GENEL - 14 Mart 2018 Çarşamba 19:50

OMÜ 14 Mart Tıp Bayramı’nı Kutladı

A
A
A
OMÜ 14 Mart Tıp Bayramı’nı Kutladı

Ondokuz Mayıs Üniversitesi’nde (OMÜ) 14 Mart Tıp Bayramı, yapılan törenlerle kutlandı.

Ondokuz Mayıs Üniversitesi’nde (OMÜ) 14 Mart Tıp Bayramı, yapılan törenlerle kutlandı.


14 Mart Tıp Bayramı’nın 119. yılı kapsamında düzenlenen kutlama programı, ilk olarak OMÜ Tıp Fakültesi Dekanlığı ve öğretim üyelerinin, kent merkezindeki Atatürk Anıtı’na çelenk sunumuyla başladı. Daha sonra OMÜ Tıp Fakültesi Pembe Salon’da Dekanlık ve Samsun Tabip Odası iş birliği ile düzenlenen törene; Samsun Valisi Osman Kaymak, OMÜ Rektör Vekili Prof. Dr. Mehmet Kuran, Samsun Baro Başkanı Avukat Kerami Gürbüz, Samsun İl Emniyet Müdürü Vedat Yavuz, OMÜ Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ayhan Dağdemir, Tıp Fakültesi Başhekimi Prof. Dr. Recep Sancak, Samsun İl Sağlık Müdür Vekili Yusuf Güney, Samsun Tabip Odası Başkanı Dr. Murat Erkan, kamu kurum ve kuruluşları temsilcileri, öğretim üyeleri ile öğrenciler katıldı.



“Türk yurdunun bölünmez bütünlüğü, sağlık ve sıhhati için her zaman göreve hazırız”


Törenin ilk konuşmasını Tıp Fakültesi öğrencileri adına öğrenci temsilcisi İntern Doktor Naci Kılıçaslan yaptı. Kılıçaslan, 14 Mart Tıp Bayramı’nı kutlayıp günün anlam ve önemini “Bugün sizlerle bir tıbbiyeli olarak bu salonda bulunmak, bugünü bayram bilebilmek benim için büyük bir gurur. Zira 99 yıl önce Tıbbiyeli Hikmet Baran’ın Millî Mücadele’ye bizleri de dâhil ettiği günü bayram bilebilmek sadece Türk doktorlarına nasip olmuştur. Böylesi bir günde bayram etmek; biz Türk tıbbiyelilerine, kutsal mesleğimizin en büyük değeri olan hayat kurtarmanın yanında vatan kurtarmayı da görev bildirmektedir. Birtakım sesler şöyle dursun, 14 Mart’ı bayram bilen biz Türk hekimleri, gök mavinin al bayraklarla süslendiği Türk yurdunun bölünmez bütünlüğü, sağlık ve sıhhati için her zaman göreve hazırız. Bu kutsal bilince erişme yolunda 6 yıldır üzerimize titreyen tüm öğretim üyesi hocalarıma saygılarımı sunuyorum” dedi.



“Ettiğimiz yemin vicdanımıza bastığımız kutsal bir mühürdür”


Ardından söz alan Türk Tabip Odası Başkanı Dr. Murat Erkan hekimliğin önemine ve hayatiyetine vurgu yaparak, “Biz hekimiz, insana ve yaşama, kim olursa olsun, nerede olursa olsun, dil, din, renk, cinsiyet, siyasi görüş ayrımı yapmadan eşit hizmet ederiz. Ettiğimiz yemin; yaşamımız boyunca ilk günkü tazeliğini koruyan, vicdanımıza bastığımız kutsal bir mühürdür” diye konuştu.



“Öğrenen merkezli bir eğitim anlayışını benimsiyoruz”


Konuşmasında Osmanlı Devleti, Türkiye ve dünyadaki tıp eğitimi tarihçesi ve bu alanın gelişmesine öncülük etmiş hekim ve kurumlara dair bilgiler paylaşan Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ayhan Dağdemir de tıp eğitiminin ülkemizin dünyada iyi olduğu alanlardan biri olduğunu belirterek sözlerine şöyle devam etti: “Nobel ödülü alan Mithat Sancar İstanbul Tıp Fakültesi mezunudur. Fakültemiz öğrenen merkezli bir eğitim anlayışını benimsemekle birlikte eğitim programımız 2012 yılında Ulusal Tıp Eğitimi Akreditasyon Kurulu tarafından akredite edilmiştir ve bu akreditasyon 2024 yılına kadar devam edecektir. 14 Mart’ta hekimlerimiz ülkemizin sağlık sorunlarına dikkat çekmekte ve bunların çözümüne yönelik öneriler getirmekte; diğer yandan da özlük haklarını aramaktadır. Türk tıbbı bugün 141 bin hekimiyle sağlık alanında birçok başarıya imza atmış; bebek ölüm oranlarını gelişmiş Batı ülkeleri düzeyine indirmiş; Türkiye’nin, ortalama hayat süresinin giderek arttığı bir ülke hâline gelmesine büyük katkı sağlamıştır.”



“Sağlık turizmi ve tıbbi inovasyonu programlarımıza entegre ettik”


Dekan Prof. Dr. Dağdemir, sağlık alanında yaşanan başlıca sorunları; hekimlerin özlük haklarındaki kayıplar, ücretlerin giderek düşmesi, şiddetin anormal boyutlara ulaşması, sağlık hizmet sunumunun kalitesinin yeterince yükseltilememiş olması olarak sıralarken tıp eğitiminde ise öğrenci kontenjanlarının yüksek oluşunun eğitimi olumsuz etkilediğini dile getirdi.


Rektör Vekili Prof. Dr Mehmet Kuran ise konuşmasının başında üniversitenin ikili iş birliklerinin geliştirilmesi kapsamında yurt dışında bulunan Rektör Prof. Dr. Sait Bilgiç’in 14 Mart Tıp Bayramı’na ilişkin kutlama mesajını iletti. Rektör Vekili Kuran sağlık çalışanlarının son derece kutsal ve kıymetli bir mesleği icra ettiklerini vurgu yaparak bu alandaki sorunların çözümünde, sağlık çalışanlarının olaylara müdahale etmesinde yetkinlik ve becerilerinin artırılmasının önemine değindi.



“Eğitimde olduğu gibi sağlık ihracatında da OMÜ ciddi gelire sahip”


Bazı ülkelerde tıp fakültelerine ulaşamayan hastaların, ülkemizde çok kolayca bu fakültelere ulaştığının altını çizen Rektör Vekili Kuran “Türkiye’de sunulan sağlık hizmeti aslında bu anlamda son derece iyi durumda. Örneğin üniversitemizden örnek verecek olursak; OMÜ olarak eğitim alanındaki hizmet ihracatında 1 milyon doların üzerinde bir gelirimiz var. Pek söz etmediğimiz sağlık ihracatımızda da yine 1 milyon dolara yakın bir gelire sahibiz ki bu da kayda değer bir hizmet olarak göze çarpıyor. Özel bazı hastanelerde 50 ila 100 bin TL’ye tek seanslık tedavinin uygulandığı bir işlem, SGK’lı hastalara hastanemizde ücretsiz uygulanıyor. İşte bu örnekler Türkiye’de kamu eliyle yürütülen sağlık hizmetlerinin nerelere ulaştığını da göstermektedir” şeklinde konuştu.



“Sağlık alanındaki yatırımlar teknoloji ve ürüne dönüştürülmeli”


Prof. Dr. Kuran Türkiye’de sağlıkta yaşanan sorunların zaman içinde çözüleceğine inandıklarını kaydederek sözlerine şunları ekledi: “Türkiye, sağlık sektöründe çok ciddi harcamalar yapıyor. Ama bunun karşılığını özellikle AR-GE ve inovasyonda alamıyor. Bu problemi de sadece tıpta uzmanlık değil, tıpta doktora yapan akademisyenlerimizin sayılarını arttırarak çözeceğimiz kanaatindeyim. Sağlık alanındaki yatırımların bir şekilde ürüne, teknolojiye dönüştürülmesi ülkemiz için son derece önemli. Eğer 2023’te dünyanın 10 büyük ekonomisi arasına girmek istiyorsak sadece savunma sanayi ve diğer alanlarda değil, sağlık alanında da bunun yollarını, yöntemlerini bulmamız gerekiyor.”


Kuran konuşmasının sonunda ülkeye ve uluslararası topluma fedakârca sağlık hizmeti sunan tüm sağlık çalışanlarının bayramını kutladı.


Tören sonunda meslekte 30, 40 ve 50. yılını dolduran hekimler, protokol tarafından kendilerine takdim edilen plaketlerle onurlandırıldı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Erzincan EBYÜ’de “Klinik Nütrisyon Sempozyumu” düzenlendi Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi (EBYÜ) Sağlık Bilimleri Fakültesi Beslenme ve Diyetetik Bölümü ev sahipliğinde “Klinik Nütrisyonunun Mihenk Taşları 3-Multidisiplinler Bakış Açısıyla Klinik Nütrisyon Sempozyumu” düzenlendi. Prof. Dr. Erdoğan Büyükkasap Kongre ve Kültür Merkezi’nde gerçekleşen sempozyuma Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Akın Levent, İl Sağlık Müdürü Dr. Cihan Tekin, Türkiye Diyestisyenler Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Doç. Dr. Ayhan Dağ, Klinik Enteral Parenteral Nütrisyon Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Mutlu Doğanay, Rektör Yardımcıları A. Ercan Ekinci, Prof. Dr. Adem Başıbüyük, Prof. Dr. Çağrı Çırak, Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Nadiye Özer, Erzincan Mengücek Gazi Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Ufuk Kuyrukluyıldız, sağlık çalışanları, akademik ve idari personel, öğrenciler ve çok sayıda davetli katıldı. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın ardından başlayan sempozyum programı, açılış konuşmaları ile devam etti. İlk olarak konuşma yapan EBYÜ Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Nadiye Özer, Klinik Nütrisyonunun Mihenk Taşları 3- Multidisiplinler bakış açısıyla Klinik Nütrisyon Sempozyumu’na ev sahipliği yapmanın mutluluğunu ifade etti. Beslenmenin bir yaşam aktivitesi olduğunu ve hastalık durumunda bu aktivitenin sürdürülmesinin multidisipliner bir yaklaşım gerektirdiğini belirten Prof. Dr. Özer, Klinik Enteral Parenteral Nütrisyon Derneği’nin bu konuda en güzel örneklerden biri olduğunu söyledi. Programa Erzurum, Sivas, Bayburt, Gümüşhane, Malatya, Van, Bingöl, Trabzon, Tokat ve Samsun gibi illerden gelen öğrenci, mezun hekim, hemşire, diyetisyen ve eczacılardan oluşan 750 katılımcıyı ağırlamaktan mutluluk duyduklarını ifade eden Prof. Dr. Özer, sempozyumun hayata geçirilmesinde katkıda bulunan herkese teşekkürlerini sundu. Daha sonra konuşmalarını yapmak için kürsüye gelen Prof. Dr. Mutlu Doğanay, organizasyon için teşekkürlerini ileterek bu sempozyumun bilgileri güncellemek adına önemli bir fırsat olduğunu belirtti. Türkiye Diyetisyenler Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Doç. Dr. Ayhan Dağ ise sempozyumun gerçekleşmesindeki çabalar için üniversite ve diyetetik bölümüne teşekkürlerini iletti. Son olarak nütrisyon tedavisinin önemine vurgu yapan Dağ, sempozyumun başarılı geçmesi temennisinde bulundu. Erzincan İl Sağlık Müdürü Dr. Cihan Tekin, beslenme ve diyetetiğin önemine vurgu yaparak bu tür bilimsel sempozyumların sağlık alanlarına önemli katkılar sağlayacağını belirtti. Sağlık alanında yapılan bilimsel etkinliklerin, sağlık hizmetlerinin gelişimine ve toplumun bilinçlenmesine büyük faydalar sağladığına değinen Dr. Tekin, Klinik Nütrisyonunun Mihenk Taşları 3 - Multidisipliner bakış açısıyla Klinik Nütrisyon Sempozyumu’nun bu anlamda önemli bir platform olduğunu ekledi. Rektör Prof. Dr. Akın Levent ise konuşmasında nütrisyonun, malnütrisyonun tedavisi yani yetersiz beslenme tedavisi olduğuna değinerek kötü beslenmenin hayatı olumsuz etkilediğini ve bilinçlenme adına bu tür programların düzenlendiğini söyledi. Günümüzde beslenmenin sağlık üzerindeki etkileri giderek daha fazla önem kazandığına değinen Rektör Levent, son zamanlarda özellikle hanımların beslenmeye özen göstermelerine dikkat çekti. Son olarak Rektör Levent, Klinik Nütrisyonunun Mihenk Taşları 3 - Multidisipliner bakış açısıyla Klinik Nütrisyon Sempozyumu’nun katılımcılara çok yönlü bir perspektif sunarak değerli bilgiler aktaracağını belirtti. Protokol konuşmalarının ardından Türkiye Diyetisyenler Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Doç. Dr. Ayhan Dağ, Klinik Enteral Parenteral Nütrisyon Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Mutlu Doğanay’ a katkılarından dolayı Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Nadiye özer tarafından plaket takdimi yapıldı. Sempozyum programında Eğitim Fakültesi Güzel Sanatlar Eğitimi Bölümü Müzik Eğitimi Anabilim Dalı öğretim üyelerinden Dr. Öğr. Üyesi Taner Uluçay önderliğinde öğrenciler tarafından Erzincan yöresine ait türkülerden oluşan müzik dinletisi gerçekleştirildi. Program dört oturum şeklinde devam etti ve panelistlere program sonunda teşekkür belgeleri takdim edildi.
Erzincan Jandarmadan üniversitede fidan dikimi etkinliği Jandarma Genel Komutanlığının kuruluşunun 185’inci yıl dönümü kutlamaları kapsamında Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesinde fidan dikimi etkinliği gerçekleştirildi. Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi Yalnızbağ Yerleşkesi’nde düzenlenen etkinliğe Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Akın Levent, Erzincan Vali Yardımcısı Mehmet Emre Canpolat, Erzincan Jandarma İl Komutanı Veysel Yanık, çok sayıda akademisyen ve öğrenci katıldı. Saygı duruşunun ardından İstiklal Marşı ile başlayan programa ilişkin günün anlam ve önemini belirten konuşma Jandarma Üsteğmen Buğra Kocaş tarafından yapıldı. Kocaş, ağaçlandırmanın ve fidan dikmenin önemine değindiği konuşmasında, “İklim değişikliği ve erozyonu önlemek gibi fidan dikmenin birçok önemi var. Burada yetişecek her bir fidan bizlere en büyük miras olacaktır. Yeşil görmeyen gözler zevkten mahrumdur. Erzincan Jandarma İl Komutanlığı olarak şehrimizin yeşiline katkı sunmaktan gurur duyuyoruz” dedi. Konuşmanın ardından Erzincan İl Jandarma Komutanlığına bağlı eğitim köpekleri ile bomba arama gösterisi ve itaat eğitimi gösterileri yapıldı. Jandarma Asayiş Komando Bölük Komutanlığı tarafından hazırlanan tüfekli hareketler gösterisi katılımcılardan büyük beğeni topladı. Gösterinin ardından konuşmasını icra eden Erzincan Jandarma İl Komutanı Veysel Yanık, “Kültürümüz, tüm bitkiler ve hayvanlar dâhil canlıların tamamına karşı sevgi ve şefkatle yaklaşmamızı öğütler. Atalarımızdan, babalarımızdan devraldığımız ağaç, çevre, yeşil sevgisini yeni nesillere aktarmak en başta gelen görevlerimizden biridir. Orman varlığımızın arttırılması hususunda dün olduğu gibi bugün de, yarın da Jandarma Teşkilatı olarak daima yerimizi alacağız” dedi. Jandarma Genel Komutanlığının kuruluşunun 185. yılı münasebetiyle üniversitemizde düzenlenen törende konuşan Rektör Prof. Dr. Akın Levent, “Bu etkinliğin Jandarma tarafından okulumuzda düzenlenmesinden mutluluk duyduk. Jandarma Genel Komutanlığının kuruluşunun 185. yıl dönümünü kutluyorum. Bu vesile ile başta Cumhuriyetimizin Banisi Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere şehitlerimize rahmet, gazilerimizi de hayırlı uzun ömür diliyorum” ifadelerini kullandı. Fidan dikimi etkinliğinde konuşan Vali Yardımcısı Mehmet Emre Canpolat, “Jandarma Genel Komutanlığının 185. yıl dönümü kutlamaları kapsamında düzenlenen fidan dikimi etkinliği, kurumumuzun köklü tarihine ve doğaya olan saygısını simgelemektedir. Bugün dikilecek fidanlarla hem geçmişimizi onurlandıracak hem de geleceğe sağlam bir miras bırakmış olacağız” dedi. Etkinliklerin icra edilmesinin ardından fidan dikim faaliyeti gerçekleştirildi. Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi Yalnızbağ Yerleşkesi, Erzincan İl Jandarma Komutanlığı tarafından mavi ladin, Avrupa ladin, dişbudak; akağaç, akasya, yapraklı ve ibreli türlerinden fidanlarla ağaçlandırıldı. Rektör Prof. Dr. Akın Levent, ağaç dikim alanında öğrencilerle sohbet edip fotoğraf çektirdi. Ağaç dikim alanından sonra Rektör Levent Erzincan İl Jandarma Komutanlığı tarafından düzenlenen sergiyi Jandarma Alay Komutanı Veysel Yanık ve öğrenciler eşliğinde gezdi.
Erzincan Çayırlı’da küçükbaş hayvanlarda aşılama kampanyası Çayırlı İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü’ne bağlı teknik ekipler, mesai mefhumu gözetmeden, küçükbaş hayvanlara yönelik bakanlık tarafından programlı olarak yürütülen aşılama kampanyasını sürdürüyor. Aşılama esnasında yeni doğan kuzulara küpeleme çalışması da yapılıyor. Hayvan sağlığı ve refahı için görev başında olan ekipler, çiftçilere ve Erzincan’a katma değer sağlamak, küçükbaş hayvancılık sektörünün gelişmesine katkıda bulunmak amacıyla yayla yayla, mera mera gezerek ağıllarda küpeleme ve aşılama çalışmalarını sürdürüyor. Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından programlı bir şekilde yürütülen çalışmalarda küçükbaş hayvanlara çiçek, veba ve brucella hastalığına karşı aşılanıyor. Küçükbaş hayvancılık sektörünü daha ileri seviyelere çıkarmak için Erzincan genelinde çalışmalarını sürdüren tarım teşkilatı, Çayırlı’nın Gelinpınar Köyü’nde bir yandan programlı aşılama kampanyasını sürdürürken diğer yandan yeni doğan kuzularda küpeleme çalışmalarını sürdürüyor. Küçükbaş hayvancılık sektörüne büyük zarar veren çiçek, veba ve brucella hastalığına karşı tetikte olan tarım teşkilatı mera ve ağıllarda sabahın erken saatlerinde çalışmaya başlıyor. Aşılama kampanyası hakkında bilgi veren Çayırlı İlçe Tarım ve Orman Müdürü Emrah Demir, “Hayvan sağlığı ve hayvan refahının korunmasının yanı sıra, hastalıkların önlenerek halk sağlığının korunması amacıyla, il genelinde hazırlanan plan, program ve projeleri uygulayarak, hayvan hastalık ve zararlılarına karşı koruyucu hizmetler yürütmeye devam ediyoruz. Bakanlığımız tarafından programlanan aşılama kampanyasında dahilinde İl Müdürlüğümüzün talimatlarına uygun olarak ilçemiz genelinde küçükbaş hayvanlarda aşılama ve küpeleme çalışmalarımız aralıksız sürdürülüyor. Ayrıca küpeleme çalışmaları ile yeni doğan hayvanlar kayıt altına alınarak kimliklendirilirken, çiftçilerin de devlet desteklerinden faydalanması için bilgilendirme yapıyoruz. İlçe Müdürlüğü olarak büyükbaş ve küçükbaş hayvan yetiştiriciliği başta olmak üzere yetiştiricilerimizin, çiftçilerimizin her zaman yanındayız. Hem sahada hem kurumda her türlü ihtiyaçlarına ve beklentilerine cevap verebilmek için çalışıyoruz. Üreticilerimizin ürünü bol kazancı bereketli olsun” diye konuştu.