Yerel Haberler
Sakarya
18 Mayıs 2024 Cumartesi - 10:44 SUBÜ’lü öğrenciler iş dünyası iş birliği ile Peynir Tadım Eğitimi aldılar SUBÜ Sapanca Turizm MYO öğrencilerine iş dünyası iş birliği uzman eğitmenler tarafından Peynir Tadım Eğitimi verildi. Sakarya Uygulamalı Bilimler Üniversitesi (SUBÜ) Sapanca Turizm Meslek Yüksekokulu Aşçılık Programı ile Pastacılık Ekmekçilik Programı öğrencilerine iş dünyası iş birliği ile Peynir Tadım Eğitimi verildi. Düzenlenen organizasyonda iş dünyası ortağı olarak bir firmanın şefleri ve bölge satış müdürleri ile yer aldı. Şef Okan Kadir Celep ve Şef Harun Can Gürbüz’ün sunum yaptığı peynir eğitimi ile staj dönemine ve mezuniyet sonrasına hazırlanan öğrencilere katkı sağlamak hedeflendi. Öğrencilere ithal peynir sunumları hazırlanarak tattırılırken; emmantel, gauda, rokfor, parmesan, gravyer, edam, gorgonzola, brie, camambert ve Hollanda füme gibi peynir çeşitlerinin menşei ile kullanım ve muhafaza şartları hakkında bilgiler verildi. Peynirin mutfaktaki önemi, sunum yaparken dikkat edilmesi gerekenler ve servise yardımcı ürünler ile menülerde sağladığı çeşitlilik anlatıldı. Eğitim sonunda Sapanca Turizm MYO Müdür Yardımcısı Dr. Öğretim Üyesi Arif Erdinç Emrem tarafından katkı sağlayanlara teşekkür belgesi takdim edildi. Eğitime ilişkin değerlendirmelerde bulunan Sapanca Turizm MYO Otel, Lokanta ve İkram Hizmetleri Bölüm Başkanı Öğretim Görevlisi Taner Öztürk, organizasyona firmanın verdiği desteğin kıymetine değinirken öğrencilerin eğitim ve öğrenimi açısından değerli bir iş birliği gerçekleştirildiğini vurguladı. Ayrıca iş dünyasını öğrencilerle bir araya getirmeye devam ederek onları çalışacakları alanlara fayda sağlayacak şekilde yetiştirmeye devam edeceklerini söyledi. Benzer eğitimleri Türkiye genelinde gerçekleştirdiklerini kaydeden firmanın Sakarya Bölge Müdürü Cengizhan Akmantar ise her zaman büyük bir keyifle eğitime destek verdiklerini ve buna devam edeceklerini ifade etti.
17 Mayıs 2024 Cuma - 22:40 Bakan Tunç: "Asıl önemli olan Türkiye Yüzyılı’na başlarken darbe anayasasından kurtulmuş bir anayasayla yola devam etmek” Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, “Asıl önemli olan, ülkemizin darbe anayasasından kurtulup demokratik, sivil, katılımcı bir anlayışla hazırlanacak yeni bir anayasayla Türkiye Yüzyılı’na başlarken darbe anayasasından, vesayetçi ruhtan kurtulmuş bir anayasayla yola devam etmek. İnşallah Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde böyle bir uzlaşmada gerçekleşir ve ülkemizin yüksek demokrasi yolundaki adımları hızlanarak devam eder” dedi. Sakarya’nın Sapanca ilçesinde bulunan bir otelde düzenlenen İş Hukuku Değerlendirme Sempozyumu, Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’un katılımıyla başladı. Bakan Tunç, yaptığı konuşmada, “Burada işçi ve işveren sendikalarımız var. Dolayısıyla her iki tarafı dengede tutacak, her iki tarafın da hakkını, menfaatini koruyacak bir disiplin iş hukuku. O sebeple iş hukuku, işçi, işveren arasındaki hak ve menfaat dengesini gözeten bir alan. Tabii işçi zayıf taraf, işçiyi koruyucu ilkeyi ihmal etmemek lazım. O sebeple zaten Yargıtay ve uygulamamızın da bu anlamda kökleşmiş içtihatları var. Tabii bu içtihatlar, haksızı korumak anlamında değil. Bunu da belirtmekte fayda var. Yani haksız olan illa korunacak diye bir şey yok. Orada işçiyi koruyucu ilkeye ilişkin Yargıtay kararlarını okuduğumuz zaman o alanın çok daha önemli olduğunu ve ihmal edilmemesi gereken alan olduğunu görüyoruz. Ve bu anlamda da kökleşmiş içtihatlar devam ediyor. Tabii iş hukukunun adil ve dengeli bir iş ortamı sağlayacak şekilde düzenlenmesi işçilerimiz ve işverenlerimiz için iş barışı anlamında, toplumsal barış anlamında da önemli. Özellikle üretim ve verimliliğin artması bakımından da önem arz ediyor. Hem işçiyi koruyacağız hem de işverenin özellikle üretim ve istihdam anlamındaki tıkanan yollarını da açma noktasındaki çalışmalarımızı hakkaniyetli bir şekilde sürdüreceğiz. O sebeple işçi ve işveren birbirini tamamlayan bir bütünün iki yarısı gibi” dedi. “Türkiye son 22 yılda siyasi istikrarın getirdiği güvenle tüm alanlarda büyük atılımlar gerçekleştirdi” Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, “Türkiye son 22 yılda siyasi istikrarın getirdiği güvenle tüm alanlarda büyük atılımlar gerçekleştirdi, gerçekleştirmeye de devam ediyoruz. Daha demokrat, daha güçlü, daha istikrarlı geleceğe güvenle bakan bir ülke olma yolunda, 22 yılda çok önemli mesafeler aldık. Ekonomik kalkınma anlamında tabii ki son dönemde pandeminin getirdiği sıkıntılar, 6 Şubat’ta meydana gelen deprem nedeni ile ülkemizin önemli büyük vilayetlerin 15-20 milyona yakın insanı ve Türkiye’yi etkileyen o büyük dünya tarihinin en büyük deprem afeti de ekonomik bakımdan ülkemizi etkiledi. Dış gelişmeler ekonomimizi etkiledi. Ama kim ne derse desin son 22 yılda Türkiye 230 milyar dolar gayrisafi milli hasıladan bugün 1 trilyon doları aşarak dört kattan fazla bir ekonomik büyümeyi hayata geçirdi” diye konuştu. “Hükümetlerimiz döneminde her zaman emeğin ve üretimin yanında olduk” Bakanlık olarak emek ve üretimin yanında olduklarını belirten Bakan Tunç, “Cumhurbaşkanımızın liderliğinde, hükümetlerimiz döneminde her zaman emeğin ve üretimin yanında olduk, olmaya devam edeceğiz. Çalışma hayatında adaletli bir paylaşım olması adına önemli adımlar attık, atmaya devam edeceğiz. Uzlaşma kültürünü, aklıselimi esas alarak çalışma hayatındaki çatışmacı tutumu, bütün tarafların hukukunu koruyan bir düzleme kavuşturmak için çalıştık, yine çalışmaya devam edeceğiz. İşçilerimizin, çalışanlarımızın, memurlarımızın, sendikalı olma hakkı, toplu sözleşme hakları başta olmak üzere haklarını her zaman koruma gayretinde olduk, olmaya da devam edeceğiz İşçiyle-işveren arasında çalışma barışının sağlanmasına yönelik adımlar attık ve atmaya da devam edeceğiz. Bu adımları atarken elbette ki önce insan anlayışıyla hareket ettik. İnsanımızı güçlendirirken toplumu da güçlendirmek için adımlar attık. Emeğin, alın terinin ne olduğunu, neye tekabül ettiğini bilen bir medeniyetin mensuplarıyız. Çünkü bizim için emek, helal lokma için gösterilen çabayı ifade eder. Dolayısıyla emek de, ekmek gibi kutsaldır. Ekonomide büyümenin en temel unsurunu toplumsal barış ve sosyal hukuk devleti oluşturmaktadır. 22 yıldır toplumun tüm kesimlerini kapsayacak şekilde sosyal politikalar uyguladık, uygulamaya da kararlı bir şekilde devam ediyoruz. Başta iş kanunu olmak üzere işçinin hak ve menfaatlerini, güvenliğini koruyan, işverenin de hukukuna halel gelmemesini sağlayan birçok yasal değişikliği hayata geçirdik” şeklinde konuştu. “Yeniliklerin temelini 2003 tarihli 4807 sayılı İş Kanunu ile attık” “Sosyal hukuk devleti olmanın bir gereği olarak ve hiçbir ayrım gözetmeksizin tüm vatandaşlarımızı içine alan bu yeniliklerin temelini 2003 tarihli 4807 sayılı İş Kanunu ile attık" diyen Bakan Tunç, "2013’ten beri başlayan ara buluculuk sisteminde mahkemelerin huzuruna gelmeden toplamda 4 milyon 70 bin iş uyuşmazlığının anlaşmayla sonuçlandığını görüyoruz. 2013’ten bu yana tabii zorunlu olduktan sonra bu sayı daha da arttı. 5 milyon 800 bin arabuluculuk başvurusunun 4 milyon 70 bininin anlaşmayla sonuçlandığını görüyoruz. Burada tabii işçi işveren arasındaki uyuşmazlıklardaki anlaşma oranı diğer arabuluculuktaki anlaşma oranlarından daha yüksek. Burada işçinin, özellikle bir an önce alacağına kavuşmak istemesi, uzun süren yargılamalarda yıpranmak istememesi, değişik faktörler nedeniyle işçilerin anlaşmaya, işverenin de anlaşmaya yanaştığını görüyoruz. Ama burada bu hakkaniyet dengesini kurmak, uygulamada dile getirilen hususlar, eksiklikleri de gidermek noktasında çalışmamızı sürdürmemiz gerekecek. Geçtiğimiz yıl 965 bin 323 ara buluculuk dosyasının 2023’te, 746 bin 898’i anlaşmayla sonuçlanmış. 2013 yılından itibaren yılda bir mahkemede ortalama 500 dosyanın ilk derecede görüldüğünü kabul edersek her yıl için 487 iş mahkemesinin iş yüküne denk gelen bir durum söz konusu. Yani ara buluculuk sistemi sayesinde 487 mahkemenin iş yükü mahkemeye intikal etmeden uzlaşmayla, anlaşmayla sonuçlanmış oluyor” ifadelerini kullandı. “İş mahkemelerindeki yoğunluğun farkındayız” İş mahkemeleri hakkında konuşan Bakan Tunç, “İş mahkemelerindeki yoğunluğun farkındayız. İş daireleri sayısının arttırılması, hakim, savcı sayımızın arttırılmasıyla ilgili çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Tabii istinaf dairelerinin sayısını ve orada görev yapacak olan hakimlerimizin sayısını artırmamız gerekiyor. Şu anda yargı teşkilatımız 24 bin hakim ve savcıdan müteşekkil. 24 bin hakim ve savcımızın yüzde 70’i 10 yılın altında kıdeme sahip, yüzde 45’i de 5 yılın altında kıdeme sahip. Dolayısıyla genç bir kadroyuz. Gelecek vadeden de bir kadroyuz aslında yargı teşkilatı olarak. O gençlerimiz tecrübe kazandıkça adalet akademimizdeki hizmet içi eğitimlerle daha da güçlenerek yollarına devam edecekler. Artık 2024 yılından itibaren hukuk mesleklerine giriş sınavıyla hem hakim, savcı yardımcılığı öncesinde hem de avukatlık stajı öncesinde hukuk fakültesi mezunlarımızın bir ön elemeden geçmesi ile ilgili uygulamayı başlatıyoruz. Önümüzdeki Ekim ayında ÖSYM tarafından yapılacak olan hukuk mesleklerine giriş sınavı sonrasında avukatlık ve hakimlik düşünebilecek genç kardeşlerimiz. Tabii hukuk fakültelerindeki eğitimin kalitesi de çok önemli. Bu anlamda da hukuk fakültelerindeki akademisyen kadrolarının da önümüzdeki süreç içerisinde daha da güçlenerek hukuk fakültesi mezunlarımızın daha güçlü bir şekilde mezun olmaları, hukuk meslekleri giriş sınavını başarmaları ve sonrasında avukatlık stajına başlayabilmeleri ve aynı zamanda da hakim, savcı yardımcılığı sınavına girebilmeleriyle ilgili sistem bu yıldan itibaren başlıyor. Yine 2 yıl süren hakim savcı adaylığını da artık terk ediyoruz. 3 yıl süren hakim, savcı yardımcılığı sistemine geçiyoruz. Adaylık yok. Artık 3 yıl boyunca hakim, savcı yardımcısı olacak olarak görev yapacaklar. 1 yıla yakın süre Adalet Akademisi’nde eğitimler görecekler. Uygulama adliyesini de faaliyete geçirdik. Adliyeyi de orada müracaat bürosundan savcı odalarına varıncaya kadar, otopsi yapılan yerlere varıncaya kadar hepsini orada uygulamalı bir şekilde de görecekler. 2 yıl boyunca da tecrübeli hakim ve savcılarımızın yanında usta çırak ilişkisi içerisinde çalışacaklar ve 3 yılın sonunda o akademideki ara sınavlar ve yine yanlarında çalıştıkları istinafı, ilk derecesi, Yargıtay’ı, o hakimlerimizin, tecrübeli hakimlerimizin vereceği notlar sonrasında eğer puanları tuttururlarsa hakimler, savcılar kurulumuz onları mesleğe kabul edecek. Böyle sık bir elemeden geçilmiş olacak. Dolayısıyla genç hukukçularımızın kürsüye çok daha güçlü ve donanımlı bir şekilde geçmelerini inşallah sağlayacağız” dedi. “9’uncu yargı paketi taslağımızı meclisimizin takdirlerine sunacağız” 9’uncu yargı paketi taslağını meclise sunacaklarını aktaran Bakan Tunç, şunları kaydetti: “22 yıldan bu yana temel kanunlarımızın tamamını yeniledik. Tabii bu yenileme sürecinde uyum sağlama sürecinde yine birçok değişikliği hayata geçirdik yargı paketleriyle. Şimdi önümüzde bir yargı paketinin daha hazırlıkları yapılıyor. 9’uncu yargı paketi taslağımızı meclisimizin takdirlerine sunacağız. Burada uygulamadan gelen, uygulamadaki aksaklıkları ortadan kaldırmaya yönelik önemli yine tekliflerimiz olacak taslakta. Milletvekillerimizin takdirlerine sunacağız. Bu nedenle mevzuatın iyileştirilmesi, geliştirilmesi çünkü sürekli teknolojinin iş hayatının, ticari hayatın çeşitlenmesi, bilişim sektörü, tüm bunlar yeni değişiklikler gerektiriyor. Toplumun ihtiyaçlarına uygun bir şekilde ilerlememiz lazım. Bu anlamda uygulayıcılardan gelen önerilere çok büyük önem veriyoruz. Tabii mahkeme sayılarını da ihtiyaç olduğu zaman arttırıyoruz. 2002 yılında 74 tane iş mahkemesi vardı, bugün itibariyle 486 iş mahkememiz var. İş mahkemelerindeki yoğunluğu daha da azaltmak için geçtiğimiz günlerde de yine 41 ayrı yargı çevresinde 122 yeni iş mahkemesinin kurulmasını sağladık. Dolayısıyla 122 yeni mahkememizin kuruluşunu gerçekleştirdik, ama henüz faaliyete geçmedi. Atamalarını da gerçekleştirdikten sonra 486’ya sonra 122 daha ilave ettiğimiz zaman bu konuda iş mahkemesi sayımızı da arttırarak özellikle yoğunluğu azaltma gayreti içerisindeyiz. İstinaf incelemeleri yapan 15 bölge adliyemiz var. 18’e çıkardık ama 17’si Haziran’dan sonra faaliyete geçmiş olacak. 2 Bölge Adliye Mahkememiz daha faaliyete geçecek. Biri Tekirdağ birisi de Denizli. Malatya’yı da inşallah sonraki yıllarda faaliyete geçirmeye çalışacağız. Buralarda 238 hukuk dairemiz var. Bunun 57’si iş ve sosyal güvenlik hukuku alanında görevli. Son 1 yıl içerisinde de 2 istinaf dairesi kurmuştuk. Şimdi 5 istinaf dairesi daha kurduk. Yoğunluğun çok olduğu bazı yerlerde, İstanbul başta olmak üzere 5, toplamda geçen yıl itibariyle bu 1 yıl içerisinde 7 tane istinaf dairesini, iş dairesi olarak kurmuş oluyoruz.” “Kanunumuzda iş davalarının iki ay içerisinde sona ermesi yazılı” Bakan Yılmaz Tunç, “Yargıtay’da da iki farklı hukuk dairesi, ihtisas alanı olarak iş ve sosyal güvenlik hukukundan kaynaklanan davalara bakmaya devam ediyor. İş mahkemelerinde toplam iş yüküne geldiğimiz zaman önceki yıldan devreden 382 bin 255 dosya var 2022’den. 2023’te açılan 257 bin 465 toplam iş yükü 639 bin. Aynı yıl iş mahkemeleri tarafından da 253 bin dosyanın karara bağlandığını görüyoruz. Yani yıl içinde açılanla karara bağlananın neredeyse eşit olduğunu görmek mümkün. İş mahkemelerinde bir dosyanın ortalama görülme süresi 2000 yılında 693 günken yeni ihtisas mahkemelerinin kurulmasıyla birlikte 549 güne düştü, bunu çok uzun buluyoruz. Yani iki yıla yakın bir süre demek. Dolayısıyla bu süreyi çok daha aşağıya indirmemiz lazım. Aslında kanunumuzda iş davalarının iki ay içerisinde sona ermesi yazılı. Tabii bu süreler tavsiye niteliğinde, süreler olduğu için değişik sebeplerle sürelerin uzadığını görüyoruz. Hedef süreler noktasında bölge adliye mahkemelerinde de hedef süre konulacak yargı reformu strateji belgelerinde cümleler var” şeklinde konuştu. “Türkiye Adalet Akademimiz dünyanın en yetkin kuruluşlarından” "Türkiye Adalet Akademimiz dünyanın en yetkin kuruluşlarından, yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığı çerçevesi içerisinde hakimlerimizin gerek meslek öncesi gerek meslek içi eğitimlerini başarıyla sürdürüyorlar" ifadelerini kullanan Adalet Bakanı Tunç, "2023 yılında 837 hakim ve savcıya 2024 yılında da şimdiye kadar 249 hakim ve savcıya iş hukuku alanında çeşitli eğitimler verildiğini görüyoruz. Bu yıl içerisinde 130 hakim ve savcının katılacağı iş mahkemesi uygulamaları eğitimi de planlanmış durumda. Bunlar da inşallah hayata geçecek. Bunun dışında meslek öncesi eğitim faaliyetleri çerçevesinde de 2023 yılında bin 745 hakim ve savcı adayına iş hukukunun çeşitli alanlarında eğitimler verilmiş durumda. 2024 yılı sonunda toplam bin 232 ve savcı adayı ve yardımcısına aynı alanlarda eğitimler verilmesi planlandı. Ayrıca iş hukuku alanında arabuluculuk sisteminin daha sağlıklı işleyebilmesi için iş hukuku başta olmak üzere birçok alanda da uzmanlık eğitimleri verilecek” ifadelerini kullandı. “Teknolojinin, yargının hizmetinde kullanılmasını daha da arttırmamız gerekiyor” Yargının teknolojiyi daha çok kullanması gerektiğini belirten Bakan Tunç, “Yargının hızlandırılması anlamında, özellikle teknolojinin, yargının hizmetinde kullanılmasını daha da arttırmamız gerekiyor. E-Devlet uygulamaları, elektronik tebligat, elektronik görüntülü duruşma sistemleri bunları daha da geliştirerek özellikle vatandaşlarımızın daha etkin, daha hızlı, daha adil yargı hizmetine kavuşması noktasındaki çabalarımızı sürdürmeye devam edeceğiz. Fiziki mekanlar noktasında çok önemli bir sıkıntımız yok. Çok sayıda adliye binası geçmiş dönemlerde de yapıldı yine yapılmaya da devam ediyor. Tabii deprem bölgesinde yıkılan adliye saraylarımız var onları bir an önce ayağa kaldırmamız, inşa etmemiz gerekiyor. Bunların hepsini tabii ki fiziki imkanları, teknolojik imkanları geliştirmenin gayreti içerisinde olmaya devam edeceğiz. Elektronik tebligatla da hem kağıt tasarrufu, tam çevreci bir uygulama hem de az masraf ve yargının hızlandırılması anlamında çok önemli uygulama olduğunu da belirtmekte fayda var” dedi. “Türkiye yüzyılına başlarken darbe anayasasından kurtulmuş bir anayasayla yola devam etmek” Bakan Tunç, “Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde de 2007 yılından bu yana Adalet Komisyonu’nda görev yaptım. Adalet Komisyonu, hukuk inşa eden bir komisyon ve en yoğun çalışan bir komisyon. Diğer konularda farklı farklı komisyonlarda. Bir kere bu komisyonların eski sisteme göre çalışan komisyonlar bunlar. Parlamenter sisteme göre çalışan komisyonlar yeni iç tüzük meclis başkanımız bazı konuşmalarında ifade ediyor. Türkiye Büyük Millet Meclisi iç tüzüğünü yeni hükümet sistemine uyarlanması konusunda çalışmalar var. Komisyonların güçlendirilmesi, kanun yapma yetkisi münhasıran milletvekillerine ait durumda. Ama milletvekilleri bu kanun yapma sürecini tek başına hiç kimsenin görüşünü almadan yapamayacakları da açık sendikaların, derneklerin, vakıfların, teşrifleri, uygulayıcıların, yargı mensuplarımızın, vatandaşlarımızın, akademisyenlerimizin teşrifleri, onlarla beraber çalışma şekilleri, tüm bu kapasiteyi güçlendirecek bir komisyon yapısının meclisimizde kurulması zarureti var. İnşallah iç tüzük noktasında da böyle bir uzlaşma sağlanırsa oradaki işleyiş de daha güçlü olarak devam eder. Asıl önemli olan ülkemizin darbe anayasasından kurtulup demokratik, sivil, katılımcı bir anlayışla hazırlanacak yeni bir anayasayla Türkiye yüzyılına başlarken darbe anayasasından vesayetçi ruhtan kurtulmuş bir anayasayla yola devam etmek. İnşallah Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde böyle bir uzlaşmada gerçekleşir ve ülkemizin yüksek demokrasi yolundaki adımları hızlanarak devam eder” diye konuştu.
17 Mayıs 2024 Cuma - 17:45 Bakan Tunç: "Sakarya’ya en güzel hizmeti vermenin gayreti içerisinde olacağız” Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, İş Hukuku Değerlendirme Sempozyumu açılışı için geldiği Sakarya’da Büyükşehir Belediyesi’ni ziyaret etti. Bakan Tunç, "Adalet Bakanlığı olarak bizim Sakarya’daki en önemli yatırımımız adliye sarayımız. Adalet binamızın temelini hep beraber atmıştık. İnşallah süresi içerisinde adalet binamızı tamamlayacağız” dedi. Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Düzce programlarının ardından Sakarya’ya geldi. Sakarya Büyükşehir Belediyesi’ni ziyaret eden Bakan Tunç Sakarya’nın, AK Parti’nin kuruluşundan beri seçimlerde en yüksek desteği verdiği illerin başında geldiğini belirtti. Sakarya için hayata geçirilebilecek projelerin takibinde olduklarını da ifade eden Tunç, “Bir kez daha Sakarya’da olmaktan duyduğumuz memnuniyeti tekrar belirtmek istiyorum. Sakarya Büyükşehir Belediye Başkanımızı tebrik ediyorum, Allah hayırlı uğurlu eylesin. Sakaryalı hemşehrilerimiz her daim AK Parti’nin destekçisi oldular, en yüksek oranda destek verdiler. AK Parti’nin kuruluşundan itibaren Cumhurbaşkanımızın tüm seçimlerinde gerek yerel, gerek belediye seçimlerinde ve genel seçimleri, Cumhurbaşkanlığı seçimleri ile referandumlarda en yüksek desteği veren illerimizin başında geliyor Sakarya. O sebeple biz Sakarya’ya müteşekkiriz. Sakaryalı hemşehrilerimize şükranlarımızı sunuyoruz, onlar için ne yapsak azdır. Yeni dönemde inşallah Sakarya Büyükşehir Belediye Başkanımız tabii Serdivan tecrübesinden sonra şimdi büyükşehirde Sakaryalılara hizmet edecek inşallah. Bu noktada bütün projelerinin arkasındayız. Sakarya’mıza Cumhurbaşkanımızın liderliğinde bugüne kadar çok önemli hizmetler gerçekleştirildi. Bundan sonrada bu hizmetler kesintisiz bir şekilde artarak inşallah devam edecek. Bizler, Adalet Bakanlığına düşen konularda zaten milletvekillerimizle de sürekli istişare halindeyiz. Sakarya için yapılabilecekleri Ankara’dan takip ediyoruz. Valimizin koordinasyonunda, Büyükşehir Belediye Başkanımızın yereldeki başkanlığıyla inşallah Sakaryamız yeni dönemde de hizmetleri kesintisiz almaya devam edecek” dedi. “Temeli atılan adalet binamızı süresi içerisinde tamamlayacağız” Sakarya’da temeli atılan adalet binasının verilen sürede tamamlanacağını söyleyen Bakan Tunç, "Adalet Bakanlığı olarak bizim Sakarya’daki en önemli yatırımımız adliye sarayımız. Adalet binamızın temelini hep beraber atmıştık. İnşallah süresi içerisinde adalet binamızı tamamlayarak 102 bin metrekare kapalı alanı olan Sakarya’nın ihtiyacını karşılayacak adalet binamızı Sakaryalılarımızın ve yargı çalışanlarımızın hakim savcılarımızın, avukatlarımızın hizmetine sunmak için çalışacağız. İlçelerimize daha önce iktidarlarımız döneminde adalet binaları yapılmıştı, birkaç ilçemiz daha var planladığımız. Onlar da gündemimizde takip edeceğiz. Ve o ilçelerimizin de ihtiyacını karşılamak için inşallah elimizden gelen gayreti göstereceğiz” diye konuştu. “Sakarya her şeyin en güzeline layık” Bakan Tunç, “Belediye gerçekten önemli. Kişinin doğumundan ölümüne kadar her türlü hizmetin gerçekleştirildiği yerler, demokrasinin de en güzel örneklerinin sergilendiği yerler, belediyelerimiz. Dolayısıyla belediye başkanlarımızın çalışmalarını kolaylaştırmak, onlara destek olmak bizim görevimiz. Milletvekillerimizle beraber inşallah Sakarya’ya en güzel hizmeti vermenin gayreti içerisinde olacağız. Çünkü Sakarya her şeyin en güzeline layık ve her alanda da gelişmesini başta; tarım, ticaret, sanayi, turizm, eğitim, Sakarya’da eksik olan bir şey yok. Her alanda Sakarya’mızı inşallah büyütmenin, geliştirmenin, Türkiye Yüzyılı, Sakarya’nın da yüzyılı olsun inşallah” ifadelerini kullandı. Bakan Tunç, buradaki ziyaretinin ardından Sapanca ilçesinde bulunan bir otelde düzenlenecek olan İş Hukuku Değerlendirme Sempozyumu’na katılmak üzere yola çıktı.
SUBÜKAM’dan Fikir Sofrası etkinliği
14 Mayıs 2024 Salı - 16:28 SUBÜKAM’dan Fikir Sofrası etkinliği SUBÜ Kadın ve Aile Çalışmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi ev sahipliğinde birçok kurumdan kadın yönetici, psikolog ve sosyoloğun katıldığı Fikir Sofrası etkinliği düzenlendi. Sakarya Uygulamalı Bilimler Üniversitesi Kadın ve Aile Çalışmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi (SUBÜKAM) ev sahipliğinde kadınlara yönelik kurumlar arası iş birliği ile yapılabilecek çalışmaları değerlendirmek adına Fikir Sofrası etkinliği düzenlendi. Üniversite lokalindeki etkinliğe Sakarya Barosu, İl Sağlık Müdürlüğü, Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü, Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü Kredi ve Yurtlar Kurumu, Sakarya Büyükşehir Belediyesi, Ticaret ve Sanayi Odası Kadın Girişimciler Kurulu ve Sakarya Yeşilay Şubesi’nden kadın yöneticiler, psikologlar ve sosyologlar katılım sağladı. Fikir Sofrası’nda kadının güçlenmesi ve toplumsal dönüşüm başta olmak üzere; liderlik ve yönetimde kadınlar, kadına yönelik şiddetin önlenmesi, kadın sağlığı ve toplumsal refah, ekonomide kadın girişimciliği ve eğitim gibi başlıklar üzerinde duruldu. Kurumlar arası iş birliğinin önemine dikkat çekildi. Etkinlik sonunda ‘Kadına Yönelik Şiddetin Önlenmesi’ başlığı ile daha geniş katılımlı bir Fikir Sofrası düzenlenerek Sakarya’da kadın şiddetinin tüm yönleri ile ele alınmasına yönelik görüş birliğine varıldı.
Erenler’de Başkan Dinç tasarruf tedbirleri konusunda harekete geçti
14 Mayıs 2024 Salı - 14:22 Erenler’de Başkan Dinç tasarruf tedbirleri konusunda harekete geçti Kamuda Tasarruf Tedbirleri kapsamında açıklanan tasarruf paketi konusunda Erenler Belediye Başkanı Şenol Dinç, Başkan Yardımcıları ile beraber tüm personelini yapılacaklarla ilgili bilgilendirdi. Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz ve Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek tarafından açıklanan tasarruf tedbirleri çerçevesinde, Erenler Belediye Başkanı Şenol Dinç ve Başkan Yardımcıları belediye personelini toplayarak gerekli çalışmaların ivedilikle yapılmasını söyledi. Personele hitabetine göreve başladıkları günden bu yanda yapılanları ve personel yapılanmasını anlatarak başlayan Başkan Dinç, “Göreve başladığımız günden bu yana Erenler Belediyesi ailesi kavramını hep birlikte oturttuğumuzu düşünüyorum. Ben seçilmiş bir başkanım fakat sizlerin de abisiyim. Bunu böyle bilmenizi isterim. Kanun ve nizam çerçevesinde çalışmaya devam ederken, aynı zamanda her türlü probleminizi de Şenol abinize iletebilirsiniz. Halkın içinden geliyorum. Bu yüzden otobüse biniyorum, bu yüzden kahveye gidip sohbet muhabbet ediyorum, bu yüzden hiçbir ayrımcılık talep etmeden her bir vatandaşımız gibi günlük rutinlerimi gerçekleştiriyorum. Belediye Başkanlığı’nın vermiş olduğu yetki ve kapsamı mesai saatleri içinde tabii ki kullanıyorum. Bundan ötürü tasarruf tedbirleri çokta alışık olmadığımız bir şey değil. Bunu da belirtmek isterim. Ayrıca yapacağımız projelerimiz konusunda da Erenler’li vatandaşlarımız müsterih olsun, tedbirler kapsamında yapılacak projelerimizi de ona göre planlıyoruz” dedi. Başkan Dinç’in ardından konuşan Başkan Yardımcısı Banu Yeşil ve Yusuf Söğütdelen tüm personeline teşekkür etti. Tasarruf tedbirleri çerçevesinde personellerin neler yapması gerektiğini anlatan Başkan Yardımcıları Banu Yeşil ve Yusuf Söğütdelen personellerin evlerinde nasıl tasarruf ediyorlarsa belediyede de aynı hassasiyeti gösterilmesini rica ederek, araçlardan, malzeme kullanımına demirbaşların sağlıklı kullanılmasından, zamanın verimli kullanılmasına kadar birçok alanda yapılacakları detaylıca anlattı. Toplantı sonunda personellerin görüşlerini alan Başkan Yardımcıları, önümüzdeki süreçte de hem gelir arttırıcı faaliyetlerin yoğunlaşacağını hem de tasarruf tedbirlerinin daha etkin gerçekleştirileceğini belirtti.