GENEL - 09 Mayıs 2017 Salı 10:34

260 yıldır fırçaladığını rahatlatıyor

A
A
A
260 yıldır fırçaladığını rahatlatıyor

1750’li yıllarda Burdur’a getirilen ve 5.

1750’li yıllarda Burdur’a getirilen ve 5. nesil berbere kadar ulaşan yaklaşık 260 yıllık çalışır haldeki asırlık fırça halen hizmet veriyor. 5 nesil önceki ustaları tarafından kullanılan asırlık fırçaya, Burdur merkezdeki salonunda sahip çıkan Burdurlu Berber Ersan Karael, en büyük hayalinin asırlık fırça ile Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın saçlarını taramak olduğunu söyledi.


Burdur’da yaşayan Berber Ersan Karael, 1750’li yıllarda Fransa’dan getirilen ve atın kuyruk kılından yapılmış saç fırçasının, 1920’li yıllarda sosyete berberi olarak adlandırılan en büyük ustaları Mustafa Sönmez tarafından kullanıldığını daha sonra ustası Mehmet Tolu tarafından kendisine emanet kaldığını söyledi.


Asırlık fırça ile devlet büyüklerinin saçlarını taramışlar


Berber Karael, 1930’lu yıllarda ise ustası Mehmet Tolu’nun Valiliğe çağırılarak, Burdur’u ziyaret eden devlet büyüklerini tıraş ettiğini ve asırlık fırça ile saçlarını taradığını söyledi. Ustası Mehmet Tolu’nun anlattığına göre asırlık fırça ile Kazım Karabekir, Fevzi Çakmak, Adnan Menderes gibi devlet büyüklerinin saçlarının tarandığını anlatan Berber Ersan Karael, “1981 yılında bu dükkana çırak olarak girdim, 37 yıldır bu dükkanda hizmet veriyoruz. Bizim bu fırçamız 250 yılı geçiyor şu anda, 1750’li yıllarda Fransa’dan getirmişler fırçayı, benim ustamın ustasının, ustasının ustası, 5’inci nesil berberiz, benim rahmetli ustam Mehmet Tolu, onun ustası Mehmet Sönmez, onun ustası Mustafa Sönmez baba oğul, 1920-30’lu yıllarda Burdur’da berberlik yapan, Burdur’un en sosyete berberiymiş, ustamın anlattığına göre, hem lokman hekimi hem berberi, kan alır, diş çeker, ustamın ustaları aynı zamanda bunları da yaparlarmış. Hatta 1930-40’lı yıllarda Burdur’a gelen bürokratları tıraş etmeye Valiliğe giderlermiş, o zamanlar bu fırçayla Kazım Karabekir, Fevzi Çakmak, Adnan Menderes gibi siyasetçilerimizin ve devlet adamlarımızın saçlarını taramışlar” dedi.


İstanbul Feshane’de tanıtıldı


Burdur Valiliğinin daveti üzerine asırlık saç fırçasıyla İstanbul Feshane’de düzenlenen Burdur Tanıtım Günlerinde Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, bakan ve milletvekillerinin saçlarını taradıklarını anlatan Berber Ersan Karael, “Orada bakanlarımızı, Numan Kurtulmuş’u, Gülsel Tekin gibi milletvekillerimizin saçlarını tarama şansımız oldu” diye konuştu.


Asırlık fırçanın özellikleri


Yaklaşık 260 yıllık asırlık fırçanın özelliklerini anlatan Berber Ersan Karael, “Fırçamızın özellikle atın kuyruk kısmından yapılmış, o bakımdan saçın elektriğini alıyor, saç derisine masaj yapıyor, kan damarlarını harekete geçiriyor, saç tıraşından sonra saçın içindeki saç kırıklarını temizliyor, kıvırcık saçları düzleştiriyor, bir nevi eskiden fön makinesi olarak kullanılıyormuş, fırçanın kullanma yöntemi manueldir, kol çelik marka, elinle döndürüyorsun, bu fırçayı şu anda Burdur’da bir ben kullanıyorum, bir be benim yetiştirdiğim oğlum kullanıyor, dünyada bir tane bu fırça, öyle de bir özelliği vardır, bu fırçayı 1750’li yıllarda Fransa’dan getirmişler, tekabül olarak 250-260 seneliktir” ifadelerini kullandı.


En büyük hayali Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın saçlarını taramak


Asırlık fırça ile birçok devlet adamının saçlarını taradığını ifade eden Berber Ersan Karael, en büyük hayalinin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın saçlarını asırlık fırça ile taramak olduğunu dile getirdi. Berber Karael, “Bizim en büyük hayalimiz, Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın saçlarını, milletin evinde Külliye’de bu fırçayla saçını fırçalamak inşallah” şeklinde konuştu.


‘Başımın ağrısı geçti, çok rahatladım’


Tıraş olduktan sonra asırlık fırça ile saçları taranan Müşteri Halil Yılmaz ise baş ağrısının geçtiğini söyledi. Müşteri Yılmaz, “Çok dinlendiriyor, çok rahatlatıyor, rahatladım, kafamın ağrısı geçti, çok güzel masaj yapıyor” dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Erzincan Çayırlı’da küçükbaş hayvanlarda aşılama kampanyası Çayırlı İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü’ne bağlı teknik ekipler, mesai mefhumu gözetmeden, küçükbaş hayvanlara yönelik bakanlık tarafından programlı olarak yürütülen aşılama kampanyasını sürdürüyor. Aşılama esnasında yeni doğan kuzulara küpeleme çalışması da yapılıyor. Hayvan sağlığı ve refahı için görev başında olan ekipler, çiftçilere ve Erzincan’a katma değer sağlamak, küçükbaş hayvancılık sektörünün gelişmesine katkıda bulunmak amacıyla yayla yayla, mera mera gezerek ağıllarda küpeleme ve aşılama çalışmalarını sürdürüyor. Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından programlı bir şekilde yürütülen çalışmalarda küçükbaş hayvanlara çiçek, veba ve brucella hastalığına karşı aşılanıyor. Küçükbaş hayvancılık sektörünü daha ileri seviyelere çıkarmak için Erzincan genelinde çalışmalarını sürdüren tarım teşkilatı, Çayırlı’nın Gelinpınar Köyü’nde bir yandan programlı aşılama kampanyasını sürdürürken diğer yandan yeni doğan kuzularda küpeleme çalışmalarını sürdürüyor. Küçükbaş hayvancılık sektörüne büyük zarar veren çiçek, veba ve brucella hastalığına karşı tetikte olan tarım teşkilatı mera ve ağıllarda sabahın erken saatlerinde çalışmaya başlıyor. Aşılama kampanyası hakkında bilgi veren Çayırlı İlçe Tarım ve Orman Müdürü Emrah Demir, “Hayvan sağlığı ve hayvan refahının korunmasının yanı sıra, hastalıkların önlenerek halk sağlığının korunması amacıyla, il genelinde hazırlanan plan, program ve projeleri uygulayarak, hayvan hastalık ve zararlılarına karşı koruyucu hizmetler yürütmeye devam ediyoruz. Bakanlığımız tarafından programlanan aşılama kampanyasında dahilinde İl Müdürlüğümüzün talimatlarına uygun olarak ilçemiz genelinde küçükbaş hayvanlarda aşılama ve küpeleme çalışmalarımız aralıksız sürdürülüyor. Ayrıca küpeleme çalışmaları ile yeni doğan hayvanlar kayıt altına alınarak kimliklendirilirken, çiftçilerin de devlet desteklerinden faydalanması için bilgilendirme yapıyoruz. İlçe Müdürlüğü olarak büyükbaş ve küçükbaş hayvan yetiştiriciliği başta olmak üzere yetiştiricilerimizin, çiftçilerimizin her zaman yanındayız. Hem sahada hem kurumda her türlü ihtiyaçlarına ve beklentilerine cevap verebilmek için çalışıyoruz. Üreticilerimizin ürünü bol kazancı bereketli olsun” diye konuştu.
Bayburt Evlilik stresi güvensizlik nedeni Evlilik öncesi dönemde bazı sorular çiftlerin kafasını karıştırıyor. Bu evlilik stresinden ziyade güvensizliği işaret ediyor. Şüphesiz her çiftin hayali mutlu bit yuva kurmak. Ancak evlilik aşaması gelip çattığında çiftler bazı olumsuz düşüncelerle baş başa kalabiliyor. Evlilik sorumluluğunu işaret eden duyguyu uzmanlar evlilik stresi olarak tanımlarken, beliren bazı soru işaretlerine karşı dikkatli olunması konusunda çiftleri uyarıyor. Uzmanlar bu soru işaretlerinin stresten ziyade güvensizlikten kaynaklandığını vurguluyor. Bağımlılık duygusu, yanlış iletişim nedeni İlişkilerde bağlılık ve bağımlılık duygularına değinen Uzman Psikolog ve İlişki Terapisti Nida Korkmaz, “Evlilik stresi bir insanın evlenmeden önceki zamanında ya da kişinin geçmişte yaşadığı olaylardan ötürü aklında olan soru işaretlerine dayanmaktadır. Toplumumuzda aşk her zaman ön planda tutulmaktadır. Bu nedenle bireyler bir kere aşık oldukları kişiye zamanla bağımlılık geliştirirler. Aşkın ilk aşamasında bu bağlılık olarak nitelendirilebilir. Ama daha sonra bağlılık dediğimiz unsur yerini zamanla bağımlılığa bırakır. Bağlılık insanlar arasında rahatlatıcı ve huzur verici bir niteliğe sahiptir. Ama bağımlılık bunun tam aksine insan üzerinde gerginlik ve strese neden olur. Bağımlılık insanın partnerine karşı duyduğu aklındaki soru işaretlerini ortadan kaldırma etkisini göstermektedir. Bireyler bağımlı olduklarından ötürü, aklındaki soru işaretlerine verilecek cevapları sürekli ertelemektedirler. Bu durum evlilik aşamasına kadar gelmektedir. Evlilik aşamasında ise bu durum, insanların flört zamanlarında olduklarından çok daha farklılık göstermektedir. Evlenen çiftlerde yavaş yavaş zihinsel ve fikirsel değişimler meydana gelir. Bu fikirsel değişimler ile birlikte bağımlılıktan dolayı akılda cevaplanmayan sorularla birleşip zamanla kişi üzerinde büyük strese neden olmaktadır. Bu stres ise ilişkilerde ciddi bir şekilde ayrılığı tetiklemektedir.” dedi. Bu soru işaretlerine dikkat! Evlilik öncesi stresin, kişinin evlenmeden önceki zamanında aklına takılan sorulardan ve geçmiş yaşantılarından edindiği tecrübelerden oluştuğuna dikkat çeken Uzman Psikolog Korkmaz, “Acaba evlendiğimde değişir mi? Bana gösterdiği ilgi azalır mı? Sevgi, saygı, şefkat ve aşkı azalır mı? Desteği azalır mı?’ Bu sorular evlilik stresini tetikler. Evlilikle birlikte omuzlarımıza yüklenecek sorumluluklar evlilik korkusunu oluşturan etkenlerdendir. Bu korkuya bir de bu soru işaretleri eklenince stres katlanarak artar. Bu sefer kişi ‘Aslında evlenmeyi çok istiyorum ama çok korkuyorum.’ demeye başlar. Bu cümle bir yerde ayrılık sinyallerinin de işaretini vermek anlamına gelebilir. Çünkü kişi bu soruların getirdiği stresle başa çıkamaz ve bu durumu atlatamazsa sendroma yakalanır. Ben bu durumu evlilik öncesi sendromu olarak adlandırıyorum” diye konuştu. Ailelere büyük görevler düşüyor Evlilik öncesi stresi ile çiftlerin başa çıkabilmesi için ailelere büyük görev düştüğünün altını çizen Nida Korkmaz, “Çiftler evliliğin getireceği sorumluluklarla birlikte strese girip endişeye kapılabilirler. Bununla birlikte çiftler partnerlerinin doğru seçim olup olmadığını sorgulayarak da strese girebilirler. Bu durumda ailelere düşen görevler çiftleri sakinleştirmek olmalıdır. Kendi ilişkilerindeki güzel yaşanmışlıkları ve hayata dair mücadelelerini örnek olarak vermeleri, evlenecek olan çiftlerin olumlu ve güzel yönlerini çiftlere karşı dile getirmeleri stresi büyük ölçüde azaltacaktır.” şeklinde konuştu. Durumun bu şekilde de aşılamaması durumunda yapılması gerekenlere değinen Korkmaz, “Bu sorunlar ile baş etmenin bir kaç yolu vardır. Kişisel gelişim kitapları okunabilir ya da gelişimsel programlar izlenebilir. Ama ciddi anlamda bu sorunların en sağlıklı çözümü bu alan ile ilgilenen bir psikologdan destek almaktır.” dedi. Çevrenizdekiler sizi doğru mu yönlendiriyor İlişkilerde çevresel faktörlerin de ilişkinin seyrini etkileyebileceğini ifade eden Nida Korkmaz, “İlişkilerde 3’üncü şahıslar bazen çok yapıcı bazen ise çok yıkıcı olabiliyor. Bu ayırımı çok iyi yapmak ve buna göre müdahale izni vermek ya da vermemek gerekiyor. Eğer 3’üncü şahıslar ilişkiniz ve partneriniz hakkında sürekli olumsuz cümleler kuruyorsa, kötü dille eleştiriyorsa ve olumsuz iddialar ortaya atıyorsa buna kesinlikle ‘dur’ demeniz gerekir. Ancak 3’üncü şahıslar ilişkinizi destekliyor, ilişkiniz ve partneriniz hakkında olumlu cümleler kurup her fırsatta sevginizi ve birbirinize nasıl yakıştığınızı size hatırlatıyorsa onlarla dertleşebilirsiniz.” ifadelerini kullandı.
Erzincan Türkiye’de çok fazla eşi bulunmayan bu sınıfta minik öğrencilere masal anlatılıyor Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi (EBYÜ) Eğitim Fakültesinde oluşturulan ve Türkiye’de çok fazla eşi bulunmayan Masal Atölyesi Sınıfında Okul Öncesi Öğretmenliği bölümünü okuyan ve seçmeli ders olarak alan üniversite öğrencileri, anaokulu öğrencilerine unutulmaya yüz tutan masal geleneğini yaşatmak için masal anlatıp, kurulan oyuncak stantların da miniklerle keyifli zaman geçiriyorlar. Eğitim Fakültesi Okul Öncesi Eğitimi ABD Öğretim Üyesi Doç. Dr. Serap Uzuner Yurt’un yönettiği Masal ve Hikâye Anlatıcılığı dersi çerçevesinde, Erzincan Fırat Kılıç İlkokulu öğrencilerine masal etkinliği düzenlendi. Etkinlik, Eğitim Fakültesi Masal Atölyesi’nde ve Üniversite Rektörü Prof. Dr. Akın Levent, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. A. Ercan Ekinci, Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mücahit Kağan, Dekan Yardımcıları Prof. Dr. Erdem Yavuz, Doç. Dr. Alper Kaşkaya, Yabancı Diller Yüksekokulu Müdürü Prof. Dr. Fethi Kayalar, Fırat Kılıç İlkokulu öğrencileri ve öğretmenlerinin katılımıyla gerçekleşti. Öğrenciler, Masal ve Hikâye Anlatıcılığı dersi kapsamında öğrendikleri “Kaz Yollasam Yolar mısın? “masal tiyatrosunu sergiledi ve “Tırtıl Huppo” hikayesini anlattılar. Doç. Dr. Serap Uzuner Yurt, atölyede yaklaşık 400 öğrenciye masal anlatıldığını ve Deprem bölgelerindeki Hatay Reyhanlı, Urfa Siverek anaokullarına online masal anlatıldığını belirtti. Ayrıca öğretmen adaylarının derste öğrendiklerini uygulama fırsatı bulduklarını vurguladı. Etkinlikte, Rektör Levent öğrencilerle yakından ilgilenerek onlarla sohbet etti ve öğrencilerin masal etkinliğine büyük ilgi gösterdiği belirterek, emeği geçenlere teşekkürlerini iletti.