ASAYİŞ - 10 Kasım 2017 Cuma 15:34

Malatya’daki FETÖ/PDY ana davası

A
A
A
Malatya’daki FETÖ/PDY ana davası

15 Temmuz darbe girişimine ilişkin Malatya’da görülen ana davada, dönemin il jandarma komutan vekili emekli Albay Şahin Kaplan tanık olarak ifade verdi.

15 Temmuz darbe girişimine ilişkin Malatya’da görülen ana davada, dönemin il jandarma komutan vekili emekli Albay Şahin Kaplan tanık olarak ifade verdi.


Yakınca Spor Salonunda kurulan Malatya 1.Ağır Ceza Mahkemesinde görülen FETÖ/PDY davasında tanıkların dinlenilmesine devam ediliyor. Bugünkü celsede 15 Temmuz’da Malatya İl Jandarma Komutan vekili olan emekli Albay Şahin Kaplan, tanık olarak ifade verdi. Darbe girişimini televizyonlardan öğrendiğini ifade eden Şahin, İstanbul’daki köprülerin askerler tarafından kapandığını duyduğunu ve bunun büyük bir eylem hazırlığı olduğun düşündüğünü belirten Şahin, ancak saat 23.00 sıralarında o dönem yarbay olan şu an albay olan Mehmet Çelik’in kendisini aradığını ve sıkıyönetimle alakalı mesajların geldiğini ilettiğini ifade etti.


Hemen İl jandarma komutanlığına geçtiğini ve gelen evraklara baktığını ifade eden Şahin, “Gelen mesajlara baktım, kapsamı hemen hemen aynı ama birileri komutan olmuş birilerinin yetkileri alınmış. Altında bilmem ne konseyi diyor. O gün üst subay olarak 2 kişiyiz. Benim çok şüphelendiğim bir isim ise sıkıyönetim komutanı olmuştu. O zaman bunun Fetullahçı yapının girişimi olduğunu anladım. Tüylerim diken diken oldu. ‘Bu kalkışma kanunsuzdur, dün ne ise bugün o’ diye ilçe jandarma komutanlarına emir verdim. Daha sonra dönemin valisi Mustafa Toprak’ı arayarak, ‘emir geliyor, sıkıyönetim falan hukuksuz olduğuna kanaat getirdik, devletimizin yanındayız, emriniz var mı?’ ifadelerine yer verdi.


Dönemin Valisi Mustafa Toprak’ın kendisini kriz masasına davet ettiğini ifade eden Kaplan öncesinde komando birliklerini hazırlattığını da belirterek “Beklentim bunlar gelip bizi alacaklar. Böyle bir kalkışma içinde bana haber vermeyen benim hasmımdır. Komandoları çağırdım başka kimseye vermedim. Mehmet dedim çatışıyor muyuz? Dedi ki ’Komutanım neredeyseniz biz ordayız’ dedi tokalaştık. Komando bölüğünü çağırdım ben vali beyin oraya gittim. Konuştuk benim bir bilgim yoktu. Zaman akıyor. O sırada vali bey ordu karargahıyla görüşmeye çalışıyordu ama görüşemiyordu. Emir subayı müsait değil gibi şeyler diyor. Saat 01.00 sıraları olabilir. Beni merkez komutanı aradı, ’Komutanım beni Garnizon Komutanı (dönemin tutuklu Tümgeneral Avni Angun) aradı ‘biz enterneyiz’ demiş. Vali beye, o ana kadar da bizde bir sıkıntı yok diye bilgi verilmiş. Vali bey endişelenmeye başladı. Hava üssünden bir sıkıntı yok diye bilgi almış. Vali, vatandaşın önüne çıktı, ‘bizde bir problem yok’ dedi. Merkez komutanının Avni Angun’dan aldığı haber benim midemi bulandırdı. Garnizon Komutanı ile görüştüm, ‘bir sıkıntı var mı?’ dedim, Avni Angun ile bir iki defa görüştüm ama bana doyurucu bilgi vermedi. ‘Bir sıkıntı, enterne var mı?’ diyorum ’hım’ yapıyor. ‘Serdar paşa mı?’ dedim ‘he o’ dedi. Kim bunlar kaç kişi dedim cevap yok" şeklinde konuştu.


Mahkeme Başkanı İzzettin Duman’ın “Angun zorla mı konuşuyordu? Sakıncalı bir şey hissettiniz mi?” sorusuna ise emekli Albay Kaplan, “Cevap veremeyecekse, başında birisi vardır, telefonla niye konuşturuyor, kafamda bin bir soru oluştu. İnsanları o anda ne olduğunu tespit edemiyorsunuz” diye cevap verdi.


Tanık Kaplan, o gece yaşananlar üzerine dönemin valisi Mustafa Toprak’ın sinirlendiğini ve elini masaya vurduğunu dile getirerek “Vali bey kızdı, aracıyla konuşurken masaya vurdu, hiddetlenmeye başladı. ‘Bağlayın kardeşim’ dedi. Konuşmaya çalışıyor ‘kem küm’ diyorlar. Sonra Adem Huduti ile konuştu” dedi.


Vali Toprak’ın emri üzerine komando birliklerini 2. Ordu Komutanlığı nizamiyesine yönlendirdiklerini dile getiren Kaplan, şunları söyledi:


“Nizamiyede gözlüklü bir tane adam vardı, slogan atıyor, hareketler yapıyor. ‘30 saniye veriyorum’ diye bağırıyor. ‘Bu bir kalkışma, siz o başınızdakilere uymayın, silahlarınızı bırakın teslim olun, yaptığınız iş kanunsuz’ dedim. Bizi dinleyen yok. 5 dakika sonra bana ateş etti, ‘sen kime ateş ediyorsun?’ diye anons ettim. Israrla atıyorlar, cevap vermek durumunda hissettim, baskı altına almak için. İndirmeye hazır bekliyoruz. Vali bey anladığım kadarıyla Avni Angun ile teması sağladı. Vali bey görüşüyor, ‘bekleyin’ dedi. Attığım anda takır takır düşecekler. Bağıran kişi sonradan öğrendiğim kadarıyla Kemal Keskin’di.


Ateş etmeden önce Vali beyle görüşüyoruz. Benim gireceğime kanaat getirdiler herhalde nizamiyeyi kapattılar. ‘Sayın Valim ateş ediyorlar’ dedim. Vali beye görüşmelerinde, ‘ikna edeceğiz’ diyorlar ama bir türlü de edemiyorlar. Vali bey, ‘bunlar bizi oyalıyor, gereğini yapın’ dedi. Cumhuriyet Başsavcısını aradım ‘ateş ediyorlar, ben bu adamı etkisiz hale getireceğim’ dedim. ‘Hukuki şartlar oluştuysa tereddüt etmeyin devletin kanunu arkanızda’


Yaşanan gelişmeler sırasında iki kere dönemin ordu komutanı Adem Huduti’nin emir subayı Sedat Kaya ile telefonda görüştüğünü ifade eden Kaplan, “Emir subayı beni aradı ’Komutanım, komutanımız görüşmek istiyor’ dedi. O numaradan görüşmeye çalıştım hemen irtibat koptu. Sonra Sedat ‘çekilin, Ordu Komutanımız şehit olacak’ diyor. ‘Hiç umurumda değil Sedat benim muhatabım vali’ dedim bir daha aramadı.” dedi.


Kaplan, termal kameradan aldıkları görüntüde nizamiye içerisinde 5-6 kişinin bir araya geldiğini gördüklerini ifade ederek, “Termali oraya odakladım, kafa bembeyaz benim gibi şişman biri görünüyor. Gördüğüm beyaz saçlı adam Zeki Karataş’tı. Serdar Sevgili, Bahadır Albay, İki tuğgeneral, yüzbaşı, o albay, bir adam daha vardı. 2 nolu nizamiyedeydiler. Vali bey ‘bu işte başka bir iş var, samimi gelmiyor’ demişti. Vali bey nasıl tespit etti onu bilmem ama benim yaşadıklarım vali beyi besliyor. Tam gireceğim 7. Kolordu Komutanı aradı ‘ne yaptınız? Dedi, ‘komutanım sıkıntı var’ Müdahale edeceğiz, gireceğiz’ dedim. ‘Sen girmeye karar verdiğin an beni haber et’ dedi. Buda ilginç geldi” ifadelerine yer verdi.


Emekli Albay Kaplan ifadesini şöyle sürdürdü:


“Bir er 155’i aramış, ardından da kendisiyle görüştüm bana ‘silahlarımızı dolaplara kilitledik, bizim bunlarla alakamız yok, korkuyoruz’ dedi. Sonra 120 asker oradan çıktı. Çocukları çıkarttık, saat 11.45 özel harekat timleri geldi, giriş hazırlığı yapılıyorken Avni Angun aradı ’biz bunları ikna ettik’ dedi. Karargaha girdik Avni Angun karşıladı. İçeride Avni Angun ile Ordu Komutanı vardı. Üstünlüğü sağladık, özel hareket timi de içeriye girdi. Emir subayı önce bizi almadı, ’komutanım görüşemezsiniz’ dedi. ’Git söyle, kafana göre karar verme’ dedim. Komutanın kapısında bir başçavuş vardı tüfekli. İçeriye girerken silahlarımızı aldılar. Dönemin TEM Müdürü oturdu. Yanıma emir subayı oturdu karşısında da Avni Angun vardı. Ordu komutanı ‘Kurmaylarımızın bize yaptıklarını gördünüz mü?’ dedi. Sedat binbaşı ’bu polis komutanı tutuklayacak mı?’ diye fısıldadı. Makamdan çıkmadık. Sedat Binbaşı, Angun ile görüşüyor, ‘gönderelim bunları gitsin’ diye işaret yapıyordu. 3 dakika geçmedi Adem Huduti ’uyuyup, istirahat edeceğim bana müsaade edin’ dedi aldık silahları, koridorda duruyoruz. Bir müddet sonra Avni Angun odasından çıkıp, ordu komutanının odasına girdi. Cumhuriyet Başsavcısı herhalde aradı, odaya girip gözaltına alınacaklarını söylediler. Sıkıntısız, aşağıya indiler, emniyete götürüldüler."

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Erzincan EBYÜ’de “Klinik Nütrisyon Sempozyumu” düzenlendi Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi (EBYÜ) Sağlık Bilimleri Fakültesi Beslenme ve Diyetetik Bölümü ev sahipliğinde “Klinik Nütrisyonunun Mihenk Taşları 3-Multidisiplinler Bakış Açısıyla Klinik Nütrisyon Sempozyumu” düzenlendi. Prof. Dr. Erdoğan Büyükkasap Kongre ve Kültür Merkezi’nde gerçekleşen sempozyuma Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Akın Levent, İl Sağlık Müdürü Dr. Cihan Tekin, Türkiye Diyestisyenler Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Doç. Dr. Ayhan Dağ, Klinik Enteral Parenteral Nütrisyon Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Mutlu Doğanay, Rektör Yardımcıları A. Ercan Ekinci, Prof. Dr. Adem Başıbüyük, Prof. Dr. Çağrı Çırak, Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Nadiye Özer, Erzincan Mengücek Gazi Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Ufuk Kuyrukluyıldız, sağlık çalışanları, akademik ve idari personel, öğrenciler ve çok sayıda davetli katıldı. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın ardından başlayan sempozyum programı, açılış konuşmaları ile devam etti. İlk olarak konuşma yapan EBYÜ Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Nadiye Özer, Klinik Nütrisyonunun Mihenk Taşları 3- Multidisiplinler bakış açısıyla Klinik Nütrisyon Sempozyumu’na ev sahipliği yapmanın mutluluğunu ifade etti. Beslenmenin bir yaşam aktivitesi olduğunu ve hastalık durumunda bu aktivitenin sürdürülmesinin multidisipliner bir yaklaşım gerektirdiğini belirten Prof. Dr. Özer, Klinik Enteral Parenteral Nütrisyon Derneği’nin bu konuda en güzel örneklerden biri olduğunu söyledi. Programa Erzurum, Sivas, Bayburt, Gümüşhane, Malatya, Van, Bingöl, Trabzon, Tokat ve Samsun gibi illerden gelen öğrenci, mezun hekim, hemşire, diyetisyen ve eczacılardan oluşan 750 katılımcıyı ağırlamaktan mutluluk duyduklarını ifade eden Prof. Dr. Özer, sempozyumun hayata geçirilmesinde katkıda bulunan herkese teşekkürlerini sundu. Daha sonra konuşmalarını yapmak için kürsüye gelen Prof. Dr. Mutlu Doğanay, organizasyon için teşekkürlerini ileterek bu sempozyumun bilgileri güncellemek adına önemli bir fırsat olduğunu belirtti. Türkiye Diyetisyenler Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Doç. Dr. Ayhan Dağ ise sempozyumun gerçekleşmesindeki çabalar için üniversite ve diyetetik bölümüne teşekkürlerini iletti. Son olarak nütrisyon tedavisinin önemine vurgu yapan Dağ, sempozyumun başarılı geçmesi temennisinde bulundu. Erzincan İl Sağlık Müdürü Dr. Cihan Tekin, beslenme ve diyetetiğin önemine vurgu yaparak bu tür bilimsel sempozyumların sağlık alanlarına önemli katkılar sağlayacağını belirtti. Sağlık alanında yapılan bilimsel etkinliklerin, sağlık hizmetlerinin gelişimine ve toplumun bilinçlenmesine büyük faydalar sağladığına değinen Dr. Tekin, Klinik Nütrisyonunun Mihenk Taşları 3 - Multidisipliner bakış açısıyla Klinik Nütrisyon Sempozyumu’nun bu anlamda önemli bir platform olduğunu ekledi. Rektör Prof. Dr. Akın Levent ise konuşmasında nütrisyonun, malnütrisyonun tedavisi yani yetersiz beslenme tedavisi olduğuna değinerek kötü beslenmenin hayatı olumsuz etkilediğini ve bilinçlenme adına bu tür programların düzenlendiğini söyledi. Günümüzde beslenmenin sağlık üzerindeki etkileri giderek daha fazla önem kazandığına değinen Rektör Levent, son zamanlarda özellikle hanımların beslenmeye özen göstermelerine dikkat çekti. Son olarak Rektör Levent, Klinik Nütrisyonunun Mihenk Taşları 3 - Multidisipliner bakış açısıyla Klinik Nütrisyon Sempozyumu’nun katılımcılara çok yönlü bir perspektif sunarak değerli bilgiler aktaracağını belirtti. Protokol konuşmalarının ardından Türkiye Diyetisyenler Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Doç. Dr. Ayhan Dağ, Klinik Enteral Parenteral Nütrisyon Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Mutlu Doğanay’ a katkılarından dolayı Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Nadiye özer tarafından plaket takdimi yapıldı. Sempozyum programında Eğitim Fakültesi Güzel Sanatlar Eğitimi Bölümü Müzik Eğitimi Anabilim Dalı öğretim üyelerinden Dr. Öğr. Üyesi Taner Uluçay önderliğinde öğrenciler tarafından Erzincan yöresine ait türkülerden oluşan müzik dinletisi gerçekleştirildi. Program dört oturum şeklinde devam etti ve panelistlere program sonunda teşekkür belgeleri takdim edildi.
Erzincan Jandarmadan üniversitede fidan dikimi etkinliği Jandarma Genel Komutanlığının kuruluşunun 185’inci yıl dönümü kutlamaları kapsamında Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesinde fidan dikimi etkinliği gerçekleştirildi. Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi Yalnızbağ Yerleşkesi’nde düzenlenen etkinliğe Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Akın Levent, Erzincan Vali Yardımcısı Mehmet Emre Canpolat, Erzincan Jandarma İl Komutanı Veysel Yanık, çok sayıda akademisyen ve öğrenci katıldı. Saygı duruşunun ardından İstiklal Marşı ile başlayan programa ilişkin günün anlam ve önemini belirten konuşma Jandarma Üsteğmen Buğra Kocaş tarafından yapıldı. Kocaş, ağaçlandırmanın ve fidan dikmenin önemine değindiği konuşmasında, “İklim değişikliği ve erozyonu önlemek gibi fidan dikmenin birçok önemi var. Burada yetişecek her bir fidan bizlere en büyük miras olacaktır. Yeşil görmeyen gözler zevkten mahrumdur. Erzincan Jandarma İl Komutanlığı olarak şehrimizin yeşiline katkı sunmaktan gurur duyuyoruz” dedi. Konuşmanın ardından Erzincan İl Jandarma Komutanlığına bağlı eğitim köpekleri ile bomba arama gösterisi ve itaat eğitimi gösterileri yapıldı. Jandarma Asayiş Komando Bölük Komutanlığı tarafından hazırlanan tüfekli hareketler gösterisi katılımcılardan büyük beğeni topladı. Gösterinin ardından konuşmasını icra eden Erzincan Jandarma İl Komutanı Veysel Yanık, “Kültürümüz, tüm bitkiler ve hayvanlar dâhil canlıların tamamına karşı sevgi ve şefkatle yaklaşmamızı öğütler. Atalarımızdan, babalarımızdan devraldığımız ağaç, çevre, yeşil sevgisini yeni nesillere aktarmak en başta gelen görevlerimizden biridir. Orman varlığımızın arttırılması hususunda dün olduğu gibi bugün de, yarın da Jandarma Teşkilatı olarak daima yerimizi alacağız” dedi. Jandarma Genel Komutanlığının kuruluşunun 185. yılı münasebetiyle üniversitemizde düzenlenen törende konuşan Rektör Prof. Dr. Akın Levent, “Bu etkinliğin Jandarma tarafından okulumuzda düzenlenmesinden mutluluk duyduk. Jandarma Genel Komutanlığının kuruluşunun 185. yıl dönümünü kutluyorum. Bu vesile ile başta Cumhuriyetimizin Banisi Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere şehitlerimize rahmet, gazilerimizi de hayırlı uzun ömür diliyorum” ifadelerini kullandı. Fidan dikimi etkinliğinde konuşan Vali Yardımcısı Mehmet Emre Canpolat, “Jandarma Genel Komutanlığının 185. yıl dönümü kutlamaları kapsamında düzenlenen fidan dikimi etkinliği, kurumumuzun köklü tarihine ve doğaya olan saygısını simgelemektedir. Bugün dikilecek fidanlarla hem geçmişimizi onurlandıracak hem de geleceğe sağlam bir miras bırakmış olacağız” dedi. Etkinliklerin icra edilmesinin ardından fidan dikim faaliyeti gerçekleştirildi. Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi Yalnızbağ Yerleşkesi, Erzincan İl Jandarma Komutanlığı tarafından mavi ladin, Avrupa ladin, dişbudak; akağaç, akasya, yapraklı ve ibreli türlerinden fidanlarla ağaçlandırıldı. Rektör Prof. Dr. Akın Levent, ağaç dikim alanında öğrencilerle sohbet edip fotoğraf çektirdi. Ağaç dikim alanından sonra Rektör Levent Erzincan İl Jandarma Komutanlığı tarafından düzenlenen sergiyi Jandarma Alay Komutanı Veysel Yanık ve öğrenciler eşliğinde gezdi.
Erzincan Çayırlı’da küçükbaş hayvanlarda aşılama kampanyası Çayırlı İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü’ne bağlı teknik ekipler, mesai mefhumu gözetmeden, küçükbaş hayvanlara yönelik bakanlık tarafından programlı olarak yürütülen aşılama kampanyasını sürdürüyor. Aşılama esnasında yeni doğan kuzulara küpeleme çalışması da yapılıyor. Hayvan sağlığı ve refahı için görev başında olan ekipler, çiftçilere ve Erzincan’a katma değer sağlamak, küçükbaş hayvancılık sektörünün gelişmesine katkıda bulunmak amacıyla yayla yayla, mera mera gezerek ağıllarda küpeleme ve aşılama çalışmalarını sürdürüyor. Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından programlı bir şekilde yürütülen çalışmalarda küçükbaş hayvanlara çiçek, veba ve brucella hastalığına karşı aşılanıyor. Küçükbaş hayvancılık sektörünü daha ileri seviyelere çıkarmak için Erzincan genelinde çalışmalarını sürdüren tarım teşkilatı, Çayırlı’nın Gelinpınar Köyü’nde bir yandan programlı aşılama kampanyasını sürdürürken diğer yandan yeni doğan kuzularda küpeleme çalışmalarını sürdürüyor. Küçükbaş hayvancılık sektörüne büyük zarar veren çiçek, veba ve brucella hastalığına karşı tetikte olan tarım teşkilatı mera ve ağıllarda sabahın erken saatlerinde çalışmaya başlıyor. Aşılama kampanyası hakkında bilgi veren Çayırlı İlçe Tarım ve Orman Müdürü Emrah Demir, “Hayvan sağlığı ve hayvan refahının korunmasının yanı sıra, hastalıkların önlenerek halk sağlığının korunması amacıyla, il genelinde hazırlanan plan, program ve projeleri uygulayarak, hayvan hastalık ve zararlılarına karşı koruyucu hizmetler yürütmeye devam ediyoruz. Bakanlığımız tarafından programlanan aşılama kampanyasında dahilinde İl Müdürlüğümüzün talimatlarına uygun olarak ilçemiz genelinde küçükbaş hayvanlarda aşılama ve küpeleme çalışmalarımız aralıksız sürdürülüyor. Ayrıca küpeleme çalışmaları ile yeni doğan hayvanlar kayıt altına alınarak kimliklendirilirken, çiftçilerin de devlet desteklerinden faydalanması için bilgilendirme yapıyoruz. İlçe Müdürlüğü olarak büyükbaş ve küçükbaş hayvan yetiştiriciliği başta olmak üzere yetiştiricilerimizin, çiftçilerimizin her zaman yanındayız. Hem sahada hem kurumda her türlü ihtiyaçlarına ve beklentilerine cevap verebilmek için çalışıyoruz. Üreticilerimizin ürünü bol kazancı bereketli olsun” diye konuştu.