SAĞLIK - 14 Ocak 2018 Pazar 12:11

İnfluenza gribi en çok çocukları etkiliyor

A
A
A
İnfluenza gribi en çok çocukları etkiliyor

Toplum sağlığını önemli ölçüde etkileyen İnfluenza gribi nedeniyle çok sayıda kişi yatağa düştü.

Toplum sağlığını önemli ölçüde etkileyen İnfluenza gribi nedeniyle çok sayıda kişi yatağa düştü. İbni Sina Hastanesi Çocuk Sağılığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Musa Bostancıoğlu, bağışıklık sistemlerinin düşük olması nedeniyle gribin en çok çocukları etkilediğini ve risk grubunda olanların sonbaharda mutlaka aşı olunmaları gerektiğini belirtti.


Basit soğuk algınlığına sebep olan virüsler, sadece burun akıntısına yol açarken, bazı virüslerin ise grip hastalığına yol açtığını belirten, İbni Sina Hastanesi Çocuk doktoru Uzm.Dr. Musa Bostancıoğlu, “İnfluenza ‘pençesine almak’ anlamına gelen Fransızca kökenli bir kelimedir. Grip etkeni olan virüs, hastalandırdığı kişiyi pençesine alarak paçavraya çevirir. Bu yüzden de halk arasında ‘paçavra gribiyim’ denir. Grip etkeni olan en önemli virüs İnfluenza virüsüdür” dedi.


İnfluenza yani (paçavra) gribi hastalığın birdenbire yayılarak herkesi aniden aynı anda etkilediğini belirten Uzm.Dr. Musa Bostancıoğlu, “1743 yılında İtalya da başlayan bir salgın tüm Avrupa`ya yayılmış ve yayan etki anlamında influenza ismiyle anılmıştır. Virüsü kapan herkesin kendini yaygın kas ağrısı, halsizlik ve baş ağrısı nedeniyle paçavra gibi hissettiği, ateşler içerisinde durmadan öksürüp hapşırdığı bu ağır grip hastalığına yol açan influenza virüsü ayakta atlattığımız soğuk algınlığı hastalığına yol açan virüslerden tamamen farklıdır” dedi.



“İnfluenza virüsü lego oyunu gibidir”


Uzm.Dr. Bostancıoğlu, “İnfluenza virüsü sadece insanları değil kuşları ve memeli hayvanları da hastalandırır. İnsandan insana bulaştığı gibi hayvandan insana geçebilir. Virüsün genetik yapısını oluşturan RNA molekülü 8 adet oynak yapıdan oluşur ve bu geçişler sırasında bir lego oyunu gibi değişik türlere ait genetik yapılar birbirine karışarak her yıl yeni virüs türleri ortaya çıkarır. En son ortaya çıkan influenza virüsü türleri kuş gribi ve domuz gribi salgılarına yol açmıştır. Mevsimsel gribe yol açan virüs türü H3N2, domuz gribine yol açan ise H1N1’dir” dedi.



Hava yoluyla bulaşır


Virüs ifluenza hastalığını geçirmekte olan kişilerin öksürüp hapşırmasıyla hava yoluyla insandan insana geçtiğini anlatan Uzm.Dr. Musa Bostancıoğlu, “Hastalığın kuluçka dönemi 1 ila 4 gün arasındadır.Virüsü kapanlar belirtilerin ortaya çıkmasından önceki 2 gün içinde,belirtiler ortaya çıktıktan sonrada en az 5 gün süreyle etrafa virüs saçarlar. Virüsü kaptığından haberi bile olmayan, henüz belirtilerin başlamadığı, sağlıklı görünen bir kişide etrafa her an virüs yayabilir! Bu yüzden gribin yaygın olduğu bu aylarda kalabalık ortamlardan kaçınmak ve korunmak gerekir” dedi.


İnfluenza virüsünün ülkeleri, kıtaları kat edip milyonlarca kişiyi hastalandırarak, ölümlere yol açabildiğini belirten Uzm.Dr. Musa Bostancıoğlu, belirtilerinin ise boğaz ağrısı, baş ağrısı, yaygın kas ağrısı, ateş, halsizlik, kuru öksürük, bulantı ile kusma olduğunu belirtti. Yakaladığı kişileri hırpaladığını belirten Bostancıoğlu, bu virüsten en çok etkilenen ve bağışıklık sistemleri düşük olan çocuklar ile 65 yaş üstü kişilerin influenza nedeniyle hastaneye yatırılmaları ve ölümcül olabilecek sorunlarla boğuşmaları ihtimalinin kat kat daha fazla olduğunu kaydetti.



İnfluenza virüsüne karşı aşı yapılmalı


Virüsün çocukları hasta etmesini önlemek için en iyi yolun hekim uygun görmesiyle sonbahar döneminde aşılatmak olduğunu belirten Bostancıoğlu, “Aşı yapılması sadece gribe karşı koruma yapmayacak aynı zamanda grip sonrası gelişebilecek diğer hastalıkların (Bronşit ve zatürre gibi) gelişmesi de önlenmiş olacaktır” ifadelerini kullandı.



İkinci koruma yöntemi sağlıklı beslenmek


İkinci koruma yönteminin ise sağlıklı beslenmek olduğunu belirten İbni Sina Hastanesi Çocuk doktoru Uzm.Dr. Musa Bostancıoğlu, “Özellikle kış aylarında bağışıklık sistemini güçlendirmek için hem bitkisel hem de hayvansal proteinlerle C vitamini ve özellikle çinko yönünden zengin gıdalar ile beslenmek gerekir. Limonlu ve zeytinyağlı salatalar ve özellikle taze portakal ve mandalina mükemmel bir C vitamini kaynağıdır. Çinko için ise ıspanak, kuzu ve sığır eti, badem, kabak çekirdeği, susam, fasulye, kuru fasulye, bezelye, kabak, tavuk suyu çorbası, göğüs eti tüketilmeli. Kuşburnu, ıhlamur, zencefil çayı alınarak, bol sıvı tüketilmelidir” şeklinde konuştu.



Korunmanın yolları


- Havalandırması yetersiz ve kalabalık ortamlardan kendimizi ve çocukları uzak tutmak.


- Gündelik hayatta yüzeylere çıplak elle dokunmamak ve sık sık yıkamak.


- Özellikle kış aylarında tek kullanımlık bardaklar tercih etmek.


- Çalışanlar ve öğrenciler için kalem gibi kırtasiye malzemelerinin kişiye özel olmasına özen göstermek


- Büyükler veya hasta çocuklarla asla öpüşmemelidir. Zira hastalık bulguları başlamadan bulaştırıcılık başlamaktadır.


- Hapşırık ve aksırıklarda tek kullanımlık peçete, mendil kullanmaya özen göstermek.


- Aşırı kalın kıyafetler giymemeye ve terlememeye özen göstermek.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Tokat Tokat’ta yaşanan 4,7 büyüklüğündeki deprem anı güvenlik kamerasında Tokat’ta yaşanan 4,7 büyüklüğündeki depremin ardından, Tokat Sulusaray ilçesi Belediye Başkanı Davut Kılıç, ilçede herhangi bir olumsuz durumun bulunmadığını söyledi. Öte yandan deprem anı güvenlik kameralarına yansıdı. AFAD tarafından açıklanan bilgilere göre, saat 01.06’da merkez üssü Sulusaray ilçesi olan 4,7 büyüklüğünde deprem meydana geldi. Deprem, 9,97 kilometre derinlikte kaydedildi. Sarsıntı Sivas ve Yozgat illerinden de hissedildi. Depremi hisseden vatandaşlar büyük bir panik yaşayarak kendilerini dışarı attı. Deprem anı iş yerlerinin güvenlik kameralarına yansırken Tokat Sulusaray Belediye Başkanı Davut Kılıç, açıklamalarda bulundu. Başkan Kılıç, şu ana kadar herhangi bir olumsuz durumun olmadığını fakat dikkatli olunması gerektiğini söyledi. “Yıkılan, hasarlı bir bina yok” Kılıç, ilçede yıkılan ve hasarlı bir binanın olmadığını ifade ederek, “Saat 01.06’da Sulusaray ilçe merkezli 4,7 büyüklüğünde bir deprem meydana geldi. Şu ana kadar herhangi bir olumsuzluk yok. Yıkılan, hasarlı bir bina yok. Herhangi bir can kaybı ve yaralanma da yok. Köylerimizde de sorun yok. Özellikle vatandaşlarımız bu gece, dikkatli, uyanık olmasını ve mümkünse bu geceyi dışarda geçirmeleri önemli. Vatandaşlarımızı dikkatli olmaları konusunda anons yaparak uyarıyoruz. Deprem ülkemizin gerçeği. İlçemiz de Kuzey Anadolu fay hattına yakın bölgede bulunuyor. Hepimize geçmiş olsun” dedi. Vatandaşlar ise depremi hisseder hissetmez kendilerini evden dışarı attıklarını belirtti.
İstanbul İstanbul’da taksiciler öldürülen meslektaşları için toplandı İstanbul’da yüzlerce taksici Sarıyer’de gasp edilip öldürülen meslektaşları Yaşar Yanikyürek için bir araya geldi. İstanbul’un çeşitli noktalarında bir araya gelen taksicilerin katılımıyla, yol kenarında ölüme terk edilen Yaşar Yanıkyürek’in cenazesi Zincirlikuyu Mezarlığı gasilhanesine getirildi. İstanbul’da taksisine aldığı yabancı uyruklu iki şahıs tarafından öldürülüp Sarıyer’de yol kenarına atılan Yaşar Yanıkyürek için yüzlerce meslektaşı bir araya geldi. İstanbul’un farklı noktalarında toplanan taksiciler bir araya gelerek Yaşar Yanıkyürek’in cenazesinin Zincirlikuyu Mezarlığı’na getirilmesine eşlik etti. Farklı noktalarda toplanan taksiciler Beyoğlu’nda bir araya gelerek konvoy halinde Zincirlikuyu Mezarlığı’na hareket etti. Polis ekipleri çevrede güvenlik önlemleri aldı. Zincirlikuyu Mezarlığı önünde toplanan taksiciler burada basın açıklaması yaptı. Konuyla ilgili konuşan İstanbul Taksi Şoförleri Derneği Başkanı Deniz Dündar, “Bugün 14.30 sularında Anadolu Yakası’ndan aldığı yolcu ile Avrupa Yakası Sarıyer Tarabya, bizim Madenler dediğimiz bölgede yabancı yolcusu tarafından katledilen Yaşar Yanıkyürek abi için bütün meslektaşları olarak, arkadaşları olarak buradayız. Cenazemizi yalnız bırakmadık. Bu bizim ilk cenazemiz değil, görünene göre son cenazemiz de olmayacak. İki üç ay önce İzmir’de Oğuz Erge kardeşimiz, yaklaşık 9-10 ay önce Yıldıztabya, Gaziosmanpaşa’da Samet Kubiloğlu kardeşimiz, ondan 1 sene öncesine kadar Aydın Altun abimiz, bu ne ilk ne de son. Biz bir an önce yetkililerden taksicilerin can ve mal güvenliği için ivedi bir şekilde çalışma yapmalarını arzu ediyoruz. Bugün Yaşar abi için buradayız, cenazemizi gasilhaneye teslim ettik. Yarın Feriköy Mezarlığında öğle namazına müteakip defnedip son görevimizi yerine getireceğiz ama bunun son olup olmadığını bilmiyoruz. Ne yazık ki evden helalleşerek çıkıyoruz. Bir an önce yetkililerden, kabinli araç ya da başka bir çözüm bekliyoruz. Buna yetkililer, İstanbul’da taksiyi yönlendiren UKOME kurulu karar verecek. Bizler dernekler olarak, daha önce büyükşehir belediyesine bunun müracaatını yaptık. Bu ilk değil son değil. Biz helalleşerek çalışmak istemiyoruz. Bizler huzur, güven içinde çalışmak istiyoruz. Bizler STK’lar olarak sizler için her şeyi yapıyoruz. Bu işin hızlanması için sizlerin de bir an önce müracaatta bulunmanız gerekmektedir. Lütfen bizim sesimizi artık duyun. Lütfen bizi ciddiye alın" ifadelerini kullandı. "Azrailimizi yanımızda taşıyoruz" Ölümlerin artık son bulması için yetkililerin önlem almasını isteyen ve evden helalleşerek çıkıyoruz diye belirten Deniz Dündar, "Bugün bu, yarın bir başkası, kimi taşıdığımızı bilmiyoruz. Azrailini yanında taşıyan bir meslek grubu haline geldik. Bütün yetkililere, özellikle taksici dostu cumhurbaşkanımıza sesleniyorum; Sayın Cumhurbaşkanım lütfen bu çığlığımızı, bu haykırışımızı duyun” şeklinde konuştu.
İstanbul İstanbul’da taksiciler öldürülen meslektaşları için eylem yaptılar İstanbul’da bir grup taksici bir araya gelerek, öldürülen taksici Yaşar Yanıkyürek için ve son zamanlarda taksicilere yönelik artan sözlü şiddet ve cinayetleri, kötü şartları protesto etmek için eylem yaptı. İstanbul Sarıyer’de 34 TFY 89 plakalı taksinin şoförü Yaşar Yanıkyürek, otomobilinde önce gasp edildikten sonra bıçaklanarak yol kenarına atılmıştı. Bu duruma tepki gösteren bir grup taksici bir araya gelerek, son zamanlarda taksicilere yönelik artan sözlü şiddet ve cinayetler, kötü şartları protesto etti. Göztepe Köprüsü önünde toplanan taksiciler, Beşiktaş Meydanı önüne kadar konvoy yaptı. Göztepe Köprüsü önünde basın açıklaması yapan taksiciler, ardından Beşiktaş Meydanı’na doğru yolu çıktı, oradan tekrar Göztepe Köprüsü’ne gelen taksiciler protestoyu sonlandırdı. Durumla ilgili konuşan taksici Osman Balıkçı, "Burada bugün toplandık, iyi bir şey için toplanmak isterdik ama maalesef ki kötü bir olay için toplandık. Sevdiğimiz bir taksici ağabeyimiz Yaşar ağabeyimiz bugün hakkın rahmetine kavuştu. Bir vatandaş Ataşehir’den binip Sarıyer tarafına gidiyor ve ağabeyimizi katlediyor. Bu üzücü haberi aldıktan sonra bütün taksi camiası olarak toplandık. Şimdi de güzergahımız olarak buradan çıkacağız, artık sesimizin duyulmasını istiyoruz. Biz senelerdir gece çalışıyoruz, burada arkamda duran bütün abilerim, arkadaşlarımız hepsi evlerine ekmek parası götürmek için gece sabaha kadar çalışıyorlar ve hiçbir güvencemiz yok, bugün de gördük ki bu kadar basit bir şekilde, üstelik gündüz vakti bir abimizi kaybettik. Yaşar abimiz hakkın rahmetine kavuştu ancak bu ne ilk ne de son olacak gibi duruyor, burada toplanmamızın amacı sadece insanlara zarar vermek ya da bir şeyleri engellemek değil, sadece sesimizi duyurmak için buradayız. Buradaki bütün arkadaşlar da bu saatten sonra sadece can güvenliklerini ve Yaşar abimiz gibi bir son olmaması için ellerinden geldiğince birbirlerini kolladıkça da bir şeylerin olmasını istiyorlar ama maalesef olmuyor. Buradan yetkililere sesleniyoruz, bugün bir abimizi daha kaybettik, Yaşar Yanıkyürek ağabeyimiz bıçaklanarak katledildi. Bunların yaşanmaması için yetkilileri de artık göreve bekliyoruz. Şu anda Göztepe köprüsü altından çıkacağız, Beşiktaş güzergahında kimseyi rahatsızlık vermeden sessiz bir protesto yapacağız, bu sessiz çığlığımızı lütfen duyun. Toplamda yaklaşık 600-700 araçlık bir grup olacak" ifadelerini kullandı.