SAĞLIK - 17 Nisan 2024 Çarşamba 15:25

‘Hemofilide tanı ve tedavide gecikme, ciddi kanamalara neden olabilir’

A
A
A
‘Hemofilide tanı ve tedavide gecikme, ciddi kanamalara neden olabilir’

Çocuk Hematoloji ve Onkolojisi Uzmanı Dr. Mustafa Bilici, “Hemofili hastalığı genetik geçişli bir kanama hastalığıdır. Ağır hemofili hastalarında yeni doğan döneminden itibaren uzamış kanamalar (göbek, sünnet sonrası, kan alma yerlerinde) görülebileceği gibi, hafif hastalarda travma ya da cerrahi işlemlerden sonra kanamalar görülebilir. Kan testleri ve hastanın öyküsü ile tanı konularak hızlıca tedaviye başlanmalıdır. Tanı konulmasında gecikme olursa ya da tanılı hastanın tedavisi gecikirse ciddi kanamalar gelişebilmektedir” dedi.



VM Medical Park Samsun Hastanesi Çocuk Hematoloji ve Onkolojisi Kliniği’nden Uzm. Dr. Mustafa Bilici, 17 Nisan Dünya Hemofili Günü dolayısıyla bilgilendirmede bulundu. Hemofilinin, hayat boyu süren, genetik geçiş gösteren, kronik bir kanama hastalığı olduğunu belirten Uzm. Dr. Bilici, “Vücudumuzda herhangi bir nedenle kanama geliştiğinde, damar duvarında hasar gelişir, kan pulcukları dediğimiz trombosit hücreleri bu hasarlı alanlara gelir ve küme oluştururlar, bu sırada kanama alanındaki damarlar büzüşür. Kanamanın bu ilk kontrolü sağlandıktan sonra ‘pıhtılaşma faktörleri’ kanama bölgesinde yoğunlaşır ve kanama kontrol altına alınır. Hemofili hastalığı, pıhtılaşma faktörlerinin doğuştan eksikliği sonucu oluşur. Faktör 8 eksikliğinde Hemofili A, Faktör 9 eksikliğinde Hemofili B hastalığı görülür” ifadelerini kullandı.


Başka birçok faktör eksikliklerinin de görülebildiğine dikkat çeken Uzm. Dr. Bilici, “Kalıtım modeli nedeni ile anneler ve kız çocuklar taşıyıcı, erkek çocuklar hasta olurlar. Çok nadirde olsa kız çocukları da gelişen mutasyonlar sonucunda hasta olabilirler” şeklinde konuştu.



“Kan testi yaptırılmalı”


Hemofilinin önemli bir hastalık olduğunu söyleyen Uzm. Dr. Bilici, “Hemofili hastalığı kullanılan ilaçların pahalı olması, kanamalar geliştikten sonra tedavisinin zorluğu, multidisipliner yaklaşım gerektirmesi (ortopedi, fizik tedavi, radyoloji, tecrübeli hemşire ve fizyoterapist, psikolojik destek) ve hastalığın ömür boyu sürmesi nedenleriyle önemli bir hastalıktır. Kanama öyküsünden şüphelenilen vakalarda kan testi yapılarak faktör düzeyleri ölçülür. Faktör 8/9 düzeyi; yüzde 5-40 arasındaki olgular hafif hemofili, yüzde 1-5 arasındaki olgular orta hemofili, yüzde 1’den küçük olgular ise ağır hemofili olarak sınıflanırlar. Hafif hemofili hastalarında, kendiliğinden kanama nadiren görülür. Daha çok cerrahi işlemlerden sonra ya da ağır bir travma sonrasında kanama görülerek tanı almaktadır. Orta ve ağır hemofilide ise bebeklik döneminden itibaren kanamalar görülebilir. Göbek kanaması, aşı yerlerinde kas içi şişlik gelişmesi, kan alınan yerlerde morluklar gelişmesi, sünnet sonrasında kanamalar görülebilir” diye konuştu.



“Tanı geç koyulursa ciddi kanamalar gelişebilir”


Tanı sürecinden bahsederek, geç koyulan tanıların ciddi kanamalara yol açabileceğine dikkat çeken Uzm. Dr. Bilici, “Uzamış göbek kanamaları, aşı yerlerinde kas içi kanamalar, kan alınan yerlerde morluklar, sünnet sonrasında kanamalar görülebilir. Bebeklerde emekleme döneminde eklem yerlerinde şişlik, diş çıkarırken diş eti kanamaları ve travmalar sonrasında herhangi bir yerde (kafa içi, karın içi, dışkı, idrar yolları) kanamalar ile başvurular olabilmektedir. Özellikle ağır hemofili hastalarında, tanı konulmasında gecikme olursa ya da tanılı hastanın tedavisi gecikirse ciddi kanamalar gelişebilir. Çocukluk çağında ve yetişkinlikte daha çok ayak bileği, diz, dirsek gibi eklemlerde kanamalar ve ortopedik sakatlıklar gelişebilmektedir. Bu hastalarda bir eklemde hasar geliştikten sonra, aynı eklemde tekrarlayan kanamalar gelişme riski yüksektir, bu eklemlere hedef eklem adı verilir” şeklinde konuştu.



“Tedavide öncelik kanamanın gelişmesini önlemektir”


Tedavi yollarına değinen Uzm. Dr. Bilici, şu bilgileri paylaştı:


“Tedavide amaç, öncelikle kanama gelişmesini önlemek, kanama geliştiğinde en kısa zamanda faktör tedavileri uygulayarak kanamayı kontrol altına almak, eklem hasarları-sakatlıkları varlığında ortopedik cerrahi girişimler ile eklem sağlığını tekrar kazanmak, uygun fizik tedavi ile eklemi korumak ve ilgili kasların güçlenmesini sağlamaktır. Kanama gelişmesini önlemek için haftada 2-3 kez koruyucu faktör tedavileri (profilaksi) uygulanmaktadır. Özellikle ağır spor aktivitelerin faktör profilaksisi sonrasında yapılmasını öneririz. Hastada bir kanama geliştiğinde, tedavi uygulanmasında geç kalınırsa, kanama daha zor kontrol altına alınacak ve daha çok faktör ilaçları kullanılacaktır. Faktör ilaçları SGK kapsamında ödenmektedir ancak daha çok kanama daha çok maliyet demektir. Hasta sağlığı ile birlikte ülkemiz ekonomisini de düşünerek kanamalar kontrol altında tutulmalıdır. Hastalığın kür olmasını sağlayan gen tedavisi (bazı seçilmiş hastalarda uygulanabilmektedir) ve cilt altı haftada 1 kez uygulanan faktör tedavisi ise henüz ülkemiz SGK kapsamında ödemesi yoktur. Mevcut tedavileri en iyi şekilde uygulamak için hasta ve ailelerin eğitimi büyük önem arz etmektedir.”


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Afyon Kazada şehit olan polis memuru toprağa verildi Isparta’da görevi başında otomobilin çarpması sonucu şehit olan Polis Memuru Yonuz Turan’ın memleketi olan Afyonkarahisar’ın Sandıklı ilçesinde kılınan cenaze namazının ardından toprağa verildi. Isparta-Eğirdir karayolunun 3. kilometresinde meydana gelen kazada, Eğirdir Dağ Komando Okulu’nda görevli askeri personel İlker A. idaresindeki 17 UY 843 plakalı otomobil, sürücüsünün direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucu yolda radar uygulaması hazırlığı yapan Trafik Denetleme Müdürlüğünde görevli polis memuru Yonuz Turan’a ve ardından 32 A 5953 plakalı trafik aracına çarpmıştı. Çarpışmanın şiddeti ile polis aracı ve polis memuru şarampole savruldu. Kazada yaralanan Turan, sürücü İlker A. ve otomobilde yolcu olarak bulunan Ali K., Yunus Y. ve Murat E., Isparta Şehir Hastanesine kaldırıldı. Turan, burada yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamayarak şehit oldu. Şehit polisin emeklilik hazırlığı yaptığı öğrenildi Şehit Polis Memuru Yonuz Turan’ın cenazesi, Isparta İl Emniyet Müdürlüğünde düzenlenen törenin ardından memleketi Afyonkarahisar’ın Sandıklı ilçesine bağlı Alacami köyüne gönderildi. Torun’un naşı önce baba evine helallik alınmak için getirildi. Helallik esnasında şehidin eşi Aynur Turan ve çocukları sinir krizleri geçirdi. Yakınları tarafından Turan’ın aile üyeleri güçlükle sakinleştirildi. Helallik alınmasının ardından köy mezarlığından oluşturulan alanda Turan için cenaze namazı kılındı. Cenazeye Afyonkarahisar Valisi Doç. Dr. Kübra Güran Yiğitbaşı, Isparta Valisi Aydın Baruş, milletvekilleri ve protokol üyeleri katıldı. Cenaze namazının ardından Şehit Turan, mesai arkadaşları ve cemaatin omuzlarında köy mezarlığına götürülerek defnedildi. Turan’ın evli ve 3 çocuk babası olduğu ve emeklilik hazırlığı yaptığı öğrenilirken Turan ile bir dönem mesai arkadaşlığı yapan emekli Polis Memuru Adnan Güney, Torun’un ölümüne çok üzüldüklerini, kendisinin çok iyi bir insan olduğunu dile getirdi.
Elazığ Başkan Alan: ’’ETAK Projemiz Baskil’i canlandıracak’’ Elazığ Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı İdris Alan, 31 Mart yerel seçimleri sonrası gerçekleştirdiği ziyaretler çerçevesinde Baskil Belediye Başkanı Tuncer Turus ve vatandaşlarla bir araya geldi. ETSO Başkanı Alan, ilçe ziyaretlerini sürdürüyor. Başkan, 31 Mart yerel seçimlerindi kazanan Baskil Belediye Başkanı Tuncer Turus’u ziyaret etti. Baskil Belediye Başkanlığını kazanan aynı zamanda Ticaret ve Sanayi Odasında yüksek istişare kurulu üyesi Tuncer Turus’a hayırlı olsun ziyareti gerçekleştirdiklerini ifade eden Başkan Alan, ‘’Tuncer başkanımızın Baskil’i şaha kaldıracak hizmetleri hayata geçireceğine inanıyoruz. Bizler de iş dünyasını temsilen Ticaret ve Sanayi Odası olarak her konuda Tuncer başkanımızla beraberiz. Baskil yolu ile ilgili olarak Karayolları 8. Bölge Müdürlüğü Bölge Müdürümüzle görüşmemiz neticesinde Karayolları Bölge Müdürümüz ilk etapta 10 kilometrelik bir yolun yapılacağının müjdesini vermişti. İlimizin tüm milletvekilleriyle birlikte bu sorunu çözeceğimize inanıyorum. Kıvanç Beyarslan’ın proje koordinatörlüğünü üstlendiği Elazığ Tarımsal Kalkınma Kooperatifi olarak yürüttüğümüz proje kapsamında Baskil kaysısı ile ilgili çok ciddi çalışmalarımız var. İnşallah siz değerli belediye başkanımızla birlikte Baskil kayısısını dünyanın her tarafına tanıtıp yeni pazarların oluşmasına katkı sunacağız’’ dedi. Baskil ziyareti kapsamında esnaf ve ilçe halkıyla da bir araya gelen Elazığ Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı İdris Alan, vatandaşlarla görüşüp sorunları dinledi. Tekstil alanında ilçede bazı adımların atıldığını gördüğünü ifade eden Başkan Alan, “Aktif ve verimli olarak işletildiğinde bu tesiste 150 kişiye istihdam sağlanarak ilçenin ekonomik hayatına katkı sağlanacağına inanıyoruz. Baskil için Elazığ Tarımsal Kalkınma Kooperatifi Projemiz kapsamında çok ciddi bir çalışmalar yapılıyor. İnşallah tüm bu adımlar birleşerek bir güç olup ilçede ekonomik heyecan ve atılım yaşanacak ve Baskil’in kalkınma süreci de hızlanmış olacak’’ diye konuştu.