POLİTİKA - 13 Haziran 2018 Çarşamba 20:04

Cumhurbaşkanı Erdoğan: “Biz Allah’ın izniyle cari açığı falan hallederiz, ülkemizin şuan en büyük açığı muhalefet açığıdır”

A
A
A
Cumhurbaşkanı Erdoğan: “Biz Allah’ın izniyle cari açığı falan hallederiz, ülkemizin şuan en büyük açığı muhalefet açığıdır”

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye’nin en büyük sorununun muhalefet sorunu olduğunu kaydederek “Maalesef Türkiye’de bu konuda ciddi bir eksiklik var.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye’nin en büyük sorununun muhalefet sorunu olduğunu kaydederek “Maalesef Türkiye’de bu konuda ciddi bir eksiklik var. Biz Allah’ın izniyle cari açığı falan hallederiz. Ülkemizin şuan en büyük açığı muhalefet açığıdır. Ülkemizin 16 yılda müspet yolda mesafe alamadığı tek alan muhalefetin kalitesi ve kalibresidir. Çapsız muhalefet bırakın milletimizin ufkunu açmayı sürekli paçasından çekiyor” dedi.


Ovit Tüneli’nin açılışının ardından Rize Valiliği önündeki alanda hemşehrilerine seslenen Erdoğan, 8 aylık hasretin ardından tekrar memleketimde olmanın memnuniyetini duyduğunu belirtti. Erdoğan, konuşmasında bir şiir okuyarak “Bakalım beğenecek misiniz. ‘Rize’de güzeller var, hepsi de dane dane, hiçbirine kanmadım sensin yine bir tane’ Ülkemizde 81 tane güzel var ama bizim gözümüzde Rize hep bir tane. Memleketimi çok özlemiştim anlaşılan Rize de bu evladını çok özledi. Ovit’te bir dolu bir dolu aman yarabbi. Maşallah muhteşem Ovit Tüneli’nin açılışlarını yaptık. Ama size de bu yakışır. Bundan sonra İspir’e kuru fasulyeye çok daha hızlı gideceksiniz” diyerek duygularını dile getirdi.


Hemşehrilerinden Türkiye’nin dört bir yanında, yurt dışındaki Rizeli akrabalarını 24 Haziran seçimleri öncesinde telefonla aramalarını isteyen Erdoğan “Bir kardeşiniz olarak hepsini bunların tek tek arayacaksınız. Hem burada hem yurdumuzun her yerinde bunu başaralım. Kimisi gelir gelininizim der kimisi gelir ben şöyleyim der falan filan. Siz zaten ne yapacağınızı biliyorsunuz. Biz iş yapmaya geliyoruz iş, laf değil. Onlara sorsan 16 sene önce nasıl bir Rize vardı inanın bilmezler” ifadelerini kullandı.


Bölgenin 1,5 asırdır hayalini kurduğu Ovit Tüneli’nin yaklaşık 1,5 katrilyona mal olduğunu ve 6 senede bittiğini belirterek emeği geçenlere teşekkür eden Erdoğan “Araba ile tünelin içinden gittik geldik. 14,5 km gidiş, 14,5 km geliş, böyle bir tünel. Dünyada bu eşi benzeri çok az olanlardan. Şimdi birileri kek ile pasta ile muhallebi ile uğraşırken hamdolsun biz Türkiye’yi bir hayali ile daha buluşturduk” şeklinde konuştu.


Türkiye neler yapıyor nelerle uğraşıyor onlar nelerle uğraşıyor. Bay Muharrem, Edirne’deki terörist destekçisini yargıdan kurtarmanın hesabını yaparken biz Rizeli Erzurumlu hemşehrilerimizi yol eziyetinden kurtardık. Bay Muharrem Amerika’dan gelecek yeni telefonu bekleyedursun biz dün Azerbaycan, Kuzey Kıbrıs, Ukrayna, Sırbistan Cumhurbaşkanları ile beraber Türkiye bölgesinin enerji bölgesine dönüştüren TANAP Projesi’ni hayata geçirdik. 1850 km uzunluğundaki TANAP ile tarihte ilk kez Hazar gazının ülkemize ve Avrupa’ya taşınmasını sağladık. Bunlar neyin hayır neyin şer olduğunun bile farkında değil. Bununla da kalmadık şimdi bu Amerika ile uğraşırken Bay Kemal başka konuşuyor, Bay Muharrem başka konuşuyor” ifadelerini kullandı.



“Ben bu ülkenin has evladıyım”


“Kandil’e operasyon yapamayacaklar diyor” Bay Muharrem bak senin karşısında Erdoğan var. Daha dün 20 uçakla 14 noktayı yok ettik. Nerde Kandil’de gerekirse Sincar’da. Bunlar bize ne demişlerdi ? ‘Afrin’e girmeyin Cerablus’a girmeyin’ dediler mi ? Afrin’e de Cerablus’a da girdik mi ? Afrin’de 4 bin 600 civarında teröristi etkisiz hale getirdik mi ? Bay Kemal, Bay Muharrem biz buyuz. Çıkmış diyor ki ‘Ben zenci Türklerdenim Erdoğan Beyaz Türk’ Ne dersen de bunlar tutmaz. Ben bu ülkenin has evladıyım. Hiçbir zaman Beyaz Türk olmakla övünmedim. Sadece bu memleketin bu milletin hizmetkarı olmakla övündüm. Çünkü bu millete efendi olmak için gelmedik, hizmetkar olmak için geldik” diye konuştu.


CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nun FETÖ’nün Türkiye’ye iadesi konusunda ABD’ye yönelik doğru bir yaklaşımda bulunduğunu kaydeden Erdoğan “ ‘Evrakları inceledi arkadaşlarımız. Ben de okudum gördüm ki FETÖ’nün Türkiye’ye gönderilmesi konusunda Amerika üzerine düşen görevi yapmıyor’ Her zaman böyle doğru şeyler söylemez ha buna söyledi. Biz doğruluktan yanayız dürüstlükten yanayızBay Muharrem HDP sempatizanları ile Diyarbakır’da miting yaparken biz Amerika ile anlaşıp Münbiç’i bölücü terör örgütünün zulmünden kurtardık. Kararlı dik duruşumuzla önemli bir diplomatik başarıya imza attık. Batıda Rusya-İran ile birlikte doğuda Amerika ve koalisyon güçleri ile bu işi bitirdik. Onlar ise lafla peynir gemisi yürütmeye çalışıyor. Bir mücadele daha veriyoruz ne diyoruz yaparsa AK Parti yapar” dedi.



“Çırak ne diyor genel başkan ne diyor”


Kılıçdaroğlu ile Muharrem İnce’nin ABD’nin FETÖ’yü usulüne uygun istenmediği iddiaları ile ilgili farklı açıklamalarını izlettirerek “Bay Kemal ne diyor Bay Muharrem ne diyor. Çırak ne diyor genel başkan ne diyor. Zaten mesele ne ? Bay Kemal, Bay Muharrem’i başından savmak için aday yaptı. Seçimden sonra daha da başka bir yol bulacak. Bunun için ne diyoruz durmak yok yola devam” diye konuştu.


Türkiye’nin en büyük sorununun muhalefet sorunu olduğunu kaydeden Erdoğan “Maalesef Türkiye’de ciddi bir eksiklik var. Biz Allah’ın izniyle cari açığı falan hallederiz. Ülkemizin şuan en büyük açığı muhalefet açığıdır. Ülkemizin 16 yılda müspet yolda mesafe alamadığı tek alan muhalefetin kalitesi ve kalibresidir. Çapsız muhalefet bırakın milletimizin ufkunu açmayı sürekli paçasından çekiyor. Açık söylüyorum Türkiye bütün amacı sabote etmek, durdurmak olan muhalefeti hak etmiyor. Milletimiz sürekli yasaklı, anti demokratik güçlerin yanında saf tutan bir muhalefet anlayışını da hak etmiyor. Bu ülke özellikle sözleriyle icraatları içiyle dışı taban tabana zıt ikiyüzlü muhalefeti hak etmiyor. Dikkat edin son zamanlarda muhalefetin adayı milliyetçi, muhafazakar kesime şirin gözükmek için adeta 40 takla atıyor. Oysa bu zatın meclisteki icraatlarına bakıyorsunuz tam bir fecaat. Adalet ve hukuk dersinde zaten sınıfta kalmış. Hak ve özgürlükler noktasında karnesi kırıklarla dolu. En başarılı olduğu alan yasakçılık, cuntacılık, darbe severlik. Vatandaşlarımızın özgürlük alanlarını genişleten tüm düzenlemelere karşı çıkan en çok tepki gösteren vekillerden biri bay Muharrem’dir” ifadelerini kullandı.



“Benim vatandaşım takiyeye değil adamın siciline bakar”


Erdoğan, 2008 yılında MHP ile beraber bir anayasa değişikliği gerçekleştirdiklerini hatırlatarak şunları söyledi:


“İki parti bir olarak 411 milletvekili oyuyla 28 şubat darbecilerinin mirası olan kamuda başörtüsü yasağını kaldırdık. Böylece hanım kardeşlerimize kamuda başı açık veya başörtülü hiçbir sorun yaşamadan özgürce çalışabilme imkanı getirdik. Bunun için darbe heveslisi kimi medya organları ertesi gün 411 el kaosa kalktı manşetleri attı. Ana muhalefet partisi CHP’de hemen laiklik üzerinden toplumumuzun belli kesimlerini vesayet odaklarını kışkırtamaya başladı. Bay Kemal ve bay Muharrem’in aralarında yer aldığı 122 milletvekili kararını iptali için hemen soluğu Anayasa Mahkemesi’nde aldı. Bak bunu unutmayın bu çok önemli. İçinde Bay Kemal’de, bay Muharrem’de var. Dönemin Anayasa Mahkemesi de maalesef hukuku hiçe sayarak tamamen ideolojik bir tavırla CHP’nin başvurusu kabul etti ve düzenlemenin iptaline karar verdi. Yine Bay Muharrem 2009 yılında TRT’de çalışan bir hanım kameraman kardeşimizin başını bereyle kapatmasına tahammül edemeyerek hükümete soru önergesi vermiştir. Biz 5 yıl sonra sorunu kökten çözene kadar bay Muharrem’in imzası dolayısıyla başörtülü kardeşlerim çile çekmeye devam etti. Aynı şekilde İmam Hatip ve Meslek Liselerinde uygulanan katsayı zulmünü kaldırdığımızda da yine en büyük muhalefeti mecliste bu zat yaptı. Bu ülkenin çocuklarının diğer akranlarıyla beraber eşit şartlarda üniversite sınavına girmesinin önünde set gibi dikilenler yine bunlardı. O gün başörtüsü özgür olmasın diye imza atan bay Muharrem bugün seçim meydanlarında olmadık taklalar atıyor. O gün yasakların devamı için Anayasa Mahkemesinin kapısında nöbet tutan bay Muharrem bugün meydanlarda özgürlükten bahsediyor. İsteyen başını örter diyor isteyen başını açar diyor. Biz senin evvelini biliyoruz. Neler yaptığınızı biliyoruz. Bunun adı siyaset değil. Bunun adı takiyedir, omurgasızlıktır. İki yüzlülüktür. FETÖ’cü taktiklerle Persilvanya7dan aldığınız akıllarla vatandaşlarımızın aklını çelebileceğinizi zannetmek tamamen beyhude bir uğraştır. Bu millet asıl takiyecilere nasıl 15 Temmuz’da meydanı bırakmadıysa onların çakmalarına da 24 Haziran’da meydanı bırakmayacak. Benim vatandaşım takiyeye değil adamın siciline bakar. Benim Rizeli hemşerim lafa değil icraata bakar. Biz bugüne kadar miting meydanlarında ne söylediysek mecliste de aynısını söyledik. Çift dilli, çift kimlikli, iki yüzlü siyaseti asla partimizin kapısından içeri sokmadık. 3-5 oy uğruna değerlerimizden, ilkelerimizden taviz vermedik. Bizim geleneğimizde takiye yoktur. Bizim karakterimizde Doğu’da başka Batı’da başka konuşmak yoktur. Bizim siyaset ahlakımızda yapamayacağımız şeyleri sözlerin vermek yoktur. Bizim siyasetimiz birlik, dirlik ve bolluk siyasetidir. Biz sadece seçim kazanmanın değil ülkemizi irade, erdem ve cesaretle şahlandırmanın mücadelesini veriyoruz.”


Alandaki bir vatandaşın öğretmen alımları ile talebi üzerine Erdoğan “Onları Kılıçdaroğlu yapar size olur mu? Çünkü Kılıçdaroğlu ne kadar varsa gelsin diyor alırım. Biz sadece alabileceğimizi bu sene şuanda 20 bin öğretmen daha alacağız. Biz Türkiye’yi 2023, 2053, 2071 vizyonları ile buluşturmanın hayalini kuruyoruz” dedi.



“Son 16 yılda Rize’ye 16,5 katrilyon yatırım yaptık”


Son 16 yılda Rize’ye 16,5 katrilyon yatırım yaptıklarını kaydeden Erdoğan “Bir müjde vermek istiyorum. Rize’yi bir de şehir hastanesi kazandırıyoruz. 800 yataklı hastanemizin inşasına yakında başlıyoruz. Şimdi sizlere bir müjde vermek istiyorum. Şehir hastanesi deniz doldurularak kazandırılacak. 300 dönüme yakın bir alanda 263 bin metrekare kapalı alana sahip bir şehir hastanesinin yapılmasıyla ilgili çalışma başladı. Bu hastane 554’ü normal yatak, 140’ı yoğun bakım yatağı, 100’u palyatif bakım yatağı, 6’sı mahkum yatağı olmak üzere toplam 800 yatak kapasiteli olacak. Şehir hastanemizde diğer birimlerin yanı sıra ülkemizde ilk defa hibrit ameliyathane yer alacak. Rize’de ÇAYKUR tarafından son 16 yılda yaş çay alımı karşılığında üreticilerimize toplam 6 katrilyon 800 trilyon ödedik. Milli tarım projemiz kapsamında Rize’de organik çayı yaygınlaştırmak için çalışmalar yapıyoruz. Organik çaya geçeceğiz. Rize’yi geçen yıl 800 bin turist ziyaret etti. Bunu daha da arttıracağız. Artık Rize’de oteller yapılmaya başladı” diye konuştu.



“24 Haziran seçimlerinde 2 farklı zihniyet yarışıyor”


“24 Haziran seçimlerinde 2 farklı zihniyet yarışıyor” diyen Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:


“Bir tarafta durdurmaktan, kapatmaktan, çürümeye terk etmekten bahseden bir yıkım ekibi var. Diğer tarafta Türkiye’yi yeni projeler, eserlerle şahlandırmanın sevdasını taşıyan AK Parti var. Bir tarafta bölücü örgütün siyasi uzantılarına vagon olan aday var diğer tarafta terörün belini kıran irade var. Bu kardeşiniz Rize’nin bir evladı olarak terörün belini kahraman ordusuyla, polisiyle, jandarmasıyla ve güvenlik güçleriyle beraber kırıyor. Afrin kahramanlarına dil uzatan pespaye bir anlayış var. Diğer tarafta mücadelemizi yeni zaferlere taşımaya çalışan kararlı bir duruş var. Bir tarafta korku siyaseti var diğer tarafta hizmet siyaseti var. Bir tarafta faşist CHP zihniyetini diriltmeye çalışanlar var diğer tarafta hak, adalet ve özgürlük diyen bir anlayış var. Bir tarafta karanlık var diğer tarafta AK Parti’nin aydınlığı var. Bir tarafta Pensilvanya’da kurulan yıkım ittifakı var diğer tarafta 15 Temmuz gecesi meydanlarda kurulan cumhur ittifakı var. 24 Haziran günü milletimiz bu ittifak arasında bir tercihte bulunacak. Ya 3 benzemezin 16 yıllık kazanımlarımızı dinamitlemesine izin vereceğiz ya da ülkemizi tüm alanlarda güçlendirmeye devam edeceğiz. Ben ülkemizin ve milletimizin tercihinin yıkımdan değil inşadan ve ihyadan yana olduğunu görüyoruz. Özellikle Rize’li kardeşlerime güveniyorum. 24 Haziran Türkiye’de yeni bir dönemin ilk adımıdır. 24 Haziran Türk demokrasisinin bayram günü olacaktır. 24 Haziran büyük ve güçlü Türkiye’nin müjdesidir. Sandıkları boş bırakamayız. Tatilin telafisi olur ancak sandığın telafisi olmaz.”


Erdoğan, konuşmasının ardından alandan ayrıldı. İftarını Rize sahilinde bir restoranda yapacak olan Erdoğan, ardından Güneysu ilçesinde bu akşam televizyon programına katılacak.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Voleybolda milli takımlar için sezon açılış töreni yapıldı FIVB Milletler Ligi ve 2024 Paris Olimpiyat Oyunları’nda mücadele edecek A Milli Kadın Voleybol Takımı ile FIVB Milletler Ligi’nde yer alacak A Milli Erkek Voleybol Takımı için sezon açılış töreni gerçekleştirildi. İstanbul’da bir otelde gerçekleştirilen sezon açılışına, Türkiye Voleybol Federasyonu (TVF) Başkanı Mehmet Akif Üstündağ, TVF Yönetim Kurulu üyeleri, A Milli Kadın Voleybol Takımı Başantrenörü Daniele Santarelli ve A Milli Kadın Voleybol Takımı oyuncularının yanı sıra Fenerbahçe Kulübü Başkanı Ali Koç da katıldı. Milletler Ligi (VNL) 1. ayağı karşılaşmaları hazırlıkları için İtalya’da kamp yapan A Milli Erkek Voleybol Takımı ise gönderdikleri video ile gecede yer aldı. Mehmet Akif Üstündağ: “Önümüzde uzun ve zorlu bir maraton var” Törende bir konuşma yapan TVF Başkanı Üstündağ, yeni sezon öncesi hayırlı olsun dileklerinde bulunarak, “Dünyada hiçbir ülkeye nasip olmayan bir yılda alınan üç başarı bu ülkenin gururu oldu. Önümüzde uzun, yorucu, zorlu bir maraton var. Beklenti büyük. İnşallah elinden gelen her şeyin en iyisini yapacaklarından şüphemiz yoktur. Yediden 70’e kadın erkek herkesi birleştirdikleri için, herkesi bir bütün halinde ayrıştırmadan bütünleştirdikleri için, tek bir hedefe kilitledikleri için bir kez daha huzurlarınıza oyuncularıma teşekkür ediyorum” ifadelerini kullandı. Danile Santarelli: “Kendimi evimde hissediyorum” Sezona çok iyi hazırlandıklarını belirten Başantrenör Danile Santarelli de, “Geçen sene bize verdiğiniz destek için herkese çok teşekkür ediyorum. Bu sene de aynı desteği ilk günden itibaren hissetmeye başladık. Oyuncularım harika bir ekip, çok çalışıyoruz. Bu sene de geçen sene neler yaptıysak aynılarını yapmaya devam edeceğiz. Bizim için turnuvanın adının hiçbir önemi yok. Bu takım çıktığı her turnuvada en iyi iyisini vermek için, en iyisini göstermek için ve savaşmak için çıkıyor. Bu sene de aynı şey olacak. Çok zor bir yaz olacağına eminiz. Çünkü herkesin bizi yenmek istediğini biliyoruz. Kendimi evimde hissediyorum. Burada olduğum için çok mutluyum ve keyifliyim. İşimi en iyi yapabileceğim yerde olduğumu düşünüyorum. Sezona Antalya’da başlıyoruz. Antalya benim için çok özel bir şehir. Bu yazın yine geçen seneki gibi harika bir yaz olacağına eminim” diye konuştu. Eda Erdem Dündar: “Elimizden gelen en iyi mücadeleyi vereceğiz” Milletler Ligi’nde ve 2024 Paris Olimpiyatları’nda ellerinden geleni yapacaklarını söyleyen kaptan Eda Erdem Dündar ise , “Bu yaz bizim için çok değerli. Hepimiz bunun farkındayız. Antalya’da başlıyoruz. Geçen sene Antalya bizim için güzel geçmişti. Bizleri de çok özlediler. Biz de onları çok özledik. Bu sene de elimizden gelen en iyi mücadeleyi vereceğimizin sözünü sizlere verebiliriz. Türk kadınını, Türkiye’yi Avrupa ve dünya arenasında aynı şekilde temsil etmeye devam edeceğiz” cümlelerini kullandı.
Kütahya Başkan İbrahim Güneş: "Rektör Kızıltoprak’a güveniyoruz, camimizin bir an önce ibadete açılmasını istiyoruz" Kütahya Çinili Cami Yaptırma ve Yaşatma Derneği Başkanı İbrahim Güneş, zemin kayması sebebiyle 6 yıldır ibadete kapalı olan kentin simgelerinden Çinili Camii’nin bir an önce ibadete açılmasını istiyor. Güneş, Kütahya’nın simge yapılarından ve 2016 yılında vefat eden merhum Ressam Ahmet Yakupoğlu’nun eseri olan Çinili Camii’nin Dumlupınar Üniversitesine bağışlandığını hatırlattı. Güneş, caminin çinilerinin sökülmesi için yapılan iki ihalenin iptal edildiğini belirtti. Caminin duruyla alakalı DPÜ Rektörü Süleyman Kızıltoprak’ın yoğun gayret sarf ettiğini belirten Güneş, "Çinili Camimiz 2018’in ekim ayından beri kapalı. Yaklaşık 6 yıl bitti, şu an 7. yıl içindeyiz. Cami kapandığından beri üç tane rektör değişti, üç tane vali değişti. İlk rektörümüzde cami kapandıktan sonra bazı projeler yapıldı. Tam bir şeylere başlanılacak denilirken rektör değişikliği yapıldı. Tam ikinci rektörde, projelerle, ihalelerle bir şeylere başlayacak, bu sefer üçüncü rektör geldi. Şu andaki Rektör Süleyman Kızıltoprak geleli yaklaşık 8-9 ay oldu. Projeler hazırlandı, tekrar her şey sil baştan yapıldı. Her yeni rektör gelişinde her şey baştan yapılıyor. Bu son rektörümüzde iki tane ihale yapıldı, iptal oldu. Şu anda en son ihale 30 Nisan’da yapıldı. 15 günlük bir itiraz süresi var. Bu ihaleyi hangi firmanın aldığını da bilmiyoruz. Ne zaman başlanacak, ne zaman sözleşmeler yapılacak? Biz artık bıktık. Bir an evvel bu ihalelerin, projelerin yapılmasını istiyoruz. Şu anda yapılan ihale sadece çini sökümü ihalesi. Onun arkasından tekrar bir proje hazırlanacak, ihaleler yapılacak, ardından yıkım aşaması onun arkasından yapım aşaması derken, artık biz yıllarca beklemek istemiyoruz. Biz camimize kavuşmak istiyoruz. Her gün buraya onlarca yerli ve yabancı turist geliyor. Artık kimseye bir şey diyemez olduk. Yani utanıyoruz. Camimize kapalı duvarın üstünden geliyorlar, fotoğraf çekinip gidiyorlar" dedi. "İstendikten sonra bu 15 günlük süreler üç aylık altı aylık süreler kısalabilir" Caminin geleceği ile alakalı prosedürlerin asgari seviye indirilmesini isteyen İbrahim Güneş, "Mesela bundan yaklaşık 5-6 ay önce Google’a ‘Kütahya’da gezilecek yerler neresi?’ Diye yazdığınızda Çinli Cami birinci sırada yer alırdı. Şu anda yazarsanız en az 14. sırada yer alıyor, yani korkuyorum. Birkaç ay sonra artık Çinli Cami’yi göremez olacağız. Kütahya’nın bir simgesi bu cami ve Kütahya’nın bir ayıbı. Burada başta Cumhurbaşkanımız olmak üzere milletvekillerinden, bütün siyasilerden, bürokratlardan destek bekliyoruz. Bu sürelerin aşılmasını istiyoruz, istendiği sürece kısalabilir. Nasıl ki deprem bölgesine bir sene içerisinde 100 bin konut yapıldı, şu 140- 150 metrekarelik Çinili Cami 6 yıldır hala yapılamıyor. Biz Rektörümüze de güveniyoruz, daha önce bu tür projelerde çalışmış şu andaki rektörümüze, Valimize de güveniyoruz ama bazı prosedürler var, süreler var, bu süreleri kısaltalım artık. Bir de şöyle bir şey var. 6 yıldır mahallemizde cenazelerimiz oluyor. Hep başka camilerden kalkıyor yani gözümüzün önünde Çinili Cami dururken başka camilerden cenazelerimiz kalkıyor. Şu anda yapılmasını istediğimiz, bir an evvel bu projelerin, ihalelerin çabuklaştırılması. İstendikten sonra bu 15 günlük süreler üç aylık altı aylık süreler kısalabilir. İstensin yeter ki. Bu caminin açılması istenirse yapılır. Neden açılmıyor, neden bu camiye bu yapılmıyor? Eğer üniversite biz bu işi yapamayacağız, beceremeyeceğiz diyorsa, devretsin Diyanete. Neden devretmiyor? Rahmetli Ressam Ahmet Yakupoğlu bu Çinili Camiyi ve bütün mal varlığını üniversiteye bağışlarken, benim malıma, mülküme, camiye, üniversiteye sahip çıkar diye bağışladı" ifadelerini kullandı. Kütahyalı ressam, neyzen ve minyatür sanatçısı merhum Ahmet Yakupoğlu’nun 1972 yılında yaptırdığı şehrin simgelerinden Çinili Camii, adeta şehrin göz bebeği durumunda. Sekizgen şeklindeki caminin dış yüzeyinin tamamı seramiklerle kaplanırken, minarenin ise Orta Asya üslubunda yapıldığı kaydedildi.
Uşak CHP Genel Başkanı Özel, Başkan Yalım’ı ziyaret etti CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Uşak Belediye Başkanı Özkan Yalım’ı makamında ziyaret etti. Uşak Belediyesini ziyaret eden CHP Genel Başkanı Özgür Özel’i Belediye Başkanı Özkan Yalım ile Uşak CHP Milletvekili Ali Karaoba, CHP İl Başkanı Sevinç Soyer Yazgan ve partililer karşıladı. Özkan Yalım’ın makam odasında konuşan Özel, “Ben Özkan Yalım’ın örgütümüzde, milletvekilimizle birlikte çok başarılı işler yapacağını, Uşak’ın ona duyduğu güveni boşa çıkarmayacağını, bizlerin beklentilerini karşılayacağını ve her geçen gün Uşak’ta hem partimize, hem kendisine duyulan güvenin, verilen desteğin bir kat daha artacağını biliyorum. İnanıyorum. Kendisine güveniyorum. Bundan sonraki süreçte kimseyi adam kayırmacılık, akraba kayırmacılık, partizanlık olmadan, bütün Uşak’a en doğru hizmetlerin yapılacağına yürekten inanıyorum. Bundan sonraki süreçte büyük bir başarı öyküsü yazılmasını dikkatle takip edeceğiz. Bize düşen ne varsa. CHP’li diğer belediyeler, Avrupa Birliği fonlarının araştırılmasında, Belediyeler Birliği’nin yapacağı projelerle katkılarla hep Uşak’ın arkasında olacağız. Karahallı için de, Eşme için de, belde belediyelerimiz için de farklı bir durum yok. İnsanlar CHP’ye verdiği oydan pişman olmayacaklar. Memnun olacaklar. Vermeyenler bir sonraki seçim için sabırsızlanacaklar" dedi. Konuşmanın ardından tebrik ziyareti basına kapalı devam etti.