TEKNOLOJİ
28 Nisan 2024 Pazar - 19:15 Şehirdeki sorunlara yapay zeka ile çözüm ürettiler Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesi ve Niğde Teknopark iş birliğinde düzenlenen "HackNiğde Geleceğin Çözümleri Hackathan" genç yetenekleri bir araya getirdi. 27-28 Nisan tarihlerinde Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesi Şehit Ömer Halisdemir Kongre ve Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen Geleceğin Çözümleri Hackathan’unda yazılım alanına ilgi duyan gençler, şehir teması ile 24 saati aşkın sürede projelerini geliştirerek seçici kurula sundular. 24 takım ve 85 yarışmacının katıldığı yapay zeka yazılım yarışmasında şehirde önce bir sorun belirleyen gençler, ardından bu soruna yapay zeka destekli çözüm projesi geliştirdi. Ödül töreninde konuşan Niğde Valisi Cahit Çelik, "Bugün üç takıma ödül vereceğiz ama kazanan aslında programa katılan tüm takımlar. Sadece şehirlerle ilgili değil, yapay zekanın etki ettiği birçok alan var. Güvenlikten eğitime, sağlığa kadar artık dijitalleşme ile birlikte yapay zeka her alanda var. Bu anlamda gençlerimizin geliştirdiği her projede ülkemiz kazanacak. Bugün gururla söylüyoruz ki Türkiye havacılık anlamında altın yıllarını yaşıyor ve sizler gibi on sene önce, 20 sene önce kendisini bu işe adayan kişilerin sayesinde yaşıyor. İnşallah sizlerin de çabaları, katkıları ile ülkemizi daha ileri taşıyacak" dedi. Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesi Rektörü Prof. Dr Hasan Uslu ise katılımcılara teşekkür ederek, üniversitelerinin siber güvenlik ve yapay zeka alanında fakülte açacak altı üniversiteden birisi olduğunu ifade etti. Türkiye Siber Güvenlik Kümelenmesi Genel Koordinatörü ve Savunma Sanayi Müşaviri Alpaslan Kesici ise genç mühendislerin projeleri ile önemli ürünlerin ortaya çıktığını söyledi. Kesici, "Savunma sanayii alanında ülkemiz bu coğrafyada zoru başardı. Şu an savunma sanayii alanında bir marka değeri, patenti olan ve dünyada devler ligi içinde önemli başarılar elde eden bir ülke olarak şu anda karşınızdayız. Kaan uçağımızın prototipini uçurduk, tanklarımız, sihalarımız var ve elektronik harp anlamında da çok iyi bir yerdeyiz. Savunma sanayiinde bu ülke sizler gibi gençlere güvenerek, inanarak aslında bu işi başardı. Bilişim ve güvenlik sistemi alanında da ülkemizin genç mühendisleri inşallah bunu başaracak, emin adımlarla ilerliyoruz. Harikulade ürünlerimiz ortaya çıkmaya başladı. Yakında sizler de kendi bilişim sistemlerinizde kullanıyor olacaksınız ve bunu birlikte yine taçlandıracağız, dünya markası haline getireceğiz" diye konuştu. Yapılan konuşmaların ardından HackNiğde Geleceğin Çözümleri Hackathan’unun kazananları belli oldu. Çukur Takip Sistemi projesi ile Ehl-i Hack takımı birinci, PatiNet projesi ile YeniCherry takımı ikinci, SSW projesi ile ByteBenders takımı üçüncü oldu. Jüri Özel Ödülü’nü ise Gezdir projesi ile Team EMKA takımı kazandı.
28 Nisan 2024 Pazar - 17:59 Şehirdeki sorunlara yapay zeka ile çözüm ürettiler Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesi ve Niğde Teknopark iş birliğinde düzenlenen HackNiğde Geleceğin Çözümleri Hackathan’u genç yetenekleri bir araya getirdi. 27-28 Nisan 2024 tarihlerinde Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesi Şehit Ömer Halisdemir Kongre ve Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen Geleceğin Çözümleri Hackathan’unda yazılım alanına ilgi duyan gençler, şehir teması ile 24 saati aşkın sürede projelerini geliştirerek seçici kurula sundular. 24 takım ve 85 yarışmacının katıldığı yapay zeka yazılım yarışmasında, şehirde önce bir sorun belirleyen gençler ardından bu soruna yapay zeka destekli çözüm projesi geliştirdi. Geleceğin Çözümleri Hackathan’u ödül töreninde konuşan Niğde Valisi Cahit Çelik şunları söyledi; "Bugün 3 takıma ödül vereceğiz ama kazanan aslında programa katılan tüm takımlar. Sadece şehirlerle ilgili değil yapay zekanın etki ettiği birçok alan var. Güvenlikten eğitime, sağlığa kadar artık dijitalleşme ile birlikte yapay zeka her alanda var. Bu anlamda gençlerimizin geliştirdiği her projede ülkemiz kazanacak. Bugün gururla söylüyoruz ki Türkiye havacılık anlamında altın yıllarını yaşıyor ve sizler gibi on sene önce, yirmi sene önce kendisini bu işe adayan kişilerin sayesinde yaşıyor. İnşallah sizlerin de çabaları, katkıları ile ülkemizi daha iyilere taşıyacak. " Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesi Rektörü Prof. Dr Hasan Uslu ise konuşmasında katılımcılara teşekkür ederken - Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesi’nin Siber Güvenlik ve Yapay Zeka alanında fakülte açacak altı üniversiteden birisi olduğunu ifade etti. Türkiye Siber Güvenlik Kümelenmesi Genel Koordinatörü ve Savunma Sanayi Müşaviri Alpaslan Kesici ise genç mühendislerin projeleri ile önemli ürünlerin ortaya çıktığını söyledi. Kesici; " Savunma sanayi alanında ülkemiz bu coğrafyada zoru başardı. Şu an savunma sanayi alanında bir marka değeri, patenti olan ve dünyada devler ligi içinde önemli başarılar elde eden bir ülke olarak şu anda karşınızdayız. Kaan uçağımızın prototipini uçurduk, tanklarımız, sihalarımız var ve elektronik harp anlamında da çok iyi bir yerdeyiz. Savunma sanayide bu ülke sizler gibi gençlere güvenerek, inanarak aslında bu işi başardı. Bilişim ve güvenlik sistemi alanında da ülkemizin genç mühendisleri inşallah bunu başaracak, emin adımlarla ilerliyoruz. Harikulade ürünlerimiz ortaya çıkmaya başladı. Yakında sizler de kendi bilişim sistemlerinizde kullanıyor olacaksınız ve bunu birlikte yine taçlandıracağız, dünya markası haline getireceğiz. " diye konuştu. Yapılan konuşmaların ardından HackNiğde Geleceğin Çözümleri Hackathan’unun kazananları belli oldu. Çukur Takip Sistemi projesi ile Ehl-i Hack takımı birinci, PatiNet projesi ile YeniCherry takımı ikinci, SSW projesi ile ByteBenders takımı üçüncü oldu. Jüri Özel Ödülünü ise Gezdir projesi ile Team EMKA takımı kazandı. (ST)
28 Nisan 2024 Pazar - 10:54 Çocuklar Mercan’da ilk kez ’Gece Gözlem Etkinliği’ne katıldı Cumhuriyetin 100’üncü yılında Mersin Büyükşehir Belediyesince çocuklara armağan edilen ‘Mercan 100. Yıl İklim ve Çevre Bilim Merkezi’, kapılarını ‘Gece Gözlem Etkinliği’ne ilk kez açtı. Açıldığı günden bu yana bilim meraklılarının uğrak noktası olan ve her gelenin bir daha gelmek istediği Mercan, bu kez de gökyüzü meraklılarını ağırladı. Etkinliğe yoğun ilgi gösteren çocuklar, büyük bir heyecanla gökyüzünü seyre daldı. Geleceğin bilim insanları etkinlik sayesinde ilk kez böyle bir deneyim yaşamanın keyfine vardı. Yüzlerce çocuğun aileleri ile akın ettiği etkinlik, açık havada ‘Dünyamız ve Uydumuz Ay’ isimli sunum ile başladı. Lazer ile gökyüzü tanıtımı gerçekleştirilen etkinlikte; Türkiye’nin en büyük planetaryumunda ay, gezegenler ve yıldızlar hakkında eğlenceli ve bilgilendirici bir film de izleyen çocuklar, teleskoplarla ayı ve ayın yüzeyini büyük bir heyecanla inceledi. 19.30-23.30 saatleri arasında gerçekleşen etkinlikte, çocuklar pür dikkat ayı gözlemledi. “Bizim için heyecanlı bir gün. İlk gözlem şenliğimizi gerçekleştiriyoruz” Mersin Büyükşehir Belediyesi İklim Değişikliği ve Sıfır Atık Dairesi Başkanı Dr. Kemal Zorlu, Mercan 100. Yıl İklim ve Çevre Bilim Merkezi’nin her zaman kalabalık ve cıvıl cıvıl olduğundan söz ederek, ‘Gece Gözlem Etkinliği’ hakkında da bilgi verdi. Zorlu, vatandaşların katılımıyla ilk gözlem şenliğini gerçekleştirdiklerini ve ay gözlemi yaptıklarını ifade ederek, “100. Yıl İklim ve Çevre Bilim Merkezimiz oldukça kalabalık. Burada gözlem ve ay ile ilgili bilgilendirmeler yapıldı. Sonra da çocukları ve ailelerini gözlem evimize aldık, gözlem için yukarıya geçtiler. Bahçede de 2 tane mobil teleskopumuz kuruldu. Bizim için gerçekten heyecanlı bir gün. Çünkü ilk gözlem şenliğimizi gerçekleştiriyoruz. Bundan sonrası için de yine hem merkezimizde hem de merkezimizin dışında, ışık kirliliğinin az olduğu yaylalarımızda gözlem şenlikleri gerçekleştireceğiz” dedi. “Çocukların, belediye aracılığıyla gökyüzüne başlarını çevirmeleri bizde bir heyecan oluşturuyor” Çocukların heyecanının kendilerini de heyecanlandırdığını kaydeden Zorlu, 100. Yıl İklim ve Çevre Bilim Merkezi’ne çok yoğun bir talep olduğundan söz ederek, “Çocukların, Mersin Büyükşehir Belediyesi aracılığıyla gökyüzüne başlarını çevirmeleri ve dünyadan uzak diyarlara bakmaları, ayı ve ayın kraterlerini görmeleri heyecan oluşturuyor. Onlar mutlu oldukça ve heyecanlandıkça biz de mutlu oluyoruz. Bundan sonra bu etkinliklerimiz devam edecek” diye konuştu. Bilim meraklısı çocukların heyecanı gözlerinden okundu Çocuklardan Duru Balcı da 100. Yıl İklim ve Çevre Bilim Merkezi’ni çok güzel bulduğunu belirterek, “Buraya okulca geldiğimizde çok eğlendik ve çok güzeldi. Benim haberim yoktu, arkadaşımın annesi getirdi. Ayı daha önce hiç izlemedim, şansım olmamıştı. Çok heyecanlıyım. Burası çok güzel bir yer” ifadelerini kullandı. Aileler, çocukların heyecanına ortak oldu Çocuklar için çok büyük ve keyifli bir etkinlik olduğunu söyleyen veli Mehtap Erdem, “Burada ayı birebir görmek, gözlemlemek ve doğru yerden anlatmak onlar için faydalı oldu. Derslerine biraz daha katkı olduğuna inanıyorum. İçeriye girdik dolaştık, çok güzel olmuş. Vahap Beye katkılarından dolayı çok teşekkür ederiz. Bu etkinlikler devam ettiği sürece çocukların okula daha başarılı olacağına inanıyorum” şeklinde konuştu.
Türkiye kompozit üssü olacak
28 Nisan 2024 Pazar - 10:50 Türkiye kompozit üssü olacak Dünyada ‘çağın malzemesi’ olarak adlandırılan kompozitte Türkiye atağa kalktı. Hedef, Türkiye’yi kompozit üssü haline getirmek. Türkiye’de yaklaşık 3 milyar dolarlık bir büyüklüğe sahip kompozit sektörü, 5 yıl içinde 7 milyar dolarlık büyüklüğe ulaşmayı hedefliyor. Kompozit Sanayicileri Derneği Başkanı Barış Pakiş, "Kompozitte elde edilecek başarılar, ülkemizin ihracatını direkt olarak etkileyecektir. Çünkü, kompozitten elde edilen ürünler yüksek katma değere sahip” diye konuştu. Pakiş, ‘çağın malzemesi’ olarak nitelendirilen kompozitin, havacılıktan savunma sanayine, otomotivden tekne üretimine, yapı malzemelerinden tarıma, enerji sektöründen altyapı çalışmalarına, gıda depolamadan banyo malzemelerine kadar onlarca sektörde kullanıldığına dikkat çekerek, "Türkiye ’kompozit konusunda dünyada öne çıkan ülkeler arasında. Hafif ve mukavemeti yüksek bir ürün. Bu sayede, kullanılan tüm sektörler için büyük avantajlar sağlıyor. Yanmaz ürün de üretilebiliyor, görselliği yüksek ürün de. Dünya çapında birçok üretim alanında kompozit ürünlere olan talep hızla artıyor. Uçaklar, otomobiller bu ürünle hafifleyip, daha az yakıt harcarken savunma sanayinde çok kritik bir ürün olarak karşımıza çıkıyor. Gelecekte hidrojen depolama kısmında da karşımıza çıkacak en önemli malzemeler arasında kompozit yer alıyor. Bu malzeme Türkiye’de de ciddi şekilde kullanılıp, üretiliyor. Kompozit pazarında Almanya, Fransa, İtalya, İngiltere, ABD, Çin ve Brezilya güçlü konumda. Tüm dünyada global kompozit pazarının, 2026 yılında yüzde 7,5 büyüyerek 126,3 milyar dolara ulaşması bekleniyor. Türkiye’nin bu ticaretten aldığı pay ise yüzde 1 ile 1,5 arasında değişiyor. Biz, bu pastadan daha fazla pay almak istiyoruz. Bizim hedefimiz, Türkiye’yi bir ‘kompozit üssü’ haline getirmek. Aslında bu ortama da sahibiz. İlgili bakanlıklarımız da kompozit sektörüne ciddi şekilde eğilmiş durumda. Kompozit konusunda iki ana ham madde var ve Türkiye olarak bunlara sahibiz. Bunları işleyecek yerli-yabancı üretici şirketlerimiz de var. Tüm bunlar birleşince ‘neden daha iyi noktalara gelmeyelim?’ diyoruz. Kompozitte elde edilecek başarılar, ülkemizin ihracatını direkt olarak etkileyecektir. Çünkü, kompozitten elde edilen ürünler yüksek katma değere sahip. Bu da ihracatımızın hızlı bir şekilde artmasına yardımcı olacak. Sektörümüz, üretim teknolojileri bakımından da çok iyi noktalarda. Aynı zamanda ülkemizin istihdamına da ciddi katkı sunuyoruz. Türk kompozit endüstrisinin uluslararası buluşma noktası olması hedefiyle 10-12 Ekim 2024 tarihleri arasında ‘Meet4Composite’ fuarı düzenlenecek. Gelecek 5 yıl içinde sektörümüzün büyüklüğünü 7 milyar dolar seviyelerine çıkarmayı hedefliyoruz” ifadelerini kullandı.
‘Deprem kara kutu sistemi’ afet esnasındaki 4 risk faktörünü engelleyecek
28 Nisan 2024 Pazar - 10:04 ‘Deprem kara kutu sistemi’ afet esnasındaki 4 risk faktörünü engelleyecek İzmir’de Türk Mühendislerden oluşan bir ekip, ‘Deprem Kara Kutu Sistemi’ projesini geliştirdi. Geliştirilen proje ile deprem öncesi, sırası ve sonrasında risk oluşturacak 4 faktör engellenerek; muhtemel tehlikelerin önüne geçilmesi amaçlanıyor. İzmir’de Türk Mühendislerin yer aldığı 10 kişilik bir ekip, uçaklarda bulunan ve uçağın düşmesini engelleyen ‘kara kutulardan’ esinlenerek ‘Deprem Kara Kutu Sistemi’ni geliştirdi. Geliştirilen sistem ile deprem öncesi, sırası ve sonrasında oluşacak 4 risk faktör tespit edilerek, muhtemel tehlikelerin engellenmesi amaçlanıyor. Sistem sayesinde, binada bulunan kişilerin yerleri de daha önceden kayıt altına alınıp, bu veriler Afet Koordinasyon Merkezi’ne iletilecek. Bu sayede enkaz altında bulunan kişilerin hayatta kalması hedefleniyor. Veriler araştırmacılarla ücretsiz paylaşılacak Projenin çıkış aşamasını anlatan 9 Eylül Üniversitesi Deprem Merkezi Kurucusu Prof. Dr. Zafer Akçığ, “Ülkemizin yüzde 90’ı deprem bölgesi. Kentsel dönüşümü de tamamlamak için çok uzun bir süreye ihtiyaç var. Depremden kaçamıyoruz, şimdilik yıkımlardan da kurtulamıyoruz. O zaman tespit ettiğimiz önemli bir aksaklık 6 Şubat depremlerinde çıktı. İnsanlar enkaz altında canlı olarak kalıp, maalesef ilk 72 saat ulaşılamadığı için ‘onları nasıl kurtarırız?’ ‘nasıl canlı çıkarabiliriz? fikrini düşündük. Projede hem deprem öncesi hem sırası hem de sonrası var. Öncesinde, daha iyi yapılacak mikro bölgeleme ve çalışmaları, bilimsel verilere ışık tutacak bilgileri elde ediyoruz. Bu bilgileri araştırmacılar yararlanabilsinler diye kamuoyuyla ücretsiz paylaşıyoruz. Deprem anında ise eğer bina yıkılmadıysa, deprem büyüklüğüne göre bir ölçek belirliyoruz” dedi. 4 risk faktörüne müdahale ediyor İki tane kara kutunun bulunduğunu aktaran Akçığ, “Bu kara kutulardan bir tanesi zeminde, bir tanesi çatıda. Aşağıdaki kara kutunun; depremi algıladığı zaman yaptığı dört tane işlem var. Önce alarm veriyor. Sonra suyu kesiyor. Daha sonra doğalgazı kesiyor. İlk planda asansörleri stabil hale getirip insanların orayı kullanarak sıkışmamaları için onları park haline getiriyor. En sonunda ise ana vanadan apartmana kalan mesafedeki doğalgazı kesiyor. Dolayısıyla yangın ve su basması gibi tehlikelerinde önüne geçmiş oluyoruz” ifadelerine yer verdi. Canlıların yerini tespit ediyor Sistem beklediğini ve binada bir yıkım yoksa 10 dakika sonra tekrar çalışır hale geldiğini söyleyen Prof. Dr. Akçığ, şunları kaydetti: “Cihaz bir yıkım algıladığı zaman, her ihtimale karşı bir tane de çatıda aynı özellikleri taşıyan bir aparatımız daha var. Ne olur ne olmaz düşüncesiyle aşağıdaki kara kutu kendini kapatıyor ve görevini yukarıdaki kara kutuya devrediyor. Her dairede sensörlerimiz var. Yukarıdaki kara kutu o sensörlerle devreye giriyor. Kara kutular insan nefesine ve nem basınç değişimlerine, karbondioksit tüketimine duyarlı. O nedenle canlı olma ihtimali olan yerleri ve paralelde GPS’leri de içinde olduğu için yaklaşık 25-50 santim hata payı ile canlıların yerini bulup aşağıya gelen kurtarma ekiplerine bilgi veriyor. Baygınlar da olabiliyor. Onların da yerleri tespit edilebiliyor.” Prof. Dr. Akçığ, sistemin enerjisini kendi kendine sağladığını belirterek, 72 saate kadar da dayandığını ifade etti. Sözlerini sürdüren Akçığ, sistemin dayanıklılığını 98 saate kadar çıkarma çalışmalarının devam ettiğinin altını çizdi. Binaya giren ve çıkan kişi sayısı kayıt ediliyor “Sistem dahilinde daha önceden yapılan çalışmalarla, yapıdaki kişi sayıları da baştan belli” diyen Akçığ, “Giriş-çıkışlardan dolayı gelen ve çıkanların sayısından apartmanda kimlerin olduğunu biliyoruz. Örneğin deprem bir tatil zamanı olduysa, bir iş hanı önceliğini yitiriyor. Bu da çok sayıda insanın binada olmamasından kaynaklanıyor. Öncelikle nerede yoğunluk var onları bulmayı amaçlıyoruz” şeklinde konuştu. “Öncelik canlılar ve baygınlar” Deprem sırasında önceliğin canlılar ve baygınlar olduğunu ifade eden Zafer Akçığ, sözlerine şunları da ekledi: “Dolayısıyla 72 saat veya 96 saatten sonra canlı kavramı ortadan kalktığı andan itibaren de amacımız naaşları bütün çıkarabilmek. Enkazdan kol bacak parçalarının çıkmasını asgariye indirmek için çabalıyoruz. Bu çalışmaların temelinde yatan ana fikir de budur.”
Dünyaca ünlü fizikçiler Fethiye’de buluştu
27 Nisan 2024 Cumartesi - 19:36 Dünyaca ünlü fizikçiler Fethiye’de buluştu Muğla’nın Fethiye ilçesinde 9. Uluslararası Süperiletkenlik ve Manyetizma (ICSM2024) ve 2. Uluslararası Kuantum Malzemeleri ve Teknolojileri Konferansları (ICQMT2024) başladı. 9. Uluslararası Süperiletkenlik Manyetizma Konferansı (ICSM2024) ve 2. Uluslararası Kuantum Malzemeleri ve Teknolojileri Konferansı (ICQMT2024) Fethiye’de başladı. Ölüdeniz Mahallesi’nde düzenlenen konferanslara dünyadaki ünlü fizikçiler katıldı. Konferansa Fethiye Belediye Başkan Yardımcısı Oğuz Bolelli ve 55 ülkeden yaklaşık 800 kişi katıldı. Ankara Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ali Gencer Başkanlığı’nda gerçekleşen konferans açılışında küresel ısınmaya dikkat çekildi. Prof. Dr. Ali Gencer konuşmasında, “Konferansımızın asıl amacı, küresel iklim değişikliği ve bunun dünyamıza getireceği değişiklikleri önlemek üzere uluslararası bir çabanın ürünü olarak ortaya çıkan yeni teknolojilerin tartışılmasıdır. Dünyanın ortalama sıcaklığı artışı eğer kontrol altına alınamazsa hem ülkemiz hem de dünya açısından gerçekten yaşanamaz bir yer olacak. Ülkemizin uluslararası başlattığı çabalara bir destek olsun diye akademik bir bakış açısıyla gelişmeleri tartışacağız. Ülkemizin bu coğrafyada daha yaşanabilir bir ülke olması için yeni teknolojilerin geliştirilmesi kaçınılmaz. Bunun için Türkiye’nin pozisyon almasına ve yükseltmesi konularını teknik açıdan bu konferansta değerlendirmiş olacağız. Katılım oldukça yüksek” ifadelerini kullandı.
Dünyaca ünlü fizikçiler Fethiye’de buluştu
27 Nisan 2024 Cumartesi - 19:13 Dünyaca ünlü fizikçiler Fethiye’de buluştu Fethiye’de ikisi bir arada gerçekleştirilen 9. Uluslararası Süperiletkenlik ve Manyetizma (ICSM2024) ve 2. Uluslararası Kuantum Malzemeleri ve Teknolojileri Konferansları (ICQMT2024) başladı. 9. Uluslararası Süperiletkenlik Manyetizma Konferansı (ICSM2024) ve 2. Uluslararası Kuantum Malzemeleri ve Teknolojileri Konferansı (ICQMT2024) Fethiye’de başladı. Ölüdeniz Mahallesi’nde düzenlenen konferanslara dünyadaki ünlü fizikçiler katıldı. Konferansa Fethiye Belediye Başkan Yardımcısı Oğuz Bolelli ve 55 ülkeden yaklaşık 800 kişi katıldı. Ankara Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ali Gencer Başkanlığı’nda gerçekleşen konferans açılışında küresel ısınmaya dikkat çekildi. Prof. Dr. Ali Gencer konuşmasında, “Konferansımızın asıl amacı, küresel iklim değişikliği ve bunun dünyamıza getireceği değişiklikleri önlemek üzere uluslararası bir çabanın ürünü olarak ortaya çıkan yeni teknolojilerin tartışılmasıdır. Dünyanın ortalama sıcaklığı artışı eğer kontrol altına alınamazsa hem ülkemiz hem de dünya açısından gerçekten yaşanamaz bir yer olacak. Ülkemizin uluslararası başlattığı çabalara bir destek olsun diye akademik bir bakış açısıyla gelişmeleri tartışacağız. Ülkemizin bu coğrafyada daha yaşanabilir bir ülke olması için yeni teknolojilerin geliştirilmesi kaçınılmaz. Bunun için Türkiye’nin pozisyon almasına ve yükseltmesi konularını teknik açıdan bu konferansta değerlendirmiş olacağız. Katılım oldukça yüksek” ifadelerini kullandı.
Teknolojik atıklar geri dönüşüm ile giysiye dönüştü
27 Nisan 2024 Cumartesi - 10:07 Teknolojik atıklar geri dönüşüm ile giysiye dönüştü Kütahya’nın Tavşanlı ilçesi Hayme Ana MTAL Moda Bölümü öğrencileri "Teknomoda" adlı eserleriyle il birincisi oldu. Meslekî ve Teknik Eğitim Genel Müdürlüğünce düzenlenen "Sıfır Atıkla Sanat Yarışması"nda Tavşanlı Hayme Ana MTAL Moda Bölümü öğrencileri "Teknomoda" adlı eserleriyle il birincisi oldu. Hayme ana mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi 12. Sınıf öğrencisi Gülizar Başol, arkadaşları ile yapmış olduğu ve il birinciliği elde ettikleri eserleri ile ilgili şunları söyledi: "Öğretmenimiz Mücella Taşkıngül, ’Sıfır Atıkla Sanat’ yarışmasından bizlere bahsettiğinde çok heyecanlanmıştım. Moda Tasarım Alanı olarak sanatla ilgili bir yarışmada bizler de yer almalıydık. Hemen arkadaşım Naime Aşkın ve Reyhan Bozok ile bir ekip olmaya karar verdik ve beyin fırtınasına başladık. Mezun olduktan sonra üretim sektöründe yer alacak bizler için, araştırmalarımızı yaparken; yeşil dönüşümün ne olduğu, çevre bilinci, sürdürülebilirlik ve atık yönetiminin ne kadar önemli bir konu olduğunun farkına vardık. Okulumuz arşivinde atık malzemelerin neler olabileceğini araştırırken hızla gelişen teknoloji ile bilgisayarların ne kadar hızlı bir şekilde atık malzemeye dönüştüğünü fark ettik. Komşu okulumuz Arslanbey Mesleki ve Teknik Anadolu lisesinde Bilişim bölümü vardı. Bölüm atıklarına eriştiğimizde aradığımız atık cennetini bulduğumuza karar verdik ve işe koyulduk. Bilgisayar cd sürücü motorları, dişliler, kablolar, klavye tuşları, pleksi artıkları, büyük ve küçük boy cd’lere tasarım gözüyle baktığımızda büyük bir zevkle “Teknomoda” ismini verdiğimiz giysimizi ürettik." Hayme Ana Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi moda tasarım alanı öğretmeni ve alan şefi öğretmen Mücella Taşkıngül ise "Seri üretim dediğimizde insan hayatını kolaylaştırdığı düşünülen tüm ürünler akla gelse de, aslında doğanın bir parçası olan insanın, sanat ilhamı olan doğa ile bütünleşerek yaşaması gerekir. Son yıllarda sıklıkla duyduğumuz ’Yeşil dönüşüm’, bilindiği üzere çevre bilinci ile üretim modellerinde ve iş yönetiminde köklü değişiklikler yapan çevre dostu bir iş modelidir. Bu model; enerji ve kaynakların verimli kullanımı ve atık yönetimini de kapsamaktadır. Bu bilincin farkında lığı ile küresel bir girişime dönüşen “Yeşil dönüşüm” hareketi, gezegenimizi kurtarmak için önemli bir adımdır. Topluma vermek istediği mesajına inandığımız “Sıfır Atıkla Sanat Yarışması” aracılığı ile biz de bu bilince katkıda bulunmak istedik. Gençlerimize bu bilinci aşılamak için sıfır atıkla sanat yarışması güzel bir fırsattı. Hızlı tüketime teşvik eden günümüz hazır giyim sektörü, hızla gelişen bilişim destekli yöntemler, sanatsal ve sürdürülebilir eserlerin değerini düşürmektedir. Tüm Bu sebeplerden dolayı “Yeşil dönüşüm” için doğa dostu “Yavaş Üretimi” destekliyoruz. Sanat gözüyle değerlendirildiğinde her şey sanata dönüşebilir. Atatürk’ün de dediği gibi ’sanatsız kalan bir toplumun hayat damarlarından biri kopmuş demektir’ diyerek elde edilen başarıdan dolayı memnuniyetini ifade etti.
En çok kiralama teknoloji ürünlerinde yapılıyor
27 Nisan 2024 Cumartesi - 09:45 En çok kiralama teknoloji ürünlerinde yapılıyor Dünyada ve Türkiye’de elektronik atık sorunu hızla artarken bu soruna çözüm olan ürün kiralama oranları da aynı hızla artıyor. Kiralanan ürünlerin çoğunun teknoloji alanında yapıldığını belirten Kiralabunu Kurucu Ortağı Elif Kapıcı, “En çok kiralanan ve kullanılan ürünler arasında telefonlar, tabletler, bilgisayarlar ve giyilebilir cihazlar gibi teknoloji ürünleri yer alıyor” dedi. Türkiye’de son yıllarda en çok telefon ve giyilebilir cihazlar gibi teknoloji ürünleri kiralanıyor. Dünyada en hızlı büyüyen atık grubu arasında yer alan elektronik atıkların azaltılmasının yolu ise yine ürünlerin kullanım sürelerinin uzatılmasından geçiyor. Elektronik cihazları paylaşım ekonomisi modeliyle kullanıcılara sunarak atık çöplüğünün önüne geçmeyi hedefleyen YTÜ Yıldız Teknopark firmalarından Kiralabunu şirketinin Kurucu Ortağı Elif Kapıcı, “En çok kiralanan ürünler arasında telefonlar, tabletler, bilgisayarlar ve giyilebilir cihazlar gibi teknoloji ürünleri yer alıyor. Mevsimsel olarak da yaz döneminde koşu bandı, scooter, oyun konsolu gibi ürünler öne çıkıyor” diyerek konuyla ilgili önemli açıklamalarda bulundu. Kullanıcıların büyük çoğunluğu teknoloji meraklıları Kısa süreli ihtiyaçların kullanıcıların ürün kiralamalarında önemli bir etken olduğunu belirten Kiralabunu Kurucu Ortağı Elif Kapıcı, kullanıcıların önemli bir kısmının son teknolojiyi takip etmek isteyen bireylerden oluştuğunu ifade etti. Bazı tüketicilerin ürünü satın almadan önce deneyimlemek için kiralama yaptığını belirten Kapıcı şöyle devam etti; “Kiralama süreleri genellikle 1 aydan başlayarak 18 aya kadar değişebiliyor. Kısa süreli ihtiyaçlar da kiralamak için önemli bir motivasyon kaynağı. Örneğin, yaz döneminde koşu bandı ya da bir seyahate çıkarken aksiyon kamerası gibi özel eşyaları kiralamak satın almaya kıyasla çok daha mantıklı. Kiralabunu ile geniş ürün seçeneği ve hizmet içeriği ile çok kısa sürede binlerce aboneye ulaşarak bu alanda bir pazar oluşturduk ve liderliğimizi sürdürmekteyiz.” 5 bin adet ürün e-atık olmaktan kurtarıldı Elektronik atıkları azaltmanın tek yolu ürünlerin kullanım ömrünü uzatmak olduğunu söyleyen Kapıcı son olarak “Operasyonlarımızın başladığı 2020 yılından bu yana yaklaşık 40 bin kullanıcı elektronik cihazlarını kiraladı. Bu sayede 5 bin adete yakın ürün e-atık olmaktan kurtarıldı. 15 tona yakın da atığın önüne geçmiş olduk. Dünyamız artık sürdürülebilir tüketim alışkanlıklarına ihtiyaç duyuyor. Tüketici topluluğunun önemli bir kısmını oluşturan Z jenerasyonu bu konuya büyük önem veriyor. Elektronik atık dünyada en hızlı büyüyen atık grubu. Bu anlamda ihtiyaç duyduğumuz ürünleri kullanırken sürdürülebilir yöntemleri önceliklemek durumundayız” şeklinde konuştu.
DENİB’in genç buluşçuları ödülleriyle buluştu
27 Nisan 2024 Cumartesi - 09:07 DENİB’in genç buluşçuları ödülleriyle buluştu Denizli İhracatçılar Birliği (DENİB) organizatörlüğünde, Denizli İl Milli Eğitim Müdürlüğü iş birliğiyle Denizli Valiliğinin himayelerinde düzenlenen "Genç Mucitler Aranıyor İnovatif Fikirler Yarışması"nın 6.’sı gerçekleşti. Özgün tasarımlı inovatif projelere zemin hazırlamak, öğrencileri bu yönde teşvik etmek, ayrıca yenilikçi fikirleri öne çıkarmak ve desteklemek amacıyla il genelindeki ilkokul-ortaokul ve liselerde öğrenim gören öğrenciler arasında düzenlenen Genç Mucitler Aranıyor İnovatif Fikirler Yarışması’nın finali büyük bir heyecanla gerçekleşti. Nihat Zeybekçi Kongre ve Kültür Merkezi’nde gerçekleşen etkinlikte öğrenciler öncesinde buluşlarını sergiledi. Sergilemenin ardından düzenlenen törene Pamukkale Kaymakamı Uğur Bulut, Denizli Büyükşehir Belediye Başkanı Bülent Nuri Çavuşoğlu, Merkezefendi Belediye Başkanı Şeniz Doğan, DENİB Başkanı Hüseyin Memişoğlu, İl Jandarma Komutanı Kıdemli Albay Hıdır Ayçiçek katıldı. DENİB Başkanı Hüseyin Memişoğlu final gecesinin açılış konuşmasında, “Bu yarışmada çocuklarımızın daha da büyüdüğünü görüyorum. Daha önceden gördüğümüz projeler daha da yerine oturmuş. Çocuklarımızda bunları ifade etmekte her geçen gün daha da başarılı oluyorlar. Bu sene yaklaşık bin proje teklifi geldi. Böylece tek seferde ihracatı ve ihracatçıyı çocuklarımıza anlatmaya çalıştık. Çocuklarımızın projelerinde hepimizin gördüğü üzere aralarında farklı fikirler var. Yeni bir jenerasyon, oyunlar veya yapay zekayla bu eylemi gerçekleştiriyorlar” dedi. Denizli Büyükşehir Belediye Başkanı Bülent Nuri Çavuşoğlu ise, “Bir ihracat oluşturmak istiyorsak, toplumumuza katma değer oluşturmak istiyorsak ve bu katma değerlerle müreffeh, huzurlu ve mutluluk dolu, gelecekte başkalarına bilim ihracat eden bir ülke olmak istiyorsak bu etkinlik bu açıdan çok önemli oluyor” ifadelerini kullandı. Ödüller sahiplerini buldu İnovatif Fikirler Yarışması İlkokul Kategorisi’nde Eylül Tepekule birinci, Egemen Kocagöz ikinci, Doğa Arpaç üçüncü, Lütfiye Evren Kulaç dördüncü olurken, DENİB özel ödülü ise Berin Yağmur Yılmaz’a verildi. İnovatif Fikirler Yarışması Ortaokul Kategorisi’nde Elif Öykü Asiltürk birinci, Huriye Beyza Öğünç-Zehra Begüm Batmaz ikinci, Erol Çetin üçüncü olurken, DENİB özel ödülü Batuhan Batmazoğlu ve Hasan Utku Bosun kazandı. İnovatif Fikirler Yarışması Lise Kategorisi’nde Kasım Uskutoğlu birinci, Defne Naz Engin, Sude Arapoğlu ve Mustafa Aytekin Yıldırım ikinci, Alperen Çakar üçüncü olurken, Ayperi Alparslan, Ecrin Nur Demirtaş, Murat Saranlı, Evrim Naz Nalbantoğlu ve Yağız Gökşin DENİB Özel Ödülü’ne layık görüldü. Dijital Oyun İçerik Geliştirme Ortaokul Kategorisi’nde Melek Naz Yumrukaya birinci, Mert Ali Ongun ikinci olurken, Emir Erçelik üçüncü oldu. Dijital Oyun İçerik Geliştirme Lise Kategorisi’nde ise Hüseyin Konak birinci, Metin Tokuç ikinci, Yaşar Yiğit Ekren ise üçüncü oldu.
Bilim Merkezi ilk etkinliğe ev sahipliği yaptı
26 Nisan 2024 Cuma - 17:49 Bilim Merkezi ilk etkinliğe ev sahipliği yaptı DÜZCE (İHA) – Uluslararası alanda en çok bilinen bilimsel farkındalık tarihlerinden biri olan "Stem Keşif Haftası" tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de ve Düzce’de çeşitli etkinliklerle kutlandı. Stem Düzce ekibinin ilk kez düzenlediği sergisine Düzce Belediyesi Bilim Merkezi ev sahipliği yaptı. Özellikle çocukların ve gençlerin bilimsel çalışmalara ilgilerinin artırılması ve yeni keşiflerin desteklenmesini öngören “Stem Keşif Haftası” dolayısıyla Düzce’de bir ilke imza atıldı. Düzce’de bir grup gönüllü öğretmen tarafından kurulan “Stem Düzce Ekibi” ilk etkinliğini Düzce Belediyesi Bilim Merkezi’nde düzenledi. Okul öncesinden lise çağlarına kadar bilimsel çalışmalara ilginin artırılması amacıyla il genelinde etkinlikler düzenleyen ekip, Bilim Merkezi’nde kurulan sergide liseli gençlerin icatlarını ziyaretçilerin beğenisine sundu. Sergi hakkında açıklama yapan Düzce Stem Grubu Koordinatörü Ayşe Arslan serginin fırsat eşitliğini amaç edindiğini belirterek, "Tüm dünyada özellikle Avrupa’da eş zamanlı olarak kutlanan Stem Keşif Haftası dolayısıyla bugün buradayız. İlimiz genelini kapsayan bu sergide pek çok öğretmen arkadaşımızın gönüllü katılımı ile bir çalışma yaptık. Burada amacımız her çocuğumuzun bilime yakınlaşmasıdır. Düzce Stem ekibi olarak çocuklarımızı, bilimsel çalışmalar, keşifler için destekliyoruz. Okul öncesi dönemden lise çağlarına kadar geniş bir yelpazesi olan çalışma yürütüyoruz. Önümüzdeki yıllarda daha büyük etkinliklere imza atacağımıza inanıyoruz" dedi. Bilim merkezi misyonuna yakışır bir organizasyonu ağırladı Düzce Belediyesi Bilim Merkezi’nde bir gün açık kalan serginin geniş kitlelere duyurulmasında Başkan Dr. Faruk Özlü’nün desteği olduğunu ifade eden Arslan, "Stem etkinliklerini yaygınlaştırma, paydaşlar ve akranlar arasında paylaşılmasını da desteklemeye çalışıyoruz. Düzce Stem ekibimizin ilk etkinliği bu sergi oldu. Buradaki icatlarda kullandığımız malzemeleri kendimiz temin ettik ancak İl Milli Eğitim Müdürümüz ve Belediye Başkanımız bize her konuda destek oldu. Bu sergi için Bilim Merkezi’nden büyük ilgi ve destek gördük, kendilerine çok teşekkür ediyoruz. Kendimizi ifade etme ve geniş kitlelere ulaşma fırsatı bulduk bu sayede. Her seviyeye uygun etkinliklerimiz var" diye konuştu. Sergide en çok dikkat çeken çalışmalar ise liseli öğrencilerin öğretmenlerinin destekleriyle geliştirdikleri işitme engellilerin iletişim sağlamasını kolaylaştıracak dijital komut eldiveni, minyatür drone, bilek hareketleri ile hareket eden robot araçlar oldu.
Romanyalı öğrenciler Akdeniz Belediyesinin öğrenme merkezini inceledi
26 Nisan 2024 Cuma - 16:02 Romanyalı öğrenciler Akdeniz Belediyesinin öğrenme merkezini inceledi Erasmus Programı kapsamında Türkiye’ye gelen bir grup Romanyalı öğrenci ve öğretmenleri, Mersin’in merkez ilçe Akdeniz Belediyesinin hizmete açtığı ve ilçede bir ilk olan ’Yaparak ve Yaşayarak Öğrenme Merkezi’ni ziyaret etti. Akdeniz Belediyesinin hizmete açtığı ve ilçede bir ilk olan ‘Yaparak ve Yaşayarak Öğrenme Merkezi’, kent ve ilçe genelinde olduğu kadar yurtdışında okuyan öğrencilerin de ilgi odağı olmaya devam ediyor. Çocuklara, bilim ve teknolojiyi görerek, deneyerek ve uygulayarak öğrenme imkânı sunan merkezi, son olarak Romanya’dan gelen öğrenci ve öğretmenler ziyaret etti. Romanyalı öğrencilere eşlik eden meclis üyeleri Samet Oğuz, Ahmet Tuncer ve Aydın Keskinkılıç da bazı alet ve cihazları test edip kullandı. Merkezi görmekten keyif ve mutluluk duyduklarını ifade eden Romanyalı öğrenciler, deneyler yaptı, bilimsel araç, gereç ve materyaller ile çeşitli çizimleri merakla izledi. Kitaplarda anlatılan bazı ders ve konuları merkezde deneyip dokunarak görme şansı yakaladıklarını söyleyen gençler, bazı elektronik cihazların ilgilerini çok çektiğini, merkezde hem öğrenip hem de eğlendiklerini dile getirdi. Yaparak ve Yaşayarak Öğrenme Merkezi Hakkında Akdeniz ilçesine bağlı Gündoğdu Mahallesi’ne açılan merkezde, ‘enerjiden elektrik üretimi; arduino eğitimi (açık kaynak kodlu yazılım ve donanıma sahip bir mikro denetleyici platformu), robotik kodlama, okul öncesi çocukların el-beyin koordinasyonu ve problem çözme becerisi kazandırma, planetaryum’ gibi çocuklar ve gençlerin bilim ve teknoloji ile buluşacağı özel bir ortam bulunuyor. Akdeniz’in yanı sıra diğer merkez ilçelerde öğrenim gören öğrencilerin de yaparak ve deneyerek öğrenmelerini sağlamayı amaçlayan merkezin hedefi, çocuklara günlük hayat becerileri kazandırmanın yanı sıra kalıcı öğrenmeyi gerçekleştirip eğitimdeki başarı çıtasını daha yükseklere çıkarmak.
Savunma Sanayii Başkanı Görgün: “Ana yüklenicilerimiz, alt yüklenicilerimiz, KOBİ’lerimizle koordineli bir şekilde hizalanmamız gerektiğinin farkındayız”
26 Nisan 2024 Cuma - 13:26 Savunma Sanayii Başkanı Görgün: “Ana yüklenicilerimiz, alt yüklenicilerimiz, KOBİ’lerimizle koordineli bir şekilde hizalanmamız gerektiğinin farkındayız” Dünyada sıcak temasın olduğu bölgelere bakıldığında sahada sürpriz etkisi oluşturan teknolojileri oluşturmanın önemini vurgulayan Savunma Sanayii Başkanı Haluk Görgün, “Savunma sanayii ekosisteminde başkanlığımızın koordinasyonunda tüm ana yüklenicilerimiz, alt yüklenicilerimiz, KOBİ’lerimiz, STK’larımız, kümelenmelerimizle birlikte çok sıkı ve koordineli bir şekilde hizalanmamız gerektiğinin de farkındayız” dedi. Türk savunma sanayii ana yüklenicileri, alt yüklenicileri ve KOBİ’leri, OSTİM Konferans Salonu’nda bir araya geldi. Programa Savunma Sanayii Başkanı Haluk Görgün, OSTİM Organize Sanayi Bölgesi Başkanı Orhan Aydın, OSTİM Savunma ve Havacılık Kümelenmesi (OSSA) Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Yarsan ve birçok savunma sanayii temsilcisi katıldı. “Ana yüklenicilerimiz, alt yüklenicilerimiz, KOBİ’lerimizle koordineli bir şekilde hizalanmamız gerektiğinin farkındayız” Türk savunma sanayisinin kara, deniz ve hava olmak üzere birçok farklı platformlarda kullanılan ürünlerinin 180’in üzerinde 230’dan fazla ürün ihraç ettiğini dile getiren Savunma Sanayii Başkanı Görgün, “Savunma sanayimizin geliştirilmesi, güvenlik güçlerimizin modernizasyonu ana misyonuyla yola çıkan başkanlığımız kurulduğundan beri bu misyonu yerine getirmek üzere önemli adımlar atıldı. Bugün itibarıyla baktığımızda ürünlerimiz hem güvenlik güçlerimize hem de uluslararası alanda farklı coğrafyalarda dost ve müttefik ülkelere başarıyla hizmet ediyor. Biz de bunların başarıyla kullanılmasından memnuniyet duyuyor ve desteklerimizi dost ve müttefik ülkelerimize veriyoruz. Dünyanın geçmekte olduğu konjonktüre bakıldığında sıcak temasların olduğu birçok bölge var. Bununla birlikte barış zamanının olduğu bölgeler de mevcut. Buradan her iki durumda da bizim üzerimize düşen fırsatları en iyi şekilde yerine getirmenin farkında olarak çalışmamız gerektiğini ifade etmek istiyorum. Aslında sıcak temasın olduğu bölgelere baktığınızda sahada sürpriz etkisi oluşturan, bununla beraber hasımlara fırsat vermeyecek teknolojileri oluşturmanın önemini görüyoruz. Bunun için de biz savunma sanayii ekosisteminde başkanlığımızın koordinasyonunda tüm ana yüklenicilerimiz, alt yüklenicilerimiz, KOBİ’lerimiz, STK’larımız, kümelenmelerimizle birlikte çok sıkı ve koordineli bir şekilde hizalanmamız gerektiğinin de farkındayız. Savunma Sanayii Başkanlığı olarak biz özellikle çalışma gruplarını çok önemsiyoruz. Kendi içimizde on farklı başlıkta çalışma grupları oluşturarak, bu koordinasyonu sağlamaya gayret gösteriyoruz. İnsan kaynakları kurumsal akademiler, hukuk, sözleşmeler, iş sağlığı ve güvenliği, inşaat ve altyapı, iletişim, denetim, tedarik, sosyal gruplar ve dernekler olarak bunları ana başlıklar altında topladık. Burada hep beraber bir savunma sanayi ekosistemi olarak ihtiyaç duyulan, bizden beklenileni, yüksek teknolojileri en hızlı ve en maliyet etkin şekilde ortaya çıkarabilmek adına hizalamaya, hizalandırmaya ve bunu ortak akılla birlikte yürütmeye gayret gösteriyoruz” ifadelerini kullandı. “KOBİ’lerimizin aslında farkındalığını arttıracak etkinlikleri yapmaya gayret gösteriyoruz” Savunma Sanayii Başkanlığı olarak KOBİ’lere önem verdiklerini vurgulayan Görgün, “KOBİ’lerimizin özellikle oluşturulan piramit yapıdaki önemli yerini vurgulayacak, sağlamlaştıracak, entegratör şirketlerimizin gözünde de KOBİ’lerimizin aslında farkındalığını arttıracak etkinlikleri yapmaya gayret gösteriyoruz. Bunun en somut örneklerinden bir tanesi; işte çok yakında bir ülkeye 135’in üzerinde KOBİ firmasını ülkenin savunma bakanıyla toplantı yapacak bir zemin oluşturduk. Etkinlikte OSTİM’de faaliyet gösteren dokuz firmamız vardı. KOBİ’lerimizin yetkinliklerini, becerilerini aktarmaya hep beraber gayret gösterdik. Sürdürülebilir bir sistem oturtmaya, sürdürülebilir bir yaklaşımla ilişkileri özellikle uluslararası anlamda kurgulamayı önemsiyoruz. Biraz evvel bahsettiğim o çalışma grupları da hep beraber bizleri savunma sanayiinde hizalarken, aynı zamanda da uzun soluklu sonuçların alınması için de önemli olduğunu bir kere daha vurgulamak isterim” dedi.
Çorlulu öğrencilerden büyük başarı
26 Nisan 2024 Cuma - 12:31 Çorlulu öğrencilerden büyük başarı Tekirdağ’ın Çorlu ilçesinde eğitim-öğretim veren kurumlar arasında yer alan Çorlu Bilim ve Sanat Merkezi öğrencilerinden Su Naz Açıkgöz, İstanbul Avrupa Bölge birincisi olarak Türkiye finaline katılma hakkı elde ederken, Zeynep Nur Nazlı ve Rümeysa Taştan adlı öğrenciler de projeleri ile bölge üçüncüsü oldular. Çorlu Bilim ve Sanat Merkezi öğrencisi Su Naz Açıkgöz danışman öğretmeni Cumhur Özkan ile katıldıkları TÜBİTAK 2204-B Ortaokul Öğrencileri Araştırma Projeleri Yarışması’nda Teknoloji Tasarım alanında "Bilgisayarsız Kodlamada Alternatif Yaklaşım: Delikli Tahtada Kodlama" adlı çalışmalarıyla İstanbul-Avrupa Bölge birincisi olarak Türkiye finaline katılmaya hak kazandı. Yine aynı yarışmada Şehit Metin Arslan Kız Anadolu İmam Hatip Lisesi Fen ve Sosyal Bilimler Proje Okulu öğrencilerinden Zeynep Nur Nazlı ve Rümeysa Taştan danışman öğretmenleri Ahmet Rüştü Gürbüz ve Zeynep Gürbüz ile Coğrafya alanında "Keçiboynuzu Ağacı İle Yangının Yayılmasını Önleyen Teknoloji: Çiftçinin Dostu, Yangının Düşmanı" adlı çalışmalarıyla İstanbul-Avrupa Bölgesinde Coğrafya alanında bölge üçüncüsü oldu. Öğrenciler çiftliğin içinde çıkan yangının etrafa yayılmasını, dışarıda çıkan yangının ise çiftlik içerisine girmesini önlemek için hazırladıkları projelerinde doğanın kendisinden, keçiboynuzu ağacından faydalanarak doğayı ve teknolojiyi birleştirdi. Çorlulu öğrencilere ödülleri düzenlenen törenle verildi. Yarışmada Teknoloji Tasarım alanında "Bilgisayarsız Kodlamada Alternatif Yaklaşım: Delikli Tahtada Kodlama" adlı çalışmasıyla İstanbul Avrupa Bölge birincisi olan Su Naz Açıkgöz, Türkiye finallerinde Çorlu ve Tekirdağ’ı temsil edecek.