KÜLTÜR SANAT - 06 Ekim 2017 Cuma 12:04

Banazı Kültür Sanat Korosunda müzik kursları başladı

A
A
A
Banazı Kültür Sanat Korosunda müzik kursları başladı

Banazı Kültür Sanat Korosu, müzik kurslarına start verdi.

Banazı Kültür Sanat Korosu, müzik kurslarına start verdi. Yeni sanat sezonuna başlanması nedeni ile dernek binasında çiğköfte etkinliği düzenlendi.


Dernek binasında gerçekleştirilen etkinliğe, dernek yönetimi, kurs hocaları, kursiyerler ve basın mensupları katıldı. Tanışma ve kaynaşma amacıyla düzenlenen etkinlikte konuşan Banazı Kültür ve Sanat derneği Korosu Başkanı ve ayrıca kültür Bakanlığı sanatçılarından olan Selahattin Yalçınkaya, dernekte yapılan çalışmalar hakkında bilgiler aktardı. Yalçınkaya, "Banazı Kültür ve sanat derneğinin hakikaten Malatya için, ileriye dönük çok güzel projeleri var. Malatya’nın kültür ve sanatını daha iyi noktaya getirecek, hatta bir kaliteli çıta koyacak etkinlikler yapmak istiyoruz. Ben, 1991 yılından bu tarafa kültür Bakanlığı sanatçısıyım, çok fazla Malatya’da beni tanımıyorsunuz, çok fazla medyaya çıkmadığım için, sanat bir şov aslında ben hep o şovun biraz gerisinde kaldım. Banazılıyım, derneğimizin isminin Banası olması özellikle seçtiğim bir isimdi. İleride şehir içerisinde, ilçelerde, şehir dışında hatta bunun biraz ötesinde Avrupa’ya da yakın zamanda, inşallah konserler düşünüyorum, hayal değil, zorda değil bu ikili münasebetlerle olacak olan ve samimi olması gereken etkinlikler. En son yaptığımız konserde Diyarbakır, Valiliğine bağlı il kültür turizm müdürlüğü bünyesinde kurulan Türk Sanat müziği korosuyla müşterek bir konser yaptık. Orada bir TRT halk müziği sanatçısı Ali Aktaş, bizleri onurlandırdı. İki kültürün bir arada olması, sanatın güzelliğini ortaya çıkartması bakımından çok önemli aslında, sırf sahnede şarkı ve türkü söylemek değil, farklı değerlerde, kültürlerde insanların bir araya gelmesi bizim için çok önemli.” Kasım ayında konser düşünüyorum Selahattin Yalçınkaya, Önümüzdeki ay içerisinde bir konser hazırlığı yaptığını ifade ederek şunları söyledi, “Kasım sonunda yeniden bir konser düşünüyorum, çok değerli arkadaşım Zekai Tunca ile görüştüm bir konser yapalım diye, onun güzel sesini ve eserlerini dinleyelim diye, o da buna olur dedi. O konserin alt yapısını hazırlamaya çalışıyorum, maddi giderleri İnşallah en kısa zaman da halledersek, Malatya’mız o güzel sesi dinleme imkanını Banazı kültür sanat derneği ile beraber inşallah izleyecektir. Çok önem verdiğim konulardan bir tanesi de, sosyal sorumluluk projelerinde olması gereken konserler ve aktiviteler. Bu hususta, sayın müdürümün haberi yok ama ilk konseri çocuk esirgeme kurumuna yapayım istiyorum, buradan eğer haberleri görürse onlara da belki sürpriz olur. O çocuklarımız bizim değerlerimiz ve çocuklarımız, onların toplumda yalnız olmadıklarını, hem onların yanında olmak, hem de bizim değerlerimizi öz kültürümüzü onlara hatırlatmak, değer verildiklerinin bilinmesi adına bunu yapacağız" ifadelerini kullandı. Selahattin Yalçınkaya, özellikle gençleri kötü alışkanlıklardan uzak tutmak ve Türk Kültürünü onlara aşılamak amacı ile projeler hazırladığını söyleyerek, "Uyuşturucu vesait alışkanlıkların yaşandığı yada olduğunu bildiğimiz yerlerdeki özellikle gençlerimizi alıp, Banazı kültür sanat derneği bünyesinde ne yapabiliriz diye onun projesini şuanda hazırlıyorum. Amacımız sadece şarkı, türkü söyleme değil, bu proje ile o çocuklarımızla bir araya gelip, kendi değerlerini vermek gerekir. Kendi değerlerini ve örfünü unutan bir nesilden farklı bir şey beklememiz mümkün değil. Örneğin, çocuklarımız kendi şarkı ve türkülerimizi bilmiyor diyoruz, hakikaten bilmiyor, peki neden bilmiyor? Çünkü evde icraat yok, televizyonu açsak ya dizile var, ya filimler var, çevrede güzel sanatlara yönlendiriyor muyuz, onu da yapmıyoruz. İşte böylesine değerli korolar var ve hakikaten can siper hane çalışan arkadaşlarımız var. O doğrultuda da inşallah gençlerimizi kazanım adına elimden geldiği kadar, sanatta bir kartopu gibidir yuvarlandıkça büyür” diye konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Erzincan Çayırlı’da küçükbaş hayvanlarda aşılama kampanyası Çayırlı İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü’ne bağlı teknik ekipler, mesai mefhumu gözetmeden, küçükbaş hayvanlara yönelik bakanlık tarafından programlı olarak yürütülen aşılama kampanyasını sürdürüyor. Aşılama esnasında yeni doğan kuzulara küpeleme çalışması da yapılıyor. Hayvan sağlığı ve refahı için görev başında olan ekipler, çiftçilere ve Erzincan’a katma değer sağlamak, küçükbaş hayvancılık sektörünün gelişmesine katkıda bulunmak amacıyla yayla yayla, mera mera gezerek ağıllarda küpeleme ve aşılama çalışmalarını sürdürüyor. Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından programlı bir şekilde yürütülen çalışmalarda küçükbaş hayvanlara çiçek, veba ve brucella hastalığına karşı aşılanıyor. Küçükbaş hayvancılık sektörünü daha ileri seviyelere çıkarmak için Erzincan genelinde çalışmalarını sürdüren tarım teşkilatı, Çayırlı’nın Gelinpınar Köyü’nde bir yandan programlı aşılama kampanyasını sürdürürken diğer yandan yeni doğan kuzularda küpeleme çalışmalarını sürdürüyor. Küçükbaş hayvancılık sektörüne büyük zarar veren çiçek, veba ve brucella hastalığına karşı tetikte olan tarım teşkilatı mera ve ağıllarda sabahın erken saatlerinde çalışmaya başlıyor. Aşılama kampanyası hakkında bilgi veren Çayırlı İlçe Tarım ve Orman Müdürü Emrah Demir, “Hayvan sağlığı ve hayvan refahının korunmasının yanı sıra, hastalıkların önlenerek halk sağlığının korunması amacıyla, il genelinde hazırlanan plan, program ve projeleri uygulayarak, hayvan hastalık ve zararlılarına karşı koruyucu hizmetler yürütmeye devam ediyoruz. Bakanlığımız tarafından programlanan aşılama kampanyasında dahilinde İl Müdürlüğümüzün talimatlarına uygun olarak ilçemiz genelinde küçükbaş hayvanlarda aşılama ve küpeleme çalışmalarımız aralıksız sürdürülüyor. Ayrıca küpeleme çalışmaları ile yeni doğan hayvanlar kayıt altına alınarak kimliklendirilirken, çiftçilerin de devlet desteklerinden faydalanması için bilgilendirme yapıyoruz. İlçe Müdürlüğü olarak büyükbaş ve küçükbaş hayvan yetiştiriciliği başta olmak üzere yetiştiricilerimizin, çiftçilerimizin her zaman yanındayız. Hem sahada hem kurumda her türlü ihtiyaçlarına ve beklentilerine cevap verebilmek için çalışıyoruz. Üreticilerimizin ürünü bol kazancı bereketli olsun” diye konuştu.
Bayburt Evlilik stresi güvensizlik nedeni Evlilik öncesi dönemde bazı sorular çiftlerin kafasını karıştırıyor. Bu evlilik stresinden ziyade güvensizliği işaret ediyor. Şüphesiz her çiftin hayali mutlu bit yuva kurmak. Ancak evlilik aşaması gelip çattığında çiftler bazı olumsuz düşüncelerle baş başa kalabiliyor. Evlilik sorumluluğunu işaret eden duyguyu uzmanlar evlilik stresi olarak tanımlarken, beliren bazı soru işaretlerine karşı dikkatli olunması konusunda çiftleri uyarıyor. Uzmanlar bu soru işaretlerinin stresten ziyade güvensizlikten kaynaklandığını vurguluyor. Bağımlılık duygusu, yanlış iletişim nedeni İlişkilerde bağlılık ve bağımlılık duygularına değinen Uzman Psikolog ve İlişki Terapisti Nida Korkmaz, “Evlilik stresi bir insanın evlenmeden önceki zamanında ya da kişinin geçmişte yaşadığı olaylardan ötürü aklında olan soru işaretlerine dayanmaktadır. Toplumumuzda aşk her zaman ön planda tutulmaktadır. Bu nedenle bireyler bir kere aşık oldukları kişiye zamanla bağımlılık geliştirirler. Aşkın ilk aşamasında bu bağlılık olarak nitelendirilebilir. Ama daha sonra bağlılık dediğimiz unsur yerini zamanla bağımlılığa bırakır. Bağlılık insanlar arasında rahatlatıcı ve huzur verici bir niteliğe sahiptir. Ama bağımlılık bunun tam aksine insan üzerinde gerginlik ve strese neden olur. Bağımlılık insanın partnerine karşı duyduğu aklındaki soru işaretlerini ortadan kaldırma etkisini göstermektedir. Bireyler bağımlı olduklarından ötürü, aklındaki soru işaretlerine verilecek cevapları sürekli ertelemektedirler. Bu durum evlilik aşamasına kadar gelmektedir. Evlilik aşamasında ise bu durum, insanların flört zamanlarında olduklarından çok daha farklılık göstermektedir. Evlenen çiftlerde yavaş yavaş zihinsel ve fikirsel değişimler meydana gelir. Bu fikirsel değişimler ile birlikte bağımlılıktan dolayı akılda cevaplanmayan sorularla birleşip zamanla kişi üzerinde büyük strese neden olmaktadır. Bu stres ise ilişkilerde ciddi bir şekilde ayrılığı tetiklemektedir.” dedi. Bu soru işaretlerine dikkat! Evlilik öncesi stresin, kişinin evlenmeden önceki zamanında aklına takılan sorulardan ve geçmiş yaşantılarından edindiği tecrübelerden oluştuğuna dikkat çeken Uzman Psikolog Korkmaz, “Acaba evlendiğimde değişir mi? Bana gösterdiği ilgi azalır mı? Sevgi, saygı, şefkat ve aşkı azalır mı? Desteği azalır mı?’ Bu sorular evlilik stresini tetikler. Evlilikle birlikte omuzlarımıza yüklenecek sorumluluklar evlilik korkusunu oluşturan etkenlerdendir. Bu korkuya bir de bu soru işaretleri eklenince stres katlanarak artar. Bu sefer kişi ‘Aslında evlenmeyi çok istiyorum ama çok korkuyorum.’ demeye başlar. Bu cümle bir yerde ayrılık sinyallerinin de işaretini vermek anlamına gelebilir. Çünkü kişi bu soruların getirdiği stresle başa çıkamaz ve bu durumu atlatamazsa sendroma yakalanır. Ben bu durumu evlilik öncesi sendromu olarak adlandırıyorum” diye konuştu. Ailelere büyük görevler düşüyor Evlilik öncesi stresi ile çiftlerin başa çıkabilmesi için ailelere büyük görev düştüğünün altını çizen Nida Korkmaz, “Çiftler evliliğin getireceği sorumluluklarla birlikte strese girip endişeye kapılabilirler. Bununla birlikte çiftler partnerlerinin doğru seçim olup olmadığını sorgulayarak da strese girebilirler. Bu durumda ailelere düşen görevler çiftleri sakinleştirmek olmalıdır. Kendi ilişkilerindeki güzel yaşanmışlıkları ve hayata dair mücadelelerini örnek olarak vermeleri, evlenecek olan çiftlerin olumlu ve güzel yönlerini çiftlere karşı dile getirmeleri stresi büyük ölçüde azaltacaktır.” şeklinde konuştu. Durumun bu şekilde de aşılamaması durumunda yapılması gerekenlere değinen Korkmaz, “Bu sorunlar ile baş etmenin bir kaç yolu vardır. Kişisel gelişim kitapları okunabilir ya da gelişimsel programlar izlenebilir. Ama ciddi anlamda bu sorunların en sağlıklı çözümü bu alan ile ilgilenen bir psikologdan destek almaktır.” dedi. Çevrenizdekiler sizi doğru mu yönlendiriyor İlişkilerde çevresel faktörlerin de ilişkinin seyrini etkileyebileceğini ifade eden Nida Korkmaz, “İlişkilerde 3’üncü şahıslar bazen çok yapıcı bazen ise çok yıkıcı olabiliyor. Bu ayırımı çok iyi yapmak ve buna göre müdahale izni vermek ya da vermemek gerekiyor. Eğer 3’üncü şahıslar ilişkiniz ve partneriniz hakkında sürekli olumsuz cümleler kuruyorsa, kötü dille eleştiriyorsa ve olumsuz iddialar ortaya atıyorsa buna kesinlikle ‘dur’ demeniz gerekir. Ancak 3’üncü şahıslar ilişkinizi destekliyor, ilişkiniz ve partneriniz hakkında olumlu cümleler kurup her fırsatta sevginizi ve birbirinize nasıl yakıştığınızı size hatırlatıyorsa onlarla dertleşebilirsiniz.” ifadelerini kullandı.
Erzincan Türkiye’de çok fazla eşi bulunmayan bu sınıfta minik öğrencilere masal anlatılıyor Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi (EBYÜ) Eğitim Fakültesinde oluşturulan ve Türkiye’de çok fazla eşi bulunmayan Masal Atölyesi Sınıfında Okul Öncesi Öğretmenliği bölümünü okuyan ve seçmeli ders olarak alan üniversite öğrencileri, anaokulu öğrencilerine unutulmaya yüz tutan masal geleneğini yaşatmak için masal anlatıp, kurulan oyuncak stantların da miniklerle keyifli zaman geçiriyorlar. Eğitim Fakültesi Okul Öncesi Eğitimi ABD Öğretim Üyesi Doç. Dr. Serap Uzuner Yurt’un yönettiği Masal ve Hikâye Anlatıcılığı dersi çerçevesinde, Erzincan Fırat Kılıç İlkokulu öğrencilerine masal etkinliği düzenlendi. Etkinlik, Eğitim Fakültesi Masal Atölyesi’nde ve Üniversite Rektörü Prof. Dr. Akın Levent, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. A. Ercan Ekinci, Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mücahit Kağan, Dekan Yardımcıları Prof. Dr. Erdem Yavuz, Doç. Dr. Alper Kaşkaya, Yabancı Diller Yüksekokulu Müdürü Prof. Dr. Fethi Kayalar, Fırat Kılıç İlkokulu öğrencileri ve öğretmenlerinin katılımıyla gerçekleşti. Öğrenciler, Masal ve Hikâye Anlatıcılığı dersi kapsamında öğrendikleri “Kaz Yollasam Yolar mısın? “masal tiyatrosunu sergiledi ve “Tırtıl Huppo” hikayesini anlattılar. Doç. Dr. Serap Uzuner Yurt, atölyede yaklaşık 400 öğrenciye masal anlatıldığını ve Deprem bölgelerindeki Hatay Reyhanlı, Urfa Siverek anaokullarına online masal anlatıldığını belirtti. Ayrıca öğretmen adaylarının derste öğrendiklerini uygulama fırsatı bulduklarını vurguladı. Etkinlikte, Rektör Levent öğrencilerle yakından ilgilenerek onlarla sohbet etti ve öğrencilerin masal etkinliğine büyük ilgi gösterdiği belirterek, emeği geçenlere teşekkürlerini iletti.