış port çevirme oranları yükseliyor. Geçen yıl mayıs ayında 97,1 milyar dolar olan brüt rezervlerimiz 27 milyar dolar artışla 124,1 milyar dolara çıktı. Dünya Bankası, İslam Kalkınma Bankası, Asya Altyapı ve Kalkınma Bankası’yla önümüzdeki dönemde 50 milyar dolara yakın kaynağı kalkınma projelerimizde kullanacağız. Kredi derecelendirme kuruluşları da teker teker not artırımına gidiyor. Türkiye ekonomide belirlediği hedeflerine ancak daha çok üreterek, daha çok ihracat yaparak varabilir” değerlendirmesini yaptı. Kamuda tasarruf tedbirleri Kamuda tasarruf tedbirlerinin de kabine gündeminde olduğunu kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, ”Biz çevremizdeki ülkeler gibi zengin yeraltı kaynaklarına sahip değiliz. Petrolümüzü doğalgaz ve madenlerimizi yeni yeni keşfetmeye, işlemeye, ülkemiz ekonomisine kazandırmaya başladık. Terörden temizlediğimiz Gabar’da petrol üretimimiz günlük 40 bin varili geçti. İnşallah yıl sonuna doğru bu rakam 100 bin varide ulaşacak. Yenilenebilir enerjinin sepetimizdeki oranı da aynı şekilde artıyor. Ancak bunlar enerjide dışa bağımlı olduğumuz gerçeğini değiştirmiyor. Enerji faturamız, büyümemize paralel olarak kabarıyor. Dolayısıyla bir taraftan üretip yeni pazarlara ihraç ederken, diğer taraftan da içeride tasarruf kültürünü yaygınlaştırmamız gerekiyor. Daha az kaynak kullanarak, daha büyük etki oluşturacak projelere ağırlık vereceğiz. Buna kamu olarak inşallah biz öncülük ve rehberlik edeceğiz. Kamuda taşıtlar, binalar, haberleşme giderleri, cari hizmet içi eğitimler, yurt dışı seyahatler, kamu istihdamı gibi pek çok alanda tasarruf kültürünü güçlendirecek adımları atacağız. Burada amacımız kamuda verimlilikten taviz vermeden ülkemizin kaynak katma değeri yüksek alanlara yönlendirilmiştir. Hem vatandaşlarımıza sunulan hizmetlerin kalitesini arttıracağız hem de bunu bütçeye yük oluşturmadan hatta tasarruf ederek gerçekleştireceğiz. Ekonomi yönetimimizi bu konuda gerekli çalışmalar için talimatlandırdım” dedi. Öğretmen atamaları Kabine toplantısında ekonomi ve dış politika yanında eğitim ve müfredat konusunu da değerlendirdiklerini ifade eden Erdoğan, şöyle konuştu: "Bakanlığımızın kamuoyunun inceleme ve önerilerini açtığı Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli inşallah evlatlarımızı geleceğe çok daha donanımlı, erdemli, başarılı ve şuurlu bir şekilde hazırlanmasını sağlayacaktır. Tek tipçi, yasakçı, katı ideolojik eğitim anlayışı yerine eğitim modelimizi soran, sorgulayan sanata, bilime, spora, edebiyata önem veren milli ve manevi değer kuşanmış bireylerin yetiştirilmesi hedefiyle zaman zaman güncellenmemiz, güçlendirilmemiz temel bir ihtiyaçtır. Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli’nin eğitim sistemimizin niteliğini her açıdan yükselteceğine inanıyorum. Bakanlığımızın web sayfasından teklif, teklif ve kıymetli fikirlerini bize ileten 57 bini aşkın kurum, kuruluş ve kişiye gönülden teşekkür ediyorum. Bugün ayrıca atama bekleyen öğretmen adaylarımızın durumunu da mütalaa ettik. Milli Eğitim Bakanımız, Hazine Bakanımız ve ekonomi kurmaylarımıza son bir kez daha görüşecek, ardından öğretmen adaylarımızı bilgilendirecek bakanlığımız yarın atamaya dağılımlarını, başvuru takvimini ve süreci paylaşacaktır. Fazla zaman kaybına tahammülümüz yok. Kısa zamanda inşallah atamayı da bilhassa bakanımız açıklayacaktır.”
Erbakan: "Hakkari’de bir belediye almak batıdaki başka bir ilden 10 belediye almakla eş değer"
06 Mayıs 2024 Pazartesi - 14:07 Erbakan: "Hakkari’de bir belediye almak batıdaki başka bir ilden 10 belediye almakla eş değer" Yeniden Refah Partisi (YRP) Genel Başkanı Fatih Erbakan, 31 Mart seçimlerinde belediye başkanlığını kazandığı Hakkari’nin Derecik ilçesini ziyaret etti. Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan, 31 Mart yerel seçimlerde partisinin kazandığı Derecik İlçe Belediye Başkanlığı’nı kazanmasının ardından geldiği ilçede Derecik Belediye Başkanı Hasan Dinç, bölgenin kanaat önderleri ve binlerce kişi tarafından karşılandı. Burada bir konuşma yapan Erbakan, "Derecik Belediye Başkanımız Hasan Dinç beye bu ev sahipliği için teşekkür ediyoruz. Tabii kendisiyle beraber tüm Derecik halkına da teşekkür ediyoruz. Bizleri en sıcak şekilde karşılayıp, bağırlarına bastılar. Buraya 3 sene evvel bir kez daha gelmiştik ve şimdi 3 sene sonra belediye başkanlığımızı ziyaret için Yeniden Refah Partili belediyemizi ziyarete gelmek nasip oldu. Tabii ki bu sonuçta milli görüş belediyesi çok büyük bir rol oynadı. Milletimiz milli görüşü geçmiş dönemdeki hizmetlerini çok yakinen bildiği ve hatırladığı için, bu milli görüş ruhunun bu günkü temsilcisi olan Yeniden Refah Partimize bu seçimlerde yöneldi” dedi. Türkiye genelinde üçüncü parti haline geldiklerini ifade eden Erbakan, “63 belediye 3 milyon oy ve belediye meclisi Türkiye geneli ortalaması yüzde 7 olmak üzere bir önceki seçime göre oylarımızı yüzde 100’ün üzerinde fark attık. Seçimi tartışmasız bir şekilde galibi olduk. Tabi bu kapsamda 63 belediyenin içerisinde Hakkari’nin Derecik belediyemizin olması da ayrıca büyük bir mana taşıyor. Çünkü biraz evvel Yüksekova’da da ifade ettiğim gibi burada, Hakkari’de bir belediye almak batıdaki başka bir ilden Konya’dan, Kayseri’den 10 tane belediye almakla eş değer. Bu bir başarı öyle görüyorum. Hakkari merkezde il genel meclis oylarımız yüzde 8,5’a ulaştı. Buda yine de Kayseri’de, Konya’da, Kahramanmaraş’ta yüzde 20 ve yüzde 30 almakla eş değer bir başarı. Bu bakımdan tabii ki il başkanımızı ilçe başkanlarımızı burada Derecik Belediyesi kazanılmasında bütün emeği geçen kahramanlarımıza teşekkür ederim. Buradaki şartlar malum. Bu zor şartlar altında ve imkansızlıklara rağmen böyle bir başarı için Allah kendilerinden razı olsun. Tabii ki Derecik halkı teveccühü bizler için çok kıymetli. Burada bunların bu teveccühüne bu güvenine layık olmak için kolları sıvayacağız ve kıymetli belediye başkanımızla beraber Dereciği layık olduğu yere taşımak için bu önümüzdeki 5 seneyi en güzel bir şekilde değerlendireceğiz. Derecik halkına İnşallah milli görüş belediyeciliği, ahlaklı belediyelik ve yepyeni bir döneme inşallah geçmiş olacağız. Sadece klasik belediyecilik hizmetleri değil aynı zamanda Derecik halkına refah seviyesini arttıracak belediyecilik kalkınmasına vesile olacak, istihdam sağlayacak projeleri de hayata geçireceğiz. Kıymetli başkanımızın vesilesiyle ve öncülüğünde burada bir susam ekimi, susam tarımı ve bu susamların elde edilmesi ile inşallah bir tahin üretim tesisini kurulması. Bununla beraber buğday ekimi ve bu buğdayın belediye tarafından alım garantisi ile ve çiftçilerinize ektirilmesi ve alınan buğdaylar İnşallah belediyenin öncülüğünde kurulacak olan un fabrikası gibi daha ilk etapta inşallah sizlerle hayata geçireceğimiz projelerimizdir. Bu bölgenin kalkınması istihdam sağlanması için belediye başkanımız büyük bir rol üstlenecek” şeklinde konuştu. Daha sonra belediye binasına geçen Erbakan’a, Genel Başkan Yardımcıları Nureddin Gül ve Mehmet Kaderli, MKYK üyeleri Sadık Çat ve Zülküf Şeker, Derecik Belediye Başkanı Hasan Dinç ve Yeniden Refah Partisi İl Başkanı Ali Özer eşlik etti.
CHP Lideri Özel: "Herkes görüşmeyle ilgili kendine ait kısımlar hakkında bilgi verebilir"
06 Mayıs 2024 Pazartesi - 13:39 CHP Lideri Özel: "Herkes görüşmeyle ilgili kendine ait kısımlar hakkında bilgi verebilir" İdam edilişlerinin 52. yıl dönümünde Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan’ın mezarları başında gerçekleşen anma töreninde konuşan CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile gerçekleşen görüşmeye ilişkin "Herkes görüşmeyle ilgili kendine ait kısımlar hakkında bilgi verebilir" dedi. CHP Genel Başkanı Özgür Özel ve beraberindeki heyet, Karşıyaka Mezarlığı’na giderek idam edilişlerinin 52. yıl dönümünde Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan’ı mezarı başında andı. Özel ve beraberindeki heyet önce 1 dakikalık saygı duruşunda bulundu ve ardından Deniz Gezmiş’in mezarına karanfil bıraktı. Anma töreninin ardından mezar başında konuşma gerçekleştiren Özel, "Buradan sesleniyoruz. ODTÜ öğrencileri 25 yaşında günahsız çocukların yazdıkları yazının olduğu stadyumda geleneksel tören yapmak isteyince onun karşısına polis, jandarma çıkaranlar neyin yumuşamasından bahsediyorlar. Hadi görelim yarın yumuşayalım, Deniz’in, Yusuf’un ve Hüseyin’in hatırasına, ODTÜ’deki kardeşlerimize saygı gösterin bir görelim bakalım nasıl oluyor bu yumuşama. Taksim yasak yumuşayalım, Devrim Stadı yasak normalleşelim" diye konuştu. "Herkes görüşmeyle ilgili kendine ait kısımlar hakkında bilgi verebilir" Özel, mezar başındaki konuşmasının ardından basın mensuplarını sorularını yanıtladı. Cumhurbaşkanı Erdoğan ile yaptıkları görüşmede tutuklu generallere ilişkin Erdoğan’ın "talimat verdim" ifadelerini kullandığına yönelik soru üzerine, Özel, "İki genel başkan bir görüşme yaptıktan sonra ya ortak bir açıklama yapılır ya da herkes görüşmeyle ilgili kendine ait kısımlar hakkında bilgi verebilir. Diğeri son derece müzakere tekniğine aykırı bir iştir. ’Ben şöyle dedim, bana böyle dediler’ dediğinizde görüşmenin belli seyrini, bundan sonra olabilecek olumlu görüşmeleri engellemiş olursunuz" dedi. "Bizim tarafımızdan belli talepler çok şey net şekilde dillendirildi" Erdoğan’la görüşmelerinde Gezi Parkı ve 28 Şubat davası gibi konuların da gündeme geldiğini söyleyen Özel, "Daha önce söylediğimiz her şey ve daha fazlası toplantıda konuşuldu ve büyük bir nezaketle karşılıklı müzakere edildi. Görüş alışverişi yapıldı. Bizim tarafımızdan belli talepler çok net şekilde dillendirildi. Ben bu marj içinde kalmak durumundayım" diye konuştu. Sinan Ateş iddianamesine ilişkin soruya ise Özel, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamenin hem Ateş’in ailesini, hem de kamuoyunu rahatsız ettiğini dile getirdi. Sinan Ateş’in eşinin kendisinden randevu talebinde bulunduğunu ve bugün görüşeceklerini kaydeden Özel, "Ondan sonra da kendisinin tabii bu konuyla ilgili topluma mal olan tepkisini hep birlikte biz de sizlerden takip ettik. Onun dışında kendisiyle de görüştükten sonra daha fazla, daha net bir şeyler söyleme imkanı bulursunuz" şeklinde konuştu. Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından iadeiziyaret talebinin olup olmadığı hakkındaki soruya ise Özel, "Bize henüz böyle bir başvuru yapılmadı. Böyle bir talepte bulunulacağını biliyoruz. Netleşen bir tarih olduğunda zaten açıklanır" cevabını verdi. CHP içinde karışıklıklar olduğuna dair iddialar hakkındaki soru üzerine de Özel, "Türkiye’nin birinci partisini, yüzde 38 oy almış bir partiyi, gelecek seçimlerde Türkiye’nin iktidar partisi olmak için canla başla çalışan ve buna yürekten inanmış kadroların partisini kim karıştırmak isteyebilir? Kim komplo teorileriyle bizleri meşgul etmek isteyebilir? Bunlar öz güvensiz dönemden kalan meseleler. Kendimize güvenimiz tam kayıt dışı siyasete karşıyız. Her şeyi gözlerinizin önünde yapıyoruz. Açıklıyoruz, çalışıyoruz, gayret ediyoruz. Hiç kimse korkmasın. Cumhuriyet Halk Partisi’ni tankıyla, topuyla, tüfeğiyle darbeciler karıştıramadı. Biz her seferinde bazen düştük, hep beraber düştüğümüz yerden kalktık. Şimdi yerdeyken kalkacağına inanan bir parti, tarihinin en önemli çıkışlarından birinde böyle öz güvensiz sorularla, öz güvensiz tartışmalarla kimse kimseyi meşgul etmesin. İşimiz var, daha iktidar olacağız" değerlendirmesinde bulundu.
Osmanlı Ocakları Genel Başkanı Canpolat: “Yeni anayasa için siyasi partilere değil, millete kulak verin”
06 Mayıs 2024 Pazartesi - 11:00 Osmanlı Ocakları Genel Başkanı Canpolat: “Yeni anayasa için siyasi partilere değil, millete kulak verin” Osmanlı Ocakları Genel Başkanı Kadir Canpolat yeni anayasa çalışmaları hakkında açıklama yaparak yeni anayasa için siyasi partilere değil, millete kulak verilmesi gerektiğini belirtti. Son günlerde siyasi partilerin ana gündemi olan yeni anayasa çalışmaları hakkında açıklamalarda bulunan Osmanlı Ocakları Genel Başkanı Kadir Canpolat, çalışmalarda nelere dikkat edilmesi gerektiğine dair yazılı bir açıklama yayımladı. Canpolat, siyasi partilerin isteklerinden daha çok milletin ne istediğine dikkat edilmesi gerektiğini söyledi. “Yeni anayasa için siyasi partilere değil, millete kulak verin” Osmanlı Ocakları Genel Başkanı Kadir Canpolat, baskıcı rejimlerin yaptığı anayasa ile milleti kendi kültüründen ve örfünden uzak bir şekilde yaşatmanın millete yapılmış büyük zulüm olduğunu belirterek, “Önümüzde yeni anayasa hazırlığı olduğunu görüyoruz. Bu yeni anayasa hazırlığı birkaç siyasi parti genel başkanının istek ve arzularıyla değil, milletin istek ve arzularına göre şekillenmelidir. Yeni anayasa için siyasi partilere değil, millete kulak verin” açıklamasında bulundu. Ata koruma kanununun daha da genişletilmesi gerektiğini belirten Başkan Canpolat, “Milletimiz toplumun tamamını kucaklayan, ülkemizde yaşayan her etnik kimliği kapsayan, herkesin değerlerine saygı duyan, herkesi kucaklayan, barış ve kardeşlik içerinde bir ve bütün yaşama şartı ve standartları sunan bir anayasa beklemektedir. Bu yüzden yeni anayasa siyasi hedefleri ve amaçları başkalarının elinde olan siyasi parti liderlerinin istek ve talepleri doğrultusunda olmamalıdır. Yeni anayasa değişikliğinin milletimizin ortak değerlerine, örf ve ananesiyle barışık aynı zamanda çağımızın olağan akışına uygun olabilmesi için milletimiz tarafından oluşturulması esas olmalıdır” ifadelerini kullandı. Türkiye Cumhuriyeti Devletinin Kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün ilk anayasada milletinin dinine saygı duyarak anayasada ‘İslam’ ibaresini kullandığını vurgulayan Kadir Canpolat, “Farklı dinlere ve farklı etnik kimlere tabi ki saygı duyma zorunluluğumuz vardır çünkü bizim kültürümüzde bu temel esastır. Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni oluşturan milletin büyük bir bölümünün dini İslam olduğu için devletin dini İslam olmalıdır. Diğer din ve etnik kimliklere göre de laikliği bir kenara atılmamalıdır. Laikliğin tanımı İslamiyet’le kavga etmek değildir. Bu anlamda Laikliğin tanımı yeniden yapılmalı, din ve devlet işleri birbirinden ayrı ve milli kontrol altında olmalıdır. Farklı din mensupları vatandaşlarımıza eşit muamele kavramı getirilmelidir. Değerlerimiz üzerinden Türk toplumunun uzlaşısı, kardeşliği, birlik ve bütünlüğü esas olmalıdır. Devletimizin çıkar ve menfaatlerinin, milletimizin çıkar ve menfaatleri ile örtüşmesi mutlak bir netice olmalıdır. Birbiri ile barışık bir toplum güçlü bir devlet doğurur. Barışık bir anayasa ile işte o zaman ekonomide, hukukta, sanayi ve teknolojide hatta kültür ve aile yapımız da yeni ve büyük bir çağ açmak hedeflenmelidir. Birtakım ittifakların istek ve arzuları değil, toplumun tamamının ittifak yaptığı yeni bir anayasa hepimizin hakkıdır. Bu hak ülkemizde yaşayan her neferi kapsamalıdır” ifadelerine yer verdi.
Trabzon’da İYİ Parti Yomra Teşkilatı da istifa etti
06 Mayıs 2024 Pazartesi - 10:44 Trabzon’da İYİ Parti Yomra Teşkilatı da istifa etti İYİ Parti Trabzon teşkilatında istifa depremi sürerken, son olarak İYİ Parti Yomra İlçe Başkanlığı’nda yaşanan istifalar nedeniyle ilçe yönetimi de düştü. İYİ Parti Olağanüstü Kurultay’ın ardından Trabzon’da yaşanan istifalar sürüyor. Yomra Belediye Başkanı Mustafa Bıyık’ın parti üyeliğinden istifasının ile başlayan süreçte İl Başkanlığı ve Ortahisar İlçe Başkanlığı yönetiminin istifasının ardından Yomra İlçe Başkanı da yaptığı açıklama ile partisinden istifa ettiğini açıkladı. İlçe Başkanı Gökcan Şahin yaptığı basın açıklamasıyla İYİ Parti’den istifa ettiklerini belirterek, “Yönetim Kurulu üyelerimiz ile birlikte, 2’si Büyükşehir Belediye Meclisi 9 Yomra Belediye Meclisi üyemiz ve Mahalle başkanlarımızla birlikte İYİ Parti’den istifa ettik” dedi. Şahin, “Seçilmiş bir delegenin oy kullanma hakkını gasp edenlerden hesabını sormak ve bunu da kamuoyuna açıklamak İYİ Parti’nin namus borcudur. Sayın Koray Aydın’ın Genel Başkan olmaması için işleyen gizli mekanizmalara, yapılan operasyonlara ve kurulan tezgahlara susmamız ve seyirci kalmamız artık mümkün değildir” şeklinde konuştu. “İYİ Parti’nin 2019’da Türkiye genelinde kazandığı belediyeler içinde ikinci kez kazandığı belediye sadece Yomra’dır” diyen Şahin, “İYİ Parti Yomra İlçe Başkanlığı olarak 2019 ve 2024 yerel seçimlerinde Yomra Belediye Başkanlığını adayımız Mustafa Bıyık ile 2 kez üst üste kazanma başarısı gösterdik. İYİ Parti’nin 2019’da Türkiye genelinde kazandığı belediyeler içinde ikinci kez kazandığı belediye sadece Yomra’dır. Bu başarıların elde edilmesinin baş mimarı, Yomra’mızın ve Trabzon’umuzun gururu, Türk siyasetinin değerli ismi, son kurultayınızda İYİ Parti’nin Genel Başkan adayı Koray Aydın’dır” ifadelerini kullandı. İYİ Parti Trabzon Milletvekili Yavuz Aydın ile aynı çatı altında siyaset yapmanın mümkün olmadığını kaydeden Şahin, “Bilindiği üzere daha önce Trabzon il teşkilatımız ve Ortahisar ilçe teşkilatımız toptan istifa etmiş, Yomra Belediye Başkanımız da partimizden ayrılmıştı. Sonuç olarak sırf Sayın Koray Aydın’dan yana taraf oldu diye, kendi belediye başkanının oy kullanma hakkını kasıtlı olarak elinden alan bir partide siyaset yapmamız artık mümkün değildir. Kendisini siyasete kazandıran insana bile vefasızlık eden, Trabzon teşkilatlarını dinlemeyen ve özellikle Yomra’yı yok sayan bir vekille aynı çatı altında siyaset yapmamız artık mümkün değildir. İYİ Parti Yomra İlçe Başkanlığı olarak tüm yönetim kurulu üyelerimizle birlikte 25 mahalle başkanımız ile birlikte 2’si Büyükşehir Belediye Meclis Üyesi olan 9 ilçe Belediye Meclis Üyemiz ile birlikte tüm Yomra teşkilatları olarak İYİ Parti’den istifa ediyoruz” dedi.
Erbakan: “Hakkari’de bir belediye almak, diğer illerimizden 10 belediye almakla eş değer”
05 Mayıs 2024 Pazar - 17:58 Erbakan: “Hakkari’de bir belediye almak, diğer illerimizden 10 belediye almakla eş değer” Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan, bir takım ziyaretlerde bulunmak üzere Hakkari’nin Yüksekova ilçesine geldi. Parti binasında açıklama yapan Erbakan, “Hakkari’de bir belediye almak, diğer illerimizden 10 belediye almakla eş değer” dedi. Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan, bir takım ziyaretler gerçekleştirmek için Hakkari’ye geldi. Havayolu ile Yüksekova ilçesine gelen Erbakan, ilk olarak Cengiz Topel Caddesi üzerinde bulunan parti teşkilatına geçti. Burada parti teşkilatıyla bir araya gelen Erbakan, daha sonra beraberindekilerle karayolu ile Derecik ilçesine geçti. Yeniden Refah Partisi Yüksekova İlçe Teşkilatında konuşan Fatih Erbakan, “Burada bizlere ev sahipliği yapan değerli Hakkâri il başkanımız, değerli Yüksekova ilçe başkanımız ve Hakkari il teşkilatımıza en içten dileklerimizle teşekkür ediyoruz. Hakkari’de, Yüksekova’da bulunmakta büyük bir bahtiyarlık duyuyoruz. Çünkü burası Selahaddin Eyyubi hazretlerinin komandolarının şehridir, bölgesidir. Anadolu’nun her zaman söylediğimiz gibi, Anadolu’nun diğer bölgelerinden, batısından asırlar önce İslam’la müşerref olmuş topraklardır. Bu bakımda inancımızla, değerlerimizle, İslam’la yoğurulmuş alimler, evliyalar yetiştirmiş yer de bizleri bahtiyar ediyor. Biz de şimdi Derecik Belediye Başkanlığımızı ziyaret edeceğiz. Seçimlerde Derecik Belediyesini kazandık. Hakkari merkezinde yüzde 8,5 oy aldık. Hakkari’de bir belediye almak, diğer illerimizden 10 belediye almakla eş değer. Hakkari merkezde yüzde 8,5 oy almak, Erzurum’da, Kayseri’de ve Konya’da yüzde 30 oy almakla eş değer. Bu bakımdan bir teşekkür ziyaretini de aslında gerçekleştiriyoruz. Buranın zor şartlarına rağmen, imkansızlıklara rağmen seçimde Hakkari teşkilatımız büyük bir başarı gösterdi, Derecik Belediyesini aldık. Türkiye genelinde ise 3’üncü parti olduk. Oylarımızı yüzde yüzün üzerinde önceki seçime göre artırdık. Bununla beraber 63 belediyeyi kazandık. Milletimiz Refah dedi, biz de milletimizin teveccühüne layık olmak için çalışacağız. İnşallah Derecik Belediyesinde ve diğer belediyelerimizde de en güzel hizmetleri sunacağız” dedi. Genel Başkan Erbakan’a, Başkan Yardımcıları Nureddin Gül, Mehmet Kaderli, MYK üyeleri Sadık Çat, Zülküf Şeker, Derecik Belediye Başkanı Hasan Dinç, Yüksekova İlçe Başkanı Necmettin Salim eşlik etti.