SAĞLIK - 07 Kasım 2017 Salı 15:11

DÜ’de ‘Organ Bağışı Sempozyumu’ yapıldı

A
A
A
DÜ’de ‘Organ Bağışı Sempozyumu’ yapıldı

Organ Bağışı bilincinin artırılması amacıyla her yıl 3-9 Kasım günleri arasında yapılan Organ Bağışı Haftası nedeniyle Dicle Üniversitesi (DÜ) Tıp Fakültesi Hastaneleri Organ Merkezi tarafından, "5.

Organ Bağışı bilincinin artırılması amacıyla her yıl 3-9 Kasım günleri arasında yapılan Organ Bağışı Haftası nedeniyle Dicle Üniversitesi (DÜ) Tıp Fakültesi Hastaneleri Organ Merkezi tarafından, "5. Hayata Bağış" konulu sempozyum düzenlendi.


DÜ Kalp Hastanesi Konferans Salonunda düzenlenen sempozyuma İç Hastalıkları Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Emin Yılmaz, Rektör Yardımcısı ve Başhekim Prof. Dr. Ali Kemal Kadiroğlu, İl Sağlık Müdürü Sait Avar, İl Müftüsü Burhan İşleyen, organ nakli yapılmış hastalar, personel ve vatandaşlar katıldı. Sempozyuma başkanlık yapan İç Hastalıkları Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Yılmaz, sempozyumun bir farkındalık oluşturmak ve organ bağışının önemini vurgulamak için yapıldığını belirterek, “Hepimizin bir hayat çizgisi vardır. Hayata yürürken iki insanla karşılaşırız. Hayata yürürken hekimle, ebediyete giderken de imamla buluşuruz. Her iki kesimden de medet umuyoruz. Her iki kesiminde bu sempozyumda görüşünü alacağız” dedi.


Başhekim Prof. Dr. Ali Kemal Kadiroğlu, organ naklinde canlıdan çok kadavradan yapılan nakilin önem arz ettiğini belirterek, “Dünyadaki nakillerin yüzde 80’ni kadavradan, yüzde 20’si canlıdan yapılırken, ülkemizde bunun tam tersi bir durum mevcuttur. Yani Ülkemizde organ nakillerin yüzde 80’ i canlıdan, yüzde 20’si de kadavradan yapılmaktadır. Bu konuda vatandaşların duyarlı olması için organ bağışı bilincinin geliştirilmesi gerekir” diye konuştu.



“İnsanların manen ikna edilmesi lazım”


İl Müftüsü Burhan İşleyen ise, “Bir insana can veren tüm insanlara can vermiş gibidir. Bölgemizde Seydaların halkı organ bağışı konusunda ikna etmeleri önem arz etmektedir. Bu konuda halkın ikna olmaması durumunda başarı elde edilemez. İnsanları manen ikna edemezseniz organ bağışında çok başarılı olamazsınız. Bunun için de din adamlarına büyük görev düşüyor. Ruh benden çıktıktan sonra organlarının bir başkasına bağışlanması durumunda onun işlediği günah ona yazılmaz” ifadelerinde bulundu.


Başkanlığını Prof. Dr. Emin Yılmaz’ın yaptığı sempozyumda Prof. Dr. Orhan Ayyıldız, İl Sağlık Müdürü Sait Avar, Doç. Dr. Veysi Bahadır, Doç. Dr. Yaşar Yıldırım, Doç. Dr. Uğur Çevik birer konuşma yaptı. Konuşmacılar, organ naklinin tarihçesi, beyin ölümünün tanısı, organ nakli bağışında cerrahi bakış, konularında bilgi verdi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Bakan Tunç: “Filistin’in BM üyeliğinin Konseyi’nde tekrar görüşülmesi özgür Filistin için önemli bir adımdır” Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, “Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nun, Filistin’in BM üyeliğinin Konseyi’nde tekrar görüşülmesi özgür Filistin için önemli bir adımdır” dedi. Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nun Filistin’in BM’ye üyeliğinin tekrar görüşülmesini talep eden karar tasarısını kabul etmesinin ardından açıklama yaptı. Bakan Tunç, karar tasarısının özgür Filistin için önemli bir adım olduğunu değinerek, “Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nun, Filistin’in BM üyeliğinin BM Güvenlik Konseyi’nde tekrar görüşülmesi ve gözlemci statüsünde olan Filistin’e bazı ilave haklar tanınmasını talep eden karar tasarısını kabul etmesi özgür Filistin için önemli bir adımdır. Ülkemizin yanı sıra 80’e yakın ülkenin ortak sunucusu olduğu karar tasarısının 143 evet oyuyla kabulü, Birleşmiş Milletler üyesi ülkelerin 7 Ekim’den bu yana işgalci İsrail tarafından soykırıma uğrayan Filistin’e desteğini göstermesi açısından önemlidir. 1967 sınırları temelinde bağımsız Filistin devletinin varlığı kabul edilmelidir. Filistin halkı kendi ata yurtlarında, insan onuruna yakışır şekilde yaşamalıdır” ifadelerine yer verdi. İsrail’in saldırılarının son bulması gerektiğini belirten Bakan Tunç, “Gazze ve Refah bölgesinde çocuk, kadın, sivil demeden 35 bin Filistinliyi öldüren, 78 binden fazla Filistinliyi yaralayan İşgalci İsrail’e karşı uluslararası mekanizmalar artık gereğini vakit kaybetmeden yapmalıdır. İnsan haklarını yok sayan, uluslararası hukuku görmezden gelen, savaş suçu işleyen ve soykırım yapan İsrail’in saldırıları son bulmalıdır. İsrailli yetkililer Uluslararası Ceza Mahkemesi huzuruna çıkarılmalı, gereken ceza verilmelidir. İşgalci İsrail Devletinin Uluslararası Adalet Divanınınca verilen tedbir kararına uyması sağlanmalıdır. Türkiye olarak, Filistinli kardeşlerimizin haklı davalarında yanlarında olmaya, dünyada adaleti ve hakkaniyeti savunmaya devam edeceğiz” ifadeleri kullanıldı.